02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriye! YENİ YILDA YENİ YÖNTEM Sahıbı CumhurivCT Matbaacıhfc ve Ga2«ecilık Turk. Anonım Şırkeır adına N»dır >«di 9 Genel Yayın Vluduru Hasan Cenul. Muessese Muduru. Emhw Uşaklıgil. >azı Hlen Muduru Okı> Gonensin. # Haber Merkezı Vluduru Yllçın Bıter. Savfa Duzenı Yoneımenı Ali Ac«r, # Temsılaler ANKARAYalçın Dofcan. IZMtR Hikmel Çetınkıy». ^ D . ^ ^ ^ CtUI Bmşl»n«K htanbul Habcrlerr Erinuı Akyıldu, Dış Haberler: Ergyn Bahrı. Ekonomı: <.txtf.il Turhan. Kullur Crtal Isltr, Spor Danışmanı AMalkadir Vurelman, Duzeltme R*fik Durb*;. Araştırma. Ijahin Alpay, IjSendıka ijııkm Krlenci, Vurl Haberlerı Srcdet Dogln. Dızı Yazılar. Kercm Çahşkan, # Koordınalor Ahrnrl Konıban, • Malı lşler Frol Erkul, • Muhasebe Baknl Yener • BuıçePlanlama. Sevgi Anın • RekUm *jşeTonı«, Ek Yayinlar: Hul>» Ak>ol # Idare Haseyin Gurrr. Işleıme Onder Çdık, Bılgılslem Nail tnal. Basan ve Yavan. Cümhurı>et Malbaacılıfc veCa«tealık TA.Ş Turk Ocagı Cad 39/41 Cagalotlu 14334 lu PK 24* Ulanbul Tel 512 05 05 (20 hao. Tctex 2224* Fa» (I) 526 60 72 # üumlar Aakan: 7ıya Ookalp Blv lnkılap S No 19/4, Tel 133 II 4147, TdM 42344 Fax (4) 133 II 41 '428 0 Umir H Zıya Blv 1352 S.2/3, Td. 13 12 30. Telei 52359 Fı* (5!) 19 53 60 • Adaaa Inonu Cad 119 S N« I Kaı I. Tel I145SOII973I. Tekx 62155, Fax 1711 328 OM TAKVIM: 1 OCAK 1989 Ozon avında casus uçak EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA Bilim adamlan, yeni yılda Norveç'in Stavanger kentinde bir araya gelerek atmosferde ozon tabakasındaki azalmaya karşı ahnacak ivedi onlemleri goruşmeye başlayacak. İki ay surecek toplantıya ABD, lngiltere, Norveç ve Federal Alman>a başta olmak uzere birçok ülkeden 200'den fazla bilim adamı katılıyor. Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA) biri istihbarat amaçlı iki uçağını bilim adamlarına tahsis etti. Uçaklar Kuzey Kutbu üzerindeki ozon tabakasının durumunu inceleyecek. Toplantı, ozon tabakasının sadece Guney Kutbu uzerinde değil, AvustraJya ve Yeni Zelanda uzerinde de yer yer azaldığmın açıklandığı biı zamana rasthyor. Avustralya Meteoroloji Dairesi, Batıda Perth'den doğuda Yeni Zelanda'nın "Guney Adası"na kadarki bolgede yüzde 10 oranında ani bir azalma olduğunu açıkladı. 3 milyon nufuslu Melbourne kenti uzerinde ise azalma yüzde 13'ü buluyor. Ozon tabakasının Kuzey Kutbu uzerinde de seyreldiği endişeleri üzerine Birleşmiş Milletler Çevre Programı tarafından Norveç'te iki ay sürecek bilimsel bir toplantı duzenlendi. Hava akımları ve ısı bakımından Güney Kutbu'na benzemeyen Kuzey Kutbu uzerinde iki uçakla inceleme yapılacak. NASA tarafından görevlendirilen bir istihbarat uçağı yerden 23 kilometre yüksekte, tam ozon tabakasının alt sınırında uçacak. DC8 tipi diğer bir uçaksa 30 bitim adamını 13 kilometre yüksekte dolaştıracak. Bilim adamlan ozon tabakasının en ince olduğu sanılan yorede gozlem yapacaklar. tki ay içinde 80 uçuş gerçekleştirilmesi bekleniyor. Uçaklar ayrıca Kuzey Avrupa uzerinde de meskun yerlerde uçarak ozon tabakasının durumu hakkında bilgi toplayacak. Çevre koruma açısından 1 ocak tarihinin ayrı bir önemi de var: Birleşmiş Milletler Çevre Programı girişimiyle 1987'de Kanada'nın Montreal kentinde imzalanan protokol yürurluğe girecek. Protokol, ozon tabakasının kemirilmesinden "kloroflorokarbon" (CFS) adı 1989'da moda Kendi falına kendi bakıyor moda. Başına ne geleceğini, yeni yılda şansının ne olacağını en başmdan biliyor. Billur topa gerek yok. 1989 kapaîı bir kutu değil moda için. Kutunun kapağım açtıkları ekim ayından beri belli yeni modern modacıların kaderi. Öyle fırtınalar, heyecanlar yok yeni yılda. Soluk kesen bir buluş, soluk kesen bir yenilik yok. Bir anlamda eski hamam eski tas. NECL SEYHUN Yeni bir yıla girdik ya, bir fal furyasıdır gidiyor. Yeni yılda kimleri ne bekllyor?.. Dünyayı, kraliçeleri, ünlü politikacılan, yıldızlan, şarkıcılan... Ya modayı? Onun falına bakan yok. Kendi falına kendi bakıyor moda. Başına ne geleceğini, yeni yılda şansının ne olacağını en başından biliyor. BiUur topa gerek yok. 1989 kapalı bir kutu değil moda için. Kutunun kapağım açtıklan ekim ayından beri belli, yeni modanın, modacıların kaderi. Öyle fırtınalar, heyecanlar yok yeni yılda... Soluk kesen bir buluş, soluk kesen bir yenilik yok. Yıldız bir modacı da yok yeni yılda. Basının yere goğe koyamadığı, mallanrun kapış gittiği hiçbir modacı yok. Herkes yerli yerinde. Bir anlamda eski hamam, eski tas... Lacroix o eski heyecanı yitirdi. İki mevsimdir normal bir düzeyde başan çizgisi. O ilk heyecanm dozunu tutturamadı. 89"da da tutturamayacak. Bir zamanların Oscar'lı modacısı. Azzedine Alaiı'dan da bu yıl gene ne bir ses ne de bir nefes... Silindi, gitti sanki. Mallannın kapış gittiği günler gerilerde kaldı. Thierry'den de yani Thierry Mugler'den de bir haber yok. Yani yeni bir haber yani yeni bir aşama. O da eski ününün gölgesinde yaşayıp gidiyor. Yves Saint Laurent'a gelince, uzun yıllardır yaptığı zaten yalnızca bu. Lagerfeld de her zamanki gibi... Soluksuz. Yani yeni bir soluktan yoksun. Givenchy, Dior, Scherrer gene alışılagelmiş kadınsı "şık" havalannı sürdürüyorlar 89 yılında da... Umgaro gene koordanelerinin, drapelerinin peşinde... Ama bir aşama yok hiçbirinde, şöyle yüreği "hop!.." ettirecek cinsten hiçbir şey!.. Değişikliği bir Unlu modacı Mamtana yaptı. Ama onun değişikliği de gerçek bir düş kınkhğı oldu Mamtana severler için... Her zamanki çizgisinden bambaşka, alışılmış Mamtana'dan çok farklı vatkasız daha bir kadınsı daha önemsiz bir koleksiyon. Sadeliği içinde çarpıcı ve zor, o eski havayı boşuna aradı konukları. Alışılacak mı yeni çizgiye zamanla, yoksa Mamtana soldan geri mi edecek?... Bakalım. 89 modasının sakin bir çizgide güzel olduğu bir yıl. Hiçbir modacının yıldız olmadığı, kısacası, uzunun, pantolonun gözde olduğu bir yıl. Beyazın, siyahın kaderini baharat renklerinin saltanat sürdüğu biraz Afrika biraz Meksika biraz da Hint havası... Ama fırtınasız! Fırtınasız ama... Moda demek heyecan demek, değişiklik demek oysa. Gene de bakarsınız değişir her şey... Fırtınalar kopar modada, yeni yıldızlar doğar ya da eskiler parlar yeniden. Yıl daha yeni başladı. Modacılar bu amaçla yılın ikinci yansını kurtarma savaşındalar. Gözleri dünyayı görmüyor. Hepsi 89 sonbahar ve kışırun peşinde mart başında ne olacak bakalım?... 89 giderayak modada bir yenilik yaratacak mı?.. O zaman 89 moda tarihine baştaki sakin, sıradan havası ile değil de, fırtınalanyla, heyecanlarıyla geçer. Daha söylenmemiş sözler var modada. Yılı, modayı, falı, Fransızların ünlü bir sözu ile bitirelim: "tyi biten her şey iyidir!.." tmsak: 5.50 Güneş: 7.22 Öğle: 12.12 Ikindi: 14.32 Akşam: 16.53 Yatsı: 18.19 NoeVde 11 bin Yunanlı turist ATİNA (AA)Noelve yılbaşı tatillerinden faydalanan 11 binden fazla Yunanlı turistin Türkiye'yi ziyaret ettikleri bildirildi. İpsala ve Pazarkule hudut kapılarındaki yetkililerden edinilen bilgilere göre 2230 aralık tarihleri arasında 9 bin Yunanlı turist, otobüs ya da özel otomobilleriyle bu iki hudut kapısından Türkiye'ye giriş yaptı. Bunun yani sıra deniz ve hava yoluyla da Türkiye'ye gelen Yunanlı turist sayısınm 2 bine ulaştığı öğrenildi. 1B8B ocak ayından itibaren ozon deliğindeki artışı saptamak için bilimadamlan "casus uçak" ile atmosfere çıkarak incelemeler yapacaklar. verilen kimyasal maddeyi sorumlu tutuyor. Bu madde spreyler, soğutma sistemleri, buzdolapları, yangın söndürme aletleri başta olmak üzere çeşitli sanayi daliannda kullanılıyor. Atmosferde binken bu madde, Guney Kutbu'nun kendine özgu atmosfer koşulları nedeniyle ozon tabakasını yok ediyor. Ozon, güneşin zararlı ultraviyole ışınlarını suzen hayati önemde bir madde. Turkiye'nin henüz imzalamadığı, ancak 25 kadar ülkenin imza koyduğu Montreal Protokolü uyarınca CFS yapım ve kullanımına sınırlama getirilecek. Buna gore 1999"a kadar CFS yapımı yüzde 50 oranında azaltılacak. Ancak bilim adamlan kaygılı, CFS yapımının tamamen yasaklanması durumunda dahi kaybolan ozon tabakasının ancak 100 yılda yeniden oluşacağı görüşundeler. Cambridge yakınlarında "Güney Kutbu Araştırma Merkezi"nde 32 yıl süreyle aralıksız ozon araştırması yapan ve "ozon deligf'nin varlığını ilk kez açıklayan İngiliz bilim adamı Dr. Joe Farman şöyle dedi: "1987 ozonun en fazla kaybolduğu >ıl oldu. Altı haftada yüzde 6O'ı gitti. Bu 1418 kilometre eninde bir kiitle demek. Bu yılsa eylül ve ekim aylarındaki ölçumlcrde >üzde 25 oranında azalma saptadık. Bu, bir yıl öncekine bakışla az, ama ihtiyatı elden bırakmamak gerek." "Sanavinin bu konuda nasıl bir sorumlulugu v'ar?" sorusunu ise Dr. Farman, "Sanajinin tüketime sunduğu yeni ürünleri önce çok ciddi biçimde denernesi gereki>or. Tıpkı ilaç sanayiinin yaptığı gibi. Çiinkii sanayi dev hacimde üretime geçince sonra bunu durdurmak miimkün olmuyor. Ortaya da önu alınamaz sorunlar çıkıyor" şeklinde yanıtladı. İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher, mart ayında Londra'da uluslararası bir konferans toplanarak soruna kalıcı çozüm bulunmasını onerdi. Başbakan Thatcher, CFS üretiminin Montreal Protokolü tarafından öngörulduğü gibi yüzde 50 değil, yüzde 85 oranında azaltılması gerektiğini de kaydederek Ingiltere'deki çevrecilerin beğenisini kazandı. Türkiye'de ilk çevre mevzuatı ANKARA (UBA) Türkiye Çevre Sorunları Vakfı ilk Türk çevre mevzuatını yayımladı. TÇSV, Türk hukuk sisteminde mevcut ve çevre ile ilgisi olan kanun hükmünde kararname, uluslararası sözleşme, tüzük ve yönetmelikleri bir araya getirerek "Türk çevre mevzuatı" başlığıyla yayımladı. Türkiye'de bu konuda ilk defa yayımlanan kitapta, ilgili kaynaklar kronolojik olarak verilirken, kitapta yer almayan ve konu ile dolaytı ilgisi olabilecek metinlerin listesi de yer aldı. Kitap toplam 484 sayfa, kitabın fıyatı 5 bin lira olarak belirlendi. Anababa okulu İSTANBUL (AA) Anne ve babalara, çocuklarıyla ilişkileri konusunda eğitim verecek olan "anababa okulu" yarın açıhyor. Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölumu'nün bir etkinliği olarak Beyazıt'ta kurulan okulda, anne ve babalara, çocuklarıyla sağlık iletişim kurma yolları anlatılacak. Bu arada, aile planlamasından cinsel eğitime kadar çeşitli konularda anne ve babalara yol gosterilecek. Anne ve babaların dışında her isteyenin katılabileceği okulda eğitim, ücretsiz verilecek. Toplam 32 .saatten oluşacak ve bir ay sürecek programın en az üçte ikisine devam edenler de diplomc almaya hak kazanacak. Guy Laroche Gıyimlı, satımlı modellerin modacısı. Scherter, 89 şık, kadınca sürdüruyor Vitamin suyunu dökmeyin ANKARA (UBA) Turkiye'de vitaminler ve besinlerin vitamin değerlerinin iyi korunamadığı belirlendi. Bilgisizlik yuzünden ailelerin yüzde 50"sinin A, yüzde 30'unun B, yüzde 8'inin de C vitaminlerini yetersiz tükettiğı tespit edildi. Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölumü Mudürü Prof. Dr. Sevinç Vücecan. besinlerin pişirilmesi, saklanması, hazıılanması sırasında gereksiz vitamin kaybı meydana geldiğini söyledi. Vitaminlerin gelişme, buyume ve sağlıklı yaşamadaki rolünün çok önemli olduğunu belirten Yucecan. vitamin kaybını önlemek için yapılması gereken işlemler konusunda şunları söyledi: 1 Gıdaların pişirme suları dokülmemeli: Besinlerin pişirilmesi sırasında suda eriyen vitaminler suya geçmekte, eğer sular dökülürse besinlerdeki vitaminleı buyük ölçüde suyla birlikte gider. Su, yeterli miktarda kullanılarak ya tekrar yemeğe eklenmeli ya da çorba yapılmalı. 2 Yemekleri gereğinden fazla ve yüksek ateşte pişirmemeli: Besinlerin içindeki sıcağa dayanıksız vitaminler, yüksek ısı karşısında kaybolur. Bu kayba neden olmamak için, nemli sıcaklık ve gereği kadar pişirme şarttır. Oksijene karşı duyarlı olan A ve C vitaminlerinin kaybolmaması için oksijen ile temas en aza indirilmelidir. 3 Besinler bekletilmenıeli: Besinlerin hava ile temaslan sonucu vitamin kaybı olduğu gibi tekrar ısıtılan yemeklerde C vitaminı ve folik asit kaybı olur. Besinler yeterince pişirilmeli ve mumkunse hemen tüketilmelidir. 4 Yağ ve yağlı yiyecekler ışıktan korunmalı: Yağ ve yağlı yiyeceklerin ışıkta tutulması, ozellikle A vitamininin kaybına neden olur, yine ışığa duyarlı vitaminlerin bulunduğu sut, yoğurt ve peynir gibi su oranı yuksek maddelerin ışıksız ortamlarda saklanması gerekir. Bu arada vitaminlerin büyüme, sağlıklı nesillerin oluşması ve zekâ gelişmesine çok buyük katkılan olduğunu belirten Prof. Dr. Yucecan, halkın, sürekli beslenme konusunda yayın organlanyla eğitilmesi gerektiğini söyledi. Yucecan gıda kayıplannı önlemek için yapılacak çalışmaların da sağlıklı beslenmenin ilk koşullarından biri olduğunu belirtti. ^Carettalar' bu yıl yumıışak' korunacak Balyan'da turizmin patlamasına yolaçan "Caretta Caretta" kaplumbağalan bu yıl belediye tarafından "yumuşak turizm" Ukesiyle ve özel önlemlerle korunacak îztuzu kumsalının arka kısmına turistlerin günü birlik gereksinimlerini karşılayacak portatif barakalar konacak. Haber Merkezi Dünyada nesli tükenmekte olan "Caretta Caretta" türü dev denizkaplumbağalarının son üreme veri olan Dalyan, 1989 sezonunda "yumuşak turizme" hazırlanıyor. İztuzu kumsalının bu yıl turistler için cazip hale getirileceğini bildiren Dalyan Belediye Başkanı Ali Giin, "Yöremizi ziyaret edecek herkes memnun aynlacak" dedi. Denizkaplumbağalannın yumurtalarını bıraktıkları tztuzu kumsalına turistik otel yapılmak istenmesi uzerine Türkiye ve bütün dünyadaki çevreciler otele karşı büyük bir kampanya yürütmüştu. Çevrecilerin Avrupa platformunda yaptıkları mücadele üzerine dikkatleri üzerine toplayan Dalyan'a geçen yıl 360 bin dolayında turist gelmişti. Bu yıl yarım milyon dolayında turist bekleniyor. Dalyan'ın Koyceğiz Golü, kanalları, sazlıkları, Kaunos antik kenti, kaya mezarları, kaptıcalan ve İztuzu kumsalı ile bir doğa harikası olduğunu bildiren Dalyan Belediye Başkanı Ali Gun, önumüzdeki yaz "yumuşak üırizm" uygulamak için haarlıklara şimdiden başladıklarını bildirdi. Ali Gun, şoyle dedi: "Geçen yıl gelen turist sayısı. lahminlerin uzerinde oldu. Bu vıl daha da artacağını sanıyoruz. Bunun için şimdiden hazırlıklara başladık. Kaplumbağalar nedeniyle İztuzu kumsalındaki butiın barakalar sökulmuştu. Geçen yaz sezonunda kumsala gelenlere sadece 2 biıfe hizmet veriyordu. Bu yiizden turistlerden çok şikâyet aldık. Bu yıl, Özel Çevre Koruma Komisyonu'nun göriişünü alarak, kumsalın kaplurabağaların yuraurta bırakmadıkları arka bölumlerine sökülüp takılabilen büfe, duş ve tuvaletler kuracağız. KumsaJdan yine giınubirlik yararlanılacak. gece kumsalda kimse kalmayacak" dedi. Belediye olarak turistlere daha iyi hizmet edebilmek, pansiyon ve restoranlarda yeterli denetim yapabilmek ve İztuzu kumsalında kaplumbağa yumurtalarını koruyabilmek için şimdiden 20'den fazla personel alarak eğitmeye başladıklarını bildiren Ali Gun, yumuşak turizm uygulamasıyla ilgıli olarak şunları söyledi: "Dalyan, tum dünyada son yıllarda yaygınlaşan yumuşak turizm anlayışına çok uygun bir yer. Buraya gelenler, kasabamızda büyük turistik tesisler bulunmadığı için bu anlayışa uygun olarak halkıyla iç içe tatil yapıyor. Turist için yeterli konforu bulunan pansiyonlarda >e küçuk yatak kapasiteli konaklama tesisinde kalan yabancılar, Dalyanlı nasıl yaşıyorsa, onlar da aynı şekilde yaşıyorlar ve memnun oluyorlar. Dalyan, özellikleri nedeniyle özel çevre koruma alanı ilan edildi. Bundan böyle de buyük tesislerin kurulmayacağını sanıyoruz. Dalyan'ın yumuşak turizm özelliğinin uzun yıllar sureceğine inanıyorum." Bu arada Doğal Havatı Koruma Derneği de Dalyan'da kaplumbağaların korunması için alınması gereken onlemler konusunda proje hazırlayarak bunu Çevre Genel Mudurluğu'ne ileui. Projede bölgede oncelikle bir "otofinansman" sisteminin oluşturulması gerektiği göruşü vurgulandı ve onlemler şoyle sıralandı: "tztuzu kumsalına çıkacak turistlerden ayak bastı parası alınabilir. Belediye ödenecek bu parayla kumsalda alınacak koruma önlemlerini finanse edilebilir. tki bin liralık bir ucret de turist için yüksek olmasa gerek. Buradan sağlanacak parayla orada nöbet tutacak kişilerin maasları ödenebilir. Nöbetçiler için telsiz alınabilir. Aynca kumsalın her iki ucuna da birer enformasyon merkezi kurulabilir. Burada turistlere video gösterileriyle birlikte kaplumbağalar konusunda bilgi verilir. Kuma sokulmayan ayaklı şemsiyelerin kiraya verilmesiyie de belli bir gelir sağlanabilir. Alınması gereken diğer bir önlem de molorlann aşın hız yapmasını önlemektir." 6 Üniversıteler programı TVde ANKARA (UBA) TRT tarafından üniversite adaylığına yönelik olarak hazırlanan "Üniversitelehmiz" adlı programın yapımcısı Hayrullah Öğuz 13 bölüm halindeki programla üniversite adaylarına seslenmeyi amaçladıklanm söyledi. Çocuk programlan müdürlüğünce yapılan "Üniversitelerimiz" adlı 30 dakikalık programın ilk bölümünde Akdeniz ve Anadolu ünıversiteleri ekrana getirilecek. Onları alfabetik sırayla diğerleri izleyecek. Dostluk köyü projesi Tbskay'da ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA Mimarlar Odası nca gündeme getirilen "Kaya köyünün Turk Yunan banş ve dostluk köyü olması" önerisine hukumetçe ilk resmi olumlu göruş Bayındırhk ve tskân Bakanhğı'ndan geldi. Mimarlar Odası'nca düzenlenen forumda alınan kararları olumlu bulan bakanlık, konuvu "gereğinin yapılması için" Özel Çevre Koruma Bolgeleri Başkanı Tunca Toskay'a iletti. Mimarlar Odası'nın düşuncesi Türk Yunan Dostluk Derneği'nce de desteklenmiş ve Muğla Belediyesi'nin de güç ve katkı vermesiyle 2 Ekim 1988 tarihinde Muğİa'da bir forum düzenlenerek, projenin genel yaklaşımlanyla birlikte gerçekleşebilmesi yönunde temel ilkeler ve öneriler kararlaştırılmıştı. Ayrıca forum kararları daha sonra ilgili tüm kamu kuruluşlarına iletilmişti. Mimarlar Odası'na ilk yanıt söz konusu kurumlar arasında Bayındırlık ve İskân Bakanhğı'ndan geldi. Odaya Musteşar Yardımcısı Erol Ünal imzasıyla gelen yazıda şoyle deniliyordu: "Kayaköy, bakanlığımızda 24.9.1984 tarihinde FethiyeDalaman çevre düzeni planında tatil köyu kullanımı olarak ayrılmıştır. Son olarak da 5.7.1988 tarihinde Resmi Gazete^ de yayımlanan özel çevre koruma bölgesi sımrları içerisine dahil 1 KAYAKOY'E YEŞIL IŞIK Muayvne ücretine zam ANKARA (AA) Özel muayene ücretlerine yapılan zamlar, yarından itibaren uygulanmaya başlanacak. Turk Tabipleri Birliği'nce belirlenen, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı tarafından onaylanan özel muayene, tedavı ve ameliyat ücretlerinde yuzde yüze varan artışlar meydana geldi. Özel muayene 9.800 liradan 19 bin 600 liraya yukselirken, normal doğumlar 140 bin liradan 280 bin liraya, büyuk ameliyatlar ise 525 bin liradan bir milyon 50 bin liraya çıkarıldı. Işyerinde sözleşmeli olarak çalışan işyeri hekimlerinin aylık taban ucretleri de yeniden ayarlandı. Yeni ucretler, 300 bin ile 800 bin lira arasında değişiyor. hglnç protesto F. Almanya'da üniversite öğrencileri milli eğitim bakanı karşısında "Siz bizi soymak istiyorsunuz" diyerek soyundular Oğrencilerden çıplak protesto Dış Haberler Servisi F. Almanya'da yuksekokullar yeni yıla hayli heyecanlı giriyor. Der Spiegel Dergisi'nin haberine gore, Noel sırasında durulan protesto gösterilerinin ocak ayında yeniden patlak vermesi bekleniyor. Protestoların nedeni, Milli Eğitim Bakanı Jurgen Möllemann'ın yuksekokullardakı aşın yığılma nedeni ile ortaya attığı yeni "mali destek planı". Möllemann, F. Almanya'da eyaletlerin yüksekokullarda kapasite arttırımı için 1 milyar mark (Yaklaşık I trilyon TL.) vermesi halinde, Bonn hukümetinin de bunun üzerine 1 milyar mark ekleyeceğini açıkladı. Odemeler, evaletler ve Bonn tarafından aşırı oğrenci akımının durulmasının beklendiği 1995 yılına kadar taksit taksit yapılabilecek. Ancak asıl gurültu bundan sonra koptu. Çünkü eyaletlerin eğitim bakanlıklan ve yüksekokul yonetimleri kendilerinin ödemeleri gereken miktarları, bütçeden ve bazı derslerden kısıntı yaparak ve oğrenci harçlarım arttırarak karşılama yoluna gittiler. Bunun sonucu yüksekokullarda büyuk bir protesto dalgası başladı. Bonn Üniversitesi'nde konuşma yapan Milli Eğitim Bakanı Möllemann'ın önünde soyunan bir grup genç "Siz bizi zaten gömleğimize kadar soymak istiyorsunuz' diytrek tepkilerini dile getırdiler ve TV ile basında "birinci haber" olmay. başardılar. 1989 yılında F. Almanya'da yüksekokullarda iyileştirmenin faturasının kimin cebinden çıkacağı tartışması veni çalkantılar yaratabilecek. Bazı eyaletler Möllemann'ın projesini tümden reddetmeye kalktılar, ancak kamuoyunda bu kadar tartışılan ve oğrenci beklentilerinin boylesine arttığı bir konuda buna cesaret edemediler. edilmiştir. Bu alan içinde uygulama yetkisi Özel Çevre Koruma Bölgesi Başkanlığı'na verilmiştir. Bu nedenle söz konusu forum kararları dikkate alınarak bir planlama çalışması yapılmasında bakanlığımızca sakınca görülmemekte olup, ilgi yazı gereği için Başbakanlık Özel Koruma Bölge Başkanlığı'na gönderilmiştir." "Bakanlar Kurulu'nun 7 Ekim 1988 tarihli karanyla imzalamış olduğu Akdeniz'de özel koruma alanlanna ilişkin protokolde de Kaya köyu forumıı kararlanndaki ilkeleıie tam bir uyum sağlayan hükümler bulunduğuna" dikkat çeken Mimarlar Odası İkinci Başkanı Oktay Ekinci şunları söyledi: "Forum kararlan alınırken bu protokolden habersiz olduğu gözönünde tutulduğunda, Mimarlar Odası'nca geliştirilen önerinin uluslararası koruma ilkeleriyle de bağdaşan 'evrensel bir yaklasıma dayanmakta olduğu' ortaya çıkmaktadır." Ekinci şöyle dedi: "İlk yazılı yanıtın Bayındııiık ve İskân Bakanhğı'ndan olumlu göriişle birlikte gelmesi Kaya köyünün önerdiğimiz dolğnıltudaki bir planlamayla yeniden yaşama kavuşmasına ve Türk Yunan dostluğunun pckiştirilmesinde larihe yakışır bir görevi üslenmesine yönelik umutlanmızı daha da güçlendirmiştir." Dişçilere rağbet yok ANKARA (UBA) Zaman zaman yapılan zamlar nedeniyle diş muayene ve tedavi ücretlerinin yükselmesî, özel diş hekimlerine giden hasta sayısını yarıdan çok düşurdu. Diş Hekimleri Birliği Başkanı Yılmaz Bilgın, "Son zamlardan sonra müşteri sayısınm daha da azalmasmdan korkuyoruz" dedi. Diş muayene ve tedavi ucretleri her yıl artarken, Türkiye 'de ağız ve diş sağlığının önemini koruduğu bildirildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear