Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
10 HAZİRAN 1990 CUMHURİYET/17
HAVA DURUMU TURKIYEDE BUGUN DUNYA'DA BUGUN
Meteoroloji Genel Müdürtü-
gü'nden alınan bilgiye göre yur-
dun kuzey kesimleri parçalı bu-
lutlu, ötekî yerier az bulutlu ve
açıkgeçecek.HAVASICAKLIĞI.
Değişmeyecek. RÛ2GÂR: Kuzey
ve bat yönlerden hafif ara sıra
orta kuvvette esecek. Denizler-
de rüzgâr: Günbatısı ve lodos-
tan 3-5 kuvvetinde saatte 10-21 tı yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek. Göl
deniz mili hızia esecek. Deniz kûçük dalgalı olacak. Görûş uzaHıgı 10 km. dolayın-
mutedil dalgalı olacak. Van Gö- da bulunacak.
lü'nde hava: Az bulutlu ve açık
geçecek. Rüzgâr, güney ve ba-
Anta'a
Antakya
Antaiya
Artvın
Aydın
BalıkKar
Briecik
Bıngöt
Brtfc
Bc*
Bursa
Çarcıttato
Çonjm
Defldı
A 40° 18° Oryırtakıt
A 3S°20°Edim
A 36° Z1° Ernncan
A 34° « ° Ernmjm
A 27° 5°Eslofat*
A 3S°17°G>aaıMp
A 35°23°Hrasuı
A 3S° 18° Güfnûşhane A
A 33°20°HUddıi A
A 38° 19° teparta A
A 36° 15° Isürtıui A
A 33° 14° izrmr A
A 33°1S°Kaıs A
A 27» 12° KasBmonu A
A 34° 15° Kaysen A
A 35° 18° Kııidareiı A
A 28° 18° Koya A
A 34° 16° KütaM A
A 38° 21° Matatya A
38°21°Mansa
33° 16° Mersm
28° FMufll»
3S°15°Muj
37°15°Niflı)e
2B°2tPOrtlu
3O°15°Rae
3T1€l>
SanBun
3«°15°Sîri
32°21"Sinop
37°23°&v«5
26° a°Wanbt
34>14°HBSn
3S°1S°1ncai
33°17°U5ak
3S»1S°Van
33° 15° 'ftnjat
35°18°ZonQUldak
Lenngrad
Londn
Madnd
Mrtano
Momreal
Mostort
Mürih
N m t t r t
Oslo
Paris
Prag
Rryad
Roma '
Sofya
Sam
Tunus
BULMACA
SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9
1/ Bal, yoğurt gibi
şeyl« koymaya yarar
tahta kova... Yapının
ya da arsanın boyut-
lannı ve sınırlannı
gösteren harita. 2/
Lokanta... Belli bir
düzlemden geçtiği
varsayüan güc cizgile-
ri. 3/ Oy... Kadife. 4/
Bir renk... Büyük zc-
ka. 5/ Galyum ele-
mentinin simgesi...
Kalın bükülmüş si-
cim. 6/ Askerlik öde-
viıü bitirenleri bırak-
ma... Konut. 7/ Beddua... Cstü kapalı
oiarak belirtme. 8/ Ekmek.... Kara bat-
raamak için ayağa takıian bir çeşit ör-
gûlü ayaklık. 9/ Gözleri görmçyen...
Sarma, kuşatma.
YUKARIDAN AŞAGIYA:
1/ Hastanderde, yatacak hastalann ka-
yıt ve kabul edildilcleri yer. 2/ Vaşak
denilen hayvanın ufak bir türü... Me-
zopotamya'da kurulmuş eski bir uygar-
lık. 3/ Biı Avrupa ülkesinin para biri-
mi... Narçiçeği renginde bir süs taşı. 4/ Astrolojide gögün on iki
bölümünden her birine verilen ad... Eski düde sıcaklık. 5/ Yeni Ze-
landa'da yaşayan uçamayan bir lcuş türü... Duygulu. 6/ Dost, ar-
kada$... Yan memnunluk anlatan bir ünlem. 7/ Tanrı... Türk raü-
zdğınde nsaJ anlamında kullanılan sözcük. 8/ Kuduz... Kütahya-
nın bir ilçesi. 9/ Kılıç, bıçak gibi sapb şeylerin sap içinde kaian
bölümü.
60 YIL ÖNCE CumhuriYet
Taksilere zam
10 HAZİRAN 1930
Taksilere yapılacak zam takarrür etmiş ve lâzım gelenlere
tebliğ edilmiştir. Taksilere şimdilik 6 kuruş zammedılmiştir.
Taksimetre açılınca 26 yazacaktır. Kilometreye zam yoktur.
Bu zam köprü parasına muadil oiarak yapılmış olup henüz
taksilere kaydedilmemiştir. Maamafıh bir kaç güne kadar
şoförler
taksilerini bu suretle tashih ettirmiş
bulunacaklardır. O zamana kadar
müşteriler taksinin yazdığı fiattan 6
kuruş fazla vereceklerdir.
Diğer taraftan şoförler bu yapılan
zammı kâfı bulmamışlardır. 6
kuruşluk zammı köprü parasının
kaldırılması üzerine şoförlerden
alınan resmin tezyidi dolayısile
PorUO) Oramoton («*>••>) 77 llra
CorUtil Or.mohMi ( Lfik. ) «5 llra
,_iiapılmı$ ojduğunu ileıi suren otomobilciler bu mevzuu
bahsolmadan evvel de Emanetin zam yapmağa karar
verdiğini söylemektedirler. Filhakika şoförler Dahiliye
Vekâletine müracaat etmişlerdir. Vekâlet de bu müracaatı
Şehremanetine havale etmiş ve Encümeni Emanet de esas
itibarile bir zam yapmağa karar vermişti. Maamafrh bu
zammın 10 kuruşa iblâğ edilmesi muhtemeldir.
30 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Sıddık Onu
Hürriyet Şehitleri
10 HAZİRAN 1960
Hürriyet şehitlerimizin aziz naaşlan,
dün, eşine ender raslanan bir törenle
Ankara'ya gönderildi. Yarım
milyondan fazla lstanbullunun göz
yaşlarıyla katıldığı bu muazzam
törene saat 10'da tstanbul
Üniversıtesı bahçesinde başlandı.
Sabahın erken saatlerinden itibaren
üniversite bahçesine akın eden "28
Nisan Hürriyet Savaşçılan", şehit arkadaşlan için son
vazifelerini yapmak heyecanı içindeydiler. Bundan 42 gün
önce, aynı bahçede başlayan "hürriyet savaşı" dün mes'ut
sonuca varmanın derin hazziyle dolup taşıyordu. Naaşlar
saat 9.20'de Cerrahpaşa Hastahanesinden, cenaze arabasiyle
Üniversiteye getirildi. Buradaki merasimde, ilk konuşmayı
Rektör Sıddık Sami Onar yaptı. Rektör, he>ecan içinde
yaptığı bu kısa konuşmasında: gençliğin hürriyet
mücadelesinde vazifesini tam oiarak yaptığım ve bu
mücadele esnasında, hürriyet uğrunda ölen gençlerin sadece
iki kişiden ibaret olmadığıru, araştırmaJara devam edildiğini
ve bundan sonra bulunacak şehitlerin de şimdikiler gibi
Anıt Kabre, gömüleceklerini ifade etti. Ikinci konuşmayı
yapan Orgeneral Fahri Özdilek de aym mevzua temas ederek
, hüniyet şehitlerinin sadece iki genç olmadığını belirtti.
Bu konuşmalardan sonra şehitler, üniversite gençlerinin
elleri üstünde, Sultanahmet Camiine götürülmek üzere yola
çıkanldı.
Sultanahmet camiine ancak bir buçuk saatte vanlabildi.
Şehitlerin tabutları, kılınan namazı müteakip gene gençlerin
elleri iizerinde camiden çıkarıldı. Yollar gittikçe dolmuş,
izdiham son haddini bulmuştu. Havada, jet fıloları
durmadan, bu muazzam kalabalığın üzerinden uçuyor,
törene iştirak ediyorlardı. Gülhane parkına saat 13.55'te
varıldı. Park, onbinlerce gencin hep bir ağızdan söyledikleri
"gençlik marşıyla" inliyordu. Sarayburnu'na ancak saat
14.30'da ulaşılabildi. Burada şehitler, askeri bir törenle,
"Çeşme" mayın gemisine ahndı. Bir muhrip ve bir
hücumbotunun refakatinde Sarayburnu'ndan aynlan
"Çeşme"yi, yüzleıce irili ufakh motor takip ediyordu.
Şehitlerin naaşlarım taşıyan muhrip, Haydarpaşa
açıklanndan geçerken, burada demirli bulunan donanmamız
tarafından selâmlandı. Kadıköy'e ise 15.20'de varıldı.
Şehitler burada, top arabalarına yerleştirildi. Kortejin
geçeceği güzergâh üzerinde on binlerce kişi toplanmıştı. Saat
16'da Haydarpaşa'ya hareket eden kortej, Kadıköy
gençlerinin kanlariyle yazmış olduklan, "Ruhunuz cennete,
isminiz tarihe" afişinin altından geçerek ilerledi.
28 Nisan Hürriyet Şehitleri Turan Emeksiz ve Nedim
özpulat bir an evvel Atasının yanına varmak üzere, garda
bulunanların gözyaşları ve alkış sesleri arasında, saat 18'de
Ankara'ya uğurlandılar.
GECEN YIL BUGUN Cumhuriyet
Savarona
10 HAZİRAN 1989
Atatürk'ün, ölümünden 4 ay öncesine dek toplam 54
gününü geçirdiği 9 Temmuz 1938'de son Bakanlar
Kurulu'nu topladığı "Savarona" önceki gun 49 yıllığına
"özel sektör"e devredildi. 8 haziran perşembe günii
Gölcük'teki Donanma Komutanlığı'nda yapılan "devir-
teslim" töreninin ardından 49 yıllığına yeni sahipleri olan
Kahraman Sadıkoğlu ile Japon Miuui ve Kajima
şirketlerinin yetkililerine teslim edilen "Savarona",
onanlmak üzere Tuzla'ya çekildi.
1ARTISMA
Meslek Onnranım •liapmiiaw. HafifHgS
Galiba bizim meslek sahiplerinin Türk romanı ve öykücülüğü
ile de pek ülfetleri yok. Çünkü tiyatro oyunlannda, filmlerde
hele TV dizilerinde söylenemeyen, yaalamayan, yapılamayan,
gösterilemeyen her şey roman ve öykülerimizde -Çok şükür-
fazlası ile vardır.
Bir gazetede okudum: Televizyonun birin-
ci kanalında yayımlanan "Doktorlar" adlı di-
zinin son bölümünde, bir avukata müvekkili-
nin reva görduğü davranışa, avukatın bu dav-
ranışa nasıl katlandığına Antaiya Baroso B*ş-
kanı Cahit Kaptanojlu ve Mu^a Baroso Baf-
kanı Birdal Ertuğrul ateş püskürüyorlarmış.
"Savunma gibi kntsal ve sayfiıılıgı olan avn-
katlık mesleginin rencidc edüditini...", "Kut-
sal savunma hakkının ve buknkun temsUdk-
ri olan avukatlan ve avnkatlık meslejinin kö-
çük duşüriildügiina..." ıleri sürüyorlar. On yıl
kadar önce gene TV'de yayımlanan Orbaa
Aseoa'nın "Fadik Kız" adlı oyunu için de ba-
n barolar benzer gerekçeler ile hiddetlerini dile
getirmişlerdi.
Iste bu doktorlar, avukatlar, memurlar, mü-
hendisler, işadamlan, kapıcılar, operacüar -
evet, operaalar da- şoförler, berberler, terzi-
ler, politikacılar... Sayın sayabileceğiniz ka-
dar.... Zavalb Türit yazanrun elini kolunu sım-
sıkı bağlanz, sonra da gerine gerine, hiç üs-
tümüze alınmadan Batıh oyun yazan ve sena-
ristieri için "Birader, herifler yazryor işte!" de-
mekten de geri durmayız. Hele hele polise, va-
liye, savcıya, askere eleştirel, mizahi bir yak-
laşımın bile ceza kanunumuzda fena halde
yaptrımlan vardır.
Peki, sözgelimi -Geçenlerde TV'de
gösterümişti- bir fılmde, bir Amerikah albay,
birliğinin kamyonlarım kendi hesabına birer
<*$?:
(<*"*£
ikişer satarken acaba neden Amerikalı subay-
lar oralı bile olmazlar? Bir Fnutsız tiyatro oyu-
nunda bir general, hippiüğe özenip bahçesin-
deki ağacı kendine mesken edindiginde neden
Fransız askerleri bunu protesto etmezler? Rilş-
vet alan senatörler, polisler iki taraflı oyna-
yan avukatlar, hastasının güvenini kötüye kul-
lanan doktorlar, hizmetcisine sarkıntılık eden
herhangi bir meslek sahibi, halkın sağlığı Ue
oynayan ilaç fabrikatörieri, haksızlık eden yar-
gıçlar, savcılar... Saymakla bitmez. Bunlann
hepsini, daha da fazlasını yabancı filmlerde,
tiyatro oyunlannda, TV dizilerinde görmek ar-
tık iyice kanıksanmıştır. Peki neden o ülke-
lerdeki o meslek sahipleri hiç tepki göstermez
de bizimkiler bunu hemen onur sorunu hali-
ne getirirler?
Galiba bizim meslek sahiplerinin Türk ro-
mam ve öykücülüğü ile de pek ülfetleri yok.
Çünkü tiyatro oyunlannda, filmlerde hde TV
diıilerinde söylenemeyen, yazılamayan, yapı-
lamayan, gösterilemeyen her sey roman ve öy-
külerimizde -Çok şükür- fazlası ile vardır.
Çünkü malzemeleri insandır; her insanın da
bir meslegi olması yadırganmamak gereken bir
olgudur. Acaba diyorum, gocunanlar şöyle mi
düşünüyor yoksa : "Bir romanı, bir öykiyü
kaç Usi oknr?" Ashnda -Hadi hoşgörüsüzlük
demeyelim- bu denli duyarlı oluşun psiko-
sosyal, tarihsel, toplumsal nedenlerini bir gün
kim açıkça ortaya çıkaracak? Sonınu sadece
azgelişmişlik, klan zihniyetinden ulus bilinci-
ne geciş süreci, onur kavramırun yaphş yorum-
lanışı, devlet mi birey için, birey mi devlet için
vb. düzeyinden ele almak yeterli olamıyor. He-
le hele "Bizim takım en büyük takım! Dil nza-
tanın dilini kopannz!" gibi hooliganlık düze-
yine hiç indirgeyemeyiz öyleyse? Işte bu öyley-
seyi gerçekten bilimsel düzeyde tartışacak bi-
hrn adamlarımızı tartışmaya çağnyorum.
Biz tiyatroculann ömrumüz boyunca bu a$ı-
n duyarhktan çok canı yandı. Belki konuşa,
tartısa bir çözüm yolu bulunur. Ne dersiniz?
ZtHNİ KÜÇÜMEN
Erenköy/tstanbnl
1000'e Doğru Iran ve Irak'to KDP kamplarında
KÜRTLER SAVAŞA HAZIRLANIYORİran'da 20 bin peşmerge yönetimte savaşıyor. Ink'ta Saddam-Barzani göfüşmeteri t*andı
Barzani 15 bin peşmergesiyle sakhrıya hanrianıyor... Kerkük kimin olacak... ABD faktörü... İran ve Irak
KDP önderteri PKK için ne dediter... İKDP Kamp Komutanının, Doğu Perinçek'e özel mektubu:
"Kasımlo'nun katilini ilk kez 2000e Doğnı^n açıMıyoruz."
• ORTADOĞU'YA BAKIŞTA SİVİL-ASKER ÇEÜŞMESİ
• HÜKÜMET FEMİNİZME CİHAT AÇTI.
Kadın kararnamesı sessizce geçirildi.
• YÜKSEK ÜCRET ÇARE OLAMADI. İŞVERENDE TELAŞ..
• 2000'e DOĞRU ÇANAKKALE CEZAEVİ'NDEYDİ.
• JAPONLAR GERÇEKTEN GELİYOR MU?
Mitsui Genel Müdürü Türkiye'yi nasıl görüyor.
• Siirt'te yayla yasağı • SP Genel Başkanı Ferit llsever'm bekje seçimleri analizi •
Turan Dureun hads kjtaptenndaki yatenian yazdı • GörevrJen alınmasından
3 ay sonra Çanakkate Beledıye Başkanı'yla * Demoknt! derateinin somındaid
ünlem • Cahit trgat ve Ceyhun Atuf Kansu'nun ilk şiırieri • Çin'de Gorti önterr.twi.
ÇKP gizH belgelefinden.
Türkiye'nin en gûzel
düğün salonlan
NİŞANTAŞI
1 RESTAURANT
Düğün Salonlan
150 kışi için
Yemekî 1 785 000
Yemekli mezeh. 2 175 000
Rez: 147 62 39 -147 74 40
• Sahnkmmız klimahdır •
KAMUOYUNA
SendJkarrnz EĞİTİM-IŞ'ı coşkuyta setamlryoruz.
KAMİL YÛKSEL, A.SAMİ DOÖRUKUL, NESRİN YÜKSEL, AYSEL OOĞRUKUL, RECAİ ÇETİNEL, MEHMET
ADtYMIAM, MEHMET ÇİFTÇ), ZEYNEL CAN, A.HAYTJARAKTAŞ, TURGUT ŞAH^, MEÜKŞAH KAFADAR
GÛLLÜ AKTAŞ, NAİLE ÖZKMK, ABOURRAHMAN TUTAN, OÛLTEN YAŞAR, ŞAHİN CEMGİZ, VEÜ BÜJDMCİ,
Û Ü R ABAN PEMBE TUTAN TÖRKN ŞAYLAN SANİYE ŞEN FUAT AYKY TEMEL BEKDUR İDfliS
GÛLLÜ AKTAŞ, N E ÖZKMK, ABOURRAHMAN TUTAN, OÛLTEN YAŞAR, ŞAH CMGİZ, VEÜ C,
OÛÜZAR BALABAN. PEMBE TUTAN, TÖRKAN ŞAYLAN, SANİYE ŞEN, FUAT AYKY TEMEL BEKDUR, İDfliS
AYDOâÖÜ; HAÜL BALKAN, MEHMET TUNÇ, HÜSEYİN YAŞAR, TEtfkBEL SAĞ, feMET MUTUI, AOEM
ORAKÇ). C a r t . DOÛAN, OÜHEB BORAN, YUKSEL YRITOIN, I. ÇEUK, SUZAN BAŞARA, LEVENT ÇEŞMECİ,
NEVÎN ATATUÛ, ZAFER DOÖAN, ABOULLAH Ö2OEMİR, ZİY» ÇETİNER, AYŞE M f l , U.AÜ ELÇİ, RECEP
İMİR, HASAN IŞHC YOKÇU, ORHAN BhJCAN, JALE ARUÖTBdN, CELAL AYDIN HÜLYA TURAN, MUSA
TAŞNN, HOSÂMETTİN KÛSEOÖLU, YIUMZ ÖZDEĞİRMENd, NURİYE SEZER, SEVİL TÜTÛNCUOĞLU, HAÜL
ŞENOOL, PERİHAN UY8AL, BİLAL ÖZTURK, AKM PtUUCİ, MUHrTTİN BİLGİN, KAZIM ATU, MAHMUT
BALKANa, TAMK KANGÜL, HASAN UYSAL, CEMAL KULA, CMTT KURT, MUSTAFA ULUDAĞ, AHMET
AZOm. FEROA AYTEKb», İSHAİL BAYSAN, NEVZAT OUMÖŞ, İBRAHİM ÇAUŞKAN, ŞADtK YAŞU, GÜLAY
ARMAâAN, NERMtN CENOER, AYSEL ŞAHİN, AYŞE AZGIN, ŞEVKET DOLGE, NESLİHAN DÛLGE, SEMİH
KIRMACt, SAFİNAZ AR1KUŞU, BENNUR TOPUZ, AÜ ŞİMŞEK, HÛLYA ÇAKIROĞLU, TAHİR EKER, CEMİL
BALTA.
İLAN
T.C.
ADIYAMAN KADASTRO MAHKEMESİ
1989/41
Adıyaman ili merkez Karapınar mahallesinde bulunan 302 ada, 28
ve 36 parsel sayılı taşınmaz hakkında mahkememize açılan tespite
itiraz davasının yapılan açıb yargılaması sırasında verilen ara kararı
gereğince;
Davalılar Gülüstan Aslan ve Ali Akar'ın tebligata yarar adresleri
mahkememiz ve keza kolluk kuvvetlerince dahi tespit edilemediğin-
den, ilanen tebligata karar verilmiş olup yukanda açık kinüiği yazılı
şahsın duruşma günü ve saati olan 28.6.1990 gilnü 09.00'da mahke-
memize ait duruşma saJonunda yapılacak duruşmada hazır bulun-
ması veya kendini bir vekille temsil ettirmesi, dava sebep ve delilleri-
ni bildirmeleri, duruşmaya gelmedikleri veya vekille dahi kendilerini
temsil ettirmedikleri veya dava sebep ve ddiUerini bir dilekçe ile mah-
kememize bildirmedikleri takdirde yargılamarun yokluğunda yapı-
lacağı, Tebligat Yasası'nın 29 ve devamı maddelerince davetiye yeri-
ne geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 7.5.1990
Basın: 46700
SIVAS BİRİNCİ SULH CEZA
MAHKEMEŞİ'NDEN
KARAR ÖZETt
Esas No: 1989/77
Karar No: 1989/740
CSav. Es. No: 1989/278
Davacı: K.H.
Sanık: Hasan Taş-Seyit oğlu Senem'den olma Sıvas ili Keçili Köyü nü-
fusuna kayıtlı olup halen Abdi lpekçi Caddesi, Gönen Apt. No: 49
sayılı yerde otunır, evli 4 çocuklu, okuryazar, sabıkalı, fınncılık ya-
par, T.C. İslam.
Suç: Gıda Maddeleri Tüzüğü'ne aykınbk.
Suç Tarihi: 21.12.1988.
Karar Tarihi: 23.11.1989.
Gıda Maddeleri Tuzüğü'ne aykınlık suçundan yukanda açık kim-
ligi yazıh bulunan sanık Hasan Taş hakkında mahkememize açılan
davanın yapılan yargılaması sonunda sanığın eylemine uyan TCK'nın
398, 402/2, 647/4, TCK 72, 647/5, 402/1 maddeleri uyannca sonuç
oiarak 470.000 lira ağır para cezası ile cezalandınlmasvna, 3 ay müd-
detle meslek ve zanaatının tatiline, 7 gün süre ile işyerinin kapaülma-
sına ve karar özetinin gazetede ilan edilmesine karar verildiği ilan
olunur.
tLAN
T.C.
KUYÛCAK
SULH CEZA MAHKEMESt
Esas : 1990/29
Karar: 1990/37
Sanık : MEVLÜT BUNAR- Mehmet oglu ÜmmQ'-
den olma 1954 D.lu Aksehir-Gedil köyü nü-
fusunda kayıtlı Kuyucak ilçesi Yarnalak
kasabası Yeni Mah.'de oturur.
Suç : Gıda maddeleri tüzüğüne muhalefet
Suç tarihi : 24.5.1989
Yukarıda açık kimligi yazılı sanıgın suç tarihinde imal edip satışa
sunduğu limonlu dondurmanın içinde boya ihtiva ettiğınden taklit
veya tağşiş edilmiş olduğundan eylemine uyan TCK.nın 398. 59/2.
ve 647 sayılı yasanın 4 ve 5.inci maddeleri uyannca 391.666 lira ağır
para cezası ile cezalandırılmasına, cürrne vasıta kıldığı meslek, sanat
ve ticaretin takdiren uç ay tatiline, Kuyucak ilçesi Yarnalak kasabası
Yeni mahallede bulunan pastahanesinin takdiren 7 gün kapaulması-
na karar verildiği, işbu cezasııun ertelendiği ilan olunur.
Basın: 25947
tZMİT
SELÜLOZ VE KÂĞIT SANAYİİ
MÜESSESESİ
İZMİT
KÖRÜKLÜ POLÎETtLEN TORBA VE
NAYLON SAFİHA SATIN
ALINACAKTIR.
Müessesemizce muhtelif ebatlarda 23 ton körOklü polietilen torba
ve 20 ton naylon safıha satın alınacaktır.
Teklifler idari ve teknik şannamesi esaslannda *fo 3 geçici temi-
natla birlikte 22.6.1990 günü saat 16.00'ya kadar müessesemizde bu-
lundurulacaktır. Verilecek teklifler 23.7.1990 tarihine kadar opsiyonlu
olacaktır.
Konu ile ilgili şartname tstanbul, Izmir, Ankara'da alım satım mü-
dürlüklerimizden ve tzmit'te müessesemizden temin edilebilir.
Postadaki gecikmeler, kapalı zarf ıçine konmayıp, açık oiarak ve-
rilen ve teleksle bildirilen teklifler dikkate alınmayacaktır.
Teşekkülümüz 2886 sayılı kanuna tabi degıldir. Emniyetli, kârlı
ve verimli teklif degerlendirileceğinden, ucuz teklifın dikkate alınma-
ması veya siparişin kısmen veya tamamen iptali teklif vericiye bir hak
satlamaz.
AJNKARA NOTLARI
MUST4FA EKMEKÇİ
Aynadan Korkanlar...27 Mayısçı Kâmil Karavelioğlu, bir gün şöyle demişti:
— Ben, 27 Mayıstan, bir de Yassıada davalarından sonra pc-
litikacıların uslarını başlarına toplayacaklarını, yanlış yapmak-
tan kactnacaklarını sanırdım. Sanki hiçbir şey olmamış gibi dav-
ranmaları, beni en çok şaşırtan şey olmuştur.
Karavelioğlu, şöyle diyordu:
— Ülkeyi 26 mayısa getirdikten sonra, 27 Mayıs kaçınılmaz-
dır. Ülkeyi 11 eylüle getirdikten sonra, 12 Eylül olur. Önemli olan
11 eylüle gelmemek, 26 mayısa getirmemektir. Bunu getiren as-
kerler değil ki.. bunu getiren politikacılar. Haa, 26 mayısı yara-
tan ben miyim kardeşim? Haydi, 27 Mayısı yapan benim, ama
26 mayısı yaratan kim? Tabii, politikacı ders almıyor ki. Olayla-
ra bak, toplumun basiretiyte alay ediyorlar. Ne soytanlık bun-
lar!..
Kâmil Bey'in söyledikleri, beni taaa 27 Mayıs'lara götürdü.
27 Mayıs devrimı yeni olmuş, o zaman Vatan gazetesinde çalı-
şıyorum, muhabirim. Bir gün devrimciler, gazetecileri Ankara
Emniyet Müdürlüğü'nde topladılar. 27 Mayıs öncesi, "Ankara
olayları"nı yakından izlemişiz. Emniyette şöyle dediler:
— Şimdi, bütün polis şeflerini, polisleri sizin önünüzden ge-
çireceğiz. Olaylarda karşılaştığınız, baskı yaptığım, öğrencile-
re cop vurduğunu saptadıklarınızı, göstereceksiniz...
Gazeteciler, muhabirter, foto muhabirleri sandalyelere otur-
duk; polis şefleri, polisler önümüzden geçiyorlar. Saçları stfır
numara kesilmiş, üstlerinde sivil giysiler var. Harbiye'den de za-
ten, ceketleri ters giydirilerek arka kapıdan çıkanlmışlar. Bir baskı
döneminin kuklası, aracı olrnanın ezikliği içindeler. Gözleri yer-
de, yüzümüze bakamıyorlar. Bize bir şey yapacak halleri yok-
tu, güçleri öğrenciye yetiyordu. Hukuk Fakültesinin önûnde, bir
polisin yaralı bir öğrenciye copla, yetişip vurduğunu görmüş-
tüm. Emniyet Şube Müdürlerinden Niyazi Bicioğlu, cop vuran
polise çıkışmış:
— Hayvan! Görmüyor musun yaralı; yaralıya vurulur mu? de-
mişti.
Polis, bir kenara çekilmişti. Yaralı öğrenci, götürülüyordu.
Bu gözlemimi Yassıada'da anlattım; Niyazi Bicioğlu, hüküm
giymekten kurtuldu!
Aradan otuz yıl geçti. 27 Mayıs sonrası gelişmelerden hiç, ama
hiç ders alınmadığını, perşembe akşamı gözlerımle gordüm. Eski
Ankara Palas'ta, Şımdikı Devlet Konuk Evı'nde, Basın-Yayın'ın
yıldönümü kokteyli vardı. Kokteyle gelenlerin çoğu, kapıdasıkt
sıkıya aranmış. Bayanların çantalan aranıyormuş. Kokteyl bah-
çedeydi. Foto muhabirlerinden btrinin boynunda, plaket gibi bir
şey gördüm;
— Bu ne? dedim.
— Görevli olanlara takıyorlar! dedi.
Az sonra, Hacı Turgut Bey'le, Yıldınm Bey de geldiler. Çev-
relerinde çoğu bürokrat kalabalığı. Memduh, dönerli ptlav almaya
gitmişti; Bir ara, Cumhuriyet'ten Ayşe Sayın'ı görüverdim. On-
lann epeyi uzağında duruyordu. Ayşe'ye:
— Ne konuşuyorlar? diye sordum.
— Bilmiyorum, yaklastırmıyorlar! yanıtını verdi...
— Nasıl olur? Gel benimle! deyip yürüdüm. Bir sivil polis çem-
berinde durdurulduk. Amerikalılar "goril" diyorlarya, koruma-
lara. Boylu poslu, iri kıyım kişiler. Sivil; bellerinde tabancalan
var. Bir adım daha attım, atmadım:
— Bir dakika dur bakalım! demesiyle, birinin, dirseğini böğ-
rûme dayaması bir oldu. Gorillerden biri de kolumu pek de na-
zik sayılamayacak biçimde sıkıyordu. Bırak kolumu dedim, bt-
raktı...
— Bu bayan gazeteci, görevini yapmasına engel oluyorsu-
nuz!
— Peki, siz avukatı mısınız?
— Hayır, dedim, ben onun şefiyim! (Kendime fahri şeflik un-
vanı da verdim!)
Yaklaşmak için itişip kakışıyoruz. O sırada, Yıldınm Bey gör-
dü. Hacı Turgut Bey baktı, "Ne oluyor?" gibisine:
— Polisler size yaklastırmıyorlar, gazeteciler görevlerini ya-
pamıyorlar; dedim. Gazetecilerin yanlış yazdığını söylüyorsunuz,
ama gazetecilerin görev yapmaları engelieniyor!
— Polisleri şikâyet etme, karşılığını verdi Hacı Turgut Bey;
onlar da görev yapıyorlar. Gazeteciler de biraz uzaktan izlesin-
ler...
O sırada, Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı, ANKA'dan
Rahmi Yıldırım, şöyle dedi:
— Ama, ondan sonra yanlış yazdığımızı söylüyorsunuz!
Hacı Turgut Bey'in yüzünü hiç bu denli karışmış görmemiş-
tim. Yüzünün çizgileri attüst olmuş gibiydi. Gorillerden biri Rahmi
Yıldırım'a
— Ekmekçi ha, bu Ekmekçi! demiş. Ne demekse...
Ayşe Sayın ile öbür gazeteciler iyice yaklaşıp görevlerini yap-
maya başlayınca, ayrıldım oradan. Ayşe Sayın'a sordum:
— Duyabiliyor musun konuşmaları?
— Duyuyorum!
— İyi!
Cumhurbaşkanltğı Basın Danışmanı Metin Yalman geldi, özür
diledi!
Genç gazetecilerin, görevlerini aksatmadan yapabilmelerini.
sağlamak bizlerin göreviydi. Onlarayardımcı olmalıydık. Gaze-
tecilerin görev yapmaları engellenince yapılacak tek şey var-
dır; "boykot"! Hacı Turgut Bey'in gorilleri, gazetecileri yanına
yaklastırmıyorlar mı? Gazeteciler, karar alırlar, uğramazlar ya-
nına. Gazeteciyle ilişki, demokrat insanların işidir. Ancak faşist-
lerin yanına varılmaz. Gürsel'in, İnönü'nün, Korutürk'ün, Ece-
vit'in, Demirel'in burunlarının dibinde gazetecilik yapardık. Po-
litikacılar, artık sevimsiz olmaya başladıklarını gördükleri zaman,
gazetecilerden uzaklaşıriar. Aynaya bakmak istemezler. Korkar-
lar aynadan...
AQKAYBIMIZ
Değerli meslektaşımız Ziraat Yüksek
Mühendisi
PERİHAN İPEK'i
elim bir trafık kazası sonucu kaybettik.
İPEK ve SOĞUKSU ailelerinin
üzüntülerini yürekten paylaşır, camiamız
adına başsağlığı dileriz.
ZİRAAT 3VIÜHENDİSLERİ ODASI
Biz Ankara Öğretmenleri Oiarak
EĞİTİM-İŞ SENDİKASI'NI DESTEKLİYORUZ
All Bozkurt, Doğan Gühnez, Mahmt Koc, Mm\ Aytan,
Mustafa Gazatcı, Nuratttn YUdnn, Itohmut Makal, Rüştü
Apaydın, Mvhmet Kopan, ilhan Alkan, Fayzudah Ertuğrul,
H M I I Saferoftkı, NKİya Bfhk, hmaK (Wda Baymm, AH
Bayraktar, Burhamttin Bttmr, AH V*mz, S^Mhattki Koçak,
Arlt Şara, Nurattin Kay^ Lûtfl Atkguzel, Ntohm* dhangJr,
ihsrn Krfıç, HaM Akkaya, AbtM» D^nlrcl, N«cml ŞaNn, Meral
Seriny«l, Halil Kargın, Aydm lp«k, N*çat Alpsoy, VKtot
\taitç«ri, Oamm Yıimaz, Yusuf Ownlrci, Ibrahhn Şahbi, Hülya
Koçak, Emlne öztürk, Muhip Batelık, MusMa Atuoy, Yricup
Karagoz, Ntvat Dertngöl, N«wıat Yılmaz, Erdal Şmturk, Erot
Karaca, Yhşar UJupınf, Yücrt Zrtgln.
İLAN
T.C.
İZMİR 5'İNCİ ÂSLİYE HUKUK
MAHKEMESİ
Esas: 1989/1114
Davacı Metin Çelik tarafından davalılar Cafer Aksakal, Behiye Kut-
luerler, Ismet Aral, Esma Aral aleyhlerine açılan alacak davasında
alınan karar gereğince;
Davalılardan Cafer AKSAKAL'ın Izmir Balçova Pınar sokak Ye-
şilada Apt. No: 27/6'daki adresine yapılan tebligatların ve adres tah-
kiklerinin bila tebliğ iade edilmiş olmaları sebebiyle davalının adına
ilanen tebligat yaptınlmasına karar verilmiş olmakla, davab CAFER
AKSAKAL'ın Izmir 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde duruşma gü-
nü olan 18.9.1990 günü saat 10.00'da mahkememiz duruşma salo-
nunda hazır bulunması veya kendini bir vekille temsil ettirmesi, aksi
takdirde yargılamaya yokluğunda devam edileceği ve hüküm verile-
ceği davetiye yerine kaim olmak üzere ilan olunur.
Basın: 26303