Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
18 ARALIK 1989*** HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/19 "Yeni Avrupa" ve Türkiye.. (Baştarafı 1. Sayfada) rupa'daki altüst oluşun Batı Avrupa'ya dönük sonuçları henüz kestirilemiyor. Iki Almanya'nın tek çatı aliında birleşmesinin kaçınılmazlığı arttk genel kabul görmekle birlikte, zamanlaması, koşulları ve uluslararası politikaya ilişkin etkileri öngörülemiyor. Şimdilik yorum ve değerlendirmelerin tümü, daha çok, birbiriyle ilintili soru ve senaryolara dayanıyor. Time'm Avrupa'nın geleceği konusundaki değerlendirmeleri de farklı değil. Amerikan dergisinin altını çizdiği üç nokta özellıkle dikkatimizi çekti; zira bunlar Türkiye'yi de ilgilendiriyor. Deniliyor ki: Doğu Avrupa'nın 40 yıllık bir tecrit olunmuşluktan sıyrılması, Üçüncü Dünya ülkelerinin aleyhine olabilir; çünkü Batı'nın ilgi ve sermayesi daha çok Doğu Avrupa ülkelerine yönelebilir. Soğuk Savaş'ın sona ermesiyle birlikte ulusal güç, artık askeri açıdan değil, dünya pazarında sahip olunan pay ve teknolojik alanda gösterilen başarıyla ölçülecek. 2000 yılında nasıl bir Avrupa olacak? Bu soruya ilişkin ortak karşılık şöyle: Avrupa, coğrafi niteliklerden çok, artık "değerler coğrafyası" ile yani demokrasiyle tanımlanacak. Bu tanıma göre, Polonya, Macaristan, Doğu Almanya ve Çekoslovakya gibi reformcu Doğu Avrupa ülketerine daha şimdiden Avrupa Topluluğu'nun tam ya da ortak üyeleri gözüyle bakılıyor. Peki, 2000 yılının Avrupası'nda Türkiye nerede olacak? Yukarıdaki üç noktanın bu sorunun yanıtını içerdiği söylenebilir: Ekonomik açıdan güçsüz ve demokrasisi azgelişmiş bir ülkenin, 2000 yılı Avrupası'nın içinde yer alması olanaksızdır. Türkiye eğer Avrupa bütünleşmesinin tümüyle dışına düşmek istemiyorsa, ekonomik, toplumsal ve siyasal modernleşme yolunda büyük bir atılımı bir an önce gerçekleştirmek zorundadır. Diplomasi muhabirimiz Yasemin Çongar'ın bildirdiğine göre, Viyana'da dün Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ın başkanlığında yapılan "Dışişleh Zirvesi"nöe, Türkiye'nin Avrupa bütünleşmesinin dışında kalmayacağı vurgulanmıştır. Eğer öyleyse, modernleşmeye hız vermekten başka çare yok. Atırı t* LEYLA TAVŞANOĞLU Istanbul'da 14 yüzyülık bir geçmişi olan Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi, dün tarihinin en önemli günlerinden birini yaşadı. Patrikhane"nin 1941 yılında yanan eski binası, iki yıllık bir çalışma ve 15 milyon dolar harcamasıyla yeniden hizmete sokuluyor, bunun için de aynı gün arka arkaya üç görkemli tören düzenleniyordu. Sabah tam 08.3O*da Patrikhane'nin taş binasında özel ayin başladı. Erken saatlerde dış kapının önüne doluşan lstanbullu Rum ve Yunanlı kalabalığı bir anda içeriyi âdeta "işgal" etti. Patrikhantfde ise insan bir an için kendini bir moda gösterisinde sanabilirdi. Renk renk, çeşit çeşit kürkleri içinde lstanbullu Rum ve Atina sosyetesinin hanımlan, aksilik bu ya îodosun azizliğinden hava sıcaklığı yükselince, buram buram terliyorlardı. Patrikhane eski binasının onanmma tam 15 milyon dolar harcayan Yunanlı demirçelik sanayicisi Panayyottis Angelopulos iki ucak dolusu Yunanlı konuk getirmişti açıhş töreni için. Kendisi de, kansı Eleni, oğullan Konsantinos ve Thodoros ile Patrikhane"nin mütevazı ayin salonunda baş köşedeydi. Sabah üç buçuk saat süren ayinde kimler yoktu ki.,. Yunan Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Nikos Temelis, Birleşik Sol Parti Genel Sekreteri Leonidas Kirkos, eski Dışişleri Bakanı Papulyas, Ticaret Bakanı Varvitsiotis, eski başbakanlardan Cannis Canetakis, Yorgo Rallis ve Yannis Grivas, ünlü sanatçı Mikis Tbeodorakis, Atina eski Belediye Başkanı Miltiades Evert, Fener Patrikhanesi'ne bağlı olan ve olmayan bütün Ortodoks kiliselerinin temsilcileri, Yunan Radyo ve Televizyonu ERTnin Genel Müdürü Kondoyorgis, Atina Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dimitris Matbiopulos, eski Atina Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Korahais, İstanbul'daki yabancı misyon şefleri, bizden Turizm Bakanı tlhan Aküzüm, tstanbul Valisi Cahit Bayar, Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, Fatih Belediye Başkanı Yusuf Günaydın... Bu arada Patrikhane, ikinci önemli olaya tanık oluyordu. Törenler için İstanbul'a gelen lskenderiye Rum Ortodoks Patriği, Fener Rum Ortodoks Patriği Demetrios ile birlikte ayini yönetiyordu. Patrikhane tarihinde ilk kez bir ayinde iki patrik yönetici olarak görev yapıyordu. Ayin sırasında vaaz bölümünde Sen Sinod Meclisi Genel Sekreteri Metropolit Meliton, günün anlam ve önemini beürten bir konuşma yaparak işadamı Angelopulos'a teşekkür etti. Saat tam 12.00'de biten ayinin ardından da Patrik Demetrios Angelopulos'a bir teşekkür plaketi verdi. Patrikhane'den Yunan Radyo ve Televizyonu ERT kameralarının bütün Yunanistan'a canlı yayın yaptığı, 3.5 saat süren ayinin ardından çok özel davetli 90 konuk için bizzat Angelopulos tarafından hazırlanmış ikinci tören başlayacaktı. Bu tören 15 milyon dolar harcamayla yapılan bütün cephesi ahşap kaplama binada olacaktı. Ancak binaya 90 değil, inrlı JJ11XI 290'ın üzerinde kişi âdeta "baskın" yaptı. Bizim eylemci Müslümanlar da bu arada boş durmadılar. Açılış törenini duyan bir grup tlahiyat Fakültesi öğrencisi Patrikhane'nin kapısında gösteri yapıp içeri girmeye kalkıştı. Dışanda ve içeride çok sıkı güvenlik önlemleri alan polisler, gruptan beşini gösteri sırasında gözâltına aldılar. Bu arada Yunanlı konuklar arasmda Mimi'nin (Yunanistan'ın eski Başbakanı Papandreu'nun karısı Dimitra Liani) törene neden gelmediği konuşuluyordu. Sonunda, Angelopulos'un Mimi'yi davet etmediği sonucuna varıldı. Patrikhane, dün bir de açıklama yaparak eski binanın restore edilmesine izin veren hükümete "şükranlarını arzetmeyi borç bildiğini" duyurdu. öğleden soıira Angelopulos yu ne "çok özel" Yunanlı konuklan için Hilton Oteli'nde bir davet veriyor ve Patrikhane'nin yaşadığı bu "çok önemli gun" de böylece bitiyordu. 'Insan hakları gri tablo (Baştarafı 1 Sayfada) (Baştarafı 1. Sayfada) yana Türkiye'nin çelişkiler içinde bulunduğunu belirterek şunlan söyledi: "Türkiye'de insan haklan ihlalleri dosyası çok kabank. 80 sourasında çelişki var diyemem, çünkü, tablo kapkaraydı. İnsan haklannı ezme, birey özgürlüklerini bogmadaki uygulamalara bugün artık çelişki diyebiliyonım. Belki de gri tablo daha agır basıyor. Ve yann kara tabloyu istemeyecegiz ve bep beyaz olsun diyeceğiz. 12 Eylül'den sonra çok sayıda insan asıldı. 84'ten bu yana da 250 dosya bekliyor. 80'den önce örnegin 1975'te idamı kesinlesmiş insanlar. roedisin onaylamaması nedeniyle asılamıyordu. Oysa 80 sonrasında, yargıya siyasetin de kablmasıyla, kJşâerin yaşamı böylece askeri yönetimlere baglanmış oluyor. 15 yaşındaki bir insana MÇ diyebiliyoruz. Denizli'de duvara yazı yazmaktan bir başkası yargılanıyor. Öbür yanda ise Anayasa Mahkemesi, Avrupa tipi bir komunisl partisinin mümkün olabüecegine karar veriyor." 9 Türkiye'de insan haklan denince, akla hemen işkence, 141, 142, 163 ve genel af konusunun geldiğini söyleyen Prof. Dr. Bahri Sava ise "tşkence, gayri insani işlemlere ugrama, 141,142,163'un düşünce özgürlugunu gerçekten bozup bozmadıgını araştırma, bnnlan bir hamlede kaldıralım, basamaklı kaldırahm veya ceza raiktarları üzerinde bir hafiflik yapmakla oyalama siyasası izleyenler var. Kalkarsa bir boşluk olur mu, bunu nasıl düzenlemek gerekir, işte bir de bu konu var. Gerçek olan şudur ki düşünce özgürlügü öninde, işkencenin hâlâ kaldınlmadığı ve toplumu huzura kavuşturacaV bir genel affın yapdmadıgıdır" dedi. Talat Turhan ise tutucu ve bağnaz gruplann, Türkiye'de insan haklarına karşı savaşı gündeme getirdiklerini ve çağdışı bir düzen kurma gayreti içine girdiklerini belirtti. Turhan, Türkiye'de anayasa ve yasaların yaşama geçirilmesinde çok büyük çelişkiler yaşandığını da vurguladı. Konya'da ŞebiAms'u izledi 4 ÖzaPa EtBahk'tan 25 kurban v,rAV A 7 ¥ A W l U t t l A l imiAIN KONYA Cumhurbaşkanı Tnrgut Özal, dün Konya'ya giderek Mevlana"yı anma törenlehnin son günü yapılan Şebi Arus'u izledi. özal'ın gezisi dolayısıyla Konya'daki resmi kuruluşlann büyük bazırbk yaptığı ve Et Balık Kurumu'nun 25 koçu kurban ettigj görüldü. Cumhurbaşkanı özal ve eşi, dün öğleden sonra özel uçakla Konya'ya geldi ve havaalanında Maliye ve Gümrük Bakanı Ekrem Pakdemirii tarafından karşılandı. özal'ın havaalamndaki karşılanışında "Sayın cumhurbaşkanımız ve başbakanımız hoşgeldiniz", "Aksaray U olsun" pankartları ilgi çekti. Askeri havaalanının çıkışında özal'a kurban edilmek üzeçe haarlanan 25 koyun, Et Balık Bölge Müdürü Süleyman BUektan'ın emriyle yan yana dizilip bir hilal haline getirildi. özal kurbanlıklan görünce arabadan indi ve buradaki görevlilerle vatandaşların elini sıktı. Bu sırada kasaplar "Cumhurbaşkaıunuz hoşgeldiniz" diyerek koyunlan kesmeye başladılar. Kurbanlık koyunlarm Et Balık Kurumu'na ait olduğu öne sürüldtl. T I I Krîtik gün gündemî aşamadı lannın devam etmesi lazım. Bu üyeleri silmeye kalkarsak kongrelerde olaylar çıkar. Bu tür olaylara fırsat vermeyelim." Yaklaşık alu saat süren tartışmalar sonunda eski üyelerin de üyeliklerinin devamına karar verildi. Üye kayıtlarının kolaylaştınlmasına ilişkin istekler konusunda ANAP Başkanlık Divanı'na görev verildi. Uye kayıtlannın yenilenmesinin devam etmesi de benimsenirken süre uzatma yoluna gidilip gidilmemesi konusunda görüş birliği sağlanamadı. Güzel yanlısı milletvekillerinden Talat Zengin, konuşmasında "ANAP Başkanlık Divanı'nın güven tazetemesi gerekrigini" söyledi. Zengin, ANAP Genel Başkanı'nın, Bakanlar Kurulu'nun yenilendiğini anımsatarak "başkanlık divanının da kimliğini yenilemesinin yararh olacağım" söyledi. MKYK'nın olağanüstü kongreden bu yana ilk kez toplanarak gündemindeki konulan görüşmesi konusunda da Güzel, Eyüp Aşık ve Necat TunçsipeT'den ıleştiri geldi. MKYK'nın zamanında toplanmadığı eleştirilerine Akbulut, "Bir ay geçmeden topladık. Bundan sonra da her ay toplarız" yanıtını verdi. Toplantmın uzaması üzerine üyeler için tçkale Otel'den yemek getirildi. MKYK üyelerine kavurma, pilav, salata, zeytinyağlı biber doüna kadayıf ve meşrubat ikram edildi. Yemekten sonra toplantıya devam edilirken gündemin öbür maddelerine geçilemeyeceğini gören Hasan Cdal Güzd söz alarak, Akbulut'un geçen hafta TBMM'de yapılan grup toplantısında kendisine yönelik eleştirilerde bulunduğunu ve "Hepimiz bir geminin içerisindeyiz, bir tayfanın bu gemiyi baUrmaya hakkı yok" şeklindeki konuşmasını anımsatarak bunu yanıtlamak istediğini söyledi. Güzel, şu görüşleri dile getirdı: "Altı saat sureyle üye kayıtlannı görüştük. Ama bana göre a&ıl önemli konu olan parti içi meselelere gelemedik. Inanılmaz biçimde üye kayıtlanyla boğuştuk. Başbakan'ın grup toplantısındaki konuşmasında katılmadığım noktalar var. Bunlara cevap vermek istiyonım. Bülçedeki hareketinizde yanlış anlaşılan noktalar var. Bunlara karşı konuşmak istiyorum." Güzel'in bu isteğini belirtmesi üzerine Akbulut, "Bütün meselelerin burada halledilmesini istiyorum. Madem konuşmak istiyorsonuz, o zaman toplanbya devam edelim. Gerekirse sabaha kadar konuşahm" yanıtını verdi. Bunun üzerine TBMM'de aynı saatlerde süren Içişleri Bakanlığı Bütçesi görüşmelerine katılmak için toplantıya bir süre ara verilmesi ardından toplantıya devam edilmesi görüşü ortaya atıldı. Ancak toplantının uzun sürdüğü yolundaki yakınmalar üzerine MKYK'nın bugün saat 10.00'da yeniden toplanması kararlaştınldı. Akbulut'un toplantıya devam edilmesini kabul etmesi üzerine Güzel de parti içi sorunlar konusunda konuşma isteğinde ısrarlı olmadı. Bunun üzerine feshedilen örgütlerde kongre yapılması ile Güzel'in Akbulut'u yamtlaması bugüne kaldı. Böylece Akbulut ve Güzel arasında geçmesi beklenen tartışma da bugüne kaldı. Akbulut, toplantıdan sonra yaptığı açıklamada, "Cye kayıtlannın yenilenmesi çalışmalanna devam edilmesi ve eski üyelerin üyeliklerinin de geçerli kabul edilmesi" karan alındığını söyledi. Akbulut, yenileme işlemlerinin de kolaylaştınlacağını kaydetti. Bugün de toplamlacağım belirten Akbulut, bir gazetecinin "bütçe görüşmelerinde partinin yara aldığım söylediğini" ammsatması üzerine şunlan söyledi: "Ben partinin yara aldıgını söylemedun. Gruptaki konuşmamda partimizin yara aldıgı konusunda kesin hüküm belinmedim. Sadece partinin hak etmediği bir göriinüme sokulabüecegi ve yara almasına neden olunabilecegine dikkati çektim. Bu konuda her millervekiUmizin, her arkadaşımınn dikkatli olması gerekir. Biz tasamıftan yanayız. Tasarnıfu yapmak için ber arkadaşımız gayret sarf edebilir. Ancak biz usuhinü koymak istiyoruz. Bunlar o usül çerçevesinde gerçekleşurilmelidir." 9 Özal, Konya'da 'Cumhurbaşkanımız ve başbakanımız hoşgeldiniz' pankartıyla karşılandı. bir özal, havaalanından şehre uzun konvoyla hareket etti. Konvoyda, PTT, YSE, Et Balık gibi resmi kuruluşlann aıaçlan ile ANAP Konya il ve ilçe teşkilatları yer aldılar. Cumhurbaşkanı özal'ı kent içinde de çok sayıda ilk, ortaokul ve lise öğrencisi, başlannda öğretmenleriyle yol kenarına dizilerek ellerindeki bayraklarla karşıladılar. Halkın sevgi gösterileri arasında vilayete gelen Cumhurbaşkanı özal, burada Vali Necati Çetinkaya'dan il sorunları hakkında bilgi aldı. Vali Çetinkaya, 194042 yıllan arasmda Konya Lisesi'nde okuyan Özal'a lisenın rozetini taktı ve bir şilt sundu. Cumhurbaşkanı özal, daha sonra vilayet önünde halka hitap etti. Mevlana Celaleddini Ruminin büyük bir ilim adamı ve büytik tasavvuf olduğunu söyleyen özal, "7 asırdır sadece Konya'yı degil Anadolu'yu degil, bütün dürryayı, ister Müslüman olsun, ister olmasın herkese fikir veren bu büyük insanı, burada anmak bizim için hakikaten önemli bir görevdir" dedi. Konuşmasında. para ve döviz sorunlannın kalmadığını bildiren ö özal, şimdi hava kirliliğiyle uğraştıklannı söyledi. özal, "Konya'da da hava kirüügi var. Onun için dogal gaz konusunda ilgililere talimat verecefcim" dedi. Konya Belediye Başkanı'run hızlı tramvay konusunda kendisinden yardım istedigini anlatan Özal, elden gelen her şeyin yapılacağını söyledi. Bu arada ellerinde "Babamız sarnldü, ailemiz parçalandı, bizi dinleyin" parkartı taşıyan 6 ile 15 yaş arasındaki bir grup, özal'a yaklaştı. Pankan taşıyanlann, Selçuk Üniversitesi'nden Şanhurfa, Van, Adana ve Diyarbaİar'a tayin edilen Prof. Abdülkadir Alçin, Prof. Ramazan Mirzaoflu Prof. Orhan Aydın ve Prof. Mehmet Aslan'ın çocuklan olduğu öğrenildi. Özal, daha sonra Mevlana Celaleddini Rumi'nin türbesini ziyaret etti. Ziyarete bayan özal da katıldı. Ancak, yanuıdaki kadınlarla birlikte ayn olarak dolaştı. Özal, onuruna verilen yemekten sonra Yüzüncü Yıl Spor Salonu'ndaki Şebi Arus törenlerine katıldı. Atattirk ve Mevlana Cumhurbaşkanı özal, dün gece Şebi Arus töreninde yaptığı konuşmada, Mevlana'nın sınırsız hoşgörü ve müspet bir düşünce ile daima iyiliği ve hayn hedef tuttuğunu belirterek "Mevlana, tslam ahlakuu en iyi şekilde yorumlayan üstün bir idrakin sahibidir" dedi. Mevlana'yı en iyi anlayan insanlaıdan birinin de Atatürk olduğunu, Atatürk'ün Mevlana'dan söz ederken, onu "lslamiyeti Türk ruhuna inübak ettiren bir reformatör" olarak vasıflandırdığmı bildiren özal şöyle konuştu: "Büyük önder, Konya'ya her gelişinde Mevlana'nın türbesini ziyaret ettnekten büyük bir haz duymuştur. Bir ziyaretinde bu büyük dergâhın bugünkü haliyle manevi dünyamıza açılmasına imkân saglanuştır. O kadar ki tekke ve zaviyderin kapablmasının üzerinden henüz bir yıl geçmiş olmasına ragjnen bugünkü Mevlana Müzesi, Inönıi'nün başkanlığındaki Bakanlar Kurulu karanyla 'Asan Atika Müzesi' adıyla kurulup ziyarete açılmıştır. Zamanın Milli Egitim Bakanı Vasıf Çınar, buranın bir müze olarak açıldığı zaman, halkın buraya akın edecegi endişesine kapılınca Atatürk'ün verdigi cevap şu olmuştur. 'İyi ya, ben de onu istiyorum. Mevlanayı her ziyaret edeni irticaın kucağından kurtarır, inkılaba ve vicdan hürriyetinin saffına kazanırız'. Törende Devlet Bakanı Keçeciler, Kültür Bakanı Zeybek ve Vali Necati Çetinkaya da Mevlana üzerine konuştular. özal, bugün Ankara'ya dönecek. (Baştarafı 1. Sayfada) olarak beürlenen üye kayitlan konusu görüşüldü. Uye kayıtlarının yenilenmesi konusunda çeşitli görüşler ortaya atıldı. Ancak genel olarak ANAP Teşkilat Başkanı Orhan Demirtaş, ANAP Istanbul İl Başkam Eymen Topbaş ve ANAP Bursa Milletvekili Fahir Sabuniş'in sadece yeni kaydedilenlerin üyeliklerinin geçerli olmasını" istedikleri, Güzel yanlüan ile bazı milletvekillerinin de eski üyelerin üyeliklerinin de geçerli kabul edilmesini istedikleri dikkati çekti. Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler ve Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, kayıt yenileme konusundaki görüşlerini ve konunun hukuki yanlannı anlattılar. Güzel yanlılarından Trabzon Milletvekili Eyüp Aşık, üye kayıt yenilemelerinin sağlıklı olmadığını savunarak eski üyeliklerin de yasal olarak devam etmesi gerektiğini söyledi. Eski bakanlardan Mehmet Aydın da yenilemeleri eleştirirken "Başvuranlardan fotograf da isteniyor ama Samsun'un birçok ilçesinde fotografçı yok. Aynca başvuranlardan paYazar Demir Özlü, kansı Ulla ra ahnmasın" biçiminde konuştu. ve kızkardeşi Sezer Duru a>ini ancak avludan dinleyebildilet. Geç Hasan Celal Güzel de konuşkalmışlardı, kalabalıktan içeri gir masında, üye yazımlannın sağlıklı meleri olanaksızdı. Bütün ayin olmadığını belirterek özetle şunboyunca, içeride tam bir kargaşa lan söyledi: yaşanıyordu. Sürekli ortalıkta do"Bazı il ve ilçe başkanlan delaşan insanlar kendilerine hareket lege sayısı kadar üye yazıp kayıtalanı sağlayabilmek için birileri lan kapabyor. Böylece bindirilmiş ni itiştirme zorunluluğunu duyu kıtalar yaraülıyor. Eski üyelerin ruyorlardı. de kongrelerde oy kullanma hak insan hakları ABD'nin (Baştarafı I. Sayfada) te bir de bu hava dolayısıyla TürkAmerikan ilişkilerinde insan haklarırun daha fazla telaffuz edileceğj bir dönem başlayacağı tahmin ediliyor. Hatta insan hakları ihlallerinin uzun vadede TürkAmerikan ikili ilişkilerinin diğer dosyalarına bağlanması bile mümkün. Amerika ile güvenlik ilişkilerî, bugüne kadar insan hakları ihlallerinin gölgesinde soyut olarak sürdü. Yani ABD insan haklan konusunda Ankara'da alçak perdeden bazı girişimler yapıyordu; ama güvenlik işbirliği, ticari ilişkiler hiçbir zaman insan haklarına bağlanmıyordu. Amerikan insan haklan kurumlan şimdi bu konular arasında bağ kurulması için yönetim nezdinde ısrarlı girişimler yapıyorlar. Getirdikleri tartışma şu: "Bulgaristan ile ticari Uişkileri görüşürken insan haklan ihlallerini gündeme getiriyorsunuz da, Türkiye ile güvenlik ve ticaret konulanm görüsiirken neden insan haklannı hiç açmıyorsanuz?" Üçüncü neden ise şu: ABD'nin 12 Eylül dönemi ve sonrasında Türldye'deki ağır insan haklan ihlallerine kafasını çevirmesi Türk ayduı çevrelerinde ABD'nin adını askeri rejim ile özdeşleştirdi. Dolayısıyla da ABD'nin Türkiye'de gerçek bir demokrasi isteyip istemediği konusunda kuşkular doğdu. Washington'u şimdi daha yeni bir ivme ile insan haklarına asümaya zorlayan bir diğer neden de bu. ABD'nin 198084 arasında Türkiye ile ilişkilerinde insan hakları konusundaki performansına bakıldığında, gerçekten de Washington açısından ortaya gurur verici bir manzara çıkmıyor. örneğin yeryüzündeki tüm güvenilir insan haklan kuruluşları 198083 arasında Türkiye'de işkence olaylanndaki vahim artışa dikkat çekerken, ABD Dışişleri Bakanlıği'nın 1983 yılı insan haklan raporu, kimsenin kimseyi arayıp sormaya cesaret edemediği bu yıllar için "işkence şikâyetlerinde azalma oldu" diyordu. Dönemin Ankara Büyükelçisi Robert StrauszHupe birkaç ay önceki görüşmemizde "Türldye'deki insan haklan ihlallerinin abartıMıgını'" söylemişti. Hupe artık Ankara'da değil. Ancak New York Barosu'nun geçen hafta yayımlanan insan haklan raporunda "Ankara'daki ABD Büyükelçiliği'nin Türkiye'deki insan haklan kunıluşlan ile Uişkileri Avnıpalı elçiliklerin ilişkilerinin yanında çok az kalır" denmeye devam ediyor. Bunun da ötesinde New York Barosu'nun söz konusu raporuna göre bazı Türk emniyet mensuplan "sorgulama" teknikleri konusunda Amerika'da eğitildiklerini baro heyetine söylemiş. ABD'nin Türkiye'deki insan haklan ihlallerine "anlayıslı" bakışı hâlâ büyük ölçüde değişmiş değil. Geçen günlerde Nevv York Times Gazetesi'nde Türkiye'deki insan haklan durumu konusunda bir başmakale yayımlandı. Yazının tonu oldukça eleştirel, ama ABD yönetiminin Türkiye'de insan haklarına bakışına damgasını vuran "anlayışlı" tonun etkisinden bu gazetenin bile kurtulamadığı belli. Yazı, "Türkiye'nin temiz adı, uzun süreden beri merhametsiz ve boyrat polisler hakkındaki inandıncı suçlamalar nedeniyle lekeli dunnaktadır" cümlesiyle son buluyor. ABD, öte yandan artık Türk kamuoyundaki görüntüsünün olumlu olmadığmı fark etmiş dunımda. Aydınlardaki kırgınlığa, Ermeni Karar Tasansı nedeniyle halktaki tepkiler de eklendi. Washington Türkiye gibi "dinamik" bir toplumda gizliden gizliye Amerikan aleyhtarı duygular yeşermesini potansiyel olarak çok tehlikeli buluyor. Bir yönetim mensubu geçenlerde Cumhuriyet'e "6. Filo tayfalannın Dolmabahçe'den denize atıldığı güoler bizim için daha az tehlikeliydi" dedi. Bir de Amerika, Türk aydınları için hâlâ Avrupa'dan daha uzak olmak istemiyor. Bu da bir başka olgu. İSTANBUL PAZARLAMA A.Ş.'DEN YENİ ÇÖZÜ İ ÇÖZÜMLER SEÇİMİNİZ İİ UNIX İSE Size, IBM tarafından geliştirilmiş UNIX tabanlı bir işletim sistemi sunuyoruz. (Baştarafı 1. Sayfada) başkana tarunan bu "tadilen onay yetkisi"nin de yasal olmadığı görüşünü savundu. Evrak yakımı: Anakent Belediye Başkanı Nurettin Sözen tarafından açıklanan dördüncü raporda ise Bedrettin Dalan yönetimince 26 Mart yerel seçimlerinden sonra belediye başkanlığı binasının kalorifer kazanlarında "bazı resmi evraklann yakıldıgı" iddiaları yer aldı. Sözen, bilirkişi raporlan ve tanık ifadelerinden bazı evraklann yakjldığının anlaşıldığını söyledi. tlçe belediye başkanlarının da hazır bulunduğu basın toplantısında, ellerinde yalnızca 4 dosya bulunraadığını, sadece "tipik" olanlan açıkladığını söyleyen Sözen, soruşturmalan sürdüreceklerini belirterek "devri sabık yaratmaya niyetli degiliz. Ancak, kamn yetkisinin kötüye kullanılmasına izin vermeyecegiz" diye konuştu. Büyükşehir Belediyesi Oenel Sekreteri Alev Coşkun da söz konusu dört dosyanın, belediyenin yasal denetimlerini yapan teftiş kurulunca kendi içinden tefrik edilen müfettişlerce incelendiğini ve her bir dosyanın teftiş kurulunca taraflar dinlenerek, kanıtlar incelenerek fezlekeye bağlandığını bildirdi. Sözeırden ABD Dışişleri Bakanı James Baker ile bir süre önce Türkiye'nin AT ile uişkileri konusunda yaptığı görüşmeye ilişkin bilgi verdigi de öğrenildi. Dünkü toplantıda özellikle lspanya, Belçika, halya ve Fransalı komiserler, Türkiye'ye kapımn tam olarak kapatümaması konusunda duyarlılık belirtirken, Federal Almanyalı iki komiser Martin Bangemann ve Peter Schmidhuber, Türkiye'deki işsizlik sonınu ile yurtdışındaki Türkiyeli işçilerin uyum güçlüklerine dikkat çektiler. Komisyon toplantısında Yunanistanu komiser Vasso Papandreu ise Kıbns sorununu gündeme ge, tirdi ve mütalaa raporunun Kıbrıs'a değinen bölümlerindeki ifadelerin sertleştirilmesini istedi. Papandreu, bu çabalannın sonucunu alıp almadığını, bugün TSİ 11.30'da Yunanlı gazetecilere yönelik olarak yapacağı basın toplantısında açıklayacak. AT'den Delors'un (Baştarafı 1. Sayfada) IBMAIX AIX NEDİR? AIX. IBM tarafından zenginleştirilerek geliştirilmiş UNIX tabanlı, çok kullanıcılı bir işletim sistemidir. L"NIX'in standart özelliklerine ilaveten dosya yönetımi, görüntü bellek desteği. dinamik konfigürasyon imkantan. birden çok kullanıcılı için PCDOS desteği. çoklu görüntü terminal desteği, yenikullanıcı arabirimi. genel kuyruk yönetimi.Berkeley4.3fonksiyonlan. iletişim agı ve haberleşme imkanlan. IBM ve IBM dışı sistemlere bağlantılar, dağıtılmış sistemler desteği gibi birçok yenilik A1X iştetirh sistemine IBM tarafından eüenmıştir. "İster ticari uygulamalar, ister mühendislik uygulamalan için artık IBM'in üstün bilgisayarları ile UNIX ortamının faziletleri arasında bir seçim yapmanız gerekmiyor. IBM, AIX ile size ikisini birden, hatta daha fazlasını veriyor." AIX SİZE NELER SAĞLIYOR? * AIX size kesintisiz bir büyüme platformu sağhyor. 16 terminale kadar IBM PS/2* Model 70 ve Model 80 bilgisayarlannı 64 terminale kadar IBM 6150 bilgisayarlannı ve yüzlerce terminale kadar IBM ana bilgisayarlannı AIX ile kullanabilirsinız. * AIX geçmişteki y azılım yatınmınızı koruma imham sağhyor. UNIX altında geliştirilmiş programlarınız çok az bir değişiklikle A1X ortamına transfer edilerek IBM ürünlerinde çalışabilir. AIX ALTINDA ÇALIŞAN IBM BİLGİSAYARLARI 16 Terminale Kadar IBM IBM IBM IBM IBM PS/2 Model 70F61 PS/2Model 70121 PS/2 Model 70A21 PS/2 Model 80111 PS/2 Model 80311 * AIX gelecekteki yazıhm yatınmınızı koruma imkanı sağfayor. 64 Terminale Kadar IBM IBM IBM IBM 6151 Model 115 6151 Model 130 6150 Model 125 6150 Model 135 Yüzlerce Terminale Kadar IBM Ana Bilgısayarlan IBM PS(2'de AIX altında gelîştirdiğinvz bir programı, ihüyacınız arttiğı takdirde daha yüksek kapasiteli bir IBM 6150 veya IBM ana bılgısayannda AIX altında aynen kullanabilirsinız * AIX geniş haberleşme ve bağlantı olanaklan sağtayor. AIX'in kapsamlı haberleşme imkanlan ile A1X ve UNIX bazlı mikro, mini ve ana bilgısayarlan kolaylıkla birbirlerine bağlayabilirsiniz. KALBİNİZİ KORUYUNUZ TURK KALP VAKFI Muayene, Teşhis, Tedavi, Kontrol, L»boratuv8r, * AIX terminalli bir sistemde PCDOS altında çalısraa imkanı sağhyor. AIX PS/2 altında bilgisayara bağlı terminallerden DOS altında yazılmış programları çok kullanıcılı olarak kullanabilirsiniz. Aynca aynı terminalde bir tuşa basarak DOS orlamında AlX'e veya AIX'den DOS'a geçebilirsiniz. AIX ve PS 2, IBM Corporaüon Tesalli Markasıdır. UNIX. A T& T Corporation Tescılli Markasıdır. AIX altında IBM Bilgisayar çözümleri için 175 12 95 Numaralı telefondan İSTANBUL PAZARLAMA yı arayın. Anahlar teslimi hizmet verelitn. Buyukdere Cad. Oya Sokak 12 80300 Gayrertepelstanbul Teiefon (901) 175 12 95 (4 Hat) Fax (901) 175 32 66 Telex: 27024 AĞLAMAK VE GÜLMEK tlhan Selçuk 7. bası 3000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan, Türkocağı Cad. 3941 Cağaloğlufstanbul Röntgen 175 12 44/45146 56 66 Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. ALKAN KARAKAYA İJtcınbul PAZARLAMA A.Ş.