23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 HAZÎRAN 1990 CUMHURİYET/17 HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÜN Meteoroioji Genei MüdürlüSü iden alman Mgiye göre bölûntolgeterpar- çalı yer yer çok buiutiu. Marmaranın doftusu Karadeniz, Iç Anadolu, Ooğu Atateniz ile Doûu ve Gûneydoğu Ana- dokı bMgeteri ya0ışlı geçecek Yağıs- lar yaOmur yer yer saflanak ve gök- güruttulü sağanak şekiınde oiacak HAVA SICAKLIĞ1. Oeğtşmeyecek RÜZGÂR Yurtiun batı kesımlennde Mana •Adapaafi Adtyaman Alyon Aftn Ankara AnBkya Antalya Artvm A 32° 19° OyartMkır Y 19 9°Edinıe Y 35° 19° Erancan B 20° 6°Erzurum Y 26° 8° Esloşöıır Y 21° 10° Gazıanfep A 3r20°&rraun A 28° 16° Gümûşhane Y B ** «™ m ı h M a ***** l u t l u w » Û " * * < * ^ 9 * « d e n o r t a k u v v e t t e e s e c e k G ö 1 "*•* öalgah oiacak görüş uzaklı- * 1 0 l o n V»*» 2 rayelden zamanla !ûm denizlerimıaJe günbatsı ve lodostan 3-5 yer yer 6-7 k t d tt 1021 BıleaK Bmgâl Brtbs Bolu Bursa Oakkale Çonım Denut Y 30° 14° Hakkân B 26° 12° Ispartt B 17° 10° Isönbul B 14° 8°lznw A 3#>W°Kaıs Y 30° 13" Kaslamonu Y Y 18° 10° Kayserı B 16° 9° K»M«t B 18° 10° Konya Y 26° 10° Kütahya B 21" 9°Maötya 36° 16° Manısa 18° 10° K Maraş 33°16°Mere.n 28° 9°MuJla 19° 8°Muş 35°20°NıSde 23°16°Oniu 29°12°Ree 28° 14° Samsun 24° 9°S«1 15° 10° Smop 24° 10° Stvas 25° »"TakırdaJ 18° 10° Tratam 16° î 29° 7°Van 21° 8°VtagaJ 34° 15° ZonguMak B 20° 10° A 32° 19° \ 30° 19° B 22° 8° B 26° 12° A 30° 9° Y 23° 16° Y 25° 14° Y 19° 13° B 34° 20° Y 20° 13° Y 29° 12° B 15° 9° Y 24° 15° A 32° 12" B 20° 7» B 28° 18° Y 26° 7° Y 16° 12° günbatsı ve lodostan 3 5 yer yer 6 7 kuvvetmde saatte 10-21 yer yer ö - * * ^ buıuüu y-yaOmuriu A-aç* B-buktfu G-oûneşlı K-kanı S-s«* Y-yajmurta fö OÛNYA'OA BUGÜN ANKARA NOTLARIAnsıeıdam V 16° Afnman A 32° Atına Bağdal Barcelona Baseı Belgıad Beriın Bonn Bnjkse! Budapeşle Cenevte fezayv Cıdde Du&a Kahıre • frankfur" Gme He&nKi Kahıre Kopennjg KMn LefKosa B 21° A 32° A 27° B 24° B 21° Y 21° Y 23° Y 15° B 20° B 22° A 28° A 32° A 41° Y 24° Y 32° Y 13° A 29° Y 16° Y 23° Y 30° g Umdra Y 14= A 23° A 26° A 23" A 28° B 13° Y 22° A 30° Y 14° Y 25° B 22° A 41° A 22° B 19° A 30° A 40° A 31° B 20° A 21° B 18° VVaslnngton A 27° Zünh B 24° Mtiano Uontreal MosuM Mûnıll New ttxfc Oslo Pans Prag Rıyad Roma Safya Şam felAvıv Tunus Varşo»a Vıyana MJSTAFA EKMEKÇ1 BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Akdeniz ve Mar- mara Denizi'nde ya- şayan eti lezzetli bir babk... Ağı. 2/ Afri- ka'nın en yüksek da- ğı Kilimaojaro'nun, yerli dillerde "özgürlük" anJamına gelen yeni adı... Batı Anadolu köy yiğidi. 3/ Çölden esen rüz- gâı... Yol yapımında kullanılan bir maki- ne. 4/ Utanma... Bir yüzü içbüke>; öbür yüzü dışbükey olan mercek. 5/ Bir haber ajansının simge- si... Tûmor. 6/ Koleksiyon... Kalayın simgesi. 7/ Halı ya da kilim dokunan tözgâh... Tabaka. 8/ Deniz tarafından örtülen, derin ve parçalanmış koylar meydana getiren gömülmüş vadi... Ay- nı ahır adına koşan yanş atlanna ve- rilen ad. 9/ Küçük su yolu... Slav alfa- be ve yazısı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Evlerde şilte, yatak, yorgan gibi eş- yalann konulduğu büyıik gömme dolap. 2/ Hattatların kâğıt cila- lamakta kullandıkları özel bileşim... Tutsak. 3/ Opük kaydırma... Ağaçlarda mantarların oluşturduğu bir tür çürüme başlangıcı. 4/ Yüz metre kare tutannda yüzey ölçüsü birimi_. Sıvacı araa. 5/ Kare ya da silindir biçimindeki ytücsek yapı... Amaç. 6/ Kötü bir durum- dan kurtuluş... Türkçede ilgi adılı. 7/ Büyük bir orman ağacı... tyi bakım ve ilaç tedavisi. 8/ Batı Anadolu'da kurvdmuş on iki lyon kenünin en ünlüsü... Hintli kadınların ulusal giysısi. 9/ Satıja çı- kanlmak ıçin istiflenmiş kereste. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Şirketi Hayriyede 3 HAZİRAN 1930 Şirketihayriye bilet ücretleri hakkında tanzim edilen yeni tarifenin dunden itibaren tatbikına başlanmıştır. Üsküdar, Salacık ve Harem iskeleleri müstesna olmak uzere köprü ile Boğaziçi iskeleleri arasındaki vapur ücretlerine yapılan bu zam iki ilâ uç buçuk kuruş arasındadır. Üsküdar, Harem ve Salacık iskelelerinden koprüye verilen bilet ücretlerinden ytız para tenzil edilmiş ve koprüden bu iskelelere gidecek olan yolcular için de eski tarife ipka edilmiştir. Ayrıca Boğaziçi iskelelerinden köprü için alınacak azımet vt avdet biletlerinden de birer kuruş tenzil edilmiş ve yalnız birinci mıntıka için birinci mevki ücretlerinden bir buçuk kuruş indirilmiştir. Bu esasa göre koprüden Boğaziçi'ne tenezzüh için gidecek yolcular azimet ve avdet biletlerinde iki ilâ üç buçuk kuruş fazla vereceklerdir. Boğaziçi'nde oturan yolculara verilen azimet avdet biletleri ücretlerinden iki kuruş tenzil edilmiştir. Diğer taraftan köprü müruriyesinin vesaiti nakliye ücretlerine zammı dolayısile azimet avdet biletlerine altmış para zammedilmiştir. Basm toplantısı 3 HAZİRAN 1930 IETT Umum Mudurluğu'ne tayin edilen kurmay albay Orhan İlter, dün saat 15'de bir basın toplantısı tertip etmiştir. Bu toplantıda kurmay albay Orhan tlter ez cümle demiştir ki: "tdaremizin gayesi mevcut kanun, nizam ve imkanlanmızı sayın İstanbul halkının hizmetlerine seferber stmektir. Gayet tabiidir ki, muhterem vatandaşlarımızın, idarenin işleri çevrilirken bazı mevzular hakkında bizden istek temenni ve şikayetleri olacaktır. Bunları her turlü imkanlanmızı kullanmak suretiyle yerine getirmek ön plandaki vazifemizdir. Bunun için bazı işletme kollarımızı çahşmaya ve daha süratli iş yapmağa hazırlamış bulunuyoruz. Memur ve personel maaşlan ödenmiştir. Işçilerimizin ikramiyeleri de bayramdan önce verilecek. Ücretli izin kanununa göre cetveller hanrlanmış ve izinlerin tatbikine başlanmıştır. 30 YIL ONCE Cumhuriyet Suiistimalleri tesbit 3 HAZtRAN 1960 Adalet Bakanlığı bu akşam yeni bir tebliğ yayınlamıştır. Tebliğin muhtevası şudur: "Her türlu usulsüz muamelelerin ve suiistimallerin tesbiti ve sorumlulan hakkında yapılacak tahkik ve takibatın şekil ve mahiyetleri hakkında bir rapor tanzim etmek üzere Ordinaryüs Prof. Tahir Taner'in başkanlığında Adalet Bakanı Abdullah Pulat Gözübüyük, Devlet Bakanı Amil Artus, Basın-Yayın ve Turizm Bakanı Zühtu Tarhan, Yargıtaydan Salih Başol, Ord. Prof. Sulhi Dönmezer, Prof. Nurullah Kunter, Prof. Naci Şensoy, Prof. Sahir Erman, Askeri Adlî Hâkim Rıza Tunç, Askerî Adlî Hâkim Kâmil Rona, Askeri Adlî Hâkim Refet Tuzün'den muteşekkil bir ilim heyeti teşkil edilmiştir. Heyet 8 haziran çarşamba günü saat 15'ten itibaren Başbakanlıkta mesaisine başlıyacaktır. GEÇENYIL BUGUN Cumhuriyel Altın Film Şeridi 3 HAZİRAN 1989 Bu yılın Alman Film Ödulleri dün Theater Des Westens'te düzenlenen bir törenle sahiplerine verildi. Alman sinema dünyasından seçkin konukların katıldığı törende ödulleri Federal İçişleri Bakanı Dr \Volfgang Schaeuble verdi. Sekiz yuz bin marklık en iyi film ödülünü Hark Bohm'un "Yasemin" adlı filmi aldı. Altın Film Şeridi ile odullendirilen "Yasemin"de Şener Şen'le birlikte başrolleri paylasan genç film yıldızı Ayşe Romey Schlagenhof ile Tevfik Başer'in "Yanlış Cennete Elveda" adlı fılminde başrolü oynayan Zuhal Olcay, "Olağanustü kişisel başanlan" nedeniyle en iyi oyuncu ödülüne değer göruldüler ve birer Altın Film Şeridi aldılar. En iyi on Alman yapımı film arasında Altın \e Gümüş Film şerıtlerine aday gösterilen Tevfik B3}er'ın "Yanlış Cennete Elveda" adlf filmine de ?00 bın marklık "Destek Odülü" verildi. Sanatsal çalışmaları madden desteklemek amaciyla verilen bu para ödüllennin yeni film çalışmalarında kullanılması gerekiyor. Tevfik Başer böyle bir ödülü iki yıl önce de "40 Metrekare Almanya" filmiyle almıştı. TARTISMA Sınavda Miniklere Çelme 27 Mayıs 1990 pazar günü yapılan Anado- lu liselerine Giriş Sınavı "Test 1" içindeki 16. soruya verilen dört yanıt da doğru sayılır. Soru 16. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yükle- mi gerekli olmadığı halde çoğul eki almıştır? A. Mahallemizin çocukları uçurtma uçuru- yorlar. & Yolcular teker teker arabadan indiler. C. Ağaçlar, elmalan, armutlan çekemez ha- le geldiler. D. Ağabeyim ve arkadaşı filmi birlikte sey- rettiler. Doğru yanıt: "C". Milli Eğitim Bakanlığı komisvon gorevlisi- ne göre nedeni: "Çoğul özne canlı bir varlık ise yüklem de çoğul eki alır; eğer cansız bir varlık ise böyle bir gereklilik yokturT İlkokul 4. sınıf fen kitabı: "Canlılar üçe ay- nhr: Insanlar, hayvanlar, bitkiled' Bu durumda "ağaçlar" (meyve de verseler) cansız mı sayılacak? Prof. Dr. Muharrem Ergin 1962: s. 381 "...Bugün fâil canlı ise (fiille) mutabakat yine olmakta; cansız ise olmamaktadır. Canlı fâ- illerin de bilhassa üçüncü şahıslarda teklik fi- ille kullamldığı görülebilir. Aynı şekilde can- sız çokluk fâillerin de çokluk fiille kullanıl- dığı vakidir. Tahir Nejal Gencan 1966: S. 62 "Çoğul öz- nelerin bireyleri teker teker değil de bir bütün, bir toplum olarak düşunülüyorsa yüklem te- kil olur; eğer teker teker düşünülüyor ve du- şündürülmek isteniyorsa ^klem de çoğul olur" Buradaki aynm canlı/cansız, tek/toplu dü- şünulmenin ötesinde daha başka nedenlere de dayanıyorsa, ki öyle görünüyor, eksik bilgile- rin kalıplaştırılıp sunulması yarar yerine za- rar getirir. Böyle bir soruda bağlamın da verilmesi ya da sorunun daha açık ve dilbilgilerinde veri- len doğru kurallara göre düzenlenmesi gere- kirdi. Söz konusu sorunun A, B, ve D seçe- neklerinde yükkmlerin tekil olmalan bilgi ek- sikliği yaratmamaktadır. "Gerekli" sözcuğu- nün bir "zorunluluk" mu yoksa "olmasa da olur" gibi bir anlam mı taşıdığı soruda da belli değildir. Düşünen bir çocuk, >anlış düzenlenmiş böy- le bir soru karşısında daha çok şaşınr gibi ge- liyor bana. Ondan da önemlisi, neredeyse üni- versite düzeyineçıkılan kimi sorularla seçilen çocuklar için yeteneklerine uygun bir eğitim düzenlenip düzenlenemediği. Yoksa, bir ya- bancı dil uğruna nice güneşleri batınyor mu- yuz? Dr. ÖMER DEMİRCAN İ.Ü. Ed. Fak. TURKIYE İŞ BANKASI Sizi Eğitim Müdürlüğü'ne Katılmaya Çağınyor. r Yabancı dil ve meslek konulannı kapsayan Bankamız Eğitimci Yardımcılığı Giriş Sınavı 14-15 Temmuz 1990 tarihlerinde yapılacaktır. Eğitim ihtiyaçlannın belirlenmesi, eğitim programlannın hazırlanması, uygulanması, sonuçlannın izlenmesi, eğitimle ilgili geliştirme ve araştırma çalışmalarının yapılması Eğitimci Yardımcılarının uzmanlık alanlarını oluşturur. Eğitimci Yardımcılığı sınavlarında başanlı olanlar, ihtiyaca göre Ankara'da Eğitim Müdürlüğü'müzde, İstanbul ve îzmir'de, Eğitim Grup Müdürlüğii'müzde görev alacaklardır. Sınavlara katılabilmek için adaylann; • T.C. vatandaşı olmalan, • HukuR ve İşletme Fakülteleri ile İktisat, Siyasal Bilgiler, Siyasal Bilimler, İktisadi ve İdan Bilimler Fakültelerinin İktisat, Maliye, İşletme, İş İdaresi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri, Kamu Yönetimi, Uluslararası İlişkiler Bölümleri ile bunlann yetkili makamlarca tanınmış Türkiye ve yabancı ülkelerdeki eşitlerinden birini bitirmiş veya son sınıf öğrencisi olmalan (son sınıf öğrencilerinin atanacaklan tarihte okulu bitirmiş olmalan gerekir), •• İngiliz, Fransız, Alman dillerinden birini iyi derecede bilmeleri, • Smav tarihi olan 14 Temmuz 1990da 30 yaşını doldurmamış bulunmalan, •• Askerlik görevini yapmış veya erteletmiş olmalan, •• Daha önce gerek Eğitimci Yardımcılığı sınavına, gerekse özel sınavla eleman alan diğer birimlerimizin açtığı sınavlara katılmış olup da mülâkatta başansız sayılmamalan. • Bedensel özürlerinin bulunmaması ve sağlık durumlannın Türkiye'nin her yerinde görev yapmaya elverişli olması gerekmektedir. Sınavlar, Yazılı ve Sözlü Yabancı Dil Sınavı ile Yazılı Mesleki Bilgi Sınavlan olmak üzere iki bölümdür. Yabancı Dil Sınavı eleme niteliğindedir. Bu bakımdan sadece Yabancı Dil sınavında başanlı olanların Mesleki Bilgi Sınavları değerlendirilecektir. Smav konulan, adaylardan istenecek belgeler ve Eğitimci Yardımcılarına sağlanan olanaklar hakkında bilgi edinmek isteyenlerin, Türkiye İş Bankası A.Ş. Eğitim Müdürlüğü Çam Sokak No:3 Ulus (06100) Ankara Türkiye İş Bankası A.Ş. Eğitim Grup Müdürlüğü Dolmabahçe Caddesi No:29 Beşiktaş (80690) İstanbul Türkiye İş Bankası A.Ş. Eğitim Grup Müdürlüğü Fevzipaşa Bulvarı No:63 Çankaya(35210) Izmir adreslerinden birine bizzat veya mektupla başvurmaları, sınava katılacak olanların istenilen belgeleri en geç 29 Haziran 1990 tarihine kadar göndermeleri gerekmektedir. Nâzım, Ruhi, Sümeyra, Hüseyin... "Dostlar Tıyatrosu'nun yirmincı yıl kutlamalannda Genco Erkal, "Merhaba" göstensınde ağırtığı Nâzım Hıkmet'e vermıştı. Nâzım Hik- met'ten şiirler, büyük kalabalıkları büyüledı. Gösten bittiğinde, ka- labalıklar Genco'yu ayakta alkışlıyorlardı Nâ2im. "Pazar" şiirini 1938'de Ankara Cezaevi'nde yazdı. Şöyle: "Bugûn pazar, / bugün benı ılk defa güneşe çıkardılar / ve ben ömrümde ilk defa, / gökyüzûnün bu kadar benden uzak / bu kadar geniş / bu kadar mavi olduâuna şaşarak / kımıldamadan durdum, / sonra saygıyla toprağa oturdum, / dayadım sırtımı duvara. Bu anda ne düşmek dalgalara. / bu anda ne hürrıyet, ne karım, / toprak. ben ve güneş, / bahtıyarım." Olümünden altı ay önce yazdığı "Kocalmaya Alışıyorum" şiirı, alt- mış yaşın yalnızlığını da yansıtıyor. Şöyle: "Kocalmağa alışıyorum, dünyanın en zor zanaatına / kapıları çal- mağa son kere, / durup durmadan ayrılığa. Saatler, akarsınız, akarsınız, akarsınız... Anlamağa çalışıyorum inanmayı yıtırmenin pahasına. Bir söz söyieyecektim sana, söyleyemedim. Rüyamda sabahleyin ac kanna içılen cigaramın tadı, / ölüm ken- dinden önce bana yalnızlığını yolladı. Kıskanryorum öytelennı, kocaldıklannın farkında bile değıller. / öy- lesine başlarından aşkın işleri." Nâzım, 3 Haziran 1963'te öldü. 1953'te "Vasıyet'i yazdı. Şöyle: "Yoldaşlar, nasip olmazsa görmek o günü, / ölürsem kurtuluştan önce yanı, / alıp göturün / Anadolu'da bir köy mezarhğına gömün benı Hasan Bey'in vurdurduğu / Irgat Osman yatsın bir yanımda / ve çavdarın dıbinde toprağa / kırkı çıkmadan ölen şehıt Ayşe obur ya- nımda. Traktörle türküler geçsin altbaşından mezarlığın / seher aydınh- ğında taze insan, yanık benzin kokusu / tarlalar ortamalı, kanallar- da su, / ne kuraklık ne candarma korkusu. Biz bu türküleri elbette işitecek değilız, / toprağın altında yatar upu- zun, / çurür kara dallar gibi öluler. / toprağın altında sağır, kör, dilsiz. Ama ben bu türkülerı söylemi- şım ben, / daha onlar düzulmeden, / duymuşum yanık benzin kokusu- nu / traktörlerin resmı bile çizilme- den. Komşulara gelince, / şehıt Ayşey- le ırgat Osman, / çektiler büyük hasretı sağlıklarında / belki farkın- da bile olmadan. Yoldaşlar, ölursem o günden ön- ce yani, / öylece gibi de görünüyor, / Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün benı / ve de uyarına gelir- se, / tepemde bir de çınar olursa / taş maş da ıstemez hani." Nâzım'ın bugün ölüm yıldönü- munde. kardeşi Samiye Yattırım, Is- tanbul'da, Mülkıyelıler Bırliğı'nde Nâzım dostlarına bir oğle yemeği veriyor... Geçen günlerde. Sümeyra'nın istanbul'da gömütü başında 44 ya- şının kutlandığını bildırmiştım. Ha- san Çakır, 26 mayısta Frankfurt'ta Sümeyra dostlarının yaptıkları şen- lığı anlattı. Hamburg'dan, Oberha- usen'den, Duisburg'dan, Köln'den, VVeisbaden'den, Stuttgart'tan, Mü- nih'ten, Frankfurt'un dört köşesın- den gelen bir dostlar buluşması... Gelenler, gelemeyenlerin selamını getırıyor Toplantı Yılmaz Karaha- san'ın konuşmasıyla başlıyor. Kr> nuşmasının sonunda Prof. Server Tanilli'nin iletisinı okuyor. istanbul- dan, İnsan Hakları Derneği'nden, Mımariar Odası'ndan gelen selam- ları ıletıyor. Tanılli ıletisinde şöyle dı- yor: "Sümeyra, yadellerde sanatımı- zın ulu bayrağını yere düşürmeden dolaştı. odünsüz yaşadı, ödünsüz söyledi, odünsüz çaldı sazını. Bu- nun tanığı olmanın gururunu taşı- yorum sızler gibi. Ruhi Su okulunun ayrılmaz bir parçası ola- rak gordüğüm Sümeyra, ustası gibi çağının büyük tanıklarından biriy- di.1? Alman ozan Monika Carbe, Sü- meyra ıçın yazdığı uzun şııri oku- yor Birkaç dizesı şöyle: "Gülün elinden, Sümeyra / Olümün elin- den / Yasıyorsun" Sonra, Oya Haydar konuşuyor, "Sümeyra deyınce surgünün acı- tatlı yanları geliyor aklıma" dıyor. Oya, ınce. duygulu... Şener Sargut. anıların gücüyle, Sümeyra'nın yarattığı türkü dünya- sının nasıl bir dostluk köprüsü ku- rabildiğini anlatıyor. Hüseyin Erdem, Sümeyra Çakır'ın türküle- rıyle birlikte sürdûrüyor konuşma- yı. "Ruhi Su ve Sümeyra birbirini bütunleyen bu iki ses, müzık kül- turümuzde bir yenıden doğuşa yol açtı. Bu Rönesans, dünyanın baş- ka hıçbır ulkesınde olmadı" diyor. Tıyatro sanatçısı Erich Schaffner, B. Brecht'ten şiirler okuyor. Sür- gün, umut, umutsuzluk üzerine. Bir de Pir Sultan Abdal'dan; Almanca: "Karşıda görünen yayla ne güzel yayla / Bir dem süremedim gide- rım böyle / Elâ gözlü pirim sen him- met eyle / Ben de bu yayladan dosta giderim." Sonra, Renate Fresovv, piyano- da Uli Rugner'in eşliğinde Schu- manndan üc şarkı söylüyor, Sümeyra'nın sevdiğı, söylediği üç şarkı. Erıch Schaffner, Nâzım'ın "Umut" şiirini okuyor. Ruhi Su Gecesi istanbul'da 8 ha- ziran cuma akşamı "Açıkhava Ti- yatrosu"nda yıneleniyor. 5 martta Cemal Reşıt Rey Salonu'nda yapf- lan toplantı, yer darlığı yüzünden olaylı geçmiş Sıdıka Su, "Gecenin yineleneceğine" söz vererek ıçeri gıremeyenleri yatıştırabilmışti. Ruhi Su Gecesı'nde, "Sümeyra" özel ız- Ifincesı de gerçekleştirilecek. Ru- hi ile Sümeyra videoda karşılıklı verilecek... Azıme Korkmazgil'den mektup aldım; İstanbul'da birkaç ay önce Hasan Hüseyin için düzenlenen doğumgünü şenliğini anlatıyor, şöyle diyor: "Gece gerçekten görkemli oldu, büyük spor salonu tümuyle doldu. Sloganlar dışında bir tatsızlık olma- dı, kimsenin burnu kanamadı Gü- zel başladı. güzel bitti Salonu daha çok Sıvaslılar, gençler ve ge- cekondulular doldurmuşlardı. Mıh gıbı dinleyıp ızlediler. Dıvriğı Kürtür Derneğı'nin halkoyunları çok güzel ve zengindi. Asıl yaşlı Alevilerin se- mah gösterilen cok duygulandırı- cıydı ve şaşırdım doğrusu Bir gün sonra bu semahın stılıze orneğıni Ruhi Su Gecesı'nde Cemal Reşit Rey Salonu'nda izledim. Otantik olanla, çağdaş sanatın ortaya koy- duğunu yakın zamanlarda gormüş oldum Buyılki;ölümünüanmade- ğıl. doğumgünü şenlığıydı. Kızılır- mak ı, Grup Kızıtırmak muzıklemtş. Daha baska bir hava vermış.." Gülşen Karakadıoğlu, Hasan Huseyın'ın, 1978'de kendisıne ver- dığı bir oyununu korumuş, sakla- mış 8unu Ahmet Küflü'ye soyledım Belki Hasan Hüseyin'in DU yapıtını da basar, yayımlar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear