Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
17 MAYIS 1989 CUMHURİYET/J5 Ayaklarım kınlaydı da gelmeyeydim Alamanyalı Türkler ŞÜKRAN KETENCt 4Bahçe içinde, ayakkabılann kapı önünde çıkanldığı her tarafı beyaz örtülü tertemiz bir Türk evindeyiz. Anne Sarız şişman beden üzerinde, beyaz tülbentle çevrili çok güzel gülumseyen yüzü ile üpik, sınırsız özverili bir Türk kadını. Yumuşak saygüı bir sesle hatır soruyor, ikramda bulunuyor, konuklarını hoşnut etmek için koşturuyor. Keşke öfkeli, hırçm, tepkili olsa. Kendimizi çok daha rahat hissedeceğiz. hiç şakası yok bu işin, 4 çocuğu da sayısız suçlar işlemiş, eroin kullanan ve satan bir anne ile görüşmeye gelmişiz. Alabildiğine ağır suçların doğmasına neden olan ortamı görmeye çalışacagız. Ne gezer? Görünen sadece insanlık, sevecenlik, özveri, sıcakbk, temizlik, güzellik. Eroin satan ve kullanan çocuklardan birikisini de evde bulmayı ummuştuk. Karşı daireden geİen 16 yaşındaki yeğen ve anne, •birlikte anlatıyorlar Eroin kullanma ve satma ile birlikte sayısız sabıkaları olan evin iki delikanlısı gece gelrnemişler. Anne daha önceden İsmail Kılıçlı'nın geleceğini onlara bildirmiş. Ancak telefonla, çünkü üç gündür eve uğramıyorlarmış. Sabah yine eroin kullanma ve satma suçları ile birlikte sayısız başka suçlar işlemiş, ağabeylerinin evinden telefon etmişler. Akşam orada kaldıklarıru bildirmişler. Annenin merak etmemesini, gelemeyeceklerini söyleyip Ismail ağabeylerine selamlannı iletmişler. Annenin de Ismail Kılıçb'nın da yorumları, işsizlik kurumundan, başka bir yerlerden para bulup, evli ağabeyin kanatlan altında üçünün birden yine deli gibi eroin kullandıklan yolunda. tkisi de "(bu son günleı) deyip, deli deli işler yapmaya kalkışmalarımn" kaygısını taşıyorlar. "Ya yeni bir büyuk suç daha işlerlerse?", "Ya >ioe yakalanıriarsa?", "Ya da yüksek eroin dozundan, Allah konısna, ölıim dahü başlanna daha kötü bir iş gelirse?" lsmail Kılıçlı, sıkıntıdan farkına varraadan anne Sarız'ın dizınin dibinde yere çömeldi. "Yapbgımız iş değil be ana. Senin hatınnı kıntmıyornm. Bu olacak iş degil. Başlanna daha kötu işler gelecek. Gel razı ol. Onlan bana ver. En iyisi hapse girsinler. Belki eroinden kurtulurlar" diyor. Anne Sarız, tsmaü'in saçlarıru okşuyor, yumuşak, ağlamayla gülümsemenin, umutla umutsuzluğun birleştiği bir ses ve ytiz ifadesi ile konuşuyor: "lsmail, canım oğlum. Sen de benim oğlurasun. Ailemin kurtancısı, pe>gamberi. Her şeyimizi sana borcluyuz. Ofıülanmı sen bağışla. Bir şans daha ver. Şunun şurasında 20 gün kaldı. Uçak biletlerini aldık. Hepsi kabul etti. Hep birlikte Tiirkiye'ye gidiyoruz. Orada bir akraba evine kapanacagu. Başlannda ben duracağıra. Her şe>i satıp ozel doktor tutacağız. Yavrulanm bu eroin Uletinden kurtulacaklar. Başaramazsam namus sözu, dönuşle sana leslim. Bu da bir işe yaramazsa, senin dedigin gibi onlar için en iyisi hapishane olur." lsmail yutkunuyor, itiraz etmeye çalışıyor. Anne bu İcez bana dönerek, yardım destek bekliyor. 8yılda 4 oğlu eroin yüzünden kötü yola düşen anne Sanz'ınferyadi' 4 çocuğu da sayısız suçlar işlemiş, eroin kullanan ve satan bir anne ile görüşmeye gelmişiz. Alabildiğine ağır suçların doğmasına neden olan ortamı görmeye çalışacagız. Ne gezer... Görünen sadece insanlık, sevecenlik, özveri, sıcaklık, temizlik, güzellik... "Sen de kadınsın, çocuğun vardır bilirsin. Şu oturduğun divana, yere ozanıp sızıyorlar. Yanlannda igneyi buluyorum. Yaşıyoıiar mı? diye nefeslerini dinliyorum. Seviniyorum. Açıkta kalan ayaklanıu, sırtlannı okşujor, koklu>or, öpiiyor, üstlerini ortıiyorum. Bazen saatler, giinlerle ayamıyorlar. Uyandıklannda onlar da bana sanhyor, 'Anne bizi bu illetten knrtar' diye yalvanyorlar. Af diliyoriar, birlikte ağlaşıyor, birbirimize sanlıyoruz. Eroin krizleri geldiğinde, para alraak için bana, babalanna yaptıklarını, her şeyi, her şeyieri unutuyonım. Onlar benim canlanm. Onlan kurtarmalıyım." Galiba aynı yaşlardayız, ancak o yıpranmışlığı ile bana evladım diyor, seyircisi olduğumuz yaşam dramıru özetlemeyi surdurüyor: "Ayaklan m kınlaydı da Almanya^ ya gelmeyeydim. Ben Sıvas'la tam 26 yıl kocasız yaşadım. Beş oğul, iki kız büyattum. Bey çok namusnna dnşkündür. Ktzlar Almanya'da bozulmasın istedi. Onlan memlekette e>lendirince, oğlanlarla beni 8 yıl önce Almanya'ya geürtti. Çocuklanm memlekette melek gibiydiler. Hepsi okuyordu. Gelmez olaydık. Bir şu lorunumun babası kendini kurtardı. tş guç sahibi oldu. 8 yılda 4 oğlum telef oldu gitti. Biri Yugoslavyada eroinle yakalandı. 1,5 yıl y^ttı, çıktı. Turkiye'de bir daha aynı suçtan yakalanıp 15 yıl yedi. tstanbul'da yaüyor. Onu ablam ziyaret edip bakıyor. Birini kurtaralım diye memleketten gelin aldık. Evli, çocuklan var. Genç kansını, yavrulanm düşünemez. Taze gelin 'artık dayanamıyorum, anama döneceğim' der. Son umut, İsmail mahkemeden izin alırsa, hepsini razı ettim. Memlekette, ben başlannda tedavi ettireceğim. Allah'a her namazda dua ediyorum. Şu günler kazasız gecsin, hayırlısı ile bir gidelim hele." İsmail Kılıçh mınldanıyor: "Bu yol yol değil, ama anacağım. Ama ben seni kıramıyorum. Senin umndun, senin sevgin var ya. Ondan büyük güç, ondan büyük umut yok. Yoksa ben aslında yetkilerimi kötüye kullanıyonım." Anne Sarız umutla, minnetle lsmail Kılıçlı'ya gulümsüyor. Sonra boynu bukük, soru sormamı, fotoğraf çekmemi beklemek üzere bana dönüyor. Yaşamım bağladığı Kılıçlı, önceden benle görüşmeye, röportaj yapmaya razı etmiş. Onun isteğini ret edebilir mi? Bu tabloda gazetecilik yap Suçlu çocuklar, Türklerin en kapalı yaşadığı gettolardan daha çok çıkıyor. maya, bu duygulan sömürmeye Kızların, ailenin namusu kurta lar tam kurtulsaydL Birinin kocaa utanıyorum. Benden ses çıkmıyor. nldıktan sonra, oğlanlar para ka hayırsız çıktı. tki çocukla aynldı. Bir süre sessizlikten sonra an zansın diye ileri yaşlarda getirilin Şimdi koydeki evde. Ona da iki ne Sanz, içgüdüsel bir sevinçle, ai ce, babasız büyuyup, geç yaşlar çocuğu ile burdan biz bakıyonız. lesini savunmayı sürdüruyor. Ai da dil bilmeden geldikleri Alman le albümünü uzatıyor. Tek tek ai okullarından başansız çıkıp, bir Türk sosyal uzman le fotoğraflarımn öyküsunu anla bir avlanacaklannı, köydeki kanSize lsmail Kılıçlı'yı, görevini tıyor. Suçlu ararken yargılayama sına yaz tatillerinde çok çocuk dodığırruz böyle guzel bir anadan ğurtup, para ve hediye götürmekle anlatmayı unuttum. Gençlik Basonra öfkemizi yöneltmek istedi övünen para, özverisine inanan kanhğı'na bağlı suçlularla ilgili Sosyal Daruşma Merkezi'nde çağimiz fotoğraftaki babaya da kı baba, nereden bilsin? lışan 37 uzmandan tek Türk olazamıyoruz. Aile namusunu kurAnne Sarız, ailesini savunmayı nı. Görevi, sayısız suçlar işlemiş, tarma adına 26 yıl gurbette tek ba sürdüruyor: "Yavndanmın yüzleşına yaşamış. Her tatile gittiğin rine bak, hepsi melek gibi. Ne bi dosyalan kabarmış ve artık kurde, edindiği 7 çocuğu ve eşi, ak lelim önce 'memleket terbiyesi tarılma umudu kesilmiş, işledikleri suçlara göre pek çok kez cerabalan ile köyde yaptırdığı evde, tatil ziyaretlerinde, sünnet düğün alsınlar' dedik. Öyle terbiyeli>di zaevine girmeyı hak etmiş gençlerlerinde, hediyelerle çekilen yıl yıl ler ki. Konu, komşu herkes çok se le ilgilenmek. Bunların yok olmafotoğraflarda, ne kadar da gerine verdi. İleri yasta Almany^'y^ ge maları için, son bir kurtarılma rek, kahramanlığına inanarak tirilir mi? Okuyamadılar. tş bula umudu olup olmadığım araştırpozlar vermiş. madılar. Konıyamadık. Bari kız mak. Bulabilirse sorumluluğu üs Hamburg'un suç dosyalannda istanbul mahallesi rekorlar kırıyor. tüne alarak, bu umudu yargıca iletip, cezanın infazını geciktirmek. Sanz ailesinin çocuklannın sayısız hırsızlıklar, sayısız eroin satışı ve kullanımı, kadın satışı dahil o kadar çok suçlan var ki tsmail Kılıçlı, yargıçlarla görüşüp, annenin umuduna bağlı olarak infazlan erteletmemiş olsa şimdi birinin Turkiye'de olduğu gibi diğer üçü de Almanya'da hapishanede olacak lar. Evden kaçar gibi çıkıyoruz. Ben gazetecilikten vazgeçip, başka örnek görmek istemediğimi söylüyorum. Harun Gümrükçü, "lsmail ben senin işinde bir gün dayanaraam" diye mınldanıyor. lsmail yanıtlıyor: "Ben de ancak birkaç ay daha dayanabilirim diye düşünüyorum. Aylarla, yıllaria çırpınıyorum. Hiçbir başanya ulaşamıyorura. Bizim ver son durak. Çocuklar bitmiş olarak geliyorlar. Knrtaramıyorum. Ben de onlarla birlikte gidip gidip geliyorurn. Bu çocuklar ile anneieri arasında korkunç bir sevgi bağı var. Tek umudum o. Ama hepsi de eroinman. Deli gibi kullanıyorlar. Bulmak için de işlemedikleri suç yok. Annenin umuduna, inancına yenik duşup. yargıçlardan hapis için erteleme alıyorum. Ancak muplela olduktan sonra kurtulamayacaklannı bal gibi de biliyorum. Yeni sular işlerlerse, erteleme aldıgım için sorumlusu, suçlusu ben olmayacak mıyım?" SCRECEK Suçluluk rekoru Türk çocuklarında \abaııcı suçlu çocukların yüzde 9O'ı Türk Almanya'da her şeye rağmen yerleşmiş bir demokrasinin sonucu Türklerin de bol bol yararlandığı sayısız sosyal kurum var. Dışardan gelen biri için bunların aynmına varmak olanaksız, Gençlik Bakanhğı'na bağlı Sosyal Danışma Merkezi'nde önce bu konuyu biraz öğrenmeye çalıştım. Sonunda öğrenemeyeceğime karar vererek, sadece doğrudan bakanhklara bağlı, uzmanlannın devlet memuru olduğu kurumlar, bağımsız örgütlenmiş sosyal hizmet yaptıkları için devletten maddi destek alan kurumlar ve de yabancılann doğrudan kendilerinin kurdukları yine sosyal işlevleri gereği bir bölümü devletten yardun alan kurumlar olmak uzere, Türklere de yönelik 3 ayrı statüde sayısız sosyal kurumun varlığını bilmekJe yetindim. Gençlik Bakanhğı'na bağlı Gençlere Yardım Merkezi sosyal danışmanlan devlet memuru. Görevleri gençlik ve ceza yasası kapsamında suç işleyen 1421 yaş arasındaki çocukları topluma yeniden kazandırmak için çalışmalar yapmak. Suç işleyen çocukların dosvalan bu uzmanlara teslim ediliyor. Çocukların ev, iş durumlannı inceleyerek, bu uzmanlar oıılann yaşamlannda alternatifler anyorlar. Eğitirnlerini tamamlamalan, işe girebilmeleri, aileleri ile ilişkilerini düzdtmeleri, ev bulmalan konularında yardımcı oluyorlar. Umut varsa, yargıçlarla göriişerek cezalanmn ertelenmesini istiyorlar. Bu arada suç işleyen çocuk yabancı uyruklu ise yabancılar yasasına göre ceza sonrası yurt dışına ihracı gerektiğinden, onlara alternatifler yaratarak, yurtdışına çıkanlmadan "sabır süreci" denilen süreler kazarulmaya çalışılıyor. Suçlu çocukların Alman yasalanna göre sayısız kazamlmalanna çalışılan bütün yollar denendikten sonra ceza kesinleşmeden geldikleri son durak burası. Tek Türk sosyal danışman lsmail Kılıçlı, tutuklu çocuklar içinde Hamburg'da yabancı uynıklulann V» 70 gibi ytiksek bir oranının yabancılar olduğunu belirtiyor. Yabancılar içinde ıse rekor Türk çocuklarında, yabancı suçlu çocukların % 9O'ı Türkiyeli. Daha önceki bir ceza aşaması olan gençlik tutukevlerindeki suçlu Türk çocuğu oran ise *?t 20. Hamburg'un buyükler hapishanelerinde de yabancıların oranı, nüfustaki paylarımn çok üstünde V* 89 gibi bir orandan % 20'ye çıkıyor. Bir de suçların niteliği önemli. tşlemedikleri suç yok gibi. Tecavüz, hırsızlık artık zararsız suçlardan sayüıyor. Şimdi en yaygın olanı uyuşturucu satışı ve kullanımı. özellikle eroin ticareti hızla gelişmiş. O kadar ki bu işi yapanlann çoğalması ile Hamburg piyasasında 3 yıl öncesinde kilosu 300500 bin marka kadar çıkan bir kilo eroinin bugünlerde 100 bin marka kadar düştüğü belirtiliyor. lsmail Kılıçlı, ellerindeki dosyalardan bir gend değerlendinne yaparlarsa en büyük suça eğilim grubu çocuklann parçalanmış ailelerden çıktığını söylüyor. Aile, anne ya da baba veya ikisi birden yülar önce Almanya'ya gelmiş, çocuklarını Türkiye"de yakın akrabalara bırakmış. Sevgisiz büyüyen çocuklar, eğitimlerinin ara yıllarında, daha büyük yaşlarda Almanya'daki yasalarla ve iş güç sahibi ettirme düşüncesi ile getirilmişler. Annebaba yine işte ve çocukların bir de kültür çatışmasından doğan sorunlan ile ilgilenmeyecek düzeyde. Işte, bu türdeki erkek çocuklardan en ağır suçlular çıkıyor. Hemen heraen hiç kadın yok. Çünku onlar genellikle namus kaygısı ile getirilmiyor. Ya da getirÜdiklerinde buyük baskı, yasaklar altında, dolayısıyla suçtan da korunmuş oluyor. Dil bilmeyen, meslek eğitiminden geçemeyen ve iş bulamayan bu çocuklar, öncelikle günluk harçlıklan için küçük hırsızlıklara başlıyorlar. Para biriktirmeye çalışan aileler, sokakta başıboş gezen çocukların günlük en sıradan ihtiyaçları için gerekli harçhğın bilincine dahi varamıyorlar. önce aileleri ve çevrelerinden başlayan küçük hırsızhklar, hızla buyıık suçlara doğru bir eğilimi kamçılıyor. Kıhçh ailelerin yaşadıklan ülkenin sistemini tammamalan, haklanru bilmemelerinin çocuklarla ilgili bu tabloda çok büyük rolü olduğuna da işaret ediyor. "Kör w sağır, olanlan goremeiden, çocuklan için en uygun eğitim kurumlannı secemeden yıllar geçiyor. Ayaklan burada. kafası Turkiyt^ de olan insanlar, isteseler de istemeseler de kabcı olduklannı göremeden, çocuklannın durumunD geçici bir olgu gibi gorup adeta seyirci kalıyorlar" diyor. Suç işleyen çocuklann % 80"inin temel öğretimi bitirmemiş olmalannın bir rastlantı olmadığına işaret ediyor. Camları silmek için bile bir eğitimden geçişin arandığı Almanyada ikinci ve üçüncü kuşak çocuklann suçtan kurtarılmaları için, köklü uzun vadeli çözüm arayışlarının kaçınılmaz olduğuna değiniyor. Alman sanayiinin insana gereksinmesine karşüık, insan materyali kalitesizleştikçe bizimkilerin daha çok işsiz ve açıkta kalmaya başladıklannı beUrtiyor. Almanya'daki eğitimden sorumlu, ilgili bütün sosyal kurumlanmn bugüne kadar gönderraeye yönelik politikalan nedeni ile sonunda Alman toplumu için de büyük bir sorun olacak ikinciüçüncü kuşak çocukların sorunlanna yönelik önlemlerin ahnmadığını söylüyor. F . Almanya'da yeni suçlular arasında en yaygın grubu siyasi ilticacılar oluşturuyor. Sığınma hakkı da alamayan bu grup ya çok ucuz işçi olarak calışıyor, ya da suça itiliyor. Suç oranı bu kesimde yüzde 80. gençlik yasalanna göre yargılanması, hapishanede olmaması gerektiğini anlatmaya çalışıyorlar. Bir de ailelerinden alınıp getırilen çocuklar arasından ne kadar çok suçlu çıkıyor. Yeni suçlular arasında en yaygın grubu ise siyasi ilticacılar oluştuıuyor. Bunlann bir kısmı zaten ekonomik gerekçe ile gelip siyasi sığınma hakkı almaya çalışanlar. Tabii büyük çoğunluk için kolay kolay sığınma hakkı verilmiyor. Suurdışı da edilemiyorlar. Sonunda okula gidemeyen, işe girerneyen bu kitleler ya kaçak çok ucuz işlerde çalışıyorlar ya da suça itiliyorlar. Uzmanlar son aylardaki suçluların %80'inin bu gruplardan çıktığını Uzman odasında otururken, belirtiyorlar. kapılar gürültü ile açılıp kapanıİşte bir örnek daha: Kemal yor. Herhangi bir nedenle büroya 1987'de para karşılığında ailesinçağırılmış suçlu gençlerin sıradan den alıp getirilmiş. Araştırmalardavranışlan bunlar. Ve uzmanlar da Kemal ile birlikte pek çok Kürt onlan anlamak, onlan sevmek ve çocuğun daha, yoksul ailelerinden onlan kurtarmak için çareler ara 3 biner mark almarak getirildikmak, yasalar ve diğer resmi ku leri saptanmış. Bunlann hepsi için nımlarla savaşmakla görevliler. siyasi sığınma hakkı istenmiş. KeGürültülu bir kapı açılışı ile yi mal ve arkadaşlan hiç Almanca ne iriyan bir Türk genci içeri gi konuşamıyorlar. Çalışmaları yariyor. Adanah ve pek çoklan gibi sak. Her an sınır dışı edilip geri kabarık bir suç dosyası var. Aile de gönderilebilirler. Hem kendisi kurtarma adına akraba evliliği lerini getirenlere, hem çok yoksul yaptırmış. Çocuklan da var. So ailelerine para kazarup verecekler, \ nunda eş ve çocuklanm, boyun hem de yaşayacaklar. Çok para borcu aile bakıyor. Şimdilik ero kazanmalan gerek. İşte en çok bu inman değil. Ancak sayısız hırsız durumdaki çocuklar uyuşturucu lık, kavga, silah çekme suçlan var. satıcıhğı, kolay para kazanma yolAlman uzmanla güle oynaya mah lan olan çeşitli suçlarda kullanıkemeye gittiler. Ancak döndukle hyorlar. Kemal şimdilik uyuşturucu kullanmıyor. Ancak dosyasınrinde çok üzgündü. da "Çok yakında ayuşturucu kulSuçlan birleşmiş, en az bir yıl lanan olması sürpriz olmaracak" yatması gerekiyormuş. Ilk kararı denih'yor. "Yatmam, kaçanm" oldu. Sonra düşünecekti. Gittikten sonra dosSuçlu Turk çocuklan ile iç içe yasından şöyle bir değerlendinne yaşayan Alman sosyal danışman 1 yaptık. tşlediği suçlarla, Turkiye Zocher de benzer sorunlar üzerinde zaten en az 1015 yühk bir mah de duruyor. Daha anlamlı bir kumiyet yemişti ve en ağır koşul gençlik politikasımn geliştirilmelarda, yaşına bakılmaksızın şim sinin zorunluluk olduğuna işaret di cezaevlerindeydi. ediyor. "Öncelikle yabancı gençDosyalar çok çarpıcı. Dosyalar ler arasındaki eğitimde eşitsizligin da insanların, yaralanmış, uyum ve de meslek eğitiminde eşitsizlisağlayamamış insanlanmızın dra gin giderilmesi gerekir. Eşit hakmı var. İster istemez kanştınyo lann verilmesine inanıyonım" diyor. Bir de kultur farklılıklanmn ruz.. İşte 1968'de doğmuş, ancak önemi üzerinde durulmasına işa1964'te doğan ağabeyinin nüfus ret ediyor. tki kültüre de aynı şans kâğıdı ile Almanya'ya getirilmiş tanınması gerektiğini savunuyor. bir genç. 12 yaşında Almanya'ya Alman halkının yabancılan oldugelmiş, ağabeyinin nufus kâğıdı ğu gibi kabul etmeleri gerektiğini sayesinde erken ehliyet alıp, erken söylüyor. Yabancı düşmanlığının işe girmiş. Sonunda tecavüzden geldiği yeni boyutlann, sosyal somahkemeye düşmüş. İşini, ehliye runlan geliştirdiğini, tehltkenin artini kaybetmeme adına, kızın da tık görulmesi gerektiğini belirtinzası var savunması ile kurtula yor. cağını sanarak yaşmı söylememiş. Alman uzman Turklerle iç içe Sonunda 3.5 yıl mahkumiyet ye olan bütün Almanlarda görüldümiş. Hapse girince ancak Gençlere ğü üzere Türkleri ve kültürlerini Yardım Merkezi'ne başvurmuş. sevdiğini, benimsediğini vurgulaŞimdi merkez Alman yargıçlannın yan saptamalar yapıyor. Türklebir türlu akıllarının yatmadığı bir rin dayamşma ve misafırperverlik gerçeği, bir çocuğun ağabeyinin gibi kulturlerindeki önemli değernufus kâğıdı ile gerçek yaşından lerin Alman toplumunca kavranbüyük görulduğunü, gerçekte ması gerektiğini savunuyor. Gençlere Yardım Merkezi'nde, suçlu çocuklarla iç içe yaşamak. Onlan anlamaya, kurtarmaya çalışmak, insancıl boyutuna rağmen pek kolay bir iş değil. örneğin tuvalete kilitli kapılann açılması ile gidebiliyorsunuz. Sosyal danışmanlar, suçlu çocuklarda çok fazla bulaşıcı hastalık bulunması nedeni ile genel tuvaletleri kullanamadıklannı, tehlikeli hastalıklarla karşı karşıya olduklarını anlatıyorlar. Merdivenlerde bir ıslaklığa basmamam, trabzanlan tutmamam için uyanlıyorum. Olası bir eroinmanın merdivende çişini yapmış olabileceğî anlatılıyor. Dosyalaıxlaki Türk gençleri Gençlere Yardım Merkezi'nden dörüntüleı Almanya ölçeğinde ikinci ve uçüncu kuşak çocuklann kurtanlmışlık ölçütu dil öğrenecek kadar öğrenimin zorunlu okullanndan birini bitirmiş olma ve bir işe girecek kadar meslekı eğitimden geçmek Yükseköğrenim, üst ücretleri getirecek iyı mesleklerin eğitjmi, iyı bir orta öğrenım şimdilik parmakla sayılacak kadar az gencin yararianabildikleri luksler sayılıyor Almanya'da endustnleşmenın geldığı düzey, artık bir temizlik ışçiliği için dahı, rnesleki eŞitimden, kurslardan geçmiş olmayı zorunlu kılıyor. İşte bu nedenle işeğitim ıç içe olan bu turden kurslarla birlikte bir işe girebilmiş gençler, ücretlen o aşamada çok düşük de olsa, gelecekte işte kalabilecekiennin tam garantisi de sayılmasa, kendilerinı çok şanslı göruyorlar Turkçe'yi daha çok Almanca kelimeler kullanarak konuşan bu gençler, geleceklerinı Türkiye koşullanna göre çok ileride görebildiklerinden, orada zor koşullarda olmaktan yakımrken asla Türkjye'ye dönmek gibi bir düşünceyi de kabul edemiyorlar. Dil öğren, kurtul Yıllarla ağırlaşan suçlar Yusuf annesinin ölümünün ardından 12 yaşında üç büyük ağabeyi ile birlikte Almanya'ya gelmiş. Baba 1983'ten gelen çocuklarından 13 yıl ayrı olarak Almanya'da bir gemi şirketinde çahşmış. Babanın ağır işi nedeni ile ilgilenemediği çocuklar kendi başlanna kalıyorlar. Yusuf devamdan çok de\amsızlığmın olduğu okulu 1986'da terk ediyor. Hâlâ Almancayı öğrenebilmiş değil. Dosyasında onceleri çok küçüklerinden başlıyan sayısız hırsızlık suçlan var. Yıllar geçtikçe suçlann niteliği de ağjrlaşıyor. Eroin, kadın ticaretine kadar uzanıyor. Birkaç kez tutukevine girip çıkmış. Yusuf un iki ağabeysinin daha durumları aynı. Yarım kalan eğitim. Ağırlaşan suçlar üç kardeş için birden, eroin kullanma ve satma, kadın, silah ticaretine kadar uzanıyor. Haklarında sayısız dava ve işlem var. lanmalarmın çeşitlı aşamalannda, kurtanlmaları deneniyor. Cezalarda ertelemeler yapılıyor. Ancak hiçbir olumlu duzelme, gelişme elde edilemiyor. Sonunda İsmail Kılıçlı eroinman çocuklann, bu alışkanlıkları nedeni ile dışarda daha fazla tutuhnalannın hiçbir yararı ounadığı, bir şans kalmadığı gerçeğini kabul ediyor. Hapishaneye de eroin girebileceğini biliyor. Ancak en azından para bulamayıp, eroin alışkanlığından kurtulmalarında tek umut olarak hapse girmeleri gereğine karar veriyor. Şimdi Yusuf ve kardeşlerini hapishaneye teslim etmek üzere anyor. Babalanna haber vermiş, kendileri ile telefonla konuşmuş, ancak ikisi henüz gelmemişler. Birlikte babalarının oturduğu İstanbul Mahallesi'ne gittik. Kapı esiğinde babaya, bir kez daha onlar için en iyi çözumün hapishaneye girmek olduğunu anlattı. Gelmelerini istedi. Baba zaman zaman ağlayarak, çocukların eve hiç gelmediklerini, bir ilişkisi kalmadığını, kendisini artık dinlemediklerini söyledi. lsmail Kılıçlı hapse girmelerini tek kurtuluş gördüğü ve onerdiğı için artık kendisi ile ilişkisini kesen 3 kardeşin başma her an daha kötü işler gelebileceğjnden kaygılı. "En büyuk zaten adam öldürmeden aranıyor. Ikincisi, silah ve eroinden tutukevinde. En kuçükleri Yusuf en son görduğümde bir gün eroin almadan duramadığını söyluyordu. Yaşadığı günu kâr sayıyor. Kimbilir eroin bulmak için yeni suçlar işliyor. Baba çocuklarından utanıyor. Camiye, dine sarıldı. Üve>' anne benim gelmeme, babaya çocuklan hatırlatmış olmama kızıyor, ilişki tamamen kopsun istiyor. Yapılabilecek hiçbir şey yok" diyor. Eroin, silah ticareti ve adam öldürmekten aran üç kardeş ve babalarının dramı Eroine giden yol Sosyal Danışman lsmail Kılıçlı, uç kardeşin dramını, baba Almanya'da iken sevgisiz geçen çocukluk, annenin ölümü ile gelinen Almanya'da çok daha ağır olarak yaşanan terk edilmişlikte özetliyor. Çocuklar ileri yaşlarda okuyamıyorlar. Paraya gereksinme duyuyorlar. Geldiklerinden bir yıl sonra gelen üvey anne ile iletişim kuramıyorlar. Başıboş sokaklarda önce günlük harçlıklan için küçük suçlar, hırsızhklar yapmaya başhyorlar. Sonra öncelikle kullanmaya alıştırılarak, kısa sürede eroin ticaretinin ve büyuk suçların içine gömülüyorlar. Baba özünde yumuşak, iyi bir insan. Ancak çocuklarına sahip çıkamıyor. Onlan nasıl kurtaracağını bilemiyor. Sonuç olarak çocuklar battıkça batıyorlar. Suçlarının, yargı Ûç çocuğu birden sayısız suçlar işlemiş, eroin kullanıcısı ve satıcısı olan baba, tek çözümün çocukların hapse gırmesı olduğunu söyieyen sosyal danışman lsmail Kılıçlı'yı kapı esiğinde ağlayarak dinhyor