24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 MART 1989 KÜLTÜRYASAM PİKNİK PİYALE MADRÂ CUMHURİYET/5 Bizzat Borges ORHAN PAMUK Yetmiş yaşında, uluslararası üne kavuştuğu 1960'ların sonunda Amerika'nın unlü New Yorker Dergisi gelenekselleşmiş "Proflle" köşesi için ondan bir yazı isteyince, eski hikâyelerinin çevirisi için üç yıldır birlikte çalıştığı Norman Thomas Di Giovanni ile birlikte Borges, "Bir Özyaşamöyküsu Denemesi"ni yazar. Romandan rıoşlanmadjğıru, roman okumaktan sıkıldığjnı, biraz da gösterişjı bir havayla sık sık söylemekten hoşlanan, hikâyelerinde insan psikolojisinden çok düşüncelerle, paradokslarla oynayan Borges için söz konusu kendisi de olsa, bir insan uzerine bir yografik bir şe> ler yazmak bir değişiklik, dahası kendi üslup ve kişiliğinin sınırlarını zorlayacak edebi bir sorundur. Borges bu sorunu hikâyelerini ve denemelerini yazarken taktığı maskeye sıkı sıkıya sanlmakla çözer: Hayata fazla ılgi duymayan, kitaplara, okumaya, unutulmuş dillere, kenarda köşede kalmış yazarlara, hafıza, zaman gibi modern temalara tutkuyla bağlı birinin maskesi. Jorge Luis Borges'ten yeni bir kitap: Borges ve Ben Hayranlanmn çokluğu, onaan etkilenerek yazanların çeşitliliği düşünüldüğünde, Borges'in modern edebiyattaki yeri Kafka'mnkiyle rahathkla kıyaslanabilir. tkisini birbirinden ayıran şey, "Borges ve Ben"in de gösterdiği gibi, Kafka'nın kendi yazar kişiliğini sanki kendiliğinden buluvermesine karşıhk, Borges'in onu saplantıyla bütün bir ömür vererek oluşturmasıdır. Bu yüzden, "Özyasamöyküsü Denemesi"ni okurken, geleneksel özyaşamöykülerinde görmeye alıştığımız temalara değil, yalnızca Borges'in ilgi duyacağı "Borgesçi" konulara giriyoruz. Aşkın, kadınların, sevgililerinin ve evliliklerinin bu dünyada yeri yoktur. HCT zaman yakın olduğu annesinden, yalnızca okuduğu ve çevirdiği kitaplar yüzünden ve körlüğünden sonra kendi sekreterliğini yaptığı için söz eder. "Hayatundaki en önemli şeyin ne olduğunu sorsalar, babamın kütuphanesi derim." Başkalannın ilginç bir avcıdan söz ettikleri gibi, Borges, tuhaf huylu bir şairden söz eder, geleneksel özyaşamöykülerinde yıllar sonra yeniden karşüaşılan eski bir sevgiliden söz edildiği gibi, o, Don Kişot'un değişik bir baskısından söz açar. Körlük bir hastalık ya da felaketten çok, kendisiyle kitaplar arasına giren Homervari bir temadır. Her zaman oluşturmak istediği kendi kişiliğinin temalarına dönen, başkalanrun ilgileneceği konulara değil, kendisinin en iyi yazabileceği konulara bağlanan bu modern kararlıhk, dudak bükülecek değil, hayranlık duyulacak HIZLI GAZETECİ XECDET ŞE\ A6LA AGLÂ>. YAPMAOtöıN TeK ALATuKKAllK O KALMIŞTl.. &AYUMAYI ı A M M I şay Jorge L U B Borges' ın yeni yayımtanan'' Borges ve Ben" adlı kitabındaki otobiyografisınde bıle yalnızca Borges'in ılgı duyacağı "Borgesçi" konular egemen. Her zaman yakın olduğu annesinden, yalnızca okuduğu ve çevırdiğı kitaplar yüzünden ve körlüğünden sonra kendi sekreteriığini yaptığı için söz eden Borges, "Hayatımdaki en önemli şeyin ne olduğunu sorsalar, babamın kütüphanesı derim " dıyor. CİZGİLİK K.4MİL MASARACİ bir şeydir. ö t e yandan, kaleme aldığı denemenin biçimsel sorunlan, yer yer Borges'i pek az özyaşamöyküsünde göreceğımiz kadar sade ve o derece de etkileyici ve dokunaklı satırlar yazmaya yöneltir. Buenos Aires'te ücra bir kutuphanede çalıştığı yoksulluk gunlerinde "lepedekilerden gelen küçiik armaganlar" yüzünden kendisini aşağılanmış hissettiğini anlattığı şu cümledeki gibi: "Bazı akşamlar on blok ötedeki tramvay durağına yünırken gözlerim dolar dı." Ya da bir cümlede büyük bir etki yaratabilme tutkusunun şu hoş örneğinde olduğu gibi: "Elbette, bütün genç insanlar gibi, ben de eiimden geldigince mutsuz olmaya çalışıyordum; Hamlel'le Raskolnikov arası biri olmaya çabalıyordum, sizin anlayacağımz." v Ya da Ariüntin ııin«al Kntımha> ^ Arjantin Ulusal Kutupha ne Müdürlüğü'ne ve körluğune ilişkinşucümlesindeki gibi: "Bir A Ğ A Ç Y A Ş K E N E Ğ İ L İ R KEMAL GÖKHA.V şiirimde, bana aynı anda hem sekiz yiız bin kitabı. hem de karanlığı bahşeden Tann'nın bu olağaniıstu ironisine deginmeden edememiştim". Kendisi olmakta kararlı olan ve kendi hayatına da (tıpkı uğraşa uğraşa oluşturduğu bir üslup gibi) uğraşa uğraşa oluşturduğu bir kişiliğin görüş acısından bakan Borges'i kitaplarını okumamış bile olsanız sevmeye başlarsınız. "Zaten gerçek hayatta olup bitenlerin farkına hep kitaplarda okuduktan sonra varmısımdır". Kendisini uğraşarak oluşturan bu "edebi" Borges'le, gerçek Borges arasındaki ilişki, Celal Lster'in derleyip çevirdiği bu kitabın sonuna iyi bir seçimle eklenmiş üç hikâyede de görülüyor. "Borges ve Ben" adıyla yayımlanan kitabın buyük bir kısmını oluşturan o uzun özyaşamöykusel denemeden sonra bu hikâyeleri okuduğunuzda yazara duyduğunuz hayranlığın kaynağının hikâyeler olduğunu bilmenize rağmen, otobiyografınin kahramanını, butün ömrünü yazar Borges'i yaratmaya vermiş o edebiyatsever kişiyı, unlü Borges'ten (defalarca "Ünü hiç beklemedim, dert ediıımedim!" demesine inanmakta güçlük çekersiniz!) daha çok seviyorsunuz. Mjlyarhk elyazması "Babalar ve Oğullar"ın 180 sayfahk el yazmalarının 1 milyar 720 milyon liraya alıcı bulması bekleniyor. Geçen kasım ayında Kafka'nın "Dava"smın elyazmaları 3 milyar 850 milyon liraya satılmıştı. LONDRA (AP) On dokuzuncu yüzyıl Rus yazarı Ivan Turgenyev'in "Babalar ve Ogollar" adlı romanının el yazmalan mayıs ayında Londra'da açık arttırmaya çıkarılacak. "Solbeby's" muzayede salonunda açık arttırmaya çıkanlacak olan el yazmalarının 500 bin sterline (yaklaşık 1 milyar 720 milyon TL.) alıcı bulması bekleniyor. Çağdaş edebiyat el yazmalan alanında açık arttırma rekorunu, Fransız Kafka'nın "Dava" adlı roraanı elinde tutuyor. "Dava"nın el yazmalan, geçen kasım ayında Londra'da, l.l milyon sterline (yaklaşık 3 milyar 850 milyon TL) satılmıştı. Turgenyev'in 180 sayfa tutan Rusça el yazmalan, 18 mayısta açık arttırmaya çıkanlmak üzere "Sotheby's"e gönderildi. "Babalar ve OgaMar"ın el yaz malannın Ingiltere'deki sahibi Turgenyev'in 'Babalar ve Oğullar'ı açıkarttırmada TARİHTE BUGÜN MLMTAZ ARIKA\ 21 Mart 186061'de yaztlmtştı 1 9 . yüzyıl Rus yazarı ıvan Turgenyev, "Babalar ve Oğullar" adlı romanını 186061 yıllarında yazmıştı 1862de yayımlanan roman, fırdnalı tartışmalara yol açmıştı. i3OO'oe BUGÖN, BİK OSMANU*US KO*tSK£SİNDe f ALIHAU KARAOLA, ACHÜYAT7K PENtzı'NıN GÜ S NEYıNDE BULUNAN YEDl AOA, OSMANLt 1>EV f /" LETİ'NİN KOeutfASf KDŞULUYLA CUMHUKİYET İLAN EPtYOROU. PAOİŞAH Jff. SEltM ZAMAN tNDA, NAPOLYON KUMANMSl ALTINDA MtSlR 'A SEFES. OUZENLEYEN F1&NSA İLE tLl$KtL£g. BOZ.ULMUÇTU. BU OueuMDA, OSAAANLI PElTLBrt FRANSA'NIN OÜŞMANt OLAN RtlSYA 7», POSTLUK. ANTLAÇMACI ÖNEOMİÇTİ. PAMA SONRA İK.İ ÜLKENİN PONANMALAKl, BıKCİKTE HAÜSJeBTE SEÇEKEK, B'K SÜSE ÖNOS FgANStZLAIttN iftALİHS u£*AYAN A&R.iYATtK'Te*X AOALARI /4İMIŞTI. RUSYA 'NİN KEFALKTfrcK, OCAmnAAVRO YE KOBFO 'OA CUMHUKİYeT İlAN £DİLMİŞTİ.. YEDİADA CUMUURİYETİ KURULUrOR! MAfJU KOeuMASl ALTIHA SÎRJEN İ7XKİ,r>AKSa£,ZANT*,CUICA,KE&*lON nin kimliği açıklanmadı. Turgenyev'in 18601861 yıllarında kaleme aldığı "Babalar ve Oğullar", dönemin Rusyası ndaki toplumsal sorunlar ve gündemde olan siyasal dUşünceleri bir aşk öyküsüyle iç içe işliyor ve gelenekçi babalarla köktenci oğullar arasındaki kuşak uçurumunu ele alıyor. Romanın kahramanı Bazarov, birçoklarmca "öncü bir devrimci" olarak nitelenmişti. Turgenyev'in daha önceki romanlan 1861'de Rusya'da toprak köleliğinin kaldınlmasına katkıda bulunmuş ve Turgenyev Rusya dışında yaygın bir biçimde okunan ilk romancı olmuştu. "Sotheby's"in Avrupa el yazmalan uzmanı Susan VVharton, "Babalar ve Ogullar'la ilgüi olarak, "Turgenyev'in en büyük romanı olan bu kitap 1862 yılında yayımlandığı zaman fırtınalar yaratmışü" dedi. Filozof İsaiab Beriin ise 1970 yılında verdiği bir konferansta, Turgenyev'in "Babalar ve Oğullar" adlı romanında yazdığı fırtmanın gunümüzde dünyanın dört bir yanında estiğini söylemişti. Hayranlanmn çokluğu, ondan etkilenerek yazanların çeşitliliği düşunulduğunde, Borges'in modern edebiyattaki yeri Kafka'mnkiyle rahathkla kıyaslanabilir. tkisini birbirinden ayıran şey, Borges ve Ben'in de gösterdiği gibi, Kafka'nın kendi yazar kişiliğini sanki kendiliğinden buluvermesine karşılık, Borges'in onu saplantıyla bütün bir ömur vererek oluşturmasıdır. Borges ve Ben / Jorge Luıs Borges / Çevıren: Celal üster / Afa Yaytnlan / 110 s. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet bulunmuştur. M. Troçki otomobile binerken hareket anına kadar mendiliyle yüzunü yarıya kadar Baro İnzibat Meclisi kapatmıştır. Sabık Rus azasından müddetleri hitam Harbiye komiseri geçen bulanlann yerine yeniden aza akşam da Maslağa kadar bir intihabı geçenlerde yapılmıştı. otomobil tenezzühü yapmıştır. Sadeııin Ferıt, Halıl Hilmi, Hamdi Halim, tşmail Şevket, M. Troçkinin oğlu da dün bir aralık otelden çıkarak Meki Hikmet, Ömer Faruki, civardaki postahaneye kadar Emin Ali Beylerin aza bulunduklan Meclisi Inzibata gitmiş ve avdet etmiştir. bu suretle Ismail Agâh, Salih Mumaileyh, otelden çıkarken tesadüfen Tokatliyanda Zühdii, Osman Nuri, Ali bulunan fotoğraf Galip Beyler yeni aza olarak dahil olmuşiardı. Bu vaziyette muhabirimiz, Namık Bey hatta şapkasım almağa vakit İnzibat Meclisinin mütecanıs bulamıyarak arkasından bir şekilde bulunmadığmdan koşmuş, caddede onu biraz bahsedilmekte ıdı. Bu bahis uzerine, bizzat Meclisi înzibat geçer geçmez ansızın geriye dönmüş bir an içinde resmini azaları da mudavelei efkâr almağa muvaffak olmuştur. etmislerdir. M. Troçkinin oğlu da sür'at Evvelki gece toplanıldı karşısında şaşalamış mütehayyir kalmıştır. Evvelki akşam içtima eden Baro İnzibat Meclisi azası, bu Rus komünist partisinden Yaroslaviski yoldaşa atfen hususta uzun uzadıya Pravda gazetesi, ahiren bazı görusmüşler ve nihayet eski Avrupa gazetelerinde intişar azalarla, reis Sadettin Ferit eden makalâtı dolayısıyla, M. Bey de dahil olduğu halde, Troçkiyi burjuvalarm cumlesi birden istifaya karar altınlarını alarak kendisini vermişlerdir. tstifanamenin kirletmekle itham etmektedir. sureti hazırlanmış ve esbabı M. Troçkinin oğlu Pravdanm mucibe olarak "Baronun bu neşriyatı uzerine daha tealisini ve daha iyi gazetemize şu beyanatı idaresini temın edecek bir verm'ıştir. heyeti inzibatiyenm teşekkülıi" gayesinin " Bu taarruz, babamı gözetildıği zıkrolunmuştur. tanıyanların sadece Isüfaname imzalanması için gülmelerini mucip olabilir. elyevm reis Sadettin ferit Tammayanlar için de şunu Beyin nezdinde söyleyebilirim ki babam bulunmaktadır. makalelerinden hiçbir maddi Nisamn ılk haftasında Baro ve şahsi menfaat heyeti umumiyesi içtimaa beklememektedır. Zaten bu çağnlacak ve istifaname makaleleri alan gazeteleri de okunduktan sonra yeni bundan evvelce haberdar hey'etin intihabatı etmışti. yaptlacaktır. Bu paralar münhasıran Dığer taraftan şehrimizdeki muhalefetin noktai nazarmı avukatlardan Fırkaya mensup izah için babamın neşredeceği olanlar, Martın 25'inci risalelere sarfedilecektir. Bu pazartesi günü saat 16'da meyanda evvela Lenin'in C.H.F. binasmda şimdiki halde Rusya'da toplanacaklar ve yeni meclisi M.Stalinin neşrini menettiği inzibat azası tespit için gayet mühim bazı yazılarile görüşeceklerdır. Bu içtimaa komünist partisinin tarihine Fırka Mufett'ışi Hakkı Şinası ait olup Sovyet neşriyatı Pş. da iştirak edecektir. meyanından çıkarılan bazı vesaik tab ve neşredilecektir. M. Troçkinin, kendisiyle mülakatta bulunan bir gazetecinin "Ekselans" diye Tokallıyanda ikamet eden M. hitabma şu cevap ile Ü dunakşam refıkasiyie mukabele ettiğı söylenmekdir: " Pardon, ben Ekselans birlikte, otelin yan kapısmdan değil sadece bir çıkmış, bir otomobile binerek kamaraddım!" Şişliye doğru bir tenezzühte 21 Mart 1929 hadise Maruf ne diyorlar? Marquez yeni romanında Simon Bolivar'ı anlatıyor Hayalmi, gerçek mi? MtNE G. SAULNIER BILBAO Nobel Edebiyat ödülü sahibi Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marqnez'in yeni romanı "Labirentindeki General", Meksika, Arjantin, Kolombiya ve İspanya'da aynı anda satışa sunuldu. Latin Amerika kentlerinde çeşitli kültür şenlikleriyle kutlanan kitabın tspanya'daki yayıncısı Mondadori Yayınevi, yalnızca bu ülke ıçinromanıl75 bin adet bastı Marquez'in dokuzuncu romanı olan "El General en su Laberinto", Kurtancı (Libertador) diye anılan Latin Amerikalı halk kahramanı Simon Bolivar'ın ölümünden önce çıktığı son yolculuğun öyküsü. Bolivar'ın (17831830) yaşamı, yukselişi, duşuşü ve Latin Amerika'nın tspaııya'ya karşı verdiği bağımsızlık savaşı ustaca geriye donuşlerle anlatılıyor. Gabnel Garcia Marquez'in belgesel kaynaklara dayanarak yazdığı kitap, turu konusunda "bayal mi, gerçek mi" tartışmasını da beraberinde getiriyor. Latin Amerikalı yazarlann damgalannı vurduklan, son olarak "Şeytan Ayetleri" yazarı Salman Rüşdü'nün de aralanna katıldığı "Buyülü Gerçekçilik" akımının en önemli temsilcilerinden Marquez'in çok sevdiği ana tema, yapıtına yine egemen: İktidar ya da iktidar yokluğu. Birçok kez ele aldığı "yorgun ve yaşlı savaşçı" tipini ise efsane adam Simon Bolivar'dan yola çıkarak en geniş biçimiyle işlemiş. Garcia Marquez, Kolombiya'daki "Semana" Dergisı'ne verdiği demeçte, son romanından, "Kusnrsuzluğundan yana içim rahat olan tek kitabım" diye söz ediyor. "Hiçbir romanımın üstünde bu kadar çalışmadım. "Labirentindeki General'in >azılması iki yılımı, ön araştırmalan ise uç yılımı aldı. Hep yazmayı istediğim kitap oldu bu. Teknik, tarih, edebiyat ve sayfa yoğunlugu açılarından da kafamdaki olçülere uydu. Bolivar'ın, benim anlatüğım adam olduğuna kesinlikle eminim!" Marquez, aynı dergiye, bu romanın gehnyle Kolombiya'nın gençlere ve "resml olmayan" tarihinin araştınhp yazılmasını sağlayacak bir vakıf kuracağını açıkladı. 14 mart salı gecesi Kolombiya'nın eski Devlet Başkanı tarafından halka tanıtılan "Labirentindeki General" onuruna kent sokaklarında büyük bir şen Scfeyprita'yia lOf Afk' Marquez'in uyküleri geçen yıl TVye de uyarlanmıs ve geçen kalik duzenlendi. Şenliğe katılanlar, yakalannda Garcia Sim ve aralık aylannda Ispanyol TV'sinde gusterilmişti. 6 bolumden oluşan diziye adını da Marquez'in çok sevdiği ve yanından hiç ayırmadığı bi veren "Zor Aşk" adlı bölümde Hanna Schygulla oynamış ve bu bölüm dizinin en başanlı böq "~~~ ''• nitelenmişti. lümü olarak " : ' r ' * rer sarı gul taşıyorlardı. çok kan gelmiş, durdurmak için doktorun verdiği reçeteyi yapacak ecnaze bulunmuyor. Bereket versin otomobille ayaklan bir eczaneye reçete Yozgat mebusu Süleyman Sırrı Beyin bekarlardan vergi yazdırılarak hasta ölümden kurtuluyor. Ahali mazbata ahnması hakkındaki teklifı yaparak vilayete müracaat uzerine bir muharririmiz maruf bekarlardan Dr. Besim etmiştir. Bu eczanenin bir an evvel açılması için ömer Paşa ile görüsmüştür. Besim Ömer Paşa demiştir kL alakadarların nazarı dikkatini celbederiz, " Sıhhiye Vekaleti doğumu çoğaltmak namiyle bir kanun hazırlamıştır. Bekarlık hakkındaki mütaleamı bu kanunun müzakeresi esnasmda söylemek isterim. Bir müddettenberi şehrimizde Maamafıh bekarlık muhtelif bulunan Erkânı Harbiyei sebeplerden ileri gelir. Umumiye Reisi Fevzi Paşa Bekarlardan vergi ahnması Hazretleri dün akşam muvafık bir tedbirdir." şehrimizden Ankaraya hareket Meşhur iktisatçımız Dr. Celal etmislerdir. Fevzi Paşa Muhtar Bey de bu mesele hazretleri Haydar Paşa hakkmda şu sözleri istasyonunda Erkân ve söylemekle iktifa etmiştir: ' Ümerayı askeriye ile bir çok Bu teklif izdivaçlan maruf zevat ve bir kıt'ai çoğaltmak için yapıhyorsa bu askeriye tarafından teşyi hususta ameli bir fayda edilmiştir. vereceğini zannetmem. tzdivaçlan arttırmak için bir çare vardır, ama onu da size söylemem." Fevzi Pş. Hz. nin avdetleri Millet mektepleri Dün Millet Mektepleri için Vali Vekili Muhittin Beyin riyasetinde bir içtima aktedilmiştir. Bu içtimada Millet mekteplerine devam etmiyenler görülürse bunlara polis vasıtasıyla tebligatta bulunulacaktır. Bu tebligata riayet etmeyenler evamiri hükumete ademi riayet maddesinden tecziye edilecektir. Türk memur istihdam etmeyen şirketler Bulgarçarşısı Yirmi üç seneden beri Bulgarçarşısmda eczacılık eden Ermenak Efendinin eczanesi geçenlerde seddedilmişti Bu eczanenin kapanması uzerine Bomonti, Izzetpaşa, Kır, Keşiş, Sabun, Hacı tbrahim, Harman ve daha birkaç mahalle ahalisi ihtiyaç vukuunda Osman Beye giımeye mecbur oluyorlar. Nitekim geçenlerde Jandark mektebi karşısında Papazyan Efendi namında biri hastalanmış kezalik Bomonti fabrikası karşısında bakkal Karabetin zevcesi vazı hamil esnasmda kadından Ecnebi şirketlerin hemen ekserisi Türk memur kullanmamakta ısrar etmektedirler. Halbuki şirketler birkaç mütehassıs müstesna olmak üzere her vazifede Türk memur istihdam etmek mecburiyetindedirler. Bazı şirketler kanunun bu maddesini tefsir ederek gayri Türkleri istihdam etmektedirler. Bu nokta Istisat Vekaletinin nazarı dikkatini celbetmiş ve şirketlerde müstahdem memurların miktarını sormuştur. Bunun neticesinde ecnebi şirketlerin hakiki Türk memuru kullanıp kullanmadığı anlaşılacaktır. Bu gibi şirketler hakkmda bu defa ciddi tedabir ittihaz edilecektir. Troçkinin aldığı para
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear