26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 ŞUBAT 1989 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Hava korsanına müebbet hapis LOZAN (AA) Bir Afrika Havayollan uçağını 1987'de Cenevre'ye kaçırmakla suçlanan Lübnanlı Hüseyin Muhammed Hariri, ömürboyu hapis cezasma çarptınldı. Davanın görüldüğü îsviçre Mahkemesi, Hariri'yi adam öldürmek, uçak kaçırmak rehine almak ve patlayıcı maddeler kullanmaktan suçlu buldu. Şii bir Lübnanlı olan Hariri, Kongo'nun başkenti Brazzaville'den Paris'e gitmekte olan uçağı kaçırmaktaki amacının, Fransa'da, îsrail'de ve Federal Almanya'da tutuklu bulunan îran yanlısı gerillarmın salıverilmesini sağlamak olduğunu bildirmişti. Yuıı an ist aıul a savunmaya hız Ankara, Yunanistan savunma planı içinde en Önemli yeri tutan Ege taktik muhabere sistemi için kaygılı görünürken proje, "potansiyel bir sorun" olarak niteleniyor. ancak buna karşın söz konusu projenin adalann silahlandırılmaANKARA Yunanistan, önü .sı anlamına geldiğini bildirerek, müzdeki 5 yıllık dönemde savun projeyi "potaısiyel bir sorun" olama alanındaki yatınmlarına hız rak yorumladı. vererek, silahlı kuvvetlerinin moYunanistan'ın 5 yıllık modernidemizasyonu için toplam 3 trilyon 79 milyar 991 rnilyon lira ödenek zasyon programında bütçeden en büyük ödenek deniz kuvvetlerinin ayırdı. Yunanistan'ın 5 yıllık sa moderaizasyonu için aynldı. Topvunma planlaması içinde "Ege lam 1 trilyon 335 milyar 56 miltaktik mohabere sistemi" için de yon lira ile birinci sırada yer alan 12 milyar 852 milyon liralık gider bu ödenek, modernizasyonun öngöriıldü. Ankara Ege taktik Ege*deki dengeye yönelik olup olmuhabere sisteminin NATO altya madığı sorusunu gundeme getirdi. NATO's SUteen Nations Dergipı yatınmlan Ue ilgili olmadığını, Gelecek beşyıl için bütçeden 3 trilyonluk ödenek ayrıldı DUN^ADA BUGUN ALİSİRMEN Kitaptan Insana... EVREN DEĞER si'nin önumüzdeki gunlerde yayımlanacak olan sayısında yer alan bilgilere göre Yunanistan'ın modernizasyon programında ikinci sırada kara kuvvetlerinin, üçüncü sırada da hava kuvvetlerinin modernizasyonu için giderler yer aldı. Aynca hava kuvvetlerinin modernizasyonu kapsamında Ege taktik muhabere sisteminin modernizasyonu için de 12 milyar 852 milyonluk ödenek öngörüldü. Ankara, Ege taktik muhabere sistemi için aynlan ödeneğin, bir süre önce Türkiye ile Yunanistanın karşıhkh olarak vetolaştıklan NATO altyapı projeleri 39. dilimde, Yunanistan'ın Rodos Adasında yapılması öngörülen TACM projesi ile ilgili olmadığını bildirdi. Ancak Ankara, söz konusu projenin adalarm silahlandırılma sı anlamında yorumlanabileceğine de dikkat çekerek, projeyi "potansiyel bir sorun" olarak niteledi. Yunanistan'ın 5 yühk planlaması çerçevesinde kara, deniz ve hava kuvvetlerinin* modernizasyon programları şöyle: Kara Kuvveüeri: Çeşitli mühimmat, otomatik silahlar, elden düşme M48A5 tankları, elektronik savaş sistemi malzemesi, muhabere malzemesi, tank simulatörleri, antitank malzemesi, zırhlı araçlar için gece ateşleme kontrol sistemleri, çeşitli yedek parçalar, tank kurtarma araçları, silahlandırılmış savas helikopterleri, kamuflaj ağlan, M48A5 tanklanrun modernizasyonu, 155 mm'lik toplann modernizasyonu. Deniz Knvvetleri: Firkateyn alımı, yerden yere güdümlü füzeler için mobil batarya alımı, elektronik savaş sistemi malzemesi, deniz kuvvetleri için devriye uçakları, açık deniz gemileri, denizaltılar için LF yayım istasyonları, çeşitli mühimmat al.mı. Hava Kuvvetleri: Çeşitli mühimmat alımı, muhabere malzemelerinin modernizasyonu, elektronik savaş sistemi malzemesi alımı, ek savaş uçağı alımı, nakliye uçağı alımı, Ege taktik muhabere sisteminin oluşturulması, F16'lar için harici yakıt tankı alımı. Yunanistan'ın 5 yıllık savunma modernizasyon programında ortak yatınm başüğı altında ise portatif uçaksavar füzesi üretimine geçileceği kaydedili. Söz konusu üretim için de bütçeden 20 milyar 380 milyon drahmi ödenek aynlması öngörüidü. Cezayir'de yenî anayasa onaylandı CEZAYİR(AA ) Cezayir'de önceki gün yapılan referandumda, halk yeni anayasayı yüzde 73.4'lük bir çoğunlukla "evet" oyu vererek onayladı. Cezayir lçişleri Bakanı Ebnbekir Bclka, dün seçim sonuçlarım açıklaıken, 13 milyon kayıth seçmenin yüzde 79'unun katıldığı oylamada, 7 milyon 290 bin 760 seçmenin "evet", 2 milyon 637 bin 687 seçmenin "hayır" oyu verdiğini belirtti. tslamcı radikallerin seçimleri engelleyecekleri yönündeki tehditlerine karşın, oylama sırasında herhangı bir olay meydana gelmediği kaydedildi. Tek partili donemin sona ermesinin başlangıcı olarak nitelenen ve bağımsız derneklerin kuruluşuna izin veren yeni anayasa, temel haklan garanti altma alıyor ve tüm işçilerin grev yapma haklan olduğunu hükme bağlıyor. Anayasa, yasama, yüriitme ve yargı gücü arasında kuvvetler aynlığmı kabul ediyor ve anayasamn uygulanmasım gözetecek tam yetkili bir anayasa konseyi oluşturuyor. Yeni anayasada aynca, daha önceki anayasada sosyalizme yapılan atıfların hemen hepsi terk edilmiş bulunuyor. Siyasi gözlemciler, yeni anayasanın kabulünü "Cezayiıiiler, bu anaystsayla geçmişten kesin biçimde kopuyorlar. Cezayir sosyalist bir iilke olrnaktan çıkıp Batılı bir ülke olma sörecine girmiş bulunayor" şeklinde yorumluyorlar. Yeni anayasa, Devlet Başkanı Şadti Bin Cedid'in geçen yıl ekim ayında 162 kişinin ölümüyle sonuçlanan ayaklanmadan sonra önemli politik reformlar yapüacağı sözü vennesi üzerine hazırlanmıştı. 3 kasıml988'de yapılan referandumda, siyasal reformlar paketi yüzde 92'lik oyla kabul edilirken, 23 Aralık 1988'de oylamada, Devlet Başkanı Şadli Bin Cedid yüzde 81'lik çoğunlukla üçüncü kez devlet başkanı seçildi. KabiPe milis savunması Afganistan'dakı Necibullah yönetimıne karşı mücadele eden mucahıt örgütlerinin, Pakistan'da 10 şubattan bu yana toplartan danışma meclisi (Şura) önceki gün ılımlılaria radikallerin uzlaştığı bir geçıci hükumet sonunda seçti llımlı lider Sibghetullah Müceddidi devlet başkanlığına. radikaüenn adayı Abdülresul Sayyaf da başbakanlığa getirildı. Ancak bu seçimler, Şura'nın $iı mücahitlenn katılımi olmadan yapılan toplantılannda gerçekleştiği ıçin Afganistan'daki önemli bir azınlığı teşkıl eden Şii nüfusun temsılcılen tarafından geçerti sayılmıyor. Öte yandan Kabil yönetimi, komsu ülke Pakistan'ı, doğurJaki Kunar ve Celalabad kenrJerine saldınlar düzentemek ve mucahittere destek olmakla suçladı. Devlet Başkanı Necibullah, saldınlar nedeniyle Pakistan'a baskı yapılması amacıyla MıstrtJan yardtm ıstedi. Necibullah yönetimi. sıvıllerden oluşturduğu milis kuvvetlerinin de katılımıyia saldınlara karşı ülke savunmasının güçlendiriidiğirti ie açıkladı. (Fotoğrai' REUTER) JJhlesa'dan uyarı VARŞOVA (AA) Polonya'da kapatılan Dayamşma Sendikası lideri Lech Walesa, itkbaharda yapılacak parlamento seçimlerine kadar Dayanışma Sendikası'mn yasaUaşması halinde seçimlerin boykot edileceğini söyledi. miesa, "Eğer seçimlere kadar Dayanışma Sendikası yasallaşmazsa her şey geçersiz olur. Seçimler boykot edilir ve Lech Watesa oy kullanmaz" dedi Kapsis, istifa eşiğinde ATİNA (AA) TürkYunan ilişkilerinin yanı sıra YunanA merikan ilişkilerinden de sorumlu Dışişleri Bakan Yardıması Yanis Kapsis'in, Dışişleri Bakanı Karalos Papulyas ile arasının açıldığı ve istifamn esiğine getdiği öne sürüldü. Ülkenin en yüksek tirajlı dergilerinden Tahidromos, Dışişleri Bakanı ve Yardımcısı arasındaki huzursuzluğun, ABD Dışişleri Bakanı James Baker'ın Atina'ya yaptığı kısa ziyaret sırasında iyice "su yüzüne" çıktığım belirtti FRANSA BAB'nin lağvı isteniyor BRÜKSEL (AA) Batı Avrupa Birliği'nin (BAB) lağvedilmesi istendL Avrupa Parlamentosu üyesi Belçikalı sosyalist Milletvekili Aifons Boesmans, Kurumsal lşler Komisyonu adına bir rapor. hazırlayarak AT ile BAB arasındaki ilişkileri inceledi Boesmans raporunda, BAB'nin üstlendiği savunma görevinin gelecekte doğrudan doğruya AT tarafından ele alınmasımn kaçınılmaz olacağmı, dolayısıyle BAB'ye ihtiyaç kalmayacağı için bu kuruluşun zaman içerisinde lağvedilmesi gerektiğini savundu. Başbakan Rocard, hazırladıgı "Kamu Hizmetini Yenileme PlanT'nı geçen gunlerde açıkladı. Rocard'ın planı dört bölümden oluşuyor: Bu sektörde çalısan kesimle daha fazla toplumsal diyalog, ademi merkeziyetçilik ve işletmecilikte özerklik, iş örgütlenmesi, vatandaşla ilişkiler. Michel Rocard, yüz yülardan beri Fransa'nın baş belası olan kırtasiyeciliği arzuladığı gibi azaltmayı baSABETAY V A R O L şarırsa, bu başarı, belki de 1995 seçimlePARtS Sosyalist rinde cumhurbaşkanı olmanın anahtannı Michel Rocard hükümeti, bile kendisine verecek. dünyaca ünlü Fransız kırGene geçen hafta içinde yer alan ve hütasiyeciliğini nihayet ciddi kümet içinde yapılan bir "mini" değişikolarak silkelemeye karar lik, Fransu sosyalistlerinin ülkelerindeki verdi. lşbaşına gelen devburokrasiyi dönüşümden geçirme hususuıılet adamlan, yaptıklan da ne kadar kararlı olduklarını biraz daönemli bir işle tarihe damha açık biçimde ortaya koydu. Bir ay kagalannı vurmak isterler. dar önce Türkiye'yi resmi davetli olarak Başbakan Rocard, kamu ziyaret eden, 'konut ve bayındıriık işlerinhizinetleri sektöründe gerçekleştirmek is den sorumlu Devlet Bakanı' Maurice Fatediği köklü reformla Fransız toplumun ure, Cumhurbaşkanı François Mitterrand da iz bırakmayı uygun görmüşe benziyor. tarafından Anayasa Mahkemesi üyeliğine Sosyalist Michel Rocard hükümeti dünyaca ünlü 'Fransız kırtasiyeciliğini' silkelemeye karar verdi. Bu amaçla kamu hizmetini yenileme planı hazırlandı. Rocard'ın kırtasiyecilîkle savaşı atandı. Bu gelişme fırsat bilinerek Fraıısa'da bir çeşit "siiper bakanlık" olan ve sayısı dört olan devlet bakanhklanndan biri "Kamu Görevlileri" Bakanlığı'yla birleştirildi. Böylece, seçimler sırasında sağ kamptan sola transfer olan Michel Durafour, dört süper bakandan biri oldu. Çifte amaçlı bu siyasi operasyonla, hükümetin, kamu hizmeti reformuna verdiği büyük önem vurgulandı. Rocard'm bu konudaki planını yürütmekten sorumlu Devlet Bakanı Michel Durafour'un hükümetteki pozisyonu kuvvetlendi. • Kırtasiyeciliği silkeleme işini başarabilirlerse, sosyalistler, genellikle liberal ve muhafazakâr partilerin kullandığı bir silahı tersine çevirmiş olacaklar. Yani, sol eşittir bürokrasi denklemi iflas edecek. Devlet bürokrasisini yenileme girişimiyle Michel Rocard adı birbirlerini çağnştıran, gerçekten de birbirlerine hayli yakın şeyler. Rocard yülarca, Birleşik Sosyalist Parü (PSU) lideri olarak "öîyönetim"i savundu. Bürokrasinin dikâlası sayılan kurumlardan birin.de, yani Sayıştay'da görev yaptı. 1972'de "takımı'yla birlikte katıldığı Sosyalist Parti içinde, kendine özgü, bürokrasi karşıtı bir akım geliştirdi. Başka bir deyişle, 58 yaşındaki başbakanın kırk yüa yaklaşan 'çelişkili' politik geçmişi, bir yerde, kamu hizmetlerini yenileme çalışmalarıyla kadennin birleşmesinde etkili oluyor. Pilot bölgelerde yeni "iş örgütlenmesi" çalışmalarının bir süredir devam ettiği belirtiliyor ve sonuç alınmaya dahi başlandığı vurgulanmak isteniyor. Bu amaçla, son gunlerde basın mensuplan, bizzat Başbakan Rocard'ın katıldığı helikopter gezilerine çıkarıldı. Başbakan, Fransa'da "olusal felaket" kabul edilen kırtasiyecilîkle mücadeleyi kişisel mesele yapmış görünüyor. Başarılı olursa, geçmişte Fransa bürokrasisini aynen devralan bizim gibi ülkeler, bakarsuuz Rocard'ın planını da kopya etmeye heveslenirler. Sırada Fransız bürokrasi geleneğinin kurbanı o kadar çok ulke varmış ki. Belli ki çok yoksuldu. Yoksa neden bir süredir sendikacılar ve başka bazı siyasi tutuklularm da bulunduğu "kaçakçılar toğuşu"nun meydancılığını yapsındı ki? Adını vermeyeceğim, zaten herkes onu "Hoca" diye çağırırdı. Üniversite hocası bir süreden beri bol olan koğuşta ona takılan hoca adı, dinibütün olmasından geliyordu. Zaten TCK 163'ten yargılanmaktaydı. İnanmış bir adamdı. Az konuşur, az gülerdi. Herkese karşı saygılı davranır, herkesten de saygı görürdü. Kapıdan girer girmez sağda bulunan ve mazgal deliğinde farelerin cirit attığı, leş kokulu rnutfak bölümü, ilk kez onun meydancılığı sırasında pırıl pınl olmuştu. Kendisi de dinibütün bir Müslümanın olması gerektiği gibi tertemiz bir adamdı. Dürüstlüğü dillere destan olmuştu. Mahkeme dönüşlerinde anlattıklarına bakılırsa, yargıç bu kendi halinde adamı ağır bir cezadan kurtarmak için elinden geleni yapıyor, ifadesini yumuşatmak için çare arryor, "Sen yani aslında şunu demek istedin değil mi?" diyerek yol göstermeye çabalıyordu. Ne var ki bir Müslümanın özüyle sözünün bir olmasına büyük önem veren Hoca, sonunda ceza da yiyecek olsa sözünden ddnmüyordu. Sonra bir gün tahliyesi geldi. Hepimizden "hakkımızı helal etmemizi" isteyerek, alkışlarımız arasında koğuştan ayrıldı, hepimizde sevgi ve saygı duyguları uyandıran Hoca. "Bu tür insanlardan kimseye zarar gelmez, yeter ki onları kışkırtıp, inançlarını bağnazlığa çevirmesinler" dedi bir arkadaş. Haklıydı kuşkusuz. Salman Rüşdü'nün Seytan Ayetleri adlı yaprtı çevresinde başlayan tartışmaların ülkemizdeki yansımalarına bakıldığında işte bu tür bir tehlikeyle karşı karşıya bulunuyoruz. Nitekim, devletin görevlisi Osmaniye Müftüsü Halil Korkut, Salman Rüşdü'yü öidürmeye hazır olduğunu, cezaşı ne ise çekmeyı göze aldığını söytemiş. Öte yandan Diyanet İşleri Başkanlığı içel Müttülüğü Bayan Vaizi Gülçin Tavşan ise yapılacağı rvoparlörlerle daha önce tüm Anamur halkına duyurulan vaazında Salman Rüşdü için "Katli vaciptir" fetvasını vermiş. Devlet görevlisi sıfatını taşıyan bu iki kişinin çağrısı da suça azmettirme niteliğini taşımaktadır. Bakalım gerekli kovuşturmaya başlanacak mı? Yoksa ülkemizde bu tur çok tehlikeli tırmanışlar karsıstnda seyirci mi kalınacak? Eğer bu tür davranışlara aldırılmazsa ne olur, sorusunun yanıtına gelince: Eğer din adına katil çağrıları böylesine sürerse, Türkiye bir adım daha atarak kitabı yok etmekten, kitap ile birlikte yazarını da yok eden ülke durumuna gelir. Türkiye'de kitap uzerine baskı vardır ve mahkemeler kitaplar için imha karan verebilmektedirler. Bu da kitabın ve düşüncenin öldürülmesi anlamını taşımaktadır. Nitekim, "katli vacip" çığlıklarının duyulmaya başlandığı gün, Yargıtay Beşinci Ceza Dairesi de Henry Miller'ın "Oğlak Dönencesı" adlı yapıtı ile Ahmet Altan'ın "Sudaki İz" adlı romanı için imha karan vermiş bulunuyor. Bu kıtapların birincisi, dünya yazınında yer etmiş bir yazarın çağdaş başyapıtlarından biri olarak görülmektedir ve birçok dile çevrilmiş bulunmaktadır. Ahmet Altan'ın Sudaki İz romanı hakkında ise fazla bir şey söylemek ve bir yargıya varmak istemiyorum. Ancak hemen belirtmek gerekir ki karar, her iki kitap için de aynı niteliktedir. Bir kitabı beğenip beğenmemek başka bir şeydir, onu yasaklamak başka bir şey. Türkiye'de Sudaki İz kadar erotik sahnelerle dolu birden fazla yapıt vardır ve dünyanın tüm uygar ulkeierınde de Sudaki İz'den çok daha erotik bolümleri olan kitaplar serbestçe satılmaktadır. Sudaki İz'i beğenebilir veya beğenmeyebilirsiniz, ama bu kitabın Türk halkının seks duygularının sömürülmesi için yazıldığını ileri sürmek biraz fuzulidir. Yapıtın yazarının da belirttiği gibi, Humeyni'nin, Seytan Ayetleri'nin yazarı için çıkariığı ortadan kaldırma fetvası, Türkiye'de de kitaplar için çıkabilmektedir İnsan haklarına saygıdan, demokrasiden söz edilen bir ülkede böylesi bir durumla karşılaşmak dehşet vericidir, ama Anamunle Osmaniye'den yükselen kan içici çığlıkları duyunca, "buna da şükür, yann öbür gün çok daha beterleriyle karşılaşabileceğız" demek mi gerek? Sanmıyoruz. Böylesi bir duruma şükretmek, kırk katli bir binadan hızla duşerken, "çok şükür, henüz yırminci kat hizasındayım" diyen kişinin aptal iyimserliğinden farklı olmayacaktır. Türkiye'de kitabın yok edilmesinden, yazarın yok edilmesine doğru tehlikeli bir getişmenin görülmeye başlandığı bir sırada, bunların her ikısine de inatla karşı çıkmamızda tüm yurttaşlar açısından sayısız yararlar vardır. İMZA Gt'NÜ SSK kimlığimi, askeri kimliğii, ehliyetimi, İTÜ Üniversitesi kimliğimi, 1987/88 ve 1988/89 yılına ait pasolanmı kaybettim, hükumsuzdur. GAMZE CÜMER Deniz eri pasaportumu kaybettim, hükümsüzdür. MUZAFFER ARABUL kitaplarını imzalı>or 25 Şubat cumartesi (bugun) 16.0018.00 arası. • BİLlM KlTABEVİ KiidıköySular İdaresi yanı NAZMİ SALMAN Meksika'da af MEXICO CITY (AA) Meksika Devlet Başkanı Carlos Salinas'ın, siyasi tutuklulardan 400'den fazlasının serbest bırakılmasım öngören bir karan onayladığı bildirildi. Başkent Mexico City'de önceki gün yayımlanan hukümet bildirisinde, Salinas'ın ulusal birliği güçlendirmek amaayla bu karan onayladığı kaydedildi. Bildiride, hükümetin siyasi felsefesine uygun olarak alman bu kararla, Salinas'ın l Aralık 1988'de görevine başladığı sırada verdiği ulusal birliği güçlendirme yolundaki taahhüdünü de yerine getirmiş olduğu belirtildi. ŞIMDI SÖZ VESTEL'İN! Peşin fiyatina taksitle ve çok uygun koşullarla! 1. SEÇENEK Peşinat 300.000.290.000.265.000.240.000.275.000.305.000.275.000.325.000.350.000.200.000.190.000.5 ay 300.000.273.000.233.000.205.000.235.000.305.000.257.500.300.000.310.000.180.000.150.000T. Fiyat 1.800.000.1.655.000.1.430.000.1.265.000.1.450.000.1.830.000.1.562.500.1.825.000.1.900.000.1.100.000.940.000.Peşinat 225.000.240.000.200.000.190.000.. • 280.000.300.000.180.000.160.000.2. SEÇENEK 10 ay 182.500.166.500.143.000.125.000. • Markalan Modelleri Teknolojiyi Fiyatları Koşullan KARŞILAŞTIRIN KARŞILAŞTIRIN KARŞILAŞTIRIN KARŞILAŞTIRIN KARŞILAŞTIRIN TELEVİZYONDAVİDEODA DOĞRU SEÇIM, KOLAY SEÇIM ÜRÜN Ferguson 56 UK Diamond 56 UK Diamond51UK Diamond 36 UK Comfort39FSTUK SiyahİnciFSTUK LikitKristalVideoUK AkaiVideoUK AkaiVideoVS24UK Akai Player GoldstarPlayer T. Fiyat 2.050.000.1.905.000.1.630.000.1.440.000. 2.060.000.2.160.000.1.240.000.1.060.000. ÇernobiVde teknik arıza MOSKOVA (AA) Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'un önceki gün ziyaret ettiği Çernobil Nükleer Santralı'nda teknik bir sorun çıktığı bildirildi. Gorbaçov ve eşi Raisa'ya santralı gezdiren santral müdürü Mihail Umanyets, üç reaktörden birinin, elektrik sistemindeki bir arıza nedeniyle otomatik olarak durduğunu anlattı. Umanyets, reaktörün durmasının olumsuz bir etkisi olmadığını söyledL 178.000.186.000.106.000.90.000. HEMEN TESLİM • HEPSİ UZAKTAN KUMANDALI M /VESTEL Vestel bir & Polly Peck Internatıonal PLC kurulusudur.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear