24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 OCAK 1989 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR İSM4İL GÜLGEÇ CUMHURİYET/5 YAY1N DÜTYEASINDA İNCELEME ARAŞTIRMA Friedmaırdan ne öğrenilir? Kapitalizm ve Özgürlük / Milton pitalist toplumların karşılaştınlmasma yönelik örneklerle destekleniyor. Bu örneklerin, Friedman, Çev. D. Erberk N. Friedman'ın göstermeye çalışuğı şeyi gösterHimmetoğlu, Altın Kiıaplar, tstanbul mesine yardımcı olduklarım söylemek çok 1988, 388 s. güç. YÖNETEN ŞAHİN ALPAY İNS4NMR u AYŞE BUĞRA tktisatçılann Ricardo ile Malthus'un 19. yüzyılda giriştikleri tartışmalardan beri hep aynı şeyi tartıştıkları söylenebilir: Devlet müdahalesinden bağımsız olarak işleyen piyasalar, sosyal amaçlar doğrultusunda kaynak dağılımında dengeyi sağlayabilirler mi, sağlayaraazlar mı? Ricardo ile Malthus birbirlerini ikna edememişlerdi. Onlardan sonra aynı tartışmayı sürdüren taraflar da bunu başaramadı. Bu temel soruya hâlâ herkesin kabul etmek zorunda kaldığı bir cevap verilemediğine göıe, iktisatta örneğin, fizikteki gibi bir ilerlemeden söz etmek çok güç. Ama belki başka bir anlamda ilerlemeden, tartışma düzeyindeki ilerlemeden söz edilebilir. Taraflann birbirlerinin fıkirleri ve tekniklerinden yararlanarak fikir ve tekniklerini geliştirdikleri, dolayısıyla görüşlerini daha sağlam bir temele oturttuklan söylenebilir. Bu temelin sağlamlaşması ise, belirli bir görüş doğrultusunda önerilen iktisat politikalarını daha kolay uygulanabilir ve daha etkin bir hale getirecek, olumsuz yan etkileri yok edebilmesine yardımcı olacaktır. Bu tip bir ilerleme anlayışı doğrultusunda piyasa sistemine güvenenlerle güvenmeyenlerin, bu güven ve güvensizlik temelinde farklı politikalar geliştirenlerin, birbirlerinden bir şeyler öğrenebileceklerini gösterebilir. Türkiye'de Milton Friedrnan'ın piyasa ekonomisine duyduğu güveni paylaşmayan, ama Friedman'dan öğrenebilecegı bir şeyler olduğuna inanan kaç kişi vardır? Herhalde pek fazla değil. Oysa kendine sosyalist veya sosyal demokrat diyenlerin Friedman'dan öğrenebilecekleri epeyce şey var. Bunun için de, 195660 yılları arasında, ABD ve Batı Avrupa'daki refah devleti uygulamalanna karşı görüşler içeren bir dizi konferans olarak hazırlanmış, 1962'de yayımlanmış ve 1982'deikinci baskısı yapılmış olan Kapitalizm ve Özgiirlük'ün, nihayet Türkçe'ye çevrilmiş olması son derece olumlu. Bunları yazarken, kitabın saf değer yargılarıyla, yazann inançlannı kabul ettirmek için girişıiği retorik ustahğı gösterileriyle dolu olduğunu göz ardı etmiyorum. Bu yönleriyle Kapitalizm ve Özguıiük'un ancak Friedman'ın görüşlerini zaten paylaşanları etkileyebileceği açık. Diğer okurlann Friedman'dan alabilecekleri şeylerin ne olup ne olmadıklarmı, kitapta işlenen temaları ayrı ayrı ele alarak tartışabiliriz. Ekonomik özgürlükle siyasal özgürlük arasındaki ilişkiyi mantıksal düzeyde tartışırken Friedman, piyasadan kaynaklanan ekonomik gücün, devleün elindeki siyasal gücü denetlemekte önemli bir rol oynayacağını öne sürüyor. Başka bir deyişle, farklı güç odaklannın varhğıyla, siyasal gücün etki alanının sınırlanacağınainanıyor. Burada okuyucunun aklına, Galbraith gibi iktisatçıların üzerinde durduklan bir konunun, ekonomik gücün siyasal gücü desteklemesi veya siyasal güce dönüşmesi konusunun gelmemesi imkânsız. Friedman'ın tartışmasını tamamlamak için bu konuya değinmesini, Galbraith'inkiler türünden görüşleri çürütmeye çalışmasını boş yere bekliyoruz. Yazar kararlıhkla bu konuya girmekten kaçınıyor. Bu yüzden de, ekonomik ve siyasal özgürlük arasında kurduğu ilişki, mantıksal olarak da pek inandıncı kılınarnı lasmasına yol açmasını engeüemek üzere geliştirilebilecek önlemleri tartışıyor. Bu önlemler, önce, devletin etküi olduğu alanların niceliksel olarak sınırlanmasıru içeriyor. Bu tür bir niceliksel sınırlamanın mümkün veya istenilir bulunması, her şeyden önce, Friedman'ın piyasaya duyduğu inançta kendini gösteren temel değer yargısının benimsenmesine bağlı. Yani bu alanda da Kapitalizm ve Özgöriük, serbest piyasanın kaynak dağılımında dengeyi en iyi biçimde sağlayabileceğini düşünen müminlerden başkasını kolayca inandıracak gibi görünmüyor. Ama devletin sınırlarıyla ilgili tartışma bundan ibaret değil. Burada Friedman, aynca, liberalizmin en önemli ilkelerinden birini, keyfı uygulamaya karşı kurallara bağlı uygulama ilkesini ele alıyor. Yazar, yetkilerin öznel durumlar karşısındaki değerlendirmelerine göre geliştirilen politikaların karşısında değişmez kurallan yansıtan politikaların savunusuna, para politikasıyla ilgili tartışma bağlamında giriyor, ama bu savunuyu çok daha genel bir düzeyde, genel bir ilke olarak sürdürüyor. Friedman'ın sözünü ettiği liberal üke, Türkiye'de uygulanan politikalarla liberalizm arasındaki uçurumu açıkça ortaya koyabilecek nitelikte. Türkiye'de hükiimetin hatta yalnızca hükümet başkarurun görüşleri, inançlan ve çıkarları doğrultusunda durmadan değişen önlemler, bunun yarattığı istikrarsızlık ve hoşnutsuzluk çok önemli sorunlar oluşturuyorlar. Bu sorunların liberal bir anlayıştan kaynaklanmadıkları, aksine, söz konusu liberal ilkenin ciddiye alınmasıyla aşılabilecekleri fikrini benimsemek için Friedman türü bir piyasa havarisi olmak gerekmiyor. PİKNİK PtYALEMADRA HIZLI GAZETECİ NECDETŞEH ÜyeSİYİM eöZAlTıNA Al\UPM~ HİŞÛHLAtiPj •• IH6İLİ2CE jİ Müdahaleciligin başansı Kapitalizm ve Özgiirlük'te ortaya çıkan üçüncü tema, Batı ülkelerinde İkinci Dünya Savaşı sonrasında yer alan refah devleti uygulamalarının nerelerde başarısız olduklarının değerlendirilmesini içeriyor. Friedmaıı, sosyal güvenlik önlemlerinin, kısmen, bireylerin devlet yardımına duyduklan ihtiyacı ortadan kaldırmak için yasalaştırılmış olduklarım yazıyor. Oysa, yazann pek çok örnekle göstermeye çalıştığı gibi, önlemler yalnızca var olan ihtiyaçlan karsılamaya yönelmiş, ihtiyaçlan ortadan kaldırmayı başaramamışlar. Friedman'ın örnekleri, genel olarak, sosyal güvenlik önlemlerinin temelındeki Keynesgil yaklaşımın belirli bir özelliğini yansıtıyor. Yani, sorunların taleple ilgili olarak çözümlendiği, arzın düzenlenmesine yönelik önlemlerin ihmal edildiği bir çerçevenin parçası olarak ortaya çıkıyorlar. Friedman, böyle bir yaklaşımdan kaynaklanan uygulamaların, piyasanın fiyat mekanizması yoluyla arzı talebe eşitlemesini engellediklerini ve bir anlamda, hastalığın iyileşmesini önleyerek hastayı ilaçla yaşamaya mahkum ettiklerini savunuyor. Burada da, fiyat mekanizmasının her zaman arn talebe eşkleyebileceğini kabul etmesek bile, ortada Keynesgil uygulamayla ilgili gerçek bir sorun olduğunu kabul edebiliviz. Friedman'ın gerçek bir soruna değindiğini kabul edersek, tanm destekleme alımlanmn üretimin sektörel dağıhmını istenilen doğrultuda düzenlemeye yönelik politikalarla birlikte yer almalan gerektiğini, kira kontrolünün, ancak yeni konut yapımının çözebilecegi bir sonına getirilen geçici bir önlem olduğunu, işsızlik sigortasının yanı sıra iş imkânlan yaratmayı amaçlayan uygulamalara girişilmesiyle işsizliğin bir sorun haline gelmesinin önlenebileceğini görebiliriz. Bu da, bizce, müdahaleci politikaların daha sağlam temellere oturtulmasına yardım edebilecek bir ilerleme oluşturacaktır. ÇİZGİLİK KÂMtL MÂSARACl Ekonomik özgürlük siyasal özgürlük Bu temalardan biri, kapitalist toplumlara özgü ekonomik özgürlüğün, siyasal özgürlüğün ön koşulu olduğu. Bu tema çerçevesinde Friedman, ekonomik özgürlüğü kısıtlayıcı müdahalelerin, siyasal özgürlükleri de kısıtlayıcı bir etki yapacaklannı tartışıyor. Böyle bir görüş, iki biçimde desteklenebilir: Ampirik olarak, örnekleme yoluyla veya mantıksal olarak. Friedman'ın eleştirileri ABD ve Batı AvTupa'daki refah devleti uygulamalanna yönelmiş olduklanna göre, yazarın, görüşünü ampirık olarak kanıtlamaya çahşırken, buralarda ekonomiye giderek artan ınüdahalenin siyasal özgürlüklerde bazı kısıtlamalara yol açtığını gösteren örnekler vermesi beklenebilirdi. Ama Friedman bunu yapmıyor. Onun yerine örneklerini çoğu zaman Batı kapitalizmiyle Sovyet tipi sosyalizmin karşılaştırılması bağlamında veriyor. "SovKapitalizm ve Özgürtük'te işlenen ikinci teyet mezalimi"ne yapılan bu yersiz gönderme ma, devletin sınırları teması. Bununla ilgili ler, zaman zaman, Üçüncü Dünya diktatör olarak Friedman, devlet müdahalesinin, öz • Doç. Dr. Ayşe Buğra. Boğaziçi Üniversitelükleri veya kapitalizm öncesi toplumlarla ka gürlükleri tehdit eden bir siyasal güç yoğun si öğıetim üyesidir. Buna rağmen, özellikle bazj faaliyet alanlannda özel gınşimcüiğin varhğı ve öneminin, siyasal özgürlüğün konınmasına ve özgür düşüncenin gelişmesine nasıl katkıda bulunabileceğini gösteren bazı örnekler, Türkiye açısından çok ilginç olabilecek nitelikte. Özel gazetelerin, yaymevlerinin, radyo ve televizyon kanallarırun, siyasal baskı dönemlerinin toplumsal ve bireysel açıdan daha az zararla kapanmalarına yardım edebilecekleri yolundaki görüşler, herhalde, bu tür baskı dönemlerini çok iyi taruyan Türk okurlannı Ugilendirmesi gereken görüşler. Aynı biçimde, özel üniversitelerin farklı bilimsel yöntemlerin ve dünya görüşlerinin bir arada yaşayıp gelişmelerini sağlayabilecekleri fîkri de, Türk ünivershelerinde son yıllarda yaşanan karmaşayı yakından tanıyanlann kolay gözardı edemeyecekleri bir fikir. Bu bağlarnda Friedman, özel üniversitelerin varlığının, yükseköğrenimin önemli ölçüde devlet tarafından finanse edilmesini dışlamayacağını savunuyor. Böylece kitapta, eğiümde çeşitliliği ve özgürlüğü arttıran, ama aynı zamanda da eğitimin yalnızca parası olanlara açık bir ayncalık haline gelmesini önleyecek yönleri olan bir modelin ana hatlarını buluyoruz. AĞAÇ YAŞKEN EĞÎLİR KEMAL GÖKHA* GÜRSES OKULOA TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKA\ 26 Ocak BAGIMS/Z POLITIKACI ÇAVUŞESKU 19i8'D£ BUGÜN, ROMANyA DEVLBT SAÇKANI ÇAVUŞESKU DOĞMUŞTU GENÇ YAÇTA KOMÜNİSr PABTİ FAALlYErLerZtMe KA77LAN ÇAi/UÇESKU, ZT. DÜNYA SAVAÇl SteAStNDA P4ÇızM£ *?*#$/ DıfiBNpİĞl fÇ/A/ TvrU*:L4AJMl$ri. 1944 rtLtMDA, MAZJ UYDUSU SİR POUriKA İZLEYEN ASICE&Î YÖ NBT/MİU OEVe.İLMBSİNOE ROL OYA64M/Ç, 1944rOA MÎLLEnsEK/Lf SeÇİLM/ŞTT. 1365're PABTİ LlOEIZLIĞİHS SeuRIC£N, ÜUCBNİN £SK/ AD( OA(HOUAM\ YA HALK CUMUUB.İY£T/) PEĞ'iÇİP "KOtoflUYA SCSYALlST CJJMHURİYETİ"OU1YOGDUO TA/ZıHT£N SOSMZA DEVLET BAŞKANLlGlNl YL//eW~EA/ ÇAI/UŞ Öİ P ŞU/, ÖZELLİkLE P'$ POLtrıKGDA SOVYETLEISBİR.LİĞİ'UD£N 8ASIMSI2 K4LMAYA ÖNBM I/£JSMİŞ, 8AL/CAMLAGOA ŞİLAHS/2UWMAyi SAVUMMUŞTUe. KISA KISA yatının belirli dönemeçlerindeki düşünce ve duygulanna ilişkin ipuçlan vermeleri açısından çok ilginç. tnönü Vakfı Başkan Yardımcısı Özden Toker, kitabı sutkinci Dünya Savaşı sonrasın narken, İsmet tnönü'nün öteki da Fransa'nın en ilginç yazarları mektuplannın da yayımlanacağım arasında yer alan Edgar Morin' duyuruyor. in Penser L'Europe (1987) adlı yeni kitabı dilimize çevrildi. Avrupa bütünleşmesinin daha çok ekonomik ve teknolojik yönlerinin ilgi uyandırdığı ülkemizde, Morin'in "Yeni Avnıpalıük Bilinci'ni ve Avrupa'nın "Kader Ortaklığı"nı tartışan yapıtının, konunun kültürel yönlerine eğilinmesi için de bir uyan olması umulur. Fransa'nın Bilimsel Araştırmalar Ulusal Merkezi'nde (CNRS) bölüm başkanı olan sosyolog ve düşünür Morin'in çalışması üzerine bir değerlendirme yaasıru önümüzdeki haftalarda yayımlayacağız. AVRUPAY1 DÜŞÜNMEK Edgar Morin, Çev. Şirin Tekeli, AFA Yayınlan, Arahk 1988, 233 s. sel araştırmacı değilim. Sadece gazeteciyim ve bu kitabı da bir gazeteci olarak yaayorum. Amacım belli bir konuda ilk ışığı yakmak... Turgut ve hanedan hakkında bundan sonra daha çok kitap yazılacak... Ve her kitapta, benim şu anda ulaşamadığım yeni gerçskler yer alacak. Bütün amacım, bu işe gelecekte girişecek olanlara bir parça olsun yol gösterebilmektir." DÜNYA NÜFUS DİNAMİĞİ Necdet Tunçdilek, İstanbul Üniversitesi Yayını, İstanbul 1988, 241 s. e TURGUT NEREDENKOSUYOR? EMİN CÖLASAN 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet 26 Ocak 1929 Istanbul'u Ifaşayan ve Yaşatan Adam Yakın kültür tarihimizin en ünlü isimlerinden yazar, !arihçi ve gazeteci Ahmet Rasim'in (18651932), romanlanndan en kısa makalesine kadar bütün eserlerini kapsayan bibliyografyası yayımlandı. Değerli kütüphaneci, bibliyografya ustası ve yazar Muzaffer Gökman'm yıllar süren olağanüstü bir emek ve özenle hazırladığı 2 cilt ve 100 sayfalık açıklamah bibliyografya, Ahmet Rasim imzalı ve Ahmet Rasim üzerine yazılan 10.000 dolayında çalışmayı zikrediyor. Gökman'ın Ahmet Rasim'in yaşamı ve eserleri üzerine 70 sayfalık bir incelemesiyle başlayan kitapta Ahmet Rasim'in eserleri ve Ahmet Rasim üzerine yanlanlar, konulara göre sınıflândınlmış 3200 maddede toplaruyor. Çelik Gülersoy Vakfı Jslanbul Kutüphanesi YayınJan tarafından basılan ve İstanbul'u Yaşayan ve Yaşatan Adam: Ahmet Rasim başlığıyla yayımlanan kiıap (îstanbul 1989, 2 cilt, 1002 sayfa), ünlü yazarımız üzerine mükemmel bir başvuru kaynağı. Muzaffer Gökman'ın kültür tarihimize yaptığı bu önemli katkı üzerine bir değerlendirme yazısım ileride yayımlayacağız. BABA İNÖNÜ'DEN ERDAL İNÖNÜ'YE MEKTUPLAR Haz. Sevgi özel, Bilgi Yaymevi, Aralık 1988, 234 s. Inönü Vakfı'run ikinci yayını, Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci adamı İsmet tnönü'nün. küçük oğlu (bugün SHP Genel Başkanı) Erdal Inönü'ye yazdığı 407 özel mektubu kapsıyor. İlki 2 Eylül 1947, sonuncusu 14 Ağustos 1960 tarihli mektuplar gerek Inönü'nün kişiliğine, gerekse siyasi ha t.Ü. Deniz Büimleri ve Coğrafya Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Necdet Tunçdilek'in yeni kitabı, insanın 450500 bin yıl önce ortaya çıkışından günümüze kadar insan toplumlarının gelişimini konu alıyor. "Klasik ders kitaplannın anlatım ve yazım şeklinden tamamen ayn bir şekilde", TURGUT NEREDEN popüler bir tarzda kaleme alınan KOŞUYOR? eser, insan toplumlarının yaşam Emin Çölaşan, Tekin sürecinin "kısa bir panoraması" nı veriyor. Prof. Tunçdilek'in Yaymevi, İstanbul 1989, Türkiye'de Yerleşmenin Evrimi'ni 255 s. inceleyen bir önceki çalışması, Emin Çölaşan'ın Başbakan t.Ü. Yayınlan arasında 1986*da Turgut Ö*al ve ailesinin, kendi basılmıştı. deyişiyle Özal "Hanedam"nın Bu çalışmada Prof. Tunçdilek, öyküsünü konu alan gazetecilik araştırması yayımlandı. Çölaşan, Prehistorik çağdan başlayarak önsözde şöyle diyor: "Ben tarilı 20. yüzyıla kadar Anadolu'da yerçi, biyografi yazan ya da bilim leşmenin gelişimini ele alıyordu. CUMHURİYET KİTAP KULUBIPIVDE YENİ KITAPLAR Kod 004.115 007.286 011.069 021.390 021.391 022.353 027.077 032.085 034.134 034.135 043 009 064.403 117.233 135.049 191.024 308.008 418010 Kitabın Adı Türkiye Sorunlan • 6 Zoya Bir Reklamcının itirafları Bi, Cinayet Romanı Adını Unutan Adam Eski Toprak Ataturk'un Yazdığı Yurttaşlık Bilgileri Oaha Çok Var Noktaya Türkiye'de istamcılık Duşuncesi (iki cilt) Son Asır Türk Şairleri (4 cilt) İstanbul Tarihi Süphe Turgut Nereden Koşuyor Aftşte Ölen Adam Bitirilmemiş Devrim Bunaiımdan Yaşama Kültürü Çağdaş Türk Dili Dergisill Yazar/ÇevinMB Yayınevl Alan Altın Tirü Dergi Roman Fiyatı 4400.9900.50008500400055002000150016500660001100025005000.25003800.99001000 Damelle Steel/Gönul Suveren Devtd Ogilvv/S.Yazgan Pınar Kur Mehmet Eroğlu Samim Kocagöz Haı.: Nuran Tezcan S. Serkan Acar Der. Ismail Kara İbnülemin M Kemal İnal E. Çeiebi Kömürciyan F Dürrenmatt/Zeyyat Selimoğlu Emin Çölaşan Aydın Ooğan Haz.: Tarık Demirkan Nermi Uygur Afa Can Can Çem Çağdaş Anı Roman Roman Roman Belge Şiir İnc. inc. İnc. Roman İnc. Ûyku Dergâh Eren inkılap Tekin Yaba Amaç Ara TDO inc Deneme Deroi yolcularına ıjiihar madatyaları hakkmda Memurin kanununun mahsüp muamelesine tabi tutulacak müsakkafat hakkmda tevcih eyiemiştir. 30'unciı maddesi derhal tatbik iki taraf arasmdaki pek mühim olunacak ve sicillerine fark ve ihtilafdır. kaydedilecektir. İki taraf m bu babtaki 3 Mükerrer ve mütemerritler "Bazı memurlann kendileri ile Londra 25 [A A] Avam mülâhaza ve telâkkisi tam hakkmda mezkur kanunun resmi işi olanlara ve işi kamarasında İrak buhranı 27'inci maddesi delâletile ihraca zıddiyet halindedir aüşenlere şu ve ya bu sebeple hakkmda müstemlekât nazırı M. Türkler, evelce tesbit edilmiş kadar gidilecekiiı. fena muamele ettikleri haber Ameriden isnzahatta olan karara rağmen alınmaktadır. Devlet hizmetinde 4 Eğer tahkikatı evetiye müsakkafatm, mahsubu umumi bulumdmuştur. Mumaileyh trak bulunanlarm ilk vazifesi hatkın neticesinde bu efalin Ceza kabinesinin istifası sebebi işlerini kolay ve çabuk yapmak kanununun 3. babının 4. ve 6. meselesinden tefrikini talep hükumetin 1924 senesinde etmekıedirler. fasıllanna dahil ceraimden ve kendilerine nezaketle akdetmiş olduğu askerî ve malî muamele ve mukabele etmektir. olduğu görülecek olursa memur Buradaki mehafılin fıkrine mukaveleler hakkmda şimdiye göre, bu talep, Ankara derhal eli işten çekıirilerek Şüphesiz halk da memurlara kadar tngilttre ile bir itilâfelde müzakeratmın müsait bir haklannda o yolda tatbikata karşı hüsrtü muamele ile neticeye varması için en mühim edilememesi olduğunu söylemiş ve mükelleftir. Ve bu Türk Ceza devam olunacaktır." dem'ıştirki: İhtilâfın başlıca kanununun 266273'ncu manialardan birini teşkil eder. mevzuu trakın mahallî kuvvetleri maddeleri ahkâmile müeyyettir. olup İngiliz hava kuvvetleri Vazife esnasında memurlara karşı dürüst harekâtta değildir. Binnetice İngiliz hava Atina 25 (Hususîj Paristen bulunulursa mukabeleye bildirildiğine göre Belgratlaki Türkkuvvetlerimn uzaklaşlırılması kalkışılmıyarak kanunun sefiri Sırp hariciye nazınm ziyareı mes'elesi hiç bir zaman ortaya himayesine iltica ile derhal ATİNA 25 (Hususi) Dün ederek Türkİtalyan misakının hiç atılmamıştır. zabıt verakası tartzim ve har. nazaretinde M. Venizelosun bir kimsenin aleyhine müteveccih haklarında ahkâmı kanuniyeye riyaseti altında Ankara olmadığmı, iki hükumet arasında tevessül edilmesi icap eder. müzakerau hakkmda mühim cereyan eden dostane lezahuratm Beyoğlu Amerikan klübünde Kanunun irae ettiği bu tariki bir içtima aktedilmiştir. Bu laarruzkâr bir maksadı yapümakla olan voleybol bırakarak aksi hareketler içtimada şimdiye kadar bulunmadığını temin eımiştir. müsabakalarının birinci kısmı Memurin kanunu ve hatta Ceza Ankarada müzakere edilen Türkiyemn bu leminatma sebep geçen hafta bitmişti. Bu kanunu ile menedilmiş efal dir mes'elelerin vasıl olduğu bazı Sırp gazetelerinin Türk müsabakalann ikinci kısmı da dün ki, yapılmasma mani olmak dereceler hakkmda uzun tlalyan misakı münasebetiyle ikmal edilmiştir. Finala kalan idare şubesi reis ve amirlehnin uzadıya müzakereler sertiettikleri bir takım gavn varit Kabataş Pera ikinci takımlan vazifesidir. yapılmıştır. siyasi mülahazatlarda arasında cereyan eden müsabaka Neticede bu müzakereler bulunmalanndan i/eri geimişıir. çok heyecanlı olınuş, Kabataş Binaenaleyh kanunların talbikı hakkmda Yunan hükümetinin takımı büyük birfarkla galip ve halkm hukukunun noktai nazarlarmı ihtiva eden gelerek birinci olmuştur. muhafazası ve memurlann bazı kararlar verilmiştir. vazifelerinin hüsnü ifasının Ankara sefiri M. Papaya da temini ile mükellef olan idare ona göre talimat veritecektir. reislerinin bu kabil hareketlere Paris25 (AA) Beynelmilel Dünkü içtimadan sonra Har. meydan vermediklehne ve Tayyarecilik birliği Tayyareciler Nazareti mehafili TürkYunan bunlara müsamaha mükâfatmı Leydi Beyleye, Tayyare müzakeratı hakkmda etmiyeceklerine emin olmakla istasyonu mükâfatmı doktör bedbinlikle beyanı efkâr beraber tekrar dikkatlerinin bu etmektedirler Matbuatta Eknere ita eylemiş ve ftalyan noktaya celbini ve aşağıdaki bedbinliğini saklamamakta, bu Tayyareci Ferrareni 1928 senesi için maddelerin tekrarını faydalı dünyanın en iyi Tayyarec'ısi olarak müzakeratın müsait bir netice gördünv ilân eyiemiştir. Bu karar Kingsfort ile hitam bulmasını temenni Smit için verilen reyierden iki rey eylemektedir. 1 Bu tamim bilumum idare faziasiyle ittihaz edilmiştir. Birlik memurlarına tebliğ olunacaktır. Alınan malumata nazaran her bir memlekete ait mükâfatlarm 2 Müracaaı sahiplerine dürüst buradaki mehafili bu ita edildiği Tayyarelerin seyyah ve ve sert muamele edenler bedbinliğe sevkeden cihet Aferin Dahüiye vekiline Irakta vasiyıet Atinada bedbinlik hükümferma! Belgrat sefirimh Vbleybol maçları Tayyureciük mükâfatı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear