24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 ARALIK 1989 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 Zirve bekleniyor • BRÜKSEL (Cumhuriyet) Başbakan . Yıldınm Akbulut'un NATO zirvesine katılmak üzere Brüksel'e yapacağı ziyaret sırasında Yunanistan'ın yeni Başbakanı Ksinofon Zolotasile ikilı görüşme yapması olasıhğı gundeme geldi. İki başbakanın zirve sırasında 5 aralık salı sabahı bir araya gelmeleri bekleniyor. ABD jetleri devreye girdi Sağolasın Toni AIJSİRMEN Filipinler Devlet Başkanı Corazon Aquino özel bir radyo istasyonu aracıhğıyla yaptığı açıklamada hükümete bağlı birliklerin duruma hâkim olduğunu belirtti. ABD yönetimi, Aquino'dan gelen istek üzerine askeri destek vereceğini açıklarken, SSCB Basm Merkezi Başkanı Arkady Maslennikov, ABD'yi Filipinler'in iç işlerine müdahale etmemesi için uyardı. MAMILA (Ajanslar) Filipinler'de Devlet Başkanı Corazon Aquino'ya karşı başlatılan darbe girişiminin bastırılmakta olduğu bildiriliyor. Filipinler Devlet Başkanı Aquino Başkanlık Sarayı'ndan özel bir radyo istasyonu aracılığıyla yaptığı açıklamada hükümete bağlı birliklerin duruma hâkim olduğunu belirtti. Filipinler Genelkurmay Başkanı General Renato de Villg da darbenin başarısız olduğunu, darbeciler tarafından ele geçirilen bir üssün tekrar hükümet kuvvetlerinin eline geçtiğini ve isyancılann başkent Manıla'da ellerinde tuttukları son iki mevzi olaıı bir televizyon istasyonu ile Villamor hava ussunün boşaltıldığını söyledi. Genelkurmay Başkanı operasyonlar sırasında 30 darbeci subay ve 300 askerin ele geçirildiğini belirtti. ABD Savunma Bakanlığı da Aquino'ya bağlı birliklerin ABD tarafından sağlanan hava desteğiyle isyancıları yenilgiye uğratmakta olduğunu açıkladı. Ajanslar başkent Manila yakınlarında çatışmaların aralıklı olarak sürdüğünu belirtiyorlar. ABD Başkanı George Bush, zirve için bulunduğu Malta'dan verdiği talimatla, Filipinler'deki Amerikan ussünde bulunan savaş uçaklarının, Aquino'ya yardımcı olmalannı sağladığı bildiriliyor. ABD savaş uçaklan, başkent Manila'da ısyana askerlerin bulunduğu mevziler üzerinde uçtular. Kesin bir bügi olmamasına karşın, darbenin arkasında "Gringo" diye bilinen emekli albay Georgio Honasan'ın olduğu belirtiliyor. Çatışmalarda çoğunluğu sivillerden oluşan 20'nin üzerinde kişinin olduğu bildiriliyor. Sovyetler Birliğı Yuksek Sovyet Basın Merkezi BaşkanıArkady Maslennikov, ABD'yi Filipinler'e müdahale etmemesi konusunda uyardı. Bu arada, ABD yönetimi, Aquino'dan gelen istek doğrultusunda askeri destek göndereceğini açıkladı. Beyaz Saray Sözcüsü Marlin Fitzwater, ABD Başkanı Georee Bush'un talimatı doğrul Washington, Filipinler'deki darbeyi bastırmak için Aquino'ya yardıma koştu BUGUN Noriega'ya ABD baskısı • WASHİNGTON (AA) ABD Başkanı George Bush, Panama bandıralı gemilerin 31 ocaktan itibaren ABD limanlanna girmelerini yasakladı. Beyaz Saray'dan önceki gün yapılan açıklamada, karann, Panama'daki General Manuel Antonio Noriega liderliğindeki "kukla yönetime" yeni ekonomik baskılar uygulanması çerçevesinde alındığı kaydedildi. Beyaz Saray açıklamasında, Panama halkına, Noriega'dan kurtulma ve fllkede demokratik kurumlann tesisi konusunda yardıma kararlı olduklan tekrarlandı. Waldheim belgeleri • NEW YORK (AA) Dünya Yahudi Kongresi (WJC), Amerikan gizli haberalma 1947 ClA'nın kurulduğu 1947 yıhndan beri, Avu&turya devlet Başkanı ve eski BM Genel Sekreteri Kurt VValdheim'ın Nazi ordusunun gizli servisinde görevli subay olduğunu gösteren bir belgeye sahip olduğunu Ueri sürdü. WJC, söz konusu belgenin bir kopyasını yayımladı. WJC nin Avrupa kaynaklarından elde ettiğini belirttiği belgenin, tngiliz ordusunun Balkanlar'da Nazi ordusunun gizli servis subayhğını yapan Waldheim adlı bir Alman askerine ait rapor olduğu kaydedildi. 4 Filistinü öldtirüldü • KUDÜS (AA) lsrail'in işgali altındaki Batı Şeria'nın Nablus kentinde, lsrail ordusunun Filistinli "şok grubuna" karşı dün düzenlediği bir operasyon " sırasında 4 Filistinlinin öldürüldüğü, 3'ünün de yaralandığı bildirildi. lsrail ordu sözcüsü, "terörist" olarak adlandırdığı Filistinlilerin, Nablus'da "Kara Panter" adı ile bilinen bir gruba ait olduklannı kaydetti. Filipinler' deBaşkan Corazon Aquino'ya karşı önceki gungirişilendarbeyekalılanisyancıaskerlerlehukumetbirlikJeriarasındakiçahşmalarda çok saytda kişinin olduğu bildirili) or. Resmi bir açıklama yapılmamasına karşın darbenin arkasında 'Gringo' olarak bilinen emekli Albay Gregoria Honasan'ın olduğu one sunilüyor. amacıyla duzenlenen darbenin başarısızhğa ugradığını açıkladı. KİMLİK KARTI / FÎLÎPÎNLER Ajanslar, başkent Manila'da Resrai adı: Filipinler Cumhuriyeti darbe girişiminden sonra bir beBaşkenti: Manila lirsızlik yaşandığını duyuruyorlar. Nofus: 61 railyon 971 bin (1989) 2 bin civarında olduğu bildirilen Yüzölçümii: 300 bin kilometrekare isyancı askerlerin başkent ManiDevlet ve hükümet başkanı: Corazon Aquino la'da hangi mevzilerı ele geçirdikResmi diller: Filipino dili, tngilizce. leri ve çatışmalarda kaç kişinin ölResmi din: Yok. düğu hakkında çelişkili bilgiler gePara birimi: Peso liyor. Genelkurmay Başkanı RenaGayri Safi Milli Hasıla: 34 milyar 500 milyon dolar. (1986) to De Villa, isyancı askerlerin deOkuryazaruk oranı: Yüzde 88 (1986) niz kuvvetlerine bağlı bazı birlikKişi başına düşen milli gelir: 660 ABD Doları lerce desteklendiğini, isyana katılamarın çoğunu da hava kuvvetİJretim: Yiyecek endustrisi, tekstil, giyim, ilaç, montaj lerinden yuksek rutbeli subaytann endüstrisi, şeker, pirinç, mısır, muz, pamuk, ananas, kireçtaşı, baku, altın, kooolt, nikel, gümüş, demir, petrol oluşturduğunu söyledi. Dışalım: 5 milyar 300 milyon ABD Doları (1986) Genellikle görgu taruklarına daDtşsatım: 4 milyar 700 milyon ABD Doları. yanarak haber veren ajanslaı, başkent Manila'da Başkanlık Sarayıtusunda, Filipinler'deki ABD üs nadılar ve Aquino'yu destekledik tı. nın da içinde bulunduğu çeşitli Sovyetler Birliği Yuksek Sovyet mevzüerin isyancüar tarafından lerinde bulunan savaş uçakları lerini belirttiler. ABD Başkanı George Bush da Basın Merkezi Başkanı Arkady kullanılan T28 uçaklan tarafınnın, Aquino'ya destek sağlamak için havalandıklannı söyledi. bugün Sovyetler Birliği Devlet Madennikov, ABD'yi Filipinler'e dan bombalandığı ve roket atışıAP'nin haberine göre, ABD savaş Başkanı Mihail Gorbaçov'la ya müdahale etmemesi konusunda na tutulduğunu bildiriyorlar. uçaklan, dun, başkent Manila'da pacağı zirve görüşmesi için bulun uyardı. Maslennikov, Filipinler'1 isyancı askerlerin mevzilerı üze duğu Malta'da Filipinler'deki du deki sorunun, Filipinliler tarafın öte yandan, başkent Manila rinde uçuşlar yaptüaı. Ajans, rum hakkında sürekli bilgi aldı. dan çözülmesi gerektiğini kaydet daki Roma Katolik Kilisesi Karuçaklann, ateş açmadığını duyur CNN televizyonunun haberine ti. Sovyet yetkili, Filipinler'deki dinali Jaime Sin, Filipinlileri Başdu. Beyaz Saray Sözcüsü Fitzwa göre, Bush, askeri destek gönde gelişmelerde SSCB'nin parmağı kan Aquino'ya yardımcı olmaya ter, yardımın, "Filipinler'de de rileceğini söyledi ve savaş uçakla olduğu yolundaki haberleri de ya ÇagJrdı. mokratik yoUardan seçtten iküda rının, Manila üzerindeki uçuşla lanladı. Filipinler'de 1986 yılında Ferdira, asayiş sağlama olanagı rına başladıklannı kaydetti. Bush, Filipinler Genelkurmay Başka nand Marcos'un devrilmesi ile ikverroesi" amaaru taşıdığını bildir askeri destek konusunda detaylı nı Renato de Villa da, dün bir tidara gelen Corazon Aquino, südi. Japonya ve Yeni Zelanda da bilgi vermedi, ancak gelişmelere açıklama yaparak, Devlet Başka rekli olarak darbe girişimlerine Filipinler'deki darbe girişımini kı göre hareket edeceklerini ifade et nı Corazon Aquino'yu devirmek manız kaldı. Beyrut'ta 'Başkanlık Sarayı' savaşı Cumhurbaşkanı Elias Hrawi, General Aoun'un işgal ettiği Başkanlık Sarayı'ndan çıkarılması için Gorbaçov ve Mitterrand'dan yardım istedi. Hrawi "Meseleyi kan dökmeden halletmek istiyorum" dedi. Aoun'un elinde bulunan Başkanhk Sarayı çevresinde güvenlik önlemleri artırıldı. ' Lübnan Cumhurbaşkanı tutumlarmı öğrenmek amacıyla Paris ve Vatikan'a birer temsilci gönderdi. Dış Haberler Servisi Lübnan'da Cumhurbaşkanı Elias Hrawi ile Hıristiyan birliklerin komutam General Michel Aoun arasındaki "Başkanlık Sarayı" savaşı sürüyor. Hrawi tarafından geçici hükümetine son verilen Aoun'un, 12 eylülden bu yana işgal ettiği Başkanlık Sarayı'ndan çıkarılması için girişimlerinı yogunlaştıran Hrawi, dün de bir açıklama yaparak "Mihail Gorbaçov ve Mitterrand, Aoun'a saraydan çıkma$ı için baskı yapmalılar. Meseleyi, kan dökmeden halletmek istiyorum" dedi. Hrawi, Lübnan konusundaki tutumlannı öğrenmek amacıyla Paris ve Vatikan'a da birer temsilci gönderdi. Lübnan'da Rene Muawad'ın bir suikast sonucu öldurülmesinden soora Cumhurbaşkanlığı'na getirilen Maruni Hıristiyan Elias Hrawi, dün bir açıklama yaparak Sovyetler Birliği ve Fransa'mn Başkanlık Sarayı sorununu çözümlemede yarduiılanm istedi. AP'nin haberine göre Hrawv, Aoun'un sarayı terk etmesini sağlamak için kan dökülmesini istemediğini belirterek Gorbaçov ve Mittenand'a, Aoun'a bu konuda baskı yapmalan cağnsmda bulundu. Aoun'un elinde bulunan Başkanlık Sarayı çevresinde de Aoun taraftarlannın güvenlik önlemlerini arttırdıkları receğini açıklamasından sonra ajanslar dün bir uçak gemKinin Lübnan açıklanna geldiğini bildirdiler. Fransa, uçak gemisinin, yalnızca vatandaşlanna yönelik bir hareketi önlemek amacıyla bölgede bulunduğunu duyurdu. Öte yandan, AA'nın haberine göre Lübnan'daki Şii Emel örgütü, orgut lideri Nebih Berri'nin, Selim Hoss başkanlığında kurulan kabineye girmesine yeşil ışık yaku. Hoss, Devlet Başkanı Elias Hrawi tarafından hükümeti kurmakla görevlendirildikten sonra açıkladığı kabinede, BerTİ'ye kooperatifler, konut, elektrik ve su işleri bakanlıklannı vermiş, ancak Berri, örgütünün rızasını almadan kabine toplantılanna kaülmayacağını belirtmişti. Emel örgütü tarafından önceki akşam yapılan açıklamada, "Löbnan'ın parcalanmasına yönelik planlan başansızlığa agratmak için" Berri'nin kabinede goıev almasının kabul edildiği kaydedildi. Bu arada, Hrawi'nin, Lübnan konusundaki tutumlan hakkında aynntılı bilgi almak amaayla Paris ve Vatikan'a birer özel temsilci gönderdiği öğrenildi. LüBNAN Şu Toni Schumacher'in toplumumuza katkıları yatağında bile sürüyor. Fenerbahçe'ye renk katan delidolu Toni şimdi de sarılık hastalığına yakalanmasıyla tüm toplumu uyandırıverdi. Eğer sevgili Toni, sarılık olmasaydı, nice Istanbullunun yataklara düşmesi, hatta canını yıtirmesi, kimsenin kılını bile kıpırdatmayacaktı. Ama şimdi iş değiştı. Toni'ye ve de bütün dünyaya rezil olmak korkusu hepımizin aklını başına getirdi. Arttk havasından zehir soluduğumuz, sularından mikrop içtiğimiz, sokaklarından her an başımıza bir şey düşme veya patlamayla karşılaşma tehlikesiyle geçtiğimiz İstanbul'un durumu gündeme geliverdi. O İstanbul ki yüzyıllar boyu. dünyanın en önemli başkentlerınden biriyken 20 yıl içinde yeryüzünün en büyük, en karmaşık köyüne dönüşmüş ve sorumsuzluğumuzun somut simgesi olarak bir ur gibı buyümüştür. İstanbul'un ne derecede sorumsuzlukla yönetildiğinin binbîr ömeğtnden yaşadığım birıni anımsıyorum 10 yıl kadar önce idealtepe'de yazın kuruyan, kışları coşan küçük bir derenin (o zamanlar Küçükyalı ve Maltepe belediyelerinin sınırını oluşturuyordu) birden lağım atıklarıyla dolmaya başiadığını gordüğümüzde, durumu doğal olarak belediyeye bildirdık ve bırılerınin dereye kanalızasyon bağladığını söyledik. Belediyeden aldığımız yanıt ise korkunçtu: Biliyoruz, dediler, sokaklara akmasın diye lağımı oraya biz bağladık. Evet, belediyelerimiz, İstanbul'un yaşamını düzeltmemekte, ama olayları bilmektedırler. Nitekim, Bedrettin Dalan da kent suyunun kolıbasille dolu olduğunu bıldıği halde, bunu yıllarca istanbul halkından saklamıştır. Bu gerçek de Toni'nin hastaltgı ile çıktı ortaya. Ama kimsenin hakkını yemeyelım Parasızlık ve dolayısıyia utnarsızlık içinde yüzen, ama hıç değilse halka doğru bilgiyi verme yürekliliğinı gösteren dürüst Dr Nurettın Sözen, suların kaynatılmadan kullanılmaması gerektiğı konusunda, hepımizi bu olaydan önce uyarmıştı. Gerçekte İstanbul, sokak aralarındaki imalathaneleriyle, insanı çıldırtan trafiğiyle, akılalmaz derecede kirlenmış havası ve mikroptu suyuyla, artık bir ölüm yuvasıdır. Yedi milyon insanın yaşadığı bu büyük köy, içindekileri barındıracak ve insanca yaşatacak biçimde organize olmamıştır. Herkesin küçük küçük dönemeçleri dönerken köşeyi döndüğünu sanıp çogunluğun büyük bir ahmaklık çıkmazının duvarına saplandığı kent, Anadolu'dan gelenleri artık kaldıramamakta, ama Türkiye'nin genel politıkası da akını önleyememektedir. İşin en korkunç yanı ise soruna popülist bir açıdan bakılması, sorunların yüzeysel olarak ele alınmasıdır. Sözü edilen yaklaşım, yalnızca yöneticilere özgü değil, basın da olaya popülist açıdan yaklaşmayı yeğlıyor. Gecekondu sorununa çocuğunun gırtlağına bıçağını dayamış, "umarsız" babanm ya da greyderlerin önüne yatan, "bağrı yanık yoksul ana" nın fotoğraflarıyla yaklaşan basın, sorunun ardındaki matyaları, gecekondu dikimiyle kentin nasıl yağmalandığını yeterince ele almıyor. ISKİ'nın başındaki gerçekten aydın kişi de, aynı pcpülizmm içine düşüp de gecekondusunu yapana su vereceğini söyteyerek temel çözümler yerine oy getireceğini sandığı kclaycılığı yeğleyınce keşmekeş tamamlanıyor. 1990'lara girerken her sekız yurttaşımızdan bırini barındıran İstanbul, genel politıkamızın ve geriliğimizin somut simgesi olarak çıkıyor karşımıza. Ve 1990'lara yaklaşırken yöneticilerimiz, işadamlanmız, oğretim üyelerimız, artık insanlanmızın dünyanın gelışmiş ülkelerinin yurttaşları gibi rahat yaşamak istediklerini yurguluyorlar. Ama en gelışmiş kentimiz olduğu ileri sürülen İstanbul'un durumu da gösteriyor ki ürettığinden çok üreyen, kendı nüfus artışını karşılayabılecek biçimde örgütlenemeyen, eğitimde sürekli geriye gıden; tasarruf oranı öbür ülkelere göre düşük, yatırım olanakları kısıtlı olan Türkiye'nin insanı, çağdaş insanın yaşadığı düzeyde yaşamak istese bile buna olanak bulamayacaktır. Bu olanaksızlığın nedenlerini, ne emperyalizmde, ne uluslararası durumda aramalıyız. Kendi çarpık gelişme modelimizin, popülist kolaycılığımızın örünüdür içinde bulunduğumuz durum. Yarın öbürgun, depretn kuşağı üzerinde bulunan istanbul'da şıddetli bir yer sarsıntısı olduğunda kı çok olasıdır karşilaşacağımız tablo ise tüyler ürperticidir. Clreticilikten yoksun bir sermaye ile sorumsuzca üreyen ve popülizmın safsatast ile beslenen köylülüğün düşünce yapısından hâlâ kurtulamamış olan geniş toplulukların oluşturduğu istanbul'da ınsanların çöp içinde yürümesi, kazurat içinde yüzmesi, zehir soluması, mikrop içmesi, pislik yemesinden daha doğal hiçbir şey olamaz. Köln'de hastanede yatan Toni Schumacher'in hastalığı bize bu gerçeğı bır kez daha göstermiş, Fenerbahçe kalecisinin durumu suratımızda şamar gibı patlamıştır. Schumacher'e teşekkür etmemız gerek. Çünkü toplum, içinde bulunduğu garip aşağılık kompleksi yüzünden (bakmayın siz o atıp tutmalara) hiç değilse "aman yabancılara, ele güne rezil otuyoruz" korkusuyla kendi gerçeğine eğilme olanağını bulmuştur. "Ama" dtyebilirsiniz, "kendi insanının dramına aldırmayıp da 'eyvah yabancılara rezil oluyoruz' telaşına kendinı kaptıran bir toplum zaten sorunlarına ciddi tanılar koyup çözüme ulaşmanın çok uzağındadır." Doğrusu ya, bu sözlere de "haklısınız"dan başka verilecek bir yanıt, ne yazık ki yoktur. TÜRKİYE^NİN AT BAŞVURUSU Hindistan'da yeni hükümet • YENİ DELHİ (AA) Hindistan'da Viswanath Pratap Singh, dün Janata Del Partisi Parlamento Grubu Başkanı " seçilmesinden sonra Devlet Başkanı Ramaswamy Venkataraman tarafından hükümeti kurmakla görevlendirildi. Devlet Başkanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, Devlet Başkanı Venkataraman'ın, Sing ile görüştuğu ve kendisinden Rajiv Gandi'nin yerine Başbakanlık görevirii üstlenerek yeni hükümet kurmasını istediği bildirildi. AOUN S>ara> 4gali alünda bildiriliyor. Bu arada Hrawi ve Başbakan Selim Hoss'u destekleyen Suriye birliklerinin, başkent Beyrut çevresindeki yığmak lıareketi sürüyor. Ajanslar, Suriye'nin, General Michel Aoun'u Başkanlık Sarayı'ndan atabilmek amacıyla bir harekete girişebileceğini belirtiyorlar. Gorev süresi 12 Eylül 1989 tarihinde dolan Emin Cemayel tarafından gecici hükümetin başına getirilen General Michel Aoun, o tarihten bu yana Beyrut'taki Başkanlık Sarayı'nı işgal ediyor. Aoun, Hrawi'den önceki Cumhurbaşkanı Rene Muawad'ın tüm çağrılarına karşın, Başkanlık Sarayı' J Komisyon raporu 13 aralıkta kesinleşecek YASEMİN ÇONGAR BRÜKSEL Türkiye'nin Avrupa Topluluğu'na (AT) tam üyelik başvurusuna ilişkin Brüksel Komisyonu raporu, son biçimini büyük olasılıkla 13 aralıkta alacak. Brüksel Komisyonu'nu oluşturan on yedi komiser, önümüzdeki günlerde Avrupa Parlaraentosunun 1115 aralık günleri arasındaki oturumu nedeniyle, Strasbourg'a gidecekler. Komisyon'un geleneksel olarak çarşamba günleri yaptığj toplantı, bu kez Strasbourg'da gerçekleştirilecek ve Türkiye'nin topluluk ile ilişkilerini belirleyebilecek önemdeki rapor ilk olarak Strasbourg'da resmen açıklanacak. 13 HRAWİ Kan dökmek istemiyor nı boşaltmamış ve Muawad'ı Suriye'nin piyonu olmakla suçlamışü. Öte yandan, Lübnan Cumhurbaşkanı Hrawi'nin, Fransa ve Vatikan'a birer temsilci gönderdiği bildirildi. Diplomatik kaynaklar, Hrawi'nin Lübnan'da ortaya çıkabilecek herhangi bir olumsuz koşula karşı destek aradığını kaydediyorlar. Aynı kaynaklar, General Aoun'un da benzer çabalarına dikkati çekiyorlar, Fransa'mn, önceki gün Lübnan'da bulunan vatandaşlanmn can güvenüğini sağlamak amacıyla bölgeye bir savaş gemisi gönde Brüksel Komisyonu'nun programında bir değişiklik olmazsa, arahkta kesinleştirilecek olan ra P°r> d a i m i delegelerin oluştvırdu u ^ KOREPER tarafından AT Bakanlar Konseyi'nin Noel tatili öncesinde yapacağı son toplantım n gündemine konacak. 19 arau k s a u &&& gerçekleştirilecek bu toplantıda konseyin raporu ince'emeyi kabul ederek, değerlendirmeye alacağmı bildirmenin ötesinde bir tutum açıklaması beklenmiyor. Türkiye Raponı'nun açıklanması için "geriye sayım" sürerken, lktisadi Kalkmma Vakfı (İKV) Başkam Jak Kamhi ile TÜSİAD Başkanı Cem Boyner önderliğindeki işadamlan heyetinin, Brüksel Komisyonu yetkilileriyle yaptıklan görüşme de bir "son uyan" niteliği taşıyor. Brüksel'de komisyonun Akdeniz havzasından sorumlu komiseri Abd Matules'le göruşen Türk işadamlan, tam üyelik görüşmeleri için yakılabilecek bir yeşil ışığın hem kendileri hem de Batı Avrupah meslektaşlan açısından "bir ortak yatınm cağnsı" anlamma geleceğini ifade ettiler. öte yandan, Brüksel Komisyonu'nun hazırladığı raporun görüşülmesinin bir "son dakika aksaklığı" sonucu 13 aralıkta gerçekleşmemesi durumunda, konunun Bakanlar Konseyi'nin gündemine gelmesi 1990'a sarkacak. Böyle bir değişiklik halinde, komisyon üyesi komiserler raporu 20 aralık çarşamba günü Brüksel'de kesinleştirdikten sonra Noel taüline çıkacaklar. Raporun KOREPER tarafından Bakanlar Konseyi'ne iletilmesi ocak aymda gerçekleşecek. ARALIK'89 KÜRT KİMLİĞİNE GEÇİT YOK! Teviık Çavdar, M.AIı Arslan, Mahmut Alınak, Adnan Ekmen ÜMİT MUZIK URETİM İnsanların türküleri kendilerinden güzel, kendilerinden umutlu, kendilerinden kederli, na uzun omürlü kendilerinden «MÜZİKÜBETMEKCIDÖİBIRİSTIR» SOSYALİZM, RESTORASYON, TARİH Ahmet Kaçmaz. O.Bedrı Canatan. Çağatay Anadol • ALAYIN CİDDİYET KESBETMESİ/Halim Togan • SULTAN REŞAT'I DÜŞLEMEK/Tevfik Çavdar • ÇALINAN ŞEHİR/Tektaş Ağaoğlu • TUTARSIZIIK BELGELERİ: 1990 BÜTÇESİ/Doç.Dr.Oğuz Oyan Yazı ve yorumlarıyla: M.SEMİH GEMALMAZ H BAKİR ÇAĞLAR D ERDAL ATABEK G HALİT ÇELENK C GÜRHAN UÇKAN J M.TAHİR HATİBOĞLU C GÜL ÇAKIR C NURCAN AKÇA Z PROF.DR.MESUT GÜLMEZ • MURAT KARAYALÇİN • VEYSİ SEVİĞ G ÂYHAN TAN Q FERRUH YAVUZ İ'EKBER EREN SUGİBİ YAPIMCI: İLHftN DİŞLİ ÛMIT M Û Z K I M C 5 ÛIETIM PAZAIIAMA 5550 T I C S A N LTO 511 TEL S]t 5t l » 5 2 * U Ji I I O R No UNKAPANIIST • H M H M H M I M H H S Y OU Y D A I TZ E İ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear