28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURIYET/6 DİZİRÖPORTAJ 24 EKÎM 1989 Çarl Petro'nun Paris'le yarış için inşa ettirdiği başkent, 2. Dünya Savaşı anılanyla dolu bir müzekente benziyor Petro'nıın kurduğu \fenedik: Leningrad Glasnost ve kentler Oktay Ekinci 3 Kremlin, Moskova'nın tarihsel tablosuna "belgesel" katkılarda bulunuyor. Kızıl Meydan'a açılan kapısından dış bahçesine girildiğinde önce "meçhuJ asker" anıtıyla karşılaşıhyor. Yere düşmüş bir sancak ve miğferin hemen önunde yanan meşale, bu "meçhul" kahramanlann ne denli zor günler geçirdiklerini anlatıyor. Anıtın devamında, Kremlin Sarayının tarihi yüksek duvarlarının hemen önünde, yan yana sıralanmış 12 mermer abidenin önünden geçiliyor. Bunlann her biri, 2. Dünya Savası'nda Alman saldırılanna karşı Sovyet ülkesini savunan ve uzun kuşatmalara karşın teslim olraayan kentleri simgeliyorlar. Üzerlerindeki "yıldız" işaretleri, yaşlı dedelerin madalyalarından da bulunan "kahramanlık" nişanlan. Sırasıyla Leningrad, Kiev, Minsk, Volgograd (Stalingrad), Sivastopol, Smolensk, Odesa, Kerç, Novorossiysk, Brestfortres, Tula ve Murmansk "kahramanlıklanndan ötüriT selamlandıktan sonra, taş köprüden geçilerek, yüksek ve keraerli bir kapıdan Kremlin'e giriliyor. Kapının yanındaki mermer kitabede Lenin1 in de 1917'de bu kapıdan içeri girdiği yazüı. Ve, tam karşıda, iç bahçenin ilerisinde, kırmızı güllerden halı gibi örülmüş biiyük bir çiçek tarhının ortasında, Lenin bir taşın üzerine oturmuş olarak konukları karşılıyor. Heykele yaklaşıldığında, "düşünceli" bir haide olduğu görülüyor. Leningrad'da tarihi dokuyu oluşturan eski yapıları yükseklik olarak aşan tek bir yeni bina yok. Tüm yeni ve eski yapılar kentin genel görünümü ve silueti ile tam bir uyum içindeler. 2. Dünya Savaşı'nın anıları Leningrad'ın ortasındaki bir müzede canlı tutuluyor. 900 günlük direnişi simgeleyen 900 meşale ile çevrili açık ve kapalı mekânlarda sürekli olarak "matem müziği" çalınıyor. Kremlin, Moskova'nın tarihsel tablosunu tamamlayan önemli bir öğe. Kremlin duvarları dibinde sıralanan 12 mermer abide, Nazilere teslim olmayan 12 Sovyet kentini simgeliyor. Kapıdaki kitabede Lenin'in 1917'de bu kapıdan içeri girdiği yazılı. İç bahçede ise kırmızı bir çiçek tarhının arkasında Lenin bir taşın üzerine oturmuş konukları karşılıyor. ri oyunu oynuyoruz. Döndüğümuzde masanuzda kırmızı karanfıller buluyoruz. Otelin tüm çiçekçileri Azerbaycanlı. Kadehlerini "dostlugumuza" kaldırıyorlar ve "Karabağ1 in Azerilerde kalmasım" diliyorlar. Hep birlikte votkalan bir dikişte içiyoruz. şama kavuşturuldufu daha iyi anlaşılıyor. Tüm eski önemli binalarda, restore edilen dev saraylarda, her biri açık müze olan bahçe ve parklarda, "savaş sonrasındaki bombalanmış donımlannın" fotoğraflan sergileniyor. Böylece, bir yandan savaşın yıkıcı yanlan sürekli ammsatılırken, diğer yandan, "tamamen yıkılmış" bu tarihi binalann tekrar eski görünümleriyle (ve çoğunda iç süsleme ve mimarileriyle birlikte) restore edilmeleri sonucunda kültür mirasının korunmasına verilen önem vurgulanmış oluyor. Acaba, Leningrad savaştan sonra yeniden inşa edilirken, salt "tarihi yaşatmak" kaygısıyia mi eski görünümüne titizlikle bağlı kalınmış? Yine, Posokhin, bu kültürel çabamn aynı zamanda "çağdaş bir kentleşmenin temel koşulu oldugunu" vurguluyor ve şöyle yazıyor: u ..£elişen bir şehrin mimarisinde eski ile yeninin uyumu sağlanmalıdır. Çagdaş mimari ik geçmiş mimarinin ilerici gelenekJeri arasında baglar vardır. Hiçbir ulusal özelligi olmayan modern şehirlere güzel denebilir mi?" Korunan siluet Posokhin'in ne demek istediğini, 101 m. yüksekliğindeki St. Isaac Katedrali'nin kulesine çıkıp Leningrad'a baktığımızda çok daha iyi anlıyoruz. Kentte, tarihi dokuyu oluşturan eski yapılan "yiikseklik olarak aşan" tek bir yeni bina yok. Tüm yeni ve eski yapılar, hem "göriınüm" olarak, hem de "yükseklik olarak", kentin genel görünümünde ve siluetinde tam bir uyum içindeler. Gökyüzüne doğru tırmanan yapılar salt eski katedraller. Ve onlar da Leningrad'ın kimligjni tamamlayan simgeler olarak altın kubbeleriyle gözü okşuyorlar. (Akhmıza ister istemez Istanbul geliyor. Hep yazıldı, çizildi. "Yakında, gökdelenler, taribi kent siluetini parçalayarak minareleri bile gölgede bırakacak" diye...) St. Isaac'ın kulesinden iniyoruz. Büyük mermer sütunlarda bazı "basariar" dikkatimizi çekiyor. Altındaki plakette ne yazdığını sorduğumuzda, neden bu "hasarlann" onarılmadan bırakıldığım anlıyoruz: "19411944 arasında faşistlerin Leningrad'a attıklan 148 bin 478 adet bomba, bu muhteşem kaledrali de yaraladı..." Leningrad, bu tür "savaşın Izlerini sergileyen" sunuşlanyla salt 18. yüzyıl mimarisini değil, aynı zamanda "savaşın oe denli yıkıcı ve korkunç bir şey oldugunu" da hemen her köşesinde gözler önüne seren bir müzekent niteliği taşıyor. Bu özelligi nedeniyle, ona "kuzeyin Venedik'i" yerine, "Banş • Mimar« lık Kenti" demenin daha doğru olacağını öneriyoruz. Nitekim, kentin 30 km dışındaki Puşkin kasabasında, yine Alman kuşatması sırasında harabeye dönen II. Katherina'nın yazlık sarayını restore eden mimarlara "Lenin Ödülii" verilmiş olması da bu düşüncemizi doğruluyor. Liseyi burada okuduğu için Puşkin'in adı verilen bu kasabada, aynca yeni bir bina yapılmış ve 19411945 yıllan arasındaki 900 günlük direnişte tüm yakınlannı kaybeden Leningradlı yaşlı mimarlar ömürlerinin son dönemlerinde burada "huzur" içinde yaşıyorlar. Yakalarmdaki "yıldızlı" madalyalarıyla parklarda dolaşıyor, "Petersburg" döneminden kalma köprülerin, binalann ve heykellerin resimlerini yapıyorlar. Unimjrad Evlendikten sonra St. Isaac Kalesi'ne çıkmak, Leningradlılann gelenekleri arasında. Bir çift ziyaretten dönerken. Lenin ne düşünüyor? Hemen sol taraftaki uçuk sarı renkli tarihi sarayda belli ki önernli bir toplantı var. PolisIer bahçenin o kesimine turistleri yaklaştırmıyorlar. Sağdaki altın kubbeli büyük katedralleri gezebileceklerini söylüyorlar. Biraz sonra toplantı dağıhyor. Uzun saseli siyah Volgalar, park ettikleri yerden birbiri ardına ayrıhp, önemli yolculannı alarak saraydan ayrılıyorlar, Lenin'in "düşiinceli" heykelinin önünden geçerek uzaklaşıyorlar. Acaba, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki Karabağ sorunu mu konuşuldu? Yoksak Baitık halklarının istekleri mi? Kızıl Meydan'ın yanındaki 6 bin yataklı Rusya Oteli'nin gazinosunda güzel şarkıcı Azeri şarkılar söyluyor. O akşam birkaç masayı Bakü'den gelen Azeriler "kapatmışlar". Pist yine doluyor. Erkekler en gösterişli Kafkas oyunlarıyla kendilerini hanımlanna beğen•dirmeye çalışıyorlar. Kadınlar da zarif el haIreketleriyle ve buz üstünde kayarcasına erkekjlerin eevresinde dönüyorlar. Moskonfmn slmgesl Kremlin Sarayı Moskova'nın simgesi gibi. Bazı mimarlar buranın tamamen turistik çevre yapılması göruşündeler. köprü su kanallan üzerinden ulasımı sağlar, yaklaşık beş bin heykel sarayların ve köşklerin bahçelerini, şehrin yol, meydan ve parklarını süsler. Elli yıl sonra Leningrad, artık, 18. yüzyıl klasizminin ve barok mimarinin en görkemli örnekleriyle bezeli, dünyanın sayılı birkaç güzel kenti arasına girmiştir. Ostelik,' kendisine "rakip" olarak gördüğü Paris, Venedik gibi kentlerin yanında "bebek" denebilecek yaşıyla. Moskova Garı'ndan 23.20'de hareket eden trenimiz yaklaşık 650 km. yol katederek sabah 7.30'da Leningrad'a vanyor. tstasyon'dan çıkar çıkmaz bir "müzekenf'te olduğumuzu görüyofuz. Nevski ve Ligovski bulvarları, dört yöne doğru geniş bir tarih denizi sergiliyorlar. Binalar, caddeler, parklar, kanallar, heykeller... Her şey, her köşe sanki 18., 19. yüzyıldan kalma. Oysa bu kent, 194M945 yıllannda tam 900 gün Alman kuşatması altında yaşamış ve bombalar tarihi yapılarda, saraylarda taş taş üstünde bırakmamış. Şimdi ise, Venedik'le olan "güzellik yanşına" yine devam ediyor. 40 yıl gibi kısa bir sürede, yeniden Petro'nun yarattığı o görkemli dekoruna kavuşmuş. Leningrad Oan'nda, geçen yıl ülkemize gelen ve bu arada Leningrad "basraimariıgı" yanında Sovyet Mimarlar Birliği "sekreterliği". "halk mimariığı" ve "sanat akademisi uyeügi" unvanlannı da yüklenmiş buiunan Gennadiy IN. Buldakov karşılıyor. Yanında, "anlaşma kolaylığını" düşünerek, Leningrad'da görev yapan Azerbaycanlı mimar Alim Memmedalioğlu Muharremoru da getirmiş. Muharremof, iki gun surekli bizle birlikte olarak, lrene'nin tngüizce tercümanlığına Azeri Türkçesi ile destek oluyor. 2200 yatakh "Moskova OteU"nde konaklıyoruz. Kahvaltı öncesi, yakalanmıza "yüdızü" Leningrad arması takılıyor. Buldakov, "kahraman kenti görmeye gelenler de kahramandır" diyerek yıldızın anlamı ve önemini dile getiriyor. Moskova'dan gelen otoban yol Leningrad kent merkezine ulaştığı yerde geniş bir meydan oluşturuyor. Bu meydanın ortasında, daire şeklinde ve kısmen yere gomulmüş olarak yapılan bir anıtmüzede, 2. Dunya Savaşı'ndaki 900 günlük direnişinin anıları "canlı" tutulryor. 900 adet meşaleyle çevrelenmiş açık ve kapalı mekânlarda surekli olarak "matem müziği" çalıyor. Direniş sırasında 500.000 kişi savaşarak 600.000 kişi ise açlıktan oimuş. Kişi ba^ına günde bir kez verilen 20 gramlık peksimet, okulda öğrenim görurken duşen bombalarda ölen ilkokul öğrencilerinin kanlannın izi bulunan, yanık defter ve kitaplar, müzik dersinde rastlayan kurşunla öğretmenin elinde parçalanan keman v.b. gibi savaşın tum korkunç yanlarını ammsatan eşyalar anıtın alt'ndaki müzede sergüeniyor. Bu anıtmüze gezildikten sonra, Leningraddaki 18. ve 19. yüzyıl mimarisinin ve kent dokusunun ne denli büyük çabalarla tekrar ya Çar I. Peter (Petro), Neva Irmağı'nın Baltık Denizi'ne döküldüğü delta üzerinde, lTOCnerin baslarında yeni bir sehir kurar. 1713'te sarayını Moskova'dan buraya taşıyarak "Rusyanın başkenti bundan böyle St. IVtersborg'dur." der. Bu yeni başkenti, "adına yakışır" bir düzeye çıkarabilmek, kendi deyişiyle "Kuzeyin Venedik"ini yaratabilmek için İtalyan ve Fransız mimarlanru, heykeitıraslannı, ressamlannı, o dönemin en yüksek ücMoskova'da yaşayan Azeri ekonomist tsma retleri karşılığında ve paha biçilmez lıediyeil Aliyev'in masasında konuğuz. "Karabag'ı lerle memnun ederek görevlendirir. vermeyiz" diyor. "Orası bize atalannuzdan kabuı topraklardır". Sonra, ekmeğimize tereyağla On binlerce işçi, binlerce usta ve yüzlerce birlikte siyah havyar sürerek yememizi istiyor. sanatçı, tarihte yaşanan en kısa süre içerisinKolumdan tutup piste götüniyor. Birlikte Aze de koca bir şehir inşa ederler. Altı yüzden fazla BULUNMAZ TİYATRO ISTANBUL "Gücercinin Türküsü Y&eynğlu'nda Soylenmez! B. DEMİR yazdı H.H. BUIUNMAZ yöneflL. OyunlarımB her gun laOCrJa ve yeni dönem kurslarmız Istıklıl Cıd «ıı 186/2 Beyoskı Hm ı KKSIJII 5 » 66 86 StRECEK Sevgili kardeşimiz, can dostumuz ACIKAYBIMIZ Çok değerli varlığıınız Sevgili kardeşimiz, can dostumuz Bizim Tiyatro S u n a n Zafer Diper Cuma 19.00 Pazar 14.15 YARGI KSM 346 01 42 Bahariye McDonald's karşısı Elim bir trafik kazası sonucu Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi, 24.10.1989 Salı günü (bugün) ikindi namazını müteakip, Fatih Camii'nden alınarak aile mezarhğında toprağa verilecektir. Tanrı rahmet eylesin. A. SAIM GOKTURK AİXESİ AYDEV seni unutmak olası mı? SEMRA SEDAT KESİM AYDEV seni unutmadık AYDEV BORAN SILA FEYZA İBRAHİM ÇEVAR NOTi Çiçek gönderilmemesi, arzu edenlerin T.E.V!ye bağışta bulunmaları rica olunur. Hüviyetimi kaybettim. Geçersizdir. ERKAN GÖKTÜRK Sevgili oğul GENEL MADEN İŞÇILERİ SENDİKASI BAŞKANLIĞI'NDAN Sendıkamız uçüncu dönom olağan geneJ kurul toplantısı, 16, 17. 1{I 19 Kasım 1989 Perşembe, Cuma, Cumartesı, Pazar günü saat 10.00'da Zonguldais i)i merkezındeki Genel Maden İşçileri Sendikası Konterans Salonunda ve aşağıdakı gündem uyarinca yapılacaktır İlk toplantıda yeter sayı sağlanamazsa, ikinci toplantı; 23, 24, 25, 26 Kasım 1989 Perşembe, Cuma, Cumartesı, Pazar günü aynı yer ve saatte ve aynı gündem uyarinca yapılacaktır. GÜNDEM: 1 Açılış ve yoklama, 2 Dıvan heyeti seçimi (bir başkan, bir başkan yardımcısı, iki kâtıp), 3 Saygı duruşu, 4 Konuklann takdimi ve konuşmaları, 5 Raporlann okunması, müzakBresı, dilek ve temenniler, 6 Tüzük tadıli, 7 Tahmıni butçenin okunması, muzakeresı ve oylanması, 8 Yönetim Kurulunun tenkit ve temenniler hakkındaki görüşferi, kurullann aklanması, 9 Seçimler: A Sendika Yönetim Kurulu asıl üyeteri: a) Bir ge~el başkan, b) Bir genel başkan yardımcısı (Basın • yayın araştırma ve mevzuat), c) Bir genel başkan yardımcısı (Organizasyon idari) d) Bir genel sekreter, e) Bir mali sekreter, f) Bir teskilatlandırma sekreteri, g) Bir eğıtım sekreteri. B Sendika Yönetim Kurulu yedek üyelerı (yedı yedek uye), C Sendika Denetleme Kurulu üyelerı (uç asıl uç yedek), D Sendika Dısıplın Kurulu üyeleri (beş asıl beş yedek). E Üst kurul delegeleri, 10 Kapanış 2821 sayılı Sendikalar Kanjnu uyarinca ilan olunur. GENEL MADEN IŞÇİLERİ SENDİKASI YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI KONGRE İLANI uran holding KARŞILIKSIZ BURS VERECEKTİR Uran Holding 19891990 öğreîim yılmda, Üniversitelerimizin, tnşaat, Mimarlık, Makina, Elektrik Mühendisliği, Veterinerlik, Ziraat Mühendisliği ve Turizm dallarında eğitim veren Fakülteleri ile Yüksek Okuiların ara stmjîartnda öğrenim gören öğrencilere karşüıksız burs verecektir. Holding'imizce verilecek olan karşılıksız burstan yararlanmak isteyen öğrenciler; başvuru koşullarını içeren formu 24.10.1989 tarihinden itibaren ilgili Fakülte ve Yüksek Okuiların öğrenci işlerinden temin ederek, en geç 6.11.1989 mesai bitimine kadar aşağıdakı adresimize göndermeleri gerekmektedir. ADRES: Uran Holding Basın ve Halkia tlişkiler Bölümü Tophanetioğlu Cad (Toprak Yol) No: 56 Altunizade ÜSKÜDAR Tel 343 10 00 (10 hal) •.Ihı GÖKHAN SUBAŞAT Her geçen yıl daha çok aramızdasın! Anneıı NURAN Bedriye ile merhum Şevket Dervişoğlu'nun; Mualla ile Aşir Atay'ın oğulları; Fatma, Naci Ozer ile Nihal, Hüseyin Akbulut"un can kardeşleri, ikbaJ ve Bedriye'nin sevgili dayıları, Gökçe ile Çağıl'ın biricik babaları; Nevra Dervişoğlu'nun sevgili eşi İNSAN DOSTU BÜYÜK YİTİK Av. HASAN DERVİŞOĞLU'nu trafik kazasında yitirdik. Cenazesi 24 Ekim 1989 gunü öğle namazından sonra Soğütlüçeşme Camii'nden kaldınlacaktır. Tann rahmet eylesin. VEFAT Merhum Osman Süreyya ve merhume Sacide Balaban'ın kızları, Affan ve Ferihan Balaban'ın ablalan, merhum İhsan Arat'ın eşi, Tevhit Yazıcıoğlu'nun kaymvalidesi, Füsun Yazıcıoğlu'nun annesi, Can Yazıcıoğlu'nun anneannesi, AlLESt VEFAT Baromuzun 10941 sicil sayısında kayıtlı Avukat Şerife Ayşe Neriman Arat 23.10.1989 Pazartesi günü Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Merhumenin cenazesi 24.10.1989 Salı günü (bugün) Fatih Camii'nde kıhnacak öğle namazmı müteakip Kozlu aile kabristamna defnedilecektir. HASAN DERVİŞOĞLU vefat etmiştir. Aziz meslektaşımızın cenazesi salı gunü (bugün) Kadıköy Soğütlüçeşme Camii'nde küınacak öğle namazını müteakip ebedi istirahatgâhına defnedilecektir. Merhuma Tann'dan rahmet, kederli ailesine ve meslektaşlarımıza başsağlığı dileriz. İSTA>BUL BAROSU BAŞKANUĞI TEŞEKKÜR Sürücü kursumuzun açılışından bu yana gösterilen güvenin bir semeresi olarak 27 döneminde (tstanbul'da) ilk kez bir dönemde 200 kursiyer barajın üstüne çıkmış bulunmaktayız. Gösterilen ilgi ve güvenden dolayı tüm mezun ve kursiyerlerimize içten teşekkür eder, işlerinde başanlar dileriz. tSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI'NDAN 1 Yanıcı Parlayıcı Kimyevi Depolar Müdürlüğu Avrupa Yakası Tesisleri yangın söndürme su sistemi tadilat işi 6.500.0OOTL. + KDV muhammen bedelle ihale olacaktır. Geçici teminatı: 195.000 TL. Şartnamesi: 20.000 TL. bedelle Yatırım Pl. Müd'den satın alınabiür. Yukarıda yazılı iş, 9 Kasım 1989 günü saat 11 .OO'de İstanbul Büyükşehir Belediye Encümeni'nde 2886 sayılı yasanın 45'inci maddesine göre açık eksillme usulu ile şartnamesi veçhile ihale olacaktır. Ihaleye katılmak isteyenlerin geçici teminat mektup veya makbuzları ile ihale, latil ve dilekçenin verildiği günler hariç olmak üzere ihale tarihinden en az 5 (beş) iş günu önce belediyeye dilekçelerine ekli olarak verecekleri belgeler sonucu alınacak ıhaleye iştirak belgeleri ile birlikte yukarıda yazılan gun ve saatte İstanbul Büyükşehir Belediye Encümeni'nde hazır bulunmaları gerekmektedir. Basın: 34624 BAŞSAĞLIĞI Can dostumuz AİLESİ Canım Ağabeyciğim AV. H A S A N DERVİŞOĞLU'nu yitirdik, acımız sonsuzdur. FEYHA KARSLI, NURHAN GEZtCl, GÜNCE D İ N Ç O Ğ L l . PELİN ŞARMAN, HİLAL KARAKAŞ, GÖKHAN TU1NCAY, CENGJZ BABALIK, TANER AY. SEDAT KONURCA, MUSTAFA TABOGLU, TUYAN TABOGLU, AHMET ZEKt PAMUK ÖZEL BORA SÜRÜCÜ KURSU SATILIK Ören Sunar Sitesi'nde deniz kenarı daire. Tel: 967311632 OSMAN ZEKİ ERDEM Seni Ölümünün Uçüncü yılında özlemle anıyorum. HACI ALİ ERDEM
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear