28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 OCAK 1989 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR ISMAIL GILCEÇ CUMHURİYET/5 Nâzım Hikmet'in seksen yedinci doğumgünü kutlanıyor Iyi ki doğdıuı Nâzım "Kimi insan otların, kimi insan balıklann çeşidini bilir, ben ayrılıkların / Kimi insan ezbere sayar yıldızların adım, ben hasretlerin..." Nâzım Hikmet'in doğumgünü kutlamasının çağrısında ozanın bu dizeleri yer alıyor. Kızkardeşi Samiye Yaltmm, Nâzım'm dostlarını bugün Çatı'da bir araya gelmeye çağırıyor. YURDAGÜL ERKOCÂ Bir daveıiye ulaşıyor elimize Samiye Yaltuun imzalı. Davetiyenin üzennde iki dize: "Kimi insan otlartn, kimi insan balıklann çeşidini bilir, ben aynlıklann / Kimi insan ezbere sayar yıldızlann adım, ben hasreılerin"... Tam tamına bir yıl geçmiş Nâzım Hikmel'in Çatı Restaurant'ta kutlanan 86. doğum gününün üzerinden. Kızkardeşi Samiye Yaltırım bugun yine aynı yerde bir araya gelmeye çağırıyor dostlan. Yine konuşmalar yapılacak, şiirleri okunacak büyük şairin, kendi sesinden dinletilecek kimi şiirleri... Şiirlerinden bestelenen şarkılara kulak verilecek ve yine geçen yıl olduğu gibi anılar saçılacak sağa sola. Ancak geçen yıldan farklı olarak bir yıldır sürdurülen "Nflzım'a Yurttaşhk Hakkı Kampanyası"nın gelişmeleri de tartışılacak. Ve hep bir ağızdan Türk edebiyatının büyük ustasına "Iyi ki dogdnn Nâzım" denecek. Ilk kez geçen yıl son vermişti Nâzım Hikmet'in kız kardeşi yıllar süren suskunluğa. Çatı Restaurant'ta toplanan konuklara yaptığı konuşmada "Biliyorsunuz ağabeyim, dünyaca ünliı bir Türk şairi. Pek çok insan onun şiirleriyle tanıyor Türkiye'yi. Böyle bir insanın Türk vatandaşlığından çıkanlması çok iizücü" demiş, orada bulunanları, avukatlan Halit daşlıktan çıkarma kararının, gerek ilgili yasaya gerek anayasaya gerekse uluslararası hukuk metinlerine ve insan haklan belgelerine aykın olduğu sonucuna varılmıştı. 25.7.1951 tarihli "Adnan Mendercs, S.Ağaoglu, F.L.Karaosmanoglu. R.Nasuhioglu, H.Köymen, H.Özjörük, F.Köpriilii, H.Polalkan, T.İIeri, K.Zeytinoğlu. Muhlis Ete, Dr.H.İ stundağ, R.Burvak, S.Kurtbek, N.Özsan, H.Gedik" imzalarını taşıyan Bakanlar Kurulu kararının ortadan kaldınlması istemiyle 3 Haziran 1988'de, yani Nâzım Hikmet'in 25. ölüm yıldönümünde Başbakanlığa başvurulmuştu. Ancak aradan 60 gün gibi bir süre geçmesine karşın Başbakanlık olunılu ya da olumsuz bir yanıt vermeyi uygun bulmamıştı. Avukatlar yasal sürenin sona ermesini göz önüne alarak bu kez "Müvekkilimiz Samiye Yalünro'• agabeyi Nâzım Hikmet'in van tandaşlıktan çıkanlma kararnamesinin ortadan kaldınlmasına ilişkin istegimizi reddeden Başbakanlık işleminin iptaline karar verilmesini saygı ile vekâleten arz ederiz" diye sona eren üç sayfalık bir başka dilekçeyi Danıştay Başkanlığı'na sunmuşlardı. Ne var ki, Danıştay kısa bir süre sonra söz konusu işlemin Ankara Bölge tdare Mahkemesi'nin görev kapsamı içinde olduğu gerekçesiyle görevsidik kararı vermiş ve dosyayı Ankara Bölge tdare Mahkemesi Başkanlığı'na göndermişti. Bu durumda avukatlara "reddedilen işlemin Bakanlar Kunılu'na ait olması nedeniyle yasa geregi Danıştay'ın görevli o\dugu"nu ileri süren bir başka dilekçeyle kararın düzeltümesini istemek düşmüştü. Bu istemi değerlendiren Ankara tdare Mahkemesi de 11 Aralık 1988 tarihinde dosyayı Danıştay'a geri yollamıştı. Şu anda Danıştay 10. Dairesi'nin karannı bekleyen avukatlar, yargının titizlikle konuyu inceleyip karar vereceğini düşündüklerini belirtiyorlar. Ama her halükârda alınan karara göre ulusal ve uluslararası hukuk normlarımn tanıdığı haklan kullanacaklarını da vurguluyorlar. KİM KİME DUM DUMA BEHtç AK Nâzım Hİkımt Nâzım Hikmet. 1951de Bakanlar Kurulu kararıyla Turkiye Cumhunyeti yurttaşlığından çıkarılmıştı. Geçen haziran ayında ozanın yurttaşlıktan çıkanlma kararının kaldınlması tçin başvuruda bulunuldu. Ancak çeşitli makamlan dolaşan başvuru henüz bir sonuca bağlanmadı. Şimdi avukatlar, Danıştay 10. Dairesi'nin karannı bekliyorlar. (Fotoğraf: Kıymet Coşkun arşivinden) PİKNİK PİYALEMADRA. Çelenk, Metin Şekercioglu, Aülla Coşkun v e Bilgin tnanç aracılığıyla başlatacağı "Nâzım'a Yurttaşhk Hakkı KampanyasT'na destek olmaya çağırmıştı. Samiye Harum'ın sesi yankısıru bulmuş ve yurttaşlık hakkının geri verilmesine ilişkin girişimler "Mezannın ve Sovyetler Birliği'nde bulunan Nâzım Hikmet Arşivi'nin Türki>e'ye getirilmesi". "Nâzırn Hikmet Enstitüsü'nün kurulması", "Şairin 28 yıla mahkum edildigi 1938 Harp Okulu Yargılama lannın yinelenmesi" önerileriyle desteklenmişti. Ama önce "yurttaşhk hakkı" denmişti. Aradan geçen bir yıl içinde neler olmuş, nasıl bir gelişme kaydedilmişti? Öncelikle düzenlenen paneller, açıkotunımlar ve yüzlerce hukukçunun katıldığı konsorsiyumla yurttaşhk hakkının geri verilmesinin hukuksal boyutu tartışılmıştı. Ve sonuçta 1951 yılında 1312 sayılı Vatandaşlık Kanunu'nun 10. maddesi gereğince Bakanlar Kurulu'nun verdiği vatan a/j HIZLIGAZETECÎ NECDETŞEN 5UHCA yitPIR TJNIK OIOÜGUMUZ EN euZEJL NÂZIMA YURITASLIK HAKKI KAMPANYASI Türkiye Yazarlar Türk PEN'i Başkanı Yaşar Kemat Sendikası Başkanı AzizNesin: Aomı Çağımızın büyük şairlerinden Kim kimi Nâzım Hikmet, bütün çağlann da en buyük ustalarmdan birisidir. vaîandaşlıktan Modern Türk edebiyatının da ba çıkarıyor? Bir ülkenin Onu yurttaşlıktan bası, kaynağıdır. Nâzım Hikmet, en büyük şairini kim çıkaranlarm torunları, düimizi zenginleştirmiş, dilimize dedelerinin adım yeni tatlar getirmiştir. 17 yıl hal vatandaşlıktan anımsayamasalar bile, kımızın içinde yaşaması, onu edebilir? Gelecek halkla bütünleştirmiş, büyük halk kuşaklar bir tek Nâzım Hikmet adım her kaynağından aşılanmış, bu aşılanzaman anımsayacaklar. ma onu bir Yunus Emre, bir Pir Nâzım, Hikmet Sultan Abdal, bir Karaeaoğlan. olayından dolayı bizi | Nâzım Hik| met'i bir birey bir Dadaloğlu yapmıştır. Nâzım bağışlamayacakhr. | olarak görme Hikmet, büyuk halk ozaalarının mek gerekir. O son büyük halkası olmuştur. Türk le şiir dilini inanılmaz bir zengin| bir edebiyat ku dili var oldukça Nâzım Hikmet de liğe ulaştırması, ondan sonra gerumudur. Poli var olacaktır. Belki onun büyük len kuşaklara bir yol olmuştur. Bii tika kurumu lüğü dilimizden de daha ötelere zim şürimizde olduğu kadar, hidur. Ve estetik götürecektir onun şiirini. kâyemizde, romanımızda da Nâkurumudur. Onun dil anlayışı, halkın diliy zım Hikmet'in büyük etkisi varNâzım Hikmet'i yurttaşlıktan çıkaranlar, böyle bir Tiyatro Yazarları Derneği Başkanı Refik Erduran: kurumu çıkarmak girişiminde bulunmuşlardır. Kurumsal kişiler yuntaşlıktan çıkarılamazlar. Onu yuntaşlıktan çıkaranlarm çocuklan ve torunları, dedelerinin, ata Nâzım Hikmet'in hâlâ yurttaşlık kapsamı dışında larımn adlannı anımsayamasalar tutulması, onun değil, Türkiye'nin, politikacıların bile Nâzım Hikmet'in adım bir Türk yücesi olarak her zaman ayıbıdır. anımsayacaklardır. Böyle kişileri İnanmakta de Nâzım Hikmet'in 20. Yüzyıl yurttaşlıktan çıkarmak hiçbir fa belki güçlük çeTürk Tiyatrosu'nda iz bırakmış ninin haddine kalmamıştır. O keceksiniz ama yazarlardan biri sayılacağı kesindünyanın her yerinde Türk'tür. ömrunün ikinci dir. yarısında NâMeslektaşlanmdan pek çoğuŞimdi yapılan başvurular karşısın zım Hikmet'e şi ""1 nun duygularını dile getirdiğime da, onun yurttaşhk hakkını geri ir doyurucu gelinanarak söyleyeceğim: Bizier o ye vermek onuru kime nasip ola memeye başlabüyük sanatçının uğraşımızı paycaktır diye bugünkü kuşaklar me mıştı. "Memleketimden İnsan laşmış olmasmdan gurur duyuyorakla beklemektedir. Nâzım Hik Manzaralan"nda o sanatın renk ruz. Öyleyken Nâzım Hikmet'in met'in yurttaşlığını geri vermekle lerini roman çerçevesine yaymayı hâlâ Türkiye Cumhuriyeti yurttaşyetinmemeli, mezanm vasiyeti ge denedi. Sonuçtan tam hoşnutluk lığı kapsamı dışında tutulması ise reğince Türkiye'ye getirmeliyiz ve duymadı. Kendisiyle son konuştu onun değii Türkiye'nin kaybıdır... Moskova Devlet Arsivi'ndeki Nâ ğumda en bü>xik umudu şiirsel oyun Ve Türk sanatının değil, politikazım Hikmet Arşivi'ni de Türkiye alanında başyapıtlar yaratabil cıların ayıbıdır. Bir an önce akılye getirmeli, bir Nâzım Hikmet mekti. O yönde aldığı sonuçlann lanmalannı ve biraz utanmayı ö|enstitüsü ve müzesi kurmalıyız. değeri de tartışılabilir. Ama ilerirenmelerini dilerim. Nâzımbir kurumdur En büyük şairimiz Ç İ Z G İ L İ K KÂMtL MASARACI dır. Eğer bizim edebiyatımıza Nâzım Hikmet çapında bir yol gösterici gelmemiş olsaydı, edebiyatımız bu düzeye çıkamazdı. Onun büyük şairliği kadar edebiyatımıza çizdiği sağlam yol da önemlidir. O, hem büyük bir şair, onun kadar da bizi ulusal kaynaklanmıza döndüren temele götüren bir yol göstericisidir. Dostoyevski, "Bütün Rus romanı Gogol'ün 'Kaput'undan çıktı" diyor. Bizim bütün yeni edebiyatımız da buraya kadar, Nâzım'ın çizdiği yoldan geldi. Ve bu yol da gjttikçe dilimizi ve edebiyatımızı zenginleştiriyor. Politikacıların ayıbı AĞAÇ YAŞKEN İİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES Türk ulusu yalnız NATO emrindeki, sayısı dünyanın beşincisi olan ordusuyla değil, yetiştirdiği kültür, sanat ve bilim insanlarıyla da varhğını çağdaş dünyaya kanıtlayabilir. Nâzım'a TRT nıakası İçinde Nâzım Hikmet 'ten dizelerin de yer aldığı "Çook Alametler Belirdi" adtı parçantn sözleri TRT denetimine takıldı. Kiytür ServM Cnmhur Atalay'm hamladığj "Yanm Bma " adlı programda N'iam Hikmet'ten de dizeler içeren "Çook Al«mctler Belirdi" adlı parça denetime takıldı. Dün akşam TV 2'de yayımlanan programda, Mozaik topluiuğu "Knrsun Askerin GerçekJeşmfyen Kaçışı", "Gitmelrydik", "Sappho İle Konuşıt»'. "Bir Bisiktet Gezintisi" ve "Çook Alameutt Belirdi" adlı parçalannı seslendirdi. Ancak Mozaik'in WOM Disko'da çekimi yapılan konserinin son vc en uzun parçası olan "Çook Alametler Belirdi"n:n sözleri çekimden sonra denetime takıldı. Toplam 9 dakikaya yaklaşan parçanın ilk 7 dakikası enstrümantaldi. Daha sonra müzikte bir patlamayla "fırtına soanua gessiriigi" andıran durgun bir böliime geçiliyordu. Bu kısa bölümde 3 dilden (İngilizce.Almanca.TUrkçe) çeşitli şiir ve sarkt sözleri üst üste okunuyor ve bir atmosfer yaratılıyordu. SözJer ise Goetke, Brecbt, T.S. Hiot ve Nâzım Hikmet'in çeşitli şiirlerinden bazı dizeler ve Bob Dylan'ın bir parçasından birkaç kıtadan oluşuyordu. Denetim, bu bölümü olduğu gibi çıkardı. Nâzım Hikmet'in TRT denetimi tarafından "Çook Alametler Belirdi" adlı parçadan çtkartüan dizeleri şöyle: Çook »lametler belirdi, vaJrit tamamdır Hara» helal oidu, helal baramdır. Kesdi kendimizte yarışmadayız gülâra Ya ölii yıldızlara götiireceğiz hayaü Ya da düoyamıza inecek ölüm. Nâzım'ın mezarı sorununa gelince, bir ülkenin en büyük şairinin mezarı elbette ülkesinde, sevdiği topraklarda olmalı. Vatandaşhk sorunu da ayn bir sorun. Kim kimi vatandaşlıktan çıkarıyor? Menderes mi, Celal Bayar mı, Kayseri mahkümları mı; kim ki TARİHTE mi? Bir ülkenin en büyük şairini, bir ülkenin dilinin yaratıcılanndan en büyüğünü kim vatandaşlıktan edebiür? Gelecek kuşaklar bir tek Nâzım Hikmet olayından dolayı bizi bağışlamayacaktır. Kuşaklar bizi gülünç insanlar diye anımsayacaklar, bizi ciddiye alıp üstümuzde araştırmalar bile yapmak gereğini duymayacaklardır. Bir ülkenin en büyük şairini sen 17 yıl hapislerde çürüt, ondan sonra da onu öldürmeye kalk, onu kaçmak zorunda bırak, ardından da git onu vaîandaşlıktan at, o da gitsin gurbet ellerde yurt özlemi, dilinin özlemi içinde ölsün. Bir insana, hele de en büyük şairine bizim ülkemiz politikacüarımn yaptığını, bütün çağlann en azgın, en eli kanlı diktatörlerf bile yapmamıştır. Nâzım'ın başına gelenler, bir ülkeyi, yalnız bir ülkeyi değil çağımızı utandıracak, bizi yerin dibine geçirecek bir olavdır. Şimdi bir de bir büyük insana yapılan insanhk dışı bunca kötulüklere karşın, bir de ona vatandaşhğını geriye mi vermiyoruz? Onun mezarını ülkesinin topraklarına mı getiremiyoruz? Bu çağda, değil büyük bir dil yaratıcısına, herhangi bir insana bunca zulum yapılsaydı, bunu da bütun insanlık bilseydi, bir ülke iflah olamazdı. Hangi ülke olursa olsun o ülke ayakta kalamazdı. Ama biz ayaktayız, diyeceksiniz. Gerçekten ayakta mı sanıyoruz kendimizi? BUGÜN MÜMTAZARIKA* BRITISH MUSBUM.. 15 Ocak 1759'M 8ÜSÛM ÛA/LÛ BRiriSH MUS&UM ( MUZİYIM) İUC KEZ HALKA AÇtlMtçrt DÜNYAHtM ÖNOE SELEN TXKİH HAZİStELERİH&EN BlÇ 80LUMUhJU İÇEREN BU P£V MÜZENıU ÇEKİR0EĞİKJI, SIK HANS SLOAU'IN KOLEKSirOhJLAfil OLUÇTLUSMUÇni. SIOAAJ, BİR TTP DOkTV&UYDu AMA İLGİSİ DOĞA rARİHİNİ PE KAPçAMAKTAYOt• TDPLAD/Ğr 8irfci V£ HAYı/AN ÖRMEtOSieı 9O 8İN PAKÇAr/ SULUYORCHJ. Sie UAfilS SIOAN, BU ZOLEKS/YONU, MAUKAHeSİWE BİRUKTE 1753 YrUNPA DEVLETE BAĞfÇLAMlÇTt. LOUDRA' PAki etooMseuer SEMTİAIDE SULUNAU BİAJA YE ARAZİ PAM SONKA AYNI Y£eD€ YAP/L/tCAK OLAN &ÜYÜK BgfTTS» MUSEUM'A TEMEL SAYtLACAK77.. Sotda ilk. t>""> ğârülüyor. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nezih Demirkent: 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet görmek istediğini M. Venizelosa beyan etmiştir. ATtNA 14 (Hususi) S. M. Venizelos da bu husustaki Son karayel fırtınasından Grandi dun Xf. Venizelos ile sonra ittiradını gaybeden samimi arzusunu izhar uzun bir tnülâkatta hava dün sabaha karşı lodosa eylemiştir. bulunmuştur. Bu miılâkatta çevirmiştir. Lodos fırtınası Akşam Hariciye Nazırı iki devletin Balkan ve tarafından S. Grandi fjre/ine bilhassa Akdenizde şiddetle Akdeniz siyasetleri arasında hüküm sürmüş ve resmi bir ziyafet verilmiştir. tam tetabuk müşahede Akdenizden limammıza Ziyafel esnasında gerek edilmiştir. Yunan Hariciye Nazırı, gerek gelecek vapurların S. Grandi TürkYunan seyriseferini de müşkilâta S. Grandi tarafından iki müzakeratı hakkındaki türk maruz bırakmtştır. milletin asırdide noktai nazarlarını da Sevahili mutecavire ve kardeşliklerinden, dostane bildirmiş ve M. Musolininin bilhassa Adalar ve Kadıköy münasebetlerinden ve refahü bu muzakereleri buyük bir postalan da fırtınadan inkitaa saadetleh temeniyatmdan alâka ile takip etmekte uğramıştır. Adalar ve sevahili bulunduğunu, Muşarunileyhin bahis haraketli nutuklar irat mutecavire hattı postalan etmişlerdir. memlekel arasındaki sabahleyin muniazaman icra mübadele ihtilâflannın S. Grandi bu sabah saat 10.30 edilmiş ise de vapurların bertaraf edilrnesini ve ondan da gazetecileri kabul ederek seyriseferi öğleden sonra sonrada bir misak akdinı intizamını kaybetmiş ve bazı beyanaita bulunacaktır. 15 Ocak 1929 Hukukıın gereğı neyse Ben Nâzım Hikmet'in büyük bir sanatçı, büyük bir şair olduğuna ınanan bir kişiyim. Yurttaşhk hakkı hukuksal bir mesele, hukukun gerektirdiği neyse onun yapılması beni mutlu edecektir. S. Grandi Lodos postaların icrası kabul olamamıştır. Dün büyük bir gaz şilebi gaz hamulesiyle limanımızdan Akdenize hareket etmiş ise de fırtınadan yoluna devam edemiyerek tekrar limammıza avdet etmiştir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear