23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET/14 DIŞ HABERLER 22 HAZÎRAN1990 BERLİN Tek Almanya'ya bir durak kaldıDevletanlaşması onaylandı; ikiA Imanyada Polonyasınınnı tanıdi; '2+4' toplantısının ikincisibugün DİLEK ZAPTÇIOĞLU BERLİN — Almanya, dun birleşmeye gi- den yoida tarihi bir gun daha yaşadı. Do- ğu Berlin ve Bonn parlamentoları iki Al- manya arasında 1 Temmuz 1990 tarihinde yunirluğe gırecek olan "Devlet AnlaşmasT- nı onayladılar. Anlaşma, Deutsche. Mark 1 ın Demokratik Almanya'nın da f>ara biri- mi baline gelmesini, D. Almanya'nın pazar ekonomisine geçişini öngörüyor. Her iki mecliste dün yapılan uzun otu- rumlarda Polonya'nın Batı sının da nihaj olarak tanındı. Alman parlamentolarında büyük çoğunlukla kabul edilen karar tasa- rısında, "Polonya'nın Batı sının Oder- Neisse Hattı'dır ve degişmeyecektir" ibare- si yer aldı. Polonya-Almanya sının, Alman- ya birleştikten sonra devletler arası bir an- laşma ile tescil edilecek. 400 kişilik Demok- ratik Alman parlamentosunda 6 milletve- kili Polonya sınırının tanınmasına karşı oy kullandı, 18 kişi ise çekimser kaldı. Karşı oylar, hükümete ortak olan muhafazakâr- sağ "Alman Sosyal Birlik Partisi" DSU'nun şimdi Polonya'da kaJan eski Alman toprak- lanndan gelen milletvekillerine aitti. Demokratik Alraanya'nın pazar ekono- misine geçerek Batı'ya eklemlenmesini ön- gören "Devlet Anlaşması"run altında F.AJ- man Başbakanı Helmut Kohl'ün imzası bu- "2 + 4" TUR — 2. Düırya Savaşı'nın galibi 4 iilke ile iki Almanya'nın dışişleri bakanlan Doğu Berlin'de bir araya geliyorlar. (Fofograf: Reuter) V -C \ lunuyor. Doğu Berlin'deki sosyal demokrat- lar anlaşmayı baştan beri kabullenirken Ba- tı'da SPD uzun süre kararsız kalmıştı. SPD Genel Başkanı Hans-Jochen Vogel dün Bonn'daki "tarihi otanımda" yaptığı konuşmada önce SSCB Devlet Başkanı Gorbaçov'a "perestroyka ile Almanlara bir- lik yolunu açügı için" teşekkur etti. VVIIIy Brandt'ın Doğu polıtıkasının se "Almanya topraklanndaki Uk demokratik devrimi baş- latan Doğu Alman muhalefeünin" başarı- sını öven Vogel, şöyle devam etti: "Bizim kavgamız birleşip birleşmemek degil, nasıl birleşmek sorusu ekseninde dö- niiyor. Demokratik Almanya'da bir gönde bir sistemden ötekine geciş bizce sakıncalı- dır. İşsizliğin 1-2 milyona yukselmesi, şir- ket iflaslan, pahalılık Dogu'daki insanlan hazıriıksız yakalayacaktır." Kohl'u "birleş- meyi kişiscl meselesi gibi yiıriitmekle" suç- layan Vogel, SPD'nin anlaşmaya onay ve- receğini, ama sonuçlarından sadece Kohl hükümetini sorumlu tutacağını söyledi. "Devlet anlaşması" Bonn'da Yeşiller ve bazı sosyal demokrat milletvekilleri dışın- da butün partiler tarafından kabul edildi. Doğu Berlin'de ise eski Komünist Parti'nin devamı olan Demokratik Sosyalizm Parti- SOVYETLER BİRLİĞt Gorbaçov- Ligaçev düellosu Muhafazakârlar bastınyor SBKP içindeki "anti komünjst" unsurla- nn partiye ve ülke butunlüğüne zarar ver- diğini belirterek eleştiriye başlayan Igor Li- gaçev ile lideri bulunduğu muhafazakârla- nn, Gorbaçov'un 'işini' 28. Parti Kongre- si'nde bitirmeye çalışacaklan haber verili- yor. Ajanslar, Ligaçev'in, Gorbaçov'un SBKP Genel Sekreterliği'nden ayrılmasını istemekle, bu konudaki ilk işareti verdiği- ni, "asıl hesaplaşmanın" 28. Kongre'de ya- pılacağjnı belirtiyorlar. Muhafazakârlar, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Boris Veltsin tarafından temsil edilen radikal re- formcuların da partiden tasfiyesini istiyor- lar. Rusya Federasyonu Komünist Partisi Konferansı, 28. SBKP Kongresi öncesi güç gösterisine dönüştü. SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov, Igor Ligaçev'in önceki günkü eleştirilerini sert bir dille yanıtladı. Gorbaçov, "Ekonomik reformlar gökten zembille inmedi" dedi. Muhafazakârlann 28. Parti Kongresi'nde büyük bir atağa hazırlandıkları bildiriliyor. Dıs Haberier Servisi — Moskova'da Rus- ya Federasyonu Komünist Partisi Konferan- sı'nda başlayan fırnna', bütun şiddetiyle sü- ruyor. Konferansın önceki günku oturu- munda başlayan tartışmalar ve eleştiriler, SSCB Başkanı Mibail Sergeyeviç Gorbaçov ile Sovyetler Birliği Komünist Partisi (SBKP) içindeki muhafazakâr kanadın li- deri Igor Ligaçev arasında 'söz döellosa 1 na dönüştü. Gorbaçov, dün Ligaçev'i sert bir biçimde eleştirerek "Bn koouşmaalaı-, parti merkez komitesinde hiçbir dıizen kal- mamış gibi konuşuyoriar" dedi. Rusya Ko- munıst Partisi Konferansı'nda dün, muha- fazakârlarla radikal reformcuların sert tar- tışmalara girdikleri bildirildi. AA'nın Moskova kaynaklı haberine gö- re SBKP Genel Sekreteri ve SSCB Başkanı Gorbaçov, muhafazakâr kanadın lideri Igor Ligaçey'in ülkede piyasa mekanizmasına ge- çilmesi konusunda, partiye danışmadan tek başına karar verdiği yolundaki suçlaması- nı reddetti. Ligaçev, Rusya Komünist Partisi Kong- resi'nde yaptığı konuşmada, Gorbaçov'un, piyasa mekanizmasına geçiş ve Doğu Av- rupa'daki gelişmeler gibi çok önemli sorun- ları politbüro ve merkez komitesinde göriiş- me gttndemine getirmemekle suçlamışu. Gorbaçov, kongrenin dünkü oturumun- da yaptığı konuşmada, Ligaçev'in adını ver- meden, "Bu konuşmacılar, parti merkez ko- mitesinde hiçbir duzen kalmamış gibi konuşuyorlar" dedi. Gorbaçov, piyasa eko- nomisine geçiş konusunun, SBKP Merkez Komitesi'nce görüşuldüğünü ve desteklen- diğini belirtirken, "Piyasa ekonomisine ge- çiş fikri gökten zembille inmedi" şeklinde konuştu. Gorbaçov'un, bir SBKP toplantısında, partinin muhafazakâr kanadının lideri Igor Ligaçev'le ilk kez açıkça ve "sert tonda" tar- tışmaya girdiği gözlenen konuşmasında, pi- yasa ekonomisi duşüncesini bir "karanlık darbe" gibi göstermeye çalışmanın "iftira- dan başka bir sey olmadıgını" söyledi. Sov- yet lideri, ülkeyi kapitalizme döndürme yo- lunda bir çaba olmadıgını vurgulayarak hiç kimsenin Sovyetler'i "yoldan çıkarmaya" ni- yetli olmadıgını kaydetti. Muhafazakârlar, radikal reformculara karşı eleştirilerini ve tasfiye isteklerini, Rus- ya Federasyonu Komünist Parti Konferan- sı'nın dünkü oturumu sırasında da dile ge- tirdiler. Ajanslar, konferansın dünkü bölü- münde önceki gün 65 yıl aradan sonra ye- niden varlık kazanan Rusya Komünist Par- tisi'nin yönetim organlarının belirlendiğıni, oturumun basına kapalı olarak yapıldığını bildirdiler. Ancak konferanstan sızan bılgi- lere göre parti yönetimi seçüirken muhafa- zakârlarla liberaller arasında sert tartışma- lar çıktı. Igor Ligaçev'in, ad vermeden Gorbaçov- un SBKP Genel Sekreterliği görevinden ay- rılmasını ıstemesi de parti ıçınde yoğun tar- tışmalara neden oldu. SSCB resmi haber ajansı TASS, Rusya Komünist Partisi Kon- feransı Sözcüsü Aleksander Lebedev'e da- yanarak verdiği haberinde Gorbaçov'un, "Parti, 12 gun içinde yeni bir genel sekre- tere sabip olabilir" şeklindeki sözlerinin, "parti genel sekreterliği görevinden aynlma" anlamına gelmediğıni duyurdu. Bu arada, önceki gün özbekistan'ın 'egemenlik' ilan etmesinin, Gorbaçov için 28. Parti Kongresi öncesinde yeni bir sorun olduğu bildiriliyor. Ajanslar, Rusya Fede- rasyonu'nun izinden giderek "özbek yasa- larının SSCB yasalarından daha üstün olduğu" şeklinde Özbekistan Yüksek Sov- yeti'nce alınan kararın, Orta Asya'daki di- ğer cumhuriyetler için bir örnek teşkil ede- bileceğini belirtiyorlar. Gurcistan Yüksek Sovyeti'nin de önceki gün "bağnnsızlık" ko- nusunda bir karar alamamasına karşın önu- müzdeki günlerde bu yönde bir karar ala- bileceği haber verüiyor. öte yandan SSCB'de, perestroyka (yeni- den yapılanma) reformları çerçevesınde bir adım daha atıldı. SSCB yönetimi, kamu or- taklığıyla firma ve işletme kurulmasına izin verdi. So\yet resmi haber ajansı TASS'ın habe- rine göre SSCB hükümeti, özel şahısların kamu ortaklığıyla firma ve işletme kurraa- sma ilişkin yasayı onayladı. Buna göre ye- ni kurulacak :.amu firma ve isletmelerı hisse senedi çıkarıp, bunları yerli ve yabancılara satabilecekler. Yerii ve yabancı ortakların iştirakıyla ku- rulacak kamu işletme ve firmalan, yasalarca yasaklanmadığı surece, her alanda faaliyet gösterebilecekler. Bu yeni kararla, SSCB yö- netimi, serbest pazar ekonomisine geçişi hız- landırmayı, hisse senedi ve sermaye piyasa- sının açılmasına katkıda bulunmayı amaçhyor. GORBİ SAVUNMADA — Mihail S. Gorbaçov, Rusva Komünist Partisi Konferansı'nda sert eleştirilere bedef oldu. Gorbaçov, dun Ligaçev ve muhafazakârlara sert bir di/Je yanıt verdi. DIŞ BASIN Slje*>taîjjorkc?hne* Batı,Gorbaçov'a yardıma çalışabilirABD eski Başkanı Reagan: "Gorbaçov, Sovyetler Birliği'nin imparatorluk düzeninden demokrasiye doğru hızlı geçişinde belki de bir katalizör görevini üstlenmişti. Gorbaçov, gerçekçi bir bakışla, eski yöntemlerin artık işe yaramayacağmı ve Doğu Bloku'na ait ülkelerdeki eski yöneticilerin, yenileriyle değiştirilmesi gerekriğini gördü. RONALD REAGAN* Bundan uç yıl önce Berlin'e gittiğimde, Berlin Duvan'mn önünde durdum ve Mi- hail Gorbaçov'dan, duvan yıkmasım iste- dim. Bu, o anda aklıma geliveren bir dü- şünce değildi. Daha çok, Mihail Gorbaçov ile olan ilişkimin ve Gorbaçov'un glasnost politikasının, iki ülke arasındaki ilişkileri, olumlu bir noktaya getirmiş olmasının so- nucuydu. Gorbaçov'dan açıkça boyle bir is- tekte bulunmam, bu olumlu ilişkilerin, Doğu-Batı uzlaşması yolunda bir adım at- ma fırsatını bana verdiğine inanmamdan kaynaklanıyordu. Duvann o zaman yıkılmamış olmasına karşın, yıkılması için bütün şartlar 1987 yı- lında mevcuttu aslinda. Duvann geçen ara- lık ayında ortadan kaldınlmaya başlanma- sı, Sovyet Bloku'ndaki demokrasi hareke- tinin simgesi haline geldi. So%Tetler Birliği'nde glasnost, "özgür ko- nuşma cinFmn şişeden çıkmasını sağlamıştı. Gorbaçov'un perestroyka çağrısı, Sovyet va- tandaşlarına, güzel bir gelecek vaat ediyor. Demokratik kıpırdanışlar, önce Polon- ya'da kendini hissettirmeye başladı, daha sonra diğer Sovyet Bloku ülkelerine sıçra- dı. 1983 yılında Federal Almanya'mn, top- raklarma nükleer fuzeler yerleştirme kara- n alması ve ABD'nin, stratejik savunma ini- siyatifi (Yıldız Savaşlan) üzerinde çalışma kararı, Kremlin'in, askeri Ustünlük sa|lama çabalarının boşa çıkanlması için her şeyin yapılacağına işaretti. Bugun Avrupa'nın siyasal haritası tama- men değişmiştir. tki Almanya yakında bir- leşecek. Önce para birliği sağlanacak, da- ha sonra ekonomi birleştinlecek ve çok uzak olmayan bir gelecekte de Birleşik Almanya seçimleri yapılarak siyasal birlik tamamlan- mış olacak. Demokratik Almanya'nın Berlin, Leipzig ve diğer kentlerinde insanlann özgürlük is- teğiyle sokaklara dökülmelerinin üzerinden, ancak 7-8 ay geçti. Başlarda komünist yö- neticiler, ufak [efek ödünler vererek onları yatıştırmaya çalıştılar. Ancak insanlar ger- çekten özgürlük istiyorlardı ve ona ulaşa- na kadar tekrar tekrar sokaklara çıktılar. Demokratik Almanya'da piyasa ekono- misinin olumlu sonuçlan şimdiden kendi- ni göstermeye başladı. Federal Alman şir- ketleri, Dogu'daki şirketlerle ortak girişim- lerde bulunarak gerekli sermaye ve tekno- ' lojiyi sağlıyorlar. İki Almanya'nın bir ara- ya gelmesi için gösterilen özei çabalar da ül- kelerin birleşmesinde önemli bir etken. Polonya'da demokrasi ve serbest piyasa sistemine doğru son hızla yol alıyor. Hal- kın büyük desteğini sağlamış olan hükümet, ekonomoyi serbest girişıme apyor. Polon- ya halkı, bu hükümeti gözü kapalı olarak seçmedi; sonuca ulaşmak için başlarda bir- çok özveride bulunmak gerektiğini biliyor- du. Macaristan ve Çekoslovakya, Polonya- yı hemen geriden takip ediyorlar. Roman- ya'nın demokrasisinin çok daha kınlgan gö- rünmesine karşın Rumen halkı, özgurluğe dört elle sarılarak sahip çıkıyor. Gorbaçov Gorbaçov, Sovyetler Birliği'nin impara- torluktan demokrasiye doğru hızlı geçişin- de belki bir katalizör görevi üstlenmişti. Gorbaçov, gerçekçi bir bakışla, eski yöntem- lerin artık işeyaramayacağını ve Doğu Blo- ku'na ait ülkelerdeki eski yöneticilerin ye- nileriyle değiştirilmesi gerektiğini görmuş- tü. Bu ülkelerdeki değişimJerin gerçekleşme- sine izin verirken kafasında canlandırdığı, Honeckerler'in ve Çavuşeskular'ın yenni ye- ni Gorbaçovlar'ın alacağı bir modeldi. An- cak glasnostun, burokrasi aleyhınde eleşti- ri yapma özgurlüğüyle sınırlandırılamadı- ğı gibi bu konu da Gorbaçov'un kontrolün- den çıktı. Orta ve Doğu Avrupa'nın geleceği konu- sunda, herkesi huzursuz eden bir belirsiz- lik var. Özellikle Sovyetler Birliği'nde son zamanlarda meydana gelen olaylara bakar- sak bunun doğru olduğunu göruyoruz. Gor- baçov'u son olarak, San Francisco'da gör- düm. Ülkesinin geleceği hakkmda her za- manki gibi iyimserdi. Gorbaçov, ülkesine döner dönmez, ken- disinden daha az güçlü herhangi bir yöne- ticiyi altüst edebilecek bir dizi sorunla kar- şı karşıya. Buyük bir milliyetçilik dalgası (Baltık cumhuriyetlerinde milliyetçilik akı- mı, bağımsızlık kararı alınmasına kadar git- ti), tüketim mallannın yokluğunun yol aç- tığı sert "eleştiriler, döviz yokluğu ve buna bağlı olarak önemli makinelerin yenilene- memesi, son olarak da Boris Yeltsin'den kendi liderliğine yönelik tehdit. Mihail Gorbaçov'un, Sovyetler Birliği- ni serbest piyasa sistemine ve demokrasiye götürmek istediğine inanıyorum. Sovyetler Birliği gibi büyük ve karmaşık bir ulkede, merkezi kontrolden serbest piyasaya geçiş sırasında bazı gecikmelerin, hataların ve yanh, başlangıçların olması kaçınılmazdır. Biz Amerikalıların, bu geçiş döneminde Sovyetler'e yardım etmek için yapabilecek- lerimiz, oldukça sınırlı. Değişim, temelde Gorbaçov yönetiminden ve Sovyet halkının özgiır iradesinden kaynaklanmalı. Bizim bu sırada yapabileceğimiz, onları desteklemek ve teşvik etmektir. Soğuk savaşm tamamen sona erdiğini varsayalım. Aslinda soğuk savaşın bitmesi, savunma sistemlerimizden tamamen vazge- çeceğimiz anlamına da gelmemeli. Kendi- mizi bu rekabetten zaferle çıkmış olarak görsek de karşı tarafın gururunu yaralama- maya dikkat etmeliyiz. Sovyetler, hâlâ Ikinci Dunya Savaşı sırasında Nazilere kurban ver- dikleri milyonlarca insanın acısını içlerin- de taşıyorlar. Ancak biz ve Batılı müttefik- lerimiz, yeni bir Birleşik Almanya'nın NA- TO üyeliğinin, istikrarh ve güvenli ve Av- rupa için Moskova'nın yapabileceği en iyi şey olduğu konusunda onları ikna edebili- riz. Sovyetler Birliği'nin bizden almak istedıği pek çok urün ve öğrenmek istediği pek çok şey var. Dikkatli bir biçimde davranmak ko- şuluyla Amerikan cömertliğini onlara gös- termeliyiz. "Baglantı" kavramı, bu konuda önemli bir rol oynayabilir. Örneğin Sov7etler Bir- liği'ne, ellerinde kalan birkaç diktatoru des- teklemekten vazgeçme karşılığında bizden istedikleri malları sağlayabiliriz. Diktator- ler, Sovyet desteğinden yoksun kaldıktan sonra gerisini, o ülkelerdeki demokratik güçler gerçekleştirebilir. Yıkılan Berlin Duvan'nın parçalannın her yerde satılması gibi demokrasi de dünyanın her yerinde yayılıyor. Ancak demokrasi adı- na yapılacak daha çok şey var. (13 Haziran) * ABD'nin eski Başkanı Ronald Reagan, bu yazıyı The New York Times için yazdı. si ve "90 tttifakı" adı altmda faaliyet gös- teren yeşil ve sol gruplar anlaşmaya karşı oy kuliandılar. Muhakfet gruplan, dün sabah Doğu Ber- lin'de parlamentonun önünde protesto gös- terisi düzenlediler ve sembolik bir "yuw- lak masa" oluşturdular. "Biz halkız" slo- ganıyla gösteri yapan muhalefet gruplan, halkın anlaşma sürecinden kopanldığmı id- dia ettiler ve birleşme ve yeni anayasa hak- kmda referanduma gidilmesini istediler. **1 _ı A" 2+4" loplantısı ABD, SSCB, lngiltere, Fransa ve iki Al- manya'nın dışişleri bakanlan, birleşmenin dış koşuılarmı tartışmak üzere bugün Do- ğu Berlin'de ikinci kez bir araya geliyorlar. "2-ı-4" toplantılannın ilki, mayıs ayında Bonn'da yapılmıştı. Bugün aynca Hitler'in Sovyetler Birliğfne saldmsının 49. yildönumu. Bugün, başka bir olayla da tarihe geçecek. ABD ve SSCB dışişleri bakanlan James Baker ve Eduard Şevardnadze, bugün Berlin Duvan'nda ya- bancılara aynlmıs geçiş kapısı olan üniü "Checkpoinl CharuVnin yıkım törenine ka- tılacaklar. Berlin'de Amerikan sektörünü Sovyet sektöründen ayıran Checkpoint Charlie, soğuk savaşın en önemli serabol- lerinden biriydi. Sınınn batı yaksındaki Amerikan işgal kuvvetlerine ait kontrol ku- Iübesinin yıkılması ile Berlin'de tarihin bir sayfası daha kapanıyor. "2 + 4" bilindiğı gibi Almanya'nın hangi ittifaka dahil oiacağı sorusuna çözüm ara- mak için kurulmuştu. Geçen günlerde Gor- baçov'un Dışişleri Bakanı Şevardnadze eliy- le Batı'ya sunduğu yeni bir öneri, bu ikinci oturumda gündemin birinci maddesini oluş- turacak. NATO ve Varşova Paktı arasında yakınlaşma; NATO'nun siyasi ağırlıklı bir ittifaka dönüştürülmesi; Almanya'nın gele- cekteki askeri potansiyeli ve Avrupa'da kon- vansiyonel silah indirimi konulan "2+4" toplantısının ufkunu Almanya'dan da öte- ye taşıyor. Moskova'ya Alman kredisi "2+4" toplanülannın ve birleşmenin ari- fesinde Federal Almanya'nın Sovyetler Bir- liği'ne yuklu bir kredi açtığı açıklandı. Bonn'da yapılan açıklamada şöyle dendi: "Almanya Federal Cumhuriyeti'ndeki bazı özel bankalar Sovyetler Birliği'ndeki reform politikasına destek olmak >e pazar ekono- misine geçişi kolavlastırmak için bu ülkeye 5 milyar D.Mark tutarında kredi açmışjar- dır. Kredi, federal hukümetin teminatı al- tındadır." Başbakan Kohl, geçen günlerde AT ülke- lerinin hükümetlenne yolladığı bir mektup- ta, Sovyetler Birlıği'ne 20 milyar marklık bir ekonomik yardımda bulunulmasıru talep et- mişti. Bonn'un Fransa tarafından destekle- nen talebi, pazartesi günü Dublin'de başla- yacak olan AT zirvesinde tartışüacak ve ka- rara başlanacaktı. tngiltere Dışişleri Baka- nı Douglas Hurd önceki gün yaptığı açık- lamada, "Sovyet ekonomisinin bugüakü çıkmazında ber yardımın dikkatle gozden gecirilmesi gerektiğini" söyleyerek yardımı onaylamadıklannı ima etti. Londra'mn yanı sıra VVashington da SSCB'ye kredi önerisine sıcak bakmıyor. Nitekim ABD Dışişleri Bakanı James Ba- ker, dün Washington'dan Doğu Berlin'e ge- lirken uçakta gazetecüere, "Kohl'ün talebini onaylamadıklannı" söyledi. Baker, "Böy- le bir yardımın faydalı olması için Sovjrl- ler'de daha kapsamlı reformlara gidilmesi gerekiyor" dedi. Bonn'un özel bankalar aracilığıyla hükü- met teminatı altmda Moskova'ya kredi aç- ması siyasi gözlemciler tarafından "Birlej- menia arifesinde Gorbaçov'a özel bir jest" olarak yorumlanıyor. Ekonomik yardımın geçen haftalarda sık sık buluşan Şevardnad- ze ve Genscher tarafından gönişülüp karar- lastırıldığına kesin gözüyle bakıiıyor. ROMANYA Birader Çavuşesku'ya 15 yıl hapis BÜKREŞ (Ajanslar) — Romanya'da aralık ayında meydana gelen ayaklanma- da kurşuna dizilen Devlet Başkanı Nikotay Çavusesko'nun kardesi Nikolay Andrnta Çavuşesku, cinayet işlemek, katliam yap- mak ve yasadışı yollardan cephane sağla- mak suçlanndan 15 yıl ağır hapis cezasına mahkûm oldu. Bu arada, Bükreş Üniver- sitesi öğrencileri, geçen haftaki olaylar sı- rasında tutuklanan arkadaşlannın serbest bırakılması için üç günlüğune, dersleri boy- kot etme kararı aldılar. Bukreş'teki adli kaynaklardan dün edi- nilen bilgilere göre, 66 yasındaki Andnıta Çavuşesku için verilen karar, özel askeri mahkeme nâkimi Albay Igon Dima tara- fından okundu. Andnıta Çavuşesku'nun mahkemeye ka- tılmadığı, kararın kendisine yazılı olarak bildirileceği behrtildi. Eski gizli polis örgütü SccnriUte'nin, Bükreş'teki bir okulun yöneticüigini yapan General Çavuşesku, ayakianmanın başla- dığı 21 aralıkta başkent Bükreş'te düzen- lenen bir gosteri sırasında ateş açarak 7 ki- şiyi öldurmekJe suçlanıyordv. General Çavuşesku'nun aynı zamanda, cinayet işlemek, katliam yapmak ve yasa- dıjı yoilardan cephane sağlamak ile suçlan- dıgı kaydedildi. ÖĞrencilerden uyan eylemi Başkent Bükreş'te, üniversite öğrencile- ri, tutuklu arkadaşlannın serbet bırakılma- sını sağlamak amacıyla, üç günlük uyan ey- lemi başlattılar. öğrenciler, uç gün boyunca derslere girmeyecekler. öğrenciler Birliği tarafından yayımlanan bildiride, matematik, fizik ve edebiyat fa- kültesi öğrencilerinin, geçen haftaki olay- lar sırasında tutuklanan arkadaşlannın der- hal salıverılmelerini sağlamak için Uç gün- lüğüne dersleri boykot etmeye başladıkla- n belirtildi. öğrenciler, arkadaşlannın sa- hverilmesini, "adaletin tecellisi için" şart olarak gördüklerini bildirdiler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear