Catalog

12 ARALIK 1989 HABERLER CUMHURİYET/11 Taıihin en kötü btitçesi Özal yemin töreninde • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Kenan Evren'in görevi sırasında atadığı Anayasa Mahkemesi yedek üyesinin yemin törenine katıldı. Yüksek Hakimler Kunılu Genel Sekreteri iken Anayasa Mahkemesi yedek üyeliğine seçilen Lemi özatakan (64), yemin töreni sonrasında törene katılanların tebriklerini kabul ederken ayağının takılması sonucu Cumhurbaşkanı özal'ın önünde düşme tehlikesi atlattı. AKbulut'a üç aylık süre tanıdıklarını belirten ANAP'lı Akyürek: ANAP'lı Doğan Akyürek ile Hasan Celal Güzel, bugün, bütçe görüşmelerinde izleyecekleri politikayı saptayacaklar. Akyürek, 'Bu bütçe ile memleket idare edilmez' dedi. FARL'K BİLDÎRİCt Bütçe görüşmeleri TV den yayımlanıyor ANKARA (Cumhuriyet Bnrosu) J990 bütçe tasansmm TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmesine bugün başlanacak. Saat 09.00'da başlayacak olan görüşmeler televizyondan naklen verilecek. TBMM Başkanı Kaya Erdem'in yöneteceği birieşimde bütçeyi Maliye ve Gümrttk Bakanı Ekreaı Pakdemirli sunacak. İlk konuşmayı DYP Genel Başkanı Stflevman Demirel yapacak. SHP Genel Başkanı Erdal tnönü'den sonra ANAP adına Grup Başkanvekiii Ülkü Güney ik Rasit Daldal konuşacaklar. Konuşmalar ikişer saat surecek. Eleştirileri Başbakan Yıidınm Akbulut'un yamıiamasından sonra bütçenin maddelerine geçilmesi oylanacak. kara'ya dönerek inceleme sonuçlannı Güzel'e aktarması bekleniyor. Parti içi muhalefetin bütçeye ilişkin tavn bu göruşmeden sonra netleşecek. Ancak bu milletvekillerinde hükümete ekonomik uygulamalar için üç aylık süre tanınması eğilimi ortaya çıktı. Doğancan Akyürek, bütçe üzerindeki incelemelerinin sonuçlarını Cumhuriyet muhabirine şöyle aklardı: "Bütçeyi tetkik ettim. Bu bütçe geçen senekinden de berbat. Cumhuriyet tarihinin en kötü bütçesi. Bu bütçeyle memleket idare Yeni Iran Büyükelçisi • ANKARA (Camhuriyet Bürosu) İran'ın yeni Ankara Büyükelçisi Mohammed Reza Bağheri, görevine başlamak üzere dün Türkiye'ye geldi. Böylece iki ülke arasmda haziran ayından bu yana yaşanan diplomatik kopukluğun giderilmesi yönünde ilk adım atılmış oldu, Ankara Esenboğa Havaalanı'nda îran Büyükelçiliği çalışanları tarafından karşılanan Bağheri, burada basına yaptığı kısa açıklamada, Türk halkına Iran halkının selamını getirdiğini söyledi. Eruh'ta pusu: 2 şehit • SttRT (Cumhuriyet) Eruh'un Bozatlı ve Akdiken köyleri arasında arama ve operasyon yapan güvenlik güçlerine, önceki gün 17.30 sıralarında pusuda bulunan PKK militanları tarafından ateş açıldı. Olayda piyade asteğmen Çağatay Ayışık ile piyade er Ali Akbaş şehit oldular. Bir er de yaralandı. PKK militanları olay yerinden uzaklaşarak izlerini kaybettirdiler. ANKARA ANAP'ta parti içi muhalefet, hükümete ekonomik gelışme sağlanması ve bütçede öngörülenleri gerçekleştirmek üzere üç aylık sure tanımayı benimsedi. Üç ay sonra uygulamaların başansız olması halinde Akbulut hükümetinin çekilmesinin istenmesi düşünülüyor. Geçen yıllaıda bütçelerde "tasarrof" girişiminin öncülüğünü yürüten ANAP İstanbul milletvekili Dogancan Akyürek, TBMM'de görüşülmesine bugün başlanacak olan bütçe konusunda parti içi ~ Celal Güzel ile işbirliğine girdi. muhalefet liderlerinden Hasan mınde konuştu. Geçen yıllarda bütçenin Bütçe üzerindeki çahşmalannı ta TBMM Genel Kurulu'nda görümamlayan Akyürek, Güzel ile gö şülmesi sırasında ANAP içinde rüşerek inceleme somıçlarını ak bütçede kısıntı yapılması önergetaracak ve bu göruşmeden sonra leri haarlayan Akyürek, Güzel ile parti içi muhalefetin bütçeye iliş geçen günlerde görüştu. Edinilen bilgiye göre Güzel ve Akyükin tavn netleşecek. Akyürek, "Cumhuriyet tarihi rek, bütçe konusunda birlikte çanin en kötü bütçesi" olarak de lışma karan aldılar. Güzel, Akyüğerlendirdiği 1990 bütçesindeki rek'e bu konuda deneyimi olduaksaklıklarm duzeltilmesi için ğunu belirterek, bütçe üzerinde öneriler paketi hazırladı ve "Hü incelemeler yapmasını önerdi. Buküroete üç aylık süre tanıyornm. nun üzerine hafta sonunda seçim Üç ay sonra bende bir ümit dog bölgesı olan İstanbul'a giden Akmaz ise 'Yapamıyorsunuz çekilin, yürek, bütçeyi aynntılı biçimde yapanlar gelsin' diyeceğinı" biçi inceledi. Akyürek'in bugün An edilmez. 1990 bütçesi devleti zaafa düşürecek bir bütçe. Büyuyen borçlar bükümetin bütçe üzerindeki oloritesini sarsacak ucretler maaşlar dışııida devletin mal ve hizmet alımlarında taahhudünü yerine getirmemesi sonucu doguracaktır. Son dört yüda yapılan yanhşlıklar, >ani 1986 ara seçimi ile başlayan dönemden bu güne kadarki dönemdeki yanlıslıklar, savurganlıklar ve potansiyel olmasına rağmen düşük toplanao vergilerin ortaya koyduğu olumsnz tutumon bedeli ba bütçeye binmiştir. 1990 bütçesindeki resmi açık, 1989 bütçesindeki açıktan yüzde 120 fazladır. Geçen seneki 4 küsnr triryon idi. Bu seneki 10.5 trilyon. Demek oluyor ki 1990 yılında daba çok borçlanma mecburiyeti vardır. 1990 bütçesi adeta stalüko bütçesi olmak istemiş, yani zonınlu deviet harcamalanaı karşıiamay] hedef almış, ama göriilüyor ki gelirleriyle bunu dahi karşılayamayacak zayıflıkta kalmısbr. 1990 bütçesi yine gelir dagıumını adil bir şekie getirmemiştir. Ücretli ve dar gelirli kesim enfiasyonun kıskacından kurtulamamışbr. 1990 yılında bana göre ülkenin ihtiyacına cevap verecek bütçe ya 80 trilyon olmalıydı veya bütçedeki transfer harcamalan 1314 trilyon civannda kalmalıydı. Enflasyon tahmini aldatıcı Bütçede öngöriilen enflasyon tahmini her >il olduğu gibi aldatıcı düzeydedir. Geçen yıl >uzde 38 olarak hedeflenen enflasyon, ocakaralık 1989da yüzde 70'leri vurmuştu. Bu yıl ongorulen yüzde 42 enflas>on da bu bütçe açıgı ve borç ödemeleri karşısında aldatıcı kalacaktır. Bujume hızı da bu bütçe üe yukanya çekilemez. 1989 yılı için planda öngörülen ortalama yüzde 5 büyüme, göniyoruz ki yüzde l'lere düşmiıştür. Diğer taraftan yekünü büyük boynllara varan ve bütçe dışı kalan fonlar sebebiyle maliye otorilesi zayıflamaya devam edecektir." Akyürek, "Hükümete ilk raüspet belirtiler için üç aylık süre tanKhgını" bildirdi ve sözlerini şoyle sürdürdü: "Mart, nisan aylan vergi beyannameleri verildiğinde, aylık KDV tahsilatlan rakamlan geldiginde, borçlann ertelenmesinde aklacak adımlar ortaya çıktığında bakacagım. Eğer bunlan yapacaklanna dair bende bir umit doğmaz ise 'Yapamıyorsunuz, çekilin, yapanlar gelsin' diyecegim." Akyürek, hükümete üç aylık süre tamması konusundaki "Hukümetin başaracağına inanıyor musunuz?" sorusuna, "Ne yapayım? Ben bu partinin kunıcusuyum. Bütün yoJlan denejeceğim. Son bir fırsat verecegim. Yapacagım başka birşey yok" yanıtını verdi. Akyürek, bütçede kısıntının bu yıl daha çok TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda yapılan görüşmeler sırasında gerçekleştirildiğini belirterek, "Yine de bazı tasarnıf önergeleri hazırlajacağız. Mesela Başbakanhk bütçesinde iki oto alımı ile lojmaniar konusu gozümü çarptı" biçiminde konuştu. Akyürek, Cumhurbaşkanlığı bütçesinin fazla artmadığmı, ama Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesinin çok arttığını söyledi. Memur maaş katsayısının arttırılmasının bu bütçe ile mümkun olmadığını da savunan Akyürek, "Önerilerimi gerçekleştirirlerse, bütçe rahatlar ve temmuz ayında ilave zam yapılabilir" dedi. Akyürek, Güzel ve öbür milletvekilleriyle görüşerek tavnnı aktaracağını da sözlerine ekledi. OzalSabah davası • ANKARA (AA) Sabah Gazetesi, Cumhurbaşkanı Turgut özal'a 5 milyon lira manevi tazminat ödemeye mahkum edildi. Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dün yapılan duruşmada, mahkeme 3 eylul tarihli Sabah Gazetesi'nde "Sabah diyor ki" köşesinde yer alan "Hayali thracatçüar ve özal'ın Adaylığı" başlıklı yazıda, o tarihte başbakan olan Turgut özal'ın kişilik haklarına saldında bulunulduğuna karar verdi. Mahkeme, gazeteyi 5 milyon lira manevi tazminat ödemeye mahkum etti. Demir Ozlü bugün geliyor • Haber Merkezi 1986 yılında Bakanlar Kurulu kararnamesiyle yurttaşlıktan çıkarılan yazar Demir Özlü, bugün Türkiye'ye dönüyor. Isveç'in başkenti Stockholm'de yaşayan Demir Özlü'nün saat 15.00'te eşiyle birlikte uçakla tstanbul'a gelmesi bekleniyor. Dalan'ın partisi • İç Politika Servisi Eski tstanbul BUyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, ANAP'tan istifa ettikten sonra başlattığı parti kurma çalışmalanm sürdürüyor. Dalan, çoğu ANAP'lı 58 kişiyle dün gece lstanbul Yelken Kulübü'nde bir yemek yedi. Yemek çıkışında gazetecilerin sorulanm "Söyleyeceğim yeni bir şey yok. Onümüzdeki ay partinin adım koyacağız. Nisan ayında ise partiyle ilgili kesin açıklamayı yapacağız" diye yanıttadı. ANKARA Bütçe görüşmeleri bugün başlıyor. Muhalefetin sesini duyurmaktan özenle kaçınan, haberde tarafsızhğı önemsemeyen TRT, hukümetin ve liderlerin konuşmalarını naklen yayımlayacak. TRT bununla yetinmiyor. 27 aralıkta göruşmelerin sona ereceği gün ikinci kez naklen yayın yapacak. Liderier ilk gun ikişer saat, son gün bir buçuk saat ekranda görünecekler. Devlet yayın organının haber anlayışı ve bütçe konuşmalannın naklen yayın noktasına nasıl geldiği doğrusu meraklı konu. İki kez naklen yayın ilk kez uygulanacak. Düne kadar TO izin verirse yılda bir kez muhalefet halka seslenebiliyordu. TRT, birdenbire nasıl oldu da "hidayete" erdi, yeni uygutamaya yeşil ışık yaktı? Sonuç, TRT'nln sağduyusundan kaynaklanmıyor. Muhalefet, Meclis Başkanı Erdem'den bütçe görüşmelerinin ilk ve son günlerinin TRT'den naklen yayımlanmasını istedi. Erdem, TRT'ye başvurdu. O ara geçen yıllardaki uygulamamn nedenleri ortaya çıktı. Alınan yanıt, TÖ'nün devlet yönetimindeki çarpık uygulamalarının tipik örneğiydi. Naklen yayın isteklerinde TRT, Meclisten gelen başvuruya uymuyordu. Yayının yapılıp yapılamayacağını hükümete soruyordu. TO hükümeti lütfeder izin verirse kameralarını Meclise gönderiyordu. Doğal sonuç ortaya çıkıyor, Meclis denetiminde olması gereken hükümet, böylece, Meclisi buyruğundavedenetimin Ekranda Meclis... CUNEYT ARCAYUREK yazıyor de tutuyordu. Her olanağı hükümete, TÖ'nün keyfi yönetimine bırakan, Meclisi dışlayan bu uygulama yıllarca sürüp gitti. Sonunda bu zincir kırılıyor. Muhalefetin, sesini halka duyurma istekleri TÖ'nün insafından çekip çıkarılıyor. İnönü ile Demirel, yeni uygulamaya olumlu gözle bakıyor. ilk gün partilerinin görüşlerini söylemekle yetınmeyecekler, on beş gün süreyle hukümetin savunduğu yanlışları son gün ortaya dökme olanağına kavuşacaklar. Tabii TRT, teknik zorluklan öne sürerek TÖ'den gelecek baskının kurbanı olmaz, son günde vazgeçmezse.. Hükümet, devlet organı aracığıyia hal DYP ise ancak 15 dakika. Muhalefete toplam süre 41 dakika. Hele Ecevit, ancak 17 saniye. TRT, siyasal haberciliği yüzde 875 oranında ANAP'a, yüzde 12.5 kadarını muhalefete ayırarak tarafsız yayıncılıkta eşi görülmemış bir rekor kırıyordu. Bu çarpık uygulama karşısında İnönü ve Demirel, bütçeyle gelen yayın politikasından elbette mutlu olduklarını saklamıyorlar. Tam altı yıl sonra, iki muhalefet 210'ar dakika ekrandan halkla söyleşecekler. Yirmi bir günlük uygulamaya altın değerindeki bu rakamı ekleyecekler. Aynı uygulamadan hükümetiyle grup sözcüieriyle ANAP da yararlanacak. Varsın ol Deviet yayın organının haber anlayışı ve bütçe konuşmalannın naklen yayın noktasına nasıl geldiği doğrusu meraklı konu. TRT, birdenbire nasıl oldu da "hidayete" erdi, yeni uygulamaya yeşil ışık yaktı? kın beynini nasıl yıkıyor? Saptanan rakamsal gerçekler, TÖ'nün TRT'ye sindirdiği tek yanlı propagandayı açık seçık kanıtlıyor. Ankara Büromuzdan Ayşe Sayın günlerce araştırdı. Son 21 günde TV'nin ana haber bürteninden iktidar ve muhalefet kanatlarının yararlandığı sureleri bir bir yakaladı. Üç hafta içinde TÖ'den Başbakana, ANAP sözcüleriyle bakanlara, icraatın içinden programına kadar uzanan yogun iktidar propagandası ekranda 288 dakika, yani 4 saat 48 dakika yer almıştı. Aynı sürede SHP 26 dakika gorünmüş, sun! Yaşanan güncel gerçekler karşısında iktıdarındeğil, muhalefetin ırdelemeleri ilk kez doyurucu oranda halka inecek ve kuşkusuz, insanımız daha bileylenecek, bılinçlenecek. Siyasette renkler TRT Genel Müdürü açık oturumlarda tarafsız haberciliğiyle övünedursun, yararlanmayı düşünemediği siyasal olaylar, hete kulis işliyor Örneğin, örgütü önemli ölçüde rahatlatan İnönü, seçimli kurultay tarihini onümüzdeki günlerde belirleyecek. Ocak ayının ilk haftası Yu goslavya'ya gidecek. İkinci hafta kurultay. Örgüte ve SHP'ye umut bağlayanlara güven verecek yeni yönetim seçiminde lider "ne ölçüde etken" olacak? Konuyu açmanın belki zamanı değil, erken. Ancak İnönü'nün son konuşmadan sonra, partiyi hazirandaki olağan kurultaya taşıyacak, ocak kurultayında güven duygusu aşılayacak yeni bir yönetim için "elinden geleni yapacağı" anlaşılıyor. Bu bilgi, fazla açık değil, ama önemli bir ipucu. TÖ'nün yeni yılın ilk günleri liderleri çağıracağınadeğinen sözlerini İnönü, gülümseyerek karşılıyor. "Bu koşullarda, hele anayasayı çiğneyen davranışlar karşısında" İnönü, çağrıyı kabul etmeyi olanaksız görüyor. Bu arada, TRT yönetimi, olağanüstü haberciliği kaçırıyor. TÖ açıklıyor ki, "yüksekhigh proteinrejimiyle" 104 kitodan 85'e düşmüş. giysilerini değiştiriyor. Halkımızı fazla ilgilendirir mi, karar vermek zor. Nihayet "highyuksekproteın rejimi high societyyüksek sosyeteninsorunu." Ama bilgiler TÖ'den. TRT yönetimi on dakikalık "high protein rejiminin" «saslannı açtklayarak olağanüstü habercilık anlayışına büyük katkıda neden bulunmuyor? Gereksindiği tüketim maddelerini alamadığı bir rejimde halkımız yaşar ve kendiliğinden zayıflarken... High protein rejimi önemli, cook önemli! Perinçek'e dava • İstanbul Haber Servisi 2000'e Doğru Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Doğu Perinçek ve Yazı Fşleri Müdürü Tunca Arslan hakkında, toplatılan 44. sayılarında yayın yoluyla milli duyguları zayıflatıcı propaganda yapmaktan dava açıldı. İstanbul DGM Savcıhğı'nca hazırlanan iddianamede, Perinçek ve Arslan'ın TCK'nın 142/36. maddelerine aykırı davranmaktan 7.5 ile 15 yıl arasında hapisleri istendi. Marksistlerîn ^birlik' tartışması tç PoUÜka Servisi Türkiye Birleşik Komünist Partisi (TBKP), 8 arahk cuma günü yapuğı bir basın toplantısıyla "yeralü"ndan çıkıyor ve "Yasal bir parti amaçlayan bütün Türk ve Kürt Marksistlerini elbirligiyie aşağıdan yokan, demokratik tarzda oluşacak bir kurucular hareketi yaratma" çağrısı yapıyordu. Türkiye İşçi Partisi'nin son Ankara İl Başkanı, şimdiyse TBKP yöneticisi olan Umur Coşkun da bu yeni "komünist partisi"nın "bilesenlerini", daha doğrusu çağnlannın muhataplanru sıralarken bir süredir Kuruçeşme'de toplanan Birlik Tartışmalan Düzenleme Kurulu'nun içinde yer alan dergi çevrelerini, öteki Marksist gruplan, partileri ve kişileri de içine alan geniş bir yelpaze çiziyordu. Peki bu çağn ve TBKP'nin "yerttsttt"ne çıkması, muhataplan arasında nasıl deferlendiriliyor? "TBKP'nin yasallaşmasım ve çagnsmı" değerlendiren kişilerin görüşleri şöyle: MEHMET Ali AYBAR: Batı demokrasisi, çağdaş politik düşünce yelpazesinin tüm partilerine açık olan bir siyasal düzendir. Tüm batı demokrasilerinde komünist parüler yasaldır. Türkiye'Aybar Anadol Kürkçü Savraa Kartal Demirağ ciavası • ANKARA (AA) Gazeteci Cafer Uğurlu'ya mektupla ölum tehdidinde bulunduğu iddiasıyla hakkında dava açüan Kartal Demirağ'ın yargılanmasına başlandı. Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki dünkü duruşmada, Kartal Demirağ mektubu, tutuklu bulunduğu Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde yazdığını kabul etti ve Yeni Yayın Gazetesi muhabiri Cafer Uğurlu hakkında, "Bu dünyayı da öbür dünyayı da ona zindan edeceğim" dedi. Demirağ, 20 ağustos tarihli gazetede yayımlanan haberin tamamen gerçek dışı olduğunu bildirdi. y Yeni bir 'işçi partisi' kurma hazırlığındayız. Anadol TBKP'nin izlediği yol diğer Marksistlerden aynlıyor. KtirkçnTBKP, burjuvazi nezdinde meşruiyet anlayışında. Savran Devrimci, sosyalist bir alternatifgerekli. mızdan ileri gelmektedir. ERTUĞRUL KÜRKÇÜ: TBKP'nin, sosyalist hareketin temel sorununu yanlış teşhis ettiğini ve bu nedenle de baştan beri yanlış bir politika izlemekte olduğunu düşünüyonım ve bunu çeşitli yerlerde ifade ettim. TBKP'ye göre sosyalist hareketin temel meselesi yasallıktır. Bana göre ise sosyalist hareketin temel meselesi işçi sınıfı ve toplumun tüm ezilenleri nezdinde kitlesel bir onay kazanıp kazanmama meselesidir. Birinci yaklaşım kaçınılmaz olarak egemen sımfın iç çelişmeleri arasında manevra yapmaya, ikinci yaklaşımsa ezilen sınıflann burjuva egemenliğine karşı mücadelesini yönetmeye talip olacaktır. Cezaevi'nden firar girişimi • BURSA (AA) Bursa Özel Tip Cezaevi'nden sunta nakliyatında kullanılan sandıklann içine saklanarak firar etmek isteyen 4 siyasi hükümlü, yapılan aramada yakalandı. Siyasi hükümlülerin dün saat 19.00 sulannda cezaevine sunta nakliyatı sırasında, dışanya çıkanlacak bir sandığm içine girerek saklandıklan belirlendi. Bunun üzerine önlem olan jandarma timleri, isimleri açıklanmayan hükümlüleri sandık içinde yakaladılar. de ise 1920'lerde kurulan Komünist Partisi hâlâ yasaktır. 1946'da çok partili rejime geçilmiş, ama komünist partiye izin verilmemiştir. Ceza yasasının Faşist ttalya'dan alınan 141 ve 142. maddeleri 1936'dan beri yürürlüktedir. Şu halde Türkiye'de gerçekten demokrasi kurulacaksa, ilk iş olarak bu maddeler ve bunların paralelindeki anayasa hükümleri hemen yürürlükten kaldırümalıdır. Bu maddeler yürürlükte kaldığı sürece komünist adıyla bir parti kurulması ve bu partinin serbestçe faaliyette bulunması yasal planda mümkun görülmemektedir. Bize göre komünist parti dışında, tam bağımsızlığı savunan ve Marksizmi günümüze göre yo rumiayan bir işçi partisi mutlaka kurulmalıdır. Böyle bir partinin hazırhklan içinde olduğumuzu söyleyebilirim. ÇAĞATAY ANADOL: "TBKP'nin yasallaşma çabasını nasd degeriendiriyorsunuz" sorusunu bugün hangi demokrata sorsanız olumlu bir yanıt alırsınız ya da almanız gerekir. Ama bu soruyu bugün Türkiye'de hangi Marksiste sorsanız, olumsuz yanıt alırsın. Çünkü Marksistlerin gündeminde "Birlik" diye bir scrun vardır ve bütün Marksist kişi ve çevrelerin kendi özgün perspektiflerini "Marksistlerin Birliği" perspektifiyle bütünleşmek gibi, tek tek Marksist partileri değil topyekün Marksist ha reketi yasallaştınnak gibi demokratikleşmeyi 141 ve 142. maddeleri çok aşan bir şeklide topyekün elde etmek ve 12 Eylül rejimini ortadan kaldırmak gibi görev ve sorumlulukları bulunmaktadır. Bu açıdan bakıldığmda TBKP'lilerin yasallaşmak için izledikleri yol diğer Marksistlerden aynlmaktadır. Oyleyse bu, birlikçi Marksistlerin onaylayabilecegi bir yol değildır. Dikkatli gözler, benim de yöneticileri arasında bulunduğum Türkiye Sosyalist tşçi Partisi'nin kendi yasaHığı için bir girişimde bulunmadığını farketmiştir. Bu, bizim partimizden vazgeçtiğimiz için gösterdığimiz bir refleksten değil, tekil çıkışı reddeden ve çoğul, birlikçi çıkışı öne aJan tavrı Böyle bir mücadele için bir partinin zorunluluğu yasal değil, tarihsel bir sorundur. Kitle mücadelesini temsil etmeyen, programını burjuvazinin Avnıpahlaşma sürecine eklemleyen bir parti, yasallaşsa da burjuva egemenliğine karşı bir toplumsal devrim mücadelesinin öncüsü olamaz. Ben TBKP' nin bugünkü teorik, programatik ve taktik çizgisinin sosyalist hareketin toplam tarihsel kazançlanmn terkine dayalı, burjuvazi nezdinde meşruiyet elde etmeye dayalı bir toplumsal reform anlayışını ifade ettiğini düşünüyonım. Bu arkadaşlarla yürüteceğimiz tüm tartışmalarda, Marksizmin devrimci hattını savunmak, TBKP yönetimini izleyen arkadaşları bu çizgiye kazanmak gerektiğıni düşünüyonım. Birbirinden kategorik olarak kopmuş olan iki ayrı programatık çizgi üzerinde bir birlik gerçekleşemeyeceğini düşünüyorum. SUNGUR SAVRAN: TBKP'nin özgürce çalışma hakkı kuşkusuz savunulmalıdır, ama bütün Marksistlerin ve TCK'nın 171. maddesiyle yasaklı bütün siyasal güçlerin özgürlüğüyle birlikte. Birlik meselesine gelince: TBKP bir yandan Marksistlere birlik çağnlarında bulunurken bir yandan kendini Marksizmden ayırıyor. Birincisi, komünistlerle sosyal demokratlann yeni bir sentezde buluşabileceği TBKP'nin sürekli işlediği bir düşünce. Oysa sosyal demokrasiyle marksizmin yolu birleşemez. Çünkü Marksizm kapitalist sömürüye son vermek için mücadele ediyor, sosyal demokrasi ise sadece daha "insancıl" bir kapitalizm istiyor. tkincisi, TBKP Türkiye'nin ve dünyanın gündeminde sadece demokrasi için mücadele olduğunu söylüyor. Marksizm demokrasiyle sosyalizm davalannın bir an bile birbirinden koparılamayacağını öngörüyor. Nihayet TBKP, "ulnsal mutabakat" formülüyle özetledıği yem poliükası gereği ANAP ve DYP de dahil bütün hâkim siyasal güçlerle işbirliğini savunuyor, Marksistler işçi sımfıyla öteki ezilenlerin hâkim güçlerden bağımsızlaşmasını. Sonuç olarak TBKP'nin programı ve yönelişi, kapitalizmin sömürü ve baskısım yenmeye yeterü olmayacaktır, bunun için devrimci sosyalist bir alternatif gerekiyor. Birlik sorunu, ancak bu çerçevede gündeme gelebilir ve gelmelidir. A VRUPAİNSAN HAKLARIKOMİSYONU DemiraFın da ifadesi isteniyor TBKP liderleri Kutlu ve Sargın'ın başvurusunu inceleyen komisyonun üç yargıcı, ocak ayının ilk yarısmda DGM Savcısı Nusret Demiral'ın ifadesini almak üzere Türkiye'ye gönderilecek. YASEMİN ÇONGAR hakkı saklı kalacak. Taraflar, üç ay içinde bu organa başvurarak karann değişmesini isteyebüecekler. Avrupa Konseyi'ne üye 23 ülkenin birer yargıandan oluşan tnsan Hakları Komisyonu'nun görevlendirdiği Trechsel, Weitzel ve Hall, 1622 ekim günlerinde Ankara'da başvuru sahipleri Kutlu ve Sargın'ın yanı sıra birçok kamu görevlisinin ifadesini almışlardı. Ancak DGM Savcısı Demiral'ın ifade vermesi yargıçlann bu yöndeki taleplerine karşı mümkun olmamıştı. Avrupa tnsan Haklan SözJeşmesi'nin altıncı maddesi, Strasbourg Komisyonu üyelerinin kişisel başvuruları incelerken her düzeyde kamu görevlileri dahil olmak üzere tum ilgililerin ifadelerine başvurabilmelerini olanaklı kılıyor. TBKP liderleri Sargın ve Kutlu'nun Avrupa lnsan Hakları Komisyonu'nca incelenen kişisel başvuruları konusundaki karar, Türkiye'deki tnsan haklan uygulama Erdem'in ziyareti • tç Politika Servisi Hafta sonu tstanbul'a gelerek incelemelerde bulunan TBMM Başkanı Kaya Erdem dün Dolmabahçe Sarayı'nda İstanbul'daki üniversitelerin rektörlerini kabul etti. Daha sonra İstanbul Valisi Cahit Bayar'ı makamında ziyaret eden Erdem'e bir aru plaketi verildi. Erdem Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Nurettin Sözen de makamında ziyaret ederek bir süre görüştü. Gazeteciler Cemiyetinde Başkan Nezih Demirkent ve yönetim kurulu üyeleriyle görüşen Erdem, gelecek kuşaklara sağlıkh ve güvenli bir kültür mirası bırakmak için, üniversite, bilim, kültür çevreleri ve basınla başlattıklan sıkı işbirliğini daha da arttıracaklannı söyledi. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nezih Demirkent ise yaptığı konuşmada TCK'da yapılacak değişikliklerle birlikte Basın Kanunu'nda da yeni birtakım oluşumlar beklediklerini bildirdi. (Fotoğraf: Fuat Kozluklu) STRASBOURG Avrupa tnsan Hakları Komisyonu, Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcısı Nusret Demiral'ın ifadesini al1 mak üzere üç yargıcını Türkiye ye gönderecek. Türkiye Birleşik Komünist Partisi (TBKP) yöneticileri Nihat Sargın ve Haydar Kutlu'nun kişisel başvurularıru incelemekle görevli yargıçlar heyeti, bu amaçla ocak ayının ilk yarısında Ankara'ya gidecek. Edinilen bilgiye göre Avrupa tnsan Haklan Komisyonu üyesi üç yargıç M. S. Trechsel (tsviçre), M. A. VVeitzel (Lüksembur°) ve Sir Basil Hall (Ingiltere), ekim ayının sonunda Ankara'da aldıkları ifadeleri içeren bir rapor hazırladılar. Sargın ve Kutlu'nun başvurusu kapsamında "delil" niteliği taşıyan bu "ifadeler raporu" 6 kasımda komisyona sunuldu. Ancak raporu inceleyen Strasbourg organının "delıllerin tamamlanabilmesi için Ankara DGM Savcısı Nusret Demiral'ın ifadesinin de alınmasımn şart oldugu" şeklinde görüş bildirdiği öğrenildi. Bu görüş çerçevesinde üç yargıçtan oluşan heyetin, Ankara'ya bir kez daha gıtmesi kararlaştınldı. Avrupa tnsan Hakları Komisyonu Demiral'ın ifadesi ahndıktan sonra başvuru hakkında "sonuç belgesi" niteliğinde bir rapor hazırlayarak Mesnt Yılmaz'ın da üyesi olduğu Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'ne iletecek. Komitenin "sonuç belgesi"ni kabul ya da reddetmesi durumunda başvuru sahipleri Kutlu ve Sargın ile Türkiye hükümetinin Avrupa lnsan Haklan Divam'na başvurması ları açısından "önemli bir görüş" niteliği taşıyacak. Komisyon "incetemeye defer" bularak kabul ettiği başvuru hakkında "Knllu ve Sargın'ı haklı bulan" bir karar ahrsa, Türkiye hükümeti "emrindeki görevlilerin işkence yapması ve bu işkenıe iddialannın soruştunılmaması" şeklinde iki boyutlu bir suçlamaya hedef olacak. Bu yönde bir karar çıkması ve bu kararın 23 dışişltri bakanından oluşan komitede "salt çoğunlukla" onaylanması, Türkiye"yi en başta Avrupa Konseyi'nin ilgili organlan karşısında zor duruma düşürecek. Avrupa Topluluğu'nun bir organı olan Avrupa Parlamentosu'nun da bu karardan etkilenmesi olasılığı yüksek görüluyor. Gte yandan gözaltındaki TBKP yöneücıleri Mehmet Bozışık, Ahmet Kardam ve Şeref YUdız'ın gözaltındayken avukatlarıyla görüşmelerine izin vermediği savıyla Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demiral ve iki savcı yardımcısı hakkında açüan bakanlık soruşturması sürüyor. TBKP'nin topkuıtistna soruşturma lstaabtıl Htber Servisi tstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcıhğı'nca, TUridye Birleşik Komttabt Partisi'nin illegal faaliyetlerine son verdiği ve yasal bir parti kurma hazırhklarına girisildiği konusunda 8 arahk günü yapüan basın toplantısıyla ilgili olarak soruşturma başlatıldı. öte yandan basın toplantısı sonrasında gözaltına alırıan Umur Coşkoa ve eşi Nermin Coşkuo'un bugün savcüığa çıkartılacağı öğrenildi. Savcılık yetkililerinden edinilen bilgilere göre TBKP üyesi olduklannı açıklayan kişilerce yapılan basın toplantısının hemen ardından savcılık soruşturmasj başlatıldı. Savcı yarduncılarından Yaşar Günaydıa tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, basın toplantısının yapılmaması için vaiilikce de uyarıda bulunulduğu ve yaptlan konuşmalann incelendiği belirtildi. StKECEK