23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 TEMMUZ 1990 KULTUR-SANAT CUMHURİYET/5 Adanı Sanat dergisinde • Kültür Senisi — Adam Sanat dergisinin temmuz sayısında Memet Fuat'm "Sanatlardan Beklenen", Samim Kocagöz'ün "Külturden Yana", Doç. Dr. Sami Selçuk'un "Genç Cumhuriyetin KoUarı", Mehmet Serdar'ın "Kültür ve Politika", Umberto lco'nun "Aquino'lu 1 homas'a Methiye", Oben Gıiney'in "Yazarın özgürlük Paradoksu", Halil Gökhan'ın "Kıvnlan Yol ve Şenlik", Celal Binzet'in "Van Gogh Için Aykırı Deneme", Hilmi Büyükşekerci'nin "Rıza Satı", Turgay Fişekçi'nin "lstanbul-Tarih Duşleri" başhklı yazılan yer alıyor. Bu sayıdaki yontucu ise Joan Miro. Çeşme Müzik Itarışması • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bfirosn) — 5. Uluslararası Çeşme Müzik Yanşması bugün yapılıyor. Çeşme Kültür, Sanat, Eğitim ve Turizm Vakfı (ÇEVAK)'ın düzenlediği yanşmaya yinni ülkeden sanatçı ve topluluklar kaühyor. Yarışma TVl'den naklen yayımlanacak. Korhan Abay*ın sunuculuğunu üstleneceği yanşmanın konuk sanatcılan Ornella Muti, C.C. Catch, Ice M.C. ve Sam Brazil. Ülkemizi Jale'nin "Düş ve Gerçek" adı parçayla temsil edeceği yanşmaya, Belçika'dan Gangester's 'D'amour, Şili'den Carlos Field, Danimarka'dan Lise Haavik, Doğu Almanya'dan New Vibration, îngiltere'den Interaation, Fransa'dan Edith Lesther, Almanya'dan J.D. Drews, Yunanistan'dan Giannis Floriniotis, Hollanda'dan Justian - Mandy, trlanda'dan Jacqui, Italya'dan Valentina, Luksemburg'dan Celine Carzo, Norveç'ten Carolinc Kruger, Polonya'dan Mieczyslavv Szczesniak, Portekiz'den Nucha, Ispanya'dan David Lime, lsveç*ten Mee Blomqvist, Aİnerika Birleşik Devletleri'nden Joplin Hart, Yugoslavya'dan Taichi katdacaklar. Yarışmanın jüri üyeleri çeşitli ülkelerden TV, plak prodüktörleri ve menajerlerden oluşuyor. Ardıç'ın kitabı poşete girdi • ANKARA (ANKA) — Başbakanhk Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu, Sabah Gazetesi yazarlanndan Engin Ardıç'ın "Şengül Hamamı" adü kitabının "18 yaşından küçüklerin maneviyatı üzerine muzır teşir yapacak nitelikte" olduğuna karar verdi. Kurulun rcsmi Gazete"de yayımlanan karanna göre basın lnyasmda "Ardıç Kuşu" olarak tanınan Engin Ardıç'ın »ıtabı poşete girecek. "Şengül Hamamı"nm elde bulunan baskılan üzerine küçüklere zararlıdır yazısı basılacak ve bu kitap açık ve gezici sergilerde satılamayacak. Kitap ancak 18 yaşından büyüklere içi görünmeyen zarf ve poşet içinde satılabilecek, ayrıca para karşılığı ya da parasız küçüklere gösterilemeyecek, verilemeyecek ve "hiçbir surette" okul ve benzeri yerlere sokulamayacak. Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu, "Şengül Hamamı" adh kitap için söz konusu kararlan, Istanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'mn nisan ayındaki başvurusu üzerine aldı. Satrançta §tirpıiz • MANILA (Reuter) — Filipinler'in başkenti Manila'da sürmekte olan Interzonal Satranç Turnuvası'nda Hintli satranççı Viswanathan Anand, Sovyet Mihail Gureviç'i yenerek büyük bir sürpriz yaptı. Turnuvanın 12. turunda bir başka Sovyet satranççı Vasili lvançuk da yurttaşı Aleksandr HaJifman'ı yenerek avantaj sağladı. Bu galibiyetle İvançuk turnuvada 8.5 puanla liderliği ele geçjfiıçKen, Hintli Anand da 8 puanla Sovyet Boris Gelfand'la birlikte ikinci sıraya yerleşti. 21 yaşında bir ekonomi öğrencisi olan Anand, dünya sıralamasında yedinci durumda bulunan Gureviç'i 38 hamlede mat etti. \alova Şenligi başlıyor • YALOVA (Cumhoriyet) — Yalova Belediyesi'nin düzenlediği Kültür, Sanat ve Folklor Senliği 15-21 temmuz tarihleri arasında yapılacak. Şenliğe Cumhuriyet Kitap Kulübü, kitap sergisi ve imza günleri üe katılırken Türk KarikatürcüJeri Derneği de "Çevre" konulu karikatür sergisi açacak. Şenlik kapsamında, Mustafa Ekmekçi, Demir Ozlü, Şükran Kurdakul, Asım Bezirci, Bahri Savcı, Oktay Akbal, Demirtaş Ceyhun, Talip Apaydın'ın katılacağı "Edebiyat ve Yaratma" üe "debiyat ve Yaşam" konulu paneller düzenlenecek. inan özyalçıner'in sunacağı şiir gecesine ise Refik Durbaş, Sennur Sezer, Cengiz Bektaş, Kemal özer, Enver Ercan, Melisa Gürpınar, Aydın Hatipoğlu, Gülsüm Akyüz, Salim Rıza Kırkpınar, Haşim Nezihi Okay katılacak. Atilla özkınmlı, "Dünden Bugüne örnekleriyle Türk Şiiri" konulu soyleşide bulunacak. Faruk Şüyun'un yöneteceği, Oral Çalışlar ve Mehmet AJtan'ın katılacağı "Güncele Bakış" konulu söyleşi izleyicilerle som-yamt şektinde gerçekleşecek. Şenlik Komitesi Başkanı ve Yalova Belediye Başkan Yardımcısı Kaya Dalkılıç, Mannara Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Resim, Heykel ve Seramik Bölttmü öğrcncilerinin, şenliğe duvar resimleri ile katılacağını söyledi. Iznik Seramikleri Sergisi • Kültür Servisi — 28 haziranda Bursa Büyükşehir Belediyesi Sanat Galerisi'nde açılan tznik ve Seramikleri Fotoğraf Sergisi 16 temmuz pazartesi günü tznik konulu slayt gosterisi ile kapanacak. Serginin 27. Antalya Fılm Festivali'nde ve Berltn'de Spandau bölgesinde de acıJacağı belirtildi. Bugüne kadar Türkiye'nin çeşitli yerlerinde sergiyi 80 bin kişinin gezdiği bildiriliyor. Kapanışta, tznik ve seramiklerinin tanıtımına katkılanndan dolayı Iznik Belediyesi ile Bursa Kültür, Sanat ve Turizm Vakfı tarafından, Çanakkale Seramik Fabrikalan'na plaket verilecek. Nevin Mengü Sergisi • Kültür Servisi — Nevin Mengü'nun Antalya Art Kemer otelinde 15 haziranda açılan suluboya resim sergisi 30 temmuzda kapanacak. Sanatçı Krefel'deki Tekstil Ingenieur Schuls'un Güzel Sanatlar Bölümü'nü Prof. Annetta Polmann'ın öğrencisi olarak 1964'te bitirdi. thtisasını Viyana'da tamamladıktan sonra Paris ve Amsterdam'da araştırmalar yaptı. Mengü'nun sulu- boya ve ipekli kumaşlar üzerinde çalışmalan bulunuyor. "Başarması için O'na destek verin..." Sağiam bir temel kazandınn!" Temel Britannica'yı şimdi alın! 2(1 cıltlık Temel Brııanmca nın ukım satış fiyatı (KDV dahıl) Odeme Bıçıtni Pesın ^av taksılie Kavtak^ıtle l?j}taksıti£ Peşinat (TL) - 224 (»»ı - 125 «10 - W(XK>- Ayük Taksıt (TL1 - I2II<XK> - 70 (XX) - 55 IKK> - Taksıi Adedı - 8 ı: Toplam (TL) 545 000 - 584 UOI) - 685 000- 75« ()«).- SINEMA/ATİLLA DORSAY Kadın yönetmen Seidelman, bir 'Kadın öyküsüyle' karşımızda Şeytanlaştıran 'aşk üçgenî9 D i ş i Ş e y t a n (She-Devil) / Yönetmen: Susan Seidelman / Senaryo: Mark R. Burns ve Barry Stmgatz / Müzik: Howard Shore / Oyuncular: Meryl Streep, Roseanne Barr, Ed Begley Jr., Sylvia Miles, Linda Hunt / Orion Pictures yapımı (Dünya, Kadıköy, Ankara Kızılırmak, Izmir Çınar, vs.) Ne demişler? "Her şey dengi dengioe." Şişmana yakın tombiş, sarsak, üstelik fîlm gereği dudak- lannın üstü hafif bir bıyık gölge- si ve kocaman bir benle süslü Ro- seanne BaiT, adını taşıyan TV di- zisindeki gibi, kendisine yakışan irikıyım bir koca yerine, sanşın, bol saçlı, kendinden emin ve her eteğin rOzgârıyla başı dönmeye hazır bir Vikingle evlenirse, elbette böyle olur!.. Muhasebeci koca, bir partide -hem de karısının sakar- lığı yüzünden- tanı$tığı genç ve gü- zel bir Barbara Cartland'la (yani bir ucuz aşk romanları yazanyla) mercimeği fınna veriverir. Aşk ro- manlarını hayal gücünden çok, kendi ifadesiyle "deneyimleriyle" sağlayan Mary Fisher (Mervl Stre- ep), kocayı büyüsüne alıverir. Ama hayır, yanıldmız!.. Filmin gflinrlakı "dişi şeytan", ününün ge- tirdiği lüks içinde sato gibi bir ev- de yaşayan, >-aşlı annesini duşkün- ler evine yollamış, bu zalim, ben- cil, ama çekici kadın değildir. "TeA edüen eş", hanım-hanımcık Roseanne'dır o, fılmdeki adıyla Ruth... Çunkü sırası geldiğinde, en DtŞt ŞEYTAN — Kadın-crkek ve kan-koca ilişkilerine modern bir güldüni açısından bakan "Dişi Şey tan'da TV oyuncusu Roseanne Barr, Ed Begle> Jr. ve Meryl Streep başrolleri paylaşıyorlar. boynubukük kadın bile bir "jeyta- na" dönüşebilir. Ve Ruth, kocası- nın bir liste halinde saptadığı tüm varlığını, birer birer elinden alma- ya girişir: Evi, ailesi, mesleği ve özgürlüp!.. Kadın yönetmen Susan Seidel- man, anlaşılan geometriyi seviyor (hep "simeüik" filmler yapıyor), özellikle de ücgenlerden hoşlanı- yor. Bir köşesini bir erkeğin oluş- turduğu bu üçgende, en "beürgin" iki köşe, türnüyle farklı kişilikler taşıyan iki kadın oluyor: Ünlü fil- mi "Çılgın Madonna - Despera- tely Seeking Susan"da, bunlar Madoaaa ve Rosanna Artjnerte idi. Bu kez, bir yanda "kadın" de- yince akla gelen (yani bir erkeğin aklına gelen) her şeye sahip bir "ideal kadın" var. öte yanda ise tam bir "ev kadını"; cazibeve, çe- kici olmaya tümüyle sırt çevirmiş, kendisini kocası, evi ve çocukla- nna adamış, "etegi belinde" bir hatun!.. Durum klasik, üçgen çok görül- mflş. Ama yasamımız hep bilinen fiykülerin yinelenmesinden oluş- muyor mu? Bir "aşk iiçgeni" ta- rih kadar eski. Amerikan güldü- rüsünün ise parlak döneminde bu 1iwum"dan çıkaıdığı sayısız baş- yapıt unutulabilir mi? Ancak el- verişli bir malzemeye, çıkış nok- tasını oluşturan parlak bir roma- na, biri geçen haftalarda izlediği- miz "Babanm Metresi"ni de itn- zalamış iki becerikli senaryo ya- zanna ve ilginç bir oyuncu kadro- suna karsın "Dişi Şeytan", beklen- diği kadar parlak bir film değil. Yeterince güldürrnüyor insanı, tam anlamıyla rahatlatmıyor. Çünkü nimın "giikiüraıe çabası" çok belirgın, güldurü mekanizma- lan çok acıkta. O>ııncular (özel- likle Meryl Streep) güldürmek için öylesine bir caba harcıyorlar ve bunu öylesine belli ediyorlar ki in- sanın gülesi değil, bu caba karşı- sında neredeyse gözlerinden yaş bosanası geliyor. Film, bu amaç- la sessiz dönem filmlerinin hızlı temposundan karikatür düzeyin- de oyunlara, 'fars'tan 'burlesk'e, her şeye başvuruyor, her şeyi de- niyor. Ama sonuç, iç ritmini iyi kurmuş, tutarlı bir yapıt değil. Ama belki fazla ince eleyip sık dokuyoruz. "Dişi Şeytan", bir gul- dürü başyapıtı değilse de yer yer hoş anları olan ve en aandan sfl- rekli bir gülümsemeyle izlenebilen bir film. özellikle Meryl Streep hayranlan, bu ünlü yıldıa "ilk ko- medi rolü"nde izlemek için bu fil- mi görmeliler. Aynca geometri, özellikle de "üçgen" meraklılan- na da öğütlenir!.. Ddpoüsli bir komedi Kültür Senisi — Polislik gö- revini "tam kitabına göre" yap- maya çalışan bir polis ile sokak- ların kanununu ıyi bilen ortağı- nı konu alan "Merkez" adlı ko- medi nimi, pazartesi günu Şişli Site ve Çemberlitaş Şafak-1 sine- malannda baslayacak. Yönetmenligini Ricbard Ben- jamin'in yaptıgı filmde "Top Gım" filminin oyuncularından Antbony Edwards ve "Bird"ün yıldızı Forest VVhilaker başrol- lerde. Yönetmen Richard Benja- min, fUmin gerçek hayattaki gö- rüntülere u>ması için halen Los Angeles Polis Müdurluğü'nde çalışan dört polisin deneyimle- rinden de yararlandı. Vahşi bir Philadelphia bölge- sinde geçen öyküde F.Whitaker dedektif Dennis Curren'ı, A. Ed- wards ise Curren'ın yeni görev arkadaşı Alex'i canlandınyor. "Down Town-Merkez" adlı fil- min muzikleri ise Alan SUvest- ri*ye ait. Silvestri daha önce "Back To The Future" filminin müziğiyle Granvmy ödulüne de- ğer görülmuştü. Filmin yönetmenı. R. Benja- min ise yönetmenliğe 1982 ydin- da "My Favorite Year" adlı fdm- te başladı. Clint Eastwood ile Bnrt Re>nolds'ın oynadıklan "Ciry Heat" adlı filme de imza- sını atan yönetmen, daha önce- ki yıllarında da kirni filmlerde basanh bir komedyen olarak yer almıstı. Tom Holland, bir "bebeğe giren" katil ruhu anlatıyor Oyuncaklar da korkutur..Çocnk Oynnu (Child's Play) / Yönetmen: Tom Holland / Oyuncular: Catherine Hicks, Chris Sarandon, Alex Vincent, Dinah Manoff, Brad Dourif, Raymond Oliver / Bir UIP (U-A) filmi (Atlas, Gazi, Atlantik, Bakırköy 74, Kadıköy As). Korku filmleri açısından olduk- ça ilginç bir mevsim yaşıyoruz. "Tntkn", "Hayran Mezarhğı", "Ölümiu Göderi" gibi filmlerden sonra, işte yaz aylannda sırt ürpertileriyle serinlemek isteyen- ler için ilginç bir film daha: "Ço- cuk Oynno." Çocukluğun masumiyetiyle "kötn"nün, kötülüğün dehşet ve- ricüiğini aynı film içinde karşüaş- Urmak, aslında çok yeni bir fikir değil. Daha önce de kimi filmler- de denendi. "Korku Gecesi - Fright Night" adlı fılmle çıkış ya- pan genç yönetmen Tom Hol- land'ın senaryosuna da katıldığı "Çocnk Oyunn", bu tür fılmler- le, kötülüğün bir oyuncak bebe- ğin, bir "kukla"nın içine yerleşti- ği kimi klasik korku filmlerinin ("Dead of the Night", "DevU's Doll") bir bireşimi gibi... 6 yaşın- daki küçük oğtuna, TV'de sürek- li reklamı yapılan bir "konnşan bebek" alan bir annenin öyküsü bu... Ancak filmin başında göste- rildiği üzere, polisçe kıstınlan bir haydut, ölmeden önce, ilkel "voa- dou" dininin törenlerini kullana- rak, ruhunu bu "bebeğe geçinniş- tir." Böylece konuşan bebek Chucky, kısa zamanda küçük Andy'yi etkisi altına alıyor ve ci- nayetler işlemeye başlıyor. Olayla- rın ardında bir oyuncak bebeğin olduğunu anlamak, gerek çaresiz anne, gerekse bir polis mufettişi için oldukça vakit alacaktır... "Çocuk Oynnu", belirli bir ge- rilnn duygusuyla ve usta işi bir teknikle gerçekleştirilmiş, olduk- ça sürükleyici bir film. özellikle, bir "özel efekt" uzmanı olan Ke- vin Yagner'in ">-arattıgı" bebek Chucky, oldukça inandıno, dola- yısıyla ürkütücü bir biçimde işli- yor. Kuşkusuz bu türfilmlerdeye- ni bir şeyler getirmek, yeni kor- ku/korkutma alanlan yaratmak kolay değil. Iş cokluk, kullanılao teknolojinin ve özel efektlerin ba- şansına kalıyor. Tom Holland da bunlardan azami sonucu almış. Bir zamanlar bir TV dizisinde Marilyn Monroe'yu canlandırmış olan Catherine Hicks ve küçuk Alex Vincent, özellikle iyüer. Bu tür öyküleri ciddiye almakta zor- lananlar ise, filmi bir anlamda TV'nin ve özellikle TV reklamlar- nın küçükler üzerindeki zararlı, giderek yıkıcı etkileri üzerine bir parabol olarak da alabilirler!.. USTA IŞt TEKNİK — Tom Holland'ın ikinci korku filmi olan "Ço- cuk OyunıT'nda küçük Alex Vincent (ortada) deneyimli 2 oyuncu Chris Sarandon (solda) ve Catherine Hicks'in arasında hiç ezilmiyor. DavidZucker'infilmi hiç görülmedik bir 'polis sansürü'ne uğradı 'Çıplak Silah'ın sansür serüveni TEMEL BRITANNICA ANA YAY1NCILIK A Ş Buyıikdere Cad. Uçyol Mevkü No 57/2 Maslak 80725 1STANBUL Tel: 176 95 80 (4 hat) Çıplak silah filmi Humeyni'yi ele alan sahnelerinden dolayı Iranlı yöneticilerin karşı çıkmasıyla gösterimden kaldırılmıştı. ach'un filmi, (Margaret Thato- her'm iktidara "sag bir komplo" ile geldiğini ileri sürecek kadar yü- rekliydi. Amerikan Yüksek Mah- kemesi'nin son aldığı "ulusal bay- rağın yakılmaa özgürlüğü" kara- nnın ise örneğin bizde aünabilme- si için kimbüir daha kaç (yüz) yıl gerekli?.. Yine de söz konusu bölüm, Türkiye'nin çok özel jeopolitik durumu nedeniyle kuşkuyla gide- rek kaygıyla karşılanabilir ve ke- süebilirdi. (Bu da filme hiçbir şey kaybettirmezdi). Ancak bir İcez sansürden geçmiş bir film üzerin- de denetim kurulunun bağlı oldu- ğu Kültür Bakanlıgı, bu konuda örnek bir davranış sergilemiş ve filmi yeniden sansür etmeyi kabul etmemistir. Bu durumda, geçerli yasaya göre Istanbul ve Ankara- da (en yüksek mülki amir olan) valilerce filmin gösterimine engel olunabilirdi. O da yapılmamış, film doğrudan doğruya polisin si- nemalara uyguladığı "gayri resmi" baskıyla gösterimden kaldınlmış- tır. Daha doğrusu, sinemalar- sinemacılar da bu konuda yürek- li davranmış vefilmigöstermekte diretmişler, ama bunca patırtıdan ürken filmin getirticisi ve sahibi UIP, filmi gösterimden çekmiştir. Böylece ülkemizde şimdiye dek örneği görülmemiş bir "polis sansiirii" uygulaması ortaya çık- mış ve bundan, bizce yalnızca de- mokrasimiz değil, üzerinde son zamanlarda çok spekülasyon ya- pılan polis örgütümüz de yara al- mıştır. Günümüzün demokrasiyi kurmaya çalışan Türkiyesi'nde Iran hükümetinin baskısıyla oluş muş bu olay, her açıdan Uzücü ve acıklıdır. "Çtptak Silah" olayı bitti. "Yor- gan gitti, kavga bitti" devişinde- ki gibi film gösterimden kalktı, sorun bitti. Ama hukuk düzenimi- zin ve kendimize özgu demokra- simizin bu olaydan aldığı yara, görmezlikten gelinebilir mi? "Çıplak Silah"ın başında yer alan, çok kısa (birkaç dakıka) süre ve filmin asü öyküsüyle hiçbir iliş- kisi ohnayıp sadece kahramanı (beceriksiz ajanı) "tanıtmak" için kullanılan bölüm, Batı'da tum po- litik liderlerin eleştirilmesi, gide- rek alaya ahnması konusundaki geleneksel tavrın dışavurumu olan, ashnda gerçekten de kaba bir bölümdü. Bu bölümü eleşti- renler oldu, bu arada düşüncele- rini hemen hep paylaştığımız Mümtaz Soysal da şöyle yazdı: "..Hıristiyan ve Mıı:~vi Batı dün- yasınıa kendi dışındaki dunyala- ra karşı Iriiçiimscyici. alay edici ve tepeden babcı tutumlara karşı or- tak dayanışına cepbeleri olnşrar- mak gerekmez mi?" Doğrusu, Ba- tı'daki bu eleştiri gdeneği karşısın- da Türkiye'nin (filmde alaya ah- nan) Kaddafi, Gorbaçov, Arafat vs. ile bir araya geüp nasıl bir lor- tak dayaıuşnıa"da bulunabileceği- ni merak ediyorum. Gerçek şu ki "Hıristiyan ve Musevi Batı", aynı eleştiriyi-alayı kendi liderlerine de yapıyor. Hem de nasıl!.. ABD'de Nixon, Reagan gibi başkanlara yöneltilmiş inanılmaz bir alay do- zu taşıyan sayısız film gördük. In- gilizlerin ünlü "Spitting Images" TV programı, politikacıları, ba- kanlan, giderek tum kraliyet aile- sini öylesine "küçük düsüriiyor" ki şaşarsınız! Son Cannes Şenli- ği'nde "tngiltere'yi lemsilen" res- mi bölümde gösterilen Ken Lo- FİLMÎN BAŞINDAKt BÖLÜM — "Çıplak Silah" adlı filmin başında yer alan bolumde Humeyni bir "punk" olarak gosteriliyor. Söz konusu sahne dolayısıyla İranlı yöneticiler filme karşı çıkınca, ortaya başıboş bir "sansür" olayı da çıktı. ? nin kaçırdığı fırsat Gözlerimize inanamıyorduk. öncekı pazartesi gecesi 3. kanal- da gösterime giren "Geünin Babası" filmi renkli olarak oy- nuyordu. Oysa bu filmin siyah- beyaz olduğunu çok iyi anımsı- yorduk. Acaba biz mi yanıhyor- duk? Ancak bayram dönüşü, kaynaklanmıza bir göz atabil- dik. Evet, bu ünlü film siyah- beyazdı. Devamfilmiolan "Bö- yiikbaba" da öyle. Ama geçen pazartesi TV'de Sinema köşe- raizde okurlarımıza yaptığımız uyan doğru çıktı, o da renkli olarak yayımlandı. Eskinin siyah-beyaz filmleri- ni elektronik yöntemlerle renk- lendirmek!... ABD'de birkaç yıl- dır büyük şirketlerin, özellikle de MGM'nin başvurmaya başla- dığı bu yöntem, Batı'da büyük yanküar uyandırnnş, tartışmalar açmıştı. Bizde de bu konuda az yazı yayımlanmamıştı. İşte ilk kez, bu yöntemle renİdendirilmiş 2 eski film karşımızdaydı. TRT ilk kez bizlere bu sinema olayı- nın, bu çağdaş devrimin örnek- lerini sunuyordu. Ama hiçbir duyuru yapmadan, haber bile vermeden!.. Oysa açıktı ki bu 2 film TRT'nin elinde bulunan es- ki kopyalardan değil, yeni alın- mış kopyalardan oynatılmıstı. Yeni gösterim hakları ödenmiş, yazüıp çizilmiş, bilgiler gelip git- mişti. Ama kim kime dum du- ma bir yönetim içinde, TRT bu önemli olaym belki farkında bile olmamıştı. TV'de Sinema prog- ramlarında, seçimden sunuluşa her alanda yapılan sayısız yan- hşlar, en son, bayramın son ge- cesi, hac faciası nedeniyle kal- dınlan bir eğlence programı ye- rine, ancak geç saatte yayımlan- ması gereken kanlı ve iğrenç bir sözümona korku filminin, her- kesin ekran başında olduğu 21.15'te gösterilmesi gibi hatalar yanında sözünıi ettiğimiz inceliği beklemek, sanınm uzun zaman boş bir hayal olmayı sürdürecek. Woody AJlen G. AfrikaVia • NEW YORK (AA) — Ünlü Amerikah yönetmen Woody Allen'uı "Suçlar ve Kabahatler" (Crimes and Misdemeanors) filmi, Güney Afrika'daki ırkçı beyaz azınhk yönetimine karşı mücadek eden Afrika (Jlusal Kongresi'nin (ANC) ve diğer ırkçıhk aleyhtan grupların düzenleyeceği bir film festivalinde gösterilecek. Allen yaptığı açıklamada, "tüm ırkçı uygulamalar sona erinceye kadar Güney Afrika'ya bir kültürel boykot çerçevesinde hiçbir filminin bu ülkede gösterümemesLne karar vermiş olmasına rağmen, ANC ve diğer ırkçılık aleyhtan grupların ağustosun sonunda düzenleyeceği bir ırkçıhk aleyhtarı festivalde 'Suçlar ve Kabahatler'in bir defalık olarak özel gösterimine izin verdiğini" söyledi. Kardelen'in konseri • Kültür Servisi— Kardelen müzik topluluğunun konseri 14-17 temmuz tarihleri arasında, Kartal-Maltepe sahillerinde, Kartal Festivali kapsamında yer alacak. Topluluk ilk konserini Pendik Kültür Merkezi'nde vennişti. Kütüphanede şiir günü • Kültur Senisi — "Günümüz Türk Şiiri" konulu toplantı 14 temmuz cumartesi günü Beyaat Devlet Kütüphanesi'nde yapılacak. Saat \5SXf\e baslayacak toplantıya Fevzi Hahcı, Gültekin Sağmanoğlu, Zeki ömer Defne, Yahya Benekay, Orhan Şaik Gokyay, Mehmet Zeki Akdağ, tlhan Geçer ve Ayhan tnal katılacaklar. İnce, Milli SaraylarVla • Kültür Servisi — Milli Saraylar Daire Başkanhğı'na atanan Y. Mimar Mühendis Türkân İnce, görevine başlarken yaptığı açıklamada Milli Saraylar'daki çalışmalann 1984'te düzenlenen sempozyumda belirlenen ilkeler ışığında sürdürüldüğünü söyledL Türkiye Demir-Çelik Jşletmeleri Genel Müdurlüğü Karabük Müessesesi Etüt Planlama Müdurlüğü görevinden Milli Saraylar Daire Başkanlığı'na atanan Y. Mimar Mühendis Türkân İnce, 1. derecede SİT alanı olan Safranbolu'da mimari değerleri koruma konusunda uzun süreli çalışmalar yapmıştı. 4 Kukla mı Canlı mı?' • GtRESUN (Cumhuriyet) — Enis Fosforoğlu'nun "Kukla mı Canh mı" adlı iki bölümlük müzikli oyumı bugün Ziraat Bankası Şehir Tiyatrosu tarafından sahnelenecek. Eğitim araçlan salonunda sergilenecek oyun saat 11.00 ve 13.30'da ücretsiz olarak izlenebüir. Orhan Asena Tîyatrosu • DİYARBAKIR (AA) — Diyarbakn- Belediyesi tarafından kurulan Orhan Asena Şehn- Tiyatrosu çahşmalanna başladı. Yerieşik bir tiyatro yapısımn oluşturulması amacıyla kurulan Orhan Asena Tiyatrosu yönetmenliğine Ziya Demirel getirildi. Tiyatro kadrosunda 14 sanatçı bulunuyor. Diyarbakır Belediye Başkanı Turgut Atalay, kültürel ve sanatsal açıdan kentin eski kimliğine kavuşturuhnası için çok yönlü bir çahşma içerisine girdiklerini belirtiyor. Vakko sergileri • ANKARA (ANKA) — Vakko'nun Ankara, Istanbul ve tzmir'deki sanat galerilerinde yer alan mevsim sonu sergilerinde değişik kuşaklardan farklı üsluplara sahip 15 sanatçının yapıtlan bir arada sunuluyor. Sergilerde, Komet, Burhan Doğançay, Nejad Devrim, Birol Kutadgu, tsmet Doğan, Tayfun Erdoğmuş, Mustafa Altıntaş, Şenol Yorozlu, Alptemur UlukıüçUn yağlıboya ve akrilik çahşmalarımn yani sıra Ergin tnan, Süleyman Saim Tekcan, Erol Akyavaş, ömer Uluç, Hayati Misman ve Fevzi Karakoc'un özgün baskılanna yer verüiyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear