Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/10 HAVA DURUMU Maıu 15 MA YIS 1989 TURKIYE'DE BUGUN Mapaan Adtyaman Afyon AJn Ankara Antakya Antalya A 8 A A A A A A A A B 8 A A A B B A A 32° 12° Diyartate A 30° M " 6*me B 31° 11° Erancan 28° 9° Erzunım 21° 1° EsMşelıir 30° 11° Gaaantep 28° 17° Giresun A 30° 13° Gumüşhane A 27° 9°Hakttri A 34° 14° Isparta A 30° 9° Istantnjı B 29° 11° iarir A 27° 27° 8° KasBmonu A 28° 9°Kaysw A 31° 11° Kiridarel B 25°M°Kon»a A 29° 8°KÜWıya A 31° 13° Matatyı A 30° 23° 26° 22° DUNYADA BUGUN Amsterda/n Amman Aöna BaOdal Barceiona Basel Belgm Bertm Boraı Brüksei BudapeşiB Cenevre Cezayir Cidde Dubayi Fnnklurt Gîme Hdsınto Kahire Kopentag MeteorcHoji Genel Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre; yudun kuzeybah kesimleri parcalı, yer yer çok bulutlu, öteki yerier az bulutlu ve açtk g e ^ çecek: H/MA SICAKLIĞl' Önemli bir x degişiklik olmayacak. RUZGÂR: Ku ^ S zey w b * yönlerderı hafif, ara sıra ^ ^ V /' rk. orta kuvvette, yurdun kuzey kesimlerinde kuvvetliee esecek. Denizîerde Kıbfe ve lodosön 35, Karadeniz'de yüksekliği 12, Karadeniz'de açıklarda 34 m. dolayında bu67 kuvvetinde saatte 1021, Karade lunacak. Van Gölu'nde hava az bulutlu ve açık geçecek. Gönirte 2733 deniz mili hızla esecek. ruş uzaklığı 10 km dolayında bulunacak. Gö) hafif çalkantıl< DENİZ: Mutedil daigaJı, Karadeniz'de olacak, dalga yüksekliği 0508 m. dolayında bulunacak. yef yer kaba dalgalı olacak. Dalga Artvin hfton Baiıtear Büetik Bngö! Bitüs Bohı Bursa Çanafctale Çofum Deraziı A A A A 30°10°Muş A 30°12°NiJde A 23° 13° Ordu A 25° 8 ° f t o A 24° 8°SanB«m A 28° 7°Si»t A 2S* 14° Sinop A 32°18°Sıvas A 21° 1°TeWrdaJ B 28° n r a t a m A 27° 7°lmc«i A 23° 12° Uşak A 28° 8°Vfcn A 30°10°*m>at A 20° 7°Zongukbk A 10° Manisa 12° K Maraş 8°Mersın 0°Mujla 32° 14° 30° 13° 25° 16° 30° 10° 29° 8° 29° 9° 23° 11° 24° Tl° 22° 11° 30° 14» 2*13° 24° 6° 23° 13° 22° 13° 28° 7° 28° 10° 23° 5° 25° 7° 25° 16° •3 \ •Zuritı Uadrid Aaçık Bbuluöu Gfluıeşlı Kfcrt Ssisl Yyaflmurtı KUn Lefkosa A 18° A 38° Y 29° A 35° Y 30" B 22° Y 21° A 19° A 19° A 18° A 20° B 23° A 30° A 34° A 38° A 19° A 31° Y 14° A 35° A 17° A 19° A 32° lemngrad 1 20° Londra f 17° Madrid I* 25° MMano 1 24° 1 Montrei 'f 12° MasKm >t 20° Munh /* 20° Osto Pıris Prag Rıyad Roma Sotya ı* 18° t * 17° /\ 19° POL1TIKA VE OTESI MEHMED KEMAL J 16° İş Bittikten Sonra... Bir siyasal iktidann sarsıldığı, yerinden olduğu, hatta birkaç gün sonra devrileceği içindeyken kestirilemiyor. İktidardakiler süreksiz orada kalacaklarını sanıyorlar. Tarih ve Toplum Oergisinin mayıs sayısında Demokrat Parti hükümetinin son bakanlar kurulu toplantısında kabine üyelerinden birinin tuttuğu notlar var; okudukça hükümette kapı çalınıyor da kimsenin haberi yok! Askeri darbe kapıdadır. Tahkikat Encümeni kurulmuş kendine göre yargıda bulunuyor. Bir rapor hazııianacak, nasıl hazırlanacağı kestirilemiyor. Hükümete mi danışalım, kendimiz mi yazalım kuşkusu içindeler. Kabine cumhurbaşkanının başkanlığında toplanmış, olayları görüşüyor. Bir gün önce harp okulu öğrencilerı kışlalarından çıkmış, orduevine değin yürümüş, ordan Çankaya'ya (Köşk'e) doğru yönelmiş, askeri tıbbiye ögrencilerinin de yürüyeceği söyleniyor. Ne yapmalı? Kabinede konuşulanlara kulak verelim. Oışişleri Bakanı Fatih Rüştü Zorlu (kabinenin dış ilişkiler akıldanesi), "Tek çaresi vardır. Halk Partisi'ni kapatmak ve bütün mebusları tutuklamak" diyor. Dikensiz gül bahçesi isteyen Tevfik İleri, polis müdürü Kemal Aygün'den aktardığı olayları anlatıyor: "Sıkıyönetim mahkemeleri direniyor. Kemal Aygün söyledi: 'Demir müdürdü, ben de yardımcısı idim. Tutuklama kâğıtları boş olarak veriliyor, istedigimızi tutukluyorduk. Adnan Veli yakalanıyor, yedi yıl komünistlikten mahkum olmuş. 'Şimdi bunun meyvelerini almanın zamanı geldi." Rahmetli Adnan Veli, komünistlikten yatmamıştı, başka şeyden yatmıştı. Polis bilgileri bile kaynağında yanlış. Alışmışlardır bir kez 'sağa da karşıyız, sola da' derler. Şurdan burdan adamları toplarlar, suçlarlar, tutuklarlar. Adnan Veli de onlardan biri olmuş. O yıllarda Vatan'da yazıyor, radyoda piyesleri oynanıyor. Bir kez takmışlar, bir daha kurtuluş yok. Bakanlar Kurulu'nda bütün tartışma Tahkikat Encümeni Soruşturma Kurulu' raporu üstünedir. Neydi bu soruşturma kurulu? Meclis kendi içinden bir soruşturma kurulu kurmuş, bu kurula nerdeyse Meclis Genel Kurulu yetkisi vermiş, astığı astık, kestiği kestik, uğraşıp duruyor. Arada bir radyoda kalın bir ses soruşturma kurulu bildirilerini okuyor. Şunlar, şunlar tutuklanmış, şunlar şunlar bırakılmış diyor. Universiteleri tatil ediyorlar, öğrenciler evlerine. memleketlerine gitsin diyorlar, giden yok. Öğrenciler gider, okul tatil olursa mitingler, göstenler diner sanıyorlar. Harp okulunu da bir yerlere gönderme niyetindeler. Başbakan soruyor: "Seçimleri nasıl yapacağız? Bunu bana söyleyiniz. Bir planımız olmak gerekir." Şemi Ergin yanıtlıyor: "Onu iki ay sonra yapalım. Seçime giriyoruz diye raporu dağıtmayalım." Başbakan Adnan Menderes> "Bunlar yerattı çalışmaJanna devam etmeyecekler mi? Bir merkezden yönetilmektedir. Biz bunu kurutmadan seçimlerin vereceği cüretle bugünkü hareketleri artacaktır. Raporu ınceleyelim, hangisi iyidir, hangisi değildir, oyle karar verelim." İzzet Akçal, "Sayın Menderes'i dinledikten sonra huzura kavuştum." Fatin Rüştü dışarının nasıl gördüğu konusunda bilgi verir: "Türkiye dıştnda didiklenmektedir. Her gün bir müessesemiz üstüne biri çamur atıyor. Bu engellenemiyor. Gazetecilerin bir kötülüğü var. Orda gördüğü iki yüz kişiyi binden çok gösteriyor. Yazarken sadece bizi mi kötülüyor? Hayır; ismet Paşa da Ermenileri kesmiştir, bunlar zaten aynı ekolde yaşarlar, diyor. Balkan Harbi'nde de böyle olmuştur, istiklal Savaşı'nı da böyle verdik." Sokak gösterilerinin öncelikle durdurulmasını ister ama kolay olmadığını da bılır Gazete kapatmakla işlerin düzelmeyeceğini görür. Ulus Gazetesi kapatılıyor, toplatılıyor ama milletvekilleri koltuklarına alıp dağıtıydrlar. Bayar, harp okulu öğrencilerinin tümünün tutuklanmasını, mahkemeye verilmesini ister. Sonunda Menderes, 26 mayıs gecasi "Komisyonu kaldırdık, seçime gidiyoruz" derse de çoktan iş işten geçmiştir. * 38° t 26° t 21° * 36° $am VMt \ 25° Ijnus 1* 26° Varşova /V 18° \tenedik 1 25° 1 Vfiym J 22° VVadângim i 18° Zurih i 22° BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Bilginin gözlem, deneme ya da duyuter yoiuyia elde edilebileceğini ileri süren geleneksel öğreti. 2/ Giysi, perde gibi şeylerın kenarlarına dikilen kırmalı ya da büzgü10 sus. 3/ Ünlü bir karikatürcümüzün soyadı... Sınıfta bırakma. 4/ tletişim dizgesi birliği... Şikâr 5/ Leyleğe benzer bir kuş... Yunanistan'da bir yanraada. 6/ Briçte bir roberi oluşturan iki bölümden her biri... Bir çalgı. 7/ lngilizce "bay" sözcflğünün kısa yazılışı... Bir şeyin ön yüzü. 8/ Bir ilimiz... Alkollü bir içki. 9/ Çarşılarda aynı işi yapan esnafın bulunduğu bolüm. YUKAR1DAN AŞAĞIYA: 1/ özdeyiş. 2/ Yılan... Geminin yanı. 3/ Bademli kek... Bir yüzey ölçüsü birimi. 4/ Şeytan... Maksira Gorki'nin tanınmış bir romanı. 5/ Norveçli kâşif Thor Heyerdahl'ın, eski Mısırhlann Amerika'ya gittiğini kanıtlamak için papirüsten yaptığı ve ikinci seferinde başanya ulaştığı tekneniri adı... Ustün yetehekli. 6/ 1dare lambası. 7/ Doğu Anadolu'da bir ınnak... Asma kütüğü. 8/ Pakistan'da bir kent. 9/ Pamuk ipliğinden yapılan kalınca kilim... Çıplak vücut resmi. Milli Eğitim Bakanı Akyok eğitimdeki hedefleri açıkladu Geçmişe takılmak lıastalıktır ni, farklılıklannı, çatışmalarını, rum. Onun için bu gibi şeylere imolumsuzluklannı, uyumsuzlukla kân vermemeye çalışmak benim nnı asgariye indirerek bunlan uz asli görevimdir. laşabilir hale getirirler. Laiklik ve demokrasi egiti Şimdiye kadar belirti bir mi konusunda çok hassas olduguinanç vardı egitimde 'Din uzlaş nnzn belirtiyorsonuz. Banunla tıncı faktördür' diye Onnn için egitime nasıl bir mcsaj ileünek isTunceli'ye imam hatip lisesi açıl tiyorsunuz? dı. Ama şimdi siz diyorsunuz ki AKYOL Laiklik dine gerekbirleştirici unsnr okullardır. li saygıyı göstermek demektir. AKYOL Evet okuUardır. Anayasada da ifadesini bulduğu Okullar milli kültürün kurumlaşekilde, dini inanç özgürlüğünden ndır. Okullar kültürün aktanlmayanayız. Biz belli bir dini görüşün sını sağlayan yerlerdir. Kültürün ve inancın eğitimi yönlendirmesi diyorum; milli kültürün içinde din veya yöneticüeri etkilemesi şeklinde var, ama dini ttste çıkanrsanız deki bir uygulamaya karşıyız. Buo zaman ümmet olursunuz. Çağnu bakanlığa sokmam. Laikliğe daş sistem. Eğitim sistemini etkikarşı bir tutum olarak algılanm. leyen faktörler var. Bundan şu anBunu ifade etmek istiyorum. Lalam çıkmasın, biz dine karşı mıiklik Türkiye'nin insan coğrafyayız? Hayır efendim, karşı değiliz. sı gereği birlik ve beraberlik ve be Elnik yapı okullar sayesin raberlik için çok önemlidir. Buna büyük ihtiyaç vardır. Birlik ve bede kaynaşacak, birleşecek... AKYOL Evet, milli ve çağ raberliğin bu ilkeyle sağlanacağı daş okullar sayesinde. Milli birlik, inancım var. Ben sevgi üzerinde beraberlik, anlaşma, uzlaşma ve çok duruyorum. Sevgi konusunda dayanısma gelistirilebilir ve Türki araştırmalar yaptıracağım, yanşye'de bunun için en önemli şey, ma açacagız. Farklı görüşleri düşAtatürk ilkeleridir, artı laik eği man görüş saymamayı, farklı götimdir. Laik anlayışı zedelerseniz, rüşlerin demokrasinin gereği oldumemlekete en büyük ihaneti ya ğunu yerleştirmeye çalışıyorum. parsınız. Bu dogrultuda eğitim ka Mozaik çatlar diyorsunuz? nnnlannda bir degerlendirme yaAKYOL Mozaik caüar. pacak mısınız? Onun için birleştirici unsur bu aıılamdaki milli kültüre dayalı okulAKYOL Yapacağım. Şimdiden Talim Terbiye çaüşıyor. Yani Türk eğitim mevzuatım toplumu kaynaştıracak ve uzlaştıracak ortak noktalar bıJmak isdemokrasi ve tiyorum. Bunlann üzerine ağırlık vereceğiz. toplumsal uzlaşma Bütün bunlan yapmaya cabşırken ANAP'ın 21.75Tik oy ora•ı sizi çok zorlayacak galiba. Bir erken seçim de Türkiye gündeminde bulunduguna göre yapüklannızı nasıl kalıcı tutacaksınu? 6 0 YIL ÖNCE Cumhuriyet Ajanslar kongresi hazırlığı 15MAYIS 1929 Tarabyada toplanacak olan Beynelmilel Ajanslar kongresine iştirak edecek murahhaslanmızdan Matbuat Umumi Müdürii Ercüment Ekrem Bey dün Ankaradan şehrimize gelmiftir. Ercüment Ekrem B. tesbit edilen kongre programmı da getirmişür. Bu programa göre Ajanslar kongresi 25 mayista öğleden sonra Tarabyada tstanbul Meb'usu Tevfık Kâmil Bey tarafından açüacaktır. 26 pazar gunü kongre azası lenezzüh yapacaklar, bundan sonra pazartesi ve salı günleri de ikiser celse aktedilecektir. 30 YIL ONCE Cumhuriyet Sâkin olalmu iyi düşünetim!f 15 MA YIS 1959 Bir lâhza D.P. mensublanmn iddialarım olduğu gibi kabul edelim de diyelim ki C.H.P. son hareketleri ile şiddet yoluna girdi ve bir taktik yanlışhğı yaptı. Peki iktidar partisinin getireceği şiddet tedbirleri de aynen bir taktik yanlıslığı olacak değil midir? Şiddetin ne laraftan gelirse gelsin, nasıl olursa olsun bu memlekele zarardan başka vereceği ne vardtr? Bu milletin artık şktdetten bıkmtş olduğu nasıl olup da düşünülemiyor?. Mesulünü arastırmadan soralım: Uşaktan itibaren olup gelen ve hâlâ da devam etmekte bulunan üzücu, hattâ ettm hâdiselerden niemleketini seven hangi vatandaş ıstırab duymuyor? Halbuki; o demokrasiyi kendi kendini idare yolile rahaıını, zihni sükunet ve selâmetini, refahını, ilerlemesini temin etmek için istemiş değil mi idi? Bugünkü karanlık tablo ile karşılaşacak oldukıan sonra siyasi hayatımızda vuku bulan bunca değişmelere ne lüzum vardt? Iktiidan ve muhalefeti ile bu rejimin mânası ve vazifesi vatandaşa her gün yürek halecam çektirmek midir? Bugün iktidann ve ona bakarak muhalefetin, yarın muhalefetin ve ona bakarak iktidann birbirini takib eden hamleler ile bu canım memleketi süresiz olduğu nisbette tehlikeli bir tansiyon içinde yaşatmaları için aklın kabul edeceği bir tek mucib sebep ileri sürülebilir mi? Acaba iktidar ile muhalefetin geçmişi unutarak bir masa başında isteklerin listesi üzerinde konuşmalan da bugünkü ağır buhranın halli yolunda bir çare değil midir? Muhalefetin murakabesini sukunet içinde yapması ve iktidann bu murakabeyi sükunetle kabul edip şiddet ve tazyik tedbirleri düşünmemesi, 26 milyondan kaç kişiyi sevindirmez dersiniz? En büyük temennimiz iktidan ve muhalefeti ile bu memleketi idare ve muıakabe edenlere bundan sonrast için aklı selimin, muhakemenin ve serinkanlıhğın hâkim olmasıdır. Partililerin heyecanlı havası dışında kalan büyük tarafsız kütlenin sesini dinleyelim: Artık kâfi! GEÇEN YIL BUGUN CumhurİYet Chet Baker öldü 15 MA YIS 1988 Cazın efsaneleşmiş sanatçılanndan trompetçi Chet Baker, önceki gün Amsterdam'da kaldığı otelin ikinci katmdan düşerek öldü. AP'nin haberine göre Hollanda Televizyonu olayın nasıl meydana geldiği konusunda bilgi vermedi. Bir dizi konser vermek için Hollanda'da bulunan Amerikalı sanatçının, perşembe gecesi ile cuma sabahı arasında düsmüş olabiieceği bildirildi. Sanatçının intihar etmiş olabiieceği üzerinde dunılurken, aldığı yüksek dozda uyuşturucunun etkisiyle bir kaza meydana gelmesi olasılığı da göz önünde tutuluyor. 1987 yılımn eylül ayında düzenlenen 3. Uluslararası Bilsak Caz Festivali'nde de iki kez Istanbullu cazseverlerin karşısına çıkan Chet Baker, piyanist Mitchalle Graillier, flütçü Nichola Stilo ile birlikte tstanbul'a gelmisti. Baker'ın basçısı Van De Gein'in son anda çıkan bir engelle Türkiye'ye gelememesi yüzünden sanatçıya ilk konserinde başta Hakan Behlil eşlik etmişıi. Ancak ilk konserde çıkan tatsızlıklardan sonra ikinci konserde Behlil'in yerini Mark Helias almıştı. Cazın en büyük adlanndan olan Chet Baker, Istanbul konserlerinde aşırı yorgun görünmüş ve içkisini sahnede bile elinden düşürmemişti. AKYOL Işte bütün çabalanm, yazılı hale getirmelerim onun Bunun pratigini nasıl oluşiçin. 55 kadar çalışma konusu ortnracaksınız? taya çıkıyor. Bunlan aylık, iki ayAKYOL Bunun pratiği şu. lık, üç aylık diye çalışma süreleriMilli eğitim sisteminin temel kone bölerek gerçeklesme sürelerini nusu sosyalleşmedir. Çünkü milli tespit ediyorum. Üç ay sonra gikültürü verirsen sosyalleştiriyordecekmiş gibi çalışıyorum. Yann sun. Milli eğitim sisteminin odak 4 yıl çalışacakmış gibi bir program noktası öğretmen. Bu odak nokgöreceksiniz. Ama üç ay sonra da lardır, laiklik anlayışıdır, demoktasında bu dediklerimizi gençliğe olmanın, kamu yönetiminde etkin gidersem, üç aylık yapabileceklerasi egitimidir. ve çocuklara verecek olan O. Ne ve verimli olmanın temeli eğitimrimi göreceksiniz kamuoyunda. Okullarda demokrasi dersi dir. Bu eğitimi sizin önce liderine reden verecek, kafasından mı? bağlı kılmanız lazıra. Hasan AJi verilmeli mi? Bir bakan olarak erken seHayır, müfredat programından. AKYOL Demokrasiyi bir çim için ne diyorsunuz? Müfredat programlarının buna Yücel 8 yıl yapmıştı. AUah 8 yıl göre düzenlenmesi öncelik taşıyor. değil de bana 4 yıllık bir imkân hayal şekli olarak, hayat biçirai AKYOL Şartlar siyasette doBiümsel düşünce vereceksiniz. verseydi. Mustafa Necati damga olarak görüyorum. Yaşayış biçimi ğunca erken seçim yapılır ve asvurmuş. Aradakiler başansız mı? olarak görüyorum. Yani demokEleştirici bir dimağ, artı medeni lında Sayın Başbakamn da ifade cesaret sahibi insan. Onu verebil Ama 1923'ten beri 48 tane Milli rasi yaşanır. İnsarun karakterinin, ettiği gibi şimdilik erken seçim mek için çocuklan, gençleri, ku Eğitim Bakanı değiştirirsen, 66. insan varlığına saygının gereğidir. yok diyoruz. Kaostan ve kargaşaru bilgiler, ölü bilgiler dediğimiz bakan ne yapar? Eğitim mesele Okullara demokrasi dersi, bağım dan başka bir şey getireceğini sangereksiz ve yersiz bilgileri ezber sinde bilimsel gercek, liderin sis sız bir demokrasi dersi gibi, suni mıyorum. Koalisyon çıkar. letme, bunlarla çocuklan yükleme temden, modelden önce geldiğidir. olacak bir şeyi vermek değil, bü ANAP üe DYP birleşirse tün derslerin demokratik olması değil, öğrenme ortamında ezber Türk eğitim sisteminde or esastır. Okullar aslında demokra SHP ile bir koalisyon olursa bu letme değil. Ezbere dayanan bir öğretme ortamı değil. Incelemeye, tam, sizin yerieştirmek istediginiz tik kuruluşlardır. Okullann A'sın Türkiye için kaos mu olur? AKYOL Hayır olmaz. Bu araştırmaya, üretraeye, yaratmaya inanç sistemini kabul edecek bir dan Z'sine bütün faaiiyetlerinde, etkinliklerinde demokratiklik kadar tecrübeden sonra politikagötüren kendi kendisi olabilmesini yapıda mı? esastır. tnsanın, çocuğun, gencin, cılann daha bilinçli ve uzlaşmacı sağlayan bir müfredat programı. AKYOL Bunun için de mil şahsiyet olarak geliştirilmesi, çağ davranacaklanna inancım tam. Kitaplar bu yönde olacaktır. Ezli eğitim seferberligi baslattığımı daşlaştırılması, bilinçli hale geti Türk demokrasi ve toplumberletici değil, çocuklara kaynak ilan ettim. Çok büyük iddiam rilmesi, ancak ve sadece eğitimk sal yaşanıına bir anarşi mikrobu olacaktır. Bugün amaç haline gelyok. Ben şu anda Milli Eğitün'in olur. Ama demokratik eğitimk mu girdi? Bundan korku duymak miştir. Ders kitaplan amaç olmabaşında lider durumunda olan ki olur. mı gerekir? yacak, araç olacak. Bu da yetmez. şiyim. 500 bini aşkın öğretmene ve AKYOL Bundan korkmak öğretmen bu yönde eğitilmiş olaeğitim idaresine, yeni bir ruh veryanlış ve demokrasiye inanmamak cak. Önce meslek ahlakı yüksek, mem lazım. Hamle gücü düğme Sevgi yanşması olur. Topluma güvenmemek olur. maddi ve manevi sorumluluk duyye basmakla olmaz; insarun ruhu Milli Eğitim Bakanhğı'nda Demokrasiye inanan insanların, gusu yüksek, özel alan bilgisi, pena, gönlüne girmekle olur. Bu se ki kadrolaşmaları nasıl asacaksıinsana değer veren, politikacılann dagojik formasyonu, milli kültüferberlik aslında milli gönül sefermilletin iradesine saygılı olmaları rü ve genel kültürü tam. Bunların ni2? berliğidir. Vatanın bölünmek isyanında geçim sıkıntısı da olmaAKYOL Ben dünya görüşü kadar önemli birşey yoktur. Yani tendiği, anarşinin hortlatılmak ismilli iradeye, milletin eğilimine yan. Cazip hale getirilmiş bir uytendiği bir ortamda ben onlara mü, demokratik eğitim anlayışımı saygılı olmak politikaamn ilk gögulama. Bunlann yanı sıra eğer sialet olmam, okulu da alet etmem, anlattım. Bunlara uyma ve bunrevidir. zin ölçme ve değerlendirmeniz buçocuğu da alet etmem. Bunlarla ları uygulama azmindeyim, kararna uygun olmazsa bütün bunlar Bu ANAP da olsa geçerli yükümlüyüm ben. Okullann en lıyım. Bunun dışındaki tutumlalafta kalır. Demek ki müfredat büyük önemli amaçlanndan biri, n, hem uzlaşmayı zedeleyeci, hem midir? programından ölçme ve değerlenAKYOL Geçerlidir. Büyük işte bu uzlaşmayı sağlamaktır. uyumu zorlaştırıa, dolayısıyla dirmesine kadar aynı sistem içinOkullar toplumun; ekonomik, morali zedeleyici, yıkıcı, dolayısıy uzlaşma diyen politikacıların bu de olursa, öğretmen de bunun sosyal, politik ve etnik çelişkileri la eğitımden beklenen başanyı ve hedeflerde dayanısma içinde olverimliliği saptıncı olarak görüyo maları şartur. içinde asıl temel taşı, işin lokomotifi olarak bulunursa, öğretmek isANKARA Milli Eğitim Ba teyen değil, öğrenme ortamını yakanı Avni Akyol, "Tiirk etniV ya ratan, düşündüren ortam sağlapısını dinin degil, okullann nabilir. nzlaştırabilecegini" söyledi. Akyol, toplumdaki birleştirici unsur Modelden önce lider ların "laiklik, okollar ve demok Bonun ekonomik boyutunn r«sl egirinıi" olduğuna değinerek, Türk etitim raevzuatını demokrasi nasıl olusturacaksınız? Bu sistemve toplumsal uzlaşma açısından de bu ekonomik kaynağı nereden yeniden ele alacaklannı ve degışik bulacaksınız? likler yapacaklarıru ifade etti. " 3 AKYOL Sosyal gelişmede ay sonra gidecekmiş gibi" çalıştı ekonomik boyut önce değildir. ğını, ancak 4 yıllık bir program Sosyal gelişmede reform yapmahazırladığını vurgulayan Akyol, da faktörleri sayayım; finansman "Bir milli eğitim akademisi knra bir faktördür, eleman bir faktörrak nzman yetiştirilraesinin dür, ortam bir faktördür, model planlandıgınt" bildirdi. Kitaplann bir faktördür. amaç değil, kaynak araçlar olaca Bunu toplumsal yapının içiğını söyleyen Akyol, müfredat ne nasıi sokacaksııuz? programlanrun yeniden düzenlenAKYOL Söylemediğiaı sırmesine öncelik verileceğini açıknma geliyorum şimdi. Benim sırladı. Bakan Akyol, Cumhuriyet rım değil bu, bilimin sırn. Lider muhabirinin sorulannı şöyle yabunlann başındadır. Sosyal kalnttladı: kmmada lider mi, model mi? Ha Egitimde konsensüsü sagla yır, lider başta. Eğer bu anlayış olmazsa, sosyal kalkınmalar olmaz. mak için formülünüz nedir? AKYOL Eğitimin çeşitli Dinleri düşünün, peygamberler çıfonksiyonlan var; ekonomik, sos kıyor. Her dinden. Atatürk'ü düyal, politik. Eğitimin politik fonk şünün. Ne var 1920'lerde? Bir siyonu hep ters anlaşıldı. Politik Mustafa Kemal çıkıyor, basanyor. fonksiyon bir partinin, bir ideo Kaynağı da kuruyor, sistemi de lojinin üstünde olan devlet poli kunıyor, elemanı da buluyor. Ortikası ve genel insanlık politikasıy tamı da sağlıyor. Eğitim, sosyal la ilgilidir. O da devletine saygılı, gelişmenin en güçlü motoru. Demilletine bağb milletinin bir üye mokrasinin, kalkınmanın, insan si olmaktan onurlu, gururlu ve sorumlu olan fertler yetiştirmektir. Bir enderun sistemi dendi. Ben, 'Endenın sistemini getirecegiz' demedim. Düne takılmak rahatsızlıktır, hastahktır. Ben milli eğitim akademisi açmayı düşündüm. Benden önce böyle bir düşünce varnuş, hizmet içi milli egıtim akademisi diye. Onu milli eğitim akademisine dönüştürmek istiyorum. Amaam bu. öğretmenler içerisinde yönetici nitelikte olanlan burada eğitmeyi duşünüyorum. TUNCAY ÖZKAN açısından yeniden ele alacaklannı ve değişiklikler yapacaklarını bildiren Avni Akyol, 3 ay sonra gidecekmiş gibi çalıstığını, ancak 4 yıllık bir program hazırladığını söyleyerek, "Müfredat programlan yeniden düzenlenecek. Kitaplar amaç değil, kaynak araçlar olacak'' dedi. ÇAUŞANLARIN SORULARI/SORUNLAR1 YILMAZ ŞİPAL "Yjrulmuştuın. Dinlenmek İstiyordum" Uznn yıllar çalıştıkun sonra emekli oldum. 5 yıl ilkokul, 3 yıl ortaokul, 3 yıl lise ve derken 4 yıl da universile olmak iizere 15 yıl ögrenim gördükten sonra meslege atıldım. Öğrenimle birlikte, 50 yıla yakın çalışmış ve yonılmuştum. Dinlenmek istiyordum ve bu yüzden de emekli oldum. Baktım ki, emeklilerin dinlenmesi mümkiin degil. Ve gördüm ki, aldığı m emekli aylığı beni dinlendirmeye yetmeyecek. Çevremdeki ve benim gibi dinlenmek için emekli olmuş, çalışan emekliler ordusuna ben de katıldım. Kamu kesiminde bir iş buldum ve çauşmaya da başladım. Çalışmam karşılıgı aldıgım maaş da yaklaşık emekli aylığım kadardı. Çok geçmeden, "emekli aylığımın, 1101 sayılı kanun gereğince" kesildigi müjdesini aldım. Yalnız, benimle aynı meslekte olanlar, halen emekli maaşlan kesilmeden çalışıyor? Bu nasıl oluyor? YANIT: Uzun yıllar ögrenim görüp, sonrası uzun yıllar boyu devlet hizmetinde çalışıp belirli bir düzeyde beceri ve bilgi birikimine ulaştıktan sonra yorulup emekli olanların bir çoğunu, yeni bir çalışma yaşamı beklemektedir. Her geçen gün çalışanların, emeklilerin, dul ve yetimlerin sırtına binen bu yük, dinlenmek isteyen emeklileri, yeniden çalışma yaşamma itmektedir. Yıllar boyu çalışıp, kazandıklan beceri ve bilgi birikimlerini, ekonomik nedenlerle yeniden değerlendirmek isteyenlerin, iki seçeneği vardır. Birincisi, bu birikim ve becerilerini yeniden devlet hizmetine sunmaktır. tkincisi ise özel kesimde çalışmaktır. Özel kesimde iş bulup çalışanları, emekli aylıkları yönünden, hiçbir sorun beklememektedir. Bunlar, en doğal hakları olan emekli aylıklarım alarak çalışmalannı sürdürürler. Bunlar için emekli aylıklannın kesilmesini gerektirecek yasal bir engel yoktur.. Oysa ki, bilgi ve becerilerini devlet hizmetine sunanlan, 1101 sayılı yasa beklemekte ve yasa gereği olarak "Bunlan çalıştıranlar, vazifeye başladıkları tarihlerden itibaren bir ay içinde yazı ile T.C. Emekli Sandığı'na bildirirleı^' Böylece, T.C. Emekli Sandığı'ndan emekli olmuş iki emekliden birinin, özel sektörde çalıştığı için emekli aylığı kesilmez, diğeri devlet hizmetinde çalıştığı için cezalandırılır ve emekli aylığı da kesilir. Personel Yasası'nın genel gerekçesindeki şu anlatım, bizce çok anlamlıdır; "Kamu kesimi ile özel kesim arasındaki iş gücü hareketliliği yurdumuzda kesin bir şekilde tek yönlü işlemekte, özel kesim kamu kesiminin büyük güçlüklerle yetiştirdiği yetenekli elemanları çekebilmekte, fakat özel kesimde temayuz etmiş elemanlara kamu kesiminde görev vermek mümkün olamamaktadır." SORU: 9 Danıştay ve İdare Mahkemesi'nce üzerinde 'gizli' damgası bulunan belgelerin taraflara gösterilmemesi, savunma hakkının tümüyle kısıtlanması olarak nitelendi. TURAN YILMAZ ANKARA Danıştay ve İdare mahkemeleri, dava dosyalannda yer alan tayin onayı, derece terfisi, kademe yükseltmesi, asalet tasdiki gibi belgeleri, üzerinde "gizli" kaydı bulunduğu gerekçesiyle taraflara göstermiyor. Hukukçular, bu uygulamayı savunma hakkının kısıtlanması olarak niteleyerek değiştirilmesi gerektiğini bildirdiler. tdari Yargılama Usul Kanunu'nun 20. maddesinde yer alan "Getirtilen veya idarece gönderilen gizli belge ve dosyalar, taraf veya vekillerine incelettirilmez" hükmüne ilişkin tartışmalar yoğunlaştı. İlk olarak 12 Mart 1971 askeri müdahalesi sonrasında idari yargıya giren bu hüküm, 12 Eylül 1980 sonrasında düzenlenen tdari Yargılama Usul Kanunu ile Danıştay Kanunu'nda da korundu. Hukukçular, bu hükmün idari yargı organlarınca çoğunlukla söz konusu dosya ve belgenin gerçekten "gizlilik" niteliği bulunup bulunmadıği araştınlmaksızın uygulandığından yakındılar. Adli yargıda rahatlıkla görülüp incelenebilen belge ve bilgilerin, idari yargıda üzerlerine düşülen "gizli" kaydı nedeniyle kendilerine gösterilmediğinden yakınan hukukçular, bunun da savunma ve hak arama hakkını ortadan kaldırdığını, böyle bir uygulamamn hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığını vurguladılar. sancı yaratıyor duğu her belgenin keyfi takdire dayalı olarak incelenmesine olanak tanınmamaktadır. Savunma hakkının önkoşulu, ithamı öğrenmek hakkıdır. tdari işlemin iptalini isteyen, Ugili idarenin gönderdiği evrak ve belgeleri göremez ve inceleyemez ise hakkmdaki ithamı nasıl karşılayacaktır? İdarenin gizlilik damgası bastığı ber belge böyle bir ayncalıktan faydalanırsa savunma hakkının kullanüabildiğinden söz edilemez. Yargı, savunma üzerine kuruludur. Adaiet devletin, savunma adaletin temelidir" diye konuştu. bile göremez" dedi. Doç. Dr. Yahya Zabunoglu da gönderilen belge ve dosyalara gizlilik niteliği verilmesinin idarelere tanınan bir tekel olduğunu vurgulayarak "Mahkemeye gönderilecek belgelere kendi takdirlerine göre gizlilik kaydı düşüriiyorlar. Bununla da vetinmiyorlar, davacı tarafa da incelettirilmemesini istiyorlar. Bu dunım hukuki bir garipliktir ve hak arama hakkının engellenmesi ile eşanlambdır. Bunun da hukukla bir ilgisi yoktur" diye konuştu. Ve Savyetler çekitiyor Afganistan'daki Sovyet birlikleri 14 nisanda imzalanan Cenevre Antlaşması uyarınca, bugünden itibaren ülkeden resmen çekilmeye başlıyorlar. Bu arada başkent Kabil'de dün bir kamyona yerleştirilen bombanın patlaması sonucu 11 kisi öldü, 12 kişi de yaralandı. Kamyonun, Sovyet birliklerinin çekilmesi nedeniyle bugün tören yapılacak meydanın kenarına park edilmiş olduğu bildirildi. Sovyet ajansı TASS, patlamadan Mücahitlerin sorumlu olduğunu öne sürdü. Geçen ay da 1978 nisan devriminin yıldönümü törenleri sırasında meydana gelen patlamada 6 kişi ölmüş 49 kişi de yaralanmıştı. Doç. Dr. Metin Gönday da "Kanun 'Gizli belgeler gösterilmez' diyor, hukuk devletinde gizlilik yoktur, bir kişi hakkında birtakım belgeler düzenleyeceksiniz ve bnnu ona göstermeTBB Başkanı Teomah Evren, yeceksiniz. Bu dunım hukuk devbu yasa hükmünü "savunma öz leti ilkeleriyle çelişiyor" dedi. güriügu ve savunma hakkının kullanılması açısından büyük sakın Türk hukuk mevzuatında "gizli ca oluşturan bir kural" olarak ni belge" diye genel bir tanımlamateleyerek "tnsanlar, idari mahke nın bulunmadığını da kaydeden meler önünde gizli belgeleriyle Günday, "Bugün bu iş tamamen suçlanmakta, içeriğini dahi bile idarenin keyfine kalmış. Bu bir medikleri bu belgelere karşı ken aşk mektubu da olabilir. Bu mekdilerini savunma) a zorlanmakta tubun üzerine de gizli damgası badıriar. tdarenin gizlilik kaydı koy sıldı mı, karşı taraf bu mektubu Kararlardaki isabet Emekli Orgeneral Necdet Ürug'un avukatı Yüksel Esin de "Görülmeyene, bilinmeyene karşı iddia ve savunmada bulunmanın güçlüğü, hatta imkânsızlığı açıktır. Oysa yargı yerinin gördüğü, incelediği, gerektiğinde hükme esas aldığı belgeler hakkında Ugili tarafın ne diyecegini bilmesi gerekir. " dedi. Avukat Muzaffer Özbayrak da uygulamayı savunma hakkının kısıtlanması olarak niteleyerek, "Avukatlar bu durumda, el yordamıyla savunma yapıyor" dedi. SİZİN SORUNLARINIZI YAŞAYAN BAŞKALARI DA VAR Kendinizi tanımak, sorunlannızı paylaşmak için başlattığımız çalışmalar sürüyor. Bilgi için: 141 39 03/132 64 38 İthaka Psikolojik Damşmanlık Merkezi KALBİNİZİ KORUYUNUZ