02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5 MAYIS 1989**** HABERLERİN DEVAMJ CUMHURİYET/17 57 kilonun ünlü ismiiddialı Ak: Bu kez altın alacağız ARİF KIZILYALIN G Ö Z L E M UĞUR M M U U C "takdir" toplamak. (Baştarafı 1. Sayfada) lerin "teşhir edileceğini" söylerken, partisinin ge "Ne Müslüman memur" desinler... "Abdesinde nel başkan yardımcısı Galip Demirel, Fatih Sul namazında" desinler... "Teravih namazlannı bile tan Mehmet'in "nizamı âlem" uğruna kardeşle kaçjrmıyor" desinler... Oyteyse, haydin namaza... rin "katii vaciptir" fermanları çıkardığından söz Ceza Yasası'nın 163'üncü maddesi çok açık. ediyor. Başbakan açıkça suçluyor; İstanbul polisi de Madde, din sömürüsünü suç sayıyor. Madde diyor ki: copluyor ve vuruyor. Şahsi nufuz ve menfaat temin etmek makVe Içişleri Bakanlığı'nın eski Müsteşarı, ANAP Genel Başkan Yardımcısı kimliği ile "nlzamı sadıyla dini ve dini hissiyatı veya dince mukaddes âlem" uğruna akıtılan kardeş kanlanndan s»z tanınan şeyleri veya dini kitaptan alet ederek her ne surette olursa olsun propaganda yapan veya edebiliyor. telkinde bulunan kimse iki yıldan beş yıla kadar Bu, bir tehlikeli tırmanıştır. Hertehlikeli tırmanışta, unutulmalıdır ki, "rüz ağır hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suç devlet kurumlannda işlenirse, ceza yapgâr eken" hep 'iırtına" biçmiştir. tırımı üçte bir oranında arttırılır Sayıyla ve sırayla kendinıze gelin beyler... Son yillarda, başta TBMM olmak üzere, bütün Yoksa, bu fırtına sizı de aiır gotürür. Sırtınızı da öyle sağlam yerlere dayadığınızı sakın ha hiç kamu kurumlarına birer cami ya da mescit yapıldı. sanmayın! ODTÜ'ye yapılacak "islam merkezi" ve cami Yakın tarihimiz, rahat iktidar koltuklarının sanık sandalyeleri ile değişmesine çok kez tanık ot için şu ünlü "RaMa Örgütü" ile bağlantılar da kuruldu. muştur! : Bir an önce kendinize gelin efendiler, ken Suudi Krallığı'nın 1 milyon riyal ayırdığı ODTÜ de yapılması tasarlanan 'cami ve kültür merkedinize! z/'nde "Arapça, Urduca ve Farsça" dersler verilmesi de "protokor'e bağlandı. Bu tür projeler için "Dünya Mescitleri Yüksek Konseyi" Genel Kurulu'nda karar da çıkarıldı. "Teravih", ramazan ayı boyunca yatsı namazınİslam ülkelerinde her kamu kurumuna birer dan sonra kılınan namazın adıdır. mescit yapımı, 314 Mart 1976 tarihinde, ayrı ayrı Teravih namazı kılmak, İslam dininde "farz" değil "sünnefiir. Yani, Peygamber'in söz ve davra günlerde, Pakistan'ın çeşitli kentlerinde toplantılar düzenleyen "Uluslararası Şerıat Kongresi"r\de nışlarıyla gösterdiği yol. karariastınldı. Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek giKararın ilgili bolümünü okuyalım: bi "farz" değildir. Bütün daire ve işyerierinde anlaşma ve niTeravih, Arapça "terv//»a"sözcüğündentüretilmiştir. Yirmi dört rekâtlık teravih namazında her zamlar dua ile birlikte takdim edilmeli ve bu yerlerde bir imam bulunmalı ve mescit olmalıdır. dört rekâtta oturulup dinlenilir. İslam enternasyonalizminin bütün bu kararlaBu oturuşa, "rahattama" anlamında "terviha" rı, islam dinindeki Tanrı buyruğu farzmış gibi, godenir. rüyorsunuz işte, bir bir yerine getiriliyor. Laik Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanlık biBaşbakan Ozafm önümüzdeki kasım ayında bir nasında kılınan teravih namazı, Başbakanlık büde cumhurbaşkanı seçildiğini düşünün! Cuma rokratları için bir başka anlamda "rahattama" olunamazJarı, teravih namazları, Çankaya'nın o ünyor. lü Pembe Köşk'ünde o zaman "haa başkarf'ın Bürokratlar, ne kadar Müslüman olduklarını, ımamlığında kılınacak demektir. Başbakanlık mescidinde, eş ve çocukları ile bir Haydin namaza. likte teravih namazı kılarak kanıtlamış ve böyleTabii, hiç şüphe yok, bu namazlar da "Atatürk ce rahatlamış oluyorlar. ilke ve inkılaplanna" bağlı olunarak kıhnacaktır! Bir yolunu bulup "Aydınlar Ocağı"na üye olduDevlet uçağı ile çıkılan siyasal hac seferleri... lar mı, tamam; sırtları yere gelmiyor. Başbakanlık binasında kılınan siyasal gösteri naÖyleyse, haydin namaza. mazlan, partilerimizin ve ticaret odalannın düzenAlınlan, Başbakanlık mescidindeki secdededir, ledikleri siyasal iftar sofraları laik cumhuriyetimizi sırtları da Aydınlar Ocağı'nda! korumak için yapılmıyor herhalde. Oysa, Ankara'nın en büyük iki camisi BaşbaLaiklik, hiç bu kadar yara almamıştı. kanlığa beş dakikalık uzaklıktadır. Nedense, hep "iran'a benzeyeceğiz" diye korMaltepe camisine Başbakanlık binasından yü kuluyor da "Suudi Arabistan'a döneceğiz" diye hiç rüyerek beş dakikada gidilir. Kocatepe camisine düşünülmüyor. de bılemedıniz, on dakikada. Bu gidiş, Tahran'a değil, Riyad'adır, Cidde'yeAmaç, namaz kılmak değil, dince kutsal sayı dir. lan kavramları sömürerek gösteri yapmak. Bilet "yeşil kuşak teorisyenleri" tarafır^Jan bu Tanrı'dan "sevap" almak değil, amirlerinden "istikamete" kesilmiştir. ARADABIR RECEP BILGINER (Baştarafı 2 Sayfada) 57 kilonun ünlu ismi Ahmet Ak, Avrupa Serbest Güreş Şam piyonası için gtın saymaya baş ladı. A takıma yükseldikten sonra kısa bir süre içinde bir kez Dünya üçüncüsü, bir kez de Avrupa ikincisi olan 23 yaşındaki milli güreşçi, "arük sırada alün madahya var" diyor.. Bolu Aladağ'daki kampta sakat ayağına karşın canla başla çalısan Ahmet Ak, en çok sakatlığının tekrarlamasından korktuğunu, bunun için de her gun tedavi gördüğünü belirterek şoyle konuştu: "Geçen yıl şanssızlık sonucu Avrupa şampiyonlugunu kaçırdım. Eger biraz tecriibem olsaydı o genç yaşımda Avrupa şampiyonu olacaktım. Ama olmadı. Şimdi ise kendi ülkemde albna ulaşmak isdyonım. Rakiplerimin çogunu bilivorum. Eğer sakaüıgım nüksetmez ve hakemAk 'altn' dlyor Bolu Aladağ'daki kampta canla başla çalışan 57 ler de haksız karariar vennezlerse kılo güreşçisı Ak, "En çok sakatiığının nüksetmesınden çekinıyor. özlediğim altını boynuma takanm." dnm. Şimdi bile etkisi var öze olmasınm kendisine büyük moOlimpiyatta hakemler tarafın rimde. Hatta sakatlığunıo bir ne ral verdiğJne de değinen Ak, kodan uğradığı haksızlık sonrasın deni de o moralsizliktir" diye nuşmasını şöyle bitirdi: " O güda uzun süre kendine gelemedi konuştu. resd çok tecriibeli. Ne zaman onğini belirten genç güreşçi, "Öyla güreştiysem şansım tutmadı. leki hâlâ o günu hatırtıyonım. tlk Belaglazov yok Bo kez gelmeyecekmiş, benim devre 6 puan alnuştım. tkinci yaDünya, Avrupa şampiyonaları için çok iyi oldu. Çıinkıi onun n ise sanki kafam durdu. Ve ma ile olimpiyatlarda şansının tut güreşinden degil, adından çekiçı kaybettim. O gece intihar ede madığı tek güreşçi olan Sovyet niyorura. Verine gelecek Sovyet bilirdim. Ama şoku altım. Son Belaglazov'un Ankara'daki Av ne kadar güçlü olursa olsun yera ise o gureşi hep rüyamda gör rupa Şampiyonaii'na gelmeyecek nerim." Teravih... TENİS HUton Turnuvası'na ilgi büyük ZtYA IŞKÜSTÜN ~ Her yıl biraz daha kaliteli olan geleneksel Hilton tenis turnuvalarınınilki Bmayıstayapılacak. HiltonPhilipsişbirliğiilegerçekleştirilen ve değerli ödüller verilen turnuvaıun kayıtlan başladı. tlgi her zamandan fazla. 3045 ve +45 erkekler, bayanlar ve çiftler kategorilerindeki turnuvaya iki yüzün üzerinde tenisçinin katılması bekleniyor. Otuz yaşın üzerinde yer alan, yakın geçmişin birçok ünlü raketi, tek erkekler maçlanna çok iddialı hazırlanırken, +45 kategorisinde de iddia aynı oranda... Bayanlar arasındaki karşılaşmalann ve çekişmenin ise çok zorlu olacağı tahmin ediliyor. Çünkü ilk sıraların adayı olan hammlar, bir profesyonel gibi müthiş bir tempoda çalışarak haarlaruyorlar. Ve bu yıl çiftler maçlannda en çetin sezon yaşanacak. Selim Var, Ahmet Gençsoy, Mehmet Tmaz, Atıf Aksel, Engin Kratzer, Vartan Tetikbaş, ömer Ayverdi, Cumhur öngen şimdiden belirlenen favori isimler. Hilton ikinci turnuvasıru sonbaharda BEA (Ingiliz Hava Yollan) ile birlikte yapardı. Area Menager Roland Rossi'nin verdiği bilgiye göre bu yıl BEA'nın yerini SABENA (Belçika Hava Yolları) alıyor ve ödüller Brüksel biletleri ile orada 1 hafta kakş olacak. DUNY4DA BUGUN ALtSİRMEN sel gerekçelerle halkın özgürlüklerinin ayaklar altına alınmasına seylrci kalmaktadırlar. Nitekim geçen hafta cuma günü, devletın İstanbul'daki temsilcileri, Cağaloğlu'ndaki gösterileri edilgen biçımde izlemekten öte hiçbir girişimde bulunmamışlardır. Yineleyelim: Cağaloğlu'nda sokakta namaz kılınmasının ibadet özgürlüğüyle uzaktan yakından ilgisi yoktur Cağaloğlu meydanını merkez alarak yarıçapı bir kılometre olan bir çember çizseniz, bu çemberin alanı içine dünyanın en güzel ve en büyük camilerinin birkaçının girdiğini görürsünüz. Bu camılerin herhangi birinde kılınabilecek olan cuma namazı, eğer Cağaloğlu'ndaki mimari ucubesi önünde sokakta kılınıyorsa. burada amacın ibadet olmadığını görmemek için kör olmak gerekır. İstanbul'un Sayın Valısı böyle bir nıteliğe sahip olmamakla birlikte nedense olayı görmezden gelmeyi yeğlemıştir. Şimdi, sokaklarda ınsanların kurşunlanmasına demeçlerıyle çanak tutmuş olan bu yetkilıye soruyoruz: "Bugun ve gelecekteki cuma günlerinde Istanbul'da oturan yurttaşlar. kentin her sokağından günün her saatinde ve özellıkle cuma namazı sırasında özgürce geçebilecekler midir acaba?" Her cuma günü Türkiye'de devletin ne denli laik olduğunu gösteren olaylar yaşanıyor ve bunların sayıları gtttikçe artarken, yetkililerimiz işçi gençlerin kurşunlanıp ölmelerine yol açacak demeçler verip bu tür olaylar karşısında seyircı kalmayı yeğliyorlar. Cuma gerçeği, işte budur. (Baştarafı 3. Sayfada) Imar \asası değişikliğî yürürlükte Haber Merkezi lmar Yasası'nda değişiklik yapılmasma ilişkin yasa, Resmi Gazete'de yayımlandı. Değişildikle yasada tanımı yapılan fen adamları da yapıların mimari statik ve her türİü plan, proje, resim ve hesaplann hazırlanması ve bunların uygulanmasıyla ilgili fenni sorum lenecek. lulukları üstlenebilecek. Türk Mühendis ve Mimar Fen adamlannın görev yetki ve Odaları Birliği (TMMOB) tmar sorumlulukları, ilgili bakanlıklar Yasası'nda değişiklik yaparak ile TMMOB ve YÖK'ün görüş mühendis ve mimarlar dışındaki leri alınarak bakanlık ve Milli fen adamlarına da yetki veren Eğitim Bakanlığı'nca birlikte çı yasanın yürürlüğe girmesine tepkanlacak bir yönetmelikle belir ki gösterdi. da gelışi güzel dolaşan, bir akar su görünce duran, bir ağaç görünce boynunu bükerek ağlamaklı bir sesle şiirler söyleyen bir Yunus Emre çıkmış ortaya Ya da "Şol cennetin ırmakları / Akar Allah deyu deyu" ya da "Benim adım dertli dolap / Suyum akar yalap yalap" diye gözyaşı döken bir Yunus Emre. Sanki on üçüncü yüzyılın bu ınsancıl Türk ozanı, hiç toplum içinde yaşamamış, insanın çaresizliğini dile getirmemiş, yaşam, ölüm, dünya işleri hakkında bir şey söylememış hep dinle, ahret işleriyle uğraşmış televizyondaki programa göre. Oysa, herhangi bir Yunus Emre kitabını açsalardı, okusalardı, okuduklarını anlama çabası gösterselerdi, onun dizelerinde ne derin düşünceler bulacaklar, hâlâ güncel, ne kadar ilerici görüşlerie karşılaşacaklardı. Onun bağnazlığa, din sömürcülüğüne savaş açmış, laik bir kişiliği olduğunu göreceklerdi. İnsanı, yakasından tutup "Hey Ademoğlu kendine gel" der gibi silkeleyen şu seslenişe bakın: "Ben gelmedim davi için / Benim işim sevi için / Dostun evi gönüllerdir / Gönüller yapmaya geldim." Kardeşliği, dostluğu, giderek kavgasız bir dünyayı özlemenin, ince, alabıldığine ınsancıl, günümüze, hatta geleceğe uzanan bir seslenişi değil mi bu dizeler. "Adımız miskindir bizim / Düşmanımız kindir bizim / Biz kimseye kin tutmayız / Dünya âlem birdir bize." Gerçı o zaman da yeterince anlaşılamamıştır Yunus. Onun için "Yetmiş iki millete kardeş dedim, suçum bu" demiş, arkasından eklemiştir' "Yetmiş iki millete bir göz ile bakmayan / Şir'in evliyasıyle, hakikatta asidir." Kimı içeriden, kimi dışarıdan beslenen, günümüz bağnazlarına yeterli yanıt değil mi bu? Yanıttır da TRT neden baskılardan sılkinip açıklık getirmez Yunus dizeleriyle konuya? Ya bilgisizlıkten ya da işlerine gelmediğinden. Yunus'un laikliği erişilmez bir yücelıktedir. Gerçi basınımızın elbirliği ile gerici hareketleri kınadığı, ama neredeyse yine elbirliği ile ramazan ayı boyunca ramazan sayfaiarı ve ilaveleriyle desteklediği dinde aşırılığı iki ayrı çelişki olarak görsek de, Yunus, laiklik karşıtı tutumlara yedi yüz yıl öncesinden şöyle karşı çıkıyor: Helal yenmez haram kıymetli oldu Fesat işler eden hürmetli oldu Peygamber yerine geçen hocalar Bu halkın başına zahmetli oldu. Hiç kuşkusuz Yunus, dinine bağlı, katıksız bir Müslümandır. Ama çekinmeden "Cennet bir tuzaktır eblehleri yutmaya" diyebilmiş, arkasından eklemiştir: "Cennet cennet dedikleri / Birkaç köşkle birkaç Huri..." Medreseye girince Kur'an okuduğunu, kıliseye girınce ruhban olduğunu söyleme açık yürekliliğini gösterir; günümüzde hacca gıtmeyi ya da göndermeyi, nerdeyse ticari bir konuya dönüştürenlere karşı gerçeği şöyle dile getirir: "Bin kez hacca vardın ise / Yüz yıl namaz kıldın ise / Bin kez gönül yıktın ise / Gerekir yüz yıl yol doku." Bunlarla da yetinmez Yunus, hacca gitmeyi öğütler, ama "Hepisinden iyice bir gönüle girmektir" demekten de kendini alamaz. Hele namaz konusunda söyledikleri: "Bana namaz kılmaz diyen / Ben kılarım namazımı / Kılar isem, kılmaz isem / 01 hak bilir niyazımı." İşte, günümüzde laiklik denilen de bu. Günümüzün bazı gerçekleriı.e gelince; hani dünya ülkelerı, partiler, birbirlerine diyalog çağrısında bulunur ya. Yunus dört dizeyle dile getırmış bu çağrışın özünü: "Söz ola götüre başı / Söz ola bıtıre savaşı / Söz ola ağulu aşı / Bal ile yağ ede bir söz." Yunus'un şiirlerıni okumaya başlayınca, okyanuslara dalmış gibi oluyor insan. Her dizede günümüze uzanan kıssalar, dersler zincirı uzayıp gıdiyor. Taa günümüz, sürüsüne bereket danışmanlarına kadar: "Dosttur bizi okuyan / Üstümüzde şakıyan / Şimdi üç buçuk okuyan / Yaman darışman olur" Ya sömürücülere, soygunculara, haram yiyicilere seslenişi: "Gitti beyler ı 'rveti / Binmişler birer atı / Yediği yoksul eti / İçtiği kan olacak..." Oluyor da ! "'İşte Yunus Emre bu. Kendi diliyle sözün özünü vurgulayalım: "Az söz erin süsüdür / Çok söz hayvan yüküdür." JAPON MUTFAĞINATAT GELDİ! Japon tüketicisinin özellikle gıda ürünlerine gösterdiğititizlikdünyaca bilinir. Bunun için, bir gıda ürününü alırken en çok dikkat ettiği, üzerindeki bizdeki TSE gibiJAS damgasıdır*. Çünkü bilir ki, satın aldığı gıda ürünleri JAS damgalı ise, tamamıyia sağüklı bir ortamda, standartlara uygun, kaliteli üretümiş demektir. TAT gibi. İşte, Türkiye'de ilk defa, TAT Konserve Sanayii A.Ş., Japonya'ya ihraç ettiği ketçap, domates püresi ve salça ürünleriyle, Japonya'nın bu çok önemli standartlar belgesini almaya hak kazanmıştır. TAT Konserve Sanayii, bu gurur veren başansında büyük payı olduğuna inandığı çiftçisine, bayi teşkilatına, fedakâr çalışanlanna ve Tatsever tüketidsine teşekkür eder. T A T , J a p o n y a ' n ı n k a l i t e y eg ü v e n b e l g e s i n i a l d i : Hasan (Baştarafı Sporda) dın, ama şimdi açıldın herhalde?.." "Öyle, kendimi çok formda hissediyorura. Bundan sonra ligde de kupada da devamı gelecek insallah." Biz Hasan'la söyleşirken diğer gazetelerin elemanları da doluştular Aden Otel'e. "Hadi bitir de biz başlayalım" der gibiydiler. Turan girdi o ara söze: "Eee, Hasan gttnün adamı tabii. Hakkı da valla. Ben onun bu maçta çok iyi oynayıp gol atacağına inanıyordum. Bolu'da da çok iyi oynamıştı. Hasan şu sıralar çok formda. Şampiyonluk ipini göğüslerken çok gıizel maçlar izlettirecegiz seyircimize. Hasan daha da büyüyecek, göreceksiniz." Işte Hasan'ın sözleri, işte takım arkadaşmın... Bize bir şey söylemek düşmezdi artık... Işçilere (Baştarafı Sporda) Genel Müdür Kemal Kâmiloğlu, Cumhuriyet muhabirinin sorusunu yanıtlarken, yükümlülüğünü yerine getirmesi gereken 350 işyerinden bazılannın yüzde 80 tesis inşaatlarını tamamladıklarını belirtti. 350 özel kumluştan 130'unun tamamladığını, geriye kalanlann da başlamak üzere olup çeşitli formüller düşündüklerini kaydetti. Kamu kuruluşlarının yatınmlannın denetiminin ise DPT'nin elinde olduğunu belirten Kâmiloğlu, "tmkânsızlıktaa bitirileraeyenler için bir cezai müeyyide duşünmüyoruz. Ancak hiç başlamayanlara 1 yıl daha süre tanıdık" dedi. Öte yandan erteleme konusunda spordan sorumlu Devlet Bakanı Ismet özarslan, "10 Mayıs 1987 tarihinden itibaren 2 yıl süre tanıyan yönetmdik, özellilde mükelleflerin maü kaynak ve uygun arazi temini hususundaki aşılması baza yerlerde güç ve imkânsız engellerle karşılaşmalan sonucunda beklenileni verememiştir" şeklinde bir açıklama yaptı. Hüviyet cüzdanımı ve seferberlik görev kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. EKREM MERCAN r KAGOMEİ * Japonyı Tanm. Ormm ve Balıkçıhk Bıkaıüıgı (MAfF) piı ürurtlennde kilueye garanD etmek amıavU, Jipon Taran Sundanı (J \S Japanese ^gncullunü Sundard) kanununu u>gulu>or Tomato Ketchup TT 1TURKEY(M':1|! tat
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear