25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 EYLÜL 1988 CUMHURİYET/U Başbakanlık savunması •* Uruğ'a ulaştı ANKARA (AA) Genelkurnay eski Başkanı Emekli Orgeneal Necdet Ürug'un Başbakanlık ileyhine açtığı 200 milyon liralık tazminat davasıyla ılgili Başbakanlık savunması, Üruğ'a dur ulaştı. Uruğ'un avukatı Yiiksel Esin, tebligat işlemlerinin uzun surmesi nedeniyle, Başbakanlık'ın savunmasının, kendilerine ancak dün ulaşabildiğini belirterek şo>le konuştu: Yasada öngörülen 30 giinluk ikinci cevap süremi/ bugünden (dunden) itibaren başh>or. 22 ekime kadar, ikinci savunmamızı Danışta\'a gondermemiz gereki>or. Ek sure hakkımızı kullanmayı dıişunmüyoruz." 7 Romen iltica etti İstanbul Haber Servisi Romanyalı 7 kişi dün sabaha karşı İstanbul Boğaa'nda bir gemiden atlayarak Turkiye'ye iltica isteminde bulundular. Yetkililerden alınan bilgiye göre sabahın erken saatlerinde Karadeniz'den gelip Marmara yönüne gitmekte olan bir kuru yuk gemisinden 7 kişi'denize atladı. Yüzerek karaya varmaya çalışan gemicilerden 5 tanesi Rumelifeneri yakınlarında balıkçıların yardımlarıyla kurtanldı. Diğer ikisimn ise ters yöne yuzerek Anadolukavağı'nda karaya çıktıklan öğrenildi. da gökdeienler yukselecek Istanbul Uluslararası Ticaret ve Turizm Merkezi nın (UTTM) yapımına, yakında başlanıyor UTTM'nın kurulacağı eskı Zeytınburnu Çımento Fabrikası'nın arsasının sahıbi olan Türk Çımentosu ve Kirecı AŞ Yönetim Kurulu üyesı Yalçın Güç'un verdığı bilgiye göre 70 bin metre karelik alanda 30ar katlı üç ticaret merkezi, kapalı fuar ve sergi alanı, beş yıldızlı otel aiışveriş merkezi, konferans merkezi, kapalı garaj, eğlence ve dinlenme tesisleri, spor alanları ve özel marina yer alacak UTTM, ESKA Inşaatla ortaklaşa ınşa edilecek Zeytinburnu'nda tıcaretturizm S Her iki yakadaki karakollara sığınan gemiciler, önce Güvenlik Şube Mudurluğu'ne ardından da Yabancılar Şubesi'ne götürülerek ifadeleri alındı. Polis yetkilileri, ifadesi alınan gemicilerin Turkiye'ye iltica isteminde bulunduklarını belirttiler. 1 Ekım 1988 günü açılısı Başbakan Özal tarafından yapıiacak olan Gallena Ataköy'ün son hazırlıkJarı tamamlanıyor Ataköy Turizm Merkezi kapsamında yer alan ve Türk mımarları tarafından inşa edilen Galleria Ataköy de 125 satış bırimı, Fransız Pnrttemps Mağazası ve "Fame Cıty" adlı bir eğlence merkezi yer alacak Yaklaşık 38 bın metre karesi kiralanabilir alan olmak üzere toplam 77 metre karelik bir alan üzenne kurulan Gallena'da ayrıca 2 bın araç kapasıtell bir kat otoparkı da bulunuyor (Fotoğraf Tarık Ersoy) Galleria Ataköy Haber Merkezi Geçen ders yılında gerçekleştirilen sınavların tartışması sürerken, 19881989 öğretim yılında yapıiacak sınavların tarihleri belli oldu. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanhğı'ndan yapılan açıklamaya göre öğrenciİer Anadolu liseleri sınavına 30 nisanda, fen liseleri birinci basamak sınavına 25 martta fen lisderi ikinci basamak sınavına da 29 nisanda girecekler. Yeni ders yılı calışma takvimine göre îlk ve orta öğretim Kurumlannda yarıyıl tatili 27 ocakta başlayacak 12 şubatta sona erecek. Dersler köy ilkokullannda 12 mayıs, kasaba ilkokullan ile orta dereceli okullarda 9 haziranda sona erecek. Bakanlığın açıklamasına göre aday çıraklar teorik eğitimine 26 eylül günü başlayacaklar. Aday çıraklann yarıyıl tatili 20 ocak 12 şubat tarihlerinde yapıiacak. Sınav takvimi Sosyal demokratlar neden (Baştarafı 14. Say/ada) konulanna duvarlıbk yarışına gırdiler. Özellikle sosyal demokratlar, kendilerine "belon parti" sıfatıyla atfedilen çevreyc duyarsızlık imajını yıkmak için hayli uğraştılar. Uzun süre istihdam konusunun çevreyi koruma endişesinden daha öncelikli olduğunu savunan sosyal demokrat sendikalar bile tutum değiştirdi. t>i ve sağlıkh bir çevrede çalışmadıkça, •JŞ olanaklarımn hiçbir değeri oltjıadığı Tıkri ağırlık kazanmaya başladı. Güçlü Metaltş Sendikası'nın başkanı, işsizliğe yol açsa da çevreye zararlı fabrikaların kapatılmasını isteyecek kadar ileriye gitti. Çevre konusunda en ileri giden parti doğalhkla, yedi yıl önce kurulan Yeşiller oldu. Sağsol aynmını reddeden, ne sağla ne de solla güçbirliği yapacaklarını söyleyen Yeşiller, refaha ve sanayiye değil, temiz ve sağlıklı bir çevreye öncelik vereceklerini ilan ettıler. lktidara geldikleri takdirde GSMH'nin yüzde l'ini çevreyi koruyucu yatırımlara ayıracaklannı, on yıl içinde tanm ilaçları kullanımını 'yüzde 90 oranında azaltacaklannı, 100 km'den uzun mesafelerde ulaşımın yalruzca demiryoluyla yapılacağını, nükleer reaktörlerin uç yıl içinde tasfıye edileceğjni, 25 yıl içinde petrol kullanımına son verileceğini açıkladılar. Yeşillerin, kimilerine fazla radikal, hatta "budalaca" görünen önerileri, en azından, Isveç'in sosyal refah ve güvenlik, genel olarak demokrasi ve barış konulan yanında çevre bilinci konusunda da dünyaya ömek bir rol oynayabileceğimn işaretleri olarak görülebilir. Yeşiller, belki de "aşınlıklan" nedeniyle kilit parti konumunu sağlayamadılar. Hemen tum partilerin çevre sorunlarına şu veya bu ölçüde eğilmesi sonucunda, ekonomik konulamı seçim sonuçları üzerinde beiirleyici olduğu anlaşılıyor. 197682 arasında 6 yıl muhalefette kalan sosyal demokratlar, iktidara geldikten sonra 198288 döneminde ekonomik alanda şu başarıları elde ettiler: Bütçe açığı GSMH'nin yuzde 13'ü düzeyinden yuzde 0,6'sı düzeyine indi. GSMH yuzde 13, sanayi üretimi yuzde 20 arttı. tşsizlik yüzde 2'nin altına, enflasyon yarı yanya azalarak yüzde 6 dolayına indi. Sosyal demokratlar elli yıldır lsveç'te piyasa ekonomisini esas alan, ancak piyasa ekonomisi çerçevesinde işsizliği önlemek, gelir dağılımında adaletı ve sosyal guvenliğı sağlamak, tüketicileri korumak, (enerji, haberleşme, ulaşım alanlarında) altyapı yatırımIarını yaprnak, tüm topluma eğitim. ve sağlık hizmetlerini göturmek için gerek düzenleyici gerekse girişımci olarak ekonomiye mudahaleyi öngören bir politika izliyorlar. Sosyal demokratlara gore sağ partilerin altı yıl süren iktidarlan sırasında berbat duruma gelen ekonomiyi düzeltmek, "Üçuncu Yol" adını verdıkleri bir politikayı ızleyerek mumkun oldu. "Üçüncii Yol" kamu harcamalannın kısılmasına ya da vergı yukünün ve kamu yükümlüluklerinin arttınlmasına tek taraflı olarak ağırlık vermeyen bir orta yol anlamına geldiği gibi sosyal demokratlann gerek Reagan ve Thatcher örnegindekı geleneksel sağcı politikalan gerekse aşın müdahaleci ve devletçi politikalan reddettiklerini ifade eden "ideolojik" bir tanımlama. şı kullanmaya çalıştıkları çeşitli "skandallara" (parlamentoya bilgi verilmeksizin Palme cınayetini araştırmakla görevli " ö « l " bir komisyonun kuruluşu, sosyal demokrat liderlerden birinin kızına bekleme listesine alınmaksızın kiralık ev tahsis edümesı vs.) rağmen, sosyal demokratlann iktidan korumalannın ekonomı alanındaki başanlan sayesinde mümkün olduğu anlaşılıyor. Genelde sanılamn aksine, tsveç'te siyasal yelpazenin merkezinde buluşan, birbirinden ayırt edilmesi güç partiler değil, liberal demokrasinin kurallan üzerinde anlaşmış, ama her biri ideolojik kimliğini koruyan partiler söz konusu. Sosyal demokratlann Palme olmadan da iktidarda kalmayı başarmalannm Isveç'teki sağcı politikacılar ve seçmenler arasında büyük bir hayal kınkhğı yarattığı kuşkusuz. Nitekim bu hayal kınklığını Uluslararası Ticaret Odası'nın ( I C Q kongresi nedeniyle tstanbul'da bulunan tsveç iş dünyasının kalburustü temsilcilerı arasında da gozlemek mumkün oluyordu. lsveç tşveren Sendikalan Konfederasyonu'nun eski Genel Başkanı ve Muhafazakâr Parti'nin onde gelen simalanndan Curt Nicolin, seçim sonuçlarından duyduğu buyük hoşnutsuzluğu dile getirirken bazı tsveçli işadanüannın sonuçlardan tnemnun olduklarını açıklamaJannı anlamakta güçlük çektiğini söyledi. Ona gore sağcı partilerin gerilemesi, bırçok seçmenin politikacılara duyduğu tepki nedeniyle sandığa gitmeyi reddeunesinden kaySağcı partilere göre ise ulusla naklanıyordu. rarası konjonkturdeki düzelme ve 1986'dan sonra petrol fiyatındatsveç'in en zengin ailesi olan ki buyük duşuş, sosyal demokrat VVallenbergler'in baş temsilcisi ların başansmın gerçek nedeni. durumunda olan Peter VVallenÜstelik, ücret artışları önlenmez berg ise görüş acıkiamada daha se rakip ülkelerdekinin iki katı temkinliydi. Ancak ekonomik baolan enflasyon aşağı çekilemezse kımdan faal olan nufusun oranıortalama yüzde 5657 oramna va uın giderek gerilediği lsveç'te sosran vergı yüku azaltılmazsa eko yal demokratlann yıllık tatili 5 nominın geleceği hiç parlak değil. haftadan 6 haftaya çıkarmayı vaSağcı partilerin kendilerine kar at etmelerinin mantığını anlayamadığını da ifade ediyordu. Ama Isveçli sanayiciler arasında da seçim sonuçlanndan memnun olanlann çoğunlukta olduğu anlaşılıyor. Bunun belki en iyikanıtı seçim ertesinde borsa değerlerinin yukselişi. Güçlu bir iktidarın surmesi, Yeşillerin korkulan etkinliği kazanamayışlan bu çevrelerdeki memnuniyeti açıklayan etkenlerden bazıları. Isveçli işverenlerin sosyal demokratlara oy vermedikleri açık ancak aralannda elli yıllık bir karşılıklı anlayış geleneğı bulunduğuna da kuşku yok. Çatidaki iktidar (Bas,tarafı 1. Sayfada) ğun gezi prograrrundan dolayı Inönu, "turist hastalığı"na yakalanmıştı. lnönu'ye bir iğne yapıldı ve gezi programı hemen değiştirildi. Daha önceki programa göre 9.00'da başlaması gereken gezıye tnönü ancak 13.30'daçıkabildi. SHP'liler Genel Başkanlannı dinlendirebilmek için yol üstündeki yerleşim birimlerinde yapılması tasarlanan toplanulann süresini kısalttılar. Partililerin en çok duşundüğü konu bugün tzmir'de, yann da Ankara'da yapıiacak mitinglerdi. Erdal tnönü'nün en sağlıklı biçimde katılmasını sağlamak için ellerinden geleni yaptılar. Hatta sırtına koymak için Silifke'den tülbent bile aldırdılar. Başlama saati ertelenince Inonu'yü görmeye gelen örgüt yöneticileri, çevre ilçelerin başkanları ve " 4 0 yıllık partici|er" ile geziye katılan mılletvekilleri bol bol söyleşi olanağı buldular. Yerel orgütlerin yöneticileri, çevrelerinde olup biteni milletvekillerine aktarıyorlardı. A N A P ' l ı l a r açıktan açığa "evet" propagandası yapamıyorlarmış köylerde. 12 Eylul'den sonra ANAP'a kaptınlan sosyal demokrat oylar artık geriye alınmaya başlanmış. Kırsal kesimdeki CHP'li köyler "asıllanna riicu ediyorlar"mış. Mut, Gülnar, Anamur gibi Süleymancılann yoğun olduğu yörelerde ANAP'lıların daha'bir rahat olduğunu anlatıyor yerel yöneticüer. Süleymancılan DYP paraleline getirecek anlaşmalar sağlanamamış. Bu nedenle bölgede >oğun biçimde örgütlu olan tarikatçılar "evet"e çalışıyorıarmış. Ama birçok köyde üreticiler, propaganda için köy kahvelerine giren ANAP'lı yöneticileri, "Bırakın şimdi konuşmayı. ANAP'a oy verdiğimiz için zaten kafamız bozuk" diye karşılıyorlarnıış. Hemen hemen her bolgeden, parti yöneticisi olan olmayan milletvekilleri vardı Inönu'nun dünkü Mersin gezisinde. Tufan Doğu, Fikri Sağlar, Istemihan Talay, Ahmet Türk, Ekin Dikmen, Mehmet Moğoltay, Ethem Cankurtaran... Ali Dinçer, Fikret Ünlü ve Hıdır Ekşi de İnönü ile birlikteydiler. SHP'lilerin üzerine, "iktidar çatıya geldi" ağırlığı çökmüştü. Herkes birbirine "Nasıl yapraalı?" diye soruyordu. Sonra da kooperatifçilikten başlayıp, KöyKent'e değin uzanan çeşitli çözumler üretiliyordu. Ancak hiç kimse sorusunun yanıtını tam olarak alamıyordu. Zaten kesin bir yann almak da Taşucu'ndaki deniz kıyısında olanaksızdı. Yıllann deneyimli politikacısı Silifkeli Aslan Eyce, sorunlara başka bir açıdan yaklaşmaya çalışıyordu: Geçenlerde Erdal Bey, "Kredi borçlannı affedecegiz" demış. Koyiüler çok kızdı bu söze. Çunkü köylünun hemen hepsi kredi alamamış. Kredi alabilen bırkaç kişi. Biraz dikkat etmek, araştırmak gerek... Ahmet Turk, sosyal demokratlann yaklaşan iktidar nedeniyle ana ilkelerınden ödun vermemeleri gerektiğini, hatta bu ilkelerin yaşama geçmesi ve kalıcı bir iktidar olması için gerekirse bir dönem sonra hükumet olmanın sorumluluğunu anlatıyordu. Grevdeki SEKA işçileri lnönü'yu sımsıcak karşıladı. " B u işyerinde lokavt vardır" yazısı önünde inönü işçilere, işçiler de lnonü'ye, "Siri destekliyornz" dediler. Bazı işçiler, bordrolarını gösterdiler lnönu'ye.. üzerinde 80 bin, 90 bin gibi enflasyondan nasibini valamamıs rakamlar vardı. Silifke'den Mersin'e değin yol bovunca guneyliler ilgi ve coşku ile karşıladı lnönu'yu. Daha bir yıl once Inönu ile birlikte genel seçimler için gezdiğimiz bu yörede insanların tavn bu hayli değişmişti. Politikaya, SHP'yeve lnönu'ye daha bir ısınmışlardı. İnönü, Mersın'de kendisini bekleyen coşkulu ve kalabalık topluluğa gitmek uzere Susanoğlu, Narhkuyu, Kızkalesi, Erdemli ve Çeşrneli'den geçerken, tarlada çapasını, yolda traktörünun direksiyonunu bırakan el salhyordu. Evlerinin balkonlannda kadınlar, kahvelerde erkekler, inşaat iskelelerinde duvarcılar, SHP konvoyunu gorünce iki ellerıni kaldırıp alkışlıyordu. Bir yıl öncesine göre bu yörede gozle gorulebilecek bir değişım vardı. İktidar gerçekten çatıya gelmiş miydi ne? ABD'debir (Baştarafı 1. Sayfada) Türk makamlarını rahatsız etti. Bu kişinin varlığı, raporda kendisine hizmetlerinden dolayı teşekkür edilmesine ilişkin satırlar sayesinde anlaşılabıldi. Konsolosluğun "Güneydoğu Anadolu siyad ve ekonomik işlerinden" sorumlu personeli olan bu şahıs için raporda "Mükemmel Kürtçesiyk her mülteci kampında hemen en önemli tanıklan bulup enformasyonu sagladı. Kurdistan tarihi hakkındaki bilgisi ve yaptıgı degerlendintıeler nedeniyle misyonumuzun aynlmaz bir parcası oldu" deniyor. Raporda, heyetin uyguladıgı metot anlatılırken "Elde edilen bilgilerin istihbarat raporianma dayanmamakla birlikte bu raporlarla uyum içinde olduğu" belirtiliyor. "Soykınm" tarifleri yapıldıktan sonra Irak'taki "acımasM diktatörlük rejiminin" Kurtlere karşı yürüttüğü saldınlann soykın m kapsamı içine girdiği kaydediliyor. Raporda Kurtlerin TOrkiye'deki mülteci kamplannda örgurce gezebıldıkleri, ancak zaman zaman "takip edildikleri" belirtiliyor. Kurtlerin tarihçesine geniş yer ayrıian raporda "Kürdistaa'ın Türkiye, tran ve Irak'ın sınırlannın birleştigi yerde ay şeklinde bir bölge olduğu" kaydedildikten sonra monarşiyi yıkan Atatflrkün Sevr Antlaşması'nı tanımayı reddettıği, Lozan Antlaşması'nm da Kurtlerden hiç bahsetmediği vurgulanıyor. Raporda Tüı kiye'run sığmmaalara gösterdiği ilgi övulüyor, ancak uzun vadede Türkiye'nin çaresiz kalacağı belirtilerek Batı dunyası yardıma çağrılıyor. Raporda Türkiye'nin bu konuda izlediği politika anlatılırken Türkiye'nin, potansiyel bir pazar olarak görduğu Irak'ın yöneticilerini darıltmamak için zehirli gaz kortusunu "basürdıgı" ileri sürülüyor. Ancak Türkiye'nin dikkatli bir po Özal ^der, seçim olur (Baftarafı 1. Sayfada) si çağrısında bulundu. SHP Genel Başkanı tnonu, daha sonra Silifke ve Erdemli ilçelerinde kısa bırer konuşma vaparak Mersin mitingine katıldı. Erdal Inönu, Özal'ın halkovlaması sonucuna göre başbakanlıktan ve politikadan cekileceği açıklamasıyla ılgılı eleştırılerını de surdürerek, şoyle konuştu: "Hayırlar çıg gibi büyiıyor diye, kendine acındırıvor. Şimdi 'yakamı bırakıp mı gideyim, yoksa biraz daha kalayım mı?' diyor. Acındırma metot degil. Böyle bir metotl» kimse kendini kurtaramaz. Başbakan'ın yalvarması a>ıp. Hiç böyle şey gorulmemiş, gonilraez de. 3 perdelik piyesin son sahneleri hazin olacak. Birinci sahne bitti. tkinci sahneye mendilinizi götünın. Belki daha acıklı olur. Gene ne tıir numaralar yapacak? Actmak başka şe), o> vermek başka. Siz acır ağiarsanız, mendiliniz var. Gözyâşlannızı silersiniz. Ama kahverengi oylarınızı degiştirmeşin. Kendisi de artık 'gideceğiz' di>en iktidan sallı>oruz. 3 günde mi 5 günde mi gideceğini goreceğiz. Ozal'ın acındırmaktan başka çaresi kalmadı. Televizyona çıkıp 'ne olur bana acıyın' diyor. Nerede>se "ben ettim, siz etmeyin' diyecek. Belki son konuşmasında böjle sö> leyeceklir. Eğer sayın Özal, 'Allahaısmarladık gidiyorum' demezse, martta gene seçimler olacak. O gitmese de olacak. Ama giderse, bakamnız başka şeyler de olur, genel seçim olur." "Enrşle. birader, papat>a dediler, devleti >ediler" gibı pankartların yanı sıra alanda yer alan "Halklara ozgıirlük" pankartı, SHP'liler arasında tedirginliğe yol açtı. SHP Genel Sekreter Yardımcısı Tufan Dogu, "Halkın tnönü 1 yiı gorebilmesi" gerekçesiyle paııkartları indinti. Konuşması sık sık "Başbakan İnönü" ve "Özal gidecek, tnönü gelecek" sloganlarryla kesilen İnönü, bunun üzerine "Önnmüzde halkoylaması var. Dediğiniz seçimlerde olacak. Halkoylaması birden bire her şeyi yakınlaştırdı" dedi. tnönü, geçen yıl seçimlerde limon esprisini ortaya attıklannı belirterek bunun üzerine ANAPın ancak yüzde 36 oyla kazanabildiğini kaydetti ve "Ama kazanma onlara yaramadı. Kandırdı, kandırdı. geldi çattı lıalkoylamasına. Şimdi balkın şamannı yiyecek" diye konuştu. Eylül 1988 Bodrum Turgutreis ODAK DEVREMÜLK KÖYÜ'nün inşaatı tamamlandıL Basıc Cobol Lotus1.2.3 DBase3 ÎNGİLIZCE ÖĞSCNECEĞİM OlVC ZAMANINIZ1 VE PABAMIZI p Şişli Bilgisayar Eğitim Merkezi 146 32 51148 95 58132 28 78 TUP$ÇM'ÎN " REHBCDÜĞİNDC. İNGİLTERE'KİN SEÇKİN DİL OKULLARINC VACA 9ÛTÛN YIL fenrı % ODAK'ta fırsatı kacırmadınız. ODAK DEVREMÜLK KÖYÜ'nün yaz devrelerinden satın almak isteyip de bulamayanlar için yepyeni bir imkân: Şimdi ODAK'tan Nisan Ekim arası istediğiniz devreyi satın alabilirsiniz. Dilerseniz 15 gün... Dilerseniz 45 gün... Vakit yitirmeden gelin ODAK'a görüşelim. Gelecek yaz, tatilinizi kendi devremülkünüzde geçirin... '"DevTemulk" sistemi 3227 sa>ilı "Devre mülk Yasasfyla guvence altına almmış bir mulkıyet sistemidir. BODRIM OIMK T*nL Kon TLRaîiıas YMJ MEVHI TEL Hayatla^yarışıyorşamıl Boşo geçen bir soniyeniz olmomalı!.. turseın İngiliz üsan Okullan Danışma Merkezi Cumhurıyet Cad. 173/1B Eltnadağ Istanbul 80230 Hılton Otelı karşısı Tel (1)148 39 77148 79 43 Tlx 27498TUSMTRFax:(1 »1329729 İngilizce ve bilgisayar İNSAATveTLRİZM YAT1RIMLAR1 TİCARET A ^ BÜYUKDERE CADDESI NO 26 GC'N APT KAT 4 MECIDIYEKÖY/ISTANBUL DİLFErid. OrtabahçeCad.No:11 BeşiktaşTel:16077 46 Yurtiçi, yurtdışı cenaze nakledilir, cenaze ilaçlama, malzeme, tabut, t)ütitn işlemler hassasiyetle, süratle yapılır. Işletmede, ayrıca 18 ambülans mevcuttur. Cenaze ilaniannda hizrnet bedeli alınmaz. VEFATLAR İÇİN İSLAM CENAZE İŞLERİ 147 20 06 • 140 68 86 Tuzla Mercan Gölu'ndeki Flamingolanmızı kaybettik. Yeşiller Partisi 337 3? 15 TEL 1744168175007576 TELEX 23660TR. ogremlır
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear