28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahıbı Curr.hurıvçt Ma'.baacıhk \e Gazetecılık Tark ^nonım Ş rkeu adına Ntdir Nadi 0 Genel Ya\ın Muduru Hasan Cemal. Muesse^e Muduru EmiiK Işaklıgil. Yuı tşlert Muduru Oka> Goncnsin. # Haber Mtrkezı Muduru *alçın Bajcr. 5a>!"a Djzem V onetme'iı A.Iİ .Var. • Temsüaier \NKARA Ahnm Tan. İZMİR u PoLüka Crtal Ba^aagıç. Dı, Haberler Erguo Baln, Ekonomı Ccngiz Itefcam. i; Sendıka Şuknn ( M ı . külrur Cdal Usttr. E&üır. G*oci} Şfl?feuı. Haber •\ra$ürma tsnei Bcritan. Yon Haberlen Nccriel Dogao, Spor Danışmanı \hdnluHJir Vncctaısa. Dıa >azıla.r b r a n (,«kşk»n. \ra5um1a j*hın Mp«v Duzdtme \bduü»k \azxx 0 Koonlmaıor Munfl Konıhan, 9 ^<alı ISICT Erol ErVuu Q M.ıhasebe Bulcııt VHMT # ButçePlanlama W p Osnıııbeşco0ıı # Reklam Vv* Toran, • Ek Yavııüar Hııh» \kvol • laart Huscvuı Gunr. 0 Uleıme Onda Çıük. • Büpljler. Naıl tnal. • Penonel Scvp Bosunoojtlu Sasan vf Yavan Cumhunvr Maıbaacıiık ve Gameolık T.AŞ T'jrk Ocafc C a i 39/41 c M3M Isı PK 246laantul H Tri «II 05 05 120 hal). T d c t 22246 Fı*. II) 526 60 72 1352 SL3, Tti % M Zı«a Gokalp BK !nkılap S. No 19 4. Td 65 • lmıır Zı>a Blv Inonu Cad 119 S. No 1 Kat 1. Td 19 n :33 II 414, TdOL 42344 fax. (4) 133 13 12 30, Teta. 52359 Fax. (51) 19 SJ ffi 52 (4 haıl. ltte>. 62155. F ı x C l ) 19 37 52 TAKVIM 29 KASIM 19.S9 Imsak: 5.29 Guneş: 6.59 Oğle 11 5 lkmdi 14.22 16 44 Yatsı: 18.09 Danıştay'dan Aliağa'ya engel t d d i a l a r ciddi Danıştay, SHP Milletvekili Kemal Anadol'un dilekçesindeki iddiaları ciddi buldu. lSrar ÎDIL GÜRSEL Bakanlar Kurulu kararı için 90 gün süreyle yürütmeyi durdurma kararı verildi Diyarbakır'da kirlilik • DtYARBAKIR (AA) Diyarbakır'da kaloriferİerin yakılmaya başlanmasıyla birlikte, giderek artan hava kirliliğinin insan sağlığını tehdit edici boyutlara ulaştığı bildirildi. ll Sağbk Müdürü Dr. Seyfettin Sönmez, "Kirliliğin önlenmesi için bazı semtlerde fueloil kullanımı artık zorunlu hale geldi" dedi. Dr. Sönmez, kentte son yıllarda hava kirliliğinin umulmadık düzeyde arttığını, bunun da insan sağlığını tehdit eder düzeye vardığını belirtti. Termik santral soluğumuzu kestf 'Böyle olacağını bilseydik termik santral yapımına karşı çıkardık' diye konuşan Yatağanlı termikzedeler, Aliağa'da oturanlara 'Biz yandık, siz de yanmayın' diyorlar. HAKAN KARA YATAGAN Yatağan'da termik santralın açılışı davullu zurnalı bir torenle yapılmıştı. Yatağanlılar bolgeye bir sanayi tesisinin kurulmasından ve yeni iş olanağı yaratılmasından hoşnuttu. Aradan yedi yıl geçti. Yatağan'ı çevreleyen ormanlar yok oldu. Zeytın ağaçlan kurudu, tanmsal üretim hızla düştü, solunum yolu hastalıkları arttı. "Böyfe olacağını bilseydik termik santral yapımına karşı çıkardık" diyor artık Yatağanlı "termikzedeler." Aliağa Gencelli'de oturanlara "Biz yandık, siz de yanmayın" mesajını gönderiyorlar. de şimdi bir kül dağı var. Köy kahvesinin önündeki asma kurumuş. Köyde dolaşırken yaşlı bir kadın geliyor yammıza. Nefes darlığı çekiyormuş. "Biliyor musun" diyor sessizce, "saksıda artık çiçek yetişmiyor." yerlerde tanmsal üretimdeki düşüşün yüzde 80'lere ulaştığı belirtiliyor. Kapubağ Köyü'nde artık herkes "kükürtdioksif'i öğrenmiş. Termik santral konusunda sorduğumuz sorulara önce, "Çok insan geldi sonılar sordu, yazıldı, ama hiçbir şey degişmedi" diyerek yanıt vermek istemiyorlar. Sonra hep bir ağızdan konuşmaya başlıyorlar. Halit Tüysiiz (42), "Çocuklanmız öksürüyor. Solunum yollan hastalıklan arttı Düşukler arttı. Eksik dogumlar arttı. Siirekli endişe içindeyiz. Hastalık bastası olduk. Bir yerimiz ağnsa kanser mi olduk acaba diye diişüniıyoruz. Kimse de nedinini bize açıklamıyor" diyor. Niyazi Yörük de katılıyor bu sözlere. 50 yaşındaki uretici Mehmet Tortu'nun göruşleri şöyle: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın bu iddialar konusunda savunması alınacak. Hükümetin, santral yapımınm kaçınılmaz olduğu konusunda Danıştay'ı ikna etmesigerekiyor. Yatağanlılar 'Saksıda çiçek yetiştiremiyoruz' diyorlar ANKARA Danıştay, Aliağa Gencelli'de yapüması tasarlanan termik santrala ilişkin Bakanlar Kurulu karannı durdurdu. Daruştay ldari Dava Daireleri Genel Kurulu, SHP îzmir Milletvekili Kemal Anadol'un açtığı davada, santralın "yapişletdevret" modeli ile kurulmasma ilişkin 18 Ekim 1989 tarihli Bakanlar Kurulu karan için 90 gün süreyle yürütmeyi durdurma kararı verdi. Bu karar, 90 günun sonunda verilecek yeni karara kadar geçerli olacak. Danıştay, Anadolun termik santral kurulmasma ilişkin kararın ipDilekçede, Aliağa'nın mevcut sanayi kuruluştali yönündeki başvurusunu ise daha sonra so lan ile kirli olan bir bolge olduğu belirtilerek "Bu nuçlandıracak. yörede insan saglıgı başta olmak üzere çevre ve Edinilen bilgiye göre Danıştay ldari Dava Da doğa kirliliğinin giderilmesi amacıyla ıslah çaireleri Genel Kurulu, Anadol'un dilekçesinde yer lışmalan yapılması gerekirken, lermik santral gialan iddialan "ciddi" buldu. Bölgenin doğal den bi doga ve insan sağlıgı iizerindeki tahribatı bigesini tümuyle bozacağı belirtilen santralın ya linen bir tesisi daha kurmanın hiçbir anlamı pımında ısrarlı olan Enerji ve Tabii Kaynaklar yoktur" denildi. Bakanlığı'nın bu iddialar konusunda "savunması" almacak. Hükümetin santralın yapımının "kaçınılmaz" olduğunu açıklaması ve bu konuda Danıştay'ı ıkna etmesi gerekiyor. Hükümetin yürütmeyi durdurma kararına itiraz hakkı da bulunuyor. Kemal Anadol, >1lrütmenin durdurulmasını isterken, santral yapım kararının da tümuyle iptal edilmesi istemınde bulunmuştu. Danıştay'ın bu konuyu daha sonra goruşeceği oğrenildi. Anadol'un başvurusu Bu tür tesislerin kurulmadan önce bilim adamları ile konuyu tartışmak ve tesisin getireceği ile götureceğinin araştınlmasına değinilen dilekçede, "Aliağa'da kurulması planlanan termik santral için böyle bir çauşmanın yapılmadığı" daifade edildi. Aliağa ve çevresinde santralın çahşması için gerekli olan linyit kömüru rezervinin bulunmadığı vurgulamrken, "Santralın ithal kömure dayalı olarak planlandığı ortadadır. Buna ragmen santralın Aliağa'da verimli tanm topragının üzerinde ve deniz kenannda turistik bir bölgede kurulması için hükümetin sürdürdüğü ısrarı anlamak olası dtgildir" denildi. Aliağa Termik Santralfndan pamuk, zeythı, üzüm ve tütünün uretildiği Bakırçay havzasının ve Menemen Ovası'nın da etkileneceği vurgulamrken şöyle denildi: "Termik santral bacalanndan çıkan gazlar ve küllerle santral işletmeye açıldıgında oluşacak stok sahasındaki küller, kömiir stok alanındaki kömürlerin çıkardığı gazlar ve toz, çevredeki biyolojik varlığı kısa surede tahrip etmekte ve bazı ünınleri vok ederken, bazılannda da verimi düşürmektedir. Santralın etki alanı içindeki insanlarda kısa surede akeiger ve solunum yollan hastalıkları görülmektedir." Dilekçede daha sonra özetle şoyle denildi: " Yatağan bölgesinde santralın tam olarak devreye girdiği 1982 yılından 1987 temmuzuna dek zararlı gazlann vok ettiği orman alanı 4 bin 181'dir. Aliağa Termik Santralı ile birlikte Gediz Ovası'nı da içine alacak bölgede tanmsal verira düşecek, bazı tanm ürünleri tamamen terk edilecek ve tarımdan kopan nüfus nedeni ile işsizlik artarak ülke ekonomisi zarara uğrayacaktır. tzmirAliağa girişinde 380 bin vathk trafo bulunmaktadır. Halen Soma'da enerji üreten 3 üniteden ikisi enerji fazlalığı nedeni ile duşük kapasite ile çalıştınlmaktadır." TÜRSAB'da görev dagılımı • İstanbul Haber Servisi Türkiye Seyahat Acentalan Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu, dün görev dağılımı yaptı ve başkanlığa Bahattin Yucel getirildi. Muktedir Balb ikinci başkan olurken, Genel Sekreterliğe ömür Çağlar, muhasip üyeliği de Sefa Akter seçildiler. Yüccl, yeni yönetim kurulunun ülke turizminin geliştirilmesi için her türlü çabayı göstereceğini belirtti ve önümüzdeki 2 yıllık dönemin TÜRSAB ve seyahat acenteleri açısından zor bir dönem olacağını belirtti. Yeni bir ameliyat • Eğitim Servisi Türkiye'de ilk kez uygulanan "dönen katater" yardımıyla, bir hastarun bacak damanndaki tıkanıkhk ameliyatsız açıldı. Gülhane Askeri Tlp Akademesi (GATA) Haydarpaşa Eğitim "" Hastanesi Damar Cerrahi Kliniği'nde dün yapılan uygulamadan sonra, emekli astsubay M. Gözüpek'in (56) sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. dan söz edilrnişti. Ancak Hoffman'ın pınl pınl oyunu, sonunda en sert eleştirmenleri bile dize getirmiş, "Venedik Taciri" aylarca kasiminde Londra'da sahnelenen ünlu Ingiliz yazar William Shake palı gişe oynamıştı. Şimdiyse New York'un ünlü tiyatro merkezi speare'in "Venedik Taciri" adlı oyunu bu mevsim New York'ta Broadway'de sahneleniyor. Önceki gece Broadvray'deki tiyatroda oynayacak, hem de avnı kadroyla. Londra'da 'Venedik Taciri' kısa bir prova yapan (soldan saga) Portia rolündeki Geraldine Janin sahnelenişinde Yahudi tefeci Shylock tiplemesini Amerikalı si mes, oyunun tngiliz yonetmeni Peter Hall, Dustin Hoffman ve Annema oyuncnsu Dustin Hoffman'ın oynamasına once eleştirmenler tonio rolündeki Leigh Lawson çıkardıklan oyundan pek memnun tepki göstermiş, bir Amerikalının Shakespeare oynıyamayacagın görünüyorlardı. (Fotograf: AP) Köyün yaşlılan, "Eskiden burası ormanlarla çevrüiydi" diyorlar. Gösterdikleri yerde şimdi sadece çıplak tepeler var. Ormanlann yok olmasıyla birlikte Yatağan ve çevresinde iklim de değişmeye başlamış. Yatağan Belediye Başkanı Sadi Özcan yağmurların azaldığını, bölgede su sorunu yasandığıru belirtiyor ve bölgede sanki karasal iklimin oluştuğunu vurguluyor. 65 "Böyle olacağını bilseydik Yayaşındaki uretici Mestal Ünal ise Yatağan'daki Kapubağ Köyü'ne "Termik santral soluğumuzu tağan'a termik santral yapımına karşı çıkardık, ama çıkmadık. gidiyoruz, Köyün toprak yolu si kesti" diyor ve ekliyor: Şimdi ise ne yapsak yetkililere seyah. Çünku kömür lozuyla kap"Keşke yağmur vağsa. Ürünier simizi duvuramıyoruz." larumş. Köyluler, tarlalanna ulaşmak için demirden yapılmış üst için değil. biam için. Yağmur yağYatağan Belediye Meclis üyesi geçitlerden geçmek zonındalar. sa da havayı temizlese ve sabah Turgay Mutlu ise "Burada yakınÇünkü arada termik santralın kö Unittt»gımiTrin genzuniz yanmasa." da toplu ölümler yaşanırsa banmür taşıyan bantları var. Eskıden Termik santralın bacasından çı dan kim sonımhı olacak?" diye bir dere yatağının bulunduğu yer kan zehirli gazlar nedeniyle kimi soruyor. Shakespeare New Yurtdışında staj • ANKARA (ANKA) Uluslararası Eczacıhk Fakültesi öğrencileri değişim programı, gelecek öğretim yılında yürürlüğe giriyor. Türk Eczacıları Birliği (TEB) Merkez Heyeti ikinci Başkanı Doç. Dr. Doğu Nebioğlu'ndan alınan bilgiye göre, Uluslararası Eczacıhk Fakültesi öğrencileri Federasyonu (IPSF) ile TEB arasında bu konuya ilişkin protokol imzaJandı. 'Bütün Kapılar Kapalıydı'fılminin çekimine başlandı tspanya, HizbuUahçı teröristleıi tutukladı MİNE SAULNIER MADRİD tspanyol polisi, Valencıa Limanı ambarlarında ele geçirilen 1200 kg patlayıcı madde ile Valenciada iki, Madrid'de sekiz kişi olmak üzere Hizbullah örgütüne bağlı oldukları açıklanan toplam on teröristi tutukladı. Lübnan'dan konserve getiren Ceddar adlı yuk gemisinin gelişini eylül ayından beri bekleyen Valencia polisi, söz konusu geminin daha once Kıbns'a uğradığuu ve patlayıcı taşıdığımn burada anlaşıldığını beürtti. Valencia'da Padre Urbano Caddesi 10 numaralı binada ALISAR adlı ExponImpon Şirketi'ne konserve getirmiş gibi görunen geminin boşaltılmasını izleyen güvenlik güçleri, ambara yığılan "patlayıcı konserveleri"yle aynı anda, malı teslim almaya gelen iki kışiyi Valencia Limanı'nda tutukladı. Uzun süredir izlenen ve adresi açıklanmayan Madrid'deki bir apartman dairesinde de Madrid polisi aynı olayla ilgili olduğunu bildirdiğı sekiz kişiyi yakaladı. Ele geçirilen 1200 kg'lık plastik patlayıcının yanı sıra elektronik ateşleme çubukları ve el bombaları da içeren mühimmatın İspanya'da ongörülecek olası eylemler için gereğinden fazla olduğunu belirten Madrid ve Valencia guvenlik guçleri sözcusü, Hizbullah örgütünün Avrupa'ya yönelik suikastlar için İspanya'yı üs ve bannak olarak kullanmak istediğini düşundüklerini söyledi. Şii Hizbullah örgütu, bugün tspanyol basınına gönderdiği mesajla, tutuklanan kişilerin örgütle ilişkilerini reddediyor. Fakat Ispanyol güvenlik güçleri, sorgulamakta olduğu on kişiden hiç olmazsa ilk uçünun söz konusu örgütle ilişkisi olduğuna emin. Tutuklananlar şunlar: Abbas Muhammed Halla (1966 doğumlu, Kuveyt pasaportlu), Hasan Hasan Rahd (1965 Brezilya). Ali Muhammed Sabaiti (1958, Lubnan), Muhammed Mehussen Saber (1962, Irak), Abdul Kadim Sabaiti; Abdul Muhsin (1958, Irak), Abbas Ali Hüseyin (1955, Irak). Maki Muhammed (1955, Irak), Yassin F.lamin Alhan (1961, Sudan). Memdııh Ün'tin ^gençleşme' filmi Kültür Servisi Yönetmen Memduh Ün, "Bütün Kapılar Kapalıydı" filminin çekimine başladı. Aralık ayında tamamlanacak olan film için sinema çevrelerinde "Memduh Ün'ün gençleşme filmi" değerlendirmesi yapılıyor. Senaryosunu Sübeyla Acar Kalyoncu'nun yazdığı filmin görüntü yonetmeni Orhan Oğuz. 12 Eylül doneminde uzun yıllar cezaevinde kalmış, işkenceye uğramış bir kadının dramını anlatan fılmde ağırlıklı rolleri sinemanın genç ve yeni yüzleri Aslı Altan ile Uğur Polat üstleniyorlar. Filmin çevre düzenini ressam Emir Saner gerçekleştirdi. Filmin setinde görüştüğümüz Memduh Ün, "Bütün Kapılar Kapalıydı çok iyi bir senaryo çalışmasından sonra genç ve yetenekli bir ekiple çekiliyor. Filmin düzeyli bir yapıt olması için gerekli tüm koşulları bir araya getirdiğüni duşunüyorum. Sami Şekeroğlu'nun hazırladıgı bir programda da beurtmiştim. Bizim mesleğimizde imtihan perdededir" diyor. 1988'de Milliyet ve Cumhuriyet film öyküsü yanşmalannda mansiyon, bu yıl gazetemizin açtığı Yunus Nadi Armağanı öykü üçüncülüğü kazanan ilk kitabı Gölge Yaynnlan arasından "Dostluk Hüznii Paylaşmakbr" adıyla yeni yayımlanan Kalyoncu ise şunları söylüyor: "Öykülerimde kendt Wu^«tgıitıııı u* ^a^udığıt aslında her on yılda bir yaşanan toplumsal Irajediyi anlatıyorum. 12 Eylül'nn yarattığı yitik" kuşaktan bir kadının dramı bu senaryomun konusu. lyimser bir öykü degil, ancak belleksizlige, unutuşa bir tür karşı çıkışın vurgulanması için bilinçli bir biçimde yaptım bunu. Yaşamın güzel renklerinin de öykülerimize vansıyacagına ilişkin umudumu yitirmiş degilim." Şahin Kaygun'un "Dolunay", Zülfü Livaneli'nin " S i s " filmleriyle sinemaya adım atan Aslı Altan arkeoloji eğitimi görmüş, ancak oyunculuk mesleğinde kararb. Altan, "İyi ekiplerle, düzeyli filmlerde oynuyorum, her teklifi kabul etmiyornm. çok film yapmak gibi bir amacun yok" diyor. Devlet Tiyatrosu sanatçılanndan Uğur Polat ise asıl uğraşınm tiyatro olduğunu vurgulayarak, "Tiyatroyu aksatmadan, sanal yönü ağır basan filmde oynamayı sürdürecegini" belirtiyor. Polat, " S i s " ve Ziya Öztan'ın TV dizisi olarak çektiği "Cahide" adlı filmlerde de oynamıştı. "Bütün Kapılar Kapalıydı" filminin oteki oyunculan da tiyatro kökenli ve yeni yüzler. Memduh Ün, "Her şeye ragmen iyi bir film yapamadıgımı hissedersem bir daha film çekmeyebilirim. Bu durumda tüm başansızlık bana ait olacaktır" diyor. Ün'e Kalyoncu'dan başka, Uğur Ün ve Eray Ozbal asistanlık yapıyorlar. Yehbi Koç'a plaket • İZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Bornova Rotary Kulübü tarafından dün akşam Efes Oteli'nde verilen yemekte konuşma yapan işadamı Vehbi Koç, Türkiye'nin gelişiminde eğitimin çok onemli bir yeri olduğunu belirterek "Bu memleketin ayakta durabilmesi için eğitimli insanlara ihtiyaç var" dedi. Efes Antik Tiyatrosu'nun ışıklandınlması çalışmaları nedeniyle yapılan "Lodys Night" gecesinde çalışmalara katılan ve maddi destek sağlayan Vehbi Koç*a bir plaket verilerek teşekkür edildi. Türk nıutfağı Atiııa'da • tstanbul Haber Servisi Türkiye'nin Yunanistan Büyükelçiliği'nin, Atina Grand Bretagne Oteli'nde düzenlediği "Türk Gecesi"nde Türk mutfağıru Divan Oteli ekibi temsil edecek. "Bntün Kapılar Kapalıydı"da, 12 Eylül doneminde cezaevinde kalmış bir kadını canlandınyor Aslı Altan. (Fotograf: Nihal L n) Orhan Oğuz, yılda en çok 2 film çekmeyi hedefliyor Lısaııı anlatan filmleri sevîyonım Yönetmen ve görüntü yonetmeni Orhan Oğuz, "Herşeye Ragmen" filmini TRT'nin 14 kasımda keserek ekrana getirmesini Türk sinemasına hakaref olarak kabul ediyor. NİHAL ÜN Sinemaya 1963 yılında Ülkü Erakalın'ın çektiği, "Dördü de Seviyordu" filminde kamera asistanlığı ile başlayan Orhan Oğuz, kameramanlıktan goruntu yonetmenliğine senaryolarını eşinın yazdığı "Herşeye Ragmen" ve "Üçuncü Göz" filmleriyle de yonetmenliğe adım attı. Yeşılçam'tla birçok yonetmenleçalısaıı Oğuz, "Herşeye Ragmen" filmıyle ; urtıçi ve yurtdışında çok sayıda odul a'.dı. Orhan Oğuz'un ikinci film: "Ucuncü Goz" Antalya, Ankara ve İstanbul film festıvallerinden v'eşitli oduller getirdi. ' "<ulün Kapılar Kapalıydı" filmırun goruntü yonetmenliğini yapan Orhan Oğuz ile sinema geçmişi, sineması vt ileriye dönük çalışma'••M üzerine konuştuk. Onemli yönetmenlerle, düzeyli filmlerde görüntü yönelmeni olarak çalıştınız. Kendi filmlerinizi yapmak konusunda nasıl karar vcrdiniz? OĞUZ 25. >ıla giriyorum. Belli bir donem kamera asistanlığı, kameramanlık, sonra görüntü yonetmenliği vaptım. Bu sure içınde kendimi sınadım hep. Öyle bir noktaya geldim ki görüntü yonetmeni olarak yapacaklanmı biliyordum anık. Yetmiyordu bana. Bir de kuşkusuz en onemli etken eşim Nuray'ın bu konuda beni yürekleııdırmesıdir. İki filminude de hem görüntü yonetmeni hem de vonetmendiniz. Bu tür bir calışma zor olmadı mı? OĞUZ Hayır, bir başka gorüntü yönetmeniyle birlikte çalışsam zorlanacağımı hissediyorum. Filmi kurarken görüntüyü de oluşturuyorum. Görüntüden geldiğim için atmosferi hissedebiliyorum. Geriye çekmek kalıyor. Yönetmen, görüntü yonetmeni çatışması ortadan kalkıyor. Aynca ben "içerden" bakarak görüyorum. Dışarıdan değil. Benim için görüntü kadrajda beliriyor. "Herşeye Ragmen filminde kendi toplumuyla ilişki kuramayan Hasan'ın ancak bir kilisede iş bulabilmesi, Hıristiyanlık hümanizminin altını çizmiyor mu? OĞUZ Filmin aldığı odüllerin gerekçeleri hep aynıydı. "Cezaevinden çıkan adam üzerine çok film çekildi, ancak bu filmdeki bakış açısı, insancıl yaklaşım çok daha etkileyiciydi", böyle dediler. Kimse Hıristiyanlık propagandası olarak algılamadı. Biz de böyle bir şeyi amaçlamamıştık. Bu film, Türk seyircisine ulaşabildi mi? OĞUZ Hayır. Gösterime girdiği sırada çok az kişi tarafından izlendi. Bunu TRT gerçekleştirebilirdi, ama Türk sinemasının 75. yıldönümü olan 14 kasımda katlederek ekrana getirdiler. TRPnin bu davranışını Türk sinemasına hakaret sayıyorum. Geleceğe ilişkin projeleriniz? OĞUZ Yapımcılığı artık düşünmüyorum. Yılda 1, en fazla 2 film çekmeyi hedefliyorum. İki av sonra bir filme başlayacağım. Senaryo yine Nuray'ın, psikolojik derinliği oian bir film olacak. Bu tür sinemaya yakınlık duyuyorum. İnsanı anlatan filmleri sevıyorum.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear