14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 TEMMUZ 1990 KULTÜR-SANAT Alışık hâlâ komada • Kttitür Servisi — Türk sinemasının ünlü adlarından Sadri Alışık hâlâ komada. Alışık, siroz teşhisiyle kaldınldığı Amerikan Hastanesi'nde yoğun bakımda. Altmış beş yaşındaki Sadri Ahşık'ın, Kurban Bayramı'nda tatil için gittiği Çeşme'de rahatsızlandığı ve karaciğerinin iflas ederek işlevmi göremediği belirtildi. Sadri Alışık ve eşi Çolpan flhan'ı hastanede yakınlan ve sanatçı dostlan yalıuz bırakmıyorlar. Dün de Amerikan Hastanesi'nde Alışıklan ziyarete gelen sanatçtlar arasında Filiz Akın (solda) ve Gönül Yazar (ortada) da bulunuyordu. (Fotoğraf: Alaattin Çiftçi) 5, Uluslararası Çeşme Festivali • tZMtR (AA) — 5. Uluslararası Çeşme Festivali başladı. 1983 yılında "Deniz Şenlikleri" olarak başlayan ve 1986 yılında "Uluslararası Çeşme Festivali"ne dönüşen etkinlikler, 15 temmuza kadar sürecek. Festival, Ibrahim Tatlıses konseriyle başladı. 11 temmuz çarşamba günü ise resmi açılış yapılacak. Festivale katılan sanatçılar, Ayşegül Aldinç, Gökben, Seyyal Taner, Erdal, Atilla Atasoy, Çiğdem Tunç, Mehmet Ali Erbil, Vedat Sakman, Grup Piramit, Izel Çeliköz, Ajlan Büyukburç, Sevim Yiğit, Meltem Polat, Ali-Aysun Kocatepe ve Tlırkuaz Dans Gnıbu, Amfı Tiyatro'da düzenlenecek konserlerde izleyicilerin karşısına çıkacaklar. Ünlu Italyan sinema oyuncusu Ornella Muti ile Korhan Abay'ın sunacağı Uluslararası Şarkı Yanşması'nın kostümlü genel provası 13 temmuz cuma günü yapılacak. 14 temmuz cumartesi günü gerçekleştirilecek yanşmaya ABD, Belçika, Batı Almanya, Doğu Almanya, Danimarka, Fransa, Hollanda, îngütere, trlanda, îspanya, lsveç, ttalya, Lüksemburg, Norveç, Polonya, Portekiz, Şili, Türkiye, Yugoslavya ve Yunanistan'dan sanatçılar katılacak. Bu arada Ornella Muti ile birlikte C.C. Catch, Sam Brasil'in de şarkı yanşmasına renk katacağı bildirildi. Geçen yıllarda *' birinden ünlü sanatçılarm katıldığı yanşmaya, Brigitte . Jsen, Brooke Shields, Randy Crawford, Donna Summer ve Ofra Haza gibi ünlülerin de davet edildigi, ancak katılımlann henüz kesinlik kazanmadığı belirtildi. Uluslararası Çeşme Festivali 15 temmuz pazar günü festival kapanış gösterisi ile son bulacak. Operanın tiç devi buluştu • ROMA (Cumhuriyet) — Roma yazlannın vazgeçilmez randevulanndan biri olan Terme di Caracalla konserlerinin en unutulmazı Dünya Kupası'nın kapanışı için yapıldı. Opera dünyasının en büyük üç devini Jose Carrera, Placido Domingo ve Luciano Pavarotti'yi bir araya getiren Italyanlar, sanatçılarm seslendirdiği muhteşem aryaları 112 Olkede 1 milyar televizyon izleyicisine aktardılar. Eski Roma'dan kalan Caracalla Kaplıcaları'nın uzgün mizanseni içinde gerçekleştirilen ve Hintli yönetmen Zubin Mehta tarafından yönetilen konserde alfabetik sırayla sahneye gelen tenorlar "O Sole Mio" gibi Napolitenleri, "O Ciccornia" gibi popüler şarkıları seslendirdiler. Caruso'nun ünlendirdiği parçaların yanı sıra kimi klasik yapıtlar da sanatçılarm repertuvannda yer aldı. 6 bin kişilik konserin biletleri 400 bin liretten (yaklaşık 850 bin Türk Lirası) satıldı. 1 *semiden yeni kurtulan Carrera ise gelirini "kanserle ".adele" çalışmalarına vereceğini açıkladı. ltalya başbakanı Andreotti'nin özel bir helikopterle yetiştiği konserde Hollanda Kraliçesi'nden Jacques Chirac'a, Kissinger çiftinden modacı Valentino'ya pek çok ünlu isim yer aldı. Tarilıi eser kaçakçıları • FLORANSA (AA) — İtalya ile Isviçre arasında tarihi eser kaçakçılığı yapan uluslararası bir-şebekenin çökertildiği ve 12'si Isviçreli olmak üzere 40 kişinin tutuklandığı bildirildi. Italya'nın Floransa kenti polis yetkililerinden edinilen bilgilere gore operasyon sırasında l.ö. 7. yüzyıldan kalma ve Etrüsklere, Greklere ve Romalılara aıt 1500 parça eser ele geçirildi. Tarihi eserler Isviçre'den yola çıkan ve sebze ya da konserve taşıyan karnyonlann özel bölümlerinde saklanmış olarak Italya'ya getiriliyordu. İsviçre'nin Lugona kentinde bazı şirketler, urihi eserleri restore eden uzmanlar ile göriştükten ve eserin orijinal parça olduğunun belirlenmesinden sonra tarihi eserin geldiği bölgenin uzakiığmı ve konusunu belirleyen belgelerle satışa çıkirıyorlardı. Tarihi parçaların özellikle İsviçre'ye, Federal Ahıanya'ya ve ABD'ye götürülerek satıldığını beiirten polis yetkilileri, bazen de antikacı dükkânlarında satunak tzere tekrar Italya'ya getirildiğini söylediler. Pols yetklileri, konu ile ilgili soruşturmamn İsviçre'de yüritüldüjünu ve tutuklanan kişilerin künlikleri hakkında Jİlgi edinilemedığini belirttiler. Ttirkü 'Rumelfde • tültür iervisi — Rumelihisarı Açıkhava Tiyatrosu'nda düjmleneı konserlerin ilki bu akşam gerçekleşecek. Yex Türk topluluğunun katıldığı konserler yarından ba-şayarak 15 temmuz tarihine dek sürecek. Saat 21_5'teki onserlerin biletleri Vakkorama Taksim, VajKoram Suadiye ve Rumelihisan'ndan alınabilir. Most F*Tiductio:'ın düzenlediği konserlerde Yeni Türkü, 200 kw».ık bir-es ve ışık düzeni ile müzikseverlerin karşısına çıbccak. Ipluluk, konserlerinde son kasetleri "Vira Vi:r"dan sşitli parçalar seslendirecek. Rumelihisarı Avcıhava 'iyatrosu'ndaki konserlerin ikincisini Nilüfer veırcek. Nüfer'in 18-25 temmuz tarihleri arasında geaekleşeek resitallerini ise Sezen Aksu Show izleyecek. İO. ULUSLARARASIİSTANBUL FESTtVALİ CUMHURÎYET/5 John McLaughlin bugün üçlüsüyleAçıkhava'da, yarın solist olarakAKM'de Gitarın dünya coğrafyasıİngiliz gitarist John McLaughlin yeni kurduğu üçlüsüyle birlikte bugün Açıkhava Tiyatrosu'nda bir konser verecek. Sanatçı yann da Iskoç Ulusal Orkestrası'nın Atatürk Kültür Merkezi'nde vereceği konserde solist olarak yer alacak ve kendi bestesi "Akdeniz Konçertosu"nu seslendirecek. SAMİH RİFAT Günumuz caz muziğinin en il- ginç yaratıcılarından biri de kuş- kusuz John McLaughlin'dir. ln- giltere'de Yorkshire'da doğan bu gitar ustası, konser sahnelerinde ilk kez görüldüğü ve ilk kayıtları- nı yaptığı öOTı yülann sonlanndan bu yana caz dünyasının ramp ışık- larından hiç çekilmemiştir dene- bilir. Üstelik çok degişken deney- ler, arayışiar, çıkışlarla dolu bir raüzik yaşamını sığdırmıştır bu yirmi yılhk sureye. McLaughlin ilk kez Georgie Fa- me'in Blues Flames'inde çalarken dikkatlen ustune çekmiş, daha sonra Graham Bond Organizaü- on'a, Brian Angers'in Trinity'sine katılmış, 1968 yılında da kendi grubunu kuraıuş ve ilk ödüllü pla- gı "ExtrapoUtion"la ilk önemli başansını kazanmıştı. 1969'da ABD'ye gitti ve Amerikan caa üs- tünde önemli etkileri olan Lifeti- me adlı grupla bir sure çaldı. Bu sttre içinde Miles Davis'le çalışma ve kayıt yapma olanağını buldu. Daha sonra Billy Cobham, Jerry Goodman, Rick Laird ve Jan HammerMe ünlu "fusion" grubu Mahavishnu Orchestra'yı kurdu. Bu ad, McLaughlin'in o yıllarda Doğu müzik ve felsefesine duydu- ğu yogun ilgiyi açıkça sergiliyor- du. Bir süre sonra, aynı etki altın- da kurduğu Shakti adlı grupla yi- ne Doğu müziklerine, özellikle de Hint "raga"larına yönelen McLa- ughlin, bir vandan da Batı esinli çalışmalaı yapmaktan geri dur- muyordu. Aynı yılarda Carios Santana*yla "Love, Devotion, Surrender" al- bûmünu, Micbad Tîlson ve Lond- ra Senfoni Orkestrası'yla "Apo- calypse"i yaptı; Cbick Corea ve David Sanborn'la çaldı. Al Di Me- ola ve özellikle Paco de Lucia ile birlikte verdikleri konserler ve dol- durduklan plaklar, McLaughlin'in bu kez Ispanyol/Latin müziğiyle ügilenmesine yo) açlı. 1984'te Ma- havishnu'yu yeniden biçimlendir- di, 1988'deyse yarı Afrikalı, yarı Alman basçı Kai Eckhardl- Karpeh ve Hintli vuruşlu çalgılar ustası Trilog Gurtu'yla birlikte ye- ni bir grup kurdu ve yoğun turne programları düzenledi. Bertraod Tavernier'nin ünlü fil- mi "Round Midnighf'ta, Dnter Gordon ve Herbie Hancock'la birlikte küçük bir de rol alan McLaughlin'in son büyük basan- sı, Los Angeles Füannoni Orkest- rası yöneticisi Eraest Flcishman tarafından ısmarlanan "Medi- tenumean" adlı gitar konçertosu- nu yazması ve çalması oldu. Kon- çerto ilk kez 1985 ekim aymda ses- lendirildi ve büyük övgülerle kar- şılandı. Daha sonra ABD'nin ve Avrupa'nın birçok önemli konser salonunda çahnan yapıt, her ça- hndığı yerde aynı yoğun ilgiyi gör- dü. John McLaughlin, Istanbul Festivali'ne oldukça ilginç bir bi- HEP YENt SESLER PEŞİNDE — Bir zamanlar gönlünu Hint müziğine kaptıran John McLaughlin, yülardır bep yeni Utlar, yeni scsler, yeni renkler peşinde. Sanatçı, belki de durmadan kendini ve calgısını sınama kaygısında. çimde, iki farklı müzik oiayıyla katüıyor. önce Açıkhava Tiyatro- su'nda yeni üçlüsüyle bir konser veriyor. Ertesi gün de AKM Bü- yük Salon'da, Iskoç Ulusal Or- kestrası eşliğinde gerçekten çok merakla beklediğim (ne yazık ki tek kaydını dinleme olanağını bu- lamadığım) ünlü konçertosunu çahyor. Mahavishnu ve Skakti deneyle- rinden bu yana, McLaughlin'in çoğunlukla az sayıda çalgıyı bir araya getiren gruplan, giderek üç- lüleri, ikilüeri yeğlediğini görüyo- ruz. öte yandan çok ilginç ve şa- şırtıcı bir biçimde egemen olduğu calgısını kimi zaman bir keman- cıyla kimi zaman bir piyano us- tasıyla kimi zaman da dünyanın en parlak flamenko gitarcısıyla bir araya getiriveriyor. Bu kanşımlar- dan yeni tatlar, yeni sesler, yeni renkler elde ediyor. Bir tür kendini ve calgısını sınama kaygısının be- lirtilerini de görebiliriz belki bu tutumda. Buna karşıhk sonuçla- •rın her seferinde başanlı, her se- ferinde etkileyici olduğu da kuş- kusuz. Ben kendi hesabıma, McLa- ughlin'in kemanlarla, piyanolar- la, flamenko gitarlarla yanşürdı- ğı gitannı bu kez bir senfoni or- kestrasıyla karşı karşıya getirme düşüncesinden doğduğunu sanı- yorum Akdeniz KoncertosıTnun. Ve bu heyecan verici karşılaştır- mayı dinlemek, görmek istiyo- rum. öte yandan McLaughlin Trio1 nun konserinin de çok ilginç bir konser olacağı kuşkusuz. Üçlüyü oluşturan müzikçilerden Kai Eckhardt-Karpeh, gerçekten çok iyi bir basçı, Trilog Gurtu'ya ge- lince, onu tstanbullu cazseverler, Oregon grubunun konserlerinden anımsayacaklardır. Olağanüstü yetenekleriyle dinleyıciyi büyüle- yen, inanıunaz ve unutulmaz bir müzikçiydi bu genç Hintli. Ve bence festival programı içinde Tri- log Gurtu'nun varbğı en az Akde- niz Koncertosu kadar önemli. Polonya'dan gelen Concerîo Avenna 'uzmari bir barok orkestraidi Barok müzimn ustaları Concerto Avenna Topluluğu eski çalgıları kullanmadan, modern çalgılarla eski icra özelliklerini, barok icra stilini yeniden canlandırıyor. Bu festivalde kırk yılhk toplulukların Concerto Avenna'nın duyarhhğının ve stile bağhhğının yanına bile yaklaşamadıklarını gördük. FtLtZ ALİ Polonya'dan gelen barok müzik uzmanı Concerto Avenna Toplu- luğu'nun verdiği tek konserin ta- dı damağımda kaldı, ne yalan söy- leyeyim. Aslına bakarsanız bu yıl bana artık muzikten "gına" gel- mişti. Festivalden festivale konsere gitmeyi özler olmuştum. Arada kalan zaman içerisinde hiç olmaz- sa beynimi ve kulaklarımı dinlen- dirir, sıradan hatta kötü konser- ler dinlemek zorunda kalarak ge- rilen sinirlerimi gevşetir, yeni fes- tival mevsimine huzurlu, toleranslı ve gıizel müziğe susanuş olarak gi- rerdim. Oysa şu sıralarda Mo- zart'ın ta kendisi öteki dünyadan geri gelip en sevdiğim eseri olan Figaro'nun Dügünü operasını Topkapı Sarayı'nda şahsen yönet- se bile heyecandan baygınlık ge- çireceğimi hiç sanmıyorum. Ancak, geçirmekte olduğum bu akut müzik yorgunluğuna rağ- men, Concerto Avenna konserin- den pek keyif aldığımı ve yeni bir şeyler öğrendiğimi itiraf etmeli- yim. Bildiğiniz gibi barok öncesi ve barok müziği antik, yani orijinal enstrümanlarla çalma modası al- dı yüriidü son yıllarda. Barok ön- cesi ve barok dönemde kullanılan yayb çalgılar, yaylan ve telleri ile günümüzdeki gelişnüş yaylı çalgı- lardan biraz farklıydîlar doğal olarak. O zaman keman ve viyo- lalarda çenelik kullanılmaz, eşik daha az kavisli olur, bağırsak tel kullamlır, yaylar kimi zaman bil- diğimiz ok yayına benzerdi. Çal- ma tekniklerinde de çalgının ya- pısından gelen değişiklikler vardı tabii ki. Bütün bunlara ek olarak bir de barok müziği yorumlama stili vardı ki bu stil 19. yüzyılda unutuhnaya terk edihniş ve gele- neği sürdüren ustalar da rahmetli olunca yok olma tehlikesi ile kar- şı karşıya kalmıştı. Neyse ki barok müziği yorum- lama stillerinin sırlannı, özelhk- lerini kaleme almış ustalann var- lığı unutulmartuştL Yüzyıhmızda harekete geçen kimi müzikolog, bu işe meraklı müzisyenlerin de desteğiyle barok donem stillerini açıklayan kuramsal tezleri birer ikişer kitaplık arşivlerinde bulup ortaya çıkardılar. Concerto Avenna'nın başansı iste bu noktada beürginleşiyor. Es- ki çalgdan kullanmadan, modern çalgılarla eski icra özelliklerini, barok icra stilini yeniden canlan- dınyorlar. Eşit olmayan ritmler, vibrato kullanma veya kullanma- ma koşulları ya da nerede ne ka- dar kullamlacağı, yayın teller üze- rindeki yumuşaklîğı, süslemeler, nüanslann nerede nasıl uygulana- cağı, forte ile piyanonun, her iki- si arasında gerçekleşecek olan crescendo veya diminuendonun dozu ve dengesi zaten daha önce sözünü ettiğimiz "mizik tezlerinde" aynntüarı ile belirlen- mişti. Concerto Avenna gibi uzman- lardan oluşan topluluklara yazıh metinieri, yaşanun pratiğine adap- te etmek görevi düşüyordu. Her babayiğit topluluk nazariyatı pra- tiğe dönüşturmekte Concerto Avenna kadar başarılı olmayabi- lir. Nitekim bu festivalde lurk yıl- hk toplulukların Concerto Aven- na'nın duyarhgının ve stile bağh- lığının yanına bile yakiaşamadık- lannı gördük. Sotheby, üç eseri özel anlaşmayla sattı Yunanistan ahcı'EDtP EMtL ÖYMEN LONDRA — Yunanistan hükü- meti, "Sotheby" müzayede firma- sının yapmasını engeüeyemediği müzayedede 3 tarihi eseri özel an- laşmayla satın aldı. Hükümet, rnüzayedeye konan 42 parça arke- olojik eserin 1950'lerde Yunanis- tan'dan kaçınldığını iddia ederek müzayedenin durdurulması için Londra'da dava açmış, ancak da- va reddedilmişti. Yunanistan hükümetinin satın aldığı üç eserin MÖ 2800-2200 yıl- larına ait olduğu saptandı, ancak hangi eserler olduğu açıklanma- dı. Aynca hükümetin bunlara kaç para ödediği de gizli tutuldu. Bun- lara ek olarak Yunanistan hükü- metinin, muzayedeye katıhnadan müzayede öncesinde "Sotheby" ile özel gorüşme yoluyla eserlere fiyat biçmeyi önermesi, "Sot- heby"nin de bunu kabul etmesi dikkati çektiği gibi katılımcılar arasında eleştiri konusu da oldu. "Sotheby" tarafından yapılan açıklamada, pazartesi ve salı gün- leri yapılan "Erienmeyer Koleksi- yoau Sanşı"nda Yunanistan hükü- metinin herhangi başka bir parça için muzayedeye katılmadığı, "ko- nunun kapandığı" belirtildi. An- cak görüs beiirten bir koleksiyon- cu, "Olup bitenler bizi kaygılan- dırdı. Çünkıi müzayededen amaç, belli bir piyasa duzeninde ticaret yapılmasıdır. Alıcı ve satıcı vardır. Bu mekanizmaya bu şekilde dışa- ndan müdahale, finnanın itibannı zedeier ve güvenirligini azaltır. Oemek ki gucu yeten berkes fir- maji bazı eserleri müzajede dışın- da satmaya zoriayabilecek. Söz konusu parçalar 30 yıldır özel el- lerdeydL Yunanistan hükümeti bunca yıl sonra bunlarda hak id- dia edebiliyorsa başkalan da baş- ka eserler için aynı iddiayı getirebilir" dedi. Türkiye'den de ceşitli zamanlar- da ülke dışına çıkartıhnış çok sa- yıda eserin halen özel koleksiyon- larda ya da müzelerde durduğu hatııiatıldığında ise koleksiyoncu- nun yanıtı, "Eğer muzayedeye ka- dar çıknuşsa ortada arnk ticari bir alışveriş var demektir. Bu durum- da iddia sahibi hukumet de her- kes gibi muza>edeye gırmeli ve ya- nşmalı. Bu bir ticari arenadır. Özel muameje bir kez başlarsa bu- nun sonu gelmez" dedi. tsviçreli profesör Haos Erlen- meyer'in paha biçilmez ve çok zengin arkeolojik eser koleksiyo- nu 1988 arahk ayında yapılan bir raüzayede nedeniyle Türkiye'nin de dikkatini çekmişti. "Christie" fırması tarafından satışa çıkartı- lan parçalar arasında, yarısı An- kara Anadolu Medeniyetleri Mü- zesi'nde bulunan bir tablet oldu- ğu anlaşılmış, müzayedede parça önce Londra'da tarihi kitap alım- satımı yapan bir rırmanın üzerin- de kalmış, müzayededen sonra da Çigdem Simavi'nin mali katkıla- rıyla Kultur Bakanlığı adına satın alınmıştı. Bolşoy Buz Balesi 12 günlüğüne Korukenfte Buzü ar Kültnr Servisi — Bu yıl 18. Uluslararası lstanbul Festivali kapsamında degişik bir topluluk da gösteriler sunuyor. Bolşoy Buz Balesi, yarından başlayarak 24 temmuz gunüne kadar Levent'te- ki Korukent Rekreasyon Merke- zi'nde gösteriler sunacak. 1988 yüından bu yana birçok ülkede turneler gerçekleştirmiş olan Bolşoy Buz Balesi'nde, buz patenı şampiyonalarında şampi- yonluklar almış patenciler yer alıyor. Natalya Bestemianova, artistik buz pateninde birçok kez dünya ve Avrupa şampiyonlukları ka- zanmış bir patenci. Sovyetler Bir- liği'nde yapılan yanşmalarda bi- rincilik ve ikincilikler almış olan tgor Bobrin, 1981 Avrupa Şampi- yonası'nda birinci, Dünya Şampi- yonası'nda da üçüncü oldu. 1983 Avrupa Şampiyonası'nda birinci, Dünya Şampiyonası ve olimpiyatlarda ikinci olan Andrey Bukin 1985, 1986, 1987 ve 1988 Avrupa ve Dünya Şampiyonala- rında birinci olurken, 1988 Olim- piyatlarında da birinciliği kazan- dı. Yuri Bnreyko, 1980 Gençler Dünya Şampiyonası ikincisi. tri- na Vorobyova ise 1976 Avrupa ve Dünya Şampiyonalan üçüncüsü, Kış Olimpiyadı dördüncüsü, 1977 Avrupa ve Dünya Şampiyonala- n ikincisi. Vladimir Kotin, 1984 Olimpi- yatlannda uçüncü, aynı yıl yapı- lan Avrupa Şampiyonası'nda bi- rinci, 1985 yılındaki Dünya Şam- piyonası'nda da birinci oldu. ÜNLÜLER DE GELİYOR — Yanndan başlayarak Korukent Rek- rasyon Merkezi'nde gösteriler sunacak olan Bolşoy Buz Balesi'nde birçok Avrupa \e Dünya Şampiyonası'nda, olimpiyatlarda şampi- yonluklar almış sporcular da bulunuyor. FESTİVALDE BUGUN John MeLangldİM tçlüsiı AçTkhava Tiyatrosu (21.30) FESTİVALDE YAREV Iskoç L'lusal Orkestrası Atatürk Kültür Merkezi (21.30) Bolşoy Buz Balesi Korukent Rekreasyon Merkezi (21.30) EUa Fıtzgerald yoğun bakımda • LAHEY (AA) — Kuzey Deniz Festivali için Hollanda'da bulunan Amerikalı ünlü caz şarkıası Ella Fitzgerald, su kaybından rahatsızlanarak hastaneye kaldmldı. Lahey'deki festivalin yetkililerinden Ike Ruberts, 72 yaşındaki Ella Fitzgerald'm, kentteki bir hastanenin yoğun bakım bolümüne kaldınldığını ve kendisine damardan çeşitli sıvılann verilmekte olduğunu belirtildi. Fitzgerald'm durumunun ağır olmadığı, ancak festivalin açılışındaki konserinin iptaJ edildigi kaydedildi. w Abdülcanbaz' tez konusu • Kültür Servisi — Turhan Selçuk'un ünlü çizgi kahramanı Abdülcanbaz ve Abdulcanbaz'dan uyarlanan oyun, 9 Eylül Üniversitesi'nde hazırlanan bir lisans tezine konu oldu. Sahne ve Görüntü Sanatlan Bolümü Tivatro Anasanat Dalı son sınıf öğrencisi Sabahat Emine Abacı, Yrd. Doç. Dr. Hülya Nutku'nun yönetiminde "Karikattlr Sanatımn Tiyatro Dekoruna Etkileri ve Bir Model Oyun: Abdülcanbaz'ın Harikulade Maceralan" adlı lisans teziyle mezun oldu. Abacı, tezinde, 'Kara Mizahın Toplumsal ve Duşünsel Kökenleri ve Dekora Yansıması, Turhan Selçuk ve Abdülcanbaz' başlıkiı bölumlere yer verdi. 10. Vienne Caz Festivali • Kültür Servisi — Vienne, Fransa'nın Dauphine bölgesinde yer alan bir kent. Bu kentte dokuz yıldır sürdürülen caz festivalinin bu mevsim onuncusu düzenlendi. "Frec Jazz Revisited" başlıkiı festivalde Ugi çeken konserlerden birini Muhaİ Richard Abrams verdi. Eleştirmenlere göre Abrams 'sevgi ve cömertlik' sunan bir müzik yapıyor, bu müziğin kökeni Chicago kentine özgü. Stan Laurel 100 yaşında • Kültür Servisi — Sinemanın gelmiş geçmiş en ünlü komedi ikilisi Laurel- Hardy'nin sıska yarısı Stan Laurel, önümuzdeki hafta içinde 100 yaşına basıyor. Asıl adı Arthur Stanley Jefferson olan Stan Laurel 1890'da Ingiltere'de Ulverston'da dünyaya geldl 1915'ten başlayarak kısa güldürü filmleri çeviren Laurel, 1927'de Oliver Hardy ile birleşerek unutulmaz bir ikili oluşturdu. 20 yıl boyunca birlikte film çeviren tüm dünyayı güldüren ikili bizde de Ferdi Tkyfur'un seslendirmesiyle büyük bir üne kavuşmuştu. 'Çizgi-Mizah' karikatürleri • Kültür Servisi — "Çizgi Mizah" karikatür sergisi 12 temmuz perşembe günü Kartal Sanat Evi'nde (İstasyon Cad. No. 36) açılıyor. Kartal Sanat Evi tarafından düzenlenen, geleneksel hale getirilerek her yıl tekrarlanması amaçlanan bu sergi 18 temmuza kadar sürecek. Sergide Tbrhan Selçuk, Tkn Oral, Haslet Soyöz, Kemal Gökhan Gürses ve Erdoğan Bozok'un çizgileri yer alıyor. Erdal Alantar Efes'te • Kültür Servisi — Resim çahşmalarmı bir süredir Paris'te sürdüren Erdal Alantar, son çalışmalaruu 1 ağustos tarihinden başlayarak Efes Selçuk Arkeoloji Müzesi Sanat Galerisi'nde sergileyecek. Sanatçının Paris'te gerçekleştirdiği 15 yağlıboya yapıttan oluşacak olan sergi 15 ağustosa kadar açık kalacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear