28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 ARALIK 1989 EKONOMİ CUMHURİYET/13 100 bin bankerzede • ANKARA (ANKA) Turkiye'nin 8 yıldır gündeminde bulunan "banker dosyası" ocak ayında yapılacak son ödemelerle kapatıhyor. Ekonomik Panorama Dergisi'nin haberine gore, ocak ayında 105 bin 23 bankerzedeye 6 milyar 106 milyon lıralık odeme yapılacak. Ödemeler tasfıye halindekı 167 bankerden 2 milyon liraya kadar anapara alacağı bulunan 2 bin 301 kişiye toplam 2 milyar 55 milyon lira, 2 milyonun üstünde alacağı bulunan 299 kişiye de 789 milyon lira şeklinde yapılacak. TEye değil, TC'ye bağlıyız MERAL TAMER Ziraat Bankası Genel Mudüru Coşkun Ulusoy, 2 yıla yakın bir suredir surdurduğu suskunluğunu, İstanbul'da ekonomi basınına verdiği bir yemekte bozdu "Ziraat Bankası'nın başında TC vardır, TL yoktur" diyerek devleti temsil ettıklerini ve buna layık olmak amacıyla 2 yıldır sessiz sedasız çalıştıklanru vurgulayan Ulusoy, "Bankacılık sektonı artık Ziraat Bankası'nı takibetme durumondadır" dedi. Ulusoy, Ziraat Bankası'nın gerek tahsili gecıkmiş alacaklara karşılık ayırma, gerekse ıştiraklerinden kurtularak sadece bankacıhk yapma konusunda diğer bankalara örnek olacak şekilde davrandığıru belırtti. "Bankalann bir holding finnası gibi çalışmalanna karşıjız" dı>en Ulusoy, "bankalann bir subvansiyon kunımu olmayıp kredi kunımu oMuklannm" da altını çızdi Ulusoy'un Ziraaı Bankası ile ilgilı açıklamalan, kendi sözleriyle şu noktalarda toplanabilır: • SaskBBİak Goreve geleli 2 yıla yakın oidu Bu sure içınde çok az konuştuk. Ziraat Bankası hakkında konuşmaktansa, bizim narmmıza konuşacak bazı icraatlar yapmavı yeğledık. Ziraat Bankası kalesini biraz kilitleyerek içinde sessizce çalışalım dedik. Dunyada yeniden yapılanma ve açıklık politıkalan gundemde. Bız de Ziraat Bankası olarak son 2 yılda yeniden yapılanmayı gerçekleştırdik ve şimdı artık devletin bankasını milletin bilgisine sunuyonız. • SaibvaKİyea korma degiliz Biz bütün hedeflerimizı Ziraat Bankasının isminden aldık Bankamız, adının öniinde Turkiye Cumhuriyet TC olan tek bankadır. Biz hep o TCye laytk olmaya çalışbk. Yine adında "Ziraat" yazan bir banka olarak tarım kesimine öncelık tanıdık. Üçuncu olarak da adımızın "banka" olduğunu unutmadık ve bir "kredi kunnmT olduğumuzun bılincinde davrandık, bir "subvansiyon kurumu" olmadığımızı hatırdan çıkarttnadık • Sektöre öraek «Inuı Bankacılık sektonıne lafta degil eylerode "örnek" ol Ziraat Bankası GenelMüdürü Ulusoy, 2 yıllık suskunluğunu bozdu: EKONOMİ NOTLARI OSMAN ULAGAy COŞKUN UUJSOTDAN: Enerjiye 5 trilyon • ANKARA (AA) 1990 yıb yatırım progTamı yayımlandı. Buna göre gelecek yıl kamunun en fazla yatınm harcaması 5 trilyon 439 milyar lira ile enerji sektöründe olacak. Böylece 1990 yılı için bütçeden aynlan toplam 20.6 trilyon liralık ödeneğin dörtte biri, enerji sektörü yatınmları için kullanılacak. Resmi Gazete'nin dflnkü mükerrer sayısında yayımlanan "1990 yıh yatınm programı"na göre parasal buyıiklük itibanyla ikinci sırayı alan ulaştırma haberleşme yatırımlan için de gelecek yıl 5 trilyon 173 milyar lira harcama yapılacak. Yeni projelerin de dahil olduğu 1990 yılı programında, tanm sektörü için ise 2 trilyon 645 milyar lira yatırım ödenegi aynldı. Bankacılık sektörü artık Ziraat Bankası'nı takip etme durumundadır. Bankalann birer holding firması gibi çalışmasına karşıyız. Biz kârı, kâr etmiş olmak için yapmıyoruz, ama yine de çok kârlıyız. mak gayesiyle geçen yıl tahsili gecikmiş ala tıraklerimizin satış ıçın Toplu Konut'a devn caklarımız ıçın çok ciddi karşıhklar ayır isteğimizı yazılı olarak devletimıze arz etdık. Tahsili gecikmiş alacakları sıfırladık. tik. 1990 yılı sonundan önce bu sorunun Hatta 49 milyar lira da fazladan ayırdık. çozuleceğini umuyoruz. Ve tıpkı karşılıkAmac, I Yapımızın sağlamlaştırılması, 2 lar konusunda olduğu gibi, iştırakler koDiğer bankalara örnek olmak ve 3 Ulus nusunda da dığer bankalara örnek olmak lararası standartlan tutturmaktı. Bu >ılıstıyoruz. Amerikan bankası J.P. Morgan'ın da yuz• TL degtl TC Bankacılık sektonı arde 100 karşıhk ayırdığını göruyoruz. Bız bk Ziraat Bankası'nı takip etme durumunonlardan da erken davrandık. dadır. D«> leti temsil eden Ziraat Bankası• 2 trily»n serma>e Biz kân, kâr nın başında TC vardır, TL yoktur. Bu neetmiş olmak için yapmıyoruz. Geçen yıl denle devletin bıze verdiği bazı emırleri yakârlılıkta 2. olduk. Eğer karşıhk ayırmak pacagız, ama umıt ediyoruz ki bunu yaparta bu kadar tıtiz davranmasaydık, 171 mil ken kâr da edeceğiz. yar lira olan 1988 kânmızı çok daha yu• Tnrkiye'yi lanıtnak Ziraat Bankarılara çekebihrdik. Bu yıl da tahsili ge kası kendi oz kaynaklarıyla 20"yı aşkın yenı cikmiş alacaklarımızı sıfırlayacak şekilde ürunü, ticari hizmetı piyasaya sokmuştur. karşılık ayıracağız ve buna rağmen 1989 ra Hem yurtiçinde hem de yurtdışında geçerlı kamlan ortaya çıktıgında yuksek kârlar el tek bir kredi kartı bu urunlere sadece bır de edeceğiz. Bilançomuzda ozkaynağımı örnektir. Beni çok sevındiren bir diğer hızan da çok guçlu olduğu görulmektedır. Bu met ise Bankacılık Okulu'dur. Üniversiteyıl Ziraat Bankası'nın sermayesı 2 tnlyon yı bitirmış, lısan bılen, hıç bankacılık yapliraya çıkartılmıştır. mamış gençleri 9 ay boyunca yatılı eğıtim• tştirakleri («nizli>onız Ban den geçirdik. Onlara "Ziraat Bankalı olkalann birer holding firması gibi çalışma mayı", devleti temsil edecek bıçımde davsına karşıyız. Bankalar, bankacılık yapma ranmayı, oturup kalkmayı öğrettik. Ocak lıdır. Biz bu çerçevede Ziraat Bankası'nın şubat ayında Avnıpa'da kuracağuruz ban1 iştiraklerinın elden çıkartılmasından yana ka ıçın bu gençler bir umuttur. Turkiye yız. Bu nıyetimizi, yani finansal alanda hız nın tanıtılması için umuttur. Kendimızi bu met veren Başak Sigorta dışındakı tum ış tur tanıtmaya ağırlık vermezsek, 2000'li yıl larda lobi dıye bır kavramı konuşmaya hakkımız olmaz • Düny« ö l ç e g i n d e Uluslararası ticari faalıyetler gelecekte Amerika, Avnıpa ve Japonya Pasifik diye adlandırabileceğimiz 3 odak noktasmda yoğunlaşacaktır. Bunu dikkate alarak Ziraat Bankası bir iki ay icinde Frankfurt'ta bır yabancı ortakla yuzde 50'şer hisseyle yeni bir banka kuracaktır. Amerika'da ise bir banka kurmak yerine Doğu yakasında bır bankanın hisselerini satın alrna hazırlığı içindeyiz. Yönetim kuruluna uye sokabilecek oranda hisse alacağız (yuzde 20 civarında). Japonya Pasifik bölgesinde ise şimdilik bir temsilcılık açarak orayı öğrenmeye çalışacağız. • T a n m a J e s t e k Bu yıl Merkez Bankası kaynaklarına tek kuruş için başvurmadan Tanm Satış Kooperatifleri'ne 1.2 trilyon kaynak sağladık. 1988'de bu rakarn 567 milyon. L987'de 137 milyon liraydı. Aynca Hazme'nın Ziraat Bankası'na bırikmiş borçlarından 700 milyon lirayı aşkın bolumu tahsil ettik • Dış k r e d i b l l l t e Bu yıl Ziraat Baukası olarak dış pıyasalardan 140 milyon dolar kredi aldık, hem de Hazine garantisi verraeden, bankalar konsorsiyumuna gitrneden, hatta imza için İngillere'ye bile gitmeden. Yani kılımızı bile kıpırdalmadan aldık. Anlaşma gidip gelen fakslarla tamamlandı. Şoyle oldu: Milletlerarası para piyasasına çıkalım dedik. Bır sorun soruşlurun 100 milyon dolar alalım dedik. Ama daha soruşturmanın başladığı ilk yarım gunde biz 100 mıl>on dolar isterken 165 milyon dolarlık kredi verme talebi gelince, 140 milyon dolarda kestik. Ziraat Bankası'na gösterilen bu ilgi, bankamızla ilgili rakamların uluslararası standartlarda oluşundan ve guçlu özkaynağımızdan dolayıdır. • Tepki degll ••derllk Bankacılık sektörumuz 1990'dan itibaren uluslararası boyutlarda çok aktif olmalıdır. Milletlerarası pıyasalarda sadece gelişen olaylara tepkı vermek değıl, önderlik ve sürtıkleyicilik noktasına sıçramalıdır. İnsanı İsyan Ettirecek Bütçe Rakamları Özel sektör sözcülerinın sık sık dıle getırdikleri bir şikâyet var. Dıyorlar ki bizim kaynaklanmızın buyük bölümünü de kamu kesımı kendısine çekıyor ve kullanıyor. Buna karşın kamu kesımi açık verıyor ve enfiasyonu beslıyor. Hükümet yetkılılerinın, ekonomiyle ılgili sorumluluk taşıyanların karşı ıddıası ise şu: Bız vatandaşa hızmet götürmek zorundayız, Turkiye'nin altyapı yatırımlarını tamamlamak zorundayız. Bu kaynaklara onun için ıhtıyacımız var, enflasyon da bu götürülen hızmetın karşılığı. Bu tartışmanın aslında tamamen gerçeklerı saptıran bır tartışma olduğunu değerlı dostum Prof. İzzettın Ûnder ortaya attı. Konu bana öylesıne önemli göründü ki onun açtığı yoldan giderek bazı noktaları bır kez daha vurgulamanın yararlı olacağını duşundum Once bakalım şu özel sektörün kaynaklannı da emdığı ileri sürülen devlet, bu paraları nerelere harcıyor ANAP oncesının son bütçesı olan 1983 mali yılı bütçesıyle ANAP'ın 1989 ve 1990 mali yılı bütçelerını başlangıç ödeneklerını esas alarak bir karşılaştıralım Bakalım başlıca harcama gruplanmn bütçe ıçındekı VB mıllı gelir ıçındekı payları nasıl bır seyir göstermış Harcama gnıbu Bötçedeki payı (H) 6SMH1riekl payı (H) 1983 1989 1990 6.6 46 5.0 4.2 25 3.1 139 13 23 18 15.2 173 3.0 2.8 39 06 0.5 0.8 19.3 299 193 62 38 47 174 209 137 967 71.8 769 Toplam aslı h Borç faızi 33 282 231 1.0 54 5.1 Genel toplam 100.0 100.0 1000 215 19.1 22.5 Şımdı 1990 mali yılı butçesının rakamlarını bir an için bir kenara koyup 1983 ve 1989 bütçelerınde çeşitlı hızmet gruplanna ve borç faizı ödemelenne aynlan paylan bır karşılaştıralım bakalım, ne göruyoruz? Savunma dahıl vatandaşa götürülen tum hızmetlere aynlan pay yüzde 96 7'den yüzde 71.8'e düşmüş. Eğıtımın payı yüzde 15 2'den yuzde 12.2'ye, sağliK harcamalannın payı yuzde 3.0'dan yüzde 2.8'e inmış Ftekı gerı kalan paraya ne olmuş 9 Borç faızi ödemelenne gıtmış Borç faızlerının butçe harcamaları ıçındekı payı 1983 te yuzde 33 iken neredeyse dokuz kat artarak 1989'da yüzde 28 2'ye yukselmiş Kıme gıtmiş bu paralar? Içerıde ve dışarıda devlete borç verenlere gıtmış Karşılaştırmayı bır de bütçe harcamalannın GSMH ıçındeki payını esas alarak yapalım Bır kere toplam bütçe harcamatarmın mıllı gelirin bır ölçüsü olan GSMH içindeki payı 1983'te yüzde 21.9 iken 1989'da yüzde 19.1'e ınmiş. Yani butçenin mıllı gelıre oranı gerılemış. Vatandaşa götürülen aslı hızmetterın GSMH'dekı payı ise yüzde 20.9'dan yüzde 13 7'ye duşmüş. Buna karşılık bütçede yer alan borç faızlerının GSMH'ye oranı 1983'te yüzde 1'in bile biraz altındayken 1989'da yüzde 5.4'e çıkmış. 1989 bütçesınde borç faızi için aynlan ödenek, savunma, egıtim ve sağlık harcamalarına aynlan ödeneğin toplamından fazla Tablo gayet açık ANAP yonetımı ne yapmış? Sıfır faızlı kaynak olan vergıyı toplamamış; vergı toplamayarak özel kesimın elınde bıraktığı fonlara yuksek faiz ödeyerek talıp olmuş. Vsrgı yükunu büyük ölçude bordrolular sırtlanmaya devam etmiş, doğru dürüst vergı vermeyen ozel kesım ise rısksız ve kârlı bir para değerlendırme yontemı olan devlete borç vermeyı benımseyerek tasarruflarının ve denetımındekı kaynakların önemli bır bölümünü kamu kesimine kullandırmaya razı olmuş. 1990 mali yıiı butçe tasarısına baktığımız zaman belkı de seçmenın 26 Mart'ta ANAP'a artığı tokadın da etkısıyle, butçenin GSMH'ye oranının biraz yükseldığıni ve aslı harcamaların payının biraz da olsa arttırılmak ıstendığını göruyoruz. Ancak gene de eğıtım ve sağlığa ayrılmak ıstenen pay, faıze aynlan payın altında kalıyor ve tüm asli hizmetlenn payında 1983'e oranla büyuk bır gerıleme görülüyor. Yani ANAP'ın ortaya çıkarttığı çarpık tabloda fazla bır değişiklık yok. Gelelım büyuk altyapı yatınmlarına fazla kaynak ayrıldığı için butçenin açık verdiği ve bunun da enflasyona yol açtığı ıddıasına Konsolıde bütçelerde, 1983,1989 ve 1990 yıllarında, carı harcamalara borç faızlerıni de içeren transfer harcamalarına ve yatırım harcamalarına aynlan payların gelışimı şöyle Genel hızmetter Savunma Eğıtım Sağlık Dığer hızmetler 24 3 13 2 12 2 22 5 1983 301 194 1989 1990 tnşaat maliyetleri • ANKARA (ANKA) Maliye ve Gümrük Bakanlığı ile Bayındırlık ve tskân Bakanhğı'nca, Emlak Vergisı'ne ilişkin binalann 1990 yıh metrekare normal inşaat maliyet bedelleri açıklandı. Resmi Gazete'de yer alan cetvele göre betonarme luks sınıf konutların asgari metrekare maliyet bedeli 271 bin 300, azami maliyet bedeli de 304 bin 600 lira oldu. Birinci sınıf betonarme konutların asgari metrekare maliyet bedeli 171 bin 600, azami maliyet bedeli de 188 bın 500 lira olarak saptandı. Betonarme ikinci sınıf konutlarda ise asgari metrekare maliyet bedeli 109 bin 800, azami maliyet bedeli de 130 bin 500 lira olarak gösterildi. Muzla besleniyoruz Muz ithalatı son üç yıldır katlanarak artıyor. 1987'de 6 kişiye bir ithal muz düşerken, 1989'da iki kişinin bir adet ithal muz tükettiğî düzeye yükseldik. tDRtS ADtL Muz ithalinin son üç yılda katlanarak arttığını, 1987'de 6 kişiye bir adet ithal muz düşerken 1989'da sadece ocakeylül dönemindeki ithalatla 2 kişiye bir adet ithal muz düzeyine yukseldiğimizi biliyor muydunuz? Turkiye, bu yılm ilk 9 aylık döneminde 7 milyon 179 bin 380 kilogram muz ithal etti. Mersin limanındaki antrepolarda gümrük işlemlerini bekleyen muzlarla birlıkte bu rakam 8.5 milyon kiloya ulaşacak. Buna, Alanya, Gazipaşa ve Anamur'da üretilen yaklaşık 30 milyon kilogram "yerli" muzu da ekleyince, muz tüketiminin boyutları 38.5 milyon kilograma yukseliyor. 38.5 milyon kilogram muz da kişı başına yılda yaklaşık 4 adet muz duştuğunu ifade ediyor. arasında en fazla tanınanı ve neredeyse ithal muzla özdeşleşenı "çikita" markasını taşıyor. Asil Nadir'in çokuluslu şirketi "Del Monte"run markasını taşıyan tropıkal muz ise Turkiye pıyasasında pay alma savaşuıa yeni giriyor. İthalatı giderek artan ve tüketıcılerın "terâhi" halıne gelen tropıkal bölge muzlarının karşısında "yerii" muzlann şansı pek yok gibi. 30 milyon kılogramlık yıllık üretım duzeyine ulaşan yerlı muzun üretim alanlan, biraz ithal muzun etkısıyle biraz da tunzmcilerin baskısıvia giderek azalıyor. 1314 bin dekar alanda muz yetıştiren üreticılerin deruz gören muz bahçeleri, turızmcüerin ilgisini çekmeye, bahçeler turistik tesislerle dolmaya başladı. Çikita ve Del Monte başta olmak üzere "etiketii" ithal muz karşısında piyasaya çıkanlan yerli muzun da kendine göre bir adı var. Yöre halkı, iri muz türüne "eşek muzn", kısa olanına da "bodur muz" diyor. Gehşmeler, görüntü olarak ithal muzu andıran "eşek muzunun", çikita karşısında, pazarını giderek kaybettiğini gösteriyor. Alanya, Gazipaşa ve Anamur muzunun rakibi ithal muzun kaynağı, tropikal kuşak ülkeleri. Para arzı • ANKARA (ANKA) Para arzı m' bir haftada 490.9 milyar lira artarak 48 trilyon 592.2 milyar liraya yükseldi. 24 kasım 1 aralık günleri para arzında meydana gelen bu artışa rağmen, birçok kalemde daralma olduğu belirlendi. Kamulaştırma faizi Hazine ve Dış Ticaret Musteşarhğı'mn verilerine göre Türkiye'ye 1987'de 2.4 milyon kilogram, 1988'de 5.9 milyon kilogram muz ithal edilmış. 1989'daki rakam ocakeylul döneminde 7.2 milyon kilograma ulaştı. Turkıye, "çikitasever" olmanın faturasım 1987'deki ıthalatta 1 milyon 372.5 bin dolarla, 1988'de 1 milyon 854.5 bin dolarla ödedi. 1989'daki muz ithalatına ödenen döviz ise 1 milyon 421 bin dolar oldu. Turkiye'nin ithal ettığı muzlar IZMtR (AMtA) tzmir Demir Çelik Sanayii Anonira Şirketı'ne 1990 yıhnda kullanılmak koşuluyla lslam Kalkınma Baukası'nca 40 milyon dolarhk kredi açıldı. Merkezı tzmır'de bulunan IDÇ, söz konusu 50 milyon dolarlık kredi anlaşmasını imzaladı. 1985'te 33 milyon, 1987'de 10 milyon, 1988 başında 25 milyon dolar olmak üzere toplam 68 milyon dolarhk yatırım ve hurda kredisi kullanan IDÇ, 1990'da kullanılmak üzere aldığı krediyı 18 ayda ödeyecek. İDÇ Mali tşler Mudürü Oğuz Dağh, tslam Kalkınma Bankası'nın diğerlerine oranla daha duşuk faiz uyguladığını belirtti ve "Turkiye bu bankanın 450 milyon dolar ile üçüncu ortağı. Ancak ülkemızde kamu ve özel sektör, banka hakkında yetermce bılgiye sahip olmadığı için imkânlanndan yararlanamıyor" dedı. Dağh, kuruluşlannm bu bankadan kredi kullanan özel sektör firrnaları arasında birinci, kamu sektörü arasında ise PETKlM'den sonra ıkıncı sırada olduğunu sözlerine ekledi. y "İslami" destek • ANKARA (AA) Yargıtay, kamulaştırma bedelinin arttırımı davasında, mahkemece arttınlan miktar içm mülkiyetin idareye geçtiği gunden itibaren faiz istenebileceğine dair içtihat karan aldı. Resmi Gazete'nin dunkü sayısında yayımlanan Yargıtay Içtihadı Birleştirme Karan'nda, kamulaştırma yapan idarenin, mal sahibine taşınmazın tam karşılığını odemek zorunda olduğu belirtilerek, "Bu karşılığın eksik ödenmesi halinde, mal sahibinin bir para alacağının doğduğu açıkça ortaya çıkar" denildi. TOBB: Fakirleşme dorukta On bir sanayi odasının raporu birleştirilerek hazırlanan taslak raporda, "fakirleşme ve gelir dağılımı bozukluğunun doruk noktasında olduğu" vurgulandı. Ekonomide "çok başhhğa" son verilmesi istendi. Yeni yılda 1989'dan kalma zorluklann yaşanmaması dileği dile getirildi. BARIŞ KUDAR Sanayi Konseyi raporu ocak ayının ilk haftasında açıklanacak Hakîş raporu: Milli gelir sefaleti \abancı 'sermaye • ANKARA (ANKA) Turkiye'de halen 70 ülkeden, bin 451 yabancı sermayeli kuruluşun faaliyet gösterdiği, izin alıp da faaliyete geçmeyenler de katıldığında ülke sayısının 79'a çıkacağı belirlendi. Böylece dunyadaki 170 ülkenin yarıya yakın bölumunden Türkıye'ye yabancı sermaye girdiği ortaya çıktı. Devlet Planlama Teşkilatı Yabancı Sermaye Başkanbğı verilerine göre, kasım sonu itibanyla Turkiye'de faaliyet gösteren yabancı sermayeli kuruluşlar arasında 228 fırmayla Federal Almanya ilk sırayı alırken tngiltere en çok yabancı sermayenin geldiği ulke oldu. Halen Türkiye'de faaliyet gösteren Ingiliz sermayeli firmalann sayısı 116 olarak belirlenirken bu firmalardaki mevcut yabancı sermayenin tutan da 308 milyar 208 milyon lira olarak hesaplandı. ~ İZMtR TOBB Sanayi Konseyi'nın 20 aralık gunu Ankarada bır dızi "zorlamalaria" yapılan toplantısının ardından 11 sanayi odasının hazırladığı raporlar sentezden geçırilerek bır taslak rapor hazırlandı. Ocak ayının ilk haftasında açıklanacak raporda, "fakirleşme ve gelir dağılımındaki bozukluğun doruk noktasında" olduğu vurgulanarak ekonomideki "çok basulığa". "burokratik engellere" son verilmesi istendi. Ekonomi politikasımn değiştirılmesı gereği üzerınde dunıldu. TOBB Sanayi Konseyi toplantısının ardından TOBB başkanlık damşmanlarınca "yumuşatılmış" bir açıklama yapılmıştı. Konsey Başkam Şinasi Ertanın ve birçok uyenin yoğun sis nedeniyle toplantıya katılamaması, bildirınin tartışma yaratması dıkkatleri konsey raporu uzerine topladı. Toplantıya katılan sanayi odalan başkanlarının hazırladıklan ya da gonderdikleri raporlar bir araya getirilerek bir sentez ya Ankara (ANKA) Mılli gelir paylaşımında Turkiye'nin, diğer ulkelerle yapılan bir karşılaştırmada oldukça geri konumda bulunduğu belirlendi. Turkiye'de emeğin milli gelirden aldığı pay 14.0 iken Hindistan'da 81.7 duzeyinde bulunuyor. HakIş raporuna gore Turkiye'de emeğin milli gelirden aldığı pay 14.0, faiz kâr ve rantın aldığı pay ise 86.0 iken bu duzey, Hindistan'da emeğin aldığı pay 81.7, sermaye kesimının aldığı pay ise 18.3. rılen raporda, antienflasyonist araçlan kullanmamakta ısrar edildıkçe sonuç ahnmasına olanak olmadığı bildınldı. Raporda daha sonra satır başlarıyla şu gönlşler yer aldı: • Ekonominin icinde bulunduğu durgunluğun aşılabilmesi için oncelikle sanayiye yonelik etkin bir kaynak kuUanımı ve ekonomik politikalar gerekmektedir. Ekonomide çok başlıktan vazgeçümeli, uzaktan kumandaya son verilmelidir. • Enflasyonun temel nedenlennden biri olan iç borçlanma teı k edilmeli, sanayiye temel girdı sağlayan KİT'leruı zamları son bulmalıdır. • KİT'lerin ozelleştirilmesinde yabancı sermaye satışından vazge pıldı. Yeniden oluşturulmaya başlanan raporun ocak ayının ilk haftasında açıklanacağını ve kamuoyunda ses getireceğini bildiren Şinasi Ertan, "Bu kez kullanacagımız ifadeler yumuşatılmış olmayacak" diye konuştu Taslak raporda sıyası ıstıkrarın sağlanamaması nedenıyle ekonomik ıstikrarda bir gelışme olmadığı vurgulandı. "Sıyası guven ortamından uzaklaşıhnası nedeniyle ekonomik sorunlara çözum bulunamadığı" kaydedilen raporda, 1990 yıhnda enflasyonun yine yüzde 70*lerin uzerinde olacağı, ihracattakı gerilemenın yatırımlar vapılmadığı ıçın sureceğı, butçerun gerçekçi olmadığı, butçe açığının ekonomik gelişmeleri onledığı, vergilerin yine toplanamayacağı behrtildi. Enflasyon konusunda yoneticilerin yeterince ciddi olmadığı, tuketimi kısmanın sonuç vermediği, KIT zamlanrun sorumsuzca yapıldığı kaydedilen raporda, "Kasım ayı verilerioe gore 12 aylık enflasyon. tüketici fiyatlarıyla yuzde 69.4, toptan eşya fiyatlarıyla yuzde 69.7'dir. Burada dikkati çeken bir konu, sanayi kesiminde urunlerin fiyat arlışı yuzde 48.2 olurken kamuda yuzde 67J olmuştur. Bu da enflasyonun nedenlerinden biridir" denildi. "KİT zamlannın kontrol altına alınması, kamu harcamalannın kısılarak butçe açığının azaltılması ve en onemlisi mali konularda gerekli kaynak ve kullanım dengesinin yerleslirilmesi gereklidir" goruşüne yer \e çilmeli, sermayeniu tabana yayılması sağlanmsdıdır. • Butçenin temel gelir kaiemi vergiler olmalı, aşın vergilendirilen ucrethlerin yukunu arttırıa ve sermaye şırketlerine yonelişi engelleyıci uygulamalardan kaçırulmalı, yetennce vergilendirümeyen kesimlerin vergı uygulaması kapsamına alınması sağlanmalıdır. Örneğin, bankalarda yuzde 11 vergiye tabi olan 39 tnlyonu aşkın para bu kapsamda ele alınmalıdır. • Bankacılık sistemi revize edilerek rasjonel çalışması sağlanmalı, bu amaçla dış rekabete açılmalı, mevduat ve kredi faizleri arasındaki aşın fark kapatılmalıdır. • Gelir dağılımındaki dengesızlik parakredi ve maliye politıkalan da kullanılarak azaltılmahdır. Çunku fakirFeşme ve gelir dağılımındaki bozukluk doruk noktasına ulaşmıştır. • thracat üretim aşamasında desteklenmeli, ihracatın katma değeri yuksek sınai urunlere duzenli geçişi sağlanmabdır. • Eğıtım sistemi kalkınma ve gelışme hedefı dogrultusunda yeniden ele ahnmalı, araştırmaya yonelik yaratıcı kadrolar yetiştirilmelidir. Raporun son bölumunde ise 1988 ve 1989'un yitirüdiği vurgulanarak 1990 ıçın şu göruş yer aldı: "Ongörulen hedeflere ulaşılabflmesi için ekonominin ciddi, devamlı ve tutarb bir yonetime ihtiyacı vardır. Çok başlı yonetilraesinden dolayı kendi icinde uyumlu çalışarak devaınlılık gostermeyen kadrolardan fayda sağlanmadığını artık ogrendik. Yeni yılda, 1989'dan kalma zorluklan yaşaraak ıstemiyoruz. Yanlışlıklan duzeltmek, tecrubelerden ders alraak, eksiklikleri gidermek, yeni olanaklar aramak hepimizin gorevidir." Butçedeki GSMffttekl psyı (Sfc) 1983 1990 1983 1989 1990 1989 341 97 Can harcamalar 47.0 10 2 &5 431 501 9.6 Transfer harcm 30.8 42 4 6.7 9.5 144 3.2 Yatırım harcm 22 2 161 4.8 31 Görülüyor ki ANAP ıktıdarı donemınde yatırımların butçe içindeki payı büyük ölçude genlemiş, buna karşılık borç faizlerıni de içeren transfer harcamalarfnın payı hızla artmış. Demek ki butçe açıklannın yatırımlar nedeniyle arttığı ıddıası da doğru değıl Butçe açığının artmasındakı temel neden de borç faızlerinin hızlı tırmanışı. Ne tatlı ış değıl mı? vergimn çoğunu doğrudan ya da dolaylı olarak bordrolular odüyor, yaşam savaşı veren yaygın bır kesim ödüyor, ama bütçeden hızmet olarak bu kesıme ayrılan pay düşüyor Buna karşılık gerektığı gibi vergı vermeyen kesımden, vergi yerine borç alındığı ıçın bütçeden bu kesıme ayrılan pay büyüyor. Bunlara odenen faızler nedenıyle bütçe açık verıyor, bu açık enflasyonu azdırıyor ve sıradan vatandaş, toplumun geniş kesimı bır kez daha kaybedıyor. İnsanı ısyan ettirecek rakamlar bunlar. Sahı ısyan deyince aklıma geldı, zavallı dıktatör Çavuşesku daha bır ay önce "Romanya bütün borçlarını ödedı" diye övünüyordu. DÜNYADAN KISA KISA • VOLKSWAGEN firmasının dunya genelindekı VW, Audı ve Seat marka otomobillerınin toplam satışı geçen yıla gore yuzde 3 artaıak 3 milyon adede ulaştı. Fırmanın toplam cirosunun 65 milyar mark olduğu bıldınlıyor. • SUUDİ ARABtSTAN Aramco Petrol şırketi 1989 yılındaki 252.4 milyar vanllik petrol rezervi ile dunyadaki petrol şirketleri arasında ilk sırayı aldı. • JAPONYA'nın 1988 yıhnda dış yatınmlannın 46 milyar 11 milyon dolara ulaşarak bir öncekı yıla gore yuzde 40 arttığı belirlendi. • DÜNYA ÇELtK ÜRETtMİ, yıhn ilk 11 ayında geçen yıla göre yuzde 1.9 artarak 442 milyon 323 bin tona ulaştı. • ORTA AFRİKA ÜLKELERİ, Dunya Bankası'nın hazırlandığı rapora göre 30 yıl onceki kadar yoksullar. Raporda bu ulkelerin nufus artış hızlarının mıllı gelir artışına eşit olduğu belirtilıyor. • UNICEF, geüşmekte olan ulkelerde 150 milyon çocuğun kötu beslendığini saptadı. UNICEF'in verilerine göre bu çocuklann 73 milyonu Hindıstan, Pakistan ve Bengladeş'te yaşıyor. 2SMJIUK1M9 Dcvız Alıs 2316 36 1337 39 182182 189 94 63 61 343 93 565 24 391 68 1185 14 369 58 1487 23 179 60 16.12 7878.77 3734.90 617 78 Dovız Satış 232100 1340 07 1825 47 190 32 63 74 344 62 566 37 392 46 1187 52 370 32 1490 21 179 96 1615 7894 56 3742 38 619 02 Efektıf Alış .2314 04 1336 05 1790 85 189 75 62 53 340 49 555 63 39129 1183 95 365 88 1485 74 176.55 15 96 7744 83 3731 17 607 28 Efekt.f Satış 2327 96 1344 09 1830 95 190 89 63 93 345 65 568 07 393 64 119108 37143 1494 68 180.50 16 20 7918 24 3753 61 620 88 DÖVİZ KURLARI Dövıztn Cınsı 1 ABD Doları 1 6 Alman Markı 1 Avusturalya Doları 1 Avusturya Şılını 1 Belçıka Frangı 1 Danımarka Kronu 1 Fın Markkası 1 Fransız Prangı 1 Hollanda Flonnı 1 Isveç Kronu 1 Isvıçre Frangı 100 Italyan Lıret 1 Japon Yenı 1 Kuveyt Dınarı 1 Sterlın 1 S Arabıstan Rıyalı FAX ÇOK HIZLI , |HtPrtneyBowes ÇOKFARKLI GONPAAŞ IST 1343456 «161 22Qt«132S7S1 ANK 13639*5 • 137 2565 tZM 2Î521S
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear