16 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/12 EKONOMİ 31 AĞUSTOS 1990 Türkiye 'şeref konugu' • ANKARA (ANKA) — Türkiye, her yıl İsviçre'nin Lozan kentinde düzenlenen "Comptoir Suisse 90" Fuan'na bu yıl "şeref konuğu" olarak katılacak. 8-23 eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek fuarda Türk pavyonu, gecmişten geleceğe Türkiye temasını yansıtmak üzere eski Istanbul evleri tarzında inşa edilecek. Moda defılesi, multivizyon ve dia gösterilerinin de yapılacağı Türk pavyonunda 10 Türk firması tekstil deri giyim, hazır giyim, demir-çelik ürunleri, plastik mamülleri, bijuteri, geleneksel el sanatlanna ait ürünlerini sergileyecekler. Fuar idaresi tarafından 11 eylulde yapılacak "Türk günunde" Türk pavyonunda bir resepsiyon verilecek. Halka açık nitelikte olan fuarı her yıl 1.5 milyon kişinin gezdiği belirtildi. Belediye tahvilleri • FRANKFURT (AA) — Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne ait 200 milyon mark tutarmdaki tahvillerin, Federal Almanya'mn önde gelen bankalarından DG Bank aracılığıyla satışına bugün başlanıyor. Tahvillerin Federal Almanya'da satışa çıkanlması dolayısıyla bugun DG Bank'ın Frankfurt'taki genel müdurlük binasında düzenlenen törende konuşan Ankara Büyükşehir Belediye Baskanı Murat Karayalçın, "Bu, belediyelere konulan mali ambargonun aşılması ile ilgili çok önemli bir adım" dedi. DG Bank Yönetim Kurulu üyesi Uwe Flach, Eurotürk Bank Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Canevi ile dünyanın önde gelen bankalarının temsilcilerinin hazır bulundukları törende konuşan Karayalçın, Ankaralılara daha iyi hizmet verebilmek için sürekli kaynak arayışı içinde olacaklarını söyledi. Mazot yerine kömür • tZMİR (Cumhuriyet Ege Biirosu) — Dışalım yoluyla sağlanan akaryakıt tüketimini arttırdığı gerekçesiyle mazotla çalışan fınnların kapatılması, yenilerinin açılmasına izin veritmemesi istendi. Türkiye Ekmek Sanayi Işverenler Sendikası Başkanı Mehmet Ali Yolgörmez, "Eskiden olduğu gibi ekmek üretiminde kömürlü sisteme geçilmeli. Dışarıdan getirilen petrol dışanya akan musluktur. Bu durum ekonomimizi sarsar" dedi. Türkiye'de mazotla çalışan fınnların, bu yakıtı kullanan taşıtlann iki katı kadar tüketim yaptığını belirten Türkiye Ekmek Sanayi îşverenler Sendikası Başkanı Mehmet Ali Yolgörmez, "Akaryakıt tüketimi artışı getiren bu durumdan kaçınmahyız" diye konuştu. Taran sektöründe bolluk • ANKARA (AA) — Tarımda geçen yıl yaşanan kurakhk ve rekolte düşüşünün ardından, bu yıl havalann iyi gitmesiyle başta hububat olmak üzere tanm ürunleri üretiminde önemli oranlarda artış bekleniyor. Ürün Tahmin Komitesi'nin 1990 yıhna ilişkin ilk tahminine göre bu yıl buğday üretiminin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 23.5 oramnda artarak 20 milyon ton dolayında gerçekleşmesi bekleniyor. Komite, 1989 yıh buğday Uretimini ise 16.2 milyon ton olarak hesaplamışü. Hububat ürunleri içinde en fazla üretim artışı arpada bekleniyor. Arpa üretiminin yüzde 55.56'lık artışla 4.6 milyon tondan 7 milyon tona çıkacağı hesaplandı. Bu yıl rekolte mısırda 2 milyon ton, yulafta 280 bin ton, çavdar ve çeltikte de 240'ar bin ton olarak tahmin edildi. 'OtoyoP raporu • ANKARA (ANKA) — İnşaat Mühendisleri Odası, günde 6-8 milyar lira harcanarak inşa ettirilen otoyolların "keyfi kararlarla yürütülen, israf denilebilecek yatınmlar" olduğunu öne sürdü ve otoyol inşaatlanna harcanan paranın "enflasyon ateşini köruklediğini" bildirdi. tnşaat Mühendisleri Odası, Türkiye'de yürütülen otoyol inşaatlanyla ilgili bir çalışma raporu hazırladı. Otoyollann yüksek kapasiteli ve pahalı yollar olduğuna dikkat çekilen raporda, Turkiye'nin otoyol inşaatlan için şrmdiye kadar 3 milyar dolar dış borç aldığı, ihalesi yapılan 1.800 kilometrelik otoyol için 6 milyar dolara daha gereksinim duyulduğu bildirildi. BM'nin kalkınma toplantısı • ANKARA (AA) — Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'run 40. kunıluş yıldönümü dolayısıyla düzenlenen "Küresel Kalkınma Sorunları" konulu toplantılann birincisi 7-9 eylül tarihleri arasında Antalya'da yapılacak. Yuvarlak masa toplantısında, dünyada siyasal ve ekonomik alanda ortaya çıkan önemli değişiklikler çerçevesinde küresel kalkınma sorunlannın geleceği ele alınacak. Beş çalışma grubu halinde yürütülecek toplantıda, "Ekonomik değişim ve kalkınma işbirliği", "Siyasal değişim", "Ahlak ve değer yargılan", "Piyasaların evrenselleştirilmesi ve parasal sistemlerin geleceği" gibi konular incelenecek. TKB'nin kurtaracagı şirketler • TRABZON (AA) — Türkiye Kalkınma Bankası (TKB) tarafından 1987 yıh sonlannda rehabilitasyon programına alınan Trabzon Gi>im Sanayii'nde sermaye arttırımına gidilecek. Çokortakh bir şirket olarak Trabzon'un Arsin ilçesinde kurulan ve 1982 yılında uretime geçen fabrika kısa bir süre sonra kapanma noktasına gelmiş ve kurtarılması için çalışmalara başlamıştı. Daha sonra ihracata yönelik olarak yeniden uretime açılan fabrikada, ABD'den sonra F. Almanya'ya da pantolon ihracatı için hazırlık yapıhyor. Yetkililer, şirket sermayesinin 1 milyar 500 milyon tiradan 4 milyar 700 milyon İiraya çıkanlacağmı, sermaye artışının 2 milyar liralık bölümünün nakit, 1 milyar 200 milyon liralık bölümünün de Yeniden Değerlendirme Fonu'ndan karşılanacağını söylediler. Tayvan-Çin ticareti • TAİPEİ (ANKA) — Tayvan ile Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki dolayh ticaret giderek büyüyor. Bu yılın ilk altı ayında iki ülke arasındaki ticaret hacmi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4.57 oramnda artarak 1 milyar 830 milyon dolara ulaştı. Tayvan Dış Ticaret Komitesi kayıtlarına göre bu yılın ocak-haziran döneminde Tayvan'ın Çin'e yönelik ihracatı 1 milyar 480 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. İhracatın yüzde 70 oranındaki bölümünu ipekli ve sentetiİc tekstil ürunleri, makine ekipmanı, teyp, video ve televizyon gibi elektronik eşyalar oluşturdu. Bunlardan ipekli tekstil ürünlerindeki artış yüzde 124 oramnda oldu. DÖVİZ KURLARI 31 AfillSTOS 1999 Oâvizın Cınsı 1 ABC Ooları 1 B Alman Marta 1 Avustrafya Dofan 1 Amsturya $ıhnı 1 Belçıki Frangı 1 Danımarka Kronu 1 Fın Markkası 1 Fransız Frangı 1 Hodanda Honnı 1 Isvcç Kronu 1 Isviçre Frangı 100 itaJyan Lıreiı 1 Japon Yenı 1 Norveç Kronu 1 S t e * 1 SJtetustan Riyalı Oflvu Alış 2689 61 1730 76 2240 18 246 08 84.35 452 64 735 88 516 53 1537 36 470 38 2103 72 234 23 18 69 447 52 524017 71719 Oövtt Saüs 2695 00 1734 23 2244 67 246 57 84 52 453.55 737 35 517 57 1540 44 47132 2107 94 234 70 18 73 448 42 5250 67 718 63 Efcktrf Alış 2686 92 1729 03 220210 245.83 82 92 44811 723 37 516 01 1535 82 465 68 210162 230 25 18 50 443 04 5234.93 705 00 Efektrf Satış 2703 09 1739 43 225140 247 31 84 78 454 91 739 56 51912 1545 06 472 73 2114 26 235 40 18 78 449 77 5266 42 720 79 ÇAPMZKH1 $ 1 5540 Alman Markı % 5 2070 Fr Frangı t 1 7495 Hol Flonm $ 1 2784 Sws Frangı $ 1148 27 ttal Uetı $ 143 92 Japon Yen $ 3 7501 S Arab RiyaİJ £19483$ ALTIN GUMUŞ Cumfiunyet Reşat 24 ayar artın 22 ayar bıleak 900 ayar gumuş Vakıfban» Altını Zraat Altını M Bankası 1 Ois 5 Alış 224 000 270 000 33 700 29 950 477 187 000 190 000 384 40 Salış 228 000 280 000 33 800 33 500 504 189 000 191 500 390 00 TL Intertsnkı Ort Faır (%) = 59 07 SERBEST PİYASADA DÖVİZ ABD Doları Batı Alman Markı swçre Frangı Holıanüa Flonnı ngılız Stertım Fransız Frangı 100 Itaıyan Lır etı S A Riyalı Alış 2700 1728 2082 1530 5230 515 233 Islemyok Satıs 2705 1733 2038 1535 5270 520 237 Işlem yok KdRFEZ KBİZİ...KÖRFEZ KRİZİ... KÖRFEZ KRİZİ...KÖ İSO toplantısında sanayiciler Ortadoğu bunalımının etkiterini tartıştı 'Kriz yarasını ııasıl sararız?'ABDURRAHMAN Y1LDIRIM Sanayici, kriz endişesi içinde. Körfez krizi nedeniyle artan pet- rol faturası yanında ihracatta mey- dana gelecek gerilemenin ekono- miye yükünün ağır olacağı endi- şesine kapılan sanayiciler, "Hem istibdam hem de dış ödemeler dengesi açısından öngörulen he- deflere vgnlamamasının Türkjje^ yi yeni bir ekonomik krizin eşigi- ne getirecegi" görüşundeler. Sanayicilerin bu göruşünü dile getiren İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Memduh Hacıoğ- lu, "Böyle bir krizden asgari ba- sarta çıkmak için ulusal bir tasar- ruf politikasına gidilmesini" öner- di. Hacıoğlu, ozelhkle ithalatın gönüllü bir şekilde azaltılması ve Türk mallarmın öncelikle tercih edilmesi konusundâ toplumun bi- linçlendirilmesi gerektiğini söyle- di. lSO'nun ağustos ayı olağan meclis toplantısında "Ortadogu- daki gelişmelerin Türk sanayiine etkileri" ele alındı. Konuyu bir ko- nuşmayla gündeme getiren İSO Başkanı Memduh Hacıoğlu, Kör- fez krizinin ekonomiyi kısa, orta ve uzun vadede değişik etkiler al- tında bırakacağını söyledi. Hacı- oğlu, krizin bir yıl gibi kısa vade- de ekonomiyi 7 yönden olumsuz etkileyeceğini belirterek bunlan şöyle sıraladı: — Hampelrol nyatlannın hız- la yükselmesi petrol falurasını yü- da 1 milyar dolar arttıracak. 90 yı- lının geri kalan bolümunde gelen yiik 264 milyon dolar olacak. — Boru hattının kapatılmasın- dan doğan kayıp 260 milyon do- lar. Orta Anadolu Rafinerisı de daha yüksek maliyetli olacağın- dan bu rarmerinin devre dışı kal- ması söz konusu. — Irak ve Kuveyt'e ihracat du- racagından yılda ortalama 800 milyon dolarlık dış pazar kaybo- lacak. — Irak ve Kuveyt'te duran mu- teahhitlik hizmetlerinden kısa va- deli doğan zarann miktarı ise 500 milyon dolar. — Taşımacılık hizmetlerinden 300 milyon dolarlık bir kayıp var. — Irak'tan önceki yülardan ka- lan bakiye 760 milyon dolar ala- cak ise donmuş durumda. — Ortadoğu ulkelerine yönelik ihracatta yüzde 40 düşuş dikkate alınırsa buradan da 300 milyon dolarlık kaybın olduğu ortaya çıluyor. 7 olumsuz etkenin bir yılda ekonomiye getireceği fatura 4.3 milyar dolar olarak hesaplandı. İSO Başkanı Memduh Hacıoğ- lu, sanayinin bu faturadan kendi payına düşeni alacağını, özellikle petrol urünü ağırhklı çalışan cam, alüminyum, plastik ve kauçuk ile tekstilin bir kısrrunın bundan faz- nıf politikasına ihtiyacunız vanhr. Özellikle ilhalatımızın gonüllü bir şekilde azaltılması ve Türk raalla- nnın öncelikle tercih edilmesi ko- nusunda toplumumuzu büinçlen- dinneliyiz. Enerji tasarnıfu konu- sunda etkin propagandanın yapıl- masına başlanmalıdır." Hacıoğlu, krizden doğacak kaybın sadece maddi yardımlarla karşılanmasımn yeterli olamaya- cağını belirterek ekonomik büyü- menin sağlanmasının zorunlulu- ğuna işaret etti. Hacıoğlu, "Bu ne- denle dış ticaret hacmimizin kü- çalmemesi için Batı tarafından konan kotalann kaldınlması talep yakınında çok önemli bir kriz ya- şanıyor. Türkiye bu krizde çok se- rinkanlı, çabuk ve kararlı bir tu- tum aldı. Ben bu işin faturasımn çıkarulmasından yana değilirn. Çunkü biz bu krizin içinde yaşı- yoruz. Kriz bu akşam bile bitse bunun bir faturası olacak tabii. Ama sürekli değişen bir faturanın tartışılmasının bence anlamı yok. Üzeyir Garih: Petrol fıyatlannın yükselmesi bizim rekabet gücü- müzü azaltmaz. Çünkü rakipleri- mizin de bizimle birlikte maliyet- leri >-ükselecek. Üstelik bu kriz bi- zim bankacılık ve finans gücümü- zü arttıracak. Abu Dabi, Kuveyt EGELİ SANAYİCÎ KUŞKULU Zararımızı gidermek zorEBSO'da yapılan "kriz" tartışmasında, Batı dünyasının, Ortadoğu bunalımı bitince, Türkiye'nin "sırtını sıvazlamakla" yetineceği öne sürüldü. İZMİR (Cumhuriyet Ege ler'in «Idıgı kararla bu sonın ıogla: Krizden asgari hasarla çıkmak için ulusal bir tasarruf politikasına ihtiyacımız var. Ithalatımız gönüllü olarak azaltılmalı. \arin: Bölgede, istikrarh, geleceği olan tek ülkenin Türkiye olduğu anlaşıldı. Savaşta olmayan bir ülke, 3-4 milyar dolarlık bir kaybı karşılayabilir. Garih: Kriz, bizim finans gücümüzü arttıracak. Abu Dabu, Kuveyt ve Bahreyn'in güvenilir olmadığı anlaşıldı. Oradaki bankalar buraya gelebilir. lasıyla etkileneceğini söyledi. Memduh Haaoğlu şöyle devam etti: "Artan petrol faturasımn ima- lat sanayünde fiyal arbşlanna yol açacagı aşikârdır. Bundan önera- lisi sınai ürun ihracatında gerile- me görülmesi durumunda ekono- miye getireceği yiik ağır olacaktır. Hem istihdam hem de dış odeme- ler dengesi açısından ongorülen bedeflere varılamaması bizleri ye- ni bir ekonomik krizin eşiğine ge- tirir. Bo>le bir krizden asgari ha- sarla çıkmak için ulusal bir tasar- edilmelidir" dedi. TİSK eski Başkanı Halit Narin de Ortadoğu'da yeniden yapılan- maya gidildiğini ve bölgede, istik- rarh, geleceği olan tek ülkenin Türkiye olduğunun ortaya çıktığı- nı söyledi. Savaşa girmeyen bir ül- kenin, 3-4 milyar dolarlık bir kay- bı rahathkla karşılayabileceğini belirten Narin, sanayinin bu dö- nemde yıpratılmaması gerektiğini vurguladı. İSO Meclis toplantısında söz alan öteki sanayiciler ve konuşma- ları da şöyle: Sedat Aloğlu: Türkiye'nin çok ve Bahreyn'in güvenilir yerler ol- madığı anlaşıldı. Oradaki banka ve şirketler Istanbul'a gelebilir. Bizler bunlan Istanbul'a davet edelim. Şaban ÇavuşogMn: Kriz Türki- ye'nin Batı ile ABD ile ilişkilerini yeniden sıcak ortama çekti. Böy- le bir ortamda bizim Batı'dan maddi yardım istemediğimiz, iş ımkânı istediğimiz iyi vurgulan- malıdır. Biz Ortadoğu'da kaybet- tıklerimizi yeni pazarlarda bula- biliriz. Kriz getirdiği ve götürdu- ğü ile Türkiye'nin lehine sonuç ve- rebilir" Bürosu) — Körfez krizinin Türk ekonomisine önemli za- rarlar vereceğini belirten Egeli sanayiciler, kriz sonrası Türki- ye'nin uğrayacağı zaran geri alabilmesinden kuşku duyduk- larmı dile getirdiler. Egeu' işa- damlarma göre Batı dünyası kriz sonrasında Türkiye'nin "stftuu sıvazlamakla" kalacak. Ege Bölgesi Sanayi Odası'nın meclis toplantısında sanayiciler Körfez krizinin Türk ekonomi- sine etkilerini taıtıştılar. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ugur Yüce, Batı dillerinde "kriz" sözcüğünün "tehlike" sözcüğü ile ilişkili olduğunu, buna kar- şılık Doğu dillerinde "kriz"in "fırsat" sözcuğüyle ilişkili ol- duğunu belirterek "Türk eko- nomisinin krizden uğrayacağı zarar yaklasık 5 milyar dolar. Bir sıcak savaş ise 10-15 milyar dolarlık bir maliyet ile ekono- mide gerçek bir çoküntu yarat- ma tehlikesi taşımaktadır. Üs- telik krizden doğacak zarann geri alınması da kuşkuludur. Şa ana kadar ekonomik aniam- da yazılı bir anlaşma ortada yok" diye konuştu. EBSO Meclis üyesi Teoman Baygan ise krizle birlikte Tür- kiye'de ekonomide yaşanan yü- zeysel gelişmelerin darbe yedi- ğmi belirterek "Önömüzdeki dönemde bu daha iyi görulecek" dedi. Türkiye'nin Körfez krizinde iki adım önden gittiğini belirten Baygan şunlan söyledi: "Vana kapatmaya hiç gerek yoktu. Zaten Birleşmiş Mfllet- kendiliğinden çöziimlenecekti. Bu politika eğer Batı dünyası- nın gözune girmek için yapü- dıysa bunun hiçbir sonoç ver- meyecegini ve gereksiz olduğu- nu, zaten Türkiye'nin bu kriz- le birlikte Ban dünyasında ön piana çıkacağuu söyleyebiü- rim." Baygan, aynca Körfez krizi- nin bir senaryo olduğunu belir- terek "Ortadoğu politikası bü- yük bir politikadır. Pefrol Ba- tı için büyiik önem taşıyor. Biz şimdiye kadar tarafsız kaldık. Ama başkalan gelip oraya yer- leştiler ve kolay kolay gidecek- lcri kanısında değilim" diye ko- nuştu. Bu arada EBSO eski Yöne- tim Kurulu Başkanı Ersin Fa- ralyah Türkiye'nin kriz öncesi Doğu Bloku'nda yaşanan geliş- melerden sonra Batı dünyasının gündeminden çıktığını, krizle birlikte ise yeniden gündeme geldiğini belirterek şu görüşle- ri dile getirdi: "Şimdi Türkiye için yeni bir fırsat cıkb. Körfez'e asker gön- deren devletler bunun karşıhğı- nı alacaklar. S milyar dolar da alınabilir. Şimdi önemli olan hızla yeni pazariara yönelmek. Türkiye için oluşan olumlu psi- kolojik hava degerlendirflebiKr. Türkiye'de son bir yıl içinde ekonomide çok olumln adimlar aüldı ve bu adımlann olumlu sonnçlan görulmeye başlandı. Türkiye sanayileşmek ve kendi ağır sanayüni kunnak zonında- dır. Yoksa tüketim toplumnna dönüşür. " Nakliyecîler destek beklîyorUluslararası taşımacılık sektörünün Körfez krizi dolayısıyla bir gecede yaklasık yüzde 50 daraldığım belirten taşımacılar, Türkiye'nin transit taşımacılığından kazandığı yaklasık 700 milyon dolarlık dövizin kaybedilebileceğini, Türk araçlanna, Türk ithal ve ihraç yüklerini taşımada en azından bu dönemde ayrıcalık tanınması gerektiğini ileri sürüyor. tZMİR (Cumhuriyet Ege Büro- su) — Naküyeciler, hükümetin ta- şımacılıkta olağanüstü önlemler almasıru istediler. Yaka Uluslararası Nakliyat Şir- keti'nin Genel Müdüru Mehmet Ali Kasalı, "Turk araçlanna en azından bu dönemde Türk ithal ve ihraç yüklerini taşımada ayncalık tanınmalıdır. Türk liman tarifele- rinde birtakım duzenlemeler yapı- lıp. İran transit yükleri Irak'ın ye- rini alacak şekilde Türkhe'ye çe- kilmdidir. Hukümet, krizin bilan- çosunu çıkanrken nakliye seklo- rünii en ön sıralara koymalıdır" dedi. Mehmet Ali Kasah, taşımacılık sektörünün sorunlarının Körfez krizi nedeniyle gündeme geldiği- ni, oysa zaten uzun zamandır sek- töriin krizde olduğunu söyledi. Kasalı, 1980 başiannda sağlanan teşviklerle Avrupa'nın en büyük TIR fılosuna sahip olan Türkiyei nin bugün Avrupa'nın en yaşlı ve en atıl TIR filosu konumunda ol- duğunu belirterek son krizin etki- lerini şöyle özetledi: "Güney limanlanmızdan Irak'a transit yiik taşıyan binlerce kam- yon işsiz kalmıştır. Irak petrolö- nü güneylimanlanmızdald dolum tesislerine taşıyan binlerce tanker işsiz kalmıştır. Turkiye'nin en bü- yuk muşterisi olan ve yakınlıgı ne- deniyle tamamına yakını karayo- lundan yapılan Irak'a ihracat, ta- mamen durmuş. bu hatlaki kam- yonlar işsiz kalmıştır. Kuzey Av- rupa ulkelerinden direkt Irak'a ka- rayolundan transit taşıma yapan kamyonlar işsiz kalmıştır. Irak tanklan bizim filonun üzerinden gecti. Bu filolar ne olacak? Türk iç nakliyesi zaten bu kamyonlar dışında doyum noktasındadır. Dolayısıyla bunlan iç nakliyede eritmek söz konusu değildir." Kasalı, sel baskını, benzeri do- ğal afetlerde tarım sektönlne na- sıl borçları ertelemek, ucuz kredi vermek gibi destekler sağlanıyor- sa, şimdi de hükümetin kendile- rine olağanüstü destek vermesi ge- rektiğini soyledi. Kasalı sözlerini şöyle sürdurdü: "Plyasası bir gecede yaklasık yüzde 50 daralan uluslararası nak- liye sektöriı bir afetle karşı karşı- yadır. Türk araçlanna bu dönem- de bazı ayncalıklar tanınmalıdır. BunJar vapılmazsa 1980 yılından itibaren milyarlarca doviz yatınp teşvikle oluşturulan bu filolar, kı- sa bir zaman içinde demir yığını halin« gelecek. Türk ihracatçılan, sanajicileri ve ithalatçılan 80 ön- cesi olduğu gibi yabancı araçlann insafına lerk edilir, navlunlar 80 öncesinde olduğu gibi hem de dö- viz olarak 2 katına çıkar, yok olan filonun yerini alacak olan yaban- cı TIR'lara her yıl miıyonlarca dö- viz ödenir. Turkiye'nin transit ta- şımacılıktan kazandığı yvklaşik 700 milyon dolarlık döviz kaybe- dilir." Körfez krizi kaçakpersoneli unutturdu 'Kaçak ABD'liler' sorunu İçişleri Bakanlığı'mn, ABD üslerinde kaçak olarak çalıştu-ılan ABD'li personel hakkında yapılmasını istediği işlem, Körfez krizi yüzünden rafa kaldırıldı. UFUKTEKİN ADANA — İçişleri Bakanlığı- mn "kaçak Amerikalılar"la ilgili olarak Adana Valiliği'nden yap- masını istediği işlem Korfez krizi yüzünden hayata geçirilemedi. "Kaçak Amerikalılann çalışmalu- nna izin vermeyeceğiz" diyen Va- li Recep Birsin Özen, Cumhuri- yet'in sorularını yanıtsız bırakır- ken adları ve çalıştığı yerler Ça- lışma ve Sosyal Güvenlik Bakan- lığı müfettişlerince saptanan "ka- çak ABD'li personel" hakkında dava açılmadığı oğrenüdi. Yaklasık altı yıldır Incirlik başta olmak üzere, "üslerde kaçak ABD'liler" sorunundan yakınan Türk-lş'e bağh Harb-lş Sendika- sı'nın başvurusundan sonra Çalış- ma Bakanlığı mufettişlerinin ha- zırladığı "Kaçak ABD'liler raporu* da içişleri Bakanlığı'mn talimatına rağmen sonuç getirme- di. Çalışma Bakanlığı iş mufettiş- lerinin 1990 ocak ve şubat aylann- da yaptıkları teftişler sonucu du- zenledikleri İncirlik'te VBR, Tus- log, Aafex ve Tuax'a bağlı olarak 94 ABD'linin kaçak çalıştığını Dovız Int (S) 2699 00 AKSA'da işten çıkarma tş-Sendika Servisi — Yalova- Izmit karayolu üzerinde kurulu Raif Dinçkök'e ait 600 işçinin ça- lıştığı AKSA fabrikasında bir sü- re önce Petrol-lş'ten istifa ederek bağımsız Laspetkim-İş'e üye olan işçilerden 70'i dün işten çıkanldı. İşten çıkarılanlar arasında Laspetkim-tş Yalova şube yöneti- cileri ile işyeri temsilcileri ve ge- nel kurul delegelerinin de bulun- duğu bildirildi. tşverenin önceki gün yüzde 15 tenkisat yapılacağı- nı acıkladıktan sonra Laspetkim- Iş yönetici ve üyelerini işten çıkar- ması protesto eylemlerine yol aç- tı. Dün yemek boykotu yapan AKSA işçilerinin uretimi yavaşlat- tıkları ve bugün de çeşitli protes- to eylemleri gerçekleştirecekleri bildirildi. Laspetkim-lş Sendika- sı Genel Başkanı Vahdettin Kara- bay, işten çıkarmalara sert tepki göstererek "Tenkisatın amacı işçi- leri sendikasızlaştırmak ve savun- masız bırakmaktır. Buna kesinlik- le izin vermeyeceğiz. Bundan son- ra gdişecek olaylann sonımlusu fabrika yönetimi olacaktır" dedi. Süt Endüstrisi Kurumu'nun (SEK) 37 fabrikasında Öz Gıda- Iş uyesi toplam 680 bin ışçıyi kap- sayan toplusözleşmenin, 9 günluk grevin ardından 23 ağustosta im- zalanmasından sonra işten çıkar- maiar başladı. SEK'in Genel Mu- dürluğü ile Ankara, Adana, Izmir, Bolu ve Burdur fabrikalarında iş- ten çıkarılanlann sayısının 40'a yaklaştığı bildirildi. SEk'in Bolu- daki fabrikasında işten çıkarılan işçiler, kendilerine yanlı fesih bil- dirimi yapılmadığını ve hiçbir ge- rekçe belirtilmeden, "Artık işe gdmeyin" dendiğini söylediler. Öz Gıda-îş Sendikası Genel Sekrete- ri Salim Uslu, SEK Genel Müdü- rü ile konuyu görüştuklerini ve toplusozleşme hukumlerine aykı- rı işten çıkarma uygulamalarım kabul etmeyeceklerini söyledi. SEK'te iyi bir toplusozleşme im- zaladıklannı belirten Uslu, "Bu- nun yükunden kurtulmak isteyen işveren, özellikle kıdemli işçileri ve sendika uyeierini işten atmakla ce- zalandırma düşuncesindeyse kar- şısında işçüeri bulacakör" dedi. saptayan rapor mart 1990'da içiş- leri Bakanlığı'na iletildi. İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Gündoğdu da Adana Valiliği'ne 4 Nisan 1990'da bir yaa göndererek 2007 sayıh ya- sanm 6. maddesinde yer alan "Türk vatandaşlanna labsis edi- len sanat ve hizmetlerde çalışan ecnebiler, mahallin en büyük mül- ki memurunun emriyle fiilen sa- nat ve hizmetlerden men olun- makla beraber lanam edilecek za- bıt varakasıyla sulh hukuk mah- kemesine verilir" biçimindeki hukme göre işlem yapılmasını is- tedi. Adana Valiliği de raporda adı geçen ABD'lilerin "yasak işterde çahşıp çalışmadıklannın saptama- sı" için BCM ile Iş ve İşçı Bulma Kurumu Böige Müdürlüğü'nu ikinci kez gorevlendirdi. Vali Recep Birsin Özen, "kaçak Amerikalılar konusundâ ne yapı- lacağını" Körfez krizi başlamadan önce soran Cumhuriyet'e "Kaçak olduklan kesin olarak saptanırsa gorevlerine son verilecek. Hakla- rında da dava açılarak gereği yapılacak" demişti. Ancak Irak- ın 2 ağustosta Kuveyt'i işgal etme- sinden hemen sonra dikkatlerin İncirlik Üssu'ne çevrilmesi, "ka- çak ABD'liler sorunu"nun tekrar unutulmasına yol açtı. İçişleri Ba- kanlığı'mn "gereğini yapın" biçi- mindeki talimatının anımsatıuna- sına rağmen Vali Recep Birsin Özen, Cumhuriyet'in "Son geliş- meler neler, dava açıldı mı" biçi- mindeki sorulannı yanılsız bırak- tı. Edinilen bilgiye göre İncirlik'e son olarak 15 ağustos sabahı Ada- na 2. İş Mahkemesi yargıcı gide- rek Harb-İş'in Bakanlar Kurulu kararıyla ertelenen grevi sırasında kaçak çalıştırılan Amerikalılaria ilgili tespit yaptı. Ancak grevin so- na ermesi üzerine mahkemece ya- pılan tespitten somut sonuç çık- madığı ve "tedbir karan" verilme- diği öğrenildi. UNUTULAN GREVLER En küçük, en uzun SALİM SÜRMELİ SAMSUN — Petrol-lş Sendikası'na bağlı 14 işçi tarafından Canik Lastik Fabrikası'nda başlatılan grev 11 aydan bu yana devam ediyor. Türkiye'nin neredeyse en kuçük ve en uzun grevi haline gelen Canik Lastik Fabrikası'nda 18 yıldır çalışan Necmi Elibolca, grev öncesi eline net 141 bin 102 lira para geçtiğıni söyleyerek, "Aylar süren grev ve parasızlıktan neredeyse açhktan ölecek hale geldik. Biz, işverenden 250 bin lira istedik, o 180 bin lira verdi. lsteğimizi de çok buldu. Biz de greve başladık. Fakat sayımızın az olmasından olsa gerek bizimle ilgilenen yok. Aylardır makarna-ekmek yiyoruz. Çaresız ve perişanız. Ancak ne olursa olsun grevimiz sonuna kadar devam edecek" dedi. Şeker jabrikaları huzursuz 1 = Şeker-îş Sendikası şeker fabrikalanndaki daimi işçilerin sayısının her yıl düşürülmesinden yakımyor. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — Şeker-lş Sendikası, şeker fabrikalanndaki daimi işçilerin sayısının her yıl düşürülmesinden yakınıyor. Şeker-lş Genel Mali Sekreteri Alaaddin Aktaş, hükü- metten, Türkiye genelinde 3 bin 500 işçinin daimi kadroya geçiril- mesini istediklerini bildirdi. Şeker-tş'in araştırmalannda, şeker fabrikası sayısının 18 oldu- ğu 1980 yılında daimi işçi sayısı- nın 12 bin 176, daimi işçi hakla- nndan yararlanan personelin 2 bin 952, muvakkat (geçici) işçi sa- yısının da 8 bin 903 olduğu belir- lendi. 27 fabrika ile üretimde bu- lunulan 1989 yılında da geçici iş-' çi sayısı 13 bin 204'e yükselirken,' daimi işçi sayısı 10 bin 184'e, da- imi işçi haklarından yararlanan personel sayısı da 1.889'a düştü. Şeker-tş yetkitiieri, fabrika sa- yısındaki artışa, aynca üç vardi- ya sistemine geçilmesine karşın daimi işçi sayısndaki duşüşün an- laşıhr olmaktan çok uzak olduğu- nu, bu durumun üretim ve randı- man düşüşünün de ana nedenini oluşturduğunu dile getirdiler. Yet- kililer, şeker fabrikalarında kali- fiye elemanlann oluşturduğu da- imi işçi açığmın geçici işçilerle ka- patılmaya çalışıldığım, geçici iş- çilerin her kısımda ve gereksinim, duyulan her işte cauştırıldığuu kaydettiler. • Şeker-lş Genel Mali Sekreteri Alaaddin Aktaş elektrikçi, kay- nakçı gibi kalifiye işçilerin, yılda- 11 ay çalıştırümalanna karşın ge-. çici işçi statüsünde olduklarinı an- lattı. Aktaş, Türkiye genelinde en az 3 bin 500 işçinin geçici işçilik- ten daimi işçiliğe geçirilmesi ge-, rektiğini belirterek, bu konudaki istemlerini gerek Başbakan Yıldı- rım Akbulut, gerekse Sanayi ve Ticaret Bakanı Şükrü Yürür'e ak- tardıklannı bildirdi. Ancak bu gj- rişimler sonucu isteklerinin yan- sı kadar bir işçinin daimi kadro- ya geçirildiğini dile getiren Aktaş, bunun yetersiz olduğunu ifade et- ti. 20 fabrikanın bulunduğu 1982-1983 kampanyasında 12 mil- yon 108 bin ton pancann işlene- rek 1 milyon 710 bin ton şeker üretildiğini anımsatan Şeker-lş yöneticileri, fabrika sayısının 27'ye çıktığı 1989-1990 kampan- yasında ise işlenen pancann 10 milyon 247 bin tona, üretilen şe- kerin de 1 milyon 268 bin tona duştuğüne dikkat çektiler. Şeker fabrikalanndaki randıman dü- şüklüğünü de daimi personel açı- ğına bağlayan sendika yöneticile- ri, üçlü vardiya sisteminin gerek- tirdiği kadro arttırımına da bir an önce gidilmesini istediler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear