Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER kı, gerek ıcraat bakımından buyutmek gerekmek çeğı ile gerek ust duzey devlet yetkıhlerınce ve gerekse >erel yonetımlerce genış kapsamlı ve kalıcı tedır Buyuk Ataturk, "Turkıye Cumhunyetı'nın te çalışmaların gereksınımı sık sık tekrarlanmıştır melı kulturdur" demekle konunun onemını en be Özellıkle TBMM yıllık butçe goruşmelennde değerlı hrgın şekilde ortaya koymuştur. Bır yapının mımar mılletvekıllenmızın eleştırı, dılek ve yenı çevrenler lık estetığı ne derecede guzel, yapıda kullanılan mal (ufuklar) açacak onenlerı ile kulturumuzun araşzemeler ne kadar nıtelıkh ve goz ahcı olursa olsun, tınlması, değerlendınlmesı ve tanıtılması ıçın yaçuruk temeller uzenne oturtuhnuş olması halınde, pılması gerekenler ortaya konmuştur Ama uygulamaya geçınce butun bu guzel duşunbır solukta yerle bır olacağp kaçınıimaz gerçektır. Yenı Turk devletı kurulmuş ve ıdare tarzı cum ce ve ıstemler bakanlığın genel butçe ıçensındekı hunyet olmuştur Cumhunyetımızın sonsuza değın yuzde 04 7 (bınde dort onda yedı) oranında (*) du yaşayabılmesı ıçın kurulmuş olan duzenın zengın ğumlenıp kalmaktadır Birleşmiş Milletler Insan Hakları Bildirgesi'nde kultur değerlenmızın Ataturkçu duşunce sıstemı ile yoğrulan ve onun ışığı ile yonlenen bır temel uze behrtıldığı şekilde, "Kultur politikasının bır amanne oturtulması şarttır Bunda başarı sağlayamaâ cı da halkın kultur hayatına hur ilarak katılımını sak varlığımızın devamı mumkun olamaz Bakan sağlamaktır " Halkın bizzat katılamadığı bır kullık teşkılatında bugune kadar uğramlan dalgalan tur olgusu yetersız ve ömursuz olur Kultürun demalar her konuda gelışme ve guçlenmeyı onlemış vamlıhğı onu halka indirmekle sağlanabilir Bu ıse tır Bakanlığın kendısıne değıl cumhunyetımızın te kuLurumuzun yurdun erişilmez her koşesıne, her melı olan kulturumuze dahı bırkaç yetersiz faalı evıne, her ınsanına ulaştınlması ile mumkun olayet ve bırkaç demecın dışında gereken önem verı bılır Oysa bakanlık ıçın ongorulen butçe ile Anadolu'ya taşınacak ışık, mum aydınlığı kadar bıle lememıştır Bugune kadar bakanlık çok değerlı kultur adam olamaz. lanmn yönetımıne bırakıldığı gıbı, bır bakanlık verebılmek ıçın kullanılan makam olarak da gorul Sonuç muştur Kultur olayı gerçek kultur adamları ile yaKultur BakanhğVnın ayrı bır bakanlık konumuna ratılır Bakanhk burokratık kademelen, konu dışındakılere yer bulmak amacıyla kullanılmamalı getınlerek ona kendı benlığının kazandırılması kuşkusuz yararlı bır sonuç doğuracaktır Ancak onu dır bu durumuyla bırakmamak gerekır kanısındayız Toplumumuzun guçlu olabılmesı ıçın yalnızca sosyal ve ekonomık gehşmenın yeterlı olamayacaBakanlığın kışıhğı, ortaya koyduğu pohtıkanın ğı, aynı zamanda kulturel gehşmeye de gereken onegeçerhlığı, uygulanabılırlığı ve gelışme ıçındekı de ın venlmesı gerektığı goz önune alınarak; a) Bakanhk, gerçekçı ve sık sık mudahaJe edılvamlıhğı ile değerlenır Kultur pohtıkasını, pohtıkacıların polıtık goruş meyen bır politika saptamalı ve uygulamah, b) Bakanlık, konularında en yetkılı, yonlendınlennden çok, ulkenm coğrafı konumu, tarıhı gelışımı, sosyo ekonomık yapısı dıkte ettırır ve her sı cı makam olmalı, c) Bakanhğı, ılkeler koyma, öncehklenn saptaııyasal dönemın ruzgân ile bırbırıne ters duşen deması, uzun vadelı planlar yapma, yönlendırme, koğışımlere uğramaz. Uğramamahdır. Açık olarak, "Kultur konulan, pohtıkanın dı ordınasyon, önculuk yapma, destekleme ve koruşında tutulmalıdır" dıyebılırız. Durum bö>le olun ma gorevlennı en ıyı yapacak ımkânlara kavuşturca, hukumetlerın kuruluş şemalarında şeklen be malı, ç) Bakanhk, merkez, yurtıçı, yurtdışı teşkılatı yehrlemek olanakh olmasa bıle Kultur Bakanhğı'mn, bakanlıklarustu bır yerde olması gerektığı kabuf nıden orgaruze edılerek yeterlı guce uiaştınlmalı, d) Butçe yuzdesı, görevının gerektırdığı hızmetı edılmehdır Son şıllarda kulturel konulara öncekı dönemle karşılayacak bır duzeye getınlmelıdır. Şunu da unutmamalıyız Ozu kultur olan ınsan re göre daha çok yaklaşıldıgına, sanat kurum ve kunıluşlanna, kultur adamlanna, sanatçılara sa yetıştırerek ulus karaktenmızı yıtırmeyız, ozu ekohıp çıkıldığına, araştırmalann ve çeşıtlı alanlarda nomı olan ınsanlarla öbur ekonomıierın arasında kı uvgulamaların desteklendığıne tanık olunmuş erıyıp gıderız tur Buna karşın yapılanlarda yetersiz kalındığı ger (•) 1989 yılı bakanlık bütçesınden hesap edılmıştır 28 ŞUBAT 1989 Kültür Bakanlığı'nı Ayurmak Yeter mi? Birleşmiş Milletler însan Hakları Bildirgesi'nde belirtildiği şekilde, "Kültür politikasının bir amacı da halkın kültür hayatına hür olarak katılımını sağlamaktır." Halkın bizzat katılamadığı bir kültür olgusu yetersiz ve ömürsuz olur. Kultürun devamlıhğı onu halka indirmekle sağlanabilir. Bu ise kültürümüzün yurdun erişilmez her köşesine, her evine, her insanma ulaştınlması ile mümkün olabilir. KEMAL GÖKÇE Em. General, eski Kültür ve Turizm B. Müsteşan Nasıl her ınsam tanımlayan bir kımlığı varsa, her ulusu da tanımlayan bir "kulturel kımlık" vardır 1 Yoksa ulus olamaz Uluslararası alanda benlığımızı karutlayacak (ıspat edecek) ve saygınlığımızı bıze kazandıracak en etkılı oğe, sahıp olduğumuz ulusal kultururnuz ve onun ortaya koyduğu kulturel kımhğımızdır Ulusumuzun kulturel kımlığının kultur sınırlannın belırlenmesı, korunması, yayılması ve tanıtılması, Kultur Bakanhğı'mn gorevıdır. Ekonomık ve sosyal alanda, yurtıçı ve yurtdışı hareketlerde bu kımlığın çerçevesı ıçerısınde kalmaya özen gostenlmesı, o ulkeye tutarlı bir gorunum kazandınr Bu bakımdan kulturel polıtıkarun oluşturulmasında başlangıç noktası bakanlık olmalıdır Bugun ıçın kurulmuş olan hıyerarşık duzen gereğı bakanlık, protokol lıstesının sonuna yakın bir yerde bulunuyorsa da gerçek anlamda (bunu kavrayabılmışsek) yen, hstenın ılk sırasındadır Yonetımde (ıster ekonomık, ıster sosyal alanda olsun) ılke koyma, planlama ve uygulamada Kultur Bakanlığı'nın damgasınm bulunması şarttır Ne Dışışlen Bakanhğı dış kultuıel ıhşkılerde rıe Mıllı Eğıtım Bakanhğı eğıtımde ve ne de ötekı bakanlıklar, özellıkle TRT, konularında Kultur Bakanhğı'na uğramadan ıcraata geçmelıdırler Bu göruş belkı bazı kımselerce yadırganabılır ve fazla mudahaJe gıbı duşünulebılır Ancak kultürun pek çok tanımı arasında yer alan "Kultur bır topluluğun yaşam tarzıdır" tarumını göz önunde tutarsak yaşam tarzımızda çebşmelere duşmemek ıçın her turlu davranışımızın dayanağ], "Sahıp olduğumuz kulturdur" dıyebılırız ve bakanlık ıçın daha genış bır alanda faalıyet gostermesı gereğını algılarız Konu alanının gemşlığını ve onemını goz önunde tutmadan Kultur Bakanhğı 'nı ad olarak ayırıp tek bakanlık halınc getırmek, şekil değişıklığinden öteye goturmez PENCERE Öp Babanın EliniL Gazı Mustafa Kemal, tarıkatlar konusunda ne duşunuyordu "Söylev ve Demeçler"\n 2'ncı cıldınde bu soruya verılen kesın yanıtı 214 ve 215'ıncı sayfalarda buluyoruz ' Bugun ılmın, fennın, bütun kapsamıyla uygarlığın göz kamaştıncı ışığı karşısında fılan veya falan şeyhm yol göstermesıyle maddı ve manevı muOuluğu arayacak kadar ılkel ınsanlann Turkıye uygar topluluğunda varlığını asla kabul etmıyorum Efendıler ve ey mıllet, ıyı bılınız kı Turkıye Cumhurıyetı şeyhler, dervışler, muntler mensuplar ülkesı olamaz En doğru ve gerçek tarıkat, uygarhk tarıkatıdır Uygarlığın emır ve ıstemını yapmak ınsan olmak ıçın yeterlıdır Tankat reıslerı bu dedığım gerçeğı butün açıklığıyla anlayacak ve kendılıklennden derhal tekkelennı kapatacak, mürıtlerının doğru yolu bulduklannı elbette kabul edeceklerdır" Atatürk'un gorusu budur, 1925 yıhnda 677 sayıyla yasalaşmış, yürürluğe gırmıştır • Pekı, bugunku durum nedır? Soruya yanıt verebılmek ıcın coktan berı gazetelerde yayımlanan ve yınelenen gerçeklerı anımsamak gerekıyor 1980'ler Türkıyesı'nde tarıkatçılık Cumhurıyetın butün dönemlennden daha koyu bır hayat bıçımıne donüşmuş, tankatlar ve şeyhler, toplumu parsellemışlerdır Yazar ve yayıncı Ismaıl Nacar, çok ıyı bıldığı tankatçılığı şöyle özetlıyor "Tankatlar Islama ters duşuyortar Halkı somürmek ıçın kurulmuş teşktlatlar Kesınlıkle sömuruyorlar Şeyhler mürıtlenn sırtından krallar gıbı yaşarlar Özellıkle Doğu Anadolu'da şeyh ıstedı mı akan sular duruyor Bu adamların belkı bır oy potansıyeh de vardır Bu nedenle sağ ıktıdarlar bunlan her zaman kullanır Tankatlar Turkıye'de hıçbır zaman bugünku kadar büyük destek ve teşvık görmedıler ANAP ıktıdan bunlan kesınlıkle desteklıyor Bılıyorsunuz Nakşıbendı Şeyhı Mehmet Zahıt Kotku ıçın özel olarak Bakanlar Kurulu kararnamesı çıkardılar Şeyh Efendıyı Suleymanıye Kullıyesı'ne gomduler Arkasından Turgut Özal'ın annesı vefat ettı Hafıze Hanım da aılesının dığer fertlen gıbı bu şeyhm mund ıdı Özal hükumetı Basbakanı'nın annest ıçın ozel bır karamame çıkardı Hafıze Hanım Şeyrfın yanına gömuldu Turkıye'de en yaygın, Nakşıbendı tarıkatıdır Istanbul'da ANAP II Başkanı Eymen Topbaş Nakşıbendı şeyhıdır Daha oncekı Şeyh Samı Efendı'nın halıfesıdır 26 Mart yerel seçımlerı ıçın tankatlar arasında ılgınç bır gelışme oldu Bellı başlı şeyhler ANAP ı destekleme kararı aldılar Bu anlaşmayı sağlayan kışıler de Korkut Ozal, Eymen Topbaş ve Korkufun dünüru Mualla Kalaycıoğlu Şu anda butun tankatlar arasında bır yazılı metın elden ele dolaştırılıyor" (Hurrıyet, 26 Şubat 1989, Emın Çölaşan'ın 'Pazar Sohbetı'nden ozet) • Tankatlar arasındakı anlaşmanın özetı "1) Bızden olan bır kardeşımızın (Turgut Özal'ın) Cumhunyet tanhınde ılk defa cumhurbaşkanlığına seçılmesı kuvvetlı bır ıhtımaldır 2) Bu ıhtımalın rahat tahakkuk edebılmesı ıçın onumuzdekı seçımlerden ANAP'ın guçlu ve başarılı çıkması şarttır 3) Bunun ıçın bütun kardeşlerımızın aralarındakı ufak tefek farklara bakmadan ve şer guçlennın oyununa gelmeden ANAP"a destek oL malannı dını bır vecıbe olarak göruyoruz 4) Başbakanın aıle yapısı uzennde fazla durmayın Harp hıledır Bazı çevrelerın dıkkatını çekmemek ıçın bu kadar tolerans lazımdır 5) Başbakan (Özal) cumhurbaşkanı olursa, yerıne gelecek olan da camıaya (tarıkatlara) yakın bırı olacaktıt" * Ne demıştı Ataturk Turkıye Cumhunyet şeyhler, dervışler, muntler, mensuplar ulkesı olamaz " Sonra fılan veya falan şeyhm yol göstermesıyle maddı ve manevı mutluluğu arayacak kadar ılkel ınsanlann Turkıye uygar topluluğunda varlığını asla kabul etmıyorum" Sozum meclısten dışarı mı dıyeyım? Yoksa Başbakan'ın aılesınj Atatürk'un saptamasından ayrı mı tutayım? Eger Sayın Özal Nakşı ıse, cumhurbaşkanı olduğunda bır de şeyhının elını operse, sen de öp babanın elını Işte o gun tam çağ atlayacağız 9 Tarihçe Geçmışe bakacak olursak Kultur Bakanhğı bugune kadar şu değışıklıklere uğramıştır • 1965 yıhna kadar kultur konuları, Mıllı Eğıtım Bakanhğı bunyesınde kuruhnuş olan bınmlerce yurutülmuştur • 1965 yıhnda Mıllı Eğıtım Bakanhğı'na bağlı olarak Kultur Musteşarlığı kurulmuştur • 1971 )ihnda Kultur Bakanhğı kurulmuştur • 1972 yıhnda Bakanlık, Kultur Musteşarhğı'na donuşturulerek Başbakanlığa bağlanmıştır • 1974 yıhnda Kültür Bakanhğı yeruden kurulmuştur • 1977 yıhnda bakanlık lağvedılerek Mıllı Eğıtım Bakanhğı bunyesıne ahnmıştır • 1977 yıhnda (aynı yıl) Kultur Bakanhğı yenıden kurulmuştur • 1981 yıhnda Turizm ve Tanıtma Bakanhğı ile bırleşerek, Kultur ve Tunzm Bakanhğı adını almıştır Bu değışıklıkler kendısıne bır gelışme sağlamamış ve her seferınde kendısınden bır şeyler göturmuştur 1980 yılından ıtıbaren yavaş da olsa kışıhğmı ve hukumet ıçındekı etkınlığını kazanırken, bu kez Tunzm v e Tanıtma Bakanhğı ile bırleşmesı yıne ona bazı şeyler kaybettırmıştır Şımdı ıse ıkı bakanlığın ayrılması sırasında yıne bır şe>ler kaybedeceğı ve kuçuleceğı endışesı ortaya çıkmaktadır Oysa Kultur Bakanhğı'nı gerek >et Politika HESAPLAŞMA BURHANARPAD OKURLARDAN Gazete süpermarket değildir Baknlar iş tuttu, araba, apartman dairesine doktuler işi. Artık rekabete bindi iş; minibus, uçak, otobus derken bir vapurla şimendifer kaldı bu konuda. tnsanoğlu ıhtiras çemberine girdı mi neler bulur Gazete okunmak için alımr, okunsun diye saklanır. Gazete neler. Baktüar süre uzun, 30 koca gun kupon dunyayı, Turkiye'yı guncel konulan insanoğlunun ayağına biriktirmektense sureyi kısaltahm, "çağ atlama" getinr. Gazete fikren insanı asnndayız beş gunde ve hatta doyurur, bilgi sahıbi eder. gunu birlik tek kupona araba, Gazete okuyan, her konuda çamaşır makinesi, buzdolabı haber alır, kulturunu arttınr, vermeye başladılar. hadıselere bakış ufkunu Bol ve çesitli ikramiye, gazete genişletır. Gazete en yakın fiyatına zam, banka dost, sırdaş, velhasıl en iyi reklamlartnı aratmayan arkadaştır. televizyon reklamlannda yer Bu anlattığım Batılı manada almalar ve hatta bir keresinde bır gazete tarifidir. Bizde son bir reklam programında 13 gunlerde gazeteler çekibşler adet gazete reklamı arka tertip ederek hediyeler dağttıp Millı Plyango, Spor Toto, Spor arkaya sıralandı. Gazetecı bu ekonomık Loto gıbi şans oyunlarını pohtikamtza ayak uydurup goğusleyip geçen bır huviyete gunluk ihtiyaçlarımızı gazeteyle girdiler. Çamaşır makinesi, birlikte verneye başladı. buzdolabı, televızyon, video, Bayraktı, oyuncaktı derken bisiklet gibi dayamklı tuketim mubrem ihtıyaç maddesı sabun maUannı kupon binktırerek veren gazeteler ortaya çıktı. kazanmak aldı yurudu. kımlerden bekliyoruz? Çağ atlama maskesi altında arabesk bır gençlık yaratan, sonra da bu gençlıği "ot gençlik" diye adlandıran buyuklerımızden mi? Şımdi soruyorunu Muhterem buyuklerimiz; bu otsu gençlık kimtn gençlıği ve nereye doğru gıdıyor? Turkıye'de yaklasık 10 mtlyon gencin sorunlan çozum aranmak uzere beklemede. Tabii bu beklentı ne zamana kadar surer orası meçhul. Dusunen yine genç. Bence bu beklenti boyle gelmis boyle de gidiyor. Gençlik sorunlan tabiri caızse NECMETT/N ÇETİNTAŞ "temcit pilavı" gibi surekli gundemde. fakat çozumsuz. Çunku biz sadece bellı kesımi oluşturan gençlik olarak değil, tamamtyla sorunlu bir toplum olduk zaten. Bu koşede yayımlanan ufak açıklamalarla sorunlanna Boylesi sorunlu bir toplumdan çozum arayan arkadaşlara gençler olarak çozum beklemek sesleniyorum. sağltksız olur herhalde. Okuyan ve çalışan gençlık BETÜL AYDIN/ KuaförOrdu olarak sorunlanmıza çozümu Yakmda bu gıdisle gazete bin lira, ama yanında bır paket sigara bedava, bır ekmek bedava, ikı gazeye bir paket yağ bedava. Memur ve isçı için sabahlan sanıt ilavesı olan gazetemız satışa sunulmuştur gibi sozier işitirsek şaşmayalım. Gazete okunmak için almır. Gazete sadece haber verir. Gazetede bilgı, fıkır, sevgı verilır. Gazete, gazetelik gorevıni sadece ıçındekı yazuarla yapıyorsa gazetedir. Onun tek reklam aracı budur ve bu konuda halkımıza hızmet verip halkımız arasında yaygınlasır. Operet Dolayısıyla Leo Fall'tn Istanbul Gülu operetının Turkıye'de Cemal Sahır topluluğunca Turkçe sunulmasından altmış yıl sonra Devlet Operası'nca oynanması müzıklı oyun konusunu bır açıdan guncelleştırdı Istanbul Devlet Operası'nın klasık operetler repertuarını zengınleştırme çabaları olumludur Desteklenmesı gerekır Çokseslı muzık alanında çorak ülke Turkıye ıçın yararlıdır yalnız repertuara alınacak oyunların tıtızlıkle seçılmesı koşuluyla' Türktye'de muzıklı oyunların Turkçe sunulması gırışımlerı ondokuzuncu yuzyılın ıkıncı yarısında başlar Beyazıt'ta mısafırhane dıye bılınen (sonraları eczacılık okulu) bır yapıda bestecı Dıkran Çuhacıyan'ın Köse Kâhya, Leblebıcı Horhor, Arıf'ın Hılesı komık operaları belırlı çevrelerın yakın ılgısını toplamaktadır Az otede bulunan Gedıkpaşa Tıyatrosu'nda başarılı oyunlar sunan Serope Benglıyan ve Güllü Agop, Çuhacıyanlarla bırleşmeyı seyırcının parçalanmaması açısından yararlı buluıiar Bırleşme olur ve o yıllann operet dunyasında alkış toplayan en yenı operetler başanyla sunulur Güzel Hetena, Orphe Cehennemde gıbı Her ıkısı de Offenbach'ın olan buıkı oyunun yanı sıra Charles Lecoq'un Gırofle ve Groflası da sunulur Hasan Bedrettın ve Rıfat Beylerın ımzasını taşıyan Turkçe metın "Temaşa" mecmuası yayını olarak forma forma basılır Dıkran Çuhacıyan'ın kışilığınde doruğaulaşmışolanbudönem.yırmıncıyüzyıl başlarına değın serpintilerini sürdurur Benglıan ve arkadaşlarının yönettığı topluluklar Osmanlı Imparatorluğu'nun genış topraklanna turnelerle çokseslı müzığı ulaştırırlar Gen çlerkimlerden medet umuyttr? 19081918 ve 19191940 ara dönemlerınde özellıkle Viyana operetlerı, yetersiz topluluklarca da olsa, Istanbul'da ve kımı ötekı şehırlerde sunulur ve ılgıyle karşılanır Tam Bırıncı Dunya Savaşı yıllarında Istanbul'da Vıyanafı operetçıterce sunulmuş olan Çardaş Prensesı bu kez Turkçe oynanır ve büyük ılgı toplayarak kısa sürede ellıncı oyuna ulaşır 1927 sonlarında Kontes Marıça Acıs Konusması İlhan SELCUK yıne Sahır'ce sunulur ve buyük ılgı toplar 19101940 dönemının en ılgınç yanı Muhlıs Sebahattın ve Cemal Reşıd Rey gıbı bestecılerın yetışmış olmasıdır Muhlıs Sebahattın, gazetecı olarak başlamış, fakat bır basın 1989 ORHAN APAYDIN suçundan yargılanıp Istanbul dışında yaşamaya hukum gıyınce müzıkçı bır aıleden gelmış olmanın da etkısıyle operet alanına İNŞAN HAKLARI ve HUKUK ÖDÜLÜ kaymıştır TÖRENİ Muhlıs Sebahattın bunu şoyle anlatır "Gun geçtıkçe ıktıdar partısı ıçın bırtehlıke oluşturmaya basladım Sonunda tutuklandım ve suruldum Fakat Avrupa'ya kaçtım O yıllarda sozü geçen kımı yakın dostlarımın aracılığıylaÖdul Kurulu polıtıkaya karışmarnak koşuluyla ülkeye dönmeme ızın venldı Dr Erdal ATABEK* Av Gulcın CAYLIGIL Yazı yazamayacak ve Istanbul köylerınde oturacak, şehre ıneAv Halıt CELENK* Genco ERKAL* Oktay KURTBOKE bılmem ıçın ızın almam gerekecektır Kuçukluğumden berı benı kemıren korku gerçekleştı Unutulacaktım1 Ilk operetım Çaresaz'ı UğurMUMCU* İlhan SELCUK bu koşullar altında yazdım" Muhlıs Sebahattın'ın ölümü üzerıne yayımlanmış olan bır kı28 SUBAT1989 Gazeteciler Cemiyeti tapçıkta sanat hayatı uç bölümde sunulur Yazdıkları ve besteledıklen açısından Bu uç bölümden kımı adlar vermek gerekırse şunları yazabılırım BASIN MENSUPLARINDAN Çaresâz, Ayşe, Asâletmeâp, KAMUOYUNA DUYURU Kerem ile Aslı, Aşk Mektebı (YaGazetecılık zor, ama zevklı bır meslektır Yayınevı ya da matbaa sahıbi olmak da Insanlan zan Yusuf Zıya Demırcıoğlu, Isgazete, dergı, kıtap ve her çeşıt yayınla bılgılendırmek aydınlatmak ve çağın gerçeklerını her botanbul Şehır Tiyatrosu) yutuyla gözler önüne sermektır görevımız Emın Cenkmen ımzalı bır yaAma Turkıye'de basınyayın alanında çalışmak öteden berı rısklıdır, tehlıkelıdır Görev başınzıda Muhlıs Sebahattın'ın sanatda dövülur, sovülür, ıtılır, kakılır, gözaltına alımr, mahkemelerde yargılanır, tutuklanınz Hatta vuçı kfşılığı uzenne şu yargılar var ruluruz da Bızler aşağıda adları yazılı olan BASIN MENSUPLARI olarak artık ulkemizde kıtap, gazete ve "Melodılennde buyuk bır ıncedergıler toplatılmasın; gazeteci, yazar, matbaa ya da yayınevi sahıplen gözaltına alınmasın, lık, olgun ve orıjınal bır bestecıtutuklanmasın diyoruz... ye özgü bır renk ve özellık, az Son olarak IBRAHİM AÇAN, MEHMET BAYRAK, TAYFUN MATER ve BEKİR KESEN'ın tutukrastlanır bır akış vardır Turkçe lanmalarım ve sekız kışının gözaltına alınmasmı protesto edıyor, cezaevlenndekı tüm gazetecı, yazar prozodıyı Muhlıs Sebahattın kave yayıncıların ozgür bırakılmalarını, her tür düşunceye getınlen kısıtlama ve yasaklamaların kaldar güzel kullanan bestecıye az dırılmasını ıstıyoruz rastlanır" Hüsnü Abbas, Ismaıl Abbas, Idrıs Adıl, Rıdvan Akar, Atılla Akar, Asuman Ercan Akbay, Nermın Istanbul Şehır Tıyatrosu'nda Akdemır, Suleyman Akman, Abbas Akkaya, Emre Aköz, Rgen Akşıt, Asaf Guven Aksel, Metın bır on yıl sürmuş olan muzıklı Aktaş, Duran Alaçam, Fahrı Alakent, Hüseyın Alsancak, Şadı Arabacı, Fahn Aral, Mıne Arda, Emel oyunlar dönemınde Armutçu, Ayşenur Arslan Duygu Asena, Candan Aslanbay, Nevzat Atal, Ferhat Atalay, Korhan Çuhacıyan'dan Devlet Operası'Atay, Umıt Ayar llkın Aydın, Sedat Aygün, Halım Bahadır, Mehmet Bakar, Hamıt Balaban, Ertuğnın kuruluşuna kadar surmüş rul Balıkçoğlu, Mert Alı Başanr, Alı Baydaş, Asuman Bayrak Tacıser Belge, Sınan Bek, Rüya Berköz olan donemde ıkılı bır ımzayla Tulay Bılgıner, Ozcan Bılır, Serhan Bolluk Tanıl Bora Gaye Boralıoğlu, Faık Bulut, Kadır Can, karşılaşırız Rey kardeşler EkRuşen Çakır, Nevzat Çalışkan Sungu Çapan, Naıl Çavuş, Nıhat Çelebı, Seral Çelık, Serpıl Berkı Çelık, Julıde Dadaloğlu, llhamı Davutoğlu, Menşure Delıgöz, Aydın Demırer, Ayşegul Devecıoğlu, rem ve Cemal Reşıd Rey IstanÇığdem Dılbaz, Rozerın Doğan Esra Doğru, Ful Ekesan, Demet Elkâtıp, Mıkaıl Erdoğan, Kâmıl bul Şehır Tıyatrosu'nun müzıklı Erdoğdu, Cengız Erdınç Mehmet Erdur, Ersel Erguz, Vural Ergül, Yurdagul Erkcoa, Bınhan Eroğlu, oyunlar repertuarını oluşturan Uygar Eremektar, Fureya Ersoy, Erzade Ertem, Levent Evkuran, Tancemal Genç, Sınan Gökçen, operetler, seslendığı yığının düGülay Gokturk, Yücel Gökturk, Güventürk Gorgulu, Hadıye Gul, Çığdem Gülenç, Gulay Gulenç, zeyını ıyı bılen gerçekçı ustalar Serpıl Gulgün, Engın Günay, Turhan Gunay, Esra Guneş, Huseyın Gunuç, Ayşen Gur, Levent karştsında oktuğumuzu kanıtlar Gürses, Oğuz Güven, Metın Hakyerı, Ismet Hancıoğlu, Alı Hasdemır, Incı Hekımoğlu, Ender HetŞakaları sevımlı, ezgılerı kulakvacıoğlu, Sınan Hınçal, Coşkun Incekara, Ayhan İlhan, Gülnur İlhan, Mıyase llknur, Müge Iplıkçı, lara yerleşıvenp dudaklara geçıFatıh Kaçan, Neyyır Kalaycıoğlu, Şenay Kalkan, Sefa Kaplan, Emın Karaca, Hurrıyet Karadenız, verır Çuhacıyan, Muhlıs SebaFatma Karahan Cemal Karakuş Armağan Kargılı, Şazıye Karlıklı, Ayşegül Kartal, M Alı Kaya, hattın Cemal Reşıd Rey, yüz yılı Erkan Kayılı, Rahım Kervancı, Sevda Kılıç, Güldal Kızıldemır, Hasan Kızılocak, İlhan Kırıt, Ümıt aşkın sürede pırıldayan yıldızlarKıvanç, N Mert Kınet, Fılız Koçalı, Şafak Koçoğlu, Tülın Kolukısa, Mehmet Korkmaz, Adıl Korkut, Murat Köksal, Ertuğrul Kürkçü, Feza Kürkçuoğlu Ümıt Kürüz, Vahıt Mahmutlu, Nadıre Mater, Hadır Genç müzıkçılerımız çevrehl Nebıler, Akın Ok, Saruhan Oluç Abdullah Onay, Fennı Özalp, Fethı Özalp, Nurnıl Özbay, M lerını unutmamalıdır Devlet Yuksel Ozbek, Cemıle Mukaddes Özdemır, Oya Ozdılek, Hande Öngören, Zelıha Özel, Ceylân Operası Istanbul bolumu yetkılıÖzerengın, Cafer Özılhan Neyyıre Ozkan, Yonca Özkaya, Ayda Özlu, Turhan Özlu, Fatıh M Özlerı, Istanbul Gulu'nu seçerken tan, Çığdem Ozüer, Şule Permçek, Doğu Perınçek, Hılal Rakıcı, Mehmet Sabuncu, Emıne Sağbır Çuhacıyan'ın var olduğunu lam, Oğuz Sakallı, Edıp Sakarya, Turhan Salman, Iskender Savaşır, Hasan Seçkın, Nılgun Seyunutmamalıdıri men, Umıt Sezgın, Bülent Somay, Semra Somersan, Mustafa Sönmez, Berrın Sözer, Adıl Şatlı, Mustafa Şanlı, Osman Şenkul, Ruhsar Şenoğlu, Huseyın Şımşek, Recep Tanıtkan, Irfan Taşte1727 yaşındakı mur, Levent Tayla, llker Taş, Turgay Telatan, Nur Toprakoğlu, Cemal Tonü, Ayten Törün, Nıhat Tuna, Anna Turay, Cengız Turhan, Tayfun Uçar Feryal Uğurlu, Sevgıgul Ulukılıç, Ulvı Ulukılıç, bayanlar. İngilızceyı Arda Uskan, Sınan Vurandamar, Mehmet Yalçın, Hatıce Yakar, Merdan Yanardağ Nuray Yaşar. Ingıltere'de AuPairlik Gülüm Yavuz, Fatma Yazıcı, Candan Yenıgun, Fugen Yıldırım, Hacer Yıldırım Suleyman Yıldız, yaparak öğrenin. Fatıh Yılmaz, Emel Yığıter, Zuhal Yolgun, Mustafa Yüksel, Feyza Zılelı, Erdır Zat ORHAN AIWDIN ANMA TOPLANTISI ELEKTRIK MÜHENDISLERINE DUYURU İktıdar tarafından hazırianan ve TBMM Imar Komısyonu'nda kabul edılen, Imar Yasası'nın (3194 sayıh) 38 maddesının tadılatı ıle ılgılı onerısı ile muhendıs ve mımarlar dışındakı, "fen adamlar'ına da proje yapma yetkısı verılmek ıstenmektedır "Fen adamı" tanımlaması bılım ve teknığe aykırıdır Kışının, formasyonu ve yeterlılığı bakımından doğru ve net bır anlamı yoktur Zıra ılkokul mezunu, "USTALIK BELGESI" sahıplerınden, meslek lısesı ve meslek yuksek okulu ve teknık oğretmenlere kadar genış bır yelpaze bu tanıma gırebılmektedır Onerı yasalaştığı takdırde, proje yapmak gıbı, yuksek ağırlıklı teonk bılgılere onemlı olçude ihtıyaç gosteren bır hızmet, ılkokul mezunu fen adamlarınca da yapılabılecektır1 Kısa dönemlı seçım çıkarları ıçın gerçekleştırılmesı amaçlanan bu durum, bılıme, teknığe, ulkemızın ve halkımızın çıkarlarına aykırıdır Unvanlan ne olursa olsun, muhendıslık eğıbmınden geçmemış kışılerın proje yapmalarının mumkun olmayacağı, ünıversıtelenmızın goruşlerı ıle de kanıtlanmıştır Nıtekım daha once, Mıllı Eğıtım Gençlık ve Spor Bakanlığı'nın "Elektrık Tesısatcıları Hakkında Yonetmelık"ın bazı maddelen değıştırılerek elektrık, "teknısyenlerı"ne proje yapma yetkısı tanınması kararı TMMOB Elektrık Muhendıslerı Odası'nın başvurusu uzenne, Danıştay'da ıptal edılmıştır Bız ulkemızın ve halkımızın çıkarlarını, muhendıslık hızmetlerının, bılım ve teknığın ongorduğu doğrultuda gerçekleştırılmesınde göruyoruz Bununla birlikte , teknık eğıtımden geçmış teknıker, teknık öğretmen, teknısyen, meslek lısesı mezunlarının uretımde ve hızmette, teknık formasyonları, bılgı ve becerılerı oranında gorev ve sorumluluk ustlenmelerının gereklılığıne ınanıyoruz Ancak, ıktıdarın, bılım ve teknığe aykırı olan, ulkemızın ve halkımızın çıkarları ıle celışen, muhendıslerın eğıtımle hak ettıklerı yetkılerı gasp etmeye yonelık gırışımın karşısmdayız Bu nedenle tum uyelerımızı duzenlenecek toplantılara katılmaya cağırıyoruz ISTANBUL BAROSU BASKAN APAYDIN T0PLANTILARI«1< SuriUS Av Turgut KAZAN (Ist BarosuBaskanı) Panel BAĞIMSIZ YARGI BAĞIMSIZ BARO Konusmacılar Prof Dr.Lutfu DURAN Doc Dr Fazh SAĞLAM Av Turgut KAZAN Burhan Felek Toplantı Salonu.Saat 14 00 ANMA Onurlu yaşamıyla yolumuzu aydıniatan guzel ınsan, değerlı öğretmen ÖMER BEYGO'yu ölum yüdönümünde ozlem ve sevgiyle anıyoruz. Eşi MUAZZEZ BEYGO Çocuklan KAYA, OYA BEYGO Bağımsızhk, barış ve demokrası mucadelesınde 9 yıl önce >ntırdiğımız oğretmen AYTEKİN KORDAĞ'ı anıyoruz. Öğretmen arkadaşlan adına M.SARIBAŞ ^nma 28 2 1989 Ferıkoy Mezarhğı saat 10.00'da ve 14 OO'te TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI Toplantı yeri: 1 Mart 1989 Çarşamba Saat 1800 Toplantı Yerleri: Ankara'da E M O Lokalı, Istanbul, Izmır, Bursa, Adana, Dıyarbakır ve Samsun'da şuoe lokallerı TEŞEKKÜR Değerli kardeşimiz, teyzemiz ORTAKOY KULTUR MERKEZİ'NDEN KAMUOYUNA DUYURU 100 uyelı çocuk kulubumuz, 70 uyelı tiyatro atölyemız, sinema, tıyatro, konser etkinliklerimız, çocuk tiyatromuz, halka açık ve ucretsiz soyleşilenmiz, anma gunlenmıze karşın kultur merkezı olmadığımız ıddıası ve yasadışı baskılarla, Beşıktaş Emniyet Amırlığı tarafından salonumuza muhur vurularak, kapatıldık "GELIŞEN TURKIYE'nm kapatılan ılk kultur merkezı olduk! Yonetıcımız Çetin Yılmaz ve tıyatro atolyesınden kursiyer arkadaşlarımız gözaltına alın FADILA NEMLTnin kaybı dolayısıyla acımızı paylaşan tum yakınlarımıza içten teşekkurler. AİLESİ ADINA ESİN EYÜBOĞLU İNGİLtZCE 20 000 TL ayhkla dıledığınız ver ve zamanda oğretıyoruz Tel 140 73 87147 07 34 Ingıltere de Ingıhzce'yı ucuz oğrenme ımkânını Derın Lımıted sağlar 161 43 87158 53 42 dı. Ilerici yurtsever kamuoyunu, sanat kurumlarını, sanatçıları, aydınları duyarlı olmaya çağınyor, Ortakoy'dekı yasadışı baskıları protesto edı>oruz Tel: 151 26 15 SÜMAŞ