26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
?3 OCAK 1989 HABERLER CUMHURİYET/9 ANAP iktidarının 5 yıllık icraatı 1 9 8 3 yıhnda 174 olan dershane sayısı suresinde özel okul ve dershane1988'de 662'ye yükseldi. Özel Türk ve leri teşvik amacıyla 17 özendirici yabancı öğretim kurumlarının sayısı 572'ye, önlem uygulamaya konuldu, buralarda eğitim gören öğrencilerin sayısı 125 Milli Eğitim Gençlik ve Spor bine ulaştu Özel dershanelerde halen 250 bini Bakanlığı yetkilileri, özel okul ve dershanelerin kaldırılması gibi bir aşkm öğrenci öğrenim görüyor. uygulama çahşmasının bulunmaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) "Eğitimde fırsat eşitliğinin" cumhuriyet hükümetleri döneminde en çok ANAP iktıdarı zamanında bozulduğu ortaya çıktı. Özel dershanelere para ödeyerek daha iyi eğitim görme olanağına kavuşan öğrencilerin sayısında patlama gözlendi. Özel dershanelerin sayısı son 5 yılda 5 kat arıu. 1983 yılında 174 olan dershane sayısı, 1988 yılında 662'ye yükseldi. Özel Türk ve yabancı öğretim kurumlanrun sayısı 572'ye, buralarda eğitim gören öğrencilerin sayısı 125 bine ulaştı. 662 ozel dershanede halen 250 bini aşkın öğrenci öğrenim göruyor. "Özel okul ve dershanelerin etkinliginin kınlması amacında olduklannı, fırsat eşitliğinin giindemlerinin birinci maddesi oldugunu ve ögrenciyi okullara çekmeye çahşüklanm" söyleyen Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Celal Güzeİ'e karşıu. Eğitiın eşitliğine darbe Bu Tavırların Hangisi Doğnı? YALÇIN DOGAN dığını bildirdiler. Bir bakanlık yetkilisi, Cumhuriyet muhabirirün konuyla ilgili sorusuna, "Şu an yapdan çalışnudar özel eğitiın kurumlannın kaktınlmasına yönelik değil. Özel okulların gelişmesine ve yaygınlaşmasına yonelik" dedi. Özel okul ve dershaneler Türk eğitim sisteminde devlet okullarının alternatifî durumuna getirildiler. Halen üniversite giriş sınavlannda başan sağlamak amacıyla 250 bini aşkın öğrenci 662 dershanede "okul öğrenimini tamamlayıcı" eğitimden geçirilirken, bu dershanelerin 1987 yılı cirosu 80 milyar lira oldu. Bakanlık öğrencilerin özel dershanelere verdiği bu parayla Ankara, İstanbul ve tzmir gibi üç büyük ildeki ikili eğitim uygulamasını kaldırabilecek. Fiziki yatırımları gerçekleştirebilecekti. Aynca her yıl üniversitelere yaklaşık 160 bin öğrenci alınabiliyor. Özel dershaneler devlet okullarının yetişmiş öğretmenlerini büyük paralar karşılığı bünyelerine alarak eğitim sistemimizde aynca bir erozyona daha neden oluyorlar. Yetişmiş öğretmenlerin büyük kısmi özel dershanelerde 600 bin lira ile 2.5 milvon lira arasında ücret alabiliyorlar. Halen özel dershanelerde 6 bin öğretmen hizmet veriyor. Özel öğretim kurumlarında hizmet veren öğretmenlerin sayısı ise 7 bin 50ö dolayında. Eğitim sistemizde yetişmiş öğretmen sıkıntısı had safhada bulunuyor. Eğitim sistemimiz halen 29 bin yeni öğretmene ihtiyaç duyuyor. Bakanhğın ögTetmen maaşlanm arttırmak konusunda yaptığı çalışmalar ise Türk ekonomisinin içinde bulunduğu kriz nedeniyle önemli bir artış sağlayamıyor. ANAP iktidan döneminde devlet eğitiminin karşısına bir alteratif olarak çıkan özel okullar ve dershaneler konusunda ANAP iktidarınm 5 yıl içinde uygulamaya koyduğu bazı teşvik önlemleri şunlar: "3035 sayıh kanunun 6. maddesi ile özel öğretim kurumlan yönetmeliğinin 80 ve 81. maddelerine dayanılarak hazırlanan standartlar yönergesi ile (19851986 öğretim yılında) standartlaşmaya başlanmıştır. Özel dershanelere laboratuvar sistemi getirilerek, bu kurumlardaki eğitime yeni bir güç kazandınlması sağlandı. Okullare alternatif olrna şansları arttırıldı. Özel ilkokullara girişte imtihan sistemi kaldınlarak, kontenjandan fazla muracaat edenlerin bulunması halinde kura usulii ile öğrenci alımı saglandı. Bir kısım derslerin ögretimini yabancı dille yapan özel okullara giriş imlihanlannın Anadolu Liseleri'nden ayn olarak yaptlması saglandı. Nakillerde açık kontenjanlar için muayyen yıizdeler uygulaoarak yurt veya il dışından gelen öğrencilerin açıkta kalma ihtimalleri azaltıldı. Tedhiş ve suikasta uğrayan yurtdışındaki görevli kişilerin çocuklannın kontenjana bakılmaksızın istedikleri özel okullara kaydı saglandı. Ögretim yılı başladıktan sonra zaruri sebeplerden dolayı öğrenci nakilleri yapılmasına imkan veren mevzuat degişiklikleri gerçekleştirildi." Yer Paris. Tarih 24 Kasım 1988. Başbakan Turgut Özal'ın Fransa'ya yaptığı gezinin son günü. Tüm görüşmelerini bitirmiş, sıra Türk ve yabancı gazetecılere bilgi vemnek üzere basın toplantısı düzenlemeye gelmiş. Kalabalık bir yazeteci topluluğuna görüşmeleri hakkındagözlemleriniaktardıktan sonra, basın toplantısının soruyanrt bölümüne geliniyor. Başbakan Özal'a, özellikle yabancı gazetecilerin yönelttikleri sorular "TürkiyeAvrupa Topiuluğu ilişkileri" ve bunun hemen ardından "Türkiye'de komünist partiler ne zaman kurulacak?" yönünde... Yabancı gazeteciler şu tezi dile getiriyor: 'Türkiye, A^rupaTöpluluğu'na uye olmak istiyor. Ancak, bunun bir önkoşulu Türkiye'de demokrasinin tam anlamryla ve tüm kurumlanylayerleşmesidir Komünist partiler olmadıkça, Türkiye'de tam demokrasiden söz edilemez. Siz bu partilerin Türkiye'de ne zaman kurulabileceğine inanryorsunuz?" Başbakan Özal'a da, A^rupa'ya çıkan bakanlara da bu sorular, son birkaç yıldır herrıalde bin defa sorulmuştur. Özal, Paris'te aktardığımız soruya aynen şu karşılığı veriyor: "Sizin söylediğiniztürden partilerin kurulmasına şu anda bizim anayasamız izin vermiyor. Hem Son 5 yılda, özel okul ve dershaneleri îeşvik amacıyla 17 özendirici önlem uygulandı ANKARA'dan Akın madenli yoksul BERAT GÜNÇIKAN ANTAKYA Kisecik Köyü yakınlannda Kızıldağ'da altın cevheri bulunduğunu yazıyordu gazeteler. Televizyon da haberi veriyor, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, görünen rezervi üç, muhtemel rezervi on milyon ton olan altının "standartlann üzerinde" olduğunu açıklıyordu. O güne kadar kendi halinde, sessiz sedasız olan Kisecik Köyü hareketlenivermişti. Altın rezervi bulunduğunu açıklayan şirket, altını işleyecek tesis kurmaktan söz ediyor, köye gidip gelen meraklılar çoğalıyordu. Pek çok kişi haberin doğruluğuna inanmıyordu henüz, ama Kisecikliler tedirgin olmaya başlamışlardı: "Duyan, inanan altına, Kisecik'e hücum ediverirse..." Kisecikli Ahmet Önal yirmi yıldır altın anyordu. Kızıldağ'ın tepesinde toprağı eşeleyip sağlam damar arayan şirketin mühendislerine güluyordu: "Onlar altından ne anlar? Gelip bana sonıyorlar. Daman da bulamayacaklar. Sonunda köyün içine gelecekler, çünkü altın burada." "Asıl işira sebzedlik, altını boş kaldıgım zamanlarda anyorum" Kiseciklilerin korkusu: "Ya duyan herkes hücum ediverirse! Paris'te "referandum olmaz, Meciiste çözeriz", Ankara'da "Mecliste olmaz referanduma götürmek zorundayız"!.. Başbakan Turgut Özal'ın bu yanıtlanndan hangisi doğru?.. Başbakan Özal bu yanıtlanndan hanglsine inanıyor?.. Günü geldiğinde, bu tiir bir anayasa değişikliği İçin halkoylamasına mı gidilecek, yoksa iş Mecliste mi çözüme ulaşacak?.. Hangisi doğru?.. Özal'ın kafasındakl çözüm hangisi?.. ceza yasasmda, hem de asıl önemlisı anayasada buyönde birdeğişiklikyapmakgerek. Ancak, ben şu anda Türkiye'de halkın bu yönde bir anayasa değisikliğıne razı olacağını sanmıyorum. Yani, halk bu tür partilerin kurulup kurulmayacağını kendisine sorduğumuzda, 'hayır' diyebilır. Onun için bu meseleyi referanduma götürmek yerine, Mecliste halletmek zorundayız. Benim düşünceme göre, bızbunu Millet Meclisi'nde çözeriz vehalkagötürmeyiz. Bunun için de betli bir zamana ihtiyaç vardır". İyi, güzel. Geçerli oldıığu noktalar, belki geçersiz olduğu noktalardan daha fazladır. Altmış yıldır tek yönde koşullandınlmışlığı bir anda ortadan kaldırmak güç olabilir. Onun için Mecliste sorunu çözmek akılcı bir görüş olabilir Bu açıklamadan birbuçukay sonra... Yer Ankara. Tarih 4 Ocak 1989. Başbakan Turgut Özal yeni yılın ilk basın toplantısını düzenliyor. Hazırlanan metni okuduktan sonra, sıra yine yerli ve yabancı gazetecilerin sorularına geliyor. Basın toplantısı Ankara'da olduğu için iç politikaya dönük sorular ağırtık taşıyor. Aramızdaki yabancı gazeteciler de yine dış politikaya değiniyor. Bu arada onlardan biri kalkıyor ve yeniden son yılların bilinen Geçim kaynağı Önal. attınkonusundabir uzmanokJuğunusöylüyor, "Ailemın geçımini böyle sağlıyorum" diyor. SECIMKULISI İstanbul Nurettin Sözen'e moral gecesi lşSendika Servisi Kuzey Kıbrıs Turk Cumhuriyeti'nde hükümet ile sendikalar arasındaki çatışma giderek yeni boyutlar kazanıyor. Kıbns'ın en büyük işçi konfederasyonu olan Türktş'in de üyesi, TürkSen'de yönetimi muhalefetin kazanması ile çekişme boyutlandı. Hükümetin TürkSen ve üyesi bir kısım sendikalar yönetimlerini tanımama yolundaki uygulamalarında en son gelişTopuz'u göstererek "Ali abim mezeler ve orada yoğrulan çiğ neler yapılması gerektiği İstanbul Haber Servisi menin kamu işkolunda YönSen'cevap versin" dedi. Ali koftenin yendiği kokteylin en konuşuldu. Ünlülere yaptığı milyarlık in karşısına yeni bir sendika kurçok konuşulan konusu Babı Geçen yıl tbrahim Tallıses için Topuz'un yanıtı da şu oldu: villalarla tanınan müteahhit durularak bunun yetkili sayılmaÂli'nin yeni patıonu Asil özel olarak bir buçuk milyarlık Mehmet Dalmaz SHPTı Mehraet Dalmaz'ın Etiler'deki 5i ve toplusozleşme imzalanması Nadir'in neden bu kadar çok adaylan destekleyerek zaten bir villa yapan muteahhiı bürosunda önceki akşam olduğu öne sürüldu. gazete satın aldığı ve başka aktif politika yapıyor." Mehmet Dalmaz, "Bütün oldukça neşeli saatler yaşandı. KKTC'de örgütlü iki konfedegazeteleri de alıp zengin müteahhitler Bol kahkahalı, şakalı geçen Istanbullu baa SHP'liler ve rasyon TürkSen ve Devİş ile biralmayacağıydı. İkili üçlü ANAP'lılarla birlikte, sen kokteyle katılan sanatçılarla sanatçıların birlikte fasıl likte 11 sendika adına yapılan orsohbetlerde de SHP'nin yerel neden SHP'lilerlesin, yoksa SHP'li milletvekiUerinin hep yaptıkları, çiğ kofte yiyip bol tak açıklamada, siyasi iktidarın seçimlerde ne kadar oy alacağı, aktif politikaya mı birlikte söyledikleri şarkılarla bol rakı içtikleıi gece bir toplusozleşme düzenine ipotek SHP'nin başarılı olması için atılıyorsun?" sorusunu Ali anlamda SHP'den tstanbul sona erdi. koyduğu savunuldu. 13 sendikaAnakent Belediye Başkan aday nın ortak açıklamasında 1989 yıadayı Nurettin Sozen'e moral lı "sendikal haklar için rnücadeHIKMET ÇETINKAY* gecesiydi. le yılı" olarak ilan edildi. HüküSHP istanbul metin sendikalara karşı uyguladımiHetvekıllerinden Mustafa ğı baskı politikası kınanırken, Sangül'ün düzenlediği sendikalann buna karşı birlik içepolat ve 6 SHP'li belediye meclis üyesinin risinde hareket etmeleri çağnsınIZMİR ANAP'ın tabanı çözülüyor mu? "sanatçılarla tamşma kokteyli" Kutsal ittifakçı kanadın önde gelenlerinden bi DSP'ye katılması olay değil mi? Çayıralan'da, da bulunuldu. cumartesi gecesi Mehmet Dalmaz'ın Etiler'deki inşaat risi, "işimiz çok zor" deyip ekliyordu yandaşla Van Saray'da SHP'den yüzlerce kişinin DSP'ye bürosunda gerçekleşti. SHP katılmasının hiç mi anlamı yok?.. Hey yavrum rına: İstanbul Anakent Belediye istanbul'da anakenti aldık diyelim, ilçeler hey, gazeteciliğe bak, hizaya geeel... Başkan aday adayı Nurettin Bir külhanbey ağzıyla yazılan DSP'lilerin mekne olacak? Ömeğin Kadıköy, Bakırköy, Şişli, BeSÖzen için düzenlenen tubu böyle uzayıp gidiyor. yoğlu? kokteylle Sarıgul'un yanı sıra ANAP'ın umudu salt DSP oylarında değil elSözü bir başka kutsal ittifakçı aldı hemen: İstanbul milletvekillerinden Ali Ya Ankara anakent? Çantada keklik değil, bet. Partisinden istifa eden kimi ilçe belediye başTopuz, Yüksel Çengel, eski Mehmet Altınsoy'un kazanması. Sonra Çanka kanlarında. Ömeğin Kuşadası Belediye BaşkaCHP milletvekillerinden Ayhan ya. diğer ilçelerde de durümumuz kritik. nı eski SHP'li Engin Berberoğlu'nda. $imdi araya Altug, Türk sanat muziği ANAP Genel Sekreteri Akın Gönen özellikle Iz sinema sanatçısı Hülya Koçyiğit girmiş. Semra sanatçısı İbrahim Şirin, Türk mir'de yerel seçimi kazanabilmek için değişik Özal'a "Engin Bey Kuşadası'nda ANAP'ın adahalk müziği sanatçısı İsmail yöntemler arıyor. ANAP il Başkanı Yusuf Uz'a yı olsun" denilmış. Büyük olasılıkla Berberoğlu, ANKARA (ANKA) Yerel Kılıç, Selda, Nil Burak, dansoz ANAP'tn Kuşadast'nda adayı olacak. Eh bir de seçimlerde aday olmak isteyen soruyor bu arada: Hülya Işıl, televizyon Biz gerçekten Öziatura ile belediyeyi alır mı DSP'den aday bulunursa, seçim çantada keklik. aday adaylannın siyasi partilere sunucularından Atilla Sarıkaya Engin Berberoğlu, Kuşadasıspor'u milyarlar başvuruları onümüzdeki hafta soyız? ve geleceğin "assolist" Uz, bir ara duraksıyor. Kimi hesaplar yapıyor. harcayarak birinci lige çıkaramadı. Belki ANAP' na eriyor. Siyasi partilerin aday adaylarından Reyhan Ataman tan aday olup DSP'nin de katkısıyla seçimi ka belirleme yöntemlerini YSK'ya Ardından da ekliyor: katıldı. Rakı, viski, cin tonik eşliğinde çeşitli sıcak, soğuk Bizim 337 bin oyumuz var anakentte. zanırsa muradma erer. Bu yıl olmazsa gelecek bildirmelerinin ertesi günü 10 SHP'nin ise 329 bin oyu. DYP'nin 106 bin, yıl Kuşadası birinci lige çıkar. Berberoğlu'nun bil ocakta başlayan başvurular, DSP'nin 77 bin, RP, IDP ve MÇP de 30 bin do gisayariı seçim bürosunda "Seçimi nasıl kazanı DYP'de bugün, ANAP ve SHP'de ise 25 ocak çarşamba günu sona layında. Burhan Özfatura açık tarkla seçimi alır rız?" çalışması yapılıyor. erecek. İzmir'de. Yuksek Seçim Kurulu'nun be Nasıl alır? DYP oyları bıze mi gelecek? ANAP'ın seçim aritmetiği DSP oylan Hrlediği seçim takvimine göre. Yusuf Uz susuyor yine. Bir iki dakika sonra ye üzerine kuruluyor. Sosyal aday adayı başvurularının onurinden kalkarken, "Gelir, gelir Akın Bey, siz me demokrattarr içten bölüp kaieyi ele müzdeki hafta sona ermesinden rak etmeyin" diyor. Odanın içinde bir tur atıyor geçirmek ana hedetleri. Bülent sonr^. 12 şubatta partiler tarafınYusui Uz. Bu sırada telefon çalıyor. Telefonun Ecevit'in ikide bir televizyona çıkması dan YSK'ya bildirimde bulunan öbür ucunda ANAP Genel Başkan Yardımcısı İlİstanbul Haber Servisi bolgelerde ön<«çim yapılacak. Siker Tuncer var. Uz, "Hele bir bakalım" diyor, bu senaryonun öteki yüzü. Kadıköy Belediye Başkanlığı yasi partiler bu arada, merkez 'Galiba eski Emniyet Müdürü Mustafa Yiğit olaiçin DYP'den de eski Belediye yoklaması yapacakları bolgelerde Engin Beıberoğlu'nun ANAP'a geçrnesinın orgütlerle görüşerek gosterecekleBaşkanı Fahri Atabey'in kuzeni cakmış." olan Dursun Atabek, aday llker Tuncer, önemli gördüğü illerin ANAP'lı gündeme gelmesi SHP'lileri bir hayli sevindirdi ri adaylan saptayacaklar. 18 şuadayı oldu. Atabek, dün başkanlarını arıyor teker teker. Verdiği buyruk Kuşadası'nda. Berberoğlu'nun zayıflattığı yerel baıta partilerin aday listelerini il örgüt seçim çalışmalarına şimdiden başladılar. ve ilçe seçim kurullarına bildirmegazetelere mal varlığtnı da şöyle: kapsayan özgeçmişinin yer SHP Genel Başkanı Erdaİ İnönü, tabancla olup sinden sonra, 19 şubat tarihinde DSP'ye yardımcı olun. Her konuda, adayaldığı bir bülten yollayarak lar bulun onlara. O adayların adlannı gazetele bitenleri çok yakından izliyor. Şimdilik ağırlığı is eksik adaylar tamamlanacak. 22 "merkez onavı" alır ve tanbul'a verdi inönü. Önseçımlere dek Izmir'e şubatta da geçici aday listeleri ilan re sızdırın... Kadıköy'e belediye başkanı edilecek. ANAP'ın seçırn aritmetiği DSP oyları üzerine gelmeyecek. seçilebiürse yapacağı İnönü, izmir'de önseçim öncesi görünmek iskuruluyor. Sosyal demokratları içten bölüp kaSiyasî partilerin YSK'ya yaptıkçahşmaları duyurdu. leyı ele geçirmek ana hedeflerı. DSP Genel Baş temiyor. Çünkü kıyasıya bir yanş var İzmır ana ları bildirime gore, ANAP'ta ye1947 Artvin doğumlu olan ve kanı Bülent Ecevit'in ikide bir televizyona çık kentte. Av. Turan Karakaş'ın aday adaylığı ta rel yönetim adaylan toplam 1984 Erzurum'da buyuyen Dursun bana bir devinim getirdi. Bölunen sol kanat bır seçim çevresinden 679'unda önseması bu senaryonun öteki yüzü. Atabek, bir buçuk yıl den toparlandı. Kımi DSP'lıler çok kızıyor bunlara. çim. 305'inde de merkez yoklaHaydarpaşa Liman Ankara'dan da kısa bir haber verelim: • Yalan, yalan kuyruklu yalan... masıyla belirlenecek. SHP'de Işletmesi'nde ambar memuru Burdur oan mektup gönderen Kemal Şen, Karayalçın, Dınçer ve Tarhan da sıkı bir çalış adaylar için 56 ılde onseçiıne giolarak, iki yıl da İstanbul Mustafa Demirci ve Ali Şahın şöyle diyorlar: ma içinde. Adana'da Ziya Yerkök yarışı şimdilik dilirken, 695 ilçeden 483'ünde önBelediyesi Makine, Elektrik \e Sizin sütununuzda DSP'den söz edilebil önde götürüyor. seçim, 212'sinde ise merkez yokSanayi Işleri Müaürlüğü'nde mesi için arada bir çıkan bir iki nefesi tükenmış laması yapılacak. DYP'de de 8 ilNe demıştik? teknik eleman olarak çalıştı. de önseçim, 7 ildc aday yoklama ANAP'ın umudu DSP'de... Daha sonra beledıyeden ayrılan adamın DSP'yı terk etmesı mi gerekiyor? DSP'den SHP'ye kattlrnatar oluyormuş. Ya peDSP'li dostlar hıç alınmasınlar... Gerçeğin ken sı, diğer illerdede il yoklaması >aAlabek, ATOS Asansör, kı burnunuzun dibindeki Kırkağaç Belediye Baş disi bu Sosyal demokratları bölerek ayakta kal pılacak. DSP, RP, MÇP ve İDP'Makine Sanayi ve Ticaret de ise lum il vc ilçelerde adaylar kanı'nın ANAP'tan DSP'ye katılması haber de mak ıstıyor ANAP. Şirketi'nin sahibi. mcrke;' yoklamasıyla saplanacak. ğil mı? Samandağ Belediye Başkanı Gani CanBu böyle bıiıne... diyordu Ahmet Önal, ama altınsız da duramıyordu. Topladığı altını ya kuyumcuya ya da köye gelen yabancılara satıyor, ardından hemen yeniden aramaya çıkıyordu. Küçük ilaç şişesine doldurduğu altını göremezse "hasta" oluyordu. Kisecik'ın muhtarı Abdullah Keser zeytincilikle gecindiğini söylüyordu köylülerin. Bin yedi yüz kişiydiler. Menderes zamanında köye su gelmişti, köy meydanına da bir çeşme yaptırılmış, ama borular çürümüş, paslanmıştı artık. Yenisinin yapılması da para istiyordu. Kisecik'in toprağı kıraçtı. Her şeyi ekip biçemiyorlardı. Hükümetten tütün ruhsatı istemişlerdi, üç kez toprak denenmiş, verim görülmüştü, ama daha izin çıkmamıştı. Tütün ektiler mi köylü zenginleşirdi ancak... Muhtar, "Altmdan bize ne diye" söyleniyordu. Şirket altını işleyecek tesisi kurunca gençler " b o ş " kalmayacaktı, o ka dar... Şirkete tesisi kurmak için toprak. gerekiyordu. Haber yollanıyordu Kiseciklilere: "SU Müslüman köyüsünüz. Arazi konusunda anlaşırsak i>i olur, para yabana gitmez. Voksa aşağıya kuranz fabrikayı..." Kisecik'te yaşamın sessizliğini "altın" yavaş yavaş yırtıyordu. Köylüler, "şirket altın peşinde köye înerse, duyan köye hücum ederse" korkusuyla bu kez "gürültüye" gitmeyi bekliyorlardı. KKTC'de hükümet sencüka çekişmesi sorusunu yöneltiyor Başbakan Özal'a. "Turkiye1 de tam demokrasiden söz edebilmek için komünist partilerin kurulmasına izin vermek gerekir, siz bu izni vermek konusunda nedüşünüyorsunuz" sorusunu açıyor. Başbakan Turgut Özal'ın verdiği karşılıkaynen şöyle: "Sizin söylediğiniztürden partilerin kurulmasına bizim anayasamız izin vermiyor. Bunun için bir anayasa değişikliğine ihtiyaç vardır. Ancak, böyle bir anayasa değişikliği Millet Meclisi'nde halledilemez. Böyle bir konu için mutlaka halka gitmek, halkın fikrine başvurmak gerekir. Bunun için Meclisten anayasa değişikliğini sağlayacak bir çoğunluğu bulsak bile, referanduma götürmek zorundayız". Paris'te "referandum olmaz, Mecliste çözeriz", Ankara'da "Mecliste olmaz referanduma götürmek zorundayız"!.. Başbakan Turgut Özal'ın bu yanıtlanndan hangisi doğru?.. Başbakan Özal bu yanıtlanndan hangisine inanıyor?. .Günü geldiğinde, bu tür bir anayasa değişikliği için halkoylamasına mı gidilecek. yoksa iş Mecliste mi çözüme ulaşacak?.. Hangisi doğru?.. Özal'ın kafasındaki çözüm hangisi?.. Başbakan Özal, önemli bir konudaçelişkili açıklamalarda bulunurken, öte yandan bir ara çok başka bir konuda mangalda kül bırakmayan bakanlar ne yapıyor?.. Yer, Bakanlar Kurulu toptantı salonu; Ankara, Tarih, 2i Aralık 198a Başbakan Özal Amenka'da. Bakanlar Kurulu'na Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem başkanlık ediyor. Kendisiyle Bülent Şemiler arasındaki anlaşmazlıgı aktardıktan sonra, Başbakan'la tetefonda görüştüğünü ve "Ya o, ya ben" dediğıni aktarıyor. Yedi, sekiz bakan birden aynı anda ateş püskürmeye başlıyor. Eğer Kaya Erdem istifa ederse, kendilerinin de arkasından istifa edeceklerini dile getiren konuşmalar birbirini izliyor. "Kaya Bey'i tam anlamıyia desteklediklerini" vurguluyor yedisekiz bakan. Güzel bir dayanışmaörneği. Politikadaçoktandır unuttuğumuzörnek birdavranış... Bakanlar Kurulu'nun bu toplantısından on beş gün sonra... Yer, Bakanlar Kurulu toplantı salonu; Ankara, Tarih 4 Ocak 1989. Başbakan Turgut Özal'ın başkanlığındaki toplantıda bir burukluk. Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem istiiasını vereli birkaç saat olmuş... Başbakan Özal toplantıyı Erdem'in istifasıyla açıyor. Daha önce çeşitli zamanlarda Erdem eleştırıldığınde, "Ben size Kaya hakkında laf söyletrnem, benim Kayaile aramı bozamazsınız" dıyen Özal, bu seier 'Kaya'yı ben sekız yıldır sırtımda taşıdım" diye söze giriyor. Sonra da istifadan duyduğu üzüntüyü belirtiyor. Herşeyerağmen, aralanndaki birlikteliği unutmuyor. Ancak, on beş gün önce aslan kesilen diğer bakanlar tık nefes... Ne bir ses, ne bir nefes... Hani, Erdem'e destek olanlar ve onun kabineden ayrılması durumunda* bakanlıktan ayrılacağını soyleyenler?'.. Şimdi, hiç biri yok ortada... Bazen olayları yorumlamaya gerek kalmıyor. Olayların kendisi, yorumlarını da beraberinde getiriyor. Grev planında aksaklık ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türktş'in, yerel seçimler öncesinde kamu sektöründeki "grevleri eşjeştirroe planı "nda aksamalar oldu. Çalışma ve Sosyal Guvenlik Bakanlığı'nın özellikle çoğunluk tespit başvurularına geç yanıt vermesi, kamu işverenlerinin yetkili sendikalarla toplu pazarlık görüşmeleri için ilk oturuın tarihlerini geciktirmesi, bazı işçi sendikalarının da yetki prosedürlerini zamanında gerçekleştirmemeleri, bu aksamaların gerekçeleri olarak ortaya çıktı. Aksama nedeniyle, Türklş'in planına gore ocak ayı sonunda fuli grev aşamasına gelmesi gereken sendikalar, yasal prosedur açısından bu süre içinde düşunülen noktaya ulaşamayacaklar. Türkİş'in ilke karan uyannca, ocak ayında kamu kesiminde sözleşmesi biten sendikalar, toplusozleşme yapmak için gerekli yetkilerini onceden alacaklar, bu sendikalar, görüşme ve uyuşmazlık prosedürlerini en geç oeak ayı sonuna kadar bitirerek ocak ayı sonu itibarıyla grev yasağı bulunmayan işyerlerinde. grev başlatma aşamasma gelinebilecekti. Grev yasağı kapsamına giren işyerleri için ise sendikalann uyuşmazlık surelerini Türkİş'in ikinci bir uyarısına değin, 15 mart tarihinden önce bitmeyecek biçimde uzatma imkânı vardı. Ancak bu program öncelikle Çalışma ve Sosyal Guvenlik Bakanhğj'nın, sendikalann işyerleri için yaptıkları çoğunluk tespit başvurularına geç yanıt vermesi nedeniyle bozuldu. Örneğin, ÇayKur'da çoğunluk tespiti için 5 Eylul 1988'de başvuru yapan Tek GıdaIş Sendikası'na. Çalışma ve Sosyal Guvenlik Bakanlığı, yasa gereği 6 işgünu içinde vermesi gereken yanıtı. yaklaşık 1.5 ay sonra 24 Ekim 1988 günü verdi. Bu yüzden Tek Gıdaİş'in yetki işlemleri uzadığından, ÇayKur için toplu pazarlık masasına ocak ayının başında oturulması gerekirken, ilk oturum 12 ocakta gerçekleştirilebildi. Buna karşın, çoğunluklan tespit edilmiş sendikalaıa Çalışma ve Sosyal Guvenlik Bakanlığı'nın kısa sure içinde \etki verdiği dikkat çekiyor. Ancak bazı sendikalann çoğunluk tespitini aldıktan sonra yetki belgesi için geç başvurması ya da geç çağrıda bulunması da, Türkİş'in programının aksamasma neden oldu. Kamu sektöründeki "eşleştirme" uygulamaya konamıyor Gerek yetki prosedürünün ileToplu pazarlık görüşmeleri için ilk oturum tarihinin ri tarihlere uzaması, gerekse Kagecikmesi ve yetki prosedürünün zamanında gerçekleşememesi nedeniyle ocak ayı sonunda fîili grev mu İşveren Sendikalan'nın, ilk oturum tarihini geciktirmeleri, aşamasma gelmesi gereken sendikalann eli kolu bağlandı. ocak ayı sonunda fiilen grev aşa Seçim Aritmetiği KMIB'den Yerel politikacılar için son hafta masına gelecek olan sendikalann takvimini şubat ayına sarkıttı. Türkİş'in verilerine göre kamu sektöründeki sözleşmeleri ocak ayında sona eren toplam 104 bin 877 işçi için gecikmeyle de olsa toplu pazarlık masasına oturuldu. 22 bin 22 işçiyi kapsayan sözleşmeler için ise henüz daha ilk toplu pazarlık oturumu bile gerçekleşmedi. Sözleşmeleri ocak ayı başında bitmesine karşın, yetki işlemleri tamamlanamamış işçi sayısı ise 1281'i buluyor. Örneğin, sözleşme süresi 1 ocakta biten Şeker Fabrikaları Tohum Üretme Çiftliği (264 işçi) işyeri için 23 kasımda çoğunluk tespiti için başvuran Tanmtş Sendikası, bakanlıktan ancak 3 ocakıa çoğunluk tespiti yanıtını alabildi. Daha yetki başvuru işlemlerini tamamlayacak olan Tanmİş'in bu durumu. Türkİş'in programını aksatan nedenlerden biri olarak gözukuyor. Aynı biçimde, Basınİş'in örgütlü olduğu Devlet Kitapları Mudürlüğü (,364 işçi> için 28 kasıtnda yapılan çoğunluk tespiti başvurusuna, konunun 8 ayn bölgeden sorulduğu gerekçesiyle. bugiıne değin bakanlıkça henüz bir yanıt verilmedi. 1$. K Kadıköy Atabek DYP'den aday adayı İ InI n nIiU ' I I iUi InI U o e ıl nl o U « ¥ C l l i n h a o l u rfauoti I UI SHP Genel B a |,k haber dergilerinden bazılarının y yöneticı ve y yazarlanna ye g B Ad P f D N mek verdi. Etap Marmara OtelındeKı^emeğe, SHP'den Istanbul Anakent B Belediye Başkan Adayı Prof Dr Nurettm Sözen ile İstanbul il Başkanı Mustafa Ozyürek'in de katıldıkları yemek önceki kokteylde. gazete yönetıcılerıyle sohbet eden SHP lıderı, yerel seçımlere doğru partısının calısmalan hakkında bılgı verdi. Inonü, 2000e Doğru Dergısı'nm Genel Yayın Yönetmenı Ooğu Penncek'le sohbetı sırasında. Horzum olayına değındı. Erdal İnönü, Penncek'e. "Horzum olayı hakkında herkes ne bıliyorsa yazmalı. acıklamalı Çok enteresan bir konu asiında. Herhalde kımse bu ısın ıçınden çıkamayacak" dedı Inonu, bir ara Mılliyet Gazetes: Genel yayın Müduru Doğan Heper'e. 'Asil Nadır Bey s c n gazeteyı de alıyor mu?" diye sorunca. Heper. '0 ış zor efendım ' şekiınde yanıt verdi. (Fotoğraf. Fuat KozluKij 5 k a n ı Erdaı lnonu öun aKsam S32^6 ve
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear