Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/16 Godzilla ve çocuk Tokyo'nun gökdelenlerinin arasına sıkışıp kalmış gibi göıünen bu şişme Godzilla, Japon çocuklannı artık korkutamıyo, galiba. bir sinema karakteri olan Godzilla'nııı 15 metre yüksekligindeki şişme bir maketi, reklanı amacıyla Tokyo'nun •lışveriş merkezlerinden birine yerieşürildi. Kedi yerine turisti vurdu KazıKazanVlaıı 2 otomobil ANKARA (AA) MiUi Piyango tdaresi tarafından düzenlenen"Kazı Kazan" oyununun yeni hediyelerinden Ford Taunus marka otomobillerden biri tstanbuTda bir gazetenin baskı servisinde çalışan Hasan Bulget'e, öteki Adanalı bakkal Ahmet Agun'a çıktı. Evli ve iki çocuk babası 32 yaşındaki Hasan Bu<?et, Topkapıdan aldığı tek biietle arabayı kazanırken, eski arabasıru sattığını bildiren 26 yaşındaki Ahmet Agun da yeni bir otomobilin sahibi oldu. Milli Piyango idaresine gelerek otomobillerini alan talihlilerden Ahmet Agun ve Hasan Buget, daha önce hiç kaa kazan satın almadıldannı söylediler. Buget, Topkapı'dan aldığı bileti minibüste giderken açtığını ve ikramiye kazamnca çok heyecanlandığını söyledi. 25 KASIM 1989 Brooke'un takılan Amerikah oyitncu Brooke Sbidds, Amerikah bir mücevher tasanmcısının eserierini tanıtmak amacıyla Tokyo'da sergiiedigi mücevberterin arasında, 50 milyon dolar degerinde bir elmas da bulunuyor. Uzmanlar, 50 milyonluk elmasın, 2.3 karathk olduğnna söylüyoriar. (Fotograf: AP) MANAVGAT (AA) Antalya'nın Manavgat ilçesinde bir kişi, işyerine dadanan kediyi av tüfeği ile vurmak isterken, kapının önünden geçen EAlman turisti yaraladı. Jandarma Komutanlığı'ndan alınan bilgiye göre Manavgat'ın Selimiye köyünde lokantacılık yapan Engin Sonyurt (20), bir suredir lokantantn onunden ayrılmayan sokak kedisini av tüfeğiyle vurmak istedi. Ancak olay yerinde bulunan bir kişinin kendisine raüdahale etmesi sonucu dengesini kaybeden Engin Sonyurt'un tüfeğinden çıkan saçmalar, kapının önünden geçmekte olan F.Alman turist Bettina Zung'un bacağından yaralanmasına yol açtı. Engin Sonyurt'un gözaltına alındığını belirten yetküiler, yaralı turistin hastaneye kaldınldığuu bildirdiler. L o n i Yas*™"1 k e P yetiştirerek kazanan Fransız K c ^ . 1 Albert Goyefnin. Tangvy adlı bir erkek kecisi var. Ancak Tangvy, erkek olmasına karşın dişi keçiler gibi siit üretebiliyor. 100 kilogram agırlığında \e son derece sağlıklı bir keçi olan Tangvy'nin bu ender rastlanan garipligi, onun normaJ fonksiyonlannı yerine getirmesine engel olmuyor. HABERLERIN DEVAMI Inönü: Ayrılıkçılığa hayır kenin ic politikasında başan sağ za f artüı davranmak; bunlann hiçSHP lideri, herkesin ana dilini lamaya çalışılmasını kabul etmi birini kabul etmiyoruz. Hepsine konuşabilmesi ve demokrasi için yorum. Bu yolu reddediyonım. karşı en yılmaz mucadeleyi verdik, de sosyal, küküret gelişmesini sağ Partililerimizin bu yplda hiç bir vermeye devam edecegiz. Parti içi disiplin meseiesine hallayabilmesinden yana olduklarını, şekilde bulunmamalannı istiyobu nedenle de yasa önerdiklerini rum. Bunu yapmak vatandaşlan kımızın bir kesirai karşı gibi gösammsattıktan sonra Türkçenin mıza saygıdan dogar. Vatandaşla termek son derece yanlıştır. Hiçresmi dil olduğunu, vatandaşlann nmızın her türlu davramşına say bir partilinin bunu yapmamasım bu yolla dünyaya açılabileceklerini gıdan dogar. Bunlar arasında ay istiyonım. Böyle anlamamasını issöyledi. SHP lideri, "Duygusal nlık yapmaya gitmek, vatandaşla tiyorum. Boyle anlamak yanlış anlamaktır. Partililerimden, örgütlepkiieri anlıyorum, ama devletin nmızın çıkanna degildir. temel nitelikkriııe aykın davrarus Ana dili farklı olan vatandaş lerimden bu anlayışlara itibar ethüsran getirir" diye konuştu. Inö lanmızıa bu farklı ana dilleri ra memelerini istiyonım. Buna karnü, demokrasiyi kurma yolunda hatlıkla konuşmasını istiyoruz. .şı çıkmalannı istiyonım. Vatandaki çabalarına yurtiçinden ve yurt Bunun için TBMM'ye bu işi en şı aynmcılık yaparak konıyanlar dışından engel olmak isteyenlerin gelleyen yasanın kaldınimasını daha fazla sıkınüyı çekerier. Duybulunduğunu öne sürdü. önerdik. Bu da yanlış anlaşılma gusal tepkileri anlıyonım, ama devletin temel niteliklerine aykın SHP lideri dün Adana'da il baş mabdır. Türkiye Cumhariyeti'nin resmi dili Türkçedir. Egitim Türk davranış husran getirir. Vatandaşkanlığı ve belediyeyi ziyaretinden lanmızın hiçbir şekilde çıkannı sonra düzenlediği basın toplantı çedir ve Türkçe ile yapılmalıdır. konımaz. Bu tamamen yanbş yaksında, Başbakan Yıldınm Akbu Ama ana dili kimse yasaya göre laşım izlenimini kimse vermesin. lut'un hâlâ "düşünce snçundan" karar vermez. Dogduğn zaman Örgütlerimize açıkça soyluyonım. bahsettiğine dikkat çekerek "Me annesinden, babasından ana diliVatandaşlanmıza da hiçbir yanlış selc basit, düşiınce suçu yoktur, ni ögrcnir. Bu onun hakkıdır. Buanlama olmasına gerek olmadıgıdcmeU. Sayın Başbakanın duşün nu istediği zaman kullanabilir." nı ifade etmeye çalışıyonım. ce SUÇB baflf, agır vardır dernesi, Inönü, vatandaşlann ana dilikusura bakmasın ama çaga yaluş ni istedikleri gibi konuşabilecekPartililerden bu konuda yardım mayao bir davraınstır" dedi. SHP lerini, ancak devletin resmi diliy istediğni söyleyen SHP lideri, herGenel Başkam, düşünce suçu kav le dünyaya açılacaklarını dile ge kesi parti disiplinini korumaya çaramının ortadan kaldırılması için tirerek "Bu, Kıirt, Arap kokenli ğırarak "Parti içi çekişmelerin çömücadeleye devam edeceklerini vatandaşlanmıza karşı bir şey de züm yeri kurultaydır. Bu cekismebildirdi. gildir. Bu vatandaşlanmızın çıkar leri bir ulusal sorun gibi gostermeye kimsenin hakkı yoktur. Bunu Inönü, muhalefette iken iktidar lannı korumaktır" dedi. partisi gibi davrandıklannı, "HorInönü, vatandaşlar arasında yapmamalıdıriar. Yapanlar beni zwn olayı" ile ilgili Meclis araş ayırım yapmanın onları hapset karşılannda buluriar" dedi. tırması önergesinin kabul edilme mek anlamına geleceğini anlaıaInönü, demokrasiyi tam olarak sinin de buna örnek olduğunu an rak şöyle devam etti: kurmak yolunda ilerlediklerini de lattı. "Sayın başbakan, 'Bunları "Biz de aynmlar yaparak kolay kaydederek "Buna engel olmak iskabul edelım. Yoksa ileride mesele başan elde etmenin yolunu biliriz. teyen pek çok kimse var. Öbıir oluyor' diyor. Bu bir gerçegin an Ama bu vatandaşlanmızın çıka partiler var, yurtdışında var, veya laşılması. Ama çok yavss aalıyor nna degildir. Vatandaşlanmızı bu poliükaya inaıımayan insanlar lar. Boyle bir anlayışla mescleyc bölgelere hapsetmek, Türkiye'yi var" diye konuştu. Inönü, sözleçözüm getiremeyiz" dıye konuştu. bölgelere ayırmak anlamına geiir. rini şöyle tamamladı: ögretmenler gilnünde, öğret Kimsenin çıkanna degildir. Bunu "Ama biz programımızdaki pomenlere ve tüm çalışanlara sendi kabul etmiyoruz. Vatandaşlanmın litikamız] vatandaşlanınıza dognı ka hakkı isteyen Inönü, işkence ve bepsinin herhangi bir baskıya uğ anlatmak, destegini böyle saglaher türlü baskıya karşı SHP'nin raması karşısında onlaria berabe mak dunımundayız. Yanlış anlamücadele ettiğini vurgularken rim. tşkence gibi, baskı gibi, ana tarak kısa vadeli çıkariar için par"Ancak bazı aricadaşlanmız bizi dili farkltdır diye vatandaşlanmı tinin temel politikasını bir tarafa eleştiriyorlar. Ama haklı degiller, sabırsızlık etmenin yeri yoklur" dedi. (Baftarafı I. Sayfada) bırakamayu. Kimse bizi o yola götüremez. Demek istiyonım ki vatandaşlanmız bize güvenebilirier. Vatandaşlar bizim Türkiye'nin sonınlannı çözecek güçte, inançta oldugumuza guvenmelidir. Zaman zaman ortaya çıkan kırgınlıklar, kişisel surtuşmeler bunlann hepsi bir büytik partide olagan şeyler. Özellikle iktidara ynkiaştıgımız günlerde daha çok göhinmesi de olagandır. Çunku iktidar yaklasınca herkes sonınlann bir an önce çözıilmesini istiyor ve iktidara yaklaşmak elbette kim iktidarda önde olacak yanşını da beraberinde getirir. Bunlar büyük partilerin her zaman geçirdiği olaylardır. Bunlar bizim politikamızın de£ismesiai gerektirmez. Bizim politikamızın yanlış anlaşılmasına da fırsat vermemelidir. Biz parti olarak ana mubalefette iken büyük işler başanyoruz. Ama bunlar iktidarda iken yapacaklanmızın yanında hiçbir şeydir. Vatandaşlar sorunlan bizden tam olarak çözmemizi bekliyor. Bunu da yapacagız." CUNEYT ARCAYUREK yazıyor (Baştarafı 1. Sayfada) yor. Inönü'ye göre partide kargaşayok. Oysa, kamuoyu, siyaseti günü birlik ızleyenler, SHP'nin ıçine düştüğü açmazdan sonra sade vatandaş önünde itibar, güven ve oy yitirdığıni biliyor. • •• Görünen köy kılavuz istemez. istifaların arkası gelecek. SHP'den kopaniann sayısı 20'ye ya da üzerine çıkabilir. Aynlanlar ya Mecliste grubu olan ve devlet yardımından yararlanan bir parti kimliğine bürünerek örgütlenecekler. Ya da söylenenlere göre bir başka partiyle bağımlı olacaklar. Parti kurmazlarsa, örneğin DSP ile bütünleşebileceklerinden söz ediliyor. SHP'deki bu türden kaynaşmaları her zaman ırdeleyen, SHP'ye karşı bu yoldan ağır eleştirıler yürüten Ecevit, SHP'den kopanlara karşı hangi tutumu izler, bugün kestirmek zor. Ne var ki Ecevit de, 1987 seçimınden önce Demirel'in kurduğu taktiğe benzer bir yol arayabilir. Kapanan MDP'nin miltetvekillerini Demirel, DYP'ye almış, Mecliste gruba kavuşmuştu. Aslında o milletvekillerine gereksinmiyordu. Ne var kı, Mectıste grubu olmak TV gibi bir partinin çok yarartanacağı bir olanağa kavuşmaktı Demirel, bu yoldan yararlandı Şımdi Ecevit, aynı yöntemle giderek yükseten oylarını daha tırmandırmanın olanağını niçin kullanmasın? Olmaz olmaz dememeli, burası Türkiye, siyaset Ankara'da pazarlanıyor. Kopanlar önce bir hülle partisi kurar, anayasal engelleri aştıktan sonra, bakarsınız gider DSP ile bütünleşirter. • * * inönü belki de siyasal yaşamının en ağır krizini yaşıyor. Bir yandan istifaların yarattığı olumsuz tepkileri, bunalımı aşmaya, öte yandan partiyi halk gözunde yeniden ıtibartı kılmaya calışacak. Bu nedenle istifaları, hele 7 Kürt kökenli milletvekilinin ihracını, "ulusal sorun" diye göstermemeye uğraşıyor, bıreysel sorun lardan söz açıyor. Nedense bir yandan da gidenleri geri çağırıyor. Ulusal bir sorun derken neyi amaçladığı biliniyor. O yolda olanlar bulunduğuna inanıyorsa gideni neden geri çağırıyor? *•• Kurultaylar neyi çözecek? Büyük olsun küçük olsun kurultaylardan önce Inönü önemli olan bir noktayı çözmek zorunda. Çözülmenin başlangıcı olan 7 milletvekilinin kesin ihracından önce partide neler oldu, parti kademelerınde hangı görüşmeler yapıldı? Baykal ile yandaşları, inönü ile taraftarlan hangi önerileri öne sürdüler? Yedi milletvekiline hangi güvenceler verildi? Bunlar bilinmedikçe söylentilerin, yeni açmazlann ardı arkası kesilmeyecek. İşin püf noktası, varılan bugünkü noktaya kadar geçen sürede neler olup bittiğini kesinlikle ortaya dökmek. Tanıklar var ortada. İnönü'nün kesin ıhraç istemediğini söylüyor. Tanıklar var, 7'leri disiplin kuruluna gönderen merkez yönetim toplantısında sert önlemler isteyenlerin variıgını anlatryor. Tanıklar var, 7'lere geçici ihraç güvencesınin verildiğini öne sürüyor. İhraç ve istifalarta ikjtli parti içi gelişmeler kamuoyuna inandırıcı biçimde anlatılmadıkça, SHP örgütu inandırılmadıkça, partideki kargaşa durulmayacak. • •• Büyük kurultay yeniden parti meclisini sececek. Oysa olağanüstü kurultayın delegeleri eski delegeler. Bir yandan da merkez yönetimi kimi örgütleri feshetme işlemini sürdürüyor. Yeni bir parti meclisi bu kez daha fazla Baykal ağırlıklı gelebilir. Artık bir Kemal Anadol, Baştürk, Ahmet "ı ürk gibi ısimlerden arınmts bir parti meclisi oluşur, hatta bugün adı parti içi muhalefete çıkanların bir bölümü de tasviye edilebilir. O zaman ne olacak? Erken seçim... Rafla. İnönü düne kadar sürekli öne sürdüğü erken seçimi partinin içine düştüğü kargaşadan sonra aynı güçle öne sürebilir, iktidar karsısında direnebilir mi? 26 Mart da rafta. Denizler durulmayacak, büyük kurultay, küçük kurultay, ama kavgala, tartışmalar sürüp gıdecek gibi görünüyor. Yazık. Türk siyasetinin talihi bu galiba. İnönü'ye protesto SHP lideri Adana'dan ayrıldıktan sonra Yenice*ye uğradı. Burada, SHP'ye geçen bağımsız belediye başkanını kutladı. Yenice ve Mersin'de büyük ilgi gören ve coşkuyla karşılanan SHP Genel Başkanı, Mersin Belediye Başkanlığı'run yaptıracağı Halkkent toplu konutlarının temel atma törenine katıldı. Burada toplanan kalabalığa konuşmak üzere kürsüye çıkan tnönü'ye, 3040 kişilik bir grup "tnönüBaykal istifa", "71er. haklı", "Yuh" diye bağırdı. Bu arada güvenlik guçlerinin müdahale etmek istemesi üzerine İnönü, görevüleri uyararak protestoculara kaba davrarulmamasını istedi. BAŞKENT'TEN 24 Ka&ırn Ögretmenler Günü (Baştarafı I. Sayfada) nu'nda reddedilmesi olacak. Güzelciler'in önde gelenlerinden Alpaslan Pehlivanlı'nın baş'kanhğmdaki 23 kişilik Adalet K o misyonu'nda bu golü atacak sayıda genel merkez muhalifı var. Ancak Adalet Komisyonu'nun ANAP'lı üyeleri üçüncü golün yalnızca parti içi demokrasi adına atılmayacağını belirtiyorlar. Özal'ın talimatı ile hazırlandığı bilinen tasanya sakatbğı nedeni ile onay vermeyeceklerini ifade ediyorlar. Adalet Komisyonu üyelerinin çoğunluğu düşünce suçu kavramına karşılar. Ama 15'i ANAP, 5'i SHP ve 3'ü DYP'ü üyelerden her biri partilerinin anlayışına, parti içi eğilimlere kendi kişisel inanışlarına ve tabandan gelen baskılara göre değişik tutum sergiliyorlar. "Tabandan gelen baskı" çift taraflı. Birincisi, ANAP'lı üyekr kanat eğilimlerine göre, 141, 142'nin kalkması yönünde baskı altındalar. Bu üyeler için 163'ün kaldınlması ikinci planda kalıyor. Çoğunlukla "müliyetçi" oy tabanı olan bu uyeleT için yanlışhk "komunizm ile dinin aynı kefeye konulması." Söz konusu uyeler paket tasarırun "Bugünkü Türkiye gerçeklerine uygun düşmedigi" görüşundeler. Bu konuda bize bilgi veren bir Adalet Komisyonu üyesi tasannın henüz kendilerine ulaşmadığı halde Türkiye'nin her yamndan çeşitli başvurular aldıklarını bildirdi. Başvuranlar arasında işin tnhafı, mulki idare amirleri ve özellikle Doğu'daki ilçelerin kaymakamları var. Kaymakamlar, 163. maddenin kaldırılması ile fanatik gruplann denetlenemeyeceğini telefonla komisyon üyelerine bildiriyorlar. Kamil Atesoğullan gibi SHP'li Adalet Komisyonu üyeleri için birinci aksaklık tasannın düşünce eylemini para ile de olsa cezalandırması. DYP için ise en önemli unsur, Grup Başkanvekili Köksal Toptan'ın ifadesi ile tasannın anayasal bir boşluk ortaya çıkarması. ANAP'ular ise iki gruba bölünmüş durumdalar. Birinci grupta tasan Özal'ın talimau ile hazırlandığı için reddetmek isteyenler var. Bu gruptakiler 141142 ve 163'ün aynı pakette sunulmasının oy tabanlan bakımından sakıncalar taşıdığı inancındalar. Bunu bir ANAP'h üye şöyle ifade etti: Benim tabanım, ne solcu ne de dinci. O zaman ben neden hem komünist partinin kurulmasına imkan sağlamış olayım. Hem de dinciliği serbest bırakayım. Tasan henüz komisyona gelmediği için adının yazılmasını istemeyen bu üyeye göre, milliyetçi egilimdeki üyeler de "komünistlere imkân tânımış dunıma düşmemek için" tasanya karşı çıkacaklar. Bu dunım, SHP'li üyeler için de söz konusu. Onlar da, 141142 kaldırılmadan 163'ün değiştirilmesine "evet" derlerse "Medis'te bir siyasal komploya kurban gidebileceklerî endişesi taşıyorlar. Özetle Güzelciler'in "merakı" ve uç maddenin aynı pakete konulması, düşünce özgürlüğünü başka baharlara erteleyecek gibi Aynlık yaratarak politika olmaz Son günlerde ortaya çıkan bir disiplin olayınm vatandaşa yanlış bir şekilde yansıtılmaya çalışıldığına dikkat çeken SHP lideri, başından beri tuttuklan yolun, etnik kökene bakmaksızın herkesin siyasal, ekonomik ve kültürel haklanndan yararlanması yolunda olduğunu anlattı. Inönü, şöyle konuştu: "Parti içi çekişraeter ya da bir ycrdc vatandaşa şirin göriinmek •rzusuyla bu konular istismar ediliyor, edilebilir. Ama bu şekilde politikada ilerienmesine karşı oldugurou ben her zaman soyledira. Söylemeye devam edecegim. Vatandaşlar arasında aynlık yaratacak politika izlemeyi kabul etmiyorum. Politikada başannın yolu olarak vatandaşlar arasında aynbk, nasıl olursa olsun bölge esaana, mezhep esasına göre, ana dil esasına gore ayrdık, fikirlerini deslekleyen parti içindc ya da ül Protestocu grup alandan uzaklaşırken, kalan kalabalıktan da "Başbakan tnönü" slogaru yükseldi. Protestocu gruptan bazıları tören alanının dışına çıktıktan sonra, araçlarmdan söktükleri tnönü ve Baykal resimlerini yaktılar. SHP lideri, bu sırada yaptığı konuşmada, polise mudahale etmemeleri çağnsıru yineleyerek şöyle dedi: "Kimseyi zorla başka yere götüremezsiniz. Herkes bizi anlasın. Biz, sonınlanmızı balkla konuşarak çözeriz. Herkes beni dinlesin. Kimseye baksıziık yapmayız. Ama politikamızı da değiştirmeyiz. Kimse umutsuzluğa kapılmasın. Başan kazandık diye partiyi bırakıp gitmek olmaz. Parti devam eder. Aynlanlar pişman olur." tnönü, Halkkent'in ilk konutunun temelini attı. Yeni açılan Odun Üretim Merkezi'ni gezdi. Laha sonra belediyeye geçerek burada yetkililerle görüştü. Belediye Başkaru Kaya Mutlu'dan bilgi BÜYÜK tLGİ SHP lideri Erdal Inönü'ye Adana'da partilUer bü aldı. tnönu ve beraberindekiler gece uçakla tstanbul'a gittiler. yük ilgi gösterdiler. MİUETIMİZİN DEĞIŞMESINI. CELIŞMESİNİ VE YUCEIMESINİ SACLAMAOAEN BÜYUK ROl, OCRETMENE DU$«IEKTEDIR. Targut O2AL AFİŞLER AS1LDI Milli Egitim Bakaniıgı'ıun gönderdigi afiş paketindençıkaıtlar il ve ilçe milli egitim miiduriükleri ile okullann duvarlanna veya camlanna asıldı. (Fotograflar Salim Sürmeli / Samsun Erdogan Köseoğlu / Istanbul) BAKANLIK EMRİ rektiğini bildirdi. Konusu, "Ögretmenler Günü" olan 460.4 (06) sayüı Sosyal Tesisler ve Planlama Şube Müdürluğu'nün 89/19392 no'lu 4 maddelik genelgesinin tüm valiliklere gönderildiği öğrenildi. Daire Başkanı Cavit Eminoglu imzasıyla gönderilen yazıda şöyle denildi: "24 Kasım Ögretmenler Günü kutiama f aaliyetlerinde iliniz ve ilçenizdeki okullar ile diger egitim kurumlanna f aaliyetten önce asılmak üzere bakanhgpmızca afiş basbnlmış ve ögretmenJere dagıtılmak üzere de rozet imal ettirilmiştir. Bu malzemeleri almak üzere İUnizMilu Egitim Müdüriügii'ııce bir eleman görevlendirilerek, 19 Kasım 1989 pazar günü s ı ı t 09.00'dan itibaren bakanhgımız merkez oinası balkla ilişkiler bürosunda hazır buhındurulması gerekmektedir. Afışler, milli egitim mudüriüklerince 24 Kasım faaiiyetierinden önce okollara yeteri kadar dagıülacak ve sürekli muhaf azaa için çerçeveletiMp okuilann uygun yerlerine astınlackatır." Afışlerden birinin Cumhurbaşkanı Özal, birinin Milli Egitim Bakanı Akyol'un resimlerinden oluştuğu diğerlerinin de hadisler ve ayetler içerdiği öğrenildi. Okııllara Ozal posteri asıldı Haber Merkezi Milli Egitim BakanhğVnın 24 Kasım'da okullara asılmak üzere gönderdiği "afiş paketi"nden, Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile Milli Egitim Bakanı Avni Akyol'un resimleri ve peygamberlerin hadisleri çıktı. Bakanbktan valiliklere gönderilen genelgede, okullara gönderilen posterlerin "sıirekli muhafazası için" çerçeveletihp okullann uygun yerlerine astınlması istendi. Milli Egitim Bakanlığı Mali tdari tşler Daire Başkanlığı, Valiliklere 17 kasım tarihli ve "acek ve günltt" notuyla gönderdiği emirde, yeni uygulamanın yerine getirilmesi ge NOTLAR Gezide düşük tansiyon ÇETİN YÎĞENOĞLU ADANA/MERSİN SHP li deri Erdal tnonü, istifaları "geçici rüzgf" diye nitelendirdi. Güneydoğu'dan esmeye başlayarak önce Ankara'yı, sonra yurdun bazı bölgelerindeki örgütleri etkisi altına alan "geçici nizgâr"la birlikte "SHP'deki bunalım"ın yayımladığı fısıltı gazetesinin manşeti "simşir başlık"la patladı: "İnönü Adana'da yuhlanacak!" Kaynağı behrsiz de olsa bu haber karşısında parti örgütleri ve belediyelerce lıazırlanan karşılama töreninde programın "görkem"ı arttırılmak istendi. Davul ve zurnacı sayısı ona çıkanldı. "Kuliskomuta zinciri" ile gecenin o saatinde anımsanmayacak partili kitlesi toplandı havaalanında. SHP lideri Erdal tnönü Çukurova'ya yaptığı dunkü geziye eşi Sevinç İnönü ile birlikte geldi. Genel Sekreter Deniz Baykal yurtdışında olduğu için Sevinç Hanım'ın "böyle bir günde eşini yalmz bırakmadıgrndan söz edildi. Çünkü genelde Sevinç Hanım gezilere r>ek katılmazdı. önceki akşam 1 THY'nin tarifeli uçağıyla Adana ya gelenler arasında iki kişi dikkati çekti. "Sol kanattan" bilinen Adana Milletvekili Sedat Doğan ile tçel Milletvekili Fikri Sağlar... Her ikisinin de istifa edebileceğinden söz ediliyordu. Inönü, söylentinin aksine Adana'da yuhalanmadı. Adana'nın dışında yağmura karşın bile oldukça ilgiyle karşılandı. Belediyelerdeki törenler bir yana Güneşl'den kendilerini selamlayan tnönü'ye Adana'da yurttaşlar "tansiyonu düşök ilgi"yle kaldınmlardan el salladılar. Yenice'de, Tarsus'ta, Mersin'de yağmura karsın gösterilen ilgıye diyecek yoktu. Âncak Mersin'deki HalkKent'in temel atma töreninde yedilerin ihracını protesto eden yetmiş scksen kişilik bir grup lnönü'yü protesto ederek "yuh" çekti. Çok sayıda kişinin partiden istifa edeceğini de belirten bir bülten dağıttıktan sonra tören alanını terk ettiler. Gtirkan: 7lerin ihracı kiyordu. "Partinin bugünkü yooetim elinde yozlaştıgını" söyleyen Sağlar, giden milletvekillerine kimsenin neden gittikJerini sormadığıru, gidiş nedenlerinin araşünlmadığını belirterek çözüm bile aranmamasının çok düşündürücu olduğunu anlatıyordu. tnönü'nün dunkü gezisinde Güneş1'in üç^yıldır değişmeyen repertuvarı Aşık Mahzuni'nin uyarlaması, "Gel gel, bize gel, kavgasız şekilde geT' şarkısının çalınması anlamlı bulundu. tnönü'nün Yenice ziyareti de anlamlıydı. 47 yıl önce 1. tnönü, Curchiirie Yenice'de görüşmtiştü. Erdal tnönü de dün "Aslında SHP'nin sol kanadıun destegiyle" seçilen bağımsız Belediye Başkanı Ali Kunı'yu partiye üye kaydetmek için gelmişti. SHP'hler gazeıecilere. Kuru'nun "aslında sol kanattan olduğunu" sık sık anımsattüar. tnönu, Çukurova gezisi boyunca, "Halkı ile butunleşen, halkı ile birlikte olmaktan mutluluk duyan lider" diye anons edildi. "Geçici" de olsa "tepki ruzgân" SHP'nin Güneydoğu duvarının çatlamasına yol açmıştı. Bu çatlakla duvar çökmese de, bazı partililer, sonuca iyimser bakmıyorlardı. Çünkü, güneydeki yaygın inanca göre, bir e\ Güneydoğu'ya bakmıyorsa, kışın soğuk, yaan sıcak olurdu... (Baştarafı 1. Sayfada) Türkiye'nin bölünebilir bir ülke olmadığına inandığım söyledi. Gürkan, " Genel olarak örgütlenme bilincini arttıramavan bir sosyal demokrat partinin, sosyal demokrat mücadele yapıyor olamayacagmı" vurguladı ve 'HMsa olsa sosyal demokrat hedefleri ve ödemleri dile getirebilir. Bugün RP, DYP, MÇP öyle örgutlenmişler ki sosyal demokrat partilerden daha iyi durumdalar" diye konuştu. SHP PM üyesi Ahmet Isvan ve Ayla Akbal tstanbul tl Başkanı Ercan Karakaş ve Prof. Dr. Emre Kongar'm yanı sıra çok sayıda üniversite öğrencisinin izlediği ve TÜSES Vakfı Yönetim Kurulu Başkaru Doç. Dr. Korel Göymenin yönettiği konferansta, SHP'ye yönelik sonınlann sorulmaması için dinleyenlerin sürekli uyarılmaları dikkat çekti. Ülkemizde devlet mekanizmasını bir sınıfın ekonomik, sosyal ve siyasal cıkar araa durumundan çıkartmak gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Aydın Güven Gürkan, bir dinleyicinin "12 Eylül harekâbna aydınlann neden karşı çıkmadıklan" sorusunu, "Çünkü örgütsüzluk vardı. Toplumun damarlanna korku zerk edildi. Geriye bakarak düşünüyorum, ben de dahil birçok kesim ne bilinçlendirilmiş ne bilgilendirimiş ne de örgüdendirilmisti. Şimdi bu konuda hızlı hareket etmeUyiz" diye yanı tladı. Kürt sorunu konusunda yöneltilen bir soruyu da 7 milletvekilinin partiden kesin ihraç edilmesini, 12 Eylül sonrasırun alınmış en vahim karan saydığıru yineleyerek yanıtlayan Gürkan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Alınan bu kararia, Dogu Güneydogu Anadolu'da süablı mücadeleye zorlanmış güvenlik guçlerinin de islerinin kolaylaşmadığını aksine zorlaşOğım düşünüyorum. Çünkü kırgın, kızgın ve ofkeli bir kitlenin arasında görrv yapmak çok daba güçleşecektir. Bu karan, insanlanmızın demokratik arayışlarla bu sonına bir çözüm bulabilme umutlannın yıkılmasına da yol açtıgı için çok vahim sayıyorum. Bu karan Türkiye insamna. özellikle Kürt kökenli yurttaşlanmıza bir silahlı mücadelenin tek çözüm oldugu yolunda koşullandırma yapmak isteyen giiçlerin kâriı çıkmasına neden oldugu için çok yanlış bir karar olarak sayıyorum." SHP Bursa tl Örgütü'nün düzenledigi "Sosyal Demokrasi" konulu panelde konuşan PM üyesi Ismail Cem de, "Güneydoğu sorunu konusunda parti genel merkezinin belirli bir politikası olmaması nedeniyle, bazı milletvekillerinin serbest politika uretmeye başladıklannı" söyledi. Cem, istifalar konusunda ise, "Herkes kendi düşüncelerini anlatabilseydi, partimizde, birtakım a a dununlar yaşanmazdı" diye konuştu. SHP'nin Güneydoğu politikasıyla ilgili bir soruyu da yanıtlayan Cem bu konuda şunları söyledi: "Genel merkezimiz, bu konuda bir politika beiirleyemediginden, bazı kişiler serbest politika üretmeye başlamışlardır. Sonına, solcu olarak soldan bakıyoruz. Güneydogu'da kabul etmemize imkân olmayan bir feodal duzen var. Sorun, bu düzenle mücadele sorunudur. Partimizde birçok yanlışlıklar vardır ama, bırakıp gitmek değil, kalıp mücadele etmek gerek." Ankara'da dün yazılı bir açıklama yapan, eski Genel Sekreter Fikri Sağlar ise, SHP'nin bugün içinde bulunduğu durumun "ciddi" bir yol aynmı olduğuna dikkat çekerek, "parti içi demokrasiyi yok eden yönetim, kendi çıkariannı kitlenin umudu olan sosyal demokrasinin onünde tutmay» yeglemektedir' dedi. Sağlar, yaalı demecinde daha Lunra şöyle dedi: "Büyük vurdumduymszlık, halta sevinçle, bugünkü olaylara oakan yönetimin, bu hal içerisine girmesinip gerekçelerini, kendilerini yonlendirenleri açıklamalan gerekmektedir. Görevse, SHP içindeki tum namuslu güçlere düşüyor." Adana SHP il binasında bir partilinin üyelik ödentisi beş bin liranın kırsal kesim için çok olduğunu söylemesi üzerine tnönu, "Hem bu tşlere Kıırtar bizi baba' demek yetmez" dedi. Avrupa'daki sosyal demokrat panilerden ornekler vererek sayıları az da olsa partiye uyelerin sahip çıkması için üye kimlik kartı çıkarılması ve Nitekım eski genel sekreter Fiködentilerin aksatılmaması gerekri Sağlar, Adana'ya Inönü ile birtiğini anlattı. "Geçici rüzgârlarlikte gelse de, henüz istifa etmedan etkilenmeyecek bir parti için miş olsa da, bu goruşe katılmadıbunun gerekliligini" vurguladı. ğını ima ediyordu. Partiyi kuran lnönu, yedilerin ihracından bir kişi olarak, partiye sahip çıkjlsonra gelişen olaylau nasıl yorum ması gerektiğini belinen Sağlar, ladıgını anakent belediye encumen attı milletvekilinin istifasının çok salonundaki basın toplantısında önemli olay olduğuna dikkat çe açıkladı. Snönü, partideki bunalıma değinmeden önce "Horzum" ve "terlUt" olaylannı TBMM'ye kendilerinin getirdiğini anımsattı. "Düşüncenin suç olmaması"na ilişkin girişimlerin de kendilerince gundeme getirildiğini belirten Inönü, "Düşünce suçu yoktur" demesini istediği iktidan, bu girişimi oyalamakla suçladı. Partıdeki bunalunı "bir disiplin olayı" diye nıteleyen tnönü, basın toplantısında olaya nasıl baktığım net biçimde ortaya koydu. tnönü, "ulusalcılık" gibi kavramlara hiç değinmediği konuşmasında "lüirtce" konuşulmasından yana olduğunu vurguladı. tnönü, sorunun vatandaşlara şirin görünmek için ayrılıkçı davranış ve duygusal tepkilerden kaynaklandığını belirtti. tnönü'nün "Duygusal tepkilerdir diye devletin temel anlayışına ters çıkmak hoş gorulemez: Kişisel çekişmeleri ulusal sorun gibi gösterenler beni karşılannda bulur" diye konuşması bazı partililerce "iplerin tamamen kopacagına işaret" sayıldı.