24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 MART 1989 CUMHURİYET/13 Brezilya yerlileri tedirgin Brezilya'nın yerlileri, yaşadıklan bölgede hükümetın buyük bir baraj yapma planına karşı çıkıyoriar. Ancak yerliler hükümete söz geçiremeyince şikâyeöerini Avrupa'daki çevrecilere göturmeye karar verdiler. Yerlilerin şeflerinden Raoni, nisan ayında Avrupa'ya giderek, bir İngiliz Rock topluluğunun eşliğinde baraj aleyhinde kampanya yürutecek. (Fotoğraf: Reuter) Ozel okullarda ücretsiz öğrenci kontenjanı arttı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı özel okullarda okuyacak ücretsiz öğrenci kontenjanı arttırıldı. Yeni düzenlemeyle gelir düzeyi 650 bin liranın üstünde bulunan kişiler ücret siz öğrenci kontenjanından yarar' lanmak için başvuramayacaklar Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı Müsteşarı thsan Sezal "Bu haktan gerçekten fakir ve çalışkan öğrencilerin yararlanmasını istiyonız. Bu nedenle ailenin aylık gelir soiyesi 5 bin memur maaş kalsayısının üstünde olamayacak kısaca ta.an 650 bin lira olarak belirlendi" dedi. Bu yıl hazırlık sınıflarına giren öğrencilere de ücretsiz okuma hakkının verildigini belirten Sezal, öğretmen çocuklarına da kolaylıklar getirildiğini söyledi. Cezaevindeki açlık grevi sona erdi ESKİŞEHtR (Cumhuriyet) Eskişehir özel tip kapalı cezaevinde 203 tutuklu ve hükümlünün 19 gündür sürdürdükleri açlık grevi, geceyarısı 02.00'de sona erdi. Tutuklu ve hükümlülerle karşılıklı anlaşmaya vardıklannı belirten Cumhuriyet Savcısı Uğur İbrahimhakkıoğlu, "Yasalar çerçevesinde tutuklu ve hükümlülerin istekleri yerine getirilmiştir ve bundan sonra da aynı uygulama sürecektir" dedi. Ankara büromuzun haberine göre İHD AnkaraŞubesi'nde tutuklu yakınlarının Eskişehir Cezaevindeki açlık grevine destek olarak 6 gündür sürdürdüğü açlık grevinin de bitirildiği kaydedildi. çamaşırlan beâenilmez mi? İngiltere'nin başkenti Londra'da bir moda evi, son model bayan iç çamaşırlannı sergilemek ıçin orijinal bir yöntem bulmuş. İki güzel mankene iç çamaşırlan ile sokakta ufak bir gezinti yaptırmış. Fotoğrafta gerçi seyirciler gözukmuyor. Ancak mankenlerden bin geriye baktığına göre manzarayı seyredenlerin sayısı oldukça fazla otea gerek. (Fotoğraf: AP) Bu iç Splish ve Splash, ABO'nin Memphis kenti hayvanat bahcesinde iki ay önce doğan minik su aygarlannın cinsıyeti hâlâ belirlenemedi. Ana su aygırı Jolie görevlilerin yavruların yanına yaklaşmasına ızin vermıyor. Bu yüzden yavrulara ad vermekte de zorlanan yetkililer 2300 isim önerisınden en çok Splish ve Splash üzerınde duruyorlar. (Fotoğraf: AP) YJroiNgAKİ Vasiliu, Ozal'ın önerisini reddetti Güzel: Ogrenci depolitize GOZLEM OLAYLAREV HABERLERIN DEVAMI GERÇEK (Bastarafı 1. Sayfada) Olayın ardındaki çarptcı gerçek budur. Istanbul'un Ortaköy'Unden Diyarbakır'ın Yeşilyurt Köyü'ne kadar bütün olaylarda haksızlığa karşı kişilerin savunma konumuna geçmekrinden oluşan siirtüşmeler söz konusudur. Eğer bugün toplum, baskı yönetiminin koşullannı içine sindirebilseydi, ne Ortaköy'de bir olay patlak verirdU ne de Yeşilyurt köylüsü günün konusu olurdu. Ülkemizdeki insanların demokrasi, hak, hukuk, özgiirlük aranışlarım anarşi ve terörden ayırmayı bilmeliyiz. Bu bakımdan bu yıl "Orhan Apaydın tnsan Hakları ve Hukuk Ödülü"nün Yeşilyurt köylüsiine verilmesi çok yerinde bir karar olmuştur. Demokrasi, en güç koşullarda bile haklarını savunmasını bilen ve bu uğurda korkuyu yenebilen yurttaşların çabalanyla kurulacaktır. Gerçejc çağdaşlaşma buyolda ilerlemey le doğru orantılıdır. •*•*•* Polis (Baftarafı 1. Sayfada) yoruz, üniversiteler bizundir", "Dilekçe vermeye geldik, kurşunlanmaya degil" şeklinde slogan attıklan görüldü. Aralarındaki "forum"un sona ermesinden sonra, beşli sıralar halinde kol kola giren öğrenciler, slogan atarak Yıldız Universitesi bahçesinden cıkıp Barbaros Yokuşu'na doğru yürümeye başladı. Bu arada, öğrencilerin bahçe içindeki davranışlarına sessiz kalan Çevik Kuvvet görevlileri, kalabalığın caddeye çıkması üzerine Beşiktaş tarafından gelerek öğrencilerin yürüyüşünü kesmek istedi. Yıldız'daki Sait Çiftçi Sağhk Ocağı önünde öğrencilerle, Çevik Kuvvet karşı karşıya geldi. Çevik Kuvvet Müdüril Necmettin Yıldınm'ın, "Yüriiyüşiın yasal olmadıgını ve dağıtrnak zonında kalacagını" söylemesine karşın, topluluk slogan atıp yürümekte direndi. Bunun üzerine, Çevik Kuvvet ellerindeki cop ve sopalarla öfcrencileri dağıtmaya başladı. Yıldız Sait Çiftçi Sağlık Ocağı önündeki "arbede"den kurtulan öğrencilerin bu kez Beşiktaş Şenlikdede mahallesinde sivil polislere yakalandıklan görüldü. Görevliler ara sokaklara dalan öğrencileri yakalamaya çalışırken, ellerindeki cop ve sopalarla kuşkulandıklan evleri tek tek aradilar. Evlere saklanan bazı öğrencilerin ekip otolarına bindirilirken, polis tarafından tartaklandığı ve coplandıkları gözlendi. Yıldız Universitesi önünde başlayan ve ara sokaklarda süren olaylar sonunda, çeşitli fakültelere bağlı lTi kız 110 öğrencinin gözaltına alındığı öğrenildi. Ancak, adları konusunda bir açıklama yapılmadı. Mutfakta (Baftarafı I. Sayfada) artışın 1987 yüının aralık ayında yüzde 7.8 ile gerçekleştiği görülüyor. 1988 yılı nisan ayında yüzde 7.3 gibi yüksek düzeyde artan harcama, şubat ayında yüzde 8.9 artarak son yılların rekorunu kırdı. 1989'un ilk ayında yüzde 5.2 artan harcama da dikkate alındığında son iki aylık harcamanın birikimli olarak yüzde 14'e yükseldiği anlaşılıyor. 12 aylık ortalamada ise mutfak harcamasındaki artış yüzde 80'e çıktı. MGK'da (Bastarafı 1. Sayfada) leer yükümlüluklerin Turkiye'ye neler getirip neler götüreceği konusunda detaylı bir brifing verildi. Konuya yakın kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Milli Güvenlik Kurulu'nun dünkü toplantısında, somut bir karar aJınması yolunda görüş belirtilmedi. Öte yandan edinilen bilgilere göre, nisari ayı başmda NATO üyesi ülkeler için yeni nükleer yükümlüiükleri içeren raporun ele alınacağı ilk toplantı sıfatmı taşıyan Nükleer Planlama Grubu (NPG) toplantısı haziran ayına ertelendi. Uzmanlar ve gözlemciler, mayıs ayında olası bir NATO zirvesinde "göriişbirtigi" sağlanması haJinde haziran ayında toplanacak olan NPG toplantısında konunun detayları ile incelenmeye ahnacağını belirttiler. (Bastarafı l. Sayfada) nınlanna katümasından dernekleşmesinden yanayım. Ama siz önce toplumun hafızasını degiştirmek zorundasınız. Çünku 1980 öncesi üniversite gençliği denince akla herkesin kafasında lerör, işkence, adam öldurme olaylan geliyor. O dönemlere dönüimeyeceğini topluma anlatmanız gerekiyor. Bütün dunyada ideolojiler devri kapandı. Siz yöneticilere, topluma o tür öğrenci hareketleriyle ilginiz olmadığınızı anlatın, bana yardım edin Dernekler Kanunu'nu, Yüksek Öğretim Kanunu'nu. anayasayı degiştirelim, ama öncelikle sizin toplumu inandırmaıuz gerekiyor." Bakan Güzel konuşmasında eğitim sorunlannı "Roasseau gibi itiraf edecegini" belirterek sonırdann çözümlenmesi için fınans kaynağının bulunması gerektiği(Baştamfı I. Sayfada) ruluşlardan gelen isteği reddetti. ni vurguladı. Güzel, " 5 yıllık egi9 diplomatik bağlann kopanlması î .IT~: tim için gerekli mali portre 15 triltflTl yon. Yani her yıl uç trilyona ihti"oybiriigine yaiun bir çogun Ingılız yazardan eteştırı yacınuz var. Bütçedeki egitirae aynlan paya baktığımızda 1963 yılından bu yana büyük gerileme içinde olduğunu görüyonız. 1963 yılında T0I4 dolayında olan eğia r t t ı r m a tim bütçesi, giderek duşmuş ve 1987 yıhnda °/08.4'e kadar gelmiştir. Bizce egitime aynlan bütçe ^ m a k , a b e r a b e r su) Başbakan Turgut Özal'ın 1t\S olmalıdır. Hatta milli savunç.|ne>en her ulkeye ayn. tutumu K ^ d e s t e k . r e S rai konuğu olarak uç günlük maya aynlan bütçeden daha aıkadaşlannin MKinacagız aıye Konuştu. , görüşlerine katılmadığını resmi bir ziyaret için dün Anka onemli olmalıdır. Bakan Güzel YasatasansımnsunucuJanndan ra'ya gelen Irak Devrim Konseyi egitime 3 boyutlu bakmak zorunbi dird P « * öyküleri 130 ya üy«i ve Başbakan Birinci Yardım da olduklannı belirterek öteki ülkıh tbrahım Asgerzade de oyiakelerin hallettikleri birçok soruU e n R M CIS1 T a h a Y a s i n R a m a z a n ı E s e n . l, Selman Rüşdü'nün, Şeytan boğa'da Özal tarafından törenle nun hızlı bir sekilde çözümlenmesi Sınmül^ıkarîann?n"Ct«fl gerektiğini belirtti. Güzel eğitim İSmnSLadrbSSol ^Başbakan Özal, Esenboğa Ha sisteminin yapısının çok agır deElim r . ^ h ^ f i v ^ h ^ Z' duiunu belirterek şu görüşleri vaalanı'nda yapt.ğ, acıklamada, ğiştiğini belirtirken "Mıifredat 26 6 Islam Cumhunyetı ve Islam dev a k t a r < J | . bölgede Türkiye'nin değer verdi yıldu değişmedi. 50 yıldır ise, aynı nrnını benımseyen herkesın mıllı . kopanlan güriiltü, | i bir ülke olan Irak ile ilişkilerin, sistem uygulanıyor. Eğitimin çıkarlar çerçevesıne gırdığım sa b e n c e ^ s V a t a b i £ , e k i ç i n 8 b a ş v u : işbirligi yönünde geliştiğini mem gençlige bakışı değişmedi" diye vun '~u" rulmuş basit bir yoldur. L'ygar bir nuniyetle müşahade ettiklerini bil konuştu. Bakan Güzel, "hemen Meclıste yapı an ıkıncı bir oy d u n y a d a biz yazarlann özgur ifa dirdi. Bölgede banş ve istıkrara çözümlenmesi gerekli" sorunları lamayla da Ingütere ile ilişkilerin d e p r e l l s ipieriıü guçtendirmek için büyük önem veren, adil ve kalıcı şu başlıklarda topladı: kesılmesı şeklı benımsendı. Kabul b i r a z d a 0 | s a y a zdıklanmi7a ah bir banşa bir an önce vanlmasını • Nüfus artışı: Asnn sonunda nüedilen öneriye göre, İngiltere hü , a k i s a n s j i r uyguiama «)nınlulu arzu edenin Türkiye olduğunu kumetı, yasa tasarısının Iran ğ U m u z y a r d ı r . " vurgulayan Özal, "Bundan böyle "Anayasayı Konıma Konseyi" ta d o s t v e k o m ş u ı r a k'ın, kalkınma rafından onaylanmasından itiba S o v y e t l e r d e n y a k m llgl v e refa|, çabalarına daha fazla (Bastarafı 1. Sayfada) ren en geç bir hafta içinde Şeytan kaynak ayırmasını lemenni Nazar R adlı gemiye yapılan haAyetleri kitabı konusunda takınSSCB Dışışlen Bakanlığı Söz e ^ e ^ i e y ^ " d e d i yali ihracat mart ayında ortaya çıI S G e l l a d i dıgı tavn nedeniyle dünya Müslü £ " " t Gerasimo> "SSCB A J J ^ . ^ b u ü n y a p ı l a c â k ^ karılmıştı. Gümrük kontrolörlemanlanndan özür dılemezse bu Hukumeü, İnuım Ruşdu konusu m j ,erd ikiırui kiler, rinin 5 aylık araştırması sonucu ülke ıle Oişkılerin kesüdiği resmen "» b.r çozum bulmak .sted.g. .z b ö , , u l u s I a r a r a s , k o n u l a r a hazırlanan dosya Izmir DGM'ye ılan edılecek. len.mınded.r ve AT .le İran ara İ B k i n ^.şverfşjnde buluna gönderildi. DGM savcı yardımcı"Anaj^ısa Koruma KoBseyTnin smdakı sorunun çozumunde rol c a k l a r , 6 n l • » K ' E R larından Dz. Kd. Bnb. Giiner Yikönuyu bugun ele alarak büyük oynamak ıstemektedır" dedi. ğitbaşı'nın hazırladığı iddianamebir ihtimaUe yasay, onay.am^s, Sözcu Gerasimov, dün düzenlede, 1988 yılı ocak ayında tüm d l ğ l b a s m ^k'en'y01"toP'ant'smda. Dışışlen Türkiye'den gerçekJeştirilen ihraI^ndramuhabirinnzEdipEjni. Bakan, Edu ard Şevardnad^nin catın 5'te birini bulan Kaş ihraOymen'ın haberine göre, Ingılte Tahran a yaptığı nyarette, "Şeytan m catının her yönuyle "hayali" olre Dışişleri Bakan Yardımcısı Ayetleri" kitabının yarattığı ger. • B a I b a k a n R j r inci Yardım duğu belirtilerek 8'i tutuklu 18 saLynda Chalker. "Iran'm bizimle ginliğin ele alınd.ğım bildirdi. Taha Ya^n Ranıâzîn d T nığın 1918 sayılı Kaçakçılık Yasadiplomatik i.işki.erini kesmesinGera,imov, Dışişleri Bakan, Şe ^ r k ^ ^ " J ^ ^ d u t sı uyarınca yargılanmalannı istey den ötürü, ortada uzuntu duyula vardnadze'nın Vıyana'dakı sılah , s l r asında aerceklestirilen di. cak bir şey yok" dedi. s,zlanma görüşmelerinde, Avru £ " ^ 5 S r S S n e ö o kn Dünkü duruşmada ifadesi alıs auz d Öte yandan AA'nın haberine palı meslektaşlan ile îran'ın dini " t ^ e k ı zıyaretlenn, ekono nan tutuklu sanıklardan İsrnail ? göre, îngiliz hükumeti, "kuts.ü lideri Ayetullah Humeyni'nin, ^ ' ^ ' ^ ' 7 î^' Akdağ savcılık ifadesini reddetti. U r e ve kişüere hakaret „*.," RüşdU hakkındaki ö.üm tehdit^eri Savcıya "şirin gözükmek için" kapsamma İslamjlunnın dahıl konusunda görüşmeler yapacağın. ı e r in, ikiliişbirliği konusunda ye yalan söylediğini one süren Akedılmes, yolunda Musluman ku belırttı. ^ i n a n d l ğ ı m ^ . dağ şöyle devam etti: ni j f u k l a r ^ "İzmir'den tstanbul'a gittiğimde issizdim. Yusuf Şanlı adlı bir•• * * naklarımn bulunduğunu söyledi. kişiyle karşılaştım. tşsiz olduğu(Bastarafı 1. Sayfada) ya'mn şupııcıı DII jeKiıae oıuuı uı Irak'ın, Türkiye ile daha yoğun mu, hamallık yapabileceğimi ram Kartal, Fahrettin Meral, Ali düğü anlatılan suç duyurusunda, ilişkiler kurma arzusunda olduğu elimden her işin geldiğini söyleÇetön ve Hüseyin Demir sorgu Mustafa Curnaz'ın da tutuklandı nu, ancak savaş doneminde yoğun dim. O da bana Antalya'dan mal lannda, Kırşehir Cezaevi'nden ka | ı beürtilerek tanık olarak dinle işbirliğinin mumkün olamadığına yükleneceğini söyledi ve kendisiçanların tstanbul'da eylem yapa nilmesi istendi. Müdahil avukat işaret eden Taha Yasin Ramazan, ni orada vekâlet elmemi istedi. caklanna dair ihbar aldıklannı, lar "Sabahattin Çakmakoglu, "Aramızdaki flişkileri banş aşa Bunun karşılığında malı yükleneolay günü Metin Günay'ın telsiz Hamdi Ardalı, Metin Günay ve masında daha geliştirmeye ve ye cek her firma için 300 bin lira alaanonsuyla DEGC7843 plakalı Ali Rıza Atak haklannda soruş ni muhtevalar kazandırmaya caktım. Önce 12 firma biliyorotomobilin kontrol edilmek isten turma açılmadığı takdirde sadece çalışacağız" dedi. dum. Ancak sonradan 9 firma olmesi üzerine kendilerine ateş açıl 45 kişinin değil tüm yurttaşların, JSnlfnlnrn duğunu öğrendim. Antalya'ya dığını öne sürdüler. Adliye insanlığın ve hukuk ilkelerinin za^UIJUlUrU gitmeden önce İstanbul'da malı çevresinde geniş güvenlik önrargoreceği" belirtildi. yüpfTlü yükleyeceğimiz geminin acentesilemleri alan polis, binaya girenleBu arada gazetecilerin ve münin sahibi Coşkun Şengül'le göri didik didik aradı. Öldürülenle dahil avukatlann "yer darlıgı" geriıştum. Sonra Antalya'ya da gitri ailelerinden Şaziment Yalçın, rekçesiyle sınırlandırıldığı duruştira. Ama burada yüklemenin geç Hüsniye Adalı'nın "suçsuz yavnı ma salonunda polisin video çekolacağını söylediler. Bunun üzelanmızı öldürdüuüz" şeklindeki mesi üzerine mudahil avukatlar rine Kaş'a geçtim." bağırmaları nedeniyle polislerle video kasetine el konulmasını isANKARA (Cumhuriyet BüroKaş'ta gümrük memurlarıyla avukatlar, mudahiller ve gazeteci tediler. Yargıç Refik Yaman'ın so su) Türkiye Mühendis ve Mi göruşup bağlantıyı sağladığını ler arasında tartışmalar çıktı. rusu üzerine "tslanbul Emniyet mar Odaları Birliği (TMMOB) soyleyen Akdağ, "Memurlar KalMüdürluğü'nden olduğunu ve yöneticileri, kalfalara proje yapma kan limanının uygun olduğunu Kısa bir aradan sonra mahke a d , n ı Cemal Yeşilyurt" diye bildi yetkisi veren ve TBMM İmar Kosöylediler. Ben de durumu Yusuf me sanıklann sorgularını tamam r e n kameramanla müdahil avu misyonu'nda kabul edilen yasa Şanh'ya bildirdim. Böylece çalışlayınca müdahil avukatlar Emni katlar arasında tartışmaçıktı. Ga önerisine karşı, "diplomah raaya başladım. İlk aşamada payet Genel Miidürü Sabahattin zetecilerin de fotoğrafmı çekmesi protesto" yapmaya karar verdi. Çakmakoglu Istanbul Emniyet üzerine kameramanın "aldınn fil TMMOB'ye bağlı 18 oda yöneti latesler geldi. Kalkan'a yakın bir yerde Yeşilyurt köyünde eski bir Müdürü Hamdi Ardalı, yardımcı j cisi önceki gun yaptıkları toplan sinemada patatesleri depoladık. m d e size soranm" şeklinde tehsı Metin Günay ve Siyasi Şube ditlerde bulunduğu gözlendi. tıda, diploma ö'rneklerini Başba Sonra gemi geldi. Limana yanaMüdur Muavini Ali Rıza Atak Mahkeme polis kameramarumn kan Turgut Özal ile TBMM Başhaklarında suç duyurusunda bu çektiği video filminin alınması is kan, Yıldınm Akbulut'a gonder şamadığı için 40 metre açıkta sanlundular. Beş sayfalık suç duyu temini reddederken, müdahil avu meye karar verdi. Karar dün uy dallarla yükleme yaptık. Ben parusu dilekçesinde yargılanan po katların Sabahattin Çakmakoglu, gulamaya konuldu. TMMOB tatesleri gordum ama diğer sanayi üriinlerinin ne olduğunu bilmilislerin müdürlerinden aldıkları Hamdi Ardalı, Metin Gunay ve Başkanı Teoman Alpturk "Mü yorum. Kalkan'a 102 kamyon saemriuyguladıklaııvurgulanarak, Ali Rıza Atak haklarındaki suç hendislik ve mimarlık meslekle nayi ürüniı geldi" diye konuştu. samk ifadelerınde de otomobilin duyurusunun "gereğinin rinde hak ve yetkiler eğitim ile kaArandığmı gazetelerden öğrenMetin Günay tarafından anons yapılması" için cumhuriyet savcı zanılır, ulufe gibi dağıtılamazlar" diğini soyleyen Akdağ ifadesine edildiğinin kesinleştiği anlatıldı. dedi. Mimarlar Odası 2. Başkanı hğma gönderilmesini kararlaştırOperasyondan sonra ıçişleri BaOktay Ekinci ise yasa değişikliği şoyle devam etti: " 9 firmadan toplam 2 milyon kanı Mustafa Kalemli de dahil dı. Sanıkları duruşmadan vareste nin bir seçim yatınmı olduğunu 700 bin lira alacaktım. Ama 600 emniyet yetkililerinin olayı savun tutan mahkeme, müdahil avukat söyledi. bin lirasını alamadım. İhracattan duğu, Hamdi Ardalı'nın "polis ar ı a r ının tanık gösterdiği 2000'e 3194 sayılı İmar Yasası'nın 38 üçdörl ay sonra arandığımı bazı mut mu toplayacaktı" dediği vur Doğru Dergisi Başyazarı Doğu Perinçek ile Mustafa Curnaz'ın maddesinin tadilatını öngören gazeteler >a/dı. Hemen teslim olgulanan suç duyurusunda, MİT ajan, Engin Kaya ve Mustafa Cur dinlenilmesi konusunun daha son öneri, mühendis ve mimarlar dı dum. Çunkü herlıangi bir suçuın naz'ın açıklamalarına değinildi. ra duşunulmesine, polis tanıklann şındaki fen adamlarına da proje yoklu. Ama polis olayın arkasınOlayın en onemli tanığı Engin Ka dinlenilmesine karar verdi. Duruş yapma yetkisi verilmesini öngöru da başkalannın olduğunu söyleileri bir tarihe bırakıldı. yor m a yerek firma isimleri vermemi isHaber Merkezi Kıbrıs Rum yönetimi lideri Yeorgios Vasiliu, Başbakan Turgut Özal'ın Kıbnsla ilgili dörtlü bir zirve yapılması önerisini reddetti. Kıbns Rum Dışişleri Bakanı Yorgo Yakovu ise Güney Kıbns'ta bulunan Sovyet Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Gennadi Gerasimov'a Kıbns'ta çözürnün anahtannın Ankara'run elinde bulunduğunu, bu nedenle Türkiye'ye baskı yapılması gerektigini söyledi. Gerasimov ise buna karşüık "Görüş ve öoeriJerimiz bir tür baskıdır" yanıtını verdi. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ise dün Mısır'a gitmeden önce geldiği tstanbul'da "Herhangi bir anlaşmamn gecerli olabilmesi için Tıirki>e'nin etkin garantisi şartür" görüşünü yineledi. AA'nın haberine göre Kıbns Rum Radyosu dün sabahki haber programında Vasiliu'nun Başbakan özal'la ikili bir görüşme yapmak isteğini yineledi. Vasiliu, "Kıbns'taki Türk askeri ile göçmenler konusunu Denktaş'la değil, Ankara'yla görnsebiliriz" dedi. Rum yönetimi lideri Vasiliu, Tokyo'da, tmparator Hirohito'nun cenaze töreninden sonra düzenlenen resepsiyonda karşılaştığı Başbakan özal'a "Kıbns sorununu çözme" önerisinde bulunmuş, Özal da Rum lidere. Denktaş ve Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu'nun da katüacağı dörtlü bir zirve önerdiğini açıklamıştı. Ote yandan Rum Dışişleri Bakanı Yakovu, önceki gün Güney Kıbns'ta bulunan Sovyet Dışişleri Bakanlığı Sözcusü Gerasimov'a Kıbns sorununun çozümü için Ankara'ya baskı yapılmasını isteyince Gerasimov, Lefkoşa'da düzenlediği basın toplantısında şu açıklamayı yaptı: "Turkiye'ye baskı yapmamızdan söz ediyorsunuz. Bu istediğiniz nasıl bir baskıdır? SSCB olarak bizim önerilerimizde ileriye sürdüğümüz göriişler de bir tür baskıdır. SSCB olarak biz, Kıbns'ı bagımsız, toprağı bütün, egemen ve biçbir istisna olmadan birleştirilmiş bir ada olarak görmeyi arzuladığımızı açıkladığımızda ve bunda inatla direndiğimizde baskı yapmış olrauvor muyuz?" Tahran ilişkiyi kopardı J a si n a n g eldi fusun 65 milyona olacagı tahmin ediu'yor. • Okul öncesi eğitim yok gibi. • Temel eğitimde standart 7 ile 9 yıl arasında. Mecburi eğitim 8 yüa çıkarılacak. • Köy ilkokullarındaki öğretmen sorunu büyük boyutlarda. Tek öğretmen ile eğitim son bulacak. • Türkiye'de okullaşma oranı ilk okul düzeyinde Vo93.4, yüksek öğretimde V«10.3. Bu oranlar arttınlacak. • tkili öğretim, sağlıkh bir eğitim vermiyor. öğrenci sayısına paralel aynı oranda okul açılmalı. • Laboratuvar ve araştırma yeterli değil. Klasik araçlar bile yok. UGUR MUMCU (Bastarafı 1. Sayfada) 1933 yılına kadar İstanbul Üniversitesi'nin adı "DarulFünun yerine kurulan istanbul Üniversitesi'nin açılış töreninFünun"öu. Devrin Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip, Darulde DarülFünun'un "bir Ortaçağ izolasyonu ile dış dünyadan tamamen koptuğunu" anlatıyordu. Aynı günlerde Atatürk, TBMM'de yaptığı konuşmada, "kurulacak üniversitelerde köktenli önlemler ahnacağını" açıklıyordu. İstanbul Universitesi kurulur kurulmaz siyasal ve bilimsel açıdan ilk adımını atıyor ve "HiOer faşizmi"nden kaçan Musevi bilim adamlarına kürsülerini açıyordu. Bilim adamları, Hitler'm gaz odaları yerine Atatürk'ün kurduğu üniversitedeydiler. Almanya'dan kaçan bilim adamları. uzmanlık alanlannda öğrencilere dersler veriyorlardı. İstanbul Universitesi faşizm fırtınasından kaçan bilim adamları için güvenli bir liman oimuştu. dorfer, Hirsh, Paterfi, Baraun gibi bilim adamları dersler veriyorlardı. Bu, aynı zamandaAfafürfc'ün ve İstanbul Üniversitesi'nin de bütün dünyaya uygartık dersleri vermesı anlamınageliyordu. 1980 darbesi ile birlikte üniversitelerimiz "McCarthy yöntemleri" ile sarsıldı. Adları solcuya çıkmış bilim adamları, arkadaşlarının ihbarları sonucunda oluşan "MİTraporlan" ve "paşa tasarruflan" ile birer ikişer kürsülerinden alınıp atıldılar. Bu bilim adamlarının bir kısmı Hitler faşizmmin anayurdu olan Federal Almanya'da ders vermeye çağrıldılar. Bir kısmı Afrika üniversitelerinde iş buldu. Böylece bilim özgürlüğü konusunda tamtamların ve yamyamların kıtası Afnka'dan da uygarhk dersleri aldık. Bilim adamları 1402 sayılı yasa gereğince "hikmetlerinden dı. 1983 yılında askeri dönem bitmiş, sözde sivil dönem başlamıştı. Daha sonra sıkıyönetim de kalkmıştı. Bu durumda üniversiteler, isteselerdi "paşa tasarruflan" ile görevlerinden sökülüp alınan öğretim üyelerine kürsüleri açabilirlerdi. 1402'lrk öğretim üyelerı, sıkıyönetim kalktıktan sonra üniversitel^re başvurup görevlerine dönmek ıstediklerini bildırmişlerdK Rektörier, eğer isteselerdi bu aşamada bu öğretim üyelerini hemen görevlerine başlatabilirlerdi. 1402'lik öğretim üyeleri idare mahkemelerine başvurmuşlardı. İdare mahkemeleri de söz konusu işlemleri iptal etmişter, rektörier de verilen kararların bozulması için Danıştay'a başvurmuşlardı. Danıştay'ın beşinci dairesi, bir süre üce karşı iki oyla idare mahkemelennin kararlannı bozdu. Daha sonra kurul Cıyelerinden birinin emekliye ayrılması sonucunda bu kez idare mahkemesi kararları üçe karşı iki oyla onaylanmaya başlandı. Hükümet, bu kez de davalarını kazanan 1402'liklerin özlük haklarını geri vermemek için bir tasarı hazırlayıp TBMM'ye gönderdi: Ankara Universitesi Sosyal Siyaset ve İş Hukuku Kürsüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Alpaslan Işıkh, 1980 yılının aralık ayında doçentlıkten profesörlüğe yükseltilmişti. Işıklı'nm jürisinde Cumhurbaşkanlığı Hukuk Danışmanı Prof. Dr. Şeref Gözübuyuk ile Ankara Universitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Serin de görev almışlardı. Prof. Işıklı, sıkıyönetim kalktıktan sonra Ankara Üniversitesi'ne başvurarak görevine başlamak istedi. Rektörlük bu isteme olumsuz yanıt verince, Prof. Işıklı, idare mahkemesine dava açtı. Ankara 6. İdare Mahkemesi Işıklı'nm gerekçelerini haklı bularak işlemi iptal etti. Ankara Universitesi Rektörlüğü'nün idare mahkemesinin kararının bozulması için Danıştay'a yaptığı başvuruda, Prof. Işıkiual oiunmaz paşaların emiheriyle" kürsülerinden alınmışlarHitler faşizminden kaçan Schwartz, Nissen, Neumark, Obern drzusu î f ^ • Okullardaki ölçme ve değerlenHirme sistemleri vanlış. öğretmen sorunlarına da değinen Bakan Güzel öğretmenlere sosyal önemlerinin geri verilmesi, ekonomik yönden rahat ettirmek gerektiğini söylerken "öğretmenlerin sorunlan vardır bunlan büiyoruz" dedi. Güzel, paralı öğretim ve yabancı dil konulannda ise ilke olarak paralı öğretime karşı olduğunu, getirdikleri sistemde parası olanın Milli Egitime katkıda bulunduğunu, buna karşıhk parası olmayanın parasız olarak öğretim görebileceğini söyledi. Güzel yabancı dilde eğitim ve öğretime karşı olduğunu, basamaklı kurs sistemiyle yabancı dil öğretimine başladıklannı ve lise mezunlarının tngilizceyi tamamen öğrenmiş olacağıru belirtti. Bakan Güzel 1989 yılında eğitim müfredatının değiştirileceğini, Uköğretimin 8 yıla çıkanlacağını, tekli öğretim için 385 milyar liranın hazır olduğunu, araç ve gereçlerin modernleşmesi için planlann hazır olduğunu, 5 yıllık plan çerçevesinde 600 bin bilgisayar alınacağını söyledi. 9 hayalîciye hamal Tuzla operasyonuiçîn suç ^^nS^mml^. tedi. Beni tzmir Emniyet Müdürlügü'nün 6. katından atmakla tehdit ettiler. Kufrettiler. Bütün bu baskılann sonucunda getirildiğim DGM savcılığında yalan söyledim. Ben bu olay yuzunden benliğimi yitirdim. Ailemi kaybettim. Beni vatan haini ilan ettiler. Milyarlan vuranlar dışanda gezerken benim gibi bir hamal hayali ihracat yapmakla suçlamyor. İssizdim ve mecburdum çalışmaya. Şimdi dışan çıksam yine aynı işi yapulı'nm "sakıncalı durumunun sona erdiğine, bu sebeple kamu nm." Nzmetmde yenıden görevlendirilebileceğine ilişkin yetkili makamAkdağ, paravan fırmalann kulardan aldığı herhangi bir belgeyi" mahkemeye getirmediği ileri rucusu olduğu öne sürülen Turan Çevik'i tanımadığmı, biı kez sürülüyor. Bir evrensel kuraidır, bir kimse mahkum oluncaya kadar maBeşiktaşMalatyaspor maçında sum sayılır. Bu kural, anayasanın 38. maddesinde de yer algördüğünü söyledi. mıştır. İfadesi ahnan sanıklardan SoAnkara Universitesi, bu evrensel kuralı ters çevirerek Prof. nat Turistik İşletmeler Ticaret AŞ Işıklı'dan "suçsuzluğunu kanıtlamasını" istiyor. Yönetim Kurulu Başkanı Cüneyt Kaldı ki Prof. Işıklı hakkında bir ceza soruşturması da yokCan Bozkurt yaptığı ihracatur. tın gerçek olduğunu öne sürdü. Işıklı'nm sakıncalılığı, gizli yargıçların yazdıkları MİT raporBozkurt şöyle dedi: larına ve bu raporlardan kaynaklanan "paşa tasamjfian"na da"İsviçre'den patates talebinde bulundular. Gönderdim. Döviz yanmaktadır. Sıkıyönetim kalktıktan sonra Prof. Işıklı, hiçbir deolarak karşılığı gelmiştir. Bu nemokratik ülkede yeri olmayan bu "paşa tasarruflan" ile oluşdenle herhangi bir hayali ihracat turulan yapay suçlara karşı suçsuz olduğunu kanıtlamak için olayıyla ilişkim yoktur. Ben sadekime, nasıl başvuracaktır? ce patates yükledim." 1958 tarihtı' 7ş ve Meslek Bakımından Aynm Hakkındaki 111 Duruşmanın öğleden sonraki Sayılı Uluslararası Çalışma Örgütü Sözleşmesi" Türkiye tarabölumünde Hikmel Adıyaman fından 13 Aralık 1966 günü onanmıştır. dinlenmeye başlandı. Hayali ihraGeçen yıl toplusözleşmelerle ilgili 98 sayılı sözleşmeyi ele cat yapan firmalara fatura kestialan ILO, Türkiye'nin bu kez de 111 sayılı sözleşmeye uyup ği öne sürülen Adıyaman, "Olayuymadığı konusunu gündeme getirmiştir. Bu sözleşme, işe alından önce çantamı kaybettim. mada siyasal görüşlerin aynm nedeni olamayacağını hükme İçinde nüfus cüzdanım ve çeşitli bağlıyor. faturalar da vardı. Çantamı buBu kural, anayasanın 70'inci maddesinde de yer aiıyor. lanlar nüfus cüzdanım iizerinden firma kunıp fatura kesmişler. Ben Yer aiıyor, ama kim dinler anayasaları, yasaları ve sözleşelektrik teknisyeniyim bu işlerden meleri? YÖK Başkanı Prof. Doğramacı mı? Rektör Prof. Serin anlamam" dedi. mi? Hangisi? Tutuklu sanık Osman Nuri Sıkıyönetim kalktı mı? Nergün de ifadesinde birahane işHayır, hayır, kaikmadı, kalkmayacak. letmecisi olduğunu, bu arada AkÜniversitelerımızde sıkıyönetimin açtığı korku devri vicdansu sanayi ürunleri firmasını devlarda ve bilinç altlannda yine sürüyor. Evet, evet, sıkıyönetim raldığım bu firmaya ait boş fatuvicdanlarda ve bilinç attlannda kelepçeleriyle, zindanlanyla, zınraların da Başak Dış Ticaret'ten cirleriyle sürüyor! bir arkadaşı tarafından kullamldığını söyledi. Takoni firmasının temsilcisi olarak görünen Ahmet Aysel'in ise yaklaşık 40 milyar liralık naylon fatura kestiği ortaya çıktı. En son dinlenen gümrük memurları Mehmet Gökoglu, Abdullah Demir ve Tahsin Yetkiner (Emekli SuvariOrdudonatım Albay) de ihracatın gerçek olduğunu saDünyadaki yaşamı 28 Şubat 1989 günü bitti. 2 Mart vundular. Gürnruk memurları, 1989 (perşembe) günü öğle namazından sonra Kadıköy "Kaş limanı inşaat halindc olduğu için ihracatın Kalkan'dan yaSöğütlüçeşme Camii'nden alınıp Karacaahmet'te sonpıldı. Olayı Anlalya gümrüğüne suzluk uykusuna bırakılacak. lelefonla bildirdik. Onlann da haberi var" dediler. Gümrük memurları, "İhracat yapmasaydık ihracalçı firmalar madur duruma düşecekti. Önce patates ihraç edeceklerdi sonra sanayi ürunleri de SATILIK DAİRE 2 geldi" diye konuştular. VEFAT FERDA SOMAY AİLESİ Duruşmaya bugün devam cdilecek. Göztepe'de 130 m yeni lüks daire Tel: 368 28 65
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear