26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER yı alırsın aletı, alırsın becerıvı" duşuncesı, çok çekıcıdır ışın fo>ası kısa bir surede ortava çıkar Bir turlu kavravamadığımız nedenlerle son model otomobıller, >ollarda bırbırlerını yarımşar metre aralarla ızler Suruculer bılmezler kı fren vapuklan anda, kendılerı dahıl, arabanın ıçındekıler karşı bır kuvvet gelene kadar, arabanın bır oncekı hızıyla ılerı doğru gıdeceklerdır Nevvton da kımdır1 Cumhunvet oğretmenlenne yenı hedı>e edılen bır kıtapta açıklandığı uzere "sır unvanlı bır şarlatan " Kola> alıp satılabıhrhğı vanında teknolojının bılıme ustun öbur özellığı goz bo>avıcı olmasıdır Buyuk bır heves ve çabavla komputer a|lan kurmaya çabalıyoruz Ekranlardakı ışıklar alabıldığıne parlak Bılım urunlerımn esas bırıkım verlerı olan kıtaplıklar ıse vangın ven halınde Ana gorevı bılım uretmek olan unıversıtelerımız hemen tumuyle tekruk okullara çevrılmış Ikı vüzyıllık bır yarulgımız var Uvgarlığın urettiği teknolojıvı kendırruze bır mal edersek sorunlanmızı çözenz sanı>oruz Avnı yanılgıvla dedelerimiz once muhendis mektebi ve tıbbiye kurdular Herhalde, gensı sonra geür diyorlardı Bız ıse bılımın ana öğelerı olan felsefe, mantık ve matematiği butunuvle dışladik Goz kamaştırıcı teknolojik urunlen olmayan, ama insanlar arasındakı ılışkılerı duzenleven, onlara "mutluluk aramalarında" onculuk eden sosyal bılımlerı tümuyle unuttuk Bundan bırkaç yıl önce tanışmak şanssızlığına uğradığım bır öğretım uyesı, felsefe bölümlerını kapatıp, o bölumlerın hocalanndan muhendıslere "etıket" dersı vermekte yararlanmak ıstıyordu Belkı bıraz ağır kaçacak, ama böyle bır önerı ulkenın geleceğı açısından, kanımca en az masum halkı vuran çeteler kadar tehlıkehdır "Doruktakı" ıkıncı olay ıse turban Rahmeîlı Haldun Taner, her köşe başında pıtrak gıbı açılan bırahanelen, lumpenleşmenın bır göstergesı olarak anlatırdı Ne Batı'nın şarabı, ne Doğu'nun rakısı, ılle de bıra' Turban da bıraz oyle Ne şapka, ne başortusu, ılle de turban Olayın gulunç bır >anı da var Unutmayalım, turban bu kargaşaya otorıter bır donemde arabulucu olarak gırrruştı Sonralan otontenın ruzgârı değıştı, turban da uygunsuz oldu Bunlar yanında, adından çok soz edıldığı, orneklen basında sergılendı| ı halde bırkaç kışı dışında turbanı kımse takmadı Kızlanmız, kadınlanmız gıttıkçe artan bır hızla basortusune dönmekte Aralarında başortmerun gerektığme gerçekten ınananlar olduğu gıbı, belkı bu ışı doğrudan maddı çıkar karşılığı yapanlar da var ' Bılımsellıkten uzak, laşırun "muthüuk aramasını" sadece aldatıcı teknolojının yavanlığıvla dovuracağını sanan uygarlık yoicsunları, ulke olarak hakkımızda pek hayırlı duşunmeyen dış guçlerle bırleşıp kızlarımıza, kadınlarımıza adeta unıforma gıydırıyor olabıhrler Bu genye donuşe nasü dur derulecek9 Polısıye onlemler olayı durduracak son çaredır Tersme, aynı onlemler g»ncı aJcımın ıvme kazanmasma neden olacaktır Nıtekım öncelen an bır çıkış noktası olarak görunen turban, olayların gehşmesmde kanımca kundak görevı gormuştur Biliııu Tekııik ve Türfoan Iki yuzyıllık bir yanügımız var: Uygarlığın urettiği teknolojiyı kendimize bir mal edersek sorunlanmızı çozeriz samyoruz. Aynı yanılgıyla, dedelerimiz once muhendis mektebi ve tıbbiye kurdular. Herhalde, gerisi sonra gelir diyorlardı. Biz ise bilimin ana oğeleri olan felsefe, mantık ve matematiği butunuyle dışladık. Goz kamaştırıcı teknolojik urunleri olmayan, ama insanlar arasındaki ilişkileri duzenleyen, onlara "mutluluk aramalarında" onculuk eden sosyal bilimleri tumuyle unuttuk. PENCERE 13 ARALIK 1989 TV'de "Teber" Programı... Iran'a yaklaşık otuz yıl once ılk kez gıtmıştım O dönemde Türkıye'de televızyon yoktu, ama, Şah Rıza Pehlevı'nın ulkesınde vardı, daha başka deyışle Iran çağ atlamıstı' Tahran'da taksılerın tumu gıcır gıcır Mersedes'tı Jet sosyetenın bır ayağı Parıs'te, otekı ayağı Londra'da Avrupa komşu kapısı Petrol gelırı mutlu azınlığı çıldırtmış Ya halk'' Halk var mı, yok mu, bellı değıl Kafasını kaldıran balyozu yıyor,' vatan haını" sayılıyor Ordu Amerıka'nın uşağı ve Iran halkının zaptıyesı Ülke aydınlara cehennem Işkence gırla Gözaltı tutuklama mapusane sıradan ışlemler Çoğu aydın Batı'ya sığınmış, Jön Türk olmuş Toplumda muhalefet çatallaşıyor, solda srvnleşıyor, dınsel tabanda yayılıyor, herkes Tanrıdan medet umuyor Şah, her sabah ve akşam TV'de "arzı endam" edıyor Cumte dıktatorluklerdekı gıbı halkın gozünde yücelmesı ıçın "tek adam"\n propagandası yapılıyor TV tekelı, çağımızın baskı reıımlerınde halka yoneltılen en etkılı sılahlardan bırısıdır * Bır ulkenın uygarlık duzeyını saptamak ıçın uzun boylu ıncelemeye gerek yoktur ıkı çarpıcı gostergeye bakılır Kentleşme gecekondulaşmayla mı yurüyor'? Bır Deviet başkanı her Allahın gunu TV'de boy gösterıyor m u ' Ikı Eğer gecekondulaşma almış yürumüşse devletın başındakı kışı her akşam TV'de programlanıyorsa o toplumda ne sosyal adalet vardır, ne demokrası Bızde kentleşme yuzde 70'e doğru tırmanıyor, buyuk kentlerın de neredeyse yuzde 7O'ı gecekondu Şehır gobeğınde lüks gökdelenler varoşlarda sefalet yaşamı Her akşam TV'nın döğmesme dokundun mu, esmer, şışman, gerdanlı, gozluklü bırtonton karşımıza çıkıyor " Benım sevgılı vatandaşlanm, çağ atladık " * Ankara'dan arkadaşımız^yşe Sayın 'ın dunkü Cumhurıyet'te çıkan haberıne göre son 21 gun ıçınde TÖ (Turgut Ozal) tam 20 kez TV'de haberler saatınde boy göstermış Pekı, ne tur haber bunlar' Gerçekte ortalıkta haber teber yok tertıp var Dıyelım kı "Papatyalan Koruma Derneğı" yonetıcılen cumhurbaşkanını zıyarete gıdıyorlar, TÖ'nun elını öpüyorlar, bu teber "haber" oluyor programın başına oturtuluyor TO'den önce 12 Eylul askerı yonetımının devlet başkanı Evren her gun TV'ye çıkardı Kural surdüruluyor, hıçbır demokratık ulkede görulemeyecek "manzara"\ar ortaya çıkıyor, yeryüzünde ancak az gelışmış, gerı ve ılkel ulkelere özgu bır televızyon yönetımı gerçekleşıyor Meraklısı sorabılır Televızyon yayını bulunan bır ulke, ılkel olabıhr mu Dunya değıştı, artık her ulkede televızyon, telefon gökdelen, otomobıl, bılgısayar yaygınlaştı, yeryuzu butunleştı, ama, teknolojı urünlerını kullanan her toplum uygar sayılmıyor, devletın başını (ıster kral olsun, ıster şah, ıster cumhurbaşkanı) her akşam TV'de pohpohlayan bır yonetım bıçımı, çağdışıdır • Kımı kadın ya da erkek kendını seyretmeye bayılır aynayı elınden duşurmez, bu eğılım hastalık sınırına dayanabılır, boyle kışılere "WaAS/sf"derter, çok eskı soyiencelere kadar dayanan geçmışı vardır Narsısızm Eskıden kendıne bayılanların curmu aynaya geçerdı, şımdı ış devlet sorununa dönuştu, televızyona buyruk verebılen, yalnız kendı kendısını seyretmekle kalmıyor , Bır de bıze seyrettırıyor Olur mu canım' Her kendıne bayılanın beğenılecek bır yanı yoktur Elındekı devlet gucuyle beyaz camı tekelıne alan kışıyı her akşam seyretmek zorunda kalan halkın gunahı n e ' Insan kadın olsa Jack Nıcholson'u erkek olsa Kım Basınger'ı her Allahın gunü TV de görmekten bıkar. Prof. HASAN YAZICI Cerrahpaşa Tıp Fakultesi Yıllar önce okuyup da kaynağını unuttuğum eğlencelı bir benzetme, kışının bılgj (ya da bılgısıziık) duzeyını dörde avırır Otomobıl motoruna tumuyle vabancı bırıne "Ön kapağı kaldınp karburatom goster" dedjğınızde >anıtsız kalırsımz Ikıncı bılgı duzevı ıse karburatoru tanımaktır Kışı bılgıç bir eda>la, gururla ve sevınçle karburatoru ışaret eder Karburator bozulduğunda onu onarabılerder ıle modehne uygun karburatör >apabılenler uçuncu katmaru oluştururlar Dorduncu bılgı duzevı, akışkan fizığı kurallarıyla ılgılenır Bir >andan daha ı>ı karburatorler yaprnaya uğraşır, bir yandan da karburatorun gerektığını tartışır Bu bılgı duzeylennın ılk ıkısının ne teknolojı ne de bılımle ılgısı var Uçuncu duzey teknolojı, dorduncu duze> ıse bılırndır Teknolojı ve turban, son gunlenn modasına uygun deyışle "dorukta" ıkı kavram Ulusal hasletlerımıze yeru eklenen "ış bıtırcılığımızle" bu dunyaya aıt ışlerımızı teknolojı, obur dunya>a aıt olanları da turbanla halletmek uzereyız Bu buyuk, bıraz da trajıkomık yanılgının kokenJen nedır9 Teknolojı aşkıraız, onun esasta bılırnın bir urunu olduğunu bırçoğumuza unutturmuş gıbı Örneğın Berlın Du\an'm yıkan teknolojı değıldır Ancak özgur duşunce ortamında gelışebılen doğal ve sos>al bıhmlenn urunlerıyle boyutları çızılmıs, edebıvat ve sanatla coşkunluk kazanan ve hepsınden ote ınsanoglunun adalet ve "mutluluk arama" savaşının sonucu olan bir başkaidırmadır Sovyetler'ın kısa bir sure öncesıne kadar Batı'dan ılerı olduğu tartışılmaz uzav ve halen en az Batı kadar gelışmış savaş teknolojılen, butun VJIG'Ier ve fuzeler, zamanı gelen bir fiknn doğmasına engel olamamıştır Yoksa salt merkantılıst göruşlerle utanç duvan, Doğu Berlınlının elektronık alet edınmek, pornografık fılm seyretmek arzusundan yıkılmışliT demek, hem tarıhı yanlış algılamak hem de en dayanılamazı, ınsanoğlunu kuçıik gönrektır Insanoğlunu kuçuk gorenlere en guzel yarut ıse, yıne duvarın başına gelenlerde bulunabılır Bılım venne teknolojıye bu denlı bağlılığımızın bır nedenı "teknolojiyı elde etmenın" ılk bakışta çabuk ve kolay olmasındandır "Bastırırsın para Sonuç Doğru yol, sanınm "ozenti çagdaşlık"tan vazgeçıp uygar olma çabasına yönelmektır Uygarlığın temelı büımsellık ıle bırey hak ve özgürluğune saygıdır Bılımsellığın gelıseceğı yer, unıversıtelerımız, bırey hak ve özgurluğunun korunacağı yer ıse bağımsız yargı organlarımızdır Işte ne yapıp yapıp bu kurumlarımıza gözbebeğımız gıbı bakalım, onları olanca gucumuzle gehştınp, uvgarlaştıralım Bılımsellıkten vazgecmeyen, bağımsız vargı organları >ucelmış bır ulkede ne teknolojının göz boyaması kıtlelen aldatır, ne de turbanın kaypaklığı "cıhaf'a dönuşur OKTAVAKBAL EVET/HAYIR Si> asal Hayatta Kadınuı Y eri Kadınlara erkeklerle eşit siyasal haklar tanınması hareketi, ozellikle 1945'te 2. Dunya Savaşı'nın sona ermesi ve Birleşmiş Milletler Teşkilatı'nın kurulmasmdan sonra hızlanmıştır. Gunumuzde birkaçı dışında Birleşmiş Milletler Teşkilatı'na uye devletlerin hepsi, anayasa ve yasalanna kadın ve erkek vatandaşlarına eşit siyasal haklar tanıyan hükumler koymuşlardır. kadınlara erkeklerle e$ıt koşullarda seçme, halkovlamalarında oy kullanma ve seçılme, kamu görevlennde bulunma haklarını sağlamayı ustlenmışlerdır (m 7) Tam otuz ıkı yıl oluyor bu resmı çektırelı Kars'ta mıydı, Erzurum'da mı ? Ismet Paşa ortamızda Tanıyabıldıklerım şunlar Sabahat, Fıkret Otyam Ibrahım Ors, Vedıı Evsal, Mebrure Aksoley vb Inonu'nunelındekocamanbırdosyaçantası Benımustümde beyaz bır ceket Sanınm aylardan hazırandı 1957 yılının oldukça sıcak gunlerındeydık Ismet Inönu'nün Kars, Erzurum gezısıne kalılmıştık Ayhan Hunalp ve CHP Partı Meclısı üyesı Mebrure Aksoley hanımla bırlıkte Erzurum'a gelmıstık Hur P II Başkanı gazetecı Turhan Bılgın bızı karşılamış, sağladığı bır taşıtla geceyarısı Kars'a varmıştık Unutulmaz bır gezıydı Karşımda duran bu resım, o gunlerı bır ayna gıbı yansıtıyor Ama benım ıstedığım 1957 yılındakı bu ılgınç gezının ızlenımlerını anlatmak değıl Erzurum'dakı basın toplantısında Inönu'nün dedıklerını belırtmek CHP lıderı, bır apartman katında kalıyordu Sabah hep bırlıkte gıttık fnönu tıras olmuş, tertemız gıyınmıştı Bız de onun tatsız bır uyarısıyla karşılaşmamak ıçın erkenden tıraş olmuştuk Sekız on gazetecıydık Her buyük gazetenın temsılcısı vardı Hepımızın ılgılendığı konu, yaklaşan seçımlerdı CHP Genel Başkanı, bu konuda sorularımızı rahatlıkla yanıtlı/ordu O gunlerde DP ıktıdarı zor durumdaydı Yedı yıl ıçınde ıflas etmıştı Onumüzdekı genel seçımde buyuk oy yıtıreceğı bellıydı Mİıhalefet, kendı aralarında guçbırlığı yapmak ıstıyordu Ama seçım yasası CHP Hur P ve MP'nın ortak bır lıste ıle seçıme gırmelerını engellıyordu Bu yuzden partılerın tek tek seçıme katılmaları kaçınılmaz olmuştu Herkes bır şeyler sordu Sıra bana gelınce 'Paşam', dedım "Ataturk dönemının TBMM'lerınde kadın mılletvekıllerı oldukça önemlı sayıdaydı Sanınm yırmı kadar kadın Meclıs'te yer alıyordu Oysa 1954 te Meclıs'e gıren kadın sayısı çok çok az CHP, kadın haklarına saygılı bır partı Kadın erkek eşıtlığınden yana Bır ulusun yarısırtı ıse kadınlar oluşturuyor 57 seçımlennde kadın adaylara hstenızde yer verecek mısınız7" Ismet Paşa, başka arkadaşların sorularına fazla düşünmeden yanıtlar vermıştı Onceden ne soracaklarını bılıyormuş gıbı rahatlık ıçındeydı Ama benım sorum onu bıraz düşundürdu Gozlenmın ıçıne baktı, elımı tuttu, ağır ağır dedı kı ' Ben de bunu çok ıstıyorum Kadınlar polıtıkada yer almalıdır Ama erkekler, kadınları ön yerlere çıkarmıyor Bu ıtış kakışta kadınlar bır yana çekılıyorlar, mucadele etmıyorlar Bu yuzden seçılemıyorlar Ne zaman kı erkeklerle başabaş mucadele verırler, o zaman polıtıkaya ağırlıklarını koyabılırler " Sözcuğu sözcuğune değılse de anlam olarak boyleydı dedığı Bellıydı, üzüluyordu bu durumdan ama elınden bır şey gelroıyordu Hıç değılse merkez kontenjanında kadınlara ağırlık verılemez mıydı' Bunun da çok zor olduğunu anlatmamak ıstıyordu Paşa Yıne erkek polıtıkacılar, kadınları bu olanaktan da yoksun bırakıyorlardı Yıne de 1957'de de bırkaç kadın mıfletvekılı Meclıse gırdı Remzıye Batırbaygıl, Mebrure Aksoley ve bır ıkı kadın daha 600 kışılık Meclıste ıktıdar ve muhalefet ıçındekı kadın mılletvekıllerının sayısı yedı sekızı geçmıyordu Ismet Paşa bu sorumu onemsedı Erzurum'dan uçakla Istanbul'a donerken yanındakı partı buyuğunu kaldırtıp benı oraya oturttu Ankara'ya, sonra Istanbul a kadar konuştuk En başta gelen konu, kadınların sıyasal yasama nasıl katkıda bulunabıleceklerıydı. kadınların toplumsal yaşamda gereken savaşımı vermek zorunda olmalarıydı Anlıyordum Paşa, kadınların once partı ıçınde sonra da Turkıye sıyasal yaşamında etkılı olmalarından yanaydı Ama tepeden atamayla polıtıkada yer almalarının yararına pek ınanmıyordu Kadınlara secme ve seçılme hakkının yasalarca tanınmasından 55 yıl sonra kadınların partılerde, sıyasal yasamda etkın olmaları yıne söz konusu tartısma konusu Ellı bes yıl geçmış kadınlar sıyasal savaşımda bır turlu ön yerlere gelememışler Erkek baskısı, erkek gücu, kadınları süreklı engellemış Yalnız bızde m ı ' Yok, uygar ulkelerde de boyle Bu yuzden en ılerı bır eşıtlık anlayışına ulaşmış Iskandınav ulkelerının özellıkle sosyalıst ya da sosyal demokrat partılerı bıle kadınlara bellı sayıda bır kota ayırmış Yuzde ondan yuzde ellıye varıyor kadınlara aynlan kota Demek erkek etkınlığını olabıldığı kadar azaltmanın yolu, kadınlara secım lıstelerınde bellı sayıda bır yer ayırmaktır SHR Sosyalıst Enternasyonal ın ıstemıne uyarak kadın adaylara bellı oranda, şımdılık yuzde 25 olçusunde bır kota ayırmayı kararlaştırmış gorünuyor Bu sayı zamanla arttırılacaktır Ama sıyasal yaşama kadınlar nasıl hazırlanacak'? 80 oncesındekı kadın kolları bugun yok Secımlerde aday olacak kadınları kım saptayacak, partı lıderı mı yoksa partı uyesı kadınlar TII? Her şeyden once kadınların orgutler kurup sıyasal yaşama katkıda bulunmalannı sağlamak gerek Bu da anayasadakı ve partıler yasasındakı bırtakım engellerı ortadan kaldırmakla olanaklı Kadınlarımızın sıyasal yaşamdakı etkınlıklen ancak tam bır ozgurluk ve esıtlık ıçınde calışma olanağı bulabılmeierıne bağhdır Kadınlara Yer... Türkiye gerçeği ve diğer iılkelerle karşıiaştırma Yukarıdakı açıklamalardan anlaşdacagı uzere, Turkıye, henuz ortada sözu edılen uluslararası hukuk belgelerının hıçbın yokken sıyasal haklar bakımından kadınerkek eşıtlığını anayasa ve yasalanna geçırmış ve bu alanda önculük yapmış ülkelerden bırıdır Ancak hukuk duzenının kadınlara tanıdığı sıyasal haklar, aynı ölçude toplumsal ha>ata yansımamış, özellıkle seçılme hakkı tam ışlerlık kazanamamıştır Nıtekım 1935'ten bu yana Turkı>e"de yapılan mılletvekılı genel ve ara seçımlerı ıle çıft meclıslı 1961 Anayasası dönemındekı Cumhunyet Senatosu genel, uçte bır yenıleme ve ara seçımlermın aşağıda Tablo 1 ve 2'de venlen toplu sonuçlan mcelendığınde, mılletvekılı veya Cumhunyet Senatosu uyesı seçılen kadınların sayı ve oran olarak çok duşuk rakamlarda kaldıkları gorulür m TABLO 1 TBMM DE kADlN MtLLETV EKİLLERİ Vuaı •1 < 6 ' 8 9 10 11 i: H 14 15 16 f» 18 Yılı 193519'» 19391*43 19431946 19461949 195019*1 1954 195^ 1961 1965 19«6 1968 1969 19^319~5 19^1979 "1*131986 19T Topjam Prof. Dr. HİKMET SAMİ TÜRK 5 Aralık 1934, Turkıye'de sıyasal haklar bakımından kadınerkek eşıtlığının ılan edıldığı gundur 55 jıl önce o gun devrın başbakanı Malatya Mılletvekılı İsmel Inonu ve 191 arkadaşının 1924 \na>asası'nın mılletvekılı seçme ve seçılme haklarına ılışkın 10 ve II maddelenrun değıştınlmesını öngören yasa önensı, TBMM'de oybırlığıyle kabul edılmıştı Yapılan değışıklıklere gore, artık 22 yaşmı bıtıren "kadın, erkek her Turk" mılletvekılı seçmek hakkını haız olacak, 30 yaşını bıtıren "kadın, erkek her Turk", mılletvekılı seçılebılecektı \ıne aynı gun kabul edılen dığer bır yasa ıle de Mılletvekılı Seçımı Kanunu ya da o zamankı adıyla tntıhabı Mebusan Kanunu'nun çeşıtlı maddelen bu değışıklıkler doğrultusunda değıştırılıyordu Böylece Turkıye'de ılk aşama olarak, 1930'da Beledıye Kanunu ıle erkeklerın yanında kadınlara da beledıye seçımlerınde oy kullanma ve beledıye meclıslenne uye seçılme hakkı verılmesıyle başlayan, ıkmcı aşama olarak 1933'te Koy Kanunu'nda yapılan değışıklıklerle köylerde kadınlara da muhtar ve ıhtı>ar meclisı seçımlerinde oy kullanma ve muhtar ve ıhtıyar meclısıne üye seçılme hakkı tanınmasıyla surdurulen sıyasal haklarda eşıtlık, uçuncu aşamada mılletvekılı seçme ve seçılme hakları bakımından kadınerkek ayrımının kaldırılmasıyla tamamlanmış oluyordu Artık erkeklerle bırlıkte kadınlar da köy ıhtıyar meclısınden parlamentoya kadar ulke yonetımının her kademesınde söz sahıbı olabıleceklerdı Olaya bır butun olarak bakıldığında, bunun aslında I926'da ozel hukuk alanında kadınerkek eşıtlığını buyuk olçude gerçekleştıren Medenı Kanun'un kabulu ıle başla>an hukuk devrımının kamu hukuku alanında en ılerı aşamaya ulaştırılması anlamına geldığı gorulur Başka ulkelerde kadınların uzun mucadeleler sonucunda elde edebıldıklen sıyasal haklar, Ataturk'un onderlığındekı cumhunyet yonetımının ılen göruşlu duzenlemelenyle bu^kaç yıl ıçınde Turk kadınlarına sağlanmıştı Ustelık 5 Aralık 1934 gunu 1924 Anayasası ıle Mılletvekılı Seçımı Kanunu'nda yapılan değışıklıklerın hemen uygulamaya konulması ıçın aynı gun TBMM seçımının yenılenmesıne de karar verılmış ve 1935 mılletvekılı genel seçımıvle ılk kadın rmlletvekıllen Meclıse gırmıştı Dun\ada kadınerkek eşitliği ve uluslararası belgeler Turkıye'nın bu alanda bırçok ulkeye gore haylı önde olduğu, 1935'ten önce dunyada kadınların mılletvekılı seçme ve seçılme hakkına kavuştuğu ulke sayısının 28, fıılen mılletvekılı seçıldığı ulke sa>ısının 17 olmasından da anlaşılabılır.d) Kadınlara erkeklerle eşit sıyasal haklar tanınması hareketi, özellıkle 1945'te 2 Dunya Savaşı'nın sona ermesi ve Birleşmiş Milletler Teşkilatı'nın kurulmasmdan sonra hızlanmıştır Gunumuzde birkaçı dışında Birleşmiş Mılletler Teşkilatı'na uye devletlerın hepsı, anayasa ve yasalanna kadın ve erkek vatandaşlarına eşit sıyasal haklar tanıyan hükumler koymuşlardır Bu gelışmede Birleşmiş Mılletler Genel Kurulu'nca kabul veya ılan edılen uluslararası hukuk metınlerının önemlı rolu olmuştur örneğın, 1953'te kabul edılen ve 1959'da Turkıye tarafmdan onaylanan "Kadınlann Si>asi Haklanna Dair Sozleşme" kadınların erkeklerle eşit koşullar altında seçme ve seçılme, kamu görevlenne gırme haklarını haız olacaklarını belırtmektedır (m 13) 1967'de ılan edılen "Kadınlara Karşı Avırımcıhğın Kaldınlması Bildirisi" kadınları erkeklerle eşit koşullarda seçme ve seçılme, halkoylamalannda oy verme ve kamu gorevlerınde bulunma haklannın sağlanması ıçın uvgun tedbırler alınacağıru öngörmektedır (m 4) Bu bıldırı doğrultusunda 1979'da kabul edılen ve 1985'te Turkıye tarafından onaylanan "Kadınlara Karşı Her Turlu Ayınmcılığın Onlenmesı Sozleşmesı" ıle de taraf devletler, ulkelennın sıyaset ve kamu hayatında kadınlara karşı ay.nmcılıgı kaldırmak ıçın uygun butun tedbırlerı almayı, özellıkle TonUn MI tıdıı Mıl k«cUÜ Saruı knclull Sayis 441 465 484 49" 491 535 602 449 455 450 456 «55 410 449 18 15 16 9 4 8 3 8 5 6 4 12 6 3 otmm <^> 4 06 3 23 3 31 1 81 0 61 0 "^ 1 35 0 61 6 1 M 1 31 0.(8 2 93 ' I "*6 6639 IP TABLO 2 GENEL OYLA SEÇİLEN CLMHLRİYET SENATOSl ÜYELERİ S*Vİ» Topha 1 x 1961 1964 1966 1968 1973 19^5 197I9"9 150 51 5; 53 52 54 50 50 bilim ve sosyalizm yayınları YAKJLAN 133 BİN KİTABIN KÜLLERINDEN DİRİLMİŞ KITAPLAR J. STALİN BİR DAHA YENİDEN Kadn l>* 2 1 1 1 1 6 [>*• t j e 133 196 192 192 200 3 HAZİRAN 1985'TE MAMAKTA Toplam512 ır llgınçtır kı bu genel çerçeve ıçınde arkada bıraktığımız 55 >ıl ıçınde kadın mılletvekılı savısı bakımından en parlak dönemler, 1935, 1939, 1943 ve 1983 genel seçımlenyle başla(Arkası 17. Sayfada) DİYALEKTİK VE TARİHSEL MATERYALİZM ONUNCU BASKI 3000 TL EVET Lisan öğrenmek gaek Ama Ben TOGLİATTİ FAŞİZM ÜZERİNE DERSLER (BASILIYOR) V. j. LENİN (BASILIYOR) BILIM VE SOSYALİZM YAYINLARI Ataç Sokak 36/2 YenışehırAnkara Tel 131 46 97 Dünya pazarlarına açılan pencere: İSt: 140 73 87152 35 58 Izmit: 110140 Bfme:2032S Nasıl öğrenebilirim diyorsanız, arayın ENIYI EN KOLAY DEVLET VEİHTİLAL Türküler susmcız, hala\Iar sürer 1727 Yaşında Bayanlara Hcralfc Sribunc INGILTERE'de INGILIZCE'yi ucuza öğrenmek ıçın guvenılır tek yol AU PAIR lık yapmaktır Barbaro* Bul Mazharpsşa Sok 2/9 Beşlkttfis< Tel 161 43 8687 Artkara 213 M 67 Izmlr 22 36 86 cemo G ÜN KONUK TOPLULUK Internatıonal Herald Tnbune, dumanın sayılı gazetelerınden bındır Her gun. 164 ulkede satışa sunulur IHT nın okurlan ışadamlan ve burokratlardır Bu okur kesımıne t>eslenmek ıçın. Internatıonal Herald Tnbune en etkın araçtır Internatıonal Herald Tnbune, her gun 50 farklı ış alanına bılgı \e mesaj \enr Ga\n menkul alımsatımından ış \e tatıl se\ ahatlenne. genel dmurulardan ozel urunlenn tanıtımına kadar her alanda pazar ımkânı sunar Lrununuzu ya da hızmetınızı dun\a pazarlarına International Herald Tribune ıle sunun. ıtıbar kazanın DERIN LIMITED ŞTI GELİR tum plak ve kasetçılerde V ROSE İSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIGI'NDAN 1 Aksaray Cukurpazar dakı 97 nolu dukkân aylık 141 000 TL + KDV muhammen bedelle 1 yıl sureyle kıraya verıleceKtır Gecıcı temınatı 50 760 TL dır Ihaleye ıştırak temınatı 423000TL Şartnamesı Mesken ve Gecekondu Işlerı Mudurluğu'nden gorulebılır 2 Ambarlar Mudurluğu'nun ıhtıyacı 1759 adet yanmaz yağmurluk 68601 000TL + KDV muhammen bedelle satın alınacaktır Geçıcı temınatı 2 058030 TL'dır Şartnamesı 11 000 TL bedelle Levazım Mudurluğu'nden gorulebılır Yukarıda yazılı ısler 28 Aralık 1989 gunu saat 11 00'de Istanbul Buyukşehır Beledıye Encurnenı'nde 1 ncı ıs 2886 sayılı yasanın 45 ıncı maddesıne gore acıkarttırma, dığer 2'ncı ıs 2886 sayılı yasanın 45 ıncı maddesıne gore açık eksıltme usulu ıle sartnamelerı veçhıle ayrı ayrı ıhale olacaktır Ihalelere katılmak ısteyenlerın gecıcı temınat mektup ve makbuzları ıle butun ışler ıçın şartnamelerınde ; azılı dığer belgelerle bırlıkte yukarıda yazılı gun ve saatte Istanoul Buyukşehır Beledıye Encumenı'nde hazır bulunmalan gerekmektedır BEN ATATÜRKÇÜ DEĞİLİM Nadir Nadi 10 bası 5000 lıra (KDV ıçınde) Çağdaş Yaytnlan Turkocağı Cad 39 41 Cağaloğlu İstanbul Odemelı gondenlmez. SAVAŞ YBLLAMVDA BİR SÜRGÜN Kemal Sulker 2000 hra (KDV ıçınde) Çağdaş Yavmları Turkocağı Cad 3941 Cagaloğluhtanbul Odemelı gondenlmez. MEVLUT Oğretmen LEZİZ BERKER'in olumunun 40 gunu olan 14 Aralık 1989 gunu Çankaya Camn'nde ıkındı namazından sonra mevlut okunacaktır Sevenlerıne ve dın kardeşlerımıze duyurulur. \vnntılı lnlgı alnidk ve reklaın \avinldmak ıçın lutfen Turkıye Teııisilcımız Saba Sarol a başvunın Tel 1; 149 45 09. 132 03 00 |4 hat) Tlx 26 388 odv. tr Yenı dogmuş ıkızlere gunduz bakacak biyan aıinıvor Tel: 148 97 32 ML ZEYYENSALIHAORH 4N ve ŞESASİ >AHİT BERKER
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear