28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Polonya'da ilk serbest seçim Sahibi: CumhunyM Matbaacıbk ve Gazetecilık TUrk Anonim Şirkcti adına Nadir Nadi • Gend Yayın MüdılrU H n u Onul, Müessese Müdürü EmİK UfakiifU, Yazı Işlen Müdürü Okay GÖMnsin, • Haber Merkezı Muduru: Yalp» Bcyn, Sayfa Düzcnı Yönetmem Ali Acmr. • Thnsıkder: ANKARA. Ak Tu. İZMİR: Hikmrt Çetialuym. ADANA: Ccial Istanbul Haberlen: Eıtaa AkyıMız, Dış Haberler: Erpm Balo, Ekonomı. Ceagiz Itaıfeaa, Kültür Cctai Ürtrr, Spor Danışmanr AMolltadir Yvctimaa, Düzehme: Reflk Durba», Araşürma. Şahia Al|wy, IşScrndıka Şokı u Krtenci, Yurt Haberlerı Necdet Dofııı. Dızı YazJİaı: Kcrem ÇalışkM, # Koordınatör Aamet Korulaaa, • Malı t$ler Erol Erksl, 0 Muhasebe Bulnl teaer • BülçtPlanlama: Serfi Ounaabejeotl* • Rcklam: ArK Tona, Ek YaymUr: Hah» Akjol • Idarc: Huseyia Garer, l$l«me öader Çttik, Bılgıtşlem Nail In«l. Basan ve YayaiL Cumbunjct Mabucılık vc Guatalık TJ^Ş. TOrk Ocatı Cıd. 39/41 Cajalo|hı 34334 la. PK. 246lttuıbul. Td 512 05 05 (20 tal), Teta. 22246 F«x: (1) 526 «0 72 • BUtvlar Aakıra: Zıyı Gökilp Biv lnkıl«p S. No 19/4, Td: 133 11 4147, Tdtt 42344 Fat (4) 133 II 41/428 • tnrin H. Zıyı Blv 1352 S2/3. TM: 13 12 30, Tefc* 52359 FM: (51) 19 53 60 • A t a lnflnü Cad 119 S. No 1 Kat 1. Td 19 37 52 (4 h«t), TUot 62155, Ftx (71) 19 37 52 TAKVtM: 5 HAZİRAN 1989 Imsak: 3.29 Guneş: 5.26 Oğle: 13.07 lkindi: 17.06 Akşam: 20.38 Yatsı: 22.27 Dayunışma önde gidiyor Alınan ilksonuçlaragöre, Dayanışma Sendikası'nın desteklediği adaylar resmi adaylardan çok daha fazla oy alıyor, Bazı kentlerde seçimlerin göstermelik olduğunu savunan eylemler yapıldu Walesa ve Dayanışma Sendikası uzlaşmacılıkla suçlandu VARŞOVA (Ajanslar) Polonya'da ilk turu dün yapılan genel seçimler için halk sandık başında oy kullanmaya devam ederken, ulke dışmdakı Polonyalıların büyukelçilik, konsolosluk ve denizde görevde bulunan gemilerde kuüandıklan oyların sayımından elde edilen resmi olmayan ilk sonuçlara göre, Dayanışma önde gidiyor. lyi haber alan kaynaklara göre, Washington'daki Polonya Buyükelçiliği'nde kuliamlan 469 oyun yüzde 88'i Dayanışma adayı Andrzej Lapicki'ye verılirken, oyların yüzde 9'unu eski hükümet sözcüsü Jerzy Urban aldı. Kanada'daki Ottowa Büyükelçiliği'nde ise geçerli 115 oyun yuzde 83'ünü Lapicki alırken, yüzde 15'i Urban lehine verildi. Ancak bu ilk sonuçlara dayanarak, seçimlerin ülke çapındaki kesin sonuçları hakkında bir fikir edinilemeyeceği kaydediliyor. Bu arada, televizyondan yapılan açıklamada, ülke çapında seçimlere katılma oranının yüzde 52, başkent Varşova'da ise bu oranın yüzde 56.8 olduğu belirtildi. Kayıtlı seçmen sayısınm 27 milyon 200 bin olduğu bildirildi. Bu arada Polonya Oevlet Başkanı General VVojciech Jaruzelski ile Dayanışma Sendikası lideri Lech Walesa, kayıtlı bulundukları bölgelerde oylarını kullandılar. Devlet Başkaıu Jaruzelski, oy kullanırken yaptığı açıklamada, "Şimdi Polonyalılar için en öncmli şey, anlaşmaya varmalan ve ülkenin gelecegini sukunet içinde kunnalandır" dedi. Gdansk'ta oyunu kullanan Dayanışma Sendikası fideri Lech VVaksa ise "Polonya'da artık değişim dönemi başladı. Bunu cesaretlendirmek gerek" şeklinde konuştu. tkinci turu 18 haziranda yapılacak seçimlerde, muhalefet adaylan, millet meclisi (SEJM) sandalyelerinin yüzde 35'i için yanşıyorlar, SEJM'in yüzde 65'i ise KP ve geleneksel müttefıkleri olan küçük siyasi gruplara ayrılmış bulunuyor. Muhalefet adaylan, 100 üyeli senatoda, sandalyelerin yansını alabilecek. Bu arada, kendilerini "Savaşan Dayanışma" olarak tanıtan 60 kadar radikal gösterici, Gdansk sokaklannda, Polonya'da bugün yapılan seçimleri protesto için gösteri duzenlerken, Dayanışma Sendikası lideri Lech Walesa, gençlere, "Demagojinin etkisinde kalmamalan" çağnsında bulundu. Göstericiler, Dayanışma Sendikası aleyhine sloganlar attılar ve "Lech VValesa ve grubunu, sıriını halka dayayarak koraiinisllerle anlaşmaj'a varmakla" suçladılar. Bilindiği gibi, geçen aylarda hükumet ile o tarıhlerde yasadışı olan eski Dayaaşms Sendikası lideri Lech Walesa arasında "yuvarlak masa" toplantıları yapılmış ve bu görüşmeler sonucunda Dayanışma'nın yasallaştırılması, çok adaylı serbest seçimler yapılması karara baglanmıştı. Bu karardan yaklaşık iki ay sonra dün gerçekleşen seçimler öncesinde muhalefet adaylan rahatça propaganda yapabilmek ve görüşlerini duyurabilmek, yayabilmek olanağına sahiptiler. Neşet Günal, tablolannda 'kırsal kesim insan gerçeği'ni öykülüyor Türkive'nin RafaelT PORTRE NEŞET GUTVAL , Mikroplarunızı güçlendirdik LONDRA (ANKA) Türkiye'deki bilinçsiz ve gereksiz antibiyotik tüketiminin "olumsuz sonuçları" kendini göstermeye başladı. Turkiye, 21 ülke bazında yapılan bir araştırmaya göre, anübiyotiklere "en dayanıklı" bakteri türlerinin yaşadığı ülkeler arasında ilk sıralarda yer alıyor. Türkiye'den gönderilen bakteri kültürlerinden pek çoğunun antibiyotiklerden etkilenmediği ortaya çıktu Araştırma sonunda antibiyotiklerin kolayca etkili olduğu bakteri türlerinin ABD, Japonya, tngiltere ve Asya ülkelerinde bulunduğu ortaya çıktı. Buna karşıhk, antibiyotiklerin hiç etkili olmadığı ya da az etkili olduğu bakterilerin ise Fransa, Turkiye ve Brezilya'dan geldiği belirlendi. "Çağdaş olmak, çağımız sanatında ses sahibi olabilmektir. Batılı olmak iseBatıya öykünmekle eşanlamlıdır." "Bizim 'çağdaş'larımızın çabası, resmi bin yıllık insancıl içeriğinden boşaltmaksa eğer, bu çaba boşuna. Insana açılmayı 'çağdışılık' olarak tanımlayan eğilimin düşünce yapısı 'çağdaş'olamaz." ALPAY KABACALI Büyük boyutlu tablolannda, yüzyıllardır yaşama savaşımı veren Orta Anadolu insanlarını görürsünüz. Kıraç toprakla, en ilkel üretim araçlarıyla iç içe; köhne kerpiç ya da taş duvarlar önünde... tri elli, kocaman ayaklı "Toprak Adamlan"nın yüzlerinde, olanca umarsızlıklarına karşın, bir direnç vardır. "Onlara dokunabilir, çevrelerinde dolaşabiür, sorunlannı elinizde ve kanınızda duyabilirsiniz. Eğer onlar salt nesnel bir gözlemin ürünu olmaya göz yummuyorlarsa, bu, yürek ve akıi payıyla donatılmış olmalanndandır." îstanbuL Paris... Istanbul 1923'te Nevşehir'de doğdu. Guzel Sanatlar Akademisi'ni bitirdi (1946). Paris'e giderek (1948) Andrt Lhote ve Fernand Leger'nin atolyelerinde çahştı; Paris Güzel Sanatlar Okulu'nda duvar resmi ve fresk öğrenimi gördü. 1954'te tDGSA'daasistanhğa getirildi. I963'te Fransa hbkümetinin bursuyla Paris Uygulamalı Sanatlar Okulu'nda vitray tekniği ve Goblen'de resimli halı dokuma tekniği öğrendi. 1%9'da tDGSA'dadoçentliğe, 1970'te profesörluğe yükseltildi. 1975'te Resim Bölumu Başkanı oldu; 198083'te Resım Fakültesi Dekanlığı yaptı. 1983'te emekliye ayrıldı. Yurtiçinde ve dışında pek çok karma sergiye katılan Neşet Günal, 19551988 arasında altı kişisel sergi açtı. Bir tablosu 30. Devlet Resim ve Heykel Sergisi'nde Birindlik Ödülü'ne değer görüldü. Resimleri, Sami Şekeroğlu'nun Neşet Günal'ın Toprak Adamlan adlı deneysel sanat filmine konu oldu. (1974). Raporuna yazar: "Rafael de bu yaşta bu kadar çizerdi." Övgüler, Neşet Günal'ı şımartmaz. Kendi yaptıklannı eleştirmekten hiç geri durmaz. Hatta, akademinin altıncı yılında, "•nezuniyet" sınavma girmişken ve smavı kolayca verip okulu bitirmesi olasıyken, vazgeçer. Ertesi yıl (1946) verir smavı. Aynı yıl açılan Avrupa sınavmı da kazanır. Ancak, gidebilmek için iki yıl beklemek zorunda kalır: thbarlar, soruşturmalar... öğrenciliği sırasında, babası genç yaşta öldüğünden, resim yeteneği sayesinde kazandığı üç beş kuruşla hem kendi geçimini sağlar hem annesine ve kardeşlerine yardım eder: Bir ara Devlet Matbaası'nda harita işleri yapar. Sonra Ses Tiyatrosu'nda Turgul Atalay'la birlikte dekor hazırlar. Avnıpa'ya gitmeyi beklerken de Ankara'da, Devlet Tiyatrolan'nda ve Opera'da "realizatör" olarak çalışır. O sıra Muhsin Ertuğrul'dan "Seni Italya'ya göndereUm; dekor uzerine calışır, dönünce de bize yardımcı olursun" yolunda bir öneri alırsa da kabul etmez. Sonra Paris... tstanbul... Bugüne değin süren çalışmalar... Hocalık... (Kısa bir özet yukanda, "Portre"de)... Neşet Günal, sanatçı sorumluluğunun 1958'de tstanbul'da, Beyoglu Şehir Galerisi'nde açılan ikinci sergisi ile basladığını söylüyor. Kendi yaşamının öyküsü ile özdeşleştirdiği "Toprak Adamlan " konulu resimleri uzerine de şu açıklamayı yapıyor: "Benim sanat bflindm bu öykünün içinde oluştu. Bugun de bu insanlann gerceğini vurgulamaktaki kararlılığım suruyor. Sanatçı olarak duyariı kaynaklanm onlar. Onlano yaşam biçiml, göriintüleri, tavuian resimlerime özgü malzemeyi saglıyor. Ben bu insanlara yaklaşırken onlardan biri olarak yaklaşıyorum; ilgim, sevgim daha içten. Resmimin bu insan sevgisi ushine kurulduğunu soyleyebüirim." Neşet Günal'ın 1988 aralıgında açılan son sergisinin konusu, "Korkuluklar"dı. Bu dizide korkuluklan simgesel bir öğe olarak kullandığını belirtiyor ve ekliyor: "Önce, korkuhıklar, etkili ve olağanustu gönintüleriyle Ugimi çektL Sonra, ilkel üretim biçimlerinin geçerli olduğu ortamlarda boy göstermesi düşundürdü beni. Oulan resimlerimin belirleyici oğesi yapmamn yollanm aradım. Bir başka Uişkide, bir başka ortama oturtarak, korkunun ve baskını simgesi yaptım. Bu simgesel yarabklar, resmimin gerçekçi içeriğinde daha gerilimli bir ortam yarattı. 'Korkuluklar, benim için, boşa çıkan umutianmızın, duşlerimizin, kuşku ve baskılaria dolu uzun yülanmızın resimsel bir hesaplaşmasıdır." Nedir çağdaslık? Neşet Günal'a göre, "Çağdaş kavramı, dilimizde çağnşım olarak çok çekici, ayncalıklı bir yer edinmesine karşın, beUrgin bir tanım kazanamamış. Görünen o ki, Batı resminin en ileri atüımlanndan yana olmak, Batıyı izlemek anlamına geliyor. Oysa Babda, hiçbir ülkede 'çağdaş resimçağdışı resim" aynmı yapılmıyor. Bizim 'çağdaşlanmızın çabası, resmi, bu arada Türk resmini, bin yıllık insancıl içeriğinden boşaltmaksa eğer, bu çaba boşuna. tnsana açılmayı 'çağdışılık" olarak tanımlayan egilimin düşünce yapısı 'çağdaş' olamaz." Çağdaş olmak, Batıcı olmak anlamına da gelmiyor: "Çağdaş olmak, çağımız sanatında ses sahibi olabilmektir. Bablı olmak ise Batıya öykünmekle eşanlamlıdır. Öykünme, ozgün yarabyı engeller."' Bu noktada, "Resmimiz ulusal kimlige ne ölçüde ulaşabildi?" sorusunu yöneltiyorum "Toprak Adamlan"nın ressamına. Diyor ki: "Hepimiz, Türk resmini kendi kişiliği içinde geçerli kılmanın yollanm anyonız. Resmi resim yapan ögelerin yanında, sürekliliğini ve ulusal kimliğini sağlayan öğelerden söz edebüıriz. Ama bunu bir kurala , kurama bağlayamayız. Türk resminin ulusal kimliginin oluşması, tarihsel bir süreci gerekü'rir. Türk sanatçısı, kimliğini arayış içinde. Her ozgun atıhm, ulusal kimliğimize bir katkıdır. Her içten sesleniş, bir katkıdır." Bugunkü resim piyasası uzerine görüşlerini öğrenmek istiyorum. Bu piyasanın olumlu ve olumsuz yanlannın uzun bir inceleme konusu olabilecek kadar çok olduğunu soyluyor. "Olumlu yanlanndan biri" diyor, "Eski kuşaklann neredeyse tüm yapıtlannın yok olmaktan kurtanlıp guvenceye alınması." Bir başka olumlu yanı, genç yeteneklere kendilerini kanıtlama, geçimlerini resimden sağlama olanaklannı vermesi. Olumsuz yanına gelınce... Biz. de resim piyasasırun geçmişi olmadığını vurguluyor Neşet Gunal; "Bugünkü piyasanın, zenginleşen burjuvazinin sanat ve kultur üriinlerine ilgi duyması ile basladığını" bunun da 1520 yıllık bir olay olduğunu belirtiyor. "Oysa" diye sürdurüyor, "Türk resminin çabası, yüz yıllık. Yüz yıllık birikimi yirmi yılda değerlendirmenin geçerli ölçutlerini bulmak zor." Neşet Günal, resmınin ınsan sevgisı uzerıne kurulu olduğunu söylüyor. (Kaya Özsezgin). "Toprak Adamlan" diyor Neşet Günal, "Anadolu kırsal kesim insan gerçeğinin oykusüdür. Bu oyku benim yaşamımın da öykiisudur. Benim sanatçı bilincim bu öykünun içinde oluştu." O öyküye şbyle bır göz atalım: Nevşehir'de gecim darlığı çeken bir ailenın çocuğu olarak doğar. Küçük yaşta Şereflikoçhisar'a, dedesinin yanına yollanır. tlkokulu orada bıtirir. Fotoğraftan yararlanarak portreler çizmeye başlanuştır bile... Şereflikoçhisar'da ortaokul açılmadığı için Nevşehir'e döner, dedesinin desteğiyle öğrenimini surdurur. Artık, eline tutuşturulan 25 kuruşluklar karşılığında fotoğraftan portre yapmakta, harçlığını bunlardan kazanmaktadır. Ünü, kasabada ağızdan ağıza yayılır. Bu, Guzel Sanatlar Akademisı'ne gidebilmesi için belediyenin ayda 13 lira burs vermesini sağlar. Yıl, 1939. îlk kez bir belediye, yetenekli bir öğrenciye burs veriyor! Akademi yıllan... Maarif Cemiyeti'nin yurdu... Yurt müdürünün portresini yapınca, 3 liralık yurt ücretini öderaekten de bağışık tutulur. Hocası Leopotd Levj, 16 yaşında akademiye giren öğrencisinin desenlerini çok güçlü bulur; ona "Küçük Rafael" adını takar. Sodah sütler ishal yapıyor ADANA (AA) Süt Endüstrisi Kurumu Adana Bölge Müdüru Mehmet Yaşin, açıkta satılan sütlerin tamamında soda bulunduğunu, sodalı sutün bebek ve çocuklarda ishale yol açtığını öne sürdü. Mehmet Yaşın, vatandaşın son yıllarda pastörize süte karşı ilgisinin arttığını belirterek, "Daha önce gUnde 1.5 ton süt işleyip satarken, son iki yıldır oran birdenbire yükselme göstererek, bölgede günlük süt tüketimi 7.5 tona ulaştı" dedl DenizlVde 3.9'luk depretn DENlZLt (AA) Denizli ve çevresinde dün sabah hajif şiddette bir deprem oldu. Sabah saat 07.49'da meydana gelen 3.9 şiddetindeki depremin merkez ussunün Kandilli Rasathanesi'nden yaklaşık 380 km. uzakhkta olduğu belirlendi Depremde mal ve can kaybı olmadı. Ka raden iz 'de restorasyon TRABZON (AA) Doğu Karadeniz Bölgesi'nde Trabzon başta olmak üzere Giresun, Gümüşhane, Rize ve Artvin'de, turistlerin ilgisini çeken birçok tarihi eser restorasyon bekliyor. Trabzon'da Sümela, Kuştul, Kızlar ve Vazelon manastırlan Santa harabeleri, Sürmene, Akçaabat ve Ortahisar evleri ile Küçük Ayvasıl Kilisesi, Rize'de kale kalıntıları, Giresun'da küçük kiliseler, Artvin'de ahşap camiler, Gümuşhane'de Bayburt Kalesi, Şebinkarahisar'da Meryemana Manastın, Şalpazan ilçesinde Kızlar Mezarlığı, reslorasyon gereken tarihi eserler arasında. Gökova içvn ukıslararası kampanyu İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Gökova Termik Santralı yapımının önlenmesi için uluslararası düzeyde bir imza kampanyası başlatıldı. Bodrumlu Yeşiller, "Gökova Termik Canavan Biiyüyor, Unutmayın" başlığını taşıyan bir yazıyı çeşitli dünya dillerine çevirerek, dünyadakı tüm Yeşillere ve çevreci örgütlere göndermeye başladılar. Dünya Çevre Günü'nde başlatılan bu kampanya run ardından çeşitli ülkelerden Yeşil ve çevrecilerin katılımıyla Gökova Termik Santralı önünde bir protesto eylemi yapacaklannı açıklayan Yeşiller Partisi Bodrum tlçe Orgütu'nden Ahmel Filmer, "Gökova gibi dünyada eşi olmayan bir cennetin bu santralla yok edilmesinin onune geçilmesi için elimizden geleni yapacagız" diye konuştu. T n n r o l r u a i ı t c o n Insanoğlu, çağlar boyunca toprakla "haşır neşir" yaşadı. Halk . ^.p türküıer yaktılar toprak üstune. "Dost dost diye nicesine sartldım/Benim l U p l a l V ¥ C l l l o a l l Kimi zaman doğurganlığından etkılenıp bır "ana" gibi gör sadık yarım kara topraktır" dıyen Veysel örneğı, toprakla ılgili türküler yıllar ötesinden kulakdüğü toprağı "toprak ana" diye tanımladı. Kimı zaman da verimlılığınden esinlenip bır tanrı tan kulağa yayılageldiler. Tarlasını bir tablo gibi işleyen fotoğraftaki Kılyoslu çıftçıyi görüp de yaptı onu ve önünde dız çökıip tapındı. Toprakla ılgili "bereket tanrıçalan" yarattı duşunde "bır verip bin aldığımız" toprak için "toprak ana" dememek elde mi? (Fotoğraf Yıidız Uçok) Iferli turist yersiz kaldı CEM H A M U L O Ğ L U "Bir yabancı tur operatörünun listesinde Turkiye 50 ülkeden yalnızca birisidir. Yani bir kalemde Türkiye'yi silebilirler. Bunu bilmekte yarar var. Almanya'nın ya da Fransa'nın Turkiye ile ilgili bir sorunu olursa bu milyarlık tesisler boş kalır." Turk insanını tanıyamadan tatilini geçirip ülkesine dönen yabancı turistler ıçınse Epikmen, "Turizm bir getto olayı değildir. Türkiye'ye gelen turist geldiği ülkenin halkını da tanımak ister" diyerek şunları söylüyor: "Açılan tüm oteller ekonomik açıdan Türk halkına muhtaçtır. Kendi gelecekleri açısından bu onemlidir. Her şey yabancılara yonelik olarak planlanırsa sonu hüsran olur. Bunun en guzel orneği Romanya'dır. Her şey yabancılara göre duzenlendi ve durumlan ortada. Dev gibi oteller boraboş duruyor." TURSAB eski başkanlarından turizmci Bahattin Yücel, "Fiyatlar, Türkiye'de ortalama 150200 bin lira ile geçinmeye çalışan kesimin tatil satın almasını imkânsızlaştınyor" dıyor. Yücei, sorunun "enflasyon" kadar yatırımlann kredi ile yapılmasından da kaynaklandığına dikkat çekerek şunları söylüyor: "Yatınmlar çok düşük özkaynakla harekete geçirildi. Aradaki farkı kredi kullanarak kapatmak isteyen yatınmcılar aldıklan kredileri odeyebilmek için fiyatlannı yüksek tutmak zorunda kaldılar. Yeterli kaynak ayırmadan erken büyumenin getirdiği maliyet yurtdışından alıcı bulunduğu sürece karşılanabilir. Ama şimdi, Güney Ege bölgesindeki Fethiye, Marmaris, Bodrum ve Kuşadası'nda bu sezon onemli ölçüde boşluk yaşanacak. Biz yıllardır bu boşluğun her an yaşanabileceğini söyleyerek uyardık. Ama dikkate alınmadı. Şimdi ani kararlarla 'Acaba bu boşluğu iç turizmle kapatabilir miyiz?' demeye başladılar. Ama kendi iç pazaıianm hesaba katmadan yaptıkları tesisler hem maliyetierini yükseltti hem de yuksek fiyat politikasını getirdi." Yatınmlar yabancılar için Yeşiller Partisi 1 ynşında ANKARA (AA) Yeşiller Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Celal Ertuğ, çevre kirlenmesinin yanlış siyasal kararlar nedeniyle giderek arttığını ileri sürerek, "Çevre kirlenmesi yok, siyasal kirlenme var" dedi. Yeşiller Partisi'nin 1. kuruluş yıldönümü dolayısıyla bugün Ankara'da bir kokteyl verildi. Celal Ertuğ, kokteyle katılan misafirlere hitap ederken parti olarak çevreye büyük önem vermelerine rağmen, çevre gününü kutlamayacaklarını belirtti. Ertuğ, "Bugün dünyamızın havası nefes alınamaz, sularına girilemez, topraklannda yetişen ürünler yenmez duruma geldi. Böyle bir dünyada çevre gününü kutlamak olanaksız" şeklinde konuştu. , Turizmciler, turizmden para kazanmayı aklına koyan Turkiye'nin, hedefine doğru hızla ilerlerken vatandaşlarını ihraal ettiğini öne sürüyor. Turizm gelirlerini arttırma uğrunadoğal ve tarihsel çevresinde yaşanan tahribat ile dengesiz buyumeden kaynaklanan eleman yetersizliği gibi artık "kemikleşen" sorunları bir yana bırakılsa bile Bodrumlu Yeşiller tarafından "iç turizmi" göz ardı ederek gelişen Türk turizmini cidhazırlanan ve çeşitli dillere çev dı açmazların beklediği vurgulanıyor. Gazetelere ilan veren turizm acentelerinin fiyatları, rilen metinde şöyle deniliyor: "Gökova bir cennettir, yok Turkıye'deki "büyük çoğunluk" için tatilin "bayal" oledilemez. Başka bir Gökova da duğunu gösteriyor. TURSAB Genel Başkanı Ferit Epikmen, "tç turizrae ha yok. Termik canavann Gökova'yı yntmasına izin mi veriyo yaslanmayan bir turizm hareketi olmaz. Yalnız yabancıruz? Termik canavarlara tıayır lara yonelik yapılan yatınmlar, bu zihniyet değişmediği imza kampanyasına siz de katı takdirde atıl olmaya mahkumdur" sözleriyle sorunu ortaya koyarak şunları söylüyor: hn." GorbaçoVun devrimin "Judas"ı hakkındaki tavrı merakla bekleniyor J C7 Sıra TroçkiVe gelecek mi? rafları, bazı biyografik özellikleri ve hatta "anılarından" alıntılar Sovyet basınında yayımlanmaya başlandı. Ama buna rağmen Sovyetler Birliği'nde "Troçkizm" halen "politik bir sapma", "Leninizme duşman ve oportunist, özünu sol radikal bir goruntü ardında gizleyen ideolojikpolitik ve küçük burjuva bir akım" olarak değerlendiriliyor. Troçki konusundaki "nihai" göruşun ne olacağı henuz belirsiz. Ancak bu konuda çok fazla "perestroyka"ya yer olmayacağı sanılıyor. Özel izinle Kremlin'deki Troçki arşivlerinde araştırma yapan General Dimitriy Volkogonov, Meksika'ya sürgun edilen Troçki'nin "Bonapartizm" ve "Sezarizm"den çok fazla etkilendiğini belirtiyor. Troki'yi "engellenmiş bir Stalin" olarak tanımlayan General şu sonuca varıyor: "Tarihimiz ve halkımız adına ne büyük bir felaket ki, Lenin'in artık aramızda olmadığı koşullarda eski kusak, birisini yonetici pozisyonundan alaşağı ederken, ötekisini partinin başına getirdi. Oysa her ikisinin de uzaklaşnnlması gerekiyordu." Troçki'nin MeksikoCity'de yaşayan torunu Esteban Volkov Bronslein de 1988 yılında Gorbaçov'a yazdığı bir mektupta, buyük babasının küllerinin Kremlin duvarma gömülmesi talebinde bulundu. 1940 da ölmeden bır sure once, "Ben proleter devrimci, Marksist ve bunun sonucu uzlaşmaz bir ateist olarak ölüyorum. İnsanlığın komünisl geleceğine olan inancımın ateşinden hiçbir şey yitirmedim," diyen Troçki'nin de ısteği miydi acaba bu? Migros'ta sakal IşSendika Servisi Migros Türk TAŞ'nin işyerlerinde çalışan bin 580 işçi için sürdürülen toplusözleşme görüşmeleri uyuşmazlıkla sonuçlandı. Tez Kooplş Sendikası ile Migros işvereni arasında yaklaşık bir aydır sürdürülen toplusözleşme görüşmelerinde 27 maddede anlaşma sağlanamadı. Tez Koopİş Sendikası tstanbul 3 No'lu şubesi yönetim kurulunca yapılan yazılı açıklamada, işverenin toplusözleşme görüşmelerindeki tutumunu protesto için bir dizi eylem kararı alındığı bildirildi. Açıklamada Migros işçilerinın, "ilk eylem" olarak sakal bırakmaya başladıkları belirtildi. CEVRt Glasnost sayesinde Troçki'nin tek tük fotoğrafları, bazı biyografik öze/likleri, hatta "anıları"ndan alıntılar Sovyet basınında yer almaya başladı. Ancak SSCB'de Troçkizm halen "politik bir sapma" ve "küçükburjuva bir akım" olarak değerlendiriliyor. Dış Haberler Servisi Haftalık Alman "Der Spiegel" Dergisi, 1940 yılında Meksika'da surgünde bulunduğu sırada Stalin'in emri uzerine öldurulen Bolşevik devriminin liderlerinden Lev Troçki'nin, Amerika'da yaşayan torun ve torun çocuklannın buyük babalannın "itibannın iade edilmesi" için Moskova'ya başvurduğunu bildirdi. Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreterlerinden Kruşçev, Brejnev, Andropov ve Çernenko'nun 30 yıl suren ısrarlı suskunluğundan sonra, glasnost politikası ile Sovyetler Birliği'ndeki tum tabuları yıkma çabası içine giren Gorbaçov'un, Troçki konusunda nasıl bir tavır takınacağı merakla bekleniyor. Glasnost sayesinde Troçki'nin tek tuk fotoğ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear