Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER memuru yeterli ve etkin sağlık hizmeti verebilecek düzeyde değüdir. Bu ve yukanda saydığımız nedenTemel sağlık altyapısı lerle, taşradaki kurumlann (sağlık ocaklan, hastaHer yü mayıs ayında bütün dünya ülkelerinin sağ neler, vb.) ve görevlilerin çoğu hastalanm ister islık politikalarını saptayan temsilcilerin Cenevre'de temez büyük merkezlere göndermektedir. Hekimtoplandığı Dünya Sağlık Asamblesi'nde Uç yü ön ler de çareyi uzmanlaşmakta görmektedir. Halk, uç ce (1978) şöyie bir karar aünmış ve Birleşmiş Mil bölgelerdeki, hatta birçok gelişmiş yerlerdeki hekimletler Genel Kurulu'nca da onaylanmıştır: "tki bin lere ve sağlık kurumlanna gtlvenmeyerek büyük yılına dek berkese sağlık". Bu karara göre kalkın merkezlere akın etmektedir. Yeterli bir altyapı ve örmanın ve insan refahının en önemli ve kaçınümaz gütleniş olmayışı yüzünden sağlık hizmetleri yetersiz ögesi sağlıktır. Her ülke iki bin yüuıa dek kendi ko kalmış, koruyucu sağlık çalışmaları gelişmemiştir. şullanna uygun olarak bütün toplum birjylerine Bir zamanlar başarüı olduğumuz bir kaç alanda (örsağlık hızmetini eşitlikle sağlamak için tüm çabayı neğin verem, sıtma gibi) başannın nedeni hiçbir zagösterecektir. Hükümetlerin en temel görevi ve hal man yeterince hekim sağlanmış olmasından değil, kın da en doğal hakkı budur. iki bin yılına dek her iyi altyapı ve örgütlenişin, ekip çahşmasının ve yekese sağlık amacına varabümek için tek yol "Temel terli araçgereç donatımııun gerçekleştirilmesinden Sağlık Bakımı" Ukeleridir. Temel Sağlık Bakımı, olmuştur. hizmetleri her yöreye eşit olarak götürmeyi amaçIşte Temel Sağlık Bakımı'na yönelik bir sağlık polayan, bütün toplumun etkin olarak katıldığı, hü litikası ve buna dayalı bir altyapıyı ve örgütlenişi kümetlerin en başta gelen görev olarak bildiği bir planmadan ve başlatmadan, her bölgede birbiri ile sağlık altyapısı ve örgütlenişidir. Bu altyapı ve ör bağlantüı olması gereken sağlık kurumlannın zogütlenişin içinde yalnız hekimlerin değil, sağlıkla runlu gereksinimleri sağlanmadan, yeni çıkan ve uzdolaylı ya da dolaysız olarak ilgili bulunan her ku man hekimlere ülke gerçeklerine uygun temel sağrumun (örneğin Sağlık, Eğitim, Bayındırlık, Tanm, lık bakımı ilkelerine göre uygulamalı eğitim verilSanayi, Enerji, Sosyal Güvenlik, Gençlik ve Spor, meden ve görev içinde denetimli eğitim sürdUrebiKöyişleri, Maliye Bakanlıklan, belediyeler, işçi ve lecek bir sistem kurulmadan her yü, bini aşkın genç işveren kuruluîları, gönüllü topluluklar vb.) etkin hekim ve yüzlerce uzman zorunlu görevle yurdun görev ve sorumluluğu vardır. Temiz içecek su, ye değişik bölgelerine gönderilirse, korkarım ki, tamterli beslenme, yaygjn aşılama, konutlarda, işyer gün yasasında olduğu gibi milyarlar harcanacak, lerinde, kentlerde ve köylerde sağlıklı koşullar, de sağlık hizmetlerine önemli bir katkı yapüamayacak, netimsiz bir tüketim politikasına dayanmayan ilaç yetersiz ve denetimsiz koşullarda uzun süre kalan endüstrisi ve alımsatım sistemi, okullarda sağlık hekim körelecek; hekimlik mesleği de derinden zeeğitimi, sağlık kurumlannda yeterli ve çağdaş tek delenecektir. " nolojiye uygun arac, gereç ve daha birçok gereksinimler Temel Sağlık Bakımı altyapısının ve örgüt Hekimlere haksızlık lenişinin zonınlu parçalandır. Bütün bu alanlarda Bu yazııun Müli Güvenlik Kurulu Genel Sekreülkemiz ne durumdadır sorusuna yanıt vermek ZOT değildir. Büyük kentlerdeki hastanelerimiz bile ilaç, teri Orgeneral Haydar Saltuk'a gönderildiği tariharaç, gereç ve bazen de hekim ve yardımcı personel ten sekiz yü sonra, Türk hekimliğinin gerçekten zedelenmiş ve derin bunalım içine itilmiş olduğunu bakımından acınacak durumdadır. üzüntü ile görüyoruz. Bu süre içinde Ülkenin sağEgilim: Bu temel sağlık altyapısınm ve örgiitle lık sorunlannı çözmeye yönelik ciddi bir adım aiılnişinin içinde aynca ve özellikk uzerinde durulması mamış, sorunlar çığ gibi büyümüş ve sommluluk gereken bir nokta, bekim ve başka sağlık görevli sanki hekimlik mesleğine yüklenmiştir. Bu arada lerinin egitimleridir. Bugün Türkiye'de sağlık eği çok sayıda hekim yetiştirme politikasının da kattimi veren bütün kumluşlar genel ve temel sağlık kısı ile hekimler ağır sorunlarla bas başa bırakılbakımı ilkelerine uygun bir eğitim yapmaktan uzak mış, üstelik temel haklan kısıtlanmıs ucuz işçi dutır. Okuldan yeni çıkan bir hekim, hemşire, sağlık rumuna sokulmuşlardır. altında toplanmaktadır. 18 EYLÜL 1989 Sağlık Sonınıuıcla Büyiik Yaıulgı Büyük yanılgı, bir ülkenin sağlık sorunlanmn öncelikle hekimler tarafından çözüleceğini sanmaktır. Hiçbir ülkede, genel sağlık sorunları yalmzca hekimlerce çözülmemiştir ve çözülemez de. Hekim, çok yönlü bir sağlık politikasının ve sağlık hizmetleri veren geniş bir sorumlular zincirinin önemli bir halkasıdır. Ülkemizde henüz etkin bir sağlık politikası oluşturulmamıştır. Yıllar boyunca, her gelen hükümet, her gelen bakan, dar politik ya da hekimlik anlayışı içinde, koruyucu hekimlikten daha çok tedaviye, hastanelere ve uzmanlaşmaya yönelten uygulamaları desteklemiştir. Prof. Dr. M. ORHAN ÖZTÜRK Hacettepe Ü. Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi 1981 haziraıunda, hekimlere zorunlu hizmet ya gerçekçi bir incelemesi ve tarüşması yapılmadan iyi sası çıkmadan önce, belki bir yararı olabilir düşün niyetli olduğu kuşkusuz; fakat geçerliği, yaran ve cesi ile Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği uygulanabiiirliği kuşkulu bir tasarımn yasalaşmak ne aşağıdaki yanyı sunmuştum: üzere olduğunu işitmekteyiz. "Son günlerin önemli konularından biri hekimBüyük yanılgı nedir? Büyük yanılgı, bir ülkenin lere zorunlu görev yükJemeyi öngören yasa tasarı sağlık sorunlanmn öncelikle hekimler tarafından sıdır. Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre, tıp fakül çözüleceğini sanmaktır. Hiçbir ülkede, genel sağtelerini yeni bitirenlerin üç yü, uzman olanların iki lık sorunları yalmzca hekimlerce çözülmemiştir ve yü süre ile zorunlu görev yapmaları söz konusudur. çözülemez de. Hekim, çok yönlü bir sağlık politiBu tasanmn amacı, hekimleri yoksunluk bölgele kasının ve sağlık hizmetleri veren geniş bir sorumrine gönderebilmek, büyük kentlere hekim yığılma lular zincirinin önemli bir halkasıdır. Ülkemizde hesını önlemek ve böylece Türkiye"nin sağlık sorun nüz etkin bir sağlık politikası oluşturulmamıstır. Yulanaı çözmede en Önemli adımı atmaktır. Üç yü ka lar boyunca, her gelen hükümet, her gelen bakan, dar önce benzer bir amaçla çıkarılan tamgün yasa dar politik ya da hekimlik anlayışı içinde koruyusının da ülkenin çeşitii yörelerine hekimleri çeke ' cu hekimlikten daha çok tedaviye, hastanelere ve cegi ve sağlık sorunlanmn çözülmesinde köklü bir uzmanlaşmaya yönelten uygulamalan desteklemişadım olacağı sanılmıştı. Gerçekçi ön hazırlıklar ya tir. Hükümetler de, kalkınmanın ve devlet hizmepılraadan büyük bir duygusal atılım ile tamgün ya tinin en önde gelen koşulunun toplum ve birey sağsası çıkarıldı. Milyarlar personel aybğı olarak har lığı olduğunu görmemişler ve sağlık hizmetlerine candı ve sonuç ülke sağlığına hiçbir katkısı olma bütçenin yüzde üçünden fazla bir pay ayırmamışyan kısır bir girişim oldu. Ne acıdır ki, ülkemiz için lardır. Uygun bir sağlık politikası geliştirilmemiş olbelki de çok gerekli olan bir sistem uzun yıllar sa ması yüzünden, verimli ve etkin bir sağlık altyapıvunulamayacak bir duruma sokuldu ve sonunda da sı ve örgütlenişi de yoktur. Çağımızda bu altyapıyasa ortadan kaldınldı. Şimdi de, gene, Ülkenin sağ mn ve örgütlenişin en sağlam ve tutarh ilkeleri "Telık sorunlanna çözüm yoUarının neler olduğunun mel Sağlık Bakımı" (Primary Hcalth Care) başlığı CUMHURİYETTE/V OKURLARA... OKAY GÖNENStN Tekel Sorunu ve Ötesi... S asında tekelleşme sorunu var mıdır? Bu sorunun yanıtı için birkaç sayı verebiliriz. Şu anda ortalama günlük gazete satışı 3 milyon dolayındadır ve bunun 2.5 milyonunu 3 büyük grup gerçekleştirmektedir. Asil Nadir grubundaki 4 gazete, düşük satış fiyatları ve bol sayfalanyla (günlük ortalamalannın toplamı 64 sayfa) her gün toplam 1 milyon 100 bin dolayında okuyucuya ulaşmaktadır. Sabah grubu 3 gazetesiyle her gün toplam ortalama 50 sayfalık üretimiyie 850 bin okura sahiptir. Hürriyet grubu ise 2 gazetesinin toplam 40 sayfasıyla her gün ortalama 550 bin satışı gerçekleştirmektedir. Ülkemizde haftalık ve aylık dergilehn, sayı ve tiraj olarak yaklaşık yüzde 9O'ı yine bu 3 grup tarafından yayınlanmaktadır. Televizyon reklamları için yapılan harcamalarda da 3 yayın grubu yine aynı sıralamayla ilk üç sırayı paylaşmaktadır. 1989'un ilk 8 ayında televizyonda 23 milyarlık gazete reklamı yapılmıştır. Bu harcamanın 11.1 milyarı Asil Nadir grubu, 5.3 milyarı Sabah grubu, 3.7 milyan Hürriyet grubu tarafından yapılmıştır. Üç grubun yoğun çabaları da ne yazık ki bu dönemde toplam okuyucu sayısında önemli bir artış sağlayamamıştır. Tiraj hareketleh en çarpıcı armağan ve lotarya kampanyalarına göre hareket eden toplam 200 binlik bir kuponcu alıcının gazete değiştirmesine bağımlı kalmıştır. • Basınımızın genel görünümü sayılaria ve özetle budur. Ağustos ayına gelince toplam satışlarda günlük 250 bin dolayında bir artış gerçekleşmiştir. Televizyonda yapılan reklam harcamalan ise 3.7 milyara yükselmiştir. Bu artışın nedeni, eylül başında yayın yaşamına başlayan Fotospor'un reklamlarına ağustos sonunda yoğun biçimde başlamasıdır. Birkaçı dışında hemen tüm gazetelerin günlük sattşlannı artttrdıklan ağustos ayında TVcfe hiç reklam yapmayan Cumhuriyefin günlük ortalama net satışı 10.980 artmıştır. Geçen yılın ağustos ayında günlük net satışımız 113.340 idi. Günlük gazetelerin ağustos 1989'da ve 1989'un ilk 8 ayında televizyonda yaptıkları reklam harcamalan şöyle oldu: Ağustos 1989 643.950.000 603.595.000 340.130.000 328.015.000 239.300.000 359.120.000 208.060.000 78.880.000 558.200.000 107.700.000 142.815.000 7989 8 ay 4.230.345.000 3.595.823.000 a457.664.000 2.759.712.000 2.156.898.000 2.111.479.000 1.735.404.000 1.522.142.000 558.200.000 509.875.000 377.466.000 EVET/HAYIR Sağa Yönelmek Yarar Sağlamaz SHP iktidara gelirse programını iki yıl uygulamayacakmış! Bunu geçenlerde Genel Başkan söyledi. Ardından da Genel Sekreter 'Oy oranımız dondu. Sağa açılmak gerekmektedir' dedi. Derken DSP lideri de SHP içindekı sol kanata çattı. Sağcı partilere oy verenleri kazanmak gerektiğinden söz etti. Uzerinde önemle durulması gereken sozler, tutumlar. Sosyaldemokrat ya da demokratik sol partilerimizin önde gelen kişileri neden sağa açılmak, soldan kaçmak gerekliliğini duyuyorlar? Bir program yapılmış, Kurultay'da incelenmiş, benimsenmiş, basılmış, dağrtılmış, kamuoyu sosyaldemokrat bir parti nedir ne değildir bu programa bakarak öğrenmiş, 'emek ağırlıklı, emekçiden yana' bir parti olduğuna inanmış, bu inançla son genel seçimde onu birinci parti durumuna çıkarmış. Şimdi Genel Başkan 'İktidara gelirsek bu programı iki yıl uygulamaktan vazgeçebiliriz' diyor Bu tür bir konuşmaya şaşmamak elde midir? Uygulamaktan kaçındığınız bir programı ne diye ortaya çıkardınız? diye sormak SHP'ye sosyaldemokrat niteliğinden ötürü oy veren seçmen yığınlarının hakkı değil mi? Ya 'sağ partilerden oy kapmak için sağa yönelmek' hangi anlama geiiyor? Emek ağırlıklı SHP programından geri dönmeye! Zaten SHP'nin yeni genel sekreteri göreve gelir gelmez SHP programının kısa bir özetini çıkarıp partinin 'emek ağırlıklı' niteliğini gözlerden saklamak istemedi mi? Ya Sayın Ecevit'e ne buyrulur? 0 da sağcı partilere giden oyların bir bölümünü elde etmek yarışında SHP'yi yalnız bırakmayacakmış! Demokratik solculuktan demokratik sağcılığa dönmek hevesinde mi? SHP ve DSP'nin lider kadrosu nasıl oluyor da kendilerini sağın kollarına atıyor, sağdan oy alabileceği umuduna kapılıyor, programdan ürkenlere de 'merak etmeyin biz iktidarda bu programı iki yıl uygulamayacağız' güvencesini vermeye kalkışıyor? 1946'yı anımsıyorum. CHP'nin çoğulcu demokratik düzene geçme aşamasında tutucu kesimden oy almak için DP ile MP ile ödün üstüne ödün veıme yarışına girdiği günleri! İmam okulları, ilahiyat Fakültesi, CHP hükümeti zamanında açılmadı mı? Kfly Enstitüleri CHP'nin sağa açılma sürecinde yozlaştırılmadı mı, tanınmaz biçime getirilmedi mi? Peki sonunda CHP ne kazandı bu sağa açılma hevesinden? Hiçl 1950'de seçimi yitirmesi, 1954'te, 57'de de seçimlerde üstün çıkamaması Atatürk devriminden yavaş yavaş uzaklaşmasının sonucu değil miydi? CHP'ye o yıllarda egemen olan Sirer ve Banguoğlu kafası idi. Bu iki Milli Eğitim Bakanı kadar CHP'ye zararı dokunmuş, Atatürkçü CHP'yi tutucu bir örgüt haline getiren kişi yoktur? Bir ara İnönü'yü bile etkilediler. Amaç tekti, oy almak! Bunun yolu da solda görünmemektı, halktan, emekçiden, çağdaşlıktan yana olmamak, tutuculuk, gericilik, bağnazlık, dinsel duyguları sömürmek... O günlerin CHP yöneticilerine göre buydu çıkar yol... Şimdi SHP ve DSP'nin, bu eski, denenmiş, yararı görülmemiş yolda yürümesine akıl erdirmek güçtür. Hele Ecevit'e daha çok şaşınyorum, CHP'nin 1977'de yüzde kırktan çok oy alması gerçek bir sosyaldemokrat niteliğinde görünmesinin sonucu değil miydi? Demek bir sosyaldemokrat parti kendi çizgisinde şaşmadan yürürse, savaşımını halktan yana bir tutum içinde sürdürürse yüzde kırktan çok oy alabiliyor. 1977 seçimi bunu kanıtlamıştır. Sayın Ecevit'in sağa yönelmek isteğini belirten sözlerini 'Tercüman'da okuyunca şaşırıp kaldım. Sosyaldemokratsanız, bu eğilimin ilkelerine uymaya bakın. Yok değilseniz halkı kandırmaktan vazgeçin. Çünkü kimse kanmıyor böyle içtenliksiz tutumlara! Bu yüzden de SHP ve DSP'nin oyları bir türlü artmıyor. içtenlikten uzak politikalara, politikacılara halk güven duymaz. Önce içtenlik, sonra yine içtenlik... OKURLARDAN !lk gruptakileri Hacettepe öğrencilerinden H.T. Kocabaş'ın sorulan temsil etmektedir: 1 Tarihimizin 4 binlerden aşağılara indiğini sanmaktayım. Yanıtım: Evet, Gazetenizin 19.8.1989 tarihli nüshasında yayımlanan "TATİL doğrudur; Batı bize istediği şekli vermek için iki yüz KÖYÜ KİRLETİLİYOR" yıldan beri sarfettiği çaba başhkh yazı incelenmiştir. sonucu, kendimize olan Zonguldaktnkum PTT güveni kırmıştır. Bu şekilde dinlenme tesisinin sıcak su yıkanmış olan beyinlerimizle ihtiyacı kömür yakıth kalorifer değil, 4 binden öncesi, yakılmak suretiyle karşılanmakta olup, kömür 'belgelenmiş' olmasına kazanı normal standartlarda rağmen 2200 tarihi bile aydın yakıidığından kömür tozu ve kitle tarafından genelde aşırı duman çıkması sözkonusu şüpheyle karşılanmaktadır. değildir. Yemekler ise tüp gaz Adeta 1071'den öncesi kullanmak suretiyle keyifleri kaçırmaktadır. Bu pişirilmektedir. nedenle tarihin derinliklerine Diğer taraftan, sözkonusu "alıştıra alıştıra inme" yolunu tesisin yakınında çok az sayıda tercih ettim ve ilk etap olarak yerleşim ünitesi bulunmakta ve 4 bini seçtim. Gerçek şudur yazıruzda bahsedilen haberin ki yıkanmış beyinlere Turki kömür kazanının ilk yakıldığı yerine Greki karallığının anda çıkan dumandan varlığını kabul ettirmek çok kaynaklandjğı anlaşıhnakladır. daha kolay olacaktı. Bügilerinize saygılanmızla 2 Tarihimizi kendimiz arzederiz. yazalım derken Batı PTT GENEL MÜDÜRLÜGÜ kaynaklanna dayanıyorsunuz... Yanıtım: Evet, doğrudur, ama Batı bize biçtiği tarihte, evrensel uygarlıklardaki temel yeriınizi kanıtlayacak belgeleri yok 1 Temmuz 1989 tarihli Cumhuriyet'te çıkan sayarak, bizi 1071'de başlattığı Öntürklerin Doğu Anadolu'da Anadolu Türk tarihiyle îsa'dan önce 2200'de Selçuk ve Osmanlı tarihlerine bulunduğuna ve de 4000 tıkmıştır. yıllarında gene tüm bu yörede tkinci gruptaki soruları, sağlam bir Öntürk Ankara Güzel Sanatlar kültürünün egemen olduğuna Fakultesi'nden ressam adayı ilişkin Alman Türk ve Türkân Erdem'in endişeleri Avusturya kaynaklarına özetlemektedir. dayanan yazım nedeniyle 1Türk resim tarihi diye Iran değişik sorulara yanıt £tkisinde minyatürlerimiz ve bekleyen çok sayıda mektup de birkaç hamam resmi aldım. Bu, ancak Atatürkçü görmekteyiz. 2 Altamira gençliğin ilgi duyabileceği ve Mağarası, Mısır, Grek vb. yanıt bekleyen sorulan iki konu olarak 'insan'ı temsili grupta topladım. almaktadır. Biz bu konuda OKTM AKBAL Kirlenme ilk çıkan dumandan Atattirkçü gençliğe... ;ok geç kaldık. Yanıtım: İki Sovyet bilgini, tarihini Îsa'dan önce on bin olarak tespit ettikleri, Orta Asya'daki bazı kaya resimleriyle sonradan gelişerek tarihteki "ilk yazı" halini alacak olan ve bugüne kadar Batılılar tarafından "bilmecemsi" denen şekil damgalarla Türk heykel ve resim sanatı başlar. Altamira ve öteki mağaralardaki resimler av, sürüler, oyun gibi sadece gözlemi tespit eden, yani ancak "somut" düşünceyi aksettiren resimlerdir. Halbuki Öntürklerdeki kaya resimleri, gözlem sonucu bir dünya görüşünü oluşturan, "soyut" düşünceyi yansıtan, felsefi değer taşıyan resimlerdir. Yani, Öntürk sanatında 'insan', Mezopotamya ve Grek'te olduğu gibi "şeklen" değil "düşünce ve fıkir" temsilcisi halindedir. Evrensel uygarhk tarihindeki Türk düşüncesinin temel yerini yok saymayı gelenek edinmiş olan Batı politikası, güneşi balçıkla sıvamak yolunu seçmiştir. Bu geleneksel tutumunu bugün, sanat yerine politika alanında yaşamaktayız; KKTC'nin bilimsel değer arz eden siyasal ve ekonomik haklarını savsaklamak yoluyla varlığını yok etmek... Acaba şartlar tersine olsaydı da bir "Güney Kıbrıs Grek Cumhuriyeti" kurulmak istenseydi?.. Kendimize güvenelim ve tarihteki değerimizi kendimiz ortaya çıkaralım. HALÛK TARCAN lOAvenue Felix Faure 75015 PARİS Bir trafik memurunun örnek davranışı 14.8.1989 Pazartesi günü Orhangazi'den Iznik'e dönüş yaptıktan kısa bir mesafe sonra bir trafik ekibi tarafından durduruldum. Yapılan muayenede sigortamın müddetinin geçtiğ1', dolayısıyla ceza ödemem gerektiği belirtildi. Muayeneyi yapan ve bana ceza makbuzunu yazan Orhangazi Trafik Bürosu memurlarından Bay Adem Kökdemir'e cezayı burada kendisine ödemek istediğimi söyledimse de kendisi bana makbuz veremeyeceğini, tutanağa göre cezayı ancak Vergi Dairesi'ne yatırabileceğimi söyleyerek, ama istersem kendisine tutarı olan 10 bin lirayı bırakmam halinde kendisinin yatırabüeceğini ifade etti. 10 bin lirayı kendisine bırakıp yola devam ettim. Aradan iki gün geçtikten sonra Orhangazi'nin içinde dolaşırken tamamen tesadüfen adı geçen memura rastladım. Beni görür görmez çantasına davranarak uzerinde adım ve adresim yazılı olan bir zarfı bana verdi. Parayı yatırmış, cebinden de posta parası vererek makbuzu göndermeye hazırlamış! Ne kadar şaşırdığımı anlatamam. Ben ve arabadaki eş ve arkadaşlanm kendisine defaatle teşekkür ettik. Fotokopi paralanm da cebinden vermiş. Saadet dolu günler dileyerek, selam ve saygılar ile mektup yazıyor. Orhangazi'de görevli bu memurumuza örnek davranışı için tekrar teşekkürler. MURAT MERZECİ Yük. tnşaat Mühendisi Günaydm Güneş Sabah Mllliyet Hürriyet Bugün Gazete Fotospor Tercüman Türkiye Tan Ağustos 1989'da gazetelerin günlük ortalama net saüşlan ve bir öncekl aya göre farkları şöyle oldu: 600 llralık gazete 116.200 500 liralık gazeteler Hürriyet Sabah Milliyet Türkiye Tercüman Yeni Asır Zaman Güneş Günaydm Bugün Gazete Tan 489.398 474.557 279.833 142.180 100.526 48.414 31.515 400 liralık gazete 114.535 300 liralık gazete 545.366 250 liralık gazeteler 338.381 62.847 200 liralık gazete 324.995 1.371 27.305 + 91.305 + 24.918 + 38.973 + 4.032 769 + 13.200 + 8.091 1.531 + 33.863 + 63.881 Cumhuriyet + 10.980 FERHAT TUNC İSTANBUL KONSERLERİ SON KASET! ÇIKTL Fertial Tunçun son ve veni kosetı İstanbul KonseıtericSr Başka ısımle çıkan kasenef eski kaseliendn TEŞEKKÜR Beyoğlu Mis Sokak'ta (10 Ağustos17 Eylül) düzenlediğimiz 1. Kitap Günleri'ne 26 Ağustos günü yapılan saldınyı kınayan, ziyaretimize gelerek dayanışma örneği veren, yazar ve sanatçılara; üyelerimize; tüm okurlara. Yurdun dört bir yanından telefon ve telgrafla kundaklama olayını kınayan kişi, kurum ve kuruluşlara, aydın kamuoyuna: Imza günlerimize katdıp bize güç veren değerli yazarlarımıza; Yardımlarını esirgemeyen Beyoğlu Belediye Başkanı Hüseyin Aslan ve çalışma arkadaşlarına, Mis Sokak'taki tüm komşularımıza teşekkür ederiz. GUNER PLAK ve KASETÇtLlK .« t u« İMÇ. 6. Blok No: G427 Unkapsnı/İST. Tel: 527 55 93 526 10 49 Hats off! İngilizceyi İngiltere'de öğrenmek için 7 TUR'u seçtiniz. Bu karara şapka çıkarılır. aşık nesimi , • dostlar gecesi'nde dostlara... konuşmacı : nejat birdoğan sunucu : abdullah özcan sanatçılar : edip akbayram belkıs akkalc ali ekber çiçek aşık devran baba sadık gürbüz aşık nesimi çimen arifsağ ilyas salman CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ BEYOĞLU BELEDİYESİ Server Tanilli PETROLİŞ TÜRKİYE PETROL, KİMYA, LASTİK İŞÇİLERİ SENDİKASI GENEL BAŞKANLIĞI'NDAN Sendikamızın 20. Olagan Merkez Genel Kurulu, 2821 sayılı kanun veanatuzüğümüz uyannca aşağıdaki gündem gereğince, İstanbul/Cağaloğlu Tüfkocağı Caddesı. Gazetecilar Cemiyeti Burhan Felek Toplantı Salonu'nda 678 Ekım 1989 cuma. cumartesı ve pazar günleri saat 09.0017 00 arasında yapılacaktır. Çoğunluk sağlanamadığı takdirde ikinci toplantı 131415 Ekim 1989 cuma, cumartesı ve pazar günleri aynı adreste ve aynı gündem gereğince çoğunluk aranmaksızın yapılacaktır. Durum sayın delegelere ve ilgililere ılanen duyurulur GÜNDEM: 1 Yoklama, 2 Açrfış, 3 Divan seçimi ve saygı duruşu. 4 Konuklann tanıtımı ve konuşmaları. 5 Komisyorılann seçimi. a) Hesap Tetkik Komisyonu, b) Tahmini bütçe komisyonu, c) Tüzük tadil komisyonu, 6 Çalışma raporunun okunması ve muzakeresi, 7 Mali raporiarın okunması ve muzakeresi, a) Hesap raporu, b) Merkez Denetim Kurulu raporu, c) Hesap Tetkik Komisyonu raporu, d) Tahmini Bütçe Komisyonu raporu, 8 Merkez Dısiplın Kurulu raporunun okunması ve muzakeresi, 9 Tüzük Tadil Komisyonu raporunun okunması ve muzakeresi, 10 Kurulların aklanması (ıDraı), 11 Seçimler, a) Merkez Yönetim Kurulu seçimi, b) Merkez Denetim Kurulu seçimi, c) Merkez Dısiplın Kurulu seçimi, d) Üsl kurul delegeleri seçimi, 12 Kapanış. 7TUR TKAMLSHOP Aynntılı bilgi için dilokullan broşürümüzü jsteyiniz. Inönü Cad. 37/2 Gümüşsuyu 152 5921(4 Hat) BEŞİKTAŞ TARİHİ ÇAY BAHÇESİ 22 EYLÜL CUMA 19.30 Bıletter DijnyaS'neroası (Beyoglul, BeşıMaş Tar.hi Çay Ba^çesı. Orcı. Ktafcevı (Cağatoçlu) Dünyayı değiştiren onyıl FRANSIZ DEVRİMİ ÜSTÜNE (17891799) Isteme Adresi: SAY DAĞmM Ltd.Şti. Ankara cad. No: 54 Sirkeci/İstanbul Te): 512 21 58512 50 80 AÇIKLAMA İnsanca adlı kitabımın 78. sayfasındaki "Bizim Çocuklar" başlıklı şiire ait "Bizim Lütfü Döken'e" sözü, baskı hatası olarak 79. sayfadaki "Öneri" şiinyle çıkmıştır. Okurlarımın bilgilerine sunar, dostum Lütfü Döken'den özür dilerim. MİHNETİ