Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
27 HAZİRAN 1989 HABERLER CUMHURİYET/9 Bir grup ANAP'lı milletvekili: Cumhurbaşkanhğına aday olursa oy vermeyeceğiz GORUŞ Adalet Duygusu Özal'ın adaylığına tavır Aralarında Karaduman, Gönen, Özalpve Taşçıoğlu gibi isimlerin bulunduğu ve sayıları 3040'ı bulan bir grup ANAPmilletvekilinin ' 'Oyları yüzde 21.80 'e inmiş birparti liderinin zayıfaday göruntüsünden kurtulamayacağı" görüşünde olduğu bildiriliyor. BETÜL UNCULAR ANKARA TBMM halkla üişkiler binasındaki bir odada 30 Mayıs 1989 salı gıinü bir araya gelen ANAP'ın önde gelen isimlerinden bir grup, "Cumhurbaşkanı kim olacak?" sorusuna yanıt anyordu. Mart seçim sonuçlarından sonra muhalefetın "erken seçim" çağrılanna kulaklannı Ukayarak, ekimde yapılması anayasa hükmü olan cumhurbaşkanlıgı seçiminin en az patınılı olarak nasıl sonuçlandınlacağı tartışılıyordu. Sonuçta Başbakan Turgul Özal'la görüşme kararı alındı. Özal'la yapılacak görüşmede şöyle denilecekti: "Oylan yiizde 21.80'e inmiş bir partinin, bu iktidar partisi bile olsa, liderinin cumhurbaşkanhğına aday olması, onu 'zayıf aday' göriinrüsünden hiçbir zaman kurtaramaz. Bu da goz onunde tutularak Başbakan çıkıp 'Ben aday değilim' diye kamuoyuna açıklamada bulunmalıdır Başbakanın adaylığa niyeti varsa, ikna edilerek vazgeçirilmelidir. TBMM'deki muhalefel partilerinin tepkilerini azaltmak amacıyla ANAP'tan da Özal'ın dışında bir aday plrip malıdır. Pariamento dışından hcrkesten kabul görecek, muhalefetin bile karşı çıkamayacağı; yarjpdan mı olur, bilim çevrelerindem mi olur, saygınlığı olan bir ktai aday eösterilmeli." Necmettin Karaduman, Alun Gönen, Haydar ÖzaJp ve Miikerrem Taşçıoğlu gibi ANAP iktidarında önemli görevlerde bulunmuş, parti içinde saygınlıklan olan bu kişilerle ANAP içinde 3040 kadar milletvekilinin birlikte hareket ettiği, bu sayının olası gelişmelerle birlikte daha da yükseleceğine inanılması, bu grubun Başbakan Özal'ın adaylığına açıktan tavır almasına kaynak oluşturuvordu. Bu grubun kesin inancı, "Bu Medisin cumhurbaşkanını seçmesi gerektiği" yönünde. "Meclis cumhurbaşkanını seçmelidir. O konuda hepimiz aynı görüşteyiz. Bu Meclis cumhurbaşkanını secemezse, 1987 kasımında Meclise geldiğimiz giinden bogiine kadar yapüğımız yasanıa tasamıflan da tarbşnıara açılır. Bu Meciisin görevlerinden birisi de cumhurbaşkanını seçmeklir ve o görev bu Meclise nasip olmuştur" görüşü dile getiriliyor. Bu toplantılan başka bazı toplantılar izledi. Ancak Başbakan Turgut Özal'la haziran ayında bu konuda bir görüşme yapılamadı. Özal'ın adaylığına karşı çıkan grup, konuyu eylul ayında TBMM açılınca Özal'la görüşmeyi kararlaştırdı. Bu arada, gazetecilerle yapılan görüşmelerde Özal'ın adaylığına karşı çıkılacağı, Özal aday olduğu takdirde oy verilmeyeceği vurgulanmaya başlandı. Grubun önde gelen isimlerinden bir milletvekili bu konudaki görüşlerini şöyle açıkladı: "Özal cumhurbaşkanhğına aday olmamabdır. Özal'ın cumburbaşkanlığına ANAP grubunda karşı çıkan bir grup var. Sayılan şimdilik 3040 kadar, ancak artabilir bu sayı. Özal uyanlanmıza karşın aday olursa kesinlikle oy vermeyeceğiz. Bizler muhalefetle birlikte Özal'ın dışında bir aday uzerinde mutabakat düşiincesini savunuyoruz. ANAP'tan veya Meclis dışından bir adaya oy vereceğiz. Başbakan son grup toplanüanda 'Cumhurbaşkanlığı konusunu konuşabiliriz, görüşebiliriz' gibi bir ifade kullandı. Sadece "Ortak aday göstere^ıeyiz' dedi. Bizler Başbakanın Inönü ve Demirel'le bu konuyu gayri resmi olarak gönişeceğine ihtimal vermek istiyoruz. Bunu sonuna kadar zorlayacağız." Başbakan Özal'la görüşme konusunun niçin eylüle ertelendiği sorusuna, "Bugunden. daha elkili olamayacağımız kanaatine vardık. O nedenle erteledik" yanıtını verdi. Aynı milletvekili "Özal'ın adaylığına niçin karşı çıktıklan" sorusuna da şu karşılığı verdi: "Son yerel seçimde halk desteğini ka> betmeseydi Özal'ın adaylığı en doğru olandı. Ama bugün halkın destegini kaybetmiştir. Özal aday gösterilir ve seçilir de. 226 oyu alabiür. Ancak biz bunu önlemek için çalışacağız, miicadele edeceğiz. Özal aday olmazsa destegimizi alabilir. Özal cumhurbaşkanı olursa tartışmalar büyiiyecek. Siyasi platformda birçok sakıncalan olacak." INSANLAR PARLAMENTOMUZ, geçen perşembe akşamı 6. planı kabul ettikten sonra 1 eylüle kadar yaz tatiline girdi. Eğer geçen yaz olduğu gibi erken seçim kararı almak üzere olağanüstü toplantıya çağrılmazsa (kı bunun için hiçbir sebep görünmüyor, çünkü iktidar partisinin başkanı her gün erken seçim yok diye yeminler ediyor) cumhurbaşkanı seçimi için 4 senaryo yazıhyor: Birinci senaryo: (Senarist Turgut ve Semra ikllisi) Eylülde Meclis açılır, başkan seçimi ile filan uğraşırken ortaya halkı ve manşetleri oyalayacak bir iki konu atılır 67 ekim tarihlerinde cumhurbaşkanı adayları bildirilmeye başlanır. Özal aday olur. İlk iki turda 2/3 çoğunluk gerekiyor seçilemez, ama son iki turda 226'yı bulur nasılsa ve seçilir. Böylece ANAP milletvekilleri Meciisin erken seçime gitmesinden kurtulur ve yükseltilen maaşları ile yerlerinde otururlar. SHP boykot moykot yapamaz. Demirel de kına yakar. Millet bunca yıl başbakana FÜSUN ÖZBİLGEN Adalet duygusunun doğuştan mevcut olduğunu sanmıyorum, fakat onun ne çabuk yaratılabildiğini gördüğüm zaman hayret ettim. Bertrand Russell CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ SENARYOLARI 4 ayn senarist yazıyor yı bulmak lazımdır. Özal böyle bir tekiif gönderirse oturup pazarlık edilir, herkes anlaşır ve parlamentoda büyük çoğunlukla seçilir. Böylece kimsenin rtirazı olmayan bir cumhurbaşkanı belirlenmiş olur, milletvekilleri de, parti de, rejim de, hukuk da guguk da yıpranmamış olur. Üçüncü senaryo (Senarist pişman Süleyman ve ekibi) Bu parlamentodan cumhurbaşkanı seçilemez. Boykot ederiz, cesaret edemezler. Pestenkerane binni bulup aday gösterecekler, seçilmeyecek, sonra pariamento seçim kararı alacak. Dördüncü senaryo: (Nitekim hazır bekleyen birisi) Bunlar senaryo fılan uzerinde aniaşamaz. lyi ki anayasayı o biçim düzenlemişiz. Baktılar ki seçim zorunluluğu geliyor, oturur bir anayasa değişikliği yapar, süreyi uzatırlar. E, benım için de fena olmaz. Birkaç zaman daha adres değıştirmemiş olurum. Bu senaryolara göre çekimleri başlayan filmler sonbaharda sinemalarda.. SHP m liderinin Trakya gezisi 'erken seçime çağrı' kampanyasına dönüştü •• •• T Inomı: Hükümet zayıfladı Cumhurbaşkanı seçimi konusundaki bir soruyu yanıtlayan SHPlideri, ' 'Cumhurbaşkanlığı için bir formüle gerek yok" dedi. ŞENAY KALKAN Ecevît muhalefete çattı ANKARA (Cumhuriyet Bıirosu) DSP Genel Başkanı Bülenl Ecevit, dün verdiği demeçte SHP ve DYP'yisertbiçimdeeleştirdi. "Bu iki partinin ucuz iktidar hay alleriyle gözleri karardığı için AN AP'la suçortaklığıyaptıklanm" iddiaetti. Ecevit, genel seçimler yenilenmeden yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminin ülkeyi ciddi bir rejim bunalımına sürükleyeceği görüşunüsavundu. Ecevit, Başbakan Özal'la SHP lideri İnönü'nün bazı demeçlerinden, SHP'nin cumhurbaşkanlığı ve seçim tarihleri konusunda ANAP'la uzlaşmaya hazır olduğunun kesinlik kazandığını da iddia ettiği yazılı demecinde özetle şu görüşlereyer verdi: "1987'de SHP'nin ANAP'la yaptığı çirkin işbirliği şimdi busbütün pekişmektedir. SHP bir kez daha ANAP'a teslim olmaktadır. 1987'de bu seçim sistemini 'siyaset eşkıyalığı' diye nitelendiren DYP Genel Başkanı Demirel de şimdi umudunu aynı seçim sistemine baglamaktadır. Son yerel seçimlerde oy oranıyüzde 22'nin altına düşmüş bir iktidar partisinin yıiriıriiıkteki seçim sistemiyle erken seçimi göze alamayacağı bellidir. SHP ile DYP'nin bunu bile bile. seçim sistemi degişraeden erken seçim istermiş gibi göriinmeleri, bir kandırmacadan ibarettir. SHP ile DYP göz göre göre ülkenin bir bunalıma siıhiklenmesine razı olmakta ve ANAP'la suç ortaklığı yapmaktadıriar. Çünkii her iki partinin de gözleri milletten yetki alraaksızın ucuz yoldan iktidar olabilme hayaliyle kararmıştır. Bu açıdan ANAP'la aralannda hiçbir farkyoktur." alışmadı mı, bu kez de cumhurbaşkanına alışır. Sonra bir güzel dünya turuna çıkarlar, bütün devlet başkanlannı, imparator ve imparatoriçeleri ve de cumhurbaşkanlarını ziyaret ederter. Onlar erer muradına biz çıkarız kerevetimize. İkinci senaryo: (İnce uzun boylu, gözlüklü, Erdal isimli bir senarist) Boykot moykot kötü şeyler. Eğer erken seçim yapılmazsa bütün partilerin uzerinde anlaşacağı bir cumhurbaşkanı ada MERHAMETLİ LOKANTACI SOVYET FIKRALARI 0n beş yıl SOVYETLER Birliği'nde yayımlanan "Literatumaya Gazeta", glasnost polıtıkalarından sonra halk arasında söylenegelen fıkraları yayımlamaya başladı. İşte bir iki örnek: " Yargıç kahkahalarla gülerek duruşmadan çıkar. Meslektaşı sorar: Niçin gülüyorsun? Duruşmada bir fıkra anlattılar da çok hoşuma gitti. Bana da anlatsana. Olmaz. Anlattığı fıkra yüzünden adama tam on beş yıl hapis cezası verdim..' "Hapıshanede iki mahkum konuşuyorlardı. Ivan, sen neden geldin? Politik suçtan mı, adi suçtan mı yatıyorsun? Suçum politikmiş, ama pek anlamadım. Ben su tesisatçısıyım. Parti merkezinden çağırdılar, arızaya baktım, tesisatı inceledim. "Bütün sistem değiştirllmeli" dedim. Kendimı mahkemede buldum." "Kötümser: Bundan daha kötüsü olamaz, diyen adamdır. lyimser ise: Olur olur diye ısrar edendir. KEŞAN/ ÇANAKKAI.E SHP Genel Başkanı Erdai Inönü. Genel Sekreter Deniz Bavkal ve beraberindeki PM üveleri ile miHetvekillerinin Trakya gezisi kendilifeinden "erken seçime çagn" kampan yasına dönüştü. SHP Genel Başkanı tnönü, Edirne'de bulunduğu süre içerisinde "iç politika"ya yönelik konuşma yapmamaya özen gösterdi. Inönü'ytl Edirne'den aynhşında, halk coşku ve sevgi gösterileriyle uğurladı. İç politikaya yönelik göruşlerini, Keşan'daki örgüt toplantısında açıklamaya başlayan İnönü, "Ulusal sorunlann, hükümetinl/S oranındaki destekle iktidar olmaya devam elmesini unutturamayacağım" söyledi. SHP Genel Başkanı Inönü, bu degişiküğin nedenini şöyle anlattı: "Hükümeti bu konuda destekliyoruz dedim. ama bu her yaptıgım destekliyorum anlamına gelmesin. Bulgaristan'dan gelen soydaşlanmıza yardım etmemiz doğaldır, ama muhalefet partisi Oriı M SHP Genel Başkanı Erdal Inönü, Trakya gezisine devam ederken bir ara otobüsten ındi ve ayçıçeği tarlalannı ınceledi. Inönü, bu yıl ürunün bol olduğunu söyledi. (Fotoğraf: AA) olarak bugünkü iktidann, halkı sıtan bir hükümetle oturmalan runları çözmekten uzak olduğunasıl oyaladığını soylemeliyim. başka. Hukümet zayıflanuştır. nu belirterek, "Özal, sorualan Yerel seçimkrde sosyal demokrat Temel sorunlan çözecek hali kal muhalefetin yardımlanyla çözlan iktidara getirdiniz, iktidar raamışlır." meye çalışıyor. Olur mu?" Bu partisi ANAP'ı üçuncii parti duErdal tnönü ve beraberindeki arada, "Cumhurbaşkanı ile göromuna düşürdünüz, hayır dedi ler önceki gün, Edirne'den halkı riişmenizden. cumhurbaşkanı seniz. Oysa ANAP, hiçbir şey ol selamlayarak ayrıldıktan sonra, çimi için herhangi bir formül çımamış gibi hukumeti yönetmeye ilk olarak Havsa'ya uğradılar. kar mı?" şeklindeki soruya tnodevam ediyor. Bu numarayı unut Burada "İnöniiBaykal, tşte nü, "Sayın Cumhurbaşkanı iie turan olaylar oluyor. Bulgaristan İktidar" sloganıyla karşılanan 23 ayda bir goruşıiyorum. Bu da gibi, onumuzdeki günlerde ger İnönü ve Baykal, belediye bina olagan görüşmelerden biri. Bu çekleşecek Kıbnsla ilgili göriiş sının balkonundan, kapı önüne toplantılarda, ülkenin sorunlan meler gibi. Bunlar da destekledi biriken halkı selamladılar. hakkında göriişüriız ama. genelgimiz ulusal sorunlar, ama bunVatandaşlar, înönü ve berabe likle biz konuşur, göruşlerimizi lann çözümü, Turk halkının gii rindekilere Keşan'a giderken açıklanz, Sayın Cumhurbaşkanı vendiği bir iktidann olmasından Uzunköprü'de büyük ilgi göster dinler, o hiç konuşmuyor. Cumgeçer. Tiirk hükümeti, 1/5 ora di. hurbaşkanlığı için herhangi bir nında bir destekle iktidara deSHP Genel Başkanı ve berabe formüle gerek yok. 26 Mart sevam edecek ve ulusal sorunlarda rindekiler, Keşan'a ancak, önce çim sonuçlan, halkın istegi ve da muhalefetin destegi ile sorun ki gece saat 24.00 sıralarında ula anayasa ortada" biçiminde yanıt lar hallolacak. Ulusal sorunlan şabildiler. verdi. mızı çozmek için, kendileri ile İnönü, dün sabah Keşan'dan İnönü ve beraberındekiler damücadele ettiğimiz dışandaki aynlmadan önce, belediyeyi ziya ha sonra ise Yenimuhacır köyu, güçler de bunu görüyor. Muha ret ederek burada bir basın top Çamlıca, Bolayır, Gelibolu, Ece(aplanmın. Türkiye'de. 1/5 oy al lantısı düzenledi. Toplantıda er abat, Çanakkale, Ezine, Ayvacık dıgını bilerek muzakereye otur ken seçim çağnsını yineleyen înö belediyelerine giderek başkanlamalan başka, bütün iradeyi yan nu, ANAP iktidannın, temel so rı kutladı. 6. P U N I HEDEFTEN VURMAK Hazır giyim yerine pamuk PMUMENT0DA geçen hafta kabul edilen 6. Beş Yıllık Plan'ın "İhracat Politikalan" bölümünde birinci sıradaki ilke şu: "İhracatta, ürün çeşitlendirmesi ve katma değer oranı daha yüksek olan nihai ürünlerin satışı özendirilecektir. Sınai ürün ihracatının artışına süreklilik kazandınlacaktır." Ne demek bu ilke? Yanı eğer Türkiye'de bir ürün yetişiyorsa, sadece bu ürünü dışarı satıp para kazanmak yerine bu üründen sanayi ürünü elde edip onu ihraç etmek için çahşılacak. Örneğin pamuk üretiliyorsa bu pamuğu ıhraç etmek yerine önce pamuk ipliği, sonra pamuklu dokuma, sonra da bu dokumadan giyim eşyası üretip, işte bu giyim eşyasını yurtdışına satmaya çalışmak amaçlanmış. Planın ilkesi böyle diyor. Bu planı Meclise sunan ANAP iktidarı planın hükümlerine uygun politikalar izliyor mu dersiniz? Rakamlara bakalım: Pamuk ihracatına geçit verilince yılbaşından bu yana 140 milyon dolarlık pamuk yurtdışına satıldı. Satış bağlantılarından yapılan hesaplamalara göre hem de ortalama 1.10 cent fiyatla. Mayıs 1989'da dünyadaki pamuk fiyatının 1.85 cent olduğu düşünülürse bu kadar ucuz fiyatla Türkiye'nin tüm pamuğu yurtdışına gidebilirdi. Böylece 3.5 milyar dolarlık dışsatımı olan tekstil ve konfeksıyon sektörü de pamuğu iç fiyatlarla yine cent olarak hesaplanırsa 2.26'dan almaya başladı. Yani dış dünya Türkiye'den 1.10 centten pamuk alıp konfeksiyon üretirken, bizim yerli ABD Kara Kuvvetleri'nin "Türkiye" kitabında parti liderleri değerlendiriliyor Siyasi partîlere ABD bakışı İZMİR'den HİKMET ÇETİMKAYA durum ile geçmişteki İsmet Inö dolaylı olarak ifade ediliyor. Ni rilmesi çağnsında bulunduğu" pı bırakılıyor. nü Bülent Ecevit mücadelesi ara tekim SHP'nin siyasi görüşleri anlatıhrken, İnönü adeta Kitabın DSP ile ilgili bölumleWASHINGTON ABD Ka sında benzerlikler kuruluyor. Yi anlatıhrken, "SHP'nin Anavatan SHP'den ayn tutuluyor ve onun, rinde Bülent Ecevit ve eşi Rahşan ra Kuvvetleri'nin, Dışişleri Ba ne bu çerçevede "Ecevit'in tnö Partisi'nin serbest girişimci poli SHP'nin deklare edilmiş görüşle Ecevit'in 1980'lerde daha radikal kanlığı'nın tavsiyeleri ışığında ha nü'den tıpkı geçmişte olduğu gi tikalannın ters yüz edilmesi ve ka rinden daha farklı gorüşlere sahip bir demokratik solculuk savunduzırlattığı "Tnrkiye" kitabının bi şimdi de daha solda olduğu" mu sektönine yeniden ağırlık ve olabıleceği konusunda bir açık ka ğu kaydediliyor. ekonomi bölümünde, hükümetin 1988 başına kadar olan performansı esas alınarak Türkiye'nin er veya geç borç erteletme zorunluluğu ile karşılaşabileceği teması işleniyor. Kitabın.belki de en ilginç bölümleri, 1980 soıırası sosyal oluİZMİR Bakan Ekrem Pakdemirli Spil maya başladılar: mek zorunda. O zaman parti genel başşumların yorumlandığı satırlar. dağının eteklerinde düzenlenen genişletil Siz böyle pembe tablolar çize çize kanlığı yolu açılır mı hesabı ortaya çıkıyor. Örneğin, "Milli Elitin Degişimi" miş il divanı toplantısında konuşuyor: ANAP'ı 21.75'lik duruma düşürdünüz. Tü Keçeciler ve arkadaşları bu yüzden tam sibaşlıklı bölümde, Osmanlılann 26 Mart yerel seçimlerini oy kullan tüncünün, pamukçunun sorunlarını hâlâ per bekliyorlar: son döneminden itibaren "Müsma zorunluluğunu kaldırdığımız için kay göz ardı ediyorsunuz. Kısaca bizi kandırı Özal cumhurbaşkanı adayı olduğunu lüraan işadamlannm sivil ve asker bettik... yorsunuz. Bu havada seçime giderseniz bir açıklasın hele... biirokratlann geleneksel hegeiçişlerı Bakanı Abdülkadir Aksu, Sana zaten yüzde 10 bile alamazsınız. Ankaıa'da kurulan senaryoların hiç farmonyasını tehdit etmeye yi Bakanı Şükrü Yürür, Pakdemirli'yi dinEleştirilerin dozu arttıkça Galip Demirel' kı yok Ege'de düzenlenenlerden. Çeşme'başladığı" anlatılıyor. lerlerken, dağ havasına karşın terledikleri in yüzü önce kızarıyor, sonra da kararıyor deki yazlıklarda geçmışın "kurt Kitabın ekonomiyle ilgili bölügörülüyor. du. Hele bakanlar taş kesilmiş gibiydiler. politikacılan" ANAP'ın geleceğinı ya da münde, 1980 ortalarından itibaPakdemirli, ateşlı konuşmasını sürdürü ANAP'lı il divan yönetıcileri bastırıyorlardr kurtuluşunu tartışıyorlar. ren Türkiye'nin kısa vadeli borçyor: Tabanımız DYP'ye ve SHP'ye doğru Kaya Erdem'in çıkışı, zamanında ve larırun artmaya başladığı ve borç Bu nedenle bizim partililerimiz san kayıyor. Biz hâlâ havanda su dövüyoruz. yerinde oldu. Parti tabanı bir ışık, ses bekservisinin dış dünya tarafından dık başına gitmedi. Gördüğünüz gibi oy Tütün üreticilerinin başına gelenleri görme liyordu. ANAP Özal ailesinin egemenliğindikkatle izlendiği vurgulanıyor. kullanmayanlara 30 bin lira ceza getirılin mezlikten geliyorsunuz. Biz onların yüzü den kurtulmazsa çöker... Kitapta ayrıca, "1985'te hüküce, önce Şarköy'de, sonra başka yerlerde ne bakamıyoruz. Yarın seçim olursa nasıl Ardjndan şu soru gündeme geliyor: mel, IMF ile yapılmakta olan oy isteriz? seçim kazandık. Özal, cumhurbaşkanı olursa, ANAP'a Slandbay müzakerelerini kopardı Salonda çıt çıkmıyor. Pakdemirli hızını karışamaz. Böylece ANAP yeniden dirilır ve ricari bankalara kısa vadeli alamıyor. Şimdi sıra SHP'ye ve DYP'ye Kutsal ittifakçılann önde mi? borçlanmayı tercih etti" deniyor. geliyor: İşte bu soruya yanıtlar değişik oluyor. gelenlehnden Keçeciler de göruyor Hükümetin enflasyon ve işsiz Eğer muhalefet erken seçim istiyor ANAP tabanının hızla çöktuğunü, Nedeni örgüt içinde kutsal ittifakçılann lik konularında başarısızlığa uğağırhkta oluşu. Hâlâ İzmir il kongresi yasa, yerel seçimler için de 'evet' desin. Heradığırun anlaüldığı kitapta, ihraama önce şu cumhurbaşkanlığı pılmadı. İstanbul'da örgüt kutsal ittifakçımen seçime gidelim. catta teklemeler göruldüğü, irtilann elinde. Liberaller atıp tutuyorlar, ama Salonda homurdanmalar duyuluyor. Bir seçimini düşünmek zorunda. canın ise önlenemediği vurgulanaörgüt işlerinden pek anlamıyorlar. an önce Pakdemirlı'nin konuşmasının bitrak, bu sorunlardan mustarip mesini isteyenlerin sayısı az değil. Ama ANAP'ın tabanı tavanda oturanlardan O halde ne olacak? özal'ın siyasi deneyiminin bu soPakdemirli devam ediyor: daha farklı bir yapıya sahip. Tavanda otuAydın Menderes'ten Bülend Ulusu'ya runları aşmaya yetip yetmeyece Memur, işçi, emekli olmak üzere top ranlar halkın beklentilerini, sorunlarını gö kadar uzanan "politik çızgide" havanda su ği sorgulanıyor. "Karizmatik lam 4.5 milyon kişiye devlet kasasından. remiyor. Pembe tablolar çizip, masallar an dövme formülü tartışılacak yaz boyunca. lider" diye tanımlanan DemireJpara ödüyoruz. Bunların maaşlarına 10'ar latıp işi geçiştirmek istiyorlar. Ancak kutsal ittifakçı kanat bu ışlerde in "yapay parti" diye nitelediği bin lira zam yapsak 100 mılyar eder GeAnavatan ile işbirliğine yanaşma Enflasyon, yaşam pahalılığı ne zaman daha başarılı. Örgütle dıyaloğu, kimi, nerede ve ne zaman destekleyeceğini biliyor dığı belirtildikten sonra, "1987 risıni siz düşünün. duracak? ortalanndan itibaren gödemciler, Toplantının açış konuşmasını ANAP GeBu soruyu yöneltiyor ANAP tabanı. Al Amaca ulaşmak için de her türlü işbirliğıDemirel liderliğinde bir sag bünel Başkan Yardımcısı Gaiip Demirel yap dıkları yanıt hiç de doyurucu olmuyor. Bu ni siyasetin birinci koşulu sayıyor. tünleşme olasılığını hiç goz ardı mıştı. Sonra da bakanlar tek tek kürsüye kez düşunmeye başlıyor yerel yöneticiler: ANAP tabanı da bu gelişmelerı kendi etmiyor" deniyor. çıkıp "moral aşısı" yapmaya başlamışlar Batan gemıden niye kaçmayalım? seçmen tabanının beklentileriyle birlikte dı. Kitapta DSP ile SHP'nin anlaBu hava da elbet ANAP tepelerini etki değerlendırirken şu soruyu sormayı görev tıldığı bölümde, "EceviUer'le, Ama bakanlar konuşmasını bitirip de söz liyor Kutsal ittifakçılann önde gelenlerin sayıyor: İnöniiler arasındaki mücadelenin "tabanın sesi"ne gelince ortalık karıştı. den Mehmet Keçeciler de görüyor ANAP Pembe tablolar çizerek bizleri uyutatarihinin 1960lara kadar gittiği" Önce tutün, sonra pamuk üreticilerınin so tabanının hızla çöktüğünü. Görüyor, ama, mazsınız, çünku taban elden gidiyor.. lcaydediliyor ve böylece bugunkü iste burası doğru... runlan aktarıldı ANAP'lılar bakanlara sor önce su cumhgrbaşkanlığı seçimini düşünUFUK GÜLDEMtR Havanda Su... 100 BINLIK BANKNOTLAR PİYASADA sektör aynı pamuğu 2.26'dan alarak üretim yapmak zorunda kaldı. Böylece de maliyet yükseldi. Şimdi ihracatçı yurtdışına satış ftyatını yükseitirse, zaten ko talarla çevrili ihracat giderek tıkanacak, yükseltmese sektörde zarar başlayacak. Nitekim ocakmart 1988 dönemınde AT ülkelerine toplam 564 milyon dolarlık hazır giyim ihracatı yapılmışken, bu yılın aynı döneminde 536 milyon dolarlık yapılmış. Yani üç aylık dönemde yüzde 5 gerileme. Bir yıl böyle geçerse yüzde 20 ihracat gerilemesi yaşanacak. 6. Beş Yıllık Plan'a bakıyoruz. 1988'de 1 milyar 547 milyon dolar olan hazır giyim ihracatının, bu yıl 1 milyar 656 milyon dolar olması hedeflenHABER şöyle: miş, plan dönemi sonunda ise "İçişhri Bakanlığı'nın aldı3 mılyara yükselmesi. ğı bir kararla. 'suç işlemesi Plan bu, ızlenen politikalar muhtemel' kişilere ait olan ya ise şunlar: da 'suçluların gızlenmesinde Cuma günü hazır giyim ihra yardımcf olabilecek otolardaçatçıları ile Başbakan Turgut ki renkli camlar söktürülmeÖzal'ın yapacağı toplantı bu ye başlandı. Emir üzerine hakonuların tartışılması için dü rekete geçen trafik ekipleri, zenlenmiş. Özal, ihracatçılara bu otomobilleri alıkoyarak da mavi boncuk vermeyi bece seffaf cam takılana kadar trarecek mi bakalım.. fiğe çıkmalanna izin vermiBirlik yöneticileri daha önce yor." sorunlarını anlatmak için BaşYani içini fazla göstermeyen bakan'ı Ankara'da ziyaret et renkli camların hepsıni sökme mişler, ama "nasihat " dinle kararı almışlar. Çünkü bu aramişlerdi. balarda "suç işlemesi Bu nasihatlar arasında "siz muhtemel" kışiler olabılir ve de marka satın" diye bir tav bunlar camların arkasında saksiye olduğunu duyan bir ihra lanıp rahatça suç işleyebılirlermış. catçı yakınıyordu: İkinci aşamada da şu karar "Başbakan, markanın ne demek olduğunu bilmiyor alınmalı: Bütün evlerin duvargaliba. Marka demek bir fir ları yıkılıp yerine şeffaf cam tamanın arkasında kalmış ba kılsın. Perdeler de yasaklansın. Böylece polis binalara bir başarılı 100 vıl demektir." kışta suç işlemesi muhtemel kişileri görür veya evlerinde suç hazırhkları yapanlar olursa saptar. Toplumda da hiç suç ve suçlu kalmaz. İyı mi? ŞEFFAF 0T0 SEFFAF EV İkinci aşama ADLİYE KORİDORU Büyük Turgut t Adalet neredesin? liralık banknot elımize geçti. Bin lıranın uzerinde bulunan sıfır rakamlarından ikişer tanesı ustaca oyulup çıkarılmış ve başka bir paraya yaoıştırılmış. Kalan delikli binlik ise bir diğer para parçalanarak elde edilen küçük yamalarla kapatılmış. Banknotta Fatıh Sultan Mehmet'in yüzü "Cumhuriyet Merkez" yazısı ile kapanmış. İstanbul'un fatihı böylece yüzlerce yıl önce fethettığı kentte dönen dolapları da görmemlş oluyor. İSTANBULdaki mahkemelerde işler öylesıne artmış, öylesine artmış ki bugünlerde avukatlar girdikleri duruşmalarda bir sonraki duruşma tarihini ekim ve kasımdan önce alamıyorlar. 20 temmuzdan 5 eylüle kadar süren adlı tatili de göz önüne alan hâkımler, 6 ay sonrasına duruşma günü vermeye başladılar. Bir avukat arkadaşımız bu konuda şöyle dedi: "Geciken adalet adalet olmaktan çıkar diye bir söz vardır ya ben ona bile razıyım. Çünkü adaletin gecikmesi değil, hiç gerçekleşmemesi aşamasına varıldı." 50 binlik banknotlar pıyasayaçıkalı çokolmadı, ama 100 binlik banknotlar da hazırlanıyor. 50 binliklere kamuoyunda "Turgut" adı takıldı. Şimdi 100 binlikler çıkınca onlara Turgut denilecekmiş, 50 binliklere de "Küçük Turgut". Bu arada Turgut'tan daha uyanık bazı vatandaşlar bin liralıklardan imal ettikleri 100 bin lıralık banknotları piyasada dondürüyorlar. Turgut edebiyatından anlamayan turıstler için hazırlanan bu paraların üretımınden arta kalan bir bin