Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
13 TEMMUZ 1990 KULTUR-SANAT CUMHURİYET/5
Adanı Sanat dergisinde
• Kültür Senisi —
Adam Sanat dergisinin
temmuz sayısında
Memet Fuat'm
"Sanatlardan Beklenen",
Samim Kocagöz'ün
"Külturden Yana", Doç.
Dr. Sami Selçuk'un
"Genç Cumhuriyetin
KoUarı", Mehmet
Serdar'ın "Kültür ve
Politika", Umberto
lco'nun "Aquino'lu
1 homas'a Methiye",
Oben Gıiney'in "Yazarın
özgürlük Paradoksu",
Halil Gökhan'ın
"Kıvnlan Yol ve Şenlik", Celal Binzet'in "Van Gogh Için
Aykırı Deneme", Hilmi Büyükşekerci'nin "Rıza Satı",
Turgay Fişekçi'nin "lstanbul-Tarih Duşleri" başhklı
yazılan yer alıyor. Bu sayıdaki yontucu ise Joan Miro.
Çeşme Müzik Itarışması
• İZMİR (Cumhuriyet Ege Bfirosn) — 5. Uluslararası
Çeşme Müzik Yanşması bugün yapılıyor. Çeşme Kültür,
Sanat, Eğitim ve Turizm Vakfı (ÇEVAK)'ın düzenlediği
yanşmaya yinni ülkeden sanatçı ve topluluklar kaühyor.
Yarışma TVl'den naklen yayımlanacak. Korhan Abay*ın
sunuculuğunu üstleneceği yanşmanın konuk sanatcılan
Ornella Muti, C.C. Catch, Ice M.C. ve Sam Brazil.
Ülkemizi Jale'nin "Düş ve Gerçek" adı parçayla temsil
edeceği yanşmaya, Belçika'dan Gangester's 'D'amour,
Şili'den Carlos Field, Danimarka'dan Lise Haavik, Doğu
Almanya'dan New Vibration, îngiltere'den Interaation,
Fransa'dan Edith Lesther, Almanya'dan J.D. Drews,
Yunanistan'dan Giannis Floriniotis, Hollanda'dan Justian
- Mandy, trlanda'dan Jacqui, Italya'dan Valentina,
Luksemburg'dan Celine Carzo, Norveç'ten Carolinc
Kruger, Polonya'dan Mieczyslavv Szczesniak, Portekiz'den
Nucha, Ispanya'dan David Lime, lsveç*ten Mee
Blomqvist, Aİnerika Birleşik Devletleri'nden Joplin Hart,
Yugoslavya'dan Taichi katdacaklar. Yarışmanın jüri
üyeleri çeşitli ülkelerden TV, plak prodüktörleri ve
menajerlerden oluşuyor.
Ardıç'ın kitabı poşete girdi
• ANKARA (ANKA) — Başbakanhk Küçükleri Muzır
Neşriyattan Koruma Kurulu, Sabah Gazetesi
yazarlanndan Engin Ardıç'ın "Şengül Hamamı" adü
kitabının "18 yaşından küçüklerin maneviyatı üzerine
muzır teşir yapacak nitelikte" olduğuna karar verdi.
Kurulun rcsmi Gazete"de yayımlanan karanna göre basın
lnyasmda "Ardıç Kuşu" olarak tanınan Engin Ardıç'ın
»ıtabı poşete girecek. "Şengül Hamamı"nm elde bulunan
baskılan üzerine küçüklere zararlıdır yazısı basılacak ve
bu kitap açık ve gezici sergilerde satılamayacak. Kitap
ancak 18 yaşından büyüklere içi görünmeyen zarf ve
poşet içinde satılabilecek, ayrıca para karşılığı ya da
parasız küçüklere gösterilemeyecek, verilemeyecek ve
"hiçbir surette" okul ve benzeri yerlere sokulamayacak.
Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma
Kurulu, "Şengül Hamamı" adh kitap için söz konusu
kararlan, Istanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'mn nisan
ayındaki başvurusu üzerine aldı.
Satrançta §tirpıiz
• MANILA (Reuter) — Filipinler'in başkenti Manila'da
sürmekte olan Interzonal Satranç Turnuvası'nda Hintli
satranççı Viswanathan Anand, Sovyet Mihail Gureviç'i
yenerek büyük bir sürpriz yaptı. Turnuvanın 12. turunda
bir başka Sovyet satranççı Vasili lvançuk da yurttaşı
Aleksandr HaJifman'ı yenerek avantaj sağladı. Bu
galibiyetle İvançuk turnuvada 8.5 puanla liderliği ele
geçjfiıçKen, Hintli Anand da 8 puanla Sovyet Boris
Gelfand'la birlikte ikinci sıraya yerleşti. 21 yaşında bir
ekonomi öğrencisi olan Anand, dünya sıralamasında
yedinci durumda bulunan Gureviç'i 38 hamlede mat etti.
\alova Şenligi başlıyor
• YALOVA (Cumhoriyet) — Yalova Belediyesi'nin
düzenlediği Kültür, Sanat ve Folklor Senliği 15-21
temmuz tarihleri arasında yapılacak. Şenliğe Cumhuriyet
Kitap Kulübü, kitap sergisi ve imza günleri üe katılırken
Türk KarikatürcüJeri Derneği de "Çevre" konulu
karikatür sergisi açacak. Şenlik kapsamında, Mustafa
Ekmekçi, Demir Ozlü, Şükran Kurdakul, Asım Bezirci,
Bahri Savcı, Oktay Akbal, Demirtaş Ceyhun, Talip
Apaydın'ın katılacağı "Edebiyat ve Yaratma" üe
"debiyat ve Yaşam" konulu paneller düzenlenecek.
inan özyalçıner'in sunacağı şiir gecesine ise Refik
Durbaş, Sennur Sezer, Cengiz Bektaş, Kemal özer, Enver
Ercan, Melisa Gürpınar, Aydın Hatipoğlu, Gülsüm
Akyüz, Salim Rıza Kırkpınar, Haşim Nezihi Okay
katılacak. Atilla özkınmlı, "Dünden Bugüne
örnekleriyle Türk Şiiri" konulu soyleşide bulunacak.
Faruk Şüyun'un yöneteceği, Oral Çalışlar ve Mehmet
AJtan'ın katılacağı "Güncele Bakış" konulu söyleşi
izleyicilerle som-yamt şektinde gerçekleşecek. Şenlik
Komitesi Başkanı ve Yalova Belediye Başkan Yardımcısı
Kaya Dalkılıç, Mannara Üniversitesi, Güzel Sanatlar
Fakültesi, Resim, Heykel ve Seramik Bölttmü
öğrcncilerinin, şenliğe duvar resimleri ile katılacağını
söyledi.
Iznik Seramikleri Sergisi
• Kültür Servisi — 28 haziranda Bursa Büyükşehir
Belediyesi Sanat Galerisi'nde açılan tznik ve Seramikleri
Fotoğraf Sergisi 16 temmuz pazartesi günü tznik konulu
slayt gosterisi ile kapanacak. Serginin 27. Antalya Fılm
Festivali'nde ve Berltn'de Spandau bölgesinde de acıJacağı
belirtildi. Bugüne kadar Türkiye'nin çeşitli yerlerinde
sergiyi 80 bin kişinin gezdiği bildiriliyor. Kapanışta, tznik
ve seramiklerinin tanıtımına katkılanndan dolayı Iznik
Belediyesi ile Bursa Kültür, Sanat ve Turizm Vakfı
tarafından, Çanakkale Seramik Fabrikalan'na plaket
verilecek.
Nevin Mengü Sergisi
• Kültür Servisi — Nevin Mengü'nun Antalya Art
Kemer otelinde 15 haziranda açılan suluboya resim
sergisi 30 temmuzda kapanacak. Sanatçı Krefel'deki
Tekstil Ingenieur Schuls'un Güzel Sanatlar Bölümü'nü
Prof. Annetta Polmann'ın öğrencisi olarak 1964'te
bitirdi. thtisasını Viyana'da tamamladıktan sonra Paris
ve Amsterdam'da araştırmalar yaptı. Mengü'nun sulu-
boya ve ipekli kumaşlar üzerinde çalışmalan bulunuyor.
"Başarması için O'na destek verin..."
Sağiam bir temel kazandınn!"
Temel Britannica'yı şimdi alın!
2(1 cıltlık Temel Brııanmca nın ukım satış fiyatı (KDV dahıl)
Odeme Bıçıtni
Pesın
^av taksılie
Kavtak^ıtle
l?j}taksıti£
Peşinat
(TL)
-
224 (»»ı -
125 «10 -
W(XK>-
Ayük
Taksıt
(TL1
-
I2II<XK> -
70 (XX) -
55 IKK> -
Taksıi
Adedı
-
8
ı:
Toplam
(TL)
545 000 -
584 UOI) -
685 000-
75« ()«).-
SINEMA/ATİLLA DORSAY
Kadın yönetmen Seidelman, bir 'Kadın öyküsüyle' karşımızda
Şeytanlaştıran 'aşk üçgenî9
D i ş i Ş e y t a n (She-Devil) /
Yönetmen: Susan Seidelman
/ Senaryo: Mark R. Burns
ve Barry Stmgatz / Müzik:
Howard Shore / Oyuncular:
Meryl Streep, Roseanne
Barr, Ed Begley Jr., Sylvia
Miles, Linda Hunt / Orion
Pictures yapımı (Dünya,
Kadıköy, Ankara
Kızılırmak, Izmir Çınar, vs.)
Ne demişler? "Her şey dengi
dengioe." Şişmana yakın tombiş,
sarsak, üstelik fîlm gereği dudak-
lannın üstü hafif bir bıyık gölge-
si ve kocaman bir benle süslü Ro-
seanne BaiT, adını taşıyan TV di-
zisindeki gibi, kendisine yakışan
irikıyım bir koca yerine, sanşın,
bol saçlı, kendinden emin ve her
eteğin rOzgârıyla başı dönmeye
hazır bir Vikingle evlenirse, elbette
böyle olur!.. Muhasebeci koca, bir
partide -hem de karısının sakar-
lığı yüzünden- tanı$tığı genç ve gü-
zel bir Barbara Cartland'la (yani
bir ucuz aşk romanları yazanyla)
mercimeği fınna veriverir. Aşk ro-
manlarını hayal gücünden çok,
kendi ifadesiyle "deneyimleriyle"
sağlayan Mary Fisher (Mervl Stre-
ep), kocayı büyüsüne alıverir.
Ama hayır, yanıldmız!.. Filmin
gflinrlakı "dişi şeytan", ününün ge-
tirdiği lüks içinde sato gibi bir ev-
de yaşayan, >-aşlı annesini duşkün-
ler evine yollamış, bu zalim, ben-
cil, ama çekici kadın değildir.
"TeA edüen eş", hanım-hanımcık
Roseanne'dır o, fılmdeki adıyla
Ruth... Çunkü sırası geldiğinde, en
DtŞt ŞEYTAN — Kadın-crkek ve kan-koca ilişkilerine modern bir güldüni açısından bakan "Dişi Şey
tan'da TV oyuncusu Roseanne Barr, Ed Begle> Jr. ve Meryl Streep başrolleri paylaşıyorlar.
boynubukük kadın bile bir "jeyta-
na" dönüşebilir. Ve Ruth, kocası-
nın bir liste halinde saptadığı tüm
varlığını, birer birer elinden alma-
ya girişir: Evi, ailesi, mesleği ve
özgürlüp!..
Kadın yönetmen Susan Seidel-
man, anlaşılan geometriyi seviyor
(hep "simeüik" filmler yapıyor),
özellikle de ücgenlerden hoşlanı-
yor. Bir köşesini bir erkeğin oluş-
turduğu bu üçgende, en "beürgin"
iki köşe, türnüyle farklı kişilikler
taşıyan iki kadın oluyor: Ünlü fil-
mi "Çılgın Madonna - Despera-
tely Seeking Susan"da, bunlar
Madoaaa ve Rosanna Artjnerte
idi. Bu kez, bir yanda "kadın" de-
yince akla gelen (yani bir erkeğin
aklına gelen) her şeye sahip bir
"ideal kadın" var. öte yanda ise
tam bir "ev kadını"; cazibeve, çe-
kici olmaya tümüyle sırt çevirmiş,
kendisini kocası, evi ve çocukla-
nna adamış, "etegi belinde" bir
hatun!..
Durum klasik, üçgen çok görül-
mflş. Ama yasamımız hep bilinen
fiykülerin yinelenmesinden oluş-
muyor mu? Bir "aşk iiçgeni" ta-
rih kadar eski. Amerikan güldü-
rüsünün ise parlak döneminde bu
1iwum"dan çıkaıdığı sayısız baş-
yapıt unutulabilir mi? Ancak el-
verişli bir malzemeye, çıkış nok-
tasını oluşturan parlak bir roma-
na, biri geçen haftalarda izlediği-
miz "Babanm Metresi"ni de itn-
zalamış iki becerikli senaryo ya-
zanna ve ilginç bir oyuncu kadro-
suna karsın "Dişi Şeytan", beklen-
diği kadar parlak bir film değil.
Yeterince güldürrnüyor insanı,
tam anlamıyla rahatlatmıyor.
Çünkü nimın "giikiüraıe çabası"
çok belirgın, güldurü mekanizma-
lan çok acıkta. O>ııncular (özel-
likle Meryl Streep) güldürmek için
öylesine bir caba harcıyorlar ve
bunu öylesine belli ediyorlar ki in-
sanın gülesi değil, bu caba karşı-
sında neredeyse gözlerinden yaş
bosanası geliyor. Film, bu amaç-
la sessiz dönem filmlerinin hızlı
temposundan karikatür düzeyin-
de oyunlara, 'fars'tan 'burlesk'e,
her şeye başvuruyor, her şeyi de-
niyor. Ama sonuç, iç ritmini iyi
kurmuş, tutarlı bir yapıt değil.
Ama belki fazla ince eleyip sık
dokuyoruz. "Dişi Şeytan", bir gul-
dürü başyapıtı değilse de yer yer
hoş anları olan ve en aandan sfl-
rekli bir gülümsemeyle izlenebilen
bir film. özellikle Meryl Streep
hayranlan, bu ünlü yıldıa "ilk ko-
medi rolü"nde izlemek için bu fil-
mi görmeliler. Aynca geometri,
özellikle de "üçgen" meraklılan-
na da öğütlenir!..
Ddpoüsli
bir komedi
Kültür Senisi — Polislik gö-
revini "tam kitabına göre" yap-
maya çalışan bir polis ile sokak-
ların kanununu ıyi bilen ortağı-
nı konu alan "Merkez" adlı ko-
medi nimi, pazartesi günu Şişli
Site ve Çemberlitaş Şafak-1 sine-
malannda baslayacak.
Yönetmenligini Ricbard Ben-
jamin'in yaptıgı filmde "Top
Gım" filminin oyuncularından
Antbony Edwards ve "Bird"ün
yıldızı Forest VVhilaker başrol-
lerde. Yönetmen Richard Benja-
min, fUmin gerçek hayattaki gö-
rüntülere u>ması için halen Los
Angeles Polis Müdurluğü'nde
çalışan dört polisin deneyimle-
rinden de yararlandı.
Vahşi bir Philadelphia bölge-
sinde geçen öyküde F.Whitaker
dedektif Dennis Curren'ı, A. Ed-
wards ise Curren'ın yeni görev
arkadaşı Alex'i canlandınyor.
"Down Town-Merkez" adlı fil-
min muzikleri ise Alan SUvest-
ri*ye ait. Silvestri daha önce
"Back To The Future" filminin
müziğiyle Granvmy ödulüne de-
ğer görülmuştü.
Filmin yönetmenı. R. Benja-
min ise yönetmenliğe 1982 ydin-
da "My Favorite Year" adlı fdm-
te başladı. Clint Eastwood ile
Bnrt Re>nolds'ın oynadıklan
"Ciry Heat" adlı filme de imza-
sını atan yönetmen, daha önce-
ki yıllarında da kirni filmlerde
basanh bir komedyen olarak yer
almıstı.
Tom Holland, bir "bebeğe giren" katil ruhu anlatıyor
Oyuncaklar da korkutur..Çocnk Oynnu (Child's Play) / Yönetmen: Tom
Holland / Oyuncular: Catherine Hicks, Chris
Sarandon, Alex Vincent, Dinah Manoff, Brad Dourif,
Raymond Oliver / Bir UIP (U-A) filmi (Atlas, Gazi,
Atlantik, Bakırköy 74, Kadıköy As).
Korku filmleri açısından olduk-
ça ilginç bir mevsim yaşıyoruz.
"Tntkn", "Hayran Mezarhğı",
"Ölümiu Göderi" gibi filmlerden
sonra, işte yaz aylannda sırt
ürpertileriyle serinlemek isteyen-
ler için ilginç bir film daha: "Ço-
cuk Oynno."
Çocukluğun masumiyetiyle
"kötn"nün, kötülüğün dehşet ve-
ricüiğini aynı film içinde karşüaş-
Urmak, aslında çok yeni bir fikir
değil. Daha önce de kimi filmler-
de denendi. "Korku Gecesi -
Fright Night" adlı fılmle çıkış ya-
pan genç yönetmen Tom Hol-
land'ın senaryosuna da katıldığı
"Çocnk Oyunn", bu tür fılmler-
le, kötülüğün bir oyuncak bebe-
ğin, bir "kukla"nın içine yerleşti-
ği kimi klasik korku filmlerinin
("Dead of the Night", "DevU's
Doll") bir bireşimi gibi... 6 yaşın-
daki küçük oğtuna, TV'de sürek-
li reklamı yapılan bir "konnşan
bebek" alan bir annenin öyküsü
bu... Ancak filmin başında göste-
rildiği üzere, polisçe kıstınlan bir
haydut, ölmeden önce, ilkel "voa-
dou" dininin törenlerini kullana-
rak, ruhunu bu "bebeğe geçinniş-
tir." Böylece konuşan bebek
Chucky, kısa zamanda küçük
Andy'yi etkisi altına alıyor ve ci-
nayetler işlemeye başlıyor. Olayla-
rın ardında bir oyuncak bebeğin
olduğunu anlamak, gerek çaresiz
anne, gerekse bir polis mufettişi
için oldukça vakit alacaktır...
"Çocuk Oynnu", belirli bir ge-
rilnn duygusuyla ve usta işi bir
teknikle gerçekleştirilmiş, olduk-
ça sürükleyici bir film. özellikle,
bir "özel efekt" uzmanı olan Ke-
vin Yagner'in ">-arattıgı" bebek
Chucky, oldukça inandıno, dola-
yısıyla ürkütücü bir biçimde işli-
yor. Kuşkusuz bu türfilmlerdeye-
ni bir şeyler getirmek, yeni kor-
ku/korkutma alanlan yaratmak
kolay değil. Iş cokluk, kullanılao
teknolojinin ve özel efektlerin ba-
şansına kalıyor. Tom Holland da
bunlardan azami sonucu almış.
Bir zamanlar bir TV dizisinde
Marilyn Monroe'yu canlandırmış
olan Catherine Hicks ve küçuk
Alex Vincent, özellikle iyüer. Bu
tür öyküleri ciddiye almakta zor-
lananlar ise, filmi bir anlamda
TV'nin ve özellikle TV reklamlar-
nın küçükler üzerindeki zararlı,
giderek yıkıcı etkileri üzerine bir
parabol olarak da alabilirler!..
USTA IŞt TEKNİK — Tom Holland'ın ikinci korku filmi olan "Ço-
cuk OyunıT'nda küçük Alex Vincent (ortada) deneyimli 2 oyuncu
Chris Sarandon (solda) ve Catherine Hicks'in arasında hiç ezilmiyor.
DavidZucker'infilmi hiç görülmedik bir 'polis sansürü'ne uğradı
'Çıplak Silah'ın sansür serüveni
TEMEL
BRITANNICA
ANA YAY1NCILIK A Ş Buyıikdere Cad. Uçyol Mevkü No 57/2
Maslak 80725 1STANBUL Tel: 176 95 80 (4 hat)
Çıplak silah filmi Humeyni'yi ele alan sahnelerinden
dolayı Iranlı yöneticilerin karşı çıkmasıyla
gösterimden kaldırılmıştı.
ach'un filmi, (Margaret Thato-
her'm iktidara "sag bir komplo"
ile geldiğini ileri sürecek kadar yü-
rekliydi. Amerikan Yüksek Mah-
kemesi'nin son aldığı "ulusal bay-
rağın yakılmaa özgürlüğü" kara-
nnın ise örneğin bizde aünabilme-
si için kimbüir daha kaç (yüz) yıl
gerekli?..
Yine de söz konusu bölüm,
Türkiye'nin çok özel jeopolitik
durumu nedeniyle kuşkuyla gide-
rek kaygıyla karşılanabilir ve ke-
süebilirdi. (Bu da filme hiçbir şey
kaybettirmezdi). Ancak bir İcez
sansürden geçmiş bir film üzerin-
de denetim kurulunun bağlı oldu-
ğu Kültür Bakanlıgı, bu konuda
örnek bir davranış sergilemiş ve
filmi yeniden sansür etmeyi kabul
etmemistir. Bu durumda, geçerli
yasaya göre Istanbul ve Ankara-
da (en yüksek mülki amir olan)
valilerce filmin gösterimine engel
olunabilirdi. O da yapılmamış,
film doğrudan doğruya polisin si-
nemalara uyguladığı "gayri resmi"
baskıyla gösterimden kaldınlmış-
tır. Daha doğrusu, sinemalar-
sinemacılar da bu konuda yürek-
li davranmış vefilmigöstermekte
diretmişler, ama bunca patırtıdan
ürken filmin getirticisi ve sahibi
UIP, filmi gösterimden çekmiştir.
Böylece ülkemizde şimdiye dek
örneği görülmemiş bir "polis
sansiirii" uygulaması ortaya çık-
mış ve bundan, bizce yalnızca de-
mokrasimiz değil, üzerinde son
zamanlarda çok spekülasyon ya-
pılan polis örgütümüz de yara al-
mıştır. Günümüzün demokrasiyi
kurmaya çalışan Türkiyesi'nde
Iran hükümetinin baskısıyla oluş
muş bu olay, her açıdan Uzücü ve
acıklıdır.
"Çtptak Silah" olayı bitti. "Yor-
gan gitti, kavga bitti" devişinde-
ki gibi film gösterimden kalktı,
sorun bitti. Ama hukuk düzenimi-
zin ve kendimize özgu demokra-
simizin bu olaydan aldığı yara,
görmezlikten gelinebilir mi?
"Çıplak Silah"ın başında yer
alan, çok kısa (birkaç dakıka) süre
ve filmin asü öyküsüyle hiçbir iliş-
kisi ohnayıp sadece kahramanı
(beceriksiz ajanı) "tanıtmak" için
kullanılan bölüm, Batı'da tum po-
litik liderlerin eleştirilmesi, gide-
rek alaya ahnması konusundaki
geleneksel tavrın dışavurumu
olan, ashnda gerçekten de kaba
bir bölümdü. Bu bölümü eleşti-
renler oldu, bu arada düşüncele-
rini hemen hep paylaştığımız
Mümtaz Soysal da şöyle yazdı:
"..Hıristiyan ve Mıı:~vi Batı dün-
yasınıa kendi dışındaki dunyala-
ra karşı Iriiçiimscyici. alay edici ve
tepeden babcı tutumlara karşı or-
tak dayanışına cepbeleri olnşrar-
mak gerekmez mi?" Doğrusu, Ba-
tı'daki bu eleştiri gdeneği karşısın-
da Türkiye'nin (filmde alaya ah-
nan) Kaddafi, Gorbaçov, Arafat
vs. ile bir araya geüp nasıl bir lor-
tak dayaıuşnıa"da bulunabileceği-
ni merak ediyorum. Gerçek şu ki
"Hıristiyan ve Musevi Batı", aynı
eleştiriyi-alayı kendi liderlerine de
yapıyor. Hem de nasıl!.. ABD'de
Nixon, Reagan gibi başkanlara
yöneltilmiş inanılmaz bir alay do-
zu taşıyan sayısız film gördük. In-
gilizlerin ünlü "Spitting Images"
TV programı, politikacıları, ba-
kanlan, giderek tum kraliyet aile-
sini öylesine "küçük düsüriiyor"
ki şaşarsınız! Son Cannes Şenli-
ği'nde "tngiltere'yi lemsilen" res-
mi bölümde gösterilen Ken Lo-
FİLMÎN BAŞINDAKt BÖLÜM — "Çıplak Silah" adlı filmin başında yer alan bolumde Humeyni bir
"punk" olarak gosteriliyor. Söz konusu sahne dolayısıyla İranlı yöneticiler filme karşı çıkınca, ortaya
başıboş bir "sansür" olayı da çıktı.
?
nin kaçırdığı fırsat
Gözlerimize inanamıyorduk.
öncekı pazartesi gecesi 3. kanal-
da gösterime giren "Geünin
Babası" filmi renkli olarak oy-
nuyordu. Oysa bu filmin siyah-
beyaz olduğunu çok iyi anımsı-
yorduk. Acaba biz mi yanıhyor-
duk? Ancak bayram dönüşü,
kaynaklanmıza bir göz atabil-
dik. Evet, bu ünlü film siyah-
beyazdı. Devamfilmiolan "Bö-
yiikbaba" da öyle. Ama geçen
pazartesi TV'de Sinema köşe-
raizde okurlarımıza yaptığımız
uyan doğru çıktı, o da renkli
olarak yayımlandı.
Eskinin siyah-beyaz filmleri-
ni elektronik yöntemlerle renk-
lendirmek!... ABD'de birkaç yıl-
dır büyük şirketlerin, özellikle
de MGM'nin başvurmaya başla-
dığı bu yöntem, Batı'da büyük
yanküar uyandırnnş, tartışmalar
açmıştı. Bizde de bu konuda az
yazı yayımlanmamıştı. İşte ilk
kez, bu yöntemle renİdendirilmiş
2 eski film karşımızdaydı. TRT
ilk kez bizlere bu sinema olayı-
nın, bu çağdaş devrimin örnek-
lerini sunuyordu. Ama hiçbir
duyuru yapmadan, haber bile
vermeden!.. Oysa açıktı ki bu 2
film TRT'nin elinde bulunan es-
ki kopyalardan değil, yeni alın-
mış kopyalardan oynatılmıstı.
Yeni gösterim hakları ödenmiş,
yazüıp çizilmiş, bilgiler gelip git-
mişti. Ama kim kime dum du-
ma bir yönetim içinde, TRT bu
önemli olaym belki farkında bile
olmamıştı. TV'de Sinema prog-
ramlarında, seçimden sunuluşa
her alanda yapılan sayısız yan-
hşlar, en son, bayramın son ge-
cesi, hac faciası nedeniyle kal-
dınlan bir eğlence programı ye-
rine, ancak geç saatte yayımlan-
ması gereken kanlı ve iğrenç bir
sözümona korku filminin, her-
kesin ekran başında olduğu
21.15'te gösterilmesi gibi hatalar
yanında sözünıi ettiğimiz inceliği
beklemek, sanınm uzun zaman
boş bir hayal olmayı sürdürecek.
Woody AJlen
G. AfrikaVia
• NEW YORK (AA) —
Ünlü Amerikah yönetmen
Woody Allen'uı "Suçlar ve
Kabahatler" (Crimes and
Misdemeanors) filmi,
Güney Afrika'daki ırkçı
beyaz azınhk yönetimine
karşı mücadek eden Afrika
(Jlusal Kongresi'nin (ANC)
ve diğer ırkçıhk aleyhtan
grupların düzenleyeceği bir
film festivalinde
gösterilecek. Allen yaptığı
açıklamada, "tüm ırkçı
uygulamalar sona erinceye
kadar Güney Afrika'ya bir
kültürel boykot çerçevesinde
hiçbir filminin bu ülkede
gösterümemesLne karar
vermiş olmasına rağmen,
ANC ve diğer ırkçılık
aleyhtan grupların
ağustosun sonunda
düzenleyeceği bir ırkçıhk
aleyhtarı festivalde 'Suçlar
ve Kabahatler'in bir defalık
olarak özel gösterimine izin
verdiğini" söyledi.
Kardelen'in
konseri
• Kültür Servisi—
Kardelen müzik
topluluğunun konseri 14-17
temmuz tarihleri arasında,
Kartal-Maltepe sahillerinde,
Kartal Festivali kapsamında
yer alacak. Topluluk ilk
konserini Pendik Kültür
Merkezi'nde vennişti.
Kütüphanede
şiir günü
• Kültur Senisi —
"Günümüz Türk Şiiri"
konulu toplantı 14 temmuz
cumartesi günü Beyaat
Devlet Kütüphanesi'nde
yapılacak. Saat \5SXf\e
baslayacak toplantıya Fevzi
Hahcı, Gültekin
Sağmanoğlu, Zeki ömer
Defne, Yahya Benekay,
Orhan Şaik Gokyay,
Mehmet Zeki Akdağ, tlhan
Geçer ve Ayhan tnal
katılacaklar.
İnce, Milli
SaraylarVla
• Kültür Servisi — Milli
Saraylar Daire
Başkanhğı'na atanan Y.
Mimar Mühendis Türkân
İnce, görevine başlarken
yaptığı açıklamada Milli
Saraylar'daki çalışmalann
1984'te düzenlenen
sempozyumda belirlenen
ilkeler ışığında
sürdürüldüğünü söyledL
Türkiye Demir-Çelik
Jşletmeleri Genel
Müdurlüğü Karabük
Müessesesi Etüt Planlama
Müdurlüğü görevinden
Milli Saraylar Daire
Başkanlığı'na atanan Y.
Mimar Mühendis Türkân
İnce, 1. derecede SİT alanı
olan Safranbolu'da mimari
değerleri koruma
konusunda uzun süreli
çalışmalar yapmıştı.
4
Kukla mı
Canlı mı?'
• GtRESUN (Cumhuriyet)
— Enis Fosforoğlu'nun
"Kukla mı Canh mı" adlı
iki bölümlük müzikli oyumı
bugün Ziraat Bankası Şehir
Tiyatrosu tarafından
sahnelenecek. Eğitim
araçlan salonunda
sergilenecek oyun saat 11.00
ve 13.30'da ücretsiz olarak
izlenebüir.
Orhan Asena
Tîyatrosu
• DİYARBAKIR (AA) —
Diyarbakn- Belediyesi
tarafından kurulan Orhan
Asena Şehn- Tiyatrosu
çahşmalanna başladı.
Yerieşik bir tiyatro yapısımn
oluşturulması amacıyla
kurulan Orhan Asena
Tiyatrosu yönetmenliğine
Ziya Demirel getirildi.
Tiyatro kadrosunda 14
sanatçı bulunuyor.
Diyarbakır Belediye
Başkanı Turgut Atalay,
kültürel ve sanatsal açıdan
kentin eski kimliğine
kavuşturuhnası için çok
yönlü bir çahşma içerisine
girdiklerini belirtiyor.
Vakko sergileri
• ANKARA (ANKA) —
Vakko'nun Ankara,
Istanbul ve tzmir'deki sanat
galerilerinde yer alan
mevsim sonu sergilerinde
değişik kuşaklardan farklı
üsluplara sahip 15
sanatçının yapıtlan bir
arada sunuluyor. Sergilerde,
Komet, Burhan Doğançay,
Nejad Devrim, Birol
Kutadgu, tsmet Doğan,
Tayfun Erdoğmuş, Mustafa
Altıntaş, Şenol Yorozlu,
Alptemur UlukıüçUn
yağlıboya ve akrilik
çahşmalarımn yani sıra
Ergin tnan, Süleyman Saim
Tekcan, Erol Akyavaş,
ömer Uluç, Hayati Misman
ve Fevzi Karakoc'un özgün
baskılanna yer verüiyor.