Catalog

1 HAZÎRAN 1990 CUMHURtYET/7 E INSANLAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E N G Ö R Ü Ş Eşitiik Tann katında ve trafik sıkışıklığtnda tüm insanlar eşittir. Duvar yaıısı GÖMÜŞ KAPAKLAR AYNI ANDA KALKINCA Istanbul da para ve yemek...TÜRKİYE'nin başkenti An- kara, paranın başkenti Istanbul. tstanbul kenti Türkiye'nin en çok para kazanan, en çok para harcayan, en çok vergi ödeyen, en çoİc vergi kaçıran, milli gelir- den en büyük payı alan ve ulu- sal hasılaya en büyük katkıyı ya- pan kenti. Istanbul para kazanıyor ve pa- ra yiyor. Nasıl yiyor? Kimisi evinde bağdaş kurmuş Anado- lu'dan taşıdığı geleneği içinde aynı tastaki çorbaya kaşık sallı- yor, kimisi de Boğaz'da şık bir restoranda aynı anda havalanan gümuş kapakların altındakı ko- caman tabaklar içinde sunulan özel et ve baJık turlerini tadıyor. Bebek'te benzin istasyomınun üst katındaki şık ve lüks 'S' Res- taurant'tayız. Dış ticaret ve inşa- at işlerinde adını duyurmuş Tek- fen Holding'in yeri. Tekfen'in en büyük ortaklarından Nihal Gökyigit'in kızı Leyla Hamm yönetiyor burasıru. Tekfen'in or- taklarından biri de Feyyaz Ber- ker. Kızı, Cem Uzan ile eyli. Ha- ni şu sıralarda Ahmet Özal ile birlikte Magic Box'ı organize eden Cem Uzan. Kemal Uzan1 ın oğlu. 'S" Restanrantta bir "dınner' Lambri ve aynalarla kaplı sa- lona girdiğinizde masanız hazır- lanana kadar sizi yan laraftaki şomineli, duvarlan yelkenli tab- loları ile süslü bar bölumünde bir içki alrnaya davet ediyorlar. Muşteriler çoğunlukla Türkiye1 deki yabancı misyon ve şirketle- rinin temsilcileri ile büyük işa- damlan ve bankacılar. önce barda koltuklara kurulup birer kampari alıyorsunuz. Yanında şamfıstıkları, yeşil zeytinler. cips, buzlu badem gibi sizi sof- raya oturmadan doyûrmaya ye- tecek kadar bol çerez. Sonra sizi gümuş şamdanlı mumların yandığı masanıza "Jüıyorlar." Az kızarmış çavdar ekmeği incecik dilimlenmiş, ya- nında tereyağı ve nedense her za- man salatalık turşusu. Sonra ye- mek ile içeceğiniz içkiyi seçiyor- sunuz. t , özel yetişmiş degüstatör, ya- kasında "kariyeriıü" belirten gü- HEM DOKTOR HEM PARTİLİ Knlianılmayan buıa >imdi bem kreş hem de poliklinik oldu. (Folograf: Muharrem Aydın) Küçükbakkalköy'de poliklinik Doktor Rana Beşe Kadıköy'ün tarunmış bir ço- cuk doktoru. Aynı zamanda da sıkı bir partici. SHP'nin Kadıköy Belediye Meclisi üyeliğine bi- rincı sırada seçildi. 26 Mart seçimlerinden sonra belediye için ne yapabileceğini düşündu ve hem kadın, hem dok- tor, hem partili olarak kendine göre bir uğraş ala- nı seçti. Herkes gibi panel düzenleyip bol gevezelik et- mek yerine işlevli bir çalışma buidu. Küçükbak- kalköy'de belediyeye ait kullanılmayan bir bina- yı ele alıp poliklinik haline getirdi. Altta kahve- hane olan yeri de çocuk kreşı yaptı. Şımdi kreşte 0-5 yaş arası 25 çocuk bakılıyor. Poliklinikte ise çocuk hastaiıklan uzmanı Dr. Candan tlal ile bir- likte her gün semt sakınlerinin çocuklarına para- sız sağlık hizmeti götüruyorlar. Gunde ortalama 30-40 hasta çocuğa bakılıyor. Aynı zamanda ko- ruyucu hekimlik yapılıyor. Hem kreş hem poliklinik; bakımlı, tertemiz. müş üzüm salkımı ile seçimini- ze yardımcı oluyor. Şarap içe- cekseniz boynunda asılı gümuş küçük bir çanakla içkinizi kont- rol ediyor. Eğer şarabınız iyi çık- mazsa bu küçük çanağın içinde- ki çukurluklar matlaşıyornıuş, şarap iyi ise pınl pınl yanıyor. Ama siz eğer özel -kavda sakla- nan "S" markalı şarabı içmek is- terseniz kontrol edilmiş olduğu için yeniden işlemden geçirme- den bardağınıza konuluyor. Bir şişe buyuk şarabın 50 bin lira ci- varında olduğunu düşünmeni/e gerek yok, çünkü siz ya dövizle iş gören yabancı işbitiricisiniz ya büyük bankacı ya da unlü işa- damj. Boyle ufak aynntılar, az gelirliler için. Onlann da bura- da ne işi var? Çevrenize şöyle bir göz atabi- lirsiniz. Işte Garanti Bankası Ge- nel Müdürü tbrahim Betil. Ka- labalık bir masada dostlarını ağırlıyor. Ünlu işadamı Halil Bczmen de aynı masada. Bir başka masada eski Yapı Kredi Genel Mudurü, sonra Es- ka şirketi ile ortak banka kuran ve son zamanlarda da borsadan milyarlar kazanan Finans Bank'ın sahibi Hiisnii Özyegin. Bir doğumgününü kutluyorlar gaJiba. Çunku bir ara kocaman kılıçlara sarılmış pamuklarda yanan mavi alevlerle bir gar- sonlar ordusu masalannın etra- fında tur atıyor. Piyanodan "Happy birthday to you" diye doğumgunu müzıği yükseliyor. Peki Ibrahim Betil'in masa- sında ne konuşuluyor acaba? Garanti Bankası yüzde 15 hisse- siyle borsaya çıkacak, belki de bu konunun ön hazırlıkları gö- rüşülüyordur. Uluslararası bor- sayı izlediği bilinen Haiil Bez- men de aynı masada olduğuna gore.Biraz da yemekleri anlata- lım: Ordövr olarak Iran havyarı veya Norveç'in fiyortlanndan gelmiş somon balığı fümeye ne buyurulur? Ya da karides sufle? Ana yemeklerinizi Fransız mutfağından ya da özel mönü alarak Türk mutfağı, Rus mut- fağından seçebilirsiniz. Örneğin kılıç balığını yabancı bir mutfak salçasıyla yiyebilirsiniz. Ana ye- meğıniz geldiğı zaman masada kaç kişi isenizçevrenizdetam o kadar da garson beliriyor. Ye- mekleriniz kocaman tabaklarda ve üzerinde gümuş bir kapak ör- tülü olarak masanıza getiriliyor. Sonra çevrenizdeki tüm garson- lar, aynı anda uzanıp aynı anda gümuş kapaklan havalandırıve- riyorlar. Kapakların altından herkesın yemeği sürpriz bir biçimde önünde beliriyor. Yemekten son- ra çilekli bir milföy veya kivi sos- lu portakal gibi hafif tatlı ve meyveler, kahve. Sonra da kan- yak ve likör çeşitlerinden oluşan bir arabadan seçtiğiniz hazmet- tirici aperitif. Hesap?.. Adam başı 80-200 bin lira. Asgari ücretin net tutarı civannda. Afiyet olsun... SIVAS-6ÜRÛN AĞIRLIĞI Belediye personeli tSTANBUL Anakent Belediyesi'nde meraur sınavı açılmıştı. Geç kalan bir aday taksiye atladı ve şoföre şöyle dedi: — Aman sınava geç kaldım, beni hızla Saraçhane'ye belediyeye yetiştir. Taksi şoforu genç delikanlıya sordu: — Kanleş, sen de Sıvaslı mısın? Belediyede işe almalarda Sıvaslılann ağırlık taşıdığı biliniyor. Bu özellik biraz da başkanın Sıvas, Güriinlü olmasına bağlanıyor. Ancak üst kademede göreve başlayan Sıvaslılann birbirini kollamasından da kaynaklanabilir bu durum. Biz yine de üst kademe görevlilerinden birkaç Sıvaslı adı verelim: Ugur BostaDcı: Genel Sekreter Yardımcısı. Gürünlu. Başkan ile akraba oiduğu söyleniyor, ama değilmiş. Hakkında bazı iddialar ortaya atıldı. Para işlerini yönetiyor ve parasal iddialardan erkilenmiyor. Muharrem Alpaslan: Başkanın özel kalem müdürü, akrabası, Sıvaslı. Besim Cebecioglu: Florya Tesisler Müdürü. Sıvaslı Naci Başer: Hızlı tramvay ile ilgili ulaşım şirketi genel mudürü. Gürün'lü, başkan ile akraba. Hatice Türdu: Başkanın akrabası, Isbak Genel Müdür Yardımcısı. Noman Çil: Yol Bakım Müduru. Sıvaslı. Kemal Sankaya: Zabıta Müduru. Sıvaslı... ' Belediyedeki Sıvaslı yöneticiler Sıvasspor taraftarlan gibi biraz memleketlileri kayırıyorlar galiba. Sözen de Sıvaslı ESKİ VALİ'DEN BİR DEĞERLENDİRME Istanbullular azınlıkta kaldı NEVZAT AYAZ, Istanbul- da belki de en uzun görev ya- pan valilerden biri. Hafta ba- şında "İstanbul'u sevmek ne deraek?" konulu panelde bir konuşma yaptı. İstanbul'un geçmişini ve geleceğini şöyle özetledi: "Fatih Sultan Mehmet za- manında bile Istanbul daba iyi korunuyordu. Haliç'te onlem- ler alınmıştı. İstanbul'a gelmek isteyen, göç eden insanlar ken- tin çeşitli kapüannda durduru- luyor, bunların nerede kala- cakları ve ne işle uğraşacakla- rı tetkik edildiklen sonra şeh- re alınıvordu. Durumu uygun olmayanlar geriye gonderili- yorlardı. İstanbul'un güzellik- leri 1950li yıllara kadar ko- runmuş durumdaydi. SO'den sonra ortaya çıkan sanayile>me ve goç hareketleri ile çarpık ya- pılaşma İstanbul'un çehresini degiştirmeve başladı. Haliç yapılanmaya açılarak. Ne\zat \yaz İstanbul'u seyredi>or. bir zamanlar mesire yerlcri olan kesimler, Haliç'in guzel- ligini kaybetmesine yol açmış- tır. 1965'lere gelindiğinde bu kentleşmenin onune geçileme- yerek bütun güzelliklerin orta- dan kalkması ile kaı>ı karşıya gelinmiştir. 1970'li yıllarda ise hlanbul buyıik bir sorunlar kenti olmaya namzet hale gel- mişlir. Bu yıllarda 36 belediye ayrı ayrı imar planları çıkar- mış, şehir tamnmaz bir görii- niime büriınmiiştür. Yeni çar- pık yapılaşmalar, beraberinde sorunlar getirmiştir. Taşı toprağı altın sozunden yola çıkan kö\ ve kasabalarda- ki insanlar İstanbul'a hiıcum etmişlerdir. Bu insanlar İstan- bul'a geldiklen sonra mahalle ve sokaklar kurup, caddeler yapıp, buralara isledikleri isim- leri vermişlerdir. Yine bu in- sanlar, köy ve kasabalarında- ki örf ve âdetlerini bırakmayıp burada da surdurmuşlerdir. Sosyal konumu, kultiım, mut- fağı ve dili ile ornek bir şehir İstanbul'da yaşayanlar, eski- den bu gibi insanlan içine alıp kendine uyduruyor ve onları etkileyerek, gunlük yaşama ujum sağlamalarına yardımcı oluyorlardı. Ancak bu hızlı göç sonunda. aruk durum ter- sine dönmıiş ve İstanbullular dışandan gelenler iizerindeki etkilerini yitirip, âdela azınlık durumuna duşmüşlerdir. Böy- lelikle yol, su, elektrik, k#na- lizasyon gibi sorunlar iyiden iyiye yogunlaşmıştır. Son nüfus sayımında orta- ya ilginç bir tablo çıkmışlır. Buna gore Türkiye'deki nüfus artışı genelde yuzde 2.2 iken, bu oran İstanbul'da yüzde 5.4 olarak goze çarpmaktadır. Çığ gibi bıiyuyen sorunlar yıizıin- den İslanbul eski güzelligini kazanma şansını kaybetmiştir. HAYVANLAR tSMAİL GÜLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHlç AK PİKNİK PİYALE MADK4 ^ > > HIZLI GAZETECİ mcDET ŞEIS İLYAZ ZALMAN (37) Rarfakjön Bu romanın filmi çekilecek olursa -ki çekilmelıdır- Doğan önder rolü en çok bana yakışır. Çünkü o siyasetin Keloğlanıysa, ben de sinemanın Keloğlanfyım. Sıradan, bılge ve ha/krn özlemlerıninsımgesi.. Hem solculuksa, elhamdülillah bizde devrimcıyız. Açıksözlülükse, evelallah, ağzımızdan çıkanı kulağımız duymaz. Ben de bağlama çalıyorum, şiir yazıyorum, film yönetiyonjm, iman lazeleme gecelerinde nutuk atıyonjm, sık sık gözaltına alınıyorum... Kimseden korkum da yok. Daha soölüüm mü? RÜŞTÜ TDSYALI ' (46) Aktör ÖZTURP ZERENGİL (55) Demode komedyen Yetmişli yıllarda bir dizi Ketoğlan filminde başrol oynamıştım. Bu keloğlan film olursa onda da oynanm hazır eiim değmişken, noolucak? Türkiye'nin en kıdemli 'kel'i benim. Keloğlan adlı öyküyü okumadım, ama okusaydım herhaide kendimi bulurdum. Abtdıkgubtdiktwist... ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI $?7T AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES GARFIELD JIM DAVIS TARİHTE BUGÜIN MLMTAZ ARIKA\ 1 Haziran \ BAHREYNIN MDERINIDEGIŞTIREN PETROL L 1332 'PE SUGÜN, BAHHEYN AOASfMPA ILK KEZ f>£r&OL1332 'PE 8USÜN, BAHREYN A&ASfMPA ILK KEZ P£r#OL BULUNMUŞril- O SlRALAR /KIGİIIZ YÖMET/MlNOE OLAM SAM- &ÖKEV YAPAM S/MSAÇ/ fiGAHK HOLMES 1990'lAdM BİLE KİÇl SA ŞfAM MİLLİ SEÜR OGTA- 12 BİN OOLA- 8.IH ALTIUA DÜŞ- fİ KUYOSU AÇILI#K£H Ç/tZ4M PETGOL, IUC ZENGtNUKT>'. HEMEM GENlÇLETlrLMtŞ, KUrü AÇ/LA- CAfC HOKTACAtStN SAPTAMMASfNA 8AÇLAM- MlÇTf (SOL0A) . K/SAİ SÛ/e£ IÇ.İNDE, SOO'Û AÇtciN POMPrt, ADANIfJ ÇEŞİru YE6.L£&tMC>E ÇALtŞMAYA /toruLMuŞTU. PentOL BULUMMA- __ S'AJA EN ÇOK SEVINENLERlU SAf/A/OA, Ş£rH UAMAO SlN /SA •AL KHALtFA' GEUYOePO KUŞ- - KUSU2. ADANIN KADEfif OEĞlÇMtfr/. 197O 'İ.E/BE OESlfJ YUKSELEN PETVOL T'Mı MHA SONBA AZAlM/ÇTt AMA,