26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyel Sahibı Cumhurıyet Malbaacılık ve Gazeıccilık Turk Anonım Şırkcti adııu Nadir N«dl # Gcnd Ya>in Mıldürü: H n ı Om*J. MUett«e MOdün). E I D İ K UşaUıgil, Yazı tşlerı Müdurü Okay G o ı t s t a . • Haber Merkczi MUduru: Yılfia Bayer, Sayfa DUzem YOtKimcnr AN Acw, • Temsılaler ANKARA: Afcacl T u , tZMlR: H i k n c l ÇctakajrB, A D A N A Cttal Ba*i>BgK. tstanbul Haberlen: E r h u Akyıkhz, Diş Haberler: E r g u Balcı, Ekonomr Ceııgb T n r k u . Kültür: Cctal ÜMcr. Spor Danısmanı AMalk*dir YıtrHnua, Duzelımr: Refik Dnrbaş, Arajürma. Ş*M> Alp«>. IjStndıka; Ş«kraa Kcuaci. Yun Habcrlerı N « d c l Dogaa. Dızı Yazılar. Kcran Ç a l ı ş k u , • Koordınatör A h n c t k o n ü ı u , • Malı Ulcr Erol Erkul, • Muhasebe BuitM V » c r • ButçtPlanlama Srvgi OsniMbtştoJİB # Rrklım: ATK T o m , Ek Yayınlar. Holyı Akyol • ldare: Hıucyin Garer, Işleıme Ondrr ÇtUk, BJgılşlem. Najl I M I . r «t Kmr/ı Cumhunjn MalbualıV. wGl2«ccüık T.A.Ş. TBrt Ocaiı Cad 39/41 Ca|alofiu 34334 1si PK 246lsmıbuJ Td 312 05 05 (20 hıl). Tdo 22346 F u II) 526 «0 72 # Burvlar Aakm: Zıya GoUlp Blv Inkılap S No 19/4. Tcl 133 II 4147. tck*: 42344 F u (4) 133 II 41/421 • \xmkr H Zıyl Blv 1352 S.2/3. Td 13 12 30. Tdra: S2359 F u (51) 19 53 60 • A4utt InSnu Cad 119 S. No: 1 Kal I. Td: 19 37 32 (4 hıll. Tcta: (41155, F u (7!) 19 37 32 TAKVİM: 31 TEMMUZ 1989 Imsak: 4.05 Güneş: 5.51 Öğle: 13.15 tkindi: 17.10 Akşam: 20.29 Yatsı: 22.07, Karides çiftUği yapunına yubancı tepki HAKAN KARA İZMİR Goksu Deltası'nda "karides üretme çiftliği" kurulmak istenmesine uluslararası koruma örgütlerinden yoğun tepki geldi. Yuz ülkede 330 derneğin bağlı olduğu ve uye sayısı 10 milyonu aşan Uluslararası Kuşlan Koruma Birliği'nin yanısıra Hollanda Kuşlan Koruma Birliğı. Uluslararası Doğayı Koruma Birliği, Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı ve Fransa'daki Tour Du Vala Biyoloji İstasyonu yönetici ve başkanları, Başbakan Turgut Özal ve Devlet Bakanı Işın Çelebi've birer mektup gonderdiler. Uluslararası Kuşlan Koruma Birliği yöneticisı Dr. Chrisloph Imboden Goksu Deltası'nın dunyadaki en önemli kuş alanlanndan biri olduğunu vurgularken, Hollanda Kuşlan Koruma Birliği yöneticisi, S.Woldhek, "Göksu Dellası dünyada tiirii giderek tiikenen sazhorozunun Türkiye"de vaşadığı. urediği tek ve son bölge. Burada karides iırelme çiftliği vapımına kesinlikle izin verilmemeli ve bu alan çok ciddi bir şekijde koruma allına alınmalıdır" göruşunu dile getirdi. Uluslararası Doğayı Koruma Birliği yöneticisi M.VV.Holdgate. Doğal Hayatı Koruma Vakfı yöneticisi Charles de Haen ve Fransa'daki Tour Du Vala Biyoloji İstasyonu Başkanı Dr. Luc Hoffmann da Başbakan Özal ve Devlet Bakanı Işm Çdebi'ye gönderdikleri mektuplarda, Goksu Del(ası'nın önemine değindikten sonra, böylesi bir kuş cennetinin yok olmasına göz yumulmaması gerektiğini vurguladılar. Goksu Deltası ile ilgili olarak Çevre Genel Müdürluğu'nde geçen nisan ayında yapılan ve tum resmi kuruluş temsilcilerinin katıldığı toplantıda bu alanın milli park ya da ozel çevre koruma alanı olması gerektiği karara bağlanmıştı. Bu kararın ardından bolgedeki kooperatif inşaatı durdurulmuş, ardından deltada planlanan havaalanı yapımından da vazgeçilmişti. Bölge daha sonra Tarım Orman ve Koyişleri Bakanlığı Milli Parklar Dairesi tarafından " S u kuşlan koruma ve üretme sahası" olarak ilan edilmişti. Sazhorozunun yanı sıra 310'a yakın kuş turunun de çeşitli donemlerde barındığı Goksu Deltasf yla ilgili gelişme ; leri yakından izlediklerini belirten çe\ re korumacı orgutleri, burayla ilgili daha ciddi koruma onlemlerinin alınmasını beklerken, aynı alanda Tarım Orman ve Koyişleri Bakanlığı'nın bir başka genel mudürluğu tarafından "karides üretme çiftliği" için izin verilmesini "şaşkınlıkla" karşıladıklarını dile getirdiler. Diğer yandan Goksu Deltası'nda yapılan son araştırmalarla bu bolgenin denizkaplumbağalarının da onemli bir yumurtlama alanı olduğu ortaya çıktı. Dunya Doğayı Koruma Vakffnın parasal desteğiyle Turk ve Alman bilim adamları tarafından gerçekleştirilen araştırmayla ilgili yayımlanan raporda, Göksu Deltası, Akdeniz sahillerinde caretta caretta ve chelonia mydas denizkaplumbağalarının yumurtalaruıı bıraktıklan 13 onemli alandan biri olarak gösterildi. Doğal Hayatı Koruma Derneği uzmanlarından Gernant Magnin ise bir karides üretme çiftliğinin kuş cennetine etkileri konusunda yaptıkları araştırmalarda, böyle bir çiftliğin kuş cennetinin yok olmasına yol açacağı sonucunun çıktığını açıkladı. Okulu, hapishane oldu Sanat, yaşanîının izdüşümüdür. Konu bir özdür, her öz kendi kabuğunu yapar. Ben insanı santimetrik ölçülerledeğil, diyalektik ölçülerle resmediyorum. ALPAY KABACALI ~ "İşte seyreyle gözum, işle insan: / dağın, taşın, kurdun, kuşun efendisi. / İşle çanklan, / İşle poturunda yamalar, / İşte karasaban, / İşte sagnlannda kederli, korkunç oyuklarıyla öküzle Nâzım Hikmet'e çırak duran köylü ressam tbrahim Balaban Antalyu'da turistik yutaklar ANTALYA (AA) Antalya Bölgesi'nde turistik belgeli tesislerin inşaatı hızla devam ederken, mayıs ayından bu yana sektöre 11 bin 375 turistik belgeli yatak daha katıldı. Antalya Turizm Müdürlüğü'nden edinilen bilgiye göre, mayıs ayından bu yana geçen üç aylık sürede, Güney Antalya turizm bölgesinde 9 tesis daha işletmeye açılarak, turizme 4 bin 638 yeni yatak kazandırıldı. Aynı sürede, kent merkezinde toplam yatak kapasitesi bin 368 olan 3 tesis, Manavgat'ta 2 bin 230 yatak kapasiteli 6 tesis, Alanya'da da 3 bin 139 yataklı 16 tesis işletmeye açıldı. POR r/?^İBRAHİM BALABAN Anadolu'dan çizgiler 1921'de Bursa'nın Seç köyünde doğdu. Üç sınıflı köy ilkokulunu bitirdi. 193750 arasında Bursa ve İmralı cezaevlerinde kaldı. Bursa Cezaevi'nde Nâzım Hikmet'le tanıştıktan sonra resim yeteneğini geliştirdi. Ilk sergisini 1953'te Fransız Kültür Merkezi Salonu'nda açtı. Daha sonra yurtiçinde ve dışında pek çok karma sergiye katıldı, kişisel sergiler düzenledi. 1%1'de açılan "Yeni Dal Gnıbu" sergisindeki bir tablosundan ve 1968'de Gazi Dergisi'nde çıkan bir resminden dolayı yargılandı, aklandı. 197980'de Almanya ve Hollanda'da yaşadı. "Anadolu insanının yaşamından ve halk efsanelerinden yola çıkarak toplumsal gerçekçi yapıtlar ureten ressam" olarak değerlendirilen Balaban'ın yayımlanmış dört kitabı da var: Balaban (1962), Iz (1965), Şair Baba ve Damdakiler (1968). İzdüşumü (1969). olaydan sonra buyüyen bir çığ gibi, "kara bir topak olmuş, durmadan yumaklanıyor." Yumaklandıkça da Balaban'ın "yiiregine öfke, kafasına bilgi, eline beceri" giriyor. Küçuklüğünden beri ötede beride resim çizmeye çabalayan Balaban, başlıyor ıçerdekilerin portrelerini yapmaya... ri... " Nâzım Hikmet, bu dizeleri 1brahim Balaban'ın bir tablosu uzerine yazmış. Balaban köyden, hapishaneden yetişen ressam. Ustası Nâzım Hikmet. Seç koylü lbrahim, on altısında düşüyor "mapus"a.. Bir serüven bile değil bu, onun için. Elma toplamaya gider gibi gidiyor... Dağın yamacında bir in vaı, iki yüz koyun alacak buyuklükte... İki köylü, oraya hintkeneviri depo etmişler, esrar uretiyorlar. Ibrahim'in babası Hasan Çavuş'a, "Kârlı bir iş tulluk, 10 lira ver, seni de ortak edelim" demişler. O, işin iç yuzunu bilerek ya da bilmeyerek, vermiş 10 lirayı, ortak olmuş. Bir gun ona, "Burada işler çok. Kendin ilgilenmiyorsun, bari bir adam yolla" diye haber gelmiş. Bir adamım göndermiş. O gün de yollayacak kimse bulamayınca, oğlu İbrahim'e iş buyurmuş. lbrahim de türkü söyleye söyleye varmış dağın yamacına. Hiçbir şeyden haberi yok... Gece karakola ihbarda bulunulmuş. Ine giden yollar kuşatılmış, mavzerler patlıyor... Esrar üreten iki kişi yakalanıyor... lbrahim dağa çıkıp kurtuluyor. Sonra da "içeriye" düşüyor. "Ayagına dolanan kepir" bu Balaban Hapishane ıle 16 yaşındayken tanıştı Para yoksa ceza Üç ay sonra salıveriliyor. Ve öğreniyor ki, 16 bin lira para cezasına hüküm giymiş. Çok büyük para! Bunu hapse çeviriyorlar. Üç yıl yatması gerek. Yeniden cezaevi... Orada okumaya, okuduklarını anlamaya çalışıyor, kitaplar, sözlükler getirtiyor... İşte o sırada Nâzım Hikmet geliyor Bursa mapushanesine. Içerdekiler ondan söz ediyorlar. Hep "Kim ki bu Nâzım Hikmet?" diye soruyor Balaban. Anlatılanlar kafasını karıştırıyor. Onun resim yaptığını öğrenince, "Aman" diyor, "Para vereyim de, benim resmimi de yapsın." Amacı, ondan "hiiner kapmak." "Para almaz" diyorlar, o busbutün şaşırıyor. Birisi, "yalnız boya parası alır" diyor. Balaban 250 kuruş götürüyor resmini yaptırmak için... Nâzım Hikmet diz çöktürüyor onu; kalemini diklemesine, yanlamasına uzatıp olçü alarak çiziyor. Ağzında da ufurük (ıslık)... Balaban da ondan öğrendiklerini uyguluyor öteki mapusların portrelerini yaparken. Bir yandan da ufurük çalıyor. "Evvelce boyle yapmazdı, kalemi yüzumüze dogru tutraazdı" diyor mapuslar. "Zenaatı kapmış ustadan." Babası bir kızla nişanlamış onu. Kızı almak isteyen bir başkası varmış, o da hapse düşmüş. Balaban'ı içerde hiç rahat bırakmıyor. Ve günün birinde vuruyor (bıçaklıyor)... Üç yıllık cezası dolup da dışarıya çıkınca, babası everiyor (evlendiriyor) Balaban'ı. Ama o hiçbir seyle ilgilenmiyor. Başında büyük dert var, dünyası kararmış. O toplumda, bir delikanlının vurulması demek, aşağılanması demek, ele güne rezil olması demek... Ancak öcunü alabilirse kurtulur bu onursuzluktan. O da insan içine çıkamıyor. Ya evde oturup resim çiziyor ya da kırda İlk sergi bayırda dolaşıyor. Bir de taban195O'de çıkan Af Yasası, Balaca ediniyor. Günün birinde kıyamet kopuyor: "düşmanı" meza ban'a özgürlüğünü geri veriyor. ra gidiyor, kendisi on ay sonra Askerliğini yapıyor, 1953'te Fransız Kültür Merkezi'nde ilk sergiyeniden mapushaneye... sini açıyor. Elli dolayındaki tabNâzım dersleri losu satılıyor bu sergide. Artık İşte bu üçüncu girişte, Nâzım üniü bir ressamdır. Ama şımarmıHikmet'e çırak duruyor. Artık yor. Önce köyüne gidip evleniyor, dünyası pınl pınl... Yıllarca, du ardından Anadolu'yu dolaşarak rup dinlenmeden çizip boyuyor. Hitit kabartmalarını, bereket tanAma tablolarının hiçbiri isıediği rılannı inceliyor; bunlardan "magibi değil. Bir eksiklik var... Us ya alıyor." İkinci sergisinin taritası Nâzım Hikmet, onun bu te hi, 1959. Sonradan sanatını dödirginliğinin ayrımında. Bir gün nemlere ayırıyor. "Birinci Döçağınyor Balaban'ı "ders yapaca nem", "tkinci Dönem" gibi... Ya gız" diyor. Ilk gün "diyalektik da "Nakışsı Dönem", "Oyuncakfebefe" dersi... Usta anlatıyor, çı sı Dönem" vb... rak dinliyor. Ertesi gün kendisine anlatılanlan bir bir yineliyor ustasına. lkinci gün "sosyoloji dersi", üçüncu gün "ekonomi politik..." Malta'da volta atarken anlatılıyor dersler. Defter, kalem, kâğıt, kitap yok. Mapuslar birbiriyle surekli konuşarak volta atan ustayla çırağı imrenerek izliyorlar. Son yıllarda belirli temalar üzerinde çalışıyor Balaban. "ErenlerEvliyalar", "Bereket AnaJan" konulu sergiler açtı. Şimdi de "Geçmişimizin Masala Dunışu"nu işliyor. Geleceğe yönelik tasarıları da var: Bundan sonra "Yaşama Kavgası"nı, "İnsanlann Yanşı"nı, "Hayvanlann Tokuşu"nu çizip boyayacak. Balaban, sanat anlayışını dokuz maddede özetlemiş. İlk beş maddeyi buraya aktaralım: "Sanat, yaşantımn izdüşümüdür. Konu bir özdür, her öz kendi kabuğunu yapar. Ben insanı santimetrik ölçülerle değil, diyalektik ölçulerie resmediyorum. İnsan doga ilişkilerinde üretim araçlannın insanı kişilendirdiğini ve bu n«denl« fecnim resimlerimi de biçimlendirdiğini soyleyebilirim. Ben boyaları, açıkkoyu leke endişesiyle degil, figürlerimin öziinde çakmaklaşan ışığı yakmak için kullanıyorum." Bir süre sonra dersler sona eriyor. Nâzım Hikmet "Ben büyük şairim, sen de büyük ressamsın" diyor. "Tekrarla bu sözıi." Balaban yineliyor. Usta bunu her gün inançla söyletiyor. Bir ara ustayla çırak birbirinden ayrılıyor. Balaban'ı İmralı'ya, yarı açık cezaevine yolluyorlar. Savo İzzet Akçal'ın (sonra Demokrat Parti'den bakan) sağladığı olanakla, Balaban orada iki yıl eşekleri, öküzleri, doğayı çiziyor. İlk tablosunu oranın doktoru satın alıyor. O şaşıp kalıyor kendisine bir resim için para ödenmesine... Yeni gelen sava ise, önce onu Edirne'ye, Yanık Kışla'yı boyamaya gönderiyor, sonra hücre hapsine. Ardından da "infazını yakarak" Bursa Cezaevi'ne geri yolluyor. İki ay sonra çıkacakken, sekiz yıl daha yatması gerekiyor. Ama ne gam! Bir kez daha ustası Nâzım Hikmet'e kavuştu ya. Denize girenin yüzü şişiyvr BAND1RMA (Cumhuriyet) Bandırma Erdek karayolu üzerinde bulunan Bagfaş Gübre Fabrikaları yakımndakı sahilde bulunan Erdek'e bağlı Asağıyapıcı Köyü'nde son günlerde denize girenlerin yüz ve gözleri şişmeye başladı. Kirliliğin, Asağıyapıcı Köyü'ne 2 kilometre ilerde bulunan turistik Tatlısu Köyü'ne de yayümış olabileceğinden endişe edilmeye başlandı. Köylüler, Asağıyapıcı ve Tatlısu Köyü denizindeki olası kirliliğin Erdek Kaymakamlığı 'nca ölçtürülerek halka duyurulmasını istiyorlar. Bursa'ya 2. Kültürpark BURSA (Cumhuriyet Biirosu) Hızlı sanayileşme ve kentleşme nedeniyle dinlenme yerleri ve yeşil alanların gün geçtiİcçe azaldığı Bursa'da, 1941 yılından bu yana tek eğlenme ve dinlenme yeri olan Kültürpark'm 2.'sinin yapımına başlanıyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Teoman özalp, "Namık Kemal Mahallesi'nde 350 bin metre karelik bir alana kurmayı planladığımız bu parkta yapıiaşmaya değil, yeşil alana önem vereceğiz. Alanın doldurma çalışmaları biter bitmez bir proje yarışması duzenleyerek en guzelini yapmaya gayret edeceğiz" dedi. TEMMUZ BİLÂNÇOSU 49 yangında 7 bin dekar orman yandı İzmir Orman Bölge Müdürlüğü yetkilileri, orman yangınlarının çoğunun dikkatsizlik ve ihmal sonucu çıktığını hatırlattılar. İZMİR (Cumhuriyet Ege Biirosu) İzmir Orman Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanında temmuz ayı içinde 49 orman yangını çıktığı ve bu yangınlarda 7 bin 300 dekar dolayır.da ormanlık alanın tümuyle yandığı bildirildi. Orman yangınlarının büyük çoğunluğunun dikkatsizlik ve ihmalden kaynaklandığını belirten yetkililer, yurttaşları çıkabilecek yangjnlar konusunda dikkatli ve duyarlı olmaya çağırdılar. Geçen yıl içinde meydana gelen orman yangınlannda 34 bin dekar ormanlık alan yanarak yok olmuştu. Bunun 21 bin 190 dekan yalnızca Seferihisar'da çıkan orman yangınında yıtirilmişti. Yine geçen yıl yapılan çalışmalarla 155 bin dekar alanda 50 milyon fidan dikiminin gerçekleştiği kaydedildi. İzmir Orman Bölge Müdürü Ali Öner, orman yangınlannın büyuk çoğunluğunun dikkatsizlik ve ihmalden kaynaklandığını bdirterek şunlan soyledi: "Şehiıier arası yollarda gidiş gelişlerde söndürulmeden atılan sigaralar, piknik ycrlerinde yakılan ateşler, çobanlann, avcılann yakıp söndurmeden bıraktıklan ateşler, tariadaki atıklann yakılması, orman yangınlarının çıkış nedenlerinin başlıcalan. Kiiçük bir ihmal ya da dikkatsizlik koca ormanın yanarak yok olmasına yetiyor. Bunun yanında kasıtlı olarak çıkarılan tarla, arazi açmaya yönelik yangınlar da var. Yurttaşlardan dileğimiz, yıllar siiren çabaJarın sonucu ortaya çıkan ormanlarımızın tahrip olma•oıası için gayret göstermeleri, bu konuda dikkatli ve hassas olmalarıdır." Orman Bolge Müdürlüğü Koruma Şube Müdürü Şerif Toriakçık da ormanlık alanların korunmasına yonelik önlemlerin arturılmasının yanan alan miktannı azalttığını belirterek ormaü yangınlanna karşı teknik elernanların, yangın işçılerinin ve^ askeri birliklerin bilgilerini arttırmayı amaçlayan eğitım çalışmaları yapıldığını soyledi. Toriakçık, duzenlenen seminer ve brifinglerde orman yangınlarının söndürulmesine ilişkin çalışmalann nasıl yapılacağının ve söndurme yontemlerinin aktaFildığını sözlerine ekledi. Alman TV'sînde seks dalgası özel istasyonlar, odak noktasım seksin oluşturduğu programlarla geniş bir izleyici kitlesinin ilgisiniçekebiliyorlar. HaftalıkAlman Der Spiegel Dergisi özel TV'lerin müşteri sayısının 1 milyon civannda olduğunu, ama örneğin geç saatlerde yayımlanan "Çubukta Dondurma'' adlı yarı pornografik filmin 3.5 milyon kişi tarafından izlendiğini yazıyor. DJŞ Haberler Servisi "Utanç sınırlannı" yıkmaya başladılar. Özel kanallar, açık saçık dizi filmler, striptiz seanslan, erotik sinema yapımları, erkeklere yönelik "aydınlatıcı" seks saatleri ve cinsel sorunlara çözüm arayan, bu konudaki soruları yanıtlayan "danışmanbk" hizmetleri gibi çeşitli yayınlarla beyaz camda egemenlik kurmuş durumdalar. Haftalık Alman "Der Spiegd" dergisinde yer alan habere göre, televizyon stüdyoları zaman zaman "jinekolojik ve erotik" bir görüntü kazanırken, SAT1 ve RTL Plus gibi özel istasyonlar kıyasıya rekabet içinde, izleyiciyi ekran başına bagJamak için yoğun bir uğraş içindeler. Özel istasyonlar odak noktasını "seksin" oluşturduğu programlarla geniş bir izleyici kitlesinin ilgisini çekebiliyorlar. Nitekim ozel televizyonlann müşteri sayısı bir milyon civannda olduğu halde, geç saatlerdeki yayın saatlerine rağmen, "Erkek Magazini"ni 1,5 milyon, sinema filmi "Fanny HiD"i 2 railyon, yan pornografik "Çubukta Dondurma" filmini de 3,5 milyon kişi izlemiş. için hiç de zor değil. özel televizyonların ucuz, sıradan ve "kolay" yapımlarla müşteri çekme çabalannın bir nederu de, kuşkusuz reklam gelirleri. İzleyici sayısının artmasına paralel olarak reklam gelirleri hızla yükseliyor. Özel televizyonlardan RTL Plus'un bu yılki reklam gelirlerinin 280 milyon mark, SATPin ise 250 milyon mark civannda olacağını tahmin ediliyor. Alman televızyonunun 1. ve 2. kanalları, ARD ve ZDF televizyon yayınlannda "seksi" kategorik olarak reddederken, çeşitli eğlence programlannda açık sacık esprilere yer vermekten kaçınmıyorlar. Almanya'run yüksek tirajh " B i l d " gazetesi ise büyük bir hoşnutlukla, bu programların "dinamik" çiftler tarafından tercihen yatak odalarında izlendiğini belirtirken, bazı dini kadın dernekleri ile "Eramı" dergisi feministleri, "televizyonda kadının aşağılandıgı" gerekçesiyle ateş püskUriıyorlar. "Emma" dergisi, seksşovlarda erkeklerle alay eden ve onları gülünç duruma düşüren filmlerin çekilmesini öneriyor. Öte yandan Almanya'nın yanı sıra İtalya, Hollanda ve Fransa gibi çeşitli Avrupa ülkelerinde de "seks dalgası" hızla televizyona yayılıyor. Gorbaçov'un ülkesi Sovyetler Birliği'nde bile "demir" perdeler kalkmak uzere. Nitekim geçen günlerde Leningrad'da yapılan bir televizyon açıkoturumunda ilk kez "Emmanueüe"nin tahrik gücü üzerine "bilimset" bir tartışma yapıldı. Diyalektik sanat Bu anlayışımn somut örneklerini gösteriyor. Açıklamalar yapıyor: "Perspektife zaman zaman uyuyorum, gerektiginde tersine çeviriyorum. İşte... Guneşin herhangi bir yerden yansıması, soldan gelip saga doğnı gölgesini düşurmesi, santimetrik bir ölcii. Doğadaki ölçü. Ben, çagımızın gerektirdiği diyalektik ölçü iie resim yapryonım. Ne yapıyonım? Örnegin, büyuk kalabahklar dini ve siyasi liderierini elleriyle tutuyorlar. Neden ellerivle tutuyorlar? Kendileri ayakta durabilmek için. İşte bu, diyalektik ölçüdür. Bu bilgiyle yapılan sanat eseri oluyor. Tek başına güzel, güzel değildir. Ona varmak için basamaklar vardır. Bir rengin bir renkle yan yana gelmesi mi güzel? Hazreti Ali'yi yaptım: Üç tane, üç biçimde. Büyük bir kalabalık, onu elleriyle tutuyor. Hallacı Mansur'un resmini de yaptım: Kapalı olduğu yerde. içinde ampul ) anıyor gibi. Yüzü de bana benziyor, aynaya bakarak çizdfm. " Balaban, kendisi üzerine şu yargıyı veriyor: "Dış ülkelere gittim, benim ayanmda ressam yok. Çünkü aynı inançla, avnı öfkeyle, aynı bilgiyle yaprnıyorlar. Etimden budumdan, kanımdan getirerek, bir nevi kanımla işler gibi işliyorum bu tablolan. Üç ana bilimin üstüne oturttum, yüriitüyorum ben bu sanatı. r Trenlerde V1P yolcu ANKARA (UBA) Türk Hava Yolları'ndaki "VIP" özel yolcu uygulaması trenlerde de başlatılıyor. Devlet Demir Yolları Genel Müdürü Birkan Erdal, "Seyahatlerini sürekli demiryollarıyla gerçekleştiren yolculanmıza her türlü konforu sağlayabilmek için özel yolcu uygulamasım başlatıyoruz" dedi. Erdal, "Commercial Important Person" (Ticari özel yolcu) uygulaması çerçevesinde "özel yolculara" araç park yeri, dinlenme, ikram ve bilet önceliği konusunda her türlü kolayhğın gösterileceğini soyledi. Toperi bugün görevine başlıyor Her ne kadar Federal Alman Ceza Kanunu, gençleri korumak amacıyla, cinsel ilişkinin ve cinsel organlann "aynnülı" görüntüsünün ekrana yansımasını, sert pornografıyi ve 18 yaşından küçüklerin izlemesine izin verilmeyen sinema filmlerinin saat 23'ten önce televizyonda yayınlanmasını yasaklamış olsa da bu tür yaKızgın Kumda Çıplak Aşk Federal Almanya'daSAT1TV kanaJı tarafından yayımlanan "Kızgın Kumda Çıplak sal sınırlandırmaların üstesinden gelmek "özei televizyoncular" Aşk" adlı fılmden bir sahne. Odadaki ekran. ailedeki tabulan yıkıyor. Demiryolları göğe trrmanıyor na uğraşmamalannı söyledim. Demiryollan'nın Alsancak'taki arsasını kullanıp 13 katlı otel >apacaklarmış. Birinci Kordon zaten Çin seddi gibi, bir tek liman karşısı boş. Oraya da çok katlı yapı izni veremeyiz. Eğer bakanlık bu bölgede inşaat izni verirse elilam 25 merkezdeki her türlü imar mizden gelen her tiirlu yetkiyi kulMUSTAFA BALBAY duzenlemesini kendi üzerine al lanır karşı çıkarız. Gcrekirse valandaşlan loplar evlem vapanm." İZMİR Bayındırlık veİskân mıştı. Alsancak, Kordon'daki "Çin Bakanlığı'nın "turizm merkezi" Alsancak Limam'nın tam karilan ederek her turlu imar yetki seddi" apartmanlar sayılmazsa sini kendi üzerine aldığı 25 yerde İzmir'de tarihi kımliğini koruyan şısındaki yaklaşık 9 bin metreka"karmaşa" başladı. İstanbul'dan hemen hemen tek semt. İki katlı relik bu arsanın sahibi olan sonra İzmir'de de "gökdelen" ko cumbalı evler apartmanların ar TCDD'nın bir üst duzey yönetinusu gündeme geldi. TCDD Al kasında can çekişse de çekiciliği cisi, Alsancak'a çok guzel bir eser sancak'ta 13 katlı bir "gökdelen ni koruyor. Bu semtin onemli bir kazandırmak istediklerini belirtebölumu şimdi "turizm merkezi" rek, " S yıldulı. 360 yalaklı, 13 otel" yapma hazırlığında. Temmuz ayı başında Bayındır ilan edildi. Bakanlık kararından katlı bir tesis yapacağız. Gerçeklık ve İskân Bakanlığı aralartnda önce bolgedeki imar yetkisine sa ten çok güzel olacak. Ama beleAtaköy, Kartal, Galata Kulesi hip olan Konak Belediye Başka diye buna karşı çıkıyor. Biliyorçevresi, Taksim, Maçka, Sarıyer, nı Ahmel Sarışın bu kararın ar sunuz Alsancak turizm merkezi iian edildi ve imar velkisi bakaııAnkara Atakule, Kapadokya, İz kasından şunlan soyluyor: "B» birkaç kez geldiler. Al lığa geçti. Ancak bizim arsanın ol• mir Alsancak, İnciraltı, Yozgat luristik tesis yapacak duğu yer bu bolgenin içine girmiSarıkaya, Ayvalık Dolap Adası, sancak J.I <le bölgedeki imar yor. Biz de bakanlığa başvurduk. Muğla Marmaris, Milas, Mersin larmış. ve Erdemli'nin de bulunduâu totv planını o,'ldirlnn...tteı;inıi, boşu 'Bizim arsa>ı da turizm bölgesi $1) İMSftMLftRl HİÇ TCDD, İzmir Alsancak'ta 13 katlı, 360 yataklı bir gökdelen otel yapma hazırlığında. Ancak Konak Belediye Başkanı Ahmet Sarışın, "Bakanlık bu bölgede inşaat izni verirse, elimizden gelen her türlü yetkiyi kullanır karşı çıkarız" diyor. nin içine katın' dedik. Eğer belediye zorluk çıkanrsa böyle bir yola başvuracağız" dedi. TCDD merkezi İstanbul'da bulunan Şenel İnşaat Turizm Şirketi'yie her turlu anlaşmayı yapmış bile. Oteli inşa edecek olan Şenel İnşaat kârdan pay verecek. 9 bin metrekarelik arsanın yaklaşık yarısının inşaat alanı olarak kullanılması planlanıyor. Burada otel yapımına geçen yıl sonunda eski Belediye Başkanı Burhan Özfatura'nın izin verdiği öğrenildi. Oysa anakent belediyeleri bu konuda yetkili değil. Otel için geçen ay Konak Belediyesi'ne yeniden başvuran TCDD'nin bu girişimi, "Kötü örnek olacak ve çevreye uyumu bozacak" gerekçesiyle reddedildi. İzmir'deki bir diğer turizm merkezi İnciraltı, halen narenciye ağaçlan ve seralann bulunduğu imar a açılmamış bir bölge. Burası için de tesis ve benzin istasyonu başvurusu olmuş, ancak Konak Belcdiyesi'ncc reddedilmişli. YA YEM€K 80YK0TU YA Dft ftfLiK AIS'KARA (UBA) " Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürü Büyükelçi Kaya Toperi yeni görevine bugün başlayacak. Uzun zamandan beri Genel Müdur Yardımcısı Ahmet Ersoy tarafından vekâleten yurütülen BasınYayın Enformasyon Genel Müdürlüğü görevine atanan Kaya Toperi, son bir haftayı kurumu daha yakından tanırnak için özel çalışmalarla geçirdi. Başbakanlık Basın Yayın enformasyon Genel Mudür Vekili Ersoy ile diğer ilgililerden brifîngler alan Toperi bir süre daha Ersoy ile çalışacak. Kireç ocakları şehir dışına ORHANGAZİ (AA) Bursa'nın Orhangazi ilçesinde faaliyet gösteren 27 kireç ocağı işletmesi, çevre kirliliğine yol açtığı gerekçesiyle, ilçe dışındaki ' 'A çmalar'' ınevkiine taşınıyor. Başbakanlık Çevre Genel Müdürlüğü, Orhangazi'deki kireç ocaklannın "Açmalar" mevkiine taşınınaları yolundaki kararı onaylandı. 9 Eylul Ünıversıtesi çevre uzmaniannca geçen yıl yapılan araştırmalarda, kireç ocağınm kente en az zarar verecek bir yere taşınmasınm şart olduğu gorUşıine varılmış ve kireç ocakları için yeni alanlar belirlenınışıı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear