24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 TEMMUZ 1989* HURİYET/15 Doktorlara karşı yeni kıskaç ANKARA (ANKA) Maliye ve Gümrük Bakanlığı, hekiınlerin muayenehane kapatarak tepki gösterdikleri " 3 nüsha reçete" uygulamasının kapsamı dışında kaIan hekitnleri de "vergi kıskacı"na almaya hazırlanıyor. ANKA'mn Maliye ve Gümrük Bakanlığı yetkililerinden aldığı bilgiye göre, uzmanlık alanlan gereği hastalarına reçete yazmayıp rapor, belge ve ameliyat notu düzenleyen hekimlerin de bu tür kayıtlar üzerinden denetlenmesi amaçlaruyor. Maliye'nin bu düzenlemeyle "vergi istihbarat arşivi" dışında kalan hekimlerin de diğerleri gibi vergilendirilmesini hedeflediği bildirildi. 3'lü reçete yoluyla vergilendirme uygulamasının "ikinci aşaması" olarak nitelendirilen paket üzerindeki çahşmaların, son aşamaya geldiği öğrenildi. Ankara'da şehiriçi ulaşıma zanı ANKARA (ANKA) Ankara'da şehiriçi otobüs, minibüs ve taksi taşıma ücretlerine yapılan zamlar bugün yürürlüğe girecek. Başkentte bugünden itibaren belediye ve özel halk otobuslerinin bileüeri 350 lira yerine 400 liradan sattlacak. Belediye otobiıslerinde bilet kullanımını teşvik amacıyla d i biletsiz taşıma ücreti 500 lira olarak belirlendi. Ankara'daki öğrenci otobüs biletlerinin iicreti de 175 liradan 250 liraya çıkarıldı. 20 bin lira olan aylık toplu taşım kartları 25 bin liradan, 10 bin lira olan öğrenci toplu taşım kartları da 12 bin 500 liradan satılacak. Ankara'da bugünden itibaren taksilerin ilk kalkış ücreti de 800 lira yerine bin lira olacak. Taksilerde, ilk kalkıştan sonraki her kilometre için 400 lira olan taşıma ücreti de 600 lira olarak belirlendi. Günün konusu Geçen hafta perşembe günü gerçekleşen PapandreuLiani nikâhı. Yunanistan'da bir anda en çok konuşulan konu haline geldi. Yunanlılar hâlâ Liani nin düğündeki şıklığını ve törenden sonra damadın dudaklanna kondurduğu öpücükleri konuşuyorlar. (Fotoğraf: REUTER) Mısır'ın başkenti Kahire'de iki aite ' aynı otomobille pikniğe çıkınca, kendilerine içeride yer bulunamayacak çocuklar arabanın bagajında seyahat etmek zorunda kaldılar. (Fotoğraf: Reuter) Piknik yolunda l i o h n r i f * i n n n c t o r i Ünlü sinema oyuncusu Zsa Zsa U d U U I l y i l l y U ^ l C r i G a b o r j L o s Anoeles'ta bir trafik polisini tokatladığı iddiası ile mahkemeye verilince, hayranlan mahkemebinasımnönündeellerinde "ZsaZsayı serbest bırakın" yazıh afişlerte bir gösteri düzenlediler. (Fotoğraf: Reuter) HABERLERİN DEVAMI OLAYLARIN Çankaya için sert tartısma ARDINDAKI \feni ABD Büyükelçisi Demirel de erken seçimin, ülke siyasetini belirsizliğe sürüklemekten kurtaracağıru söyledi. Demirel, BayTam Gazetesi'nde yayımlanan yazısında, "Bir iktidann arkasında yüzde 21.75, karşısında yüzde 78.25 o ) bölünmesi, artık o hukümetin ulkenin iç ve dış meselekrini götürecek güçte olmadığının ve halkın desteğinden mahrum olduğunun işaretidir" dedi. Demirel, Özal'ın arkasında halk bulunmadığı halde hükümet etmeyi sürdürecek fiili bir durum yarattığını kaydederek, "Dünyanın tıiçbir yerinde böyle bir hal yoktur" diye konuştu. Cumhurbaşkanının, halkın çoğunluğuna dayanan bir oyla seçilmesi gerektiğini de kaydeden Demirel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çoğunluk cumhurbaşkamnı kucaklamalıdır. Kimse, cumhurbaşkanının, azınlığın cumhurbaşkanı olduğunu iddia etmemelidir. Onun için de diyorum ki, cumhurbaşkamnı halk seçmelidir. Anayasada yapılacak ve bir iki günde bitirilebilecek bir değişiklik, ülkemizin bu nazik konusunu kaİKi bir çözüme kavuşturabilirdi. Böyle bir yol ile halkı demokrasiye daha fazla iştirak ettirme imkânı var iken, cumhurbaşkaıu seçinıini bir bunalıma dönüştürmeyi anlamak güç." (Baştarafı I. Sayfada) ri ve Dışişleri Bakanlığı Protokol Genel Müdürlüğü Başkâtibi Deniz Özmen karşıladı. Yeni büyükelçinin gelişi nedeniyle havaalanının VİP salonunda geniş güvenlik önlemleri alındı. Abramowitz, havaalanında yaptığı açıklamada, eşi ile birlikte Türkiye"ye gelrnekten büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Türkiye ile ABD'nin iki müttefik ülke olduğuna dikkat çeken yeni büyükelçi, ikili ilişkilerin geliştirilmesi için elinden gelen cabayı göstereceğini de belirterek, "Türkiye'yi ve Türkleri tanımak için çok seyahat etmek istiyonız. Burada dostlar arasında olduğumuzu düşünüyoruz" dedi. "Deneyimli bir istihbaratçı" olan yeni ABD Büyükelçisi Abramowitz, havaalanına indikten kısa bir süre sonra, SSCB'nin Ankara Büyükelçisi Albert Çernişev de Moskova'ya gitmek üzere Esenboğa Havaalanı'na geldi. Çernişev, yeni ABD Büyükelçisi'nin de havaalanında olduğunu gazetecilerden oğrenince, Abramowitz'in yanına giderek kendisiyle tanıştı. Daha sonra bir süre baş başa görüşen iki büyükelçinin bu gorüşmelerinin gazeteciler tarafından izlenmesi ve fotoğraf çekilmesi, ABD'li görevliler tarafından engellendi. Çernişev, görüşmeden sonra gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtsız bırakırken, cumartesi günü Ankara'ya döneceğini, döndükten sonra bazı açıklamalarda bulunabileceğini söyledi. Çernişev, Bulgaristan'm sınır dışı ettiği Türkler konusunda ülkesinin başlattığı çabalar çerçeve1 sinde daha önce iki kez Moskova ya gitmiş, Sofya'da da temaslarda bulunmuştu. Çernişev, bu temaslardan sonra Başbakan Turgut Özal'a da bilgi vermişti. CUMmJRIYETTEiV OKURLARA... OKAY GÖNESSİJS (Baştarafı 2. Sayfada) GERÇEK (Baştarafı 1. Sayfada) artışlannı öngörüyor; köylünün banka borçlan erteleniyor, tarım kredilerinin faizleri düşurülüyor. Hükümet kararlarmm uygulanabilmesi için Banknot Matbaası tam gaz çalıştırıltyor. Enflasyon oranı ile emisyon artışt yanşmda ikincisi öne geçiyor. Uzmaniar, bu yanşın kaygılarıyla üç haneli enflasyon beklentisi içine giriyorlar. Soru işaretleri bu alanda her zamankinden daha çok büyüyor. Öte yandan merkezi iktidar, 26 Mart seçimleriyle yitim'iği yerel yönetimlere gertiş cepheli bir saldırı başlatıyor. Bu alanda hükümete yakın holdinglere büyük avantajlar sağlama yoluna gidiyor. Ve herkes birbirine somyor: Ne olacak? Ne yazık ki bu sorunun yanıtı bir tek adamın kafasında bulunmaktadır. Türkiye'nin bugun ulaştığı siyasal konumda, ne ANAP grubu ne iktidar partisi ne de Bakanlar Kurulu bir ağırlık taşıyabiliyor. Halkm yüzde 80'inin "hayır" dediği yönetim bütün organlannda kişitiğini yitirmiştir; Sayın Özal, bu boşlukta "tek adam" kimliğinde görUnüyor, Türkiye'nin dramı da bu boşlukta ve belirsizlikte oluşuyor. Ancak belli olan bir tek şey var: Halka başvurmadan ve erken seçinte gitmeden girişilecek her istikrar ve iktidar arayışt suya düşecektir. Gün geçtikçe artan ve yoğunlaşan soru işaretlerinin içinde çarpıa bir biçimde ortaya çıkan tek gerçek budur. Bir ülke için soru işaretleri ve de bilinmeyenler ne kadar çok olsa da bilinen bir tek gerçek bazen toplumun yolunu bulması için yeterli sayılabilir. *. 4. ^. DİE Tukettcl Endcksi 1028 106.3 111.4 119.7 128.0 133.0 140.2 146.3 150 0 155.4 159.3 Agustos Eylul Ekim Kasım Aralık 1989/Ocak Şubal Mart Nisan Mayıs (Baştarafı 1. Sayfada) ram Gazetesi'ne yaptığı açıklamada, anayasada "Yerel seçim sonuçlanna göre genel seçimler yenilenir" biçiminde bir hüküm olmadığını belirtti. Beş yıllık sürenin iktidarlara istikrar içinde hizmet imkâru verebilmek için anayasaya konduğunu kaydeden Özal, şöyle dedi: "26 Mart mahalli seçim sonuçlannı vatandaşların bize uyansı olarak kabul etmiştik. Bu uyarı dognıltusunda politikalar uretmeye başlayan ANAP, 26 Mart'tan sonra 4 yerde yapılan mahalli seçirnleri kazanroıştır. Bu sonuçlar vatandaşlann bize olan güvenlerinin tazelendiğini gösteren somut işaretlerdir." Özal, cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili bir soruyu cevaplandırırken de TBMM'nin cumhurbaşkanmı seçecek güç ve meşruluğa sahip olduğunu belirterek, "Bu özelliklerini de ekim ayının son günlerinde gösterecektir" dedi. TCK'nın 141, 142 ve 163. maddelerinin kaldırılmasından yana olduğunu, bunun için de yeni bir anayasa hazırlanması gerektiğini belirten Özal, "Yasaksız Türkiye". "Bütün tabuların yıkıldıgı bir Türkiye" ideal \e özlemine ancak yeni bir anayasa ile ulaşılabileceğini anlattı. Özal, "Böyle bir Tiirkiye'yi ben ve partim bütün içtenliğimizle istiyonız. Daha önce istedikleriııi söyleyip şimdi susanlann desteğini bekliyoruz" şeklinde konuştu. Başbakan özal, Türkiye Bayram Gazetesi'ne yazdığı yazıda da ANAP Grubu'nun, "Bütün söylentilere, butün Bizans oyunlarına rağmen, birlik ve beraberliğini bozmadan dimdik ayakta durduğunu1" kaydeui. Özal şöyle dedi: "Türkiye'de 1992'ye kadar bir genel seçim olraayacağı bütün gerçekliği Ue ortaya çıkmıştır. Bunun anlaşılması, siyasi, ekonomik ve dış itibar boyutlannda istikrarı yenidcn ve daha giiçlü olarak sağlamıştır." Başbakan Özal, Bursa Gazeteciler Cemiyeti tarafından yayım lanan "Marmara Bayram"a yazdığı yazıda da Bulgaristan'm zorunlu göç uygulamasına partilerüstü bîr temelde yaklaşılmasının takdir edildığini belirtti. Özal, yazısında şunlan kaydeui: "Bu ruh ve anlayış devam ettigi sürece Bulgaristan meselesinin de soydaslanmızın haklannı konıyacak şekilde halledileceğinden ve sonunlulanna hak ettikleri dersin verileceginden kimse şüphe etmemelidir." SHP Genel Başkanı Erdal Inönü, " B i r azınlık iktidannın TBMM'de tek başına yeni cumhurbaşkanını seçerek kendi kendine iktidannı perçinlemeye çalışması, siyasi istikran tümüyle bozacak bir hareket olur" dedi. Inönü, Türkiye Bayram Gazetesi'nde yayımlanan yazısında, Türkiye'nin önde gelen konu ve kaygısının, Bulgaristan'm sınır dışı ettiği soydaşlarımız olduğunu bildirdi. tnönü, Bulgaristan'm Türk azınhğa karşı bir insanlık suçu işlediğini belirterek, dünya ülkelerinin Bulgaristan'ı kınamalannın zorunlu göçle ilgili sorunlan ortadan kaldıramadığına dikkati çekti. Enflasyonu bugünkü hükümetin düşüremeyeceğini savunan tnönü, "Enflasyonu duşürmek güçlü hükümet ister. Halkın büyük güvenini kazanmış iktidar ister. Özal hükümetleri, halktan en büyük destegi aldıklan zaman enflasyonu düşüremediler. Tam tersine iyice azdırdılar. Şimdi azınlık iktidan tken nasıl düşürtbilirler?" diye sordu. tnönü, 26 Mart seçimlerinde ulusal iradenin ANAP'ı üçüncü parti yaptığını ve iktidarın politikalarının halk tarafından reddedüdigini kaydetti. tnönü, tstanbul Bayram Gazetesi'ne verdiği demeçte de erken seçimin cumhurbaşkanlığı seçiminden önce yapılması gerektiğini ve yeni Meclis'in cumhurbaşkanını seçmesinin yerinde olacağını bildirdi. Büyükelçinin şaşırtmacası Sosyalist Parti, "istihbaratçı" Büyükelçi Abramowitz'in Türkiye"ye gelişini protesto amacıyla 1724 temmuz tarihleri arasındaki günleri, "protesto haftası" olarak ilan etmişti. Bugün başlayacak olan hafta çerçevesinde çeşitli protestolarda bulunulacağı belirtilirken, yeni Büyükelçi Abramovvitz ise bir "şaşırtmaca" vererek, bayramın ikinci günu Ankara'ya geldi. saymaya başlıyor "kupon, piyango, otomobil, ev, karton, balon, bayrak, bez bebek..." Sayıyor da say/yor, sonra diğer sanatçı atılıyor "haber" diye... Herkes gülüyor... Basının durumunun böyle güldürülere malzeme olmasına kim sevinirse sevinsin, ama düşünmesi gerekenler de düşünsün... Gazetelerin lotarya ve yayın dışı armağanlannı televizyonda duyurmalanna ilişkin yasak geçen yıl temmuz aymda kalktı ve ağusfos 1988'den başlayarak halen süregiden lotarya çılgınlığı yaşanmaya başlandı. 1988'in ikinci yansında gazetelerin lotaryalarını duyurmak için yalnızca televizyon reklamlarına yaptıkları harcama 11 milyardı, 1989'un ilk 6 ayı içinse bu rakam 16 milyarı buldu. 1988'in ilk yansında basında lotaryalar en düşük düzeyindeydi, 1989'un ilk yansında ise en yüksek düzeyinde. Bu yanşın hedefi tiraj olduğuna göre ne sonuç alındığını görmek için 1988 ve 1989'un ilk altı aylık dönemlerini karşılaştırabiliriz: 1988'in ilk 6 ayı 1989'un ilk 6 ayı ^Meçhul aşı'ya araştırma (Baştarafı 1. Sayfada) "Sorun çıkar" ~ DYP Genel Başkanı Süleyman AYLAR İTİBARİYLE ASGARİ ÜCRET Aytar 1988/Temmuz Net asgarl üeret 83.76683.766.83.766.83.76683.766.l 83 76685.26685.266.85.266.85.266.85.266.Reelnet astari ücret 8148478.80275.194 69.980.65.44262.98260.817.58.28256.844.54.86953 525 • Gorbİ Şokll (Baştarafı 1. Sayfada) lilüeri olmakla birlikte birbirierinden çok şey aldılar ve aynı araçlan kullandılar. Ekonomik sürec içinde yöntemler ve uyum konulannda bir araya gelmemiz zonınludur. Tüm ülkeler tarafından kabul edilebilir, evrensel yöntemler bulmalıyız. Sovyetler Birliği bu konularda yapıçı bir diyaloğa girmeye hazırdır. Önemli olan ortak bir ekonomik lisan bulmak ve karştlıkh bilgi alışverişini gerçeklestirmektir." Asgari ticret eridi (Baştarafı 1. Sayfada) raya, mayıs 1989'da da 53 bin 525 liraya indiği kaydedildi. Türkİş'in çalışmasında şu görüşlere yer verildi: " 1 Temmuz 1988 tarihindtn geçerli olmak üzere 126 bin lira olarak tespit edilen asgari ücret, beluiendiği tarihten itibaren meydana gelen fiyat artışlan nedeniyle satın alma gücünü kaybetmiştir. Nitekim, tespit tarihinde net 83 bin 766 lira olan asgari ücret, 1 Ocak 1989'dan itibaren geçim indiritninde yapılan iyileştirme ile 85 bin 266 lira olmasına rağmen mayıs 1989"da, yani on aylık süre içinde yüzde 33 oranında aşınmıştır. Bu sonuç asgari ücret belirleme çalışmalarının en geç bir yıl içinde yapılmasının kaçınıl Gorbaçov, bu görüşlerinin Paris'teki sanayileşmiş ülke liderlerine yararlı olacağını ve evrensel ekonomik çıkarlan araştırma yomazlığını gosterdigi gibi, fiyat ar lunu açacağmı umut ettiğini betışlannm yüzde 15'i aştığı durum lirtti. larda aynı oranda asgari ücretin Gorbaçov, 1985 yılında iktidaarttınlması gereğini de ortaya çı ra geldiğinden bu yana geniş çaplı karmaktadır. siyasal ve ekonomik reformlar uyBu durumda, asgari ücretle soz guluyor. Ancak Sovyetler Birliği konusu on aylık dönemde meyda siyasal reformlar konusunda yol na gelen reel aşınmanın dönem almasına karşın, ekonomik resonunda karşılanması yeterli ol formlarda henüz bir ikrieme kaymamakladır. Aslolan; yetersiz ve dedemedi. tutarlı olarak belirienmemiş de olFransa Cumhurbaşkam Fransa, tespit tarihinde 83 bin 766 lira olan asgari ücretin satın alma çois Mitterrand Gorbaçov'un çağgücünün bütün aylarda koruna rısı konusunda basına yaptığı açıklamada, "Mihail Gorbaçov'bilmesidir." un önerisi Paris zirvesinin kapsaTürkİş'in çalışmasında, temmı içinde degil. Ayn olarak degermuz 1988'de 1 saat 21 dakika çalendirilmesi gerekir" derken. lışüarak alınan ekmeğin, mayıs ABD Dışişleri Bakanı James Ba1989'da 2 saat 12 dakika çalışılker, Gorbaçov'un önerisini olumdığı takdirde satın alınabildiği orlu ve önemli olarak niteledi. taya kondu. lunuyor. Heyet dün Ankara'da, Atatürk nız kaldığı gibi kendi halkının da Öğrenci Yurdu'nda kendilerine DSP Genel Başkanı Bülent tepkisiyle karşı karşıyadır" dedi. aşı uygulananlar ve rahatsız olan Ecevil, "Bulgaristan larihindeki Dünya Sağlık Örgütü'nce Türklerle görüştü. Türk gerçeği ve Bulgaristan Türk (WHO) oluşturulan 11 kişilik heBüyükelçi Ömer Lütem'in golerinin ulusal kimliği y o k yet, bugünden itibaren bir hafta rev süresinin dolması üzerine Sofedilemeyecektir" dedi. süreyle Türkiye'de incelemelerde ya Büyükelçiliği'ne atanan Yalçın Ecevit, Türkiye Bayram Gaze bulunacak. Bulgaristan'dan smır ÖTal'ın bugün Bulgaristan'a gidetesi'nde yer alan yazısında, Bul dışı edilen soydaşlarımıza uygula rek görevine başlaması beklenigaristan yönetiminin Türklere uy nan aşı konusunda incelemelerde yor. Bu arada 14 haziranda Anguladığı baskı ve zulüm konusu bulunmak üzere Ankara'ya gelen kara'dan aynlan Bulgar Büyükelnu işledi. Bulgaristan Türklerinin, Sir Henry Yellowlee başkanhğın çisi Minko Sladkarov, Ankara'Bulgaristan'da ülkenin yönetimini daki heyette, biri Türkçe, ikisi ya döndü. Büyükelçi, "Bulgaristaciz edici herhangi bir davranış Bulgarca bilen üç tercüman ile tan'a istişareler için gittim" dedi. ta bulunmadığını belirten Ecevit, alanlarında uzman doktorlar bu Sladkarov, ANKA muhabirine, Türkiye'nin de bu ülkeye karşı Türkiye ile olan sorunlann çözühiçbir emel beslemediğini bildirmü için çahşmaların yapıldığını di. söyledi, ancak Sovyetler Birliği'nin yaptığı girişimler konusunda (Baştarafı 1. Sayfada) bir açıklama yapmaktan Adil bir seçim kanunu Bizans kilisesindeki ender moza herhangi Sladkarov, "Bu, çok dukaçındı. Refah Partisi Genel Başkanı iklerin varlığından çok az sayıda yarlı bir konudur. Bu aşamada bir Necmettin Erbakan da Türkiye kişinin bilgisi vardı. Bunlar da şey söylemem dognı olmaz" diBayram Gazetesi'ne yazdığı yazı Kanakarya mozaikleri kadar ye konuştu. da, "Cumhurbaşkanı, bir parti degerlidir" dedi. Bu mozaiklerden ilk kez nin degil, milletin cumhurbaşkaBu arada Sovyetler Birliği'nin m olacak şekilde seçilmelidir" de 1981'de Bükreş'te düzenlenen Ankara Büyükelçisi Çernişev, bir "Dünya Kiliseler Konseyi Konfe ay içerisinde üçüncü kez Moskodi. Türkiye'de bir erken seçimin ransı"nda bilimsel olarak söz va'ya gitti. kaçınılmaz hale geldiğini kayde edilmişti. Kendisiyle konuştuğuilk iki ziyaretin amacının Bulden Erbakan, Türkiye'de mesele muz Rum yönetimi Eski Eserler garistan ile Türkiye arasındaki lerin hallinin adil bir seçim kanu Dairesi Müdür Vekili ve Bizanto ilişkiler olduğu bilinirken bu nunun hazırlanarak seçime git log Athanasios Papaghergiou, üçüncü gezinin ne amaçla yapılmekle mümkün olabileceğini bil "Kanakarya mozaikleri 6. yiizyı dığı konusunda bir açıklama yalın başında, Panaya Tis Kyras pılmadığı dikkati çekiyor. dirdi. mozaikleri ise 6. yüzyıhn sonbuınDışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, da yapılmıstı" dedi. Milli birliğin "Bulgaristan uluslararası camiatngiliz profesör Cormak, "Bu da tamamen yalnız kaldığı gibi korunması mozaiklerin de Kanakarya moza kendi halkının da tepkisiyle karMüliyetçi Çalışma Partisi Geikleri gibi 1 9 7 4 t e n sonra şı karşıyadır" dedi. nel Başkanı Alpaslan Türkeş ise çalındığım" öne sürdü. millet olarak önümüzdeki en Dışişleri Bakanı Yılmaz, İzmir KKTC Eski Eserler Dairesi Mü Bayram Gazetesi'nde yayımlanan önemli konunun milli birliğin kodürü Kemal Aksay ise "Bunlann demecinde, Bulgar vatandaşlanrunması ve sürdürülmesi olduğu1974'ten önce mi sonra mı çalın nın, hükümetlerinin uyguladığı nu belirtti. dığının belirlenemediğini" söyle cağdışı politikadan utanç duydukmekle yetindi. larını belirterek Kurban Keçeeiler Konya'da Rum yetkili Papaghergiou ise Bayramı'ndan sonra Bulgaristan A N A P Konya Milletvekili "İki yıl önce bu kiliseyi gezen bir sorununda önemli hareketlenmeMehmet Keçeeiler, Konya'da yabancı bize mozaiklerin tamaler beklendiğini bildirdi. düzenlediği basın toplantısında. men tahrip edildığini bildirmişti. muhalefet partilerinin sağ ve sol Adını açıklamayacağım bu yaYılmaz, özetle şunlan söyledi: kamplara ayrılmış bir Türkiye ya bancı uzman, kilisenin kuyusu içi"tslam ülkelerinden gecikmcli ratmak istediklerini öne sürdü. ne saklanmış bazı mozaik parça de olsa son günlerde tepkiler gel"Bunalım partilerinin" ülkeyi bu lannı da görmüştü. Bu nedenle meye başladı. Bulgaristan'm en nalıma çekmek için ellerinden ge biz bu mozaiklerin satılmadığını, yakın ilişkiler içinde olduğu Suleni yaptıklarını iddia eden Keçe tahrip edildığini sanıyoruz." riye'ye yaptığım son ziyarette, Suciler, şunlan söyledi: Kilisenin apsisinde bulunan bu riye yönetiminin de Bulgaristan "Cevdet Sunay ve Fahri Koru mozaikin 196O'lı yıllann sonunda tarafından u\gulanan bu göçe türk'ün cumhurbaşkanlığı seçim temizlendiğini açıklayan Bizanto zorlama politikası dolayısıyla bülerinde de Demirel başbakandı. O log Papaghergiou, kolları açık yük rahatsızlık içinde olduğunu zaman da sıkıntı vardı. Şimdi de Meryem Ana'nın bir elini yuka müşahade ettim. Dış politika ilişvar. Anavatan Partisi olarak sa rıya doğru kaldırmış dua ettiğini kileri nedeniyle rahatsızlıklarını yın Demirel'den demokrasi dersi ve başının ise çok eskilerden beri uluslararası platformda seslendiralacak değiliz." kayıp olduğunu söyledi. raediklerini anladım." Ecevit'in görüşti Kıbrıs talan 113.097 Cumhuriyet 115.126 646.085 491.490 Hürriyet Sabah 474.901 436.544 388.993 259.451 Günaydın Tan 145.052 260.221 335.567 233.951 Milliyet 212.057 146.344 Türkiye Güneş 154.048 105.729 Tercüman 129.307 97.140 59.126 Yeni Asır 42.389 (yayın yaşamına 1988'in ekiminde başlayan Gazete'nin ' o yılın son üç ayındaki satışının ortalaması 339.593 o/c/u, T988'ı'n ilk 6 ayındaki ortalaması 147.784. 1989 martında yayımlanmaya başlayan Bugün'ün de 4 aylık dönemdeki ortalama günlük net satışı 432.548 olarak gerçekleşti.) Yukarıdaki tabio, lotarya ve armağan yanşından 3 gazetenin (Günaydın, Tan ve Milliyet) kârlı çıktığını göstermektedir. Toplama bakıldığında ise 10 gazetenin 1988'in ilk yansındaki ortalama günlük satışı 2.429.104 iken aynı gazetelerin 1989'un ilk 6 ayındaki toplam günlük satışlarının ortalaması 2.017.514 olmuştur. İki yeni gazetenin (Gazete: 147.784, Bugün 432.548) ortalama satışlarını da eklersek toplam satış ancak 2.597.846'yı bulmaktadır. Sonuç parlak değildir. Eyüp'te oyuncakçı dükkânımıza koyarsak elimizde (Baştarafı 16. Sayfada) baz... tki üç şerefeli minareler, kalır, kimseler alamaz, zarar edesandallar, düdüklü fırıldaklar, riz! Şu gördüğünüz Eyüp davulu, hacıyatmazlar, toprak testiler... geçen yıl iki bin liraydı. Bu yıl iki Bunlan düşündükçe aklıma gelen bin beş yüz yaptıkl tki tane alan ler. Babam hem yapar hem de sa dört bin verince inanın 'olınaz' ditardı. Sırf bununla geçinirdik. yemiyoruz... Yılda kaç davul mu Yok, oyle bolluk içinde olmadık satanz? Taş çatlasa beş, bilemehiçbir zaman. O zamanlar da kıt din altı yüz tane. Eh, bize de takanaat geçinirdik, ama işin bir pi nede bin lira kâr kalsa ne iyi! Alyasası vardı; sonra, hayat paha lahtan ki ev kirası vermiyoruz. Bir de kiracı olsak, o zaman kazanlılığı yoktu... cımız bizi yaşatmazdı..." Babam benim oyuncakçı olmaPeki o eski oyuncak ustalan nemı istemezdi elbette. Okuyup hayatımı kurtarmamı öğütlerdi. redeydi şimdi; ahşaba biçim veAma erken öldü babam, iş başa ren, renk düşüren, gönlünün bir düşlü. En iyi bildiğim iş buydu. yerlerinde birazcık sanat aşkı ya1960'lara kadar Eyüp oyuncak tan ustalar? Gaziantep'in yemeni ustalan gibi, zor geçindirse de ları çok tutulur, aranır ve satılırbaşka iş tutamayacağı için sanadı. Ne olduysa ondan sonra oldu. tına bağlı kalanlar yok muydu O zamanlar yağlıboya yoktu taEyüp'te? bii. Toprak boya dediğimiz bir boyayla boyardık oyuncaklan. O "Vallahi bir tane var", diye da iyi olmazdı, kalıcı değtldi çün açıkhyor Halit Şengoz. Düşünükü. 1%0'tan sonra plastik oyun yor, ikinci bir kimseyi çıkaramıcaklar çıktı! Plastiğe karşı reka yor sanki... "Orhan Yiğit diye bir bet edemedik... Ucuzdu. boldu; arkadaşımız var, şu gördüğünüz aynı kalıptan binlerce dökülüyor davullan o yapar. Evi de yakın, du. Biz oyuncakçılann parlak bir hadi sizi ona göturüyem..." yaşamı, dediğim gibi hiçbir zaÇarşıyı geçip bir çıkmaz" sokaman olmamıştı. Sıkıntımız hep ğa giriyoruz: Sokağın adı üstünvardı. Bir kere yanmmız belli de de: Oyuncakçı Çıkmazı. Burada, gil. Sözgelimi kışlan boş otunıyo çok zaman önceleri, oyuncakçılık ruz. Yazın işler açıhr bizde. Ağus yapanlar otururmuş. tos ve eylül ayının yansına kadar Orhan Yiğit'in atölyesi kapalı. işler iyi gider. Sünnet zamanıdır Tezgâhı açıkta duruyor öylece. ya bu aylar... İnançlı insanlar ço Halit Usta, pencereden başını cuklannı Eyüp'e getirirler; sonra uzatan bir hanımla konuşuyor. hac mevsiminde de gelenler olur... Bu harum, Eyüp'ün son oyuncakOkullar açılınca oyuncak işi biter, çısının eşi. "Biz o işi bıraktık", çocuklar sünnet edilmez çünkü ar diyor kadın. "Kocam artık şoförtık... Bir de şu var: Oyuncak al lük yapıyor..." Orhan Yiğit'in mak, artık aile bütçesine yıik olu oğlu Serkan yanımıza geliyor bu yor! Biraz da bu yüzden öldü bi sırada... Serkan ilkokulu bu vıl zim zanaat... O zaman biz de baş bitirmiş, ama sanki birdenbire ka şeylere yöneldik haliyle: Tes çok büyümuş gibi: "Babam bu işpih, başörtüsü, namazlık, Kuranı ten soğudu!" diye konuya açıkKerim ve başka dini kitaplar sa hk getiriyor. "Daha yakın zamanlara kadar davul yapıyordu. Katıyoruz. Onlar da olmasa..." Halit Usta'nın iki oğlu var; ikisi zancı azdı herhalde, bıraktı, şoför de dükkânda yardımcı kendisine. oldu..." Ama onların, geleceklerini bu işe Başka söze gerek var mı? Serbağlamalanna hiç de gönlü razı kan Yiğit'in sözlerinin ustune söz değil... Oyuncak işi, artık insan koyabilecek bir başka yiğit çıkalann geleceklerini bağlayacağı bir bilir mi artık? Babası oyuncakçıalan degil çunku. Belki bir beş on lığı bırakınca, her şey kalakalmış yıl daha şimdiki oyuncaklar vit geride: Davul kasnakları, çıtalar. rinleri süsle\ecek, çocukların go aletler, davul derileri, tokmaknüllerini şenlendirecek, ama ya lar... Ustasını yitirmiş malzemeondan sonrası? Sonrası kuşkulu... ler. Sahiplerine ulaşamamış boyBir de ariık dışarıdan gelen pa nu bükük oyuncaklar! Avrupa malı oyuncakların yanında garihalı oyuncaklar var. Halit Şengoz gulüyor; bakma ban kalan Eyüp oyuncaklan I yın halinden şikâ\eı etmesine, o Şimdilerde yaşı kırka, elliye varan hep guİLn bir insan; gonlü zengin herkesin bir vakitler rüyalarını suslemiş olan renk renk, çeşit çederlcı ya, O>1ĞM... "Pahalı oyuncaklar bize göre şit Eyup oyuncakları... Dünya dedegil" di>or. "Elli bin, )üz bin, ğişiyor, onlaı da bu değişime yenik duşüyordu, hepsi bu. yüz elli bin liralık oyuncaklan Ücret komisyonu (Baştarafı 1. Sayfada) ren kesimleri arasında bir yakınlaşma sağlandı. Hükümet İcesimi bu konuda henuz görüş bildirmedi. Komisyonlar, çarşamba günü yapacaklan toplantıda da DtE'nin besin içi ve besin dışı harcamalara ilişkin 67 ilden derleyeceği hesaplamaları değerlendirecek. Bunun yanı sıra Maliye ve Gümrük Bakanlığı ile Devİet Personel Dairesi Başkanlığı sözcüleri de asgari ücretin ne olması gere1<tiğine ilişkin görüşlerini açıklayacaklar. Komisyona yakın kaynaklar, çarşamba günkü toplantının, "kritik bir toplantı olacağını" ifade ediyorlar. DİE hesaplamaları komisyona geldiği takdirde, "aşağıyukan" asgari ücretin düzeyinin ortaya çıkacağma işaret eden kaynaklar, Türkİş'in asgari ücret konusunda ileri sürdüğü ilkelerin kabul edilmemesi halinde komisyondan çekileceğini belirtiyorlar. Türktş, asgari ücret tespitinde esas alınan besin içi ve besin dışı harcama oranlannın yeniden gözden geçirilmesini, tarım ve sanayi için tek bir ücretin belirlenmesini, ücret belirlenirken işçinin ailesinin de dikkate alınmasını, ücretin işçiye net olarak ödenmesini ve ücretin enflasyona dayanabilecek, "gerçekçi bir seviyede", yılda bir kez tespit edilmesini istiyor. Turkİş Genel Eğitim Sekreteri ve Asgari Ücret Tespit Komisyonu'ndaki Türkİş heyetinin Başkanı Mustafa Başoğlu, "tyiniyetle ilkelerimia savunacağız. tlkelerimizin göz ardı edildığini, eskiden olduğu gibi eskimiş harcama kalıptarı ile bir sefalet ücreti lespit edilmeye kalkışıldıgını göriirsek, o komisyonda bizim işimiz kalmaz" dedi. Celal Sahir Erozan'm ve Halet Uysal'ın oğlu, Neriman Erozan'm eşi, merhum Nüveyre ve Türkay'ın, Berin Nadi ve Yener Erozan'm agabeyleri, Sahir ve Ela Erozan'm amcaları, Nadir Nadi, Brenda ve Betül'ün kayınbiraderleri, m % VEFAT 15 Temmuz 1989'da vefat etmiştir. Cenazesi, 17 temmuz pazartesi günü (bugün) Teşvikiye Camü'nde kılınacak öğle namazından sonra Yeniköy Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. Tanrı rahmet eylesin. NUZHET EROZAN AİLESt
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear