23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Turizm 88'de "boşluk" doğdu Sahıbı Cumhurıyeı Maıbaacıhk ve Gazetecılık Turk Anonım Şirketı adına Nadir N«« • Genel Yayın Muduru: Hasaa Ccnud, Müesscse Muduru: Eouae l$»klıgH. Yazı Işlen Muduru Ok»y Goaraaa. • Haber Merkezı Muduru Yılfia Bıycr. Sayfa Duzeni Yönetmenı Ali Arar, # Temsılaler ANKARA. Y«lçıa Doguı. IZMİR: Hikmtt Çtüaksya. ADANA Crtal ffaedaagıc. tsıanbul Haberlcri: Erfcıa AkrıMız, Dış Haberler: Eıgan Bakı, Ekonomı: Osıaan Ulıgıy. Kulıur OUl Lsler, Spor Danışmanı Abdulkadir Yucrlmaıı, Duzehme RcfîW Durbaş, BıhmEğmnr Şshia Alpay, IşSendıka. Şaknn Krlrnci. Yurı Habcrlen Ntedtl Dogaa. Dızı Yazılar Kertın Çıhşkın. • KoordmatOr Akmtl Konıban. • Malı lşler Erol Erkul, # Muhasebe. Baknl Yener • ButçePlanlama: Srogi Anın • Reklanv Ay>< Torun. Ek Yayınlar Hulya Akyol • Idarc HBW;İD Gartr. tjletme: ÖaderÇdik, Bılgılşlem Naillnal. Basan vt Yayan. Cıunhunyn Matbucıbk vc Gueaalik T.A.Ş. TOık Oajı Cad. 39/41 O|»lotlu J4334 lii PK 246lsunbul Td. 512 05 05 (20 h.;>. Tcla: 22246 F«*. (1) 526 60 72 % Bumlar *«ku»: Zıya GOkllp Blv InkJapS NO' 19/4, fü: 133 114M7, Tda. 42344 F u (4) 133 II 41/428 # taair. H Zıya Blv 1352 S2'J. Td. 13 12 30, Tdo 52359 Fu: (Sl) 13 12 30 ılnflnüCad I19S No I Kat I. Tel. 1I455O11973I. Tüeı 62155. F u (71)328 056 TAKVİM: 15 AĞUSTOS 1988 lmsak: 4.28 Güneş: 6.05 öğle: 13.13 llcindi: 17.03 Aksam: 20.10 Yatsı: 21.41 Ifatak sansı turıstı geçtı +/ • tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Turizmcilerin 1983 yılı turizm sezonundan çok umutlu olmalarına karşın, otellerin doluluk oranlan, "beklenenin bir miktar" altında gerçekleşti. Otelciler ve seyahat acenteleri, bunda, "çok sayıda yalagın bu yıl turizme açılmasımn" etkili olduğunda birleşirlerken, "yatak am"nın, "talep"i aştığını söylediler. Bu yıl hâlâ süren turizm sezonunu değerlendiren otelciler ve seyahat acenteleri genelde "memnuniyetlerini" ifade etmelerine karşın, "umduklarının alünda" bir dolulukla sezonu geçirdiklerini itiraf ediyorlar. Turizmciler, önümuzdeki yıl için "daha temkinli" konuşarak, "aldıklan ön rezervasyon istekleri gerçekleşirse" gelecek yılın daha iyi geçeceğini söylüyorlar. Turizmcilerin bu yıl daha sık vurguladıklan bir gercek ise, Türkiye'nin yabancı turist potansiyelinin şimdilik, "dar gelirii Avrupalı. özellikle Alman ve tngiliz" gruplarla sınırlı olduğu ve bu grupların beş yıldızlı lüks otellere ya da ev pansiyonlarına yönelmekten çok, "pansiyon tipi küçük tesislere" ilgi gösterdikleriydi. Bakanlıktan yatırım belgeli olan ve 1988 yılı sonuna kadar işletmeye açılması beklenen 357 turistik tesisin toplam 66 bin yatak sayısı bulunurken, bu yataklann büyük bölümü de Güney kıyılannda hizmete girdi. Böylece beş yıldızlı lüks oteller ve tatil köylerinde yatak sayısı artarken, yabancı turist potansiyelinden aldıkları pay azaldı, yerli turistlerin "tatil yapamamalan" üzerine de ev pansiyonlan boş kaldı. Öte yandan bu yıl da süren otelciacente çekişmesinde, acenteler otelcileri yabancı tur operatörlerine daha ucuz yatak satmakla suçlarken, otelciler de acentelerin rezervasyonlarını gerçekleştiremediklerini öne sürdüler. Antalya Talya Oteli yöneticilerinden L'nal Toprak, 1988 yılı sezonu için "İstedigimiz durumutı altında seyrettik" diyerek, seyahat acentelerinin sezon başında ayırdıklan kontenjan ve yaptıklan ön rezervasyonlan gerçekleştiremediklerini söyledi. Toprak şoyle konuştu: "Bu grupîar pansiyon tipi küçük işletmeleri tercih ediyorlar. Tek istedikleri deniz ve güneş. Bu arada Almanya ve Ingiltere pazan Türk turizmi için çok tehlikeli. Turizmimizi oraya baglaraak çok riskli ve sakıncalı. Avrupa'nın her ülkesinden \e Amerika'dan turist çekme çabalan var." Akdeniz Turistik tşletmeciler Derneği Başkanı Turgay Alp, tatil köyleri ve beş yıldızlı tesislerin büyük bölümünün yüzde 85 dolulukla çalıştıklannı belirterek, "'Bölgemizde yatak kapasitesi yüzde 3540 oranında arttı. Bu, doluluk oranlannı etkiledi. Dış pazar tanıtım eksikligi de bu olayı hazırladı" dedi. Modern şîirin peşînde Şiirde biçimsel yönden bir kalıp oluşursa onu yarım saatte, bir saatte yazarım. Hikâye adlı şiiri Antalya'da karımla kavga ettikten sonra yazdım. O gitti uyudu, ben de oturdum şiiri yazdım, gerçekten kavgadan sonra. Bizim de bu kadar acayipliğimiz olsun... ATtLLA ÖZKIRIMLI "Ben ölme yoluna girmiş yetmiş iki yaşında bir insanım. Sizin gibi bir dostla karşılaştıgımda bazı düşüncelerimi içtenlikle soylemeliyim." tlk cümleyi okur okumaz irkildiniz. Yoksa Cahit Külebi? Hayır, hayır. Cahit Külebi'nin sağlığı yerinde. Bunu anlamak için yandaki fotofrafa bakmanız yeterli. Yukardaki sözler içtenliğinin belirtisi yalnızca. Sözünü sakınmadan, dobra dobra konuşacağının göstergesi. Peki, ben ne yapacağım şimdi? Onun "Despot cahil olmasa birtakım hatalar işlemez" benzeri düşüncelerinin hepsini, önündeki ardındaki cümlelerle geçirebilecek miyim yazıya? KÜLEBİ 12 Eylul TDK'yi önyargıyla kapattı 72 yaşındaki Cahit Külebi, küçük, ama çağdaş söyleyiş biçimlerini seviyor Çernobil çayı deposuz RtZE (AA) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEKJ Başkanı Doç.Dr. Atilla özmen'in, 1986 ürünü radyasyonlu çayların Rize'nin Ardeşen ilçesine bağlı Işıklı köyü yakınlarında ve Hopa'daki ÇayKur'a ait iki depoda toplanması amacıyla yaptığı çahşmalar sonuçsuz kaldı. Edinilen bilgiye göre, Işıklı köyü halkı, köylerindeki depoda 18 bin ton dolaymda radyasyonlu çay bulunduğunu belirterek, başka depolardaki radyasyonlu çayların buraya nakledilmesine karşı olduklarmı bildirdiler. Köyltiler, gerekirse köyden göç edebileceklerini kaydettiler. PORTRE / CAHİT KÜLEBİ X Şiirle dolu yaşam I917'de Zile'nin bir köyünde doğan Cahit Külebi, tstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölumü'nü bitirdi (1940). Antalya Lisesi'nde (1942), Ankara Devlet Konservatuvan'nda ve Gazi Lisesi'nde edebiyat öğretmenliği yaptı, milli eğitım müfettişi oldu (1956). Kültur müsteşarı yardımcılığından emekliye aynldıktan (1972) sonra Türk Dil Kurumu genel yazmanlığına seçildi (1976). Atatürk Kurtuluş Savaşı'nda adlı yapıtı Nevit Kodallı'nın Atatürk Oratorjosu'na konu olan (1953) Külebi, Yeşeren Otlar (1954) ile TDK Edebiyat Ödülü'nü, Yangın (1980) ile de Yeditepe Şiir Armağanı'nı kazandı. Butün Şiirleri (1982), tçi Sevda Dolu Yolculuk (anı, 1986) öteki yapıtlarıdır. İstanbul'a gelip de Yüksek öğretmen Okulu öğrencisi olarak Edebiyat Fakültesi'ne girdiğinde şaşırır Cahit Külebi. Biraz da bu şaşkınlıkla gizlemistir şiir yazdığını. "O fakültede siz de okudunuz, Nlirsiniz. Arkadaşlanmızdan hiçbirinin çağdaş Türk edebiyatıyla ilişkisi yoktu. Behçet'i saymıyorum, bir kişi vardı çagdaş Turk şiirini bilen. O da Ahmet Ateş'ti. İnanır mısınız, Ahmet Muhip'in (Dıranas) adını bilmiyorlardı, Tanpınar'ın şiirlerini okumamışlardı." Oysa Külebi daha ortaokul lise yıllarında gündeş şairlerle tanışmıştır. Sevdiği ilk şairlerden biri Ali Mümtaz Arolat'tır. Sonra Orhan Seyfi. Ziya Gökalp'in, Faruk Nafiz'in, Yusuf Ziya Ortaç'ın şiirlerini de okumuştur, ama neden se onlan bir türlü sevememiştir. Daha sonra Ahmet Kutsi Tecer çıkar karşısına. "Ben ortaokul ikinci sınıftayken Ahmet Kutsi Tecer geldi Sıvas Lisesi'ne, öğretmen olarak. Bize halk şiirinin, halk yazınının kapılarını açtı. Sıvas'a gelir gelmez Halk Şairlerini Koruma Derneği diye bir dernek kurdu. Sonra da bir şölen düzenledi. Veysel, Ali İzzet, Talibi Coşkun, Mesleki gibi ozanlan topladı. Veysel'in kendisinin şürieri yoktu o zaman, şunun bunun şiirierini okurdu. Ali tzzet, her zamanki Ali tzzet'ti. Talibi bütün çocuklann sevgilisi, eğlencesiydi. Okulda bütün teneffüslerde, bütün boş zamanlarda taşlann üstüne oturup onlarla konuştugumuz günleri hiç unutmam." Daha sonra Ahmet Muhip'i, Cahit Sıtkı'yı, Fazıl Hüsnü'yü keşfeder Cahit Külebi. Peyami Safanın çıkardığı Kültur Haftası dergisinde rastlar Fazıl Hüsnü'nün şiirlerine. Deli gibi bekler derginin her sayısını. Ama doğrusu, bu şairler arasında belki başlangıçta Ahmet Kutsi'ye özenir biraz, onun etkisinde kalır. Yine de o dönem siirlerinin çoğunu yayımlamaz, kitaplarır.a da almaz. Söz kitaba gelip dayanınca elli yılı aşkın bir süredir şiirle haşır neşir olmasına karşın yayımlanan şiirlerinin toplamının azlığını nasıl açıklayabileceğimizi soruyorum Cahit Külebi'ye. "Bir şiir üzerinde çok çalıştığım için degil, o şiiri yasadıgım için diyebilirim. Az şiir yazraam şiirde bilinçli bir titizlikten ileri gelmiyor. Yani ben şairin bir şiiri kuyumcu gibi işlemesi benzeri düşüncelere hiç kapılmadım. Kafamda birçok şey dolaştınyorum, uykuyla uyanıklık arasında. Yolda yüriirken, yalnızken, her yerde o şiiri yaşanm. Şöyle diyelim: Bir sözcükten, bir imgeden, bir düşünceden yola çıkıyorum. Bunu geliştiremezsem şiir yazamıyorum. Ama bu yola çıkışta biçimsel yönden bir kalıp olusturabilirsem eger, o şiiri yanm saatte, bir saatte yazanm. Örnegin benim kötü bir şürim var, biliyorsunuz, Hikâye diye. O şiiri yanm saatte yazdım. Karımla kavga ettik Antalya'da. O gitti uyudu, ben de oturdum şiir yazdım. Gerçekten kavgadan sonra. Şimdi bu biraz acayip görünecek, ama bizim de bu kadar acayipliğimiz olsun." Kıyılar çevre sempozyumu ANKARA (ANKA) Mimarlar Odası, tzmir, Antalya ve Muğla'da "Tarihi ve Doğal Çevre, Kıyılar, Turizm " konulu panel ve sempozyumlar düzenleyecek. Oda yetkililerinden alman bilgiye göre, söz konusu etkinlikler, "mimarlık ve çevre konularına ülke gündeminde süreklilik sağlamak, ulusal politikalann geliştirilmesine katkıda bulunmak" amacıyla gerçekleştirilecek. Dün başlayan "Kıyılar" konulu sempozyum, üç gün sürecek. 1718 ağustos günlerinde Antalya'da, "Kıyılar ve Planlama", 2021 ağustos tarihlerinde ise tzmir'de "Turizm ve Endüstri" konulu paneller düzenlenecek. Etkinliklerde, üç ildeki mimarlar odası şube ve temsilciliklerinden yetkililer, belirlenen konularda göriişlerini açıklayacaklar. "Ben halk şiirinden yola çıktım, ama halk şiirine hiç ozenmedim, halk şiiri gibi şiir yazmadım. Butün hayatımda Fransız şiirine hayranım dedim ve yanın >amalak bir şeyler ögrenmeye calıştım. Ama o ozanlardan hiçbirine benzeyen şiirler yazmadım. Yani benim bir Ahmet Muhip gibi, bir Cahit Sıtkı gibi, hatta bir Orhan Veli gibi Batı'da öykündügüm hiç kimse yoktnr. Ben küçük de olsa oldukça modern ve her zaman yeni bir şiir yazdım. Bu kadannı belirtmeme izin verin, beni ayıplamayın." Küçük yaşta şiire he\es eden, okumaya çok merakh olduğu halde üniversite üçe kadar bir yandan dılini değiştinnemekte direnen, bir yandan da tstanbul Türkçesiyle tşte orası biraz karanlık. Ama konuşamadıgı için sanatçı olamaen azından yukardaki cümlelerin yacağım diye ağlayan, sabahlara kadar Fransızca çalışıp farkında ardını getirebilirim: olmadan "muafiyet" sınavını verme "şanssızlıgına" uğrayarak Fransızca öğrenme fırsatını kaçıran, öykücülüğü yalancıhk saydığı için aklından bile gecirmeyen Cahit Külebi, ilk şiirlerini yazdığında şiir yazmanın gülunç bir iş olduğunun farkına varınca hep saklamış şairliğini. "Üniversiteye geldiğimde de sakladım. Yuksek Öğretmen Okulu'nda Behçet'le (Necatigil) ayııı sımftaydık. O sırada Gonul idi soyadı. Benim şiir yazdıgımı keşfetti. Aynı sırada yan yana oturuyoruz, defterlerime bakıp şiirlerimi görmüş. Alaylanndan kurtulmak için gozdagı verdim. Bir o, bir de Ahmet Ateş biliyordu şiir yazdıgımı. M. Cahit, N. Cahit, Nazmi Cahit adlanyla dergilerde şürlerim çıkmıştı. Külebi de ilk kullandıgımda takma adımdı." Antalya'da tıırizmciler Tinaz Tıtiz'i protesto etti B.ECEVtT ~~ ANTALYA Kultür ve Turizm Bakanı Tınaz Titiz'in yatınmcılann sorunlannı dinlemek için Side'de düzenlediği toplantıya Akdeniz Turistik Otelciler ve tşletmeciler Derneği (AKTİD) ile Akdeniz Seyahat Acenteleri Derneği (AKSAD) yöneticileri katılmayarak bakanı "protesto" ettiklerini açıkladılar. önceki gün Antalya'ya gelerek turistik bölgelerde incelemeler yapan Bakan Titiz, milletvekillerinin de ortak olduğu Suhaneli Turizm Kompleksi'ni de gezdi. Bakan olduktan sonra ikinci kez geldiği Antalya'da yatırımcılarla ilk kez goruşen Tınaz Titiz yöre halkının şikâyetlerini dedinledi. Yatırımcılar sorunlann çokluğunu anlatarak "kara tablo" çizmelerinden sonra espri ile yanıt veren Bakan Titiz, "Tüm bu olumsuzluklara karşın turistlerin ülkemize gelmesi için üste kaç para veriyorsunuz?" dedi. Kıyıların betonlaştığını söyleyen bir yatırımcıya da bakan, "Beton yıgınlarını buraya dikmek bizim suçumuzdur. Onlara izni biz verdik" diyerek hatalarını kabullendi. Kültur ve Turizm Bakanı Tınaz Titiz'in önceki gün yatırımcılarla yaptığı toplantıyı protesto ederek katılmayan AKTİD ve AKSAD yöneticileri basına bildiri dağıtarak Bakan Titiz'i kınadılar. Bilgisaynrlı çevre kontrolü SEYDİŞEHİR (AA) Konya'nın Seydişehir ilçesinde kurulu Etibank Alüminyum Tesisleri'nde, çevre sağlığı denetimi bilgisayarla gerçekleştiriliyor. Çevredek, sıvı, gaz ve katı atıkların analizleri yapılarak sonuçları bilgisayara kaydediliyor ve 10 kilometre çapında bir alan, 64 ayrı merkezden alman örneklerle hava kirliliğine karşı kontrol altında tutuluyor. Yetkililer, tesislerden çıkan atıkların arıtma tesislerinde zararsız hale getirildikten sonra dışarıya verildiğini belirterek, kirlilik oranında yükselme gözlendiğinde gerekli önlemlerin almdığm söylediler. Ayvalık'ta doğa katliamı ÇağdaşTürk kadını Avrupa'ya tanıtılacak GÜNSELÎ ÖNAL ANKARA Kültur ve Turizm Bakanlığı, Batı'da "modern Türkiye" imajı yara.tmak için kolları sıvadı. "1001 Gece Masallan'ndan ve haremlerde geçen romanlardan kaynaklanan, geri kalmış bir Ortadogu ülkesi imajını" yıkmak için Amerikaülara yaptırılan "Modern Türkiye" adlı fılm, ekim ayında Amerika'nın PBS televizyonunda gösterilecek. Film daha sonra, Amerika'daki diğer televizyon istasyonları tarafından da yayınılanacak. Özellikle, " m o d e r n Türk kadını" izleniminin verilmeye çalışıldığı filmde, başörtülü kadın görüntüsünün yer almamasına özen gösterildiği belirtildi. Filmde, bir kadın pilot da çekildi. 2. Barış Harekâtı kutlanıyor Haber Merkezi Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kıbrıs'ta gerçekleştirdiği 2. Barış Harekâtı'nın 14. yüdönümu, KKTC'de kutlanıyor. Rumların bu harekât sırasında Güney'e kaçarken, topluca katlettikleri Türkler anılıyor. f urk Silahlı Kuvvetleri'nin 20 temmuzda başlattığı Barış Harekâtı, 14 ağustosta da devam etmiş, Kıbrıs'ın doğusundaki Gazimagosa'dan, batısındaki Lefke'ye kadar, adanın kuzeyindeki lum Turk yerleşim birimleri, Rumların işgaiinden kurtanlmıştı. Cahit Külebi'nin Türk Dil KuBURASISARIMSAK Ayvalık'ın nadıde Sarımsak kumsalına akan yağlıkiriı sularla dolu dere. köy'e 200 metre uzaktıkta bulunan "çöplük"e Sanmsak'taki konutların foseptikleri boşaltılıyor. rumn çalışmaiarına katılması çevre ve ınsan sağlığını olduğu kadar turizm yatırımlarını da tehdit ediyor. Kumsala 800, Kuçuk çöplerı atılıyor. Rüzgârın butün ovaya yaydığı çöpler arasında inekler "otluyor " 1951'de çıkarılan Türk Dili dergisinin yazı kurulunda görev alışıyla başlıyor. 1980 sonrasında ise SODEP'in kurucuları arasında bulunduğu için aynlmak zorunda kaldığı kısa bir süre dışmda, Türk Dil Kurumu'nun kapatılış olayını genel yazman olarak yaşıyor Kumburgazlaşma: Durusuları, kumu ve Ayvalık kent kanalizasyonunun ğu doğaya saygısız ve uyumsuz) şimlerin "yolunu" hazıruyor. Ay Külebi. serinliği ile Türkiye 'nin en güzel humsallarından devTeye girmesiyle yıllar içinde hiç "yazlık konut" yerleşimlerini na valık'ın simgesi diyebileceğimiz "Atatürk öldükten sonra her kısmen temizlenmesi umu sıl etkileyeceğini zaman göstere Tımarhane Tepesi'nin etekleri de dönemde Atatürk devrimlerine. olan Sarımsak ve Badayut kıyıları son yıllarda değilse koy, hiçbir arıtma onlemi cek. lan iç şimdi "imar" tecavüzü altında. daha doğru bir deyişle Türkiye^ hızlı bir Kumburgazlaşma süreci içinde. Sırt olmayan sabunhaneler ve yağ raPlansızaltyapısız yapılanma Eşsiz estetiği ile Cunda'nın önün nin uygarlaşmasına karşı olan birsıria konuîlar ve beton yığınları kıyıyı kaplıyor. finerileri tarafından kirletilmeye lar, ne yazık ki, kuzeyde Burha de yatan Tavuk Adası da çok ya takım adamlar ortaya çıkb. ÖzelDikili'ye doğru kında yazlık lüks devam ediyor. çalikle Türk Dil Kurumu'na, dilimiFabrika atıksulan ise Sarımsakplajımn güney lışan zeytinyağıYılda birkaç ay sal niye'ye, güneyde etmekte olan ve line uğrayarak bir villaların işga zin özleşmesine karşı 1950'de De"ucube" halibütun kıyıyı işgal fabrikalannın kesimine akıyor. dığı "karasu" da bunun "caba adeta gecekondu hızıyla yapılan ne gelme tehdidiyle karşı karşıya. mokrat Parti'nin iş başına geçmeTarihsel ve doğal bir StT alanı siyle bir tepki uyandırmaya çalırüyor. Komili yetkililerine göre, sı". Yirmi yılda tamamlanan ve yazlık yerleşimlerden ibaret değil. ŞAHİN ALPAY derenin temizlenmesi, firmanın henüz kısmen çalışan kanalizas trili ufaklı siteler ve kooperatif olarak "korunmaya" alınmış şıldı. Daha sonra 27 Mayıs'ta AYVALIK Büyüleyici tabi "boyunu aşan" bir iş. Komili'nin yon, kuzeyde Mitralyöz Burnu ler yavaş yavaş orman idaresi ta olan Ayvalık ilçemiz ve çevTesinin Türk Dil Kurumu'nda çalışan, at güzellığı yanında tarihsel değer ve yöredeki turizm yatırımcıları denilen mevkiden denizin derin rafından "korunmakla" olan or 1988 ağustosundaki "içler acısı" hatta yönetim kurulunda da göleriyle de Türkiye'nin en nadide nın şimdi birlikte önlemeye çalış liklerine arıtılmaksızın pompala manlık yörelere, örneğin Şeytan durumundan haberler bunlar. Bu rev alan birkaç öğretim üyesi ve koşelerinden biri olan Ayvalık, gi tıkları yeni bir girişim de Komi nıyor. Bu faaliyetin, Burhaniye' Sofrası eteklerine sinsice yayılı "gidlşe" kim, nasıl dur diyecek? dilci, 27 Mayısçılara başvurarak1 derek yoğunlaşan yıkıcı ve kirle li'nin yanı başında kurulmakta ye doğru uzanan kıyı şeridinde yor. tdarenin açtığı orman yolla Bütün Çevreciler'e ve Yeşiller'e kurumun kapatılmasını. Atatürk zeytinlikler kesilerek kurulan (ço rı yeni yeni dermeçatma >erle Ayvalık'ta büyuk görev düşüyor. ün mirasıyla bir dil akademisi kutici bir saldınya hedef olmakta. olan tuğla fabrikası. rulmasını önerdiler." Plansız ve altyapısız bir biçimde Bu öneri Türk Dil Kurumu'na BİNLERCE ORTODOKS, YORTU İÇİN PİRE'DEN TİNOS ADASrNA TAŞINIYOR karşı olanlarca hep gündemde tuilçenin eşsiz doğasını hütulmasına, çeşitli akademi tasarızün verici bir tarzda tahrip ederlan geliştirilmesine karşın bir türlü ken, çevresi ve denizleri gittikçe gerçekleştirilemez. Ta ki 12 Eylül... pisleniyor. Cahit Külebi'ye göre 12 Eylül Kumunun niteliği, sularının duyönetimi önyargılı davranmıştır ruluğu ve kendine özgü serinliği 131415 ağustos tarihlerinde Pi rinde bir "hafiflik" hissediyor. bu konuda. Ortada hiçbir suç, hiçTinos'un tepesindeki kiliseye halı döşeli. ile ülkenin en güzel kumsallarınre Limanı gerçekten dayanılacak "Tinos"taki mucizeler yaratan bir yargj kararı yokken bir saplandan olan Sanmsak ve Badayut kı Buradan diz üstü tepeye ulaşmak, ruhun gibi değil. Meryem Ana, bugüne dek yüz tıya kapılınarak kapatılmıştır yıları, son yıllarda yoğun bir zaferinin işareti sayılıyor. "Tinos" Adası'na selametle binlerce insanı "şifasına Turk Dil Kurumu. "Kumburgazlaşma" süreci içinvardıktan sonra, limandan, kavuşturan" azize olarak tanını"Bir gün Kafaoglu (Adnan Bade; eciş bücüş, sırt sırta bindirilbinası olan bu kiliseye, Yunanis "Meryem Ana" Kilisesi'nin bu yor. Bu nedenle gözleri görmeyen, miş yazlık konutlardan oluşan bir STELYO BERBERAKIS tan'ın her bir yonunden akın akın lunduğu tepeye kadar serilen ha ameliyatı başarısızlıkla sonuçla şer) telefon edip beni koşke çagırdı. Gittim. Uluğ (İğdemir) Bey de beton yığınmın işgali altına giriATİNA Her yılın 15 ağus insanlar gelip dua adıyor, özürlü lı üzerinde dizleriyle çıkanların sa nan, sakat kalan, doğuştan özüryor. Beton yığınmın en kesif ol tos gunü Yunanistan'da ve tüm ler şifa arıyor, adaklar tutuluyor yısı oldukça yüksek. Yaşlı, genç, lü olan her bir insan, son çareyi oradaydı. Kafaoglu yapılmak isteneni elyazısıyla yazıp birer örneduğu yerlerde foseptık çukurlan Ortodoks kiliselerinde Meryem ve ada tam anlamıyla dolup taşı sakat ve özürlüleri bu halde gor "Tinos"ta arıyor. ğini bize verdi. Buna göre bize birnın, yerel tabirle, "şişerek" bina Ana Yortusu kutlanıyor. Her yı yor. Pire Limanı'ndan kalkan dev mek insanın içini burkuyor. AnDiz ustü cefasından başka, Ti çok hak tanınıvordu Atatürk'ün ların ait katlarını basmasımn işa lın 15 ağustosunda olduğu gibi bu yolcu feribot gemileri bu adaya cak dizleri üzerinde tırmananlara nos'taki Meryem Ana Kilisesi'ne mirasından. Hatta İş Bankası pay retleri şimdiden görülüyor. Taşan yıl da Ege'deki küçuk "Tinos" 5 saatte varıyor. soracak olursanız manzara deği milyonlarca lıra değerinde adak belgitlerinde de büyük odünler ve"çukur"lardan neşrolan "kokııPire Liman Müdürlüğü, Mer şiyor. Dizleri üzerinde yüruyenler lar adanıyor. Kilise içindeki tlev riyorlardı. Yalnız bir lek koşullaAdası dolup taşıyor. Çünkü oralar", (son yıllarda arabeskleştiriyem Ana Yortusu'ndan on beş "ruh ile beden arasındaki müca ikonları koruyucu camlar içinde n vardı: Bunun Cumhurbaşkanlerek "Sarmısaklı" denilen) Sa da "mucizeler yaratan Meryem Ana" Kilisesi'nin görüntüsü var. gün önce gazete, TV ve radyo ka deleyi veriyor" Meryem Ana'nın altın, gumüş, değerli taş ve aklı hğı Genel Sekreteriiği eliyle bize rımsak'ta son biriki yılda inşa Adanın denizden görüntüsü ne nallarından "15 ağustos günü Ti bulunduğu yuksek tepeye diz us nıza değerli ne gelirse yontulmuş verilmesi. Yani bizden hakiannuzedilen ve binlerce yabancının ko"adak"lar, "şifalarını bulanlar" dan vaz geçip onlann vasiligini kanukladığı otellerin bulunduğu yö denli çorak ise "Meryem Ana" nos Adası için biletiniz yoksa de tunde ulaşabilen ihtiyarlar "Ruh tarafından Meryem Ana'ya bul etmemiz isteııiyordu. Biz bu reyi bazen "durulmaz" hale ge Kilisesi'nin görüntüsü o denli gör gil limana, Pire'ye dahi yine muzaffer çıktı" dıyebiliyor. kemli. Tinos Adası'nın en büyük gelmeyin" uyansıru yaptı. Çünkü Ve "günah çıkartmışçasına" üze "hediye" edilmiş. oneriyi alıp kuruma geldik, göriiştiriyor. tük ve kabul elmedik." Sanmsak gibi Çamlık'ı ve Ayİşte ondan sonra çeşitli baskıvalık' ı da pis bir kokuya boğan lar, kovuşturmalar başlayacak; esas kaynak, Küçukköy ovasında yetkili yetkisiz birtakım insanlar kurulu olan Komili yağsabun ve kuruma soruşturmaya geleceklerkimya fabrikaları. Bu fabrikaladir. Sıkıyönetim Komutanı Recep ANKARA (Cumhuriyel Büro caklar. Yönetmelik ile sinema, virın atık suları, kendi kendilerine Ergun hiçbir toplantıya, yabancı açtıkları bir dereden Sarımsak'ın su) Bandrolsüz eser dağıtaıı, deo ve müzik eserleri yapımcılan Türkologların katılacağı uluslarasatan ve kiraya veren yapımcılar ile fılm çekmek isteyerryabancılar turistik tesislerinin toplandığı gürası bilimsel kurultaya bile izin ney kesimine akıyor. Geçen şubat için yeni yaptınmlar getiriliyor. tki ve yabancılarla yapılacak ortak vermeyecektir. Kurumun bütün ayında devreye giren arıtma tesis kez bandrolsüz eser dağıtan ya yapımlar hakkındaki yonetmelihesaplan denetlenecek, hiçbir yolpımcının belgesi iptal edilecek ve ğin bazı maddelerini değiştiren yöleri, fırma yetkililerine göre, yağlısuzluk bulunamayacaktır. bir daha yapımcı belgesi ala netmelik taslaklan hazırlandı. Bukirli suları en çok 50 ppm oranın"Bu yeni yasa çıkraadan bizi na göre, sinema, video ve müzik da antarak dereye veriyor. Yetki mayacak. Danışma Meclisi'ne çağırdılar. Film,video,plak,seskaseti, com eserlerinin ön incelemesini yapalilerin ifadesine gore. ağustos soKoordinatörlük yapan general, nunda biyolojik arıtma ünitesinin pact disc ve benzeri eserleri üre cak olan komisyon, Kültur ve Tu'Biz bu yasayı çıkaracağız' dedi. işlemeye başlamasıyla da, Komi ten veya ıthal eden yapımcı, üret rizm Bakanlığı ile ilgili meslek bir'Bu bir karargâh emridir. Ancak li fabrikaları tamamen arıttıkları tigi veya ithal ettiği eserleri işlet liği ile kamuya yararlı Ankara vebirtakım değişiklikler yapılmasısuları kendileri tekrar kullanarak, me belgesiz, bandrolsüz ve aslına ya Istanbul Gazeteciler Cemiyeti nı isterseniz sizinle işbirliği yapuygun olmayan biçimde çoğalta temsilcilerinden oluşacak. Bakançevreyle ilişkilerini kesecekler. mak istiyoruz! Paşanın adı Suat rak dağıtması, satması, kiraya ver lık gereksinime gore birden fazla Eren. Çıkarken aynı sözleri yineAma 1970'lerin ortalarından mesi ile gösterime sunması duru komisyon kurabilecek. Bu komisledi. 'Bu' dedi, 'bir karargâh emberi kurulmaya başlayan Komili munda, Kültur ve Turizm Bakan yonlar, tstanbul'da ve gerektiğinridir: Şimdi bir yandan Atatürktesislerinin bıraktıkları yağlıkirli lığı tarafından, bir kez yazılı ola de diğer illerde de oluşturulafüyüm diyeceksiniz, öbür yandan maddelerle dolu olan dere temiz rak uyarılacak. Bu davranışın tek bilecek. \talurk'ün mirasına el koyacaklenmedikçe, Sanmsak kumsalını rarı durumunda yapımcı belgesi Yapılacak değişiklikle, denetlesınız ve Alatürk'ün kurduğu iki. kirletmeye devam ettiği gibi, iptal edilen gercek ve tuzel kişiler, me kurulunun yerı Ankara'dan İskurumu kapatacaksınız. Eger..." "leş" kokusunu yaymayı sürdu bir daha yapımcı belgesi alamaya tanbul'a kaydınlacak. Said Bilgiç toprağa veriUyor Istanbul Haber Servisi DYP'li Saadettin Bilgiç'in ağabeyi, Alpaslan Türkeş'in dünürii, kapatılan MHP'nin Genel tdare Kurulu üyesi avukat yazar Said Bilgiç, bugün Fatih Camii'nde kılınacak öğle namazmdan sonra Zincirlikuyu Mezarlığı 'nda toprağa verilecek. Bir kalp krizi sonucu ölen 69 yaşındaki Sait Bilgiç, Demokrat Parti'den Ispartı milletvekilliğinde bulunmuş, uzun yıllar Milliyetçiler Derneği Genel Başkanlığı yapmıştı. MÇP Genel Başkanı Alpaslan Türkeş, yayımladığı mesajda 1944'te Türkçülükten yargılanan dönürünün "Türk devletinin gercek bir savunucusu, büyük bir vatansever ve milliyetçi olduğunu" belirtti. Meryem Ana'ya dizüstti yolculuk lasosha kazı başladı MUĞLA (AA) Muğla'nın Milas ilçesine bağlı Kıyıkışlacık köyü sınıriarı içindeki Iasos anti kentinde yapılan arkeolojiı kazıların bu yılki bölümüne başlandı. İtalyaı Profesör Fede Berti başkanlığındaki kazı heyetince sürdürülen çahşmalar, eylül sonuna kadar devam edecek. Alman bilgiye göre, Iasos antik kentinde erken Rom çağından iübaren, yerli Karialı halkın oturduğu, kazı sonuçlanndan anlaşılıyor. Iasos'ta Mö 3000 yılı sonundan veya 2000 yılı başından beri iskân edildiği ortaya çıkıyor. Eski adıyla AsinKurin, yeni adıyla Kıyıkışlacık olarak bilinen Iasos'un en sağlam yapıtı, yarımadanın kuzeydoğusundaki tepeye yaslanmış tiyatro ve çarşı kalıntıları. Bu kalmtılann MÖ 4. yüzyıla ait olduğu sanılıyor. Bandrolsüz eserlere yeni ceza geliyor
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear