23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahıbı Cumhurı>eı Maıbaacılık ve Gaıeıealık Turk \nonnn !>ıtkcı\ adıtu NadirNadi # Genel Ya>ın Muduru Hasa» C'emal, Muev>ese Muduru Kminc U^aklıgil. Yazı Işlerı Muduru Oka> Gonrasin. 0 Haber Mcrke/ı Muduru Yalçıa Baytr. Sa>fa Duzenı Yöncımenı Alı Acu, 9 Temsılcıler ANKARA Yatpa Doftan. IZMİR Hikncl Çrtinkata. ADANA Olal Ba>langK. Ulanhul Haberlcn trhan 4.ktıldu, Dı^ Haberler Krçuıı Balcı. lkonomı H s n ı n llaga). Kullur Itlal Uvttr, Spor Ddm^manı Abdulkadir Yucrlman. Du/eltme Refik llurba^, Bıhmhğılım ^ahin Alpav. h Scndıka ^•krva Kelrncı. Yurı Haberlerı Necdel Dogaa, I3ı?ı Ya/ıtar. Kcrrm Çalı>kan, Bursa l^venl (•eaçelli, t koordına lor Ahmet konıban, 0 Malı l^ler hrol hjiıııl. 0 Muhasebc Bulenl Venrr 0 HutçeIManlamd Nevgi Anın 0Reklam Ayşc Torun. bk Yavınlar Hulya Akyol 0 Idare Huse>ın <>urer, l>letme Onder ^elık, Hılgı l>lem Naıl Inal. Houuı »<• Ytıvo'i < ^ l u n m Maıbucılık vc ( a / a r c ı l ı k T A i Tuık Ocagı Oad 3V/4I Ca&loglu U 1 1 4 Kı I'K 24A.|sîdnbul Trl 512 05 05 ( 2 0 hatl. Tete» 22246 hıx 1 1 1 * 2 6 6 0 72 0 Huralar A a k ı n . Zıva GOkalp Blv I n k ı l a p S No 19/4 T l 1 3 3 1 1 4 1 4 7 T c k x 42344 f u i4ı m II 41 42» 0 I n ı r H /ıya Hl> 1352 S 2/3. T d I . ' 30. T d t » 52359 Faı (51)13 12 30 # Ad>a< InOnuC ad 1 ! » S N o I Kal l . T c l 1145SO119731 Tclc» 62155. F u 0 1 ) 1 2 8 0 5 * TAKVİM 2 HAZtRAN 1988 Imsak: 3.31 Guneş: 5.27 ögle: 13.07 lkindi: 17.06 Akşanv. 20.36 Yatsr. 22.23 Akdeniz'de süper turizm kredisi: 101 milyar Ura 1988 yılı turizm kredilerinde Akdeniz'i 77 milyar lirayla Ege izliyor. Doğu Anadolu ve Güneydoğu'nun payları 1 milyar Ura dolayında. İZMİR (Cumhuriyet Ege BiıroSB) Kültur ve Turizm Bakanlığı Turizm Bankasf run yatırımlar için kredi tahsisinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri en az payı aldı. Turizm Bankası, 1985 yüında Akdeniz Bölgesi'ne 11 milyar 679 milyon lira kredi verirken, Doğu Anadolu Bölgesi'ne 15 milyon lira kredi açtı. 1988 yılında ise Turizm Bankası Akdeniz Bölgesi'ne 101 milyar 187 milyon lira, Doğu Anadolu Bölgesi'ne ise 1 milyar 400 milyon dolayında kredi verdi. Doğu ve Guneydoğu Anadolu bölgeleri her ttirlü yaünmda olduğu gibi turistik yatınmlarda da hemen hemen hiç ilgi görmeypn bölgeler. Turist çeken önemli tarihi kalıntıların bulunduğu bu bölgelerde yatak kapasitesinin yok denecek kadar az olması buyuk sonın yaratıyor. Turistik yatınm yapılması için fazla ozendirilmeyen bu bölgeler, Turizm Bankası'nın sağladığı kredilerden de yeterince yararlanamıyor. Yine de son üç yıl içinde Doğu bolgelerine verilen kredi miktarında bir artış gözleniyor. Turistik yatınm kredisinde en büyük pay yine Akdeniz Bölgesi'nin. 1985 yılında Turizm Bankası kredilerinin yüzde 65'inin tahsis edildiği Akdeniz Bölgesi'nde kredi verilen yatınmlarm yatak kapasitesi 4296'yı buluyor. Ege Bölgesi'nin aynı >il Turizm Bankası kredilerinden aldığı pay ise sadece yüzde 13.4. Ancak Doğu Anadolu Bölgesi 1985 yılında binde l'lik pay, Guneydoğu Anadolu Bölgesi ise yüzde 1.6'lık bir pay ile en alt sırada yer alıyor. 1988 yılı rakamlanna bakıldığında bu sıralamanın değişmediği görülüyor. Akdeniz Bölgesi 101 milyar 187 milyon lira ile kredilerin yuzde 50.6'sıru elde ediyor. Ege Bölgesi onu 77 milyar 433 milyon lira ve yüzde 38.7'ük bır payla izliyor. Doğu Anadolu Bölgesi 1988 yılında 1 milyar 396 milyon lira, Guneydoğu Anadolu Bölgesi ise 1 milyar 404 milyon lira kredi alıyor. Her ıki bölgenin aldıklan pay oraru birbirine eşit: Binde 7. Kültur ve Turizm Bakanlığı, turistik tesis yatırımJarında olduğu gibi altyapı yatınmlannda da en büyük payı yine güney kıyılanna ayırdı. Bakanlığın, 1987 yılında turizm konaklama tesisi yatırımları için arazi tahsislerinin yoğunlaştırıldığı Side, Güney Antalya, Köyceğiz ve Sangerme turizm alanlarında toplam 93 bin yatak kapasitesinin gereksindiği altyapıyı gerçekleştirdiği bildirildi. Kültur ve Turizm Bakanhğı'na bağlı Turizm Genel Müdürluğu'nden edinilen bilgiye göre, 1987 yılında "Kamu arazisinin turizm yatırımlarına tahsisi hakkında yönetmelik" kapsamında turizm alan ve merkezlerinde toplam 46 girişimci adına 22.560 yatak ve 1.170 yat, turizm alan ve merkez dışında ise 20 girişimci adına 3.648 yatak, 200 yat ve 283 kampçı ünitesi kapasitesi varatacak arazi tahsisleri yapıldı. Yugoslav rüzgâm ^lî Yugoslav Komünist Parti Genel Sekreteri Kruniç, birçok oiumsuz yanı olmasına rağmen pazar ekonomisine ağırlık verileceğini, devlet ekonomisinin durgunluğa sürüklediğini söyledi. Dıs Haoerler Servisi Yugoslavya Komünist Partisi'nin sert tartışmalarla geçen üç günlük konferansı sonunda, ülke ekonomisinin içinde bulunduğu krizden kurtulması için "pazar ekonomisi"ne yönelmeye dayalı ekonomik reformlara gidilmesi kararı alındı. AP'nin Tanjug Ajansı'na dayanarak verdiği habere göre, reformların gerçekleştirilmesi için gerekli olan kurum ve organlann yıl sonuna kadar oluşturulması öngörülüyör. Ülkedeki fiyatlann buyuk ölçüde "serbestçe" oluşması, dinann yüzde 34 devalüe edilmesi de alınan kararlar arasında. 430'dan fazla delegenin katıldığı konferansta parti yönetimi, çeşitli delegeler tarafından ekonomik sorunlara çözum bulamadıkları gerekçesiyle ağır eleştiriye tutuldu ve acil ekonomik reformlara gidilmesi talebi sık sık dile getirildi. Frankfurter Allgemeine Gazetesi'nin haberine göre Parti Başkanı Bosko Kruniç konferansın ilk günu yaptığı konuşmada, Yugoslavya'da 6 yıl önce de serbest piyasaya dönuk kararlar alındığını, ancak bunların kâğıt üstünde kaldığını vurguladı ve bu kez "gerçek bir dönüşüm"ün gerçekleşmesi gerektigini vurguladı. Kruniç "pazar ekonomisinin" birçok oiumsuz yanı bulunmasına rağmen devlet ekonomisinin, çağdaş sosyalizm denemclerinin de gösterdiği gibi daha kötu sonuçlar verdiğini ve ekonomiyi durgunluğa sürüklediğini söyledi. Kruniç'in bu konuşmasma rağmen Batılı gözlemciler, Yugoslavya'da yönetim "dönüşümlü" olduğu için, alınan kararların pratiğe dönüşmesinin çok zor olduğunu ve her yeni yönetimle beraber yeni tartışma ve polemiklerin patlak verdiğini öne sürüyorlar. Kruniç'in de haziran ayı sonunda gorevi devredeceği belirtiliyor. Yugoslav Komünist Partisi'nin yeni aldığı ekonomik liberasyon kararlan şöyle sıralanıyor: Dinann yüzde 24 oranında devalue edilmesi ve dalgalanmaya bırakılması, ayrıca bir serbest döviz piyasasının oluşturulması, ücretlerde yüzde 30 bir kısıtlamaya gidilmesi, fiyatlann oluşumu üzerindeki denetimlerin kaldınlarak serbest fiyat belirlenmesinin sağlanması, 200 çeşit elektrikli alet, otomobil ve giyim eşyası üzerindeki ithalat kısıtlamasının kaldırılması. 1MF tarafından da Yugoslavya'ya önerilen bu kararlar, Yugoslav ekonomisinin Batı pazarı ile ilişkilerini daha da geliştirmeyi amaçlıyor. AP'ye göre, dış borcu 21 milyar dolar olan Yugoslavya'da enflas Komünist Parti Genel SekreteriKruniç 'Devlet ekonomisi durgunluğagötürüyor'dedi Nazım için "Hasrel Gecesi" Kültur Servisi BİLAR AŞ, olümünün 25. yılında Nazım Hikmet için Beşıktaş'taki Tarihi Bahçe'de 3 haziran cuma günü saat 20.00'de bir "Hasret Gecesi" düzenledi. Nazım'ın anısı için yapılan gecede İsa Çelik, kendi koleksiyonundan Naztm Hikmet'in fotoğraflarını gösterecek. Genco Erkal'ın şiir okuyacağı gecede Esin Afşar, Deniz Türkali ve Grup Merhaba da şarkı söyleyecek. Yugoslav Komünist Partisi'nin aldığı bir dizi liberasyon kararına göre, dinar dalgalanmaya bırakılıyar, fiyatlann serbestçe oluşması öngörülüyör, ithalattaki kısıtlamalar kaldırılıyor. yon oranmın yuzde 170, işsizlik oranının da yüzde 15 dolayında olduğu belirtiliyor. Önemli ekonomik sorunlarla yüz yüze olan Yugoslavya'da geçen yıl 1500'den fazla grev yapıldı ve sayıları 300 binden fazla işçi düşuk yaşam standartlarını protesto amacıyla greve gitti. The Independent Gazetesi'nde yer alart habere gore de Sırp parti liderlerinden Stobodan Miloseviç, sorunların ancak olağanüstü bir parti kongresi ile çözümlenebileceğini one surdü ve ekonomik krize çözüm bulamayan liderlerin "demokratik ve sivil bir yöntemle" iş başından uzaklaştınlmasını isiedi. Slovak Parti lideri Milan Kucan da bazı parti onderlerinin yalnızca devrimci gevezelikle birlik görüntüsu yaratmaya çalıştıklarım öne surdü ve yonetimin değişmesini istedı. Kansere karşı ın ynlaı zehiri ANKARA (ANKA) Arjantin'de Juan Carlos Vidal adlı araştırmacmın çtngıraklı yılan zehirinden elde ettiği bileşime ülkede kullamm izni verilmedi. Son 4 yıl içinde çmgıraklıyüan zehirinden ürettiği bileşikle 51 kanser hastasmm 21 'inde olumlu sonuçlar alındığı öne sürülen Vidal'ın ilacına izin verilmesi için halkın defalarca Arjantin Baskanlık Sarayı önünde gösteriler yaptığı bildiriliyor. Parti Başkan Knaiç kMferMsta " Dış borçların dayanılmaz ağırlığı." ROMA'DAN ÖNCE AnadohVda en eskî yol Urartu'nun ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anadolu'daki en eski yolun Urartular tarafından yapıldığı, Anadolu ınsanının yol yapmayı Romahlardan öğrenmediği bildirildi. tstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü'nden Doç. Dr. Veji Sevin, Bingöl'de bulunan yaklaşık 150 kılometre uzunluğundaki yolun Urartulara ait olduğunu ve bunun, "Anadolu'daki en eski yolun Romalüar tarafından yapıldığı" biçimindeki kJasik duşünceyi değiştirdiğini söyledi. Ankara'da sürmekte olan "X. Uhıslararası Kan Araşnrma ve Arkeometri Sempoz>umu'"nda dün, "Elazıg, Bingol ve Tunceli tlleri Demirçag Araştırmalan" başlıklı bir tebliğ sunan Sevin, bugüne değin, Anadolu'daki en eski yolun Romalüar döneminde yapıldığına inanıldığmı anımsattı. Bingöl'den Elazığ'a değin uzanan ve yaklaşık 100 küometrelik bir alanda yer alan çok eski bir yol bulduklanru kaydeden Sevin, yolun 5.5 metre genişliğinde olduğunu, iki tarafının taşlarla sınırlandığını anlattı. Öldüren tuvalet Londra'da modacı Christina Stambolian'ın mağazasının açılışında "ötdüren tuvalet" adıyla sunulan gece giysisı, herkesı büyüledi Siyah ipekten hazırianmış, dizden aşağısı ve kollan siyah dantel volaniı elbiseye, diz boyuıidaki kırmızı ve yeşil güller apayn bir renk katıyordu. "Ûldüren tuvalet "i çok etkileyici bulanlar, "Bu eibiseyi giyen bir kadınla ölmek başlıbaşına zevktir" dediler. (Fotojjraf: AP) EH çok dayak 47 yaşta: Hacettepe Her 10 çocuktan 'i dayak yîyor ANKARA (ANKA) "Dayak cennetten çıkmadır", "Çocuğunu dövmeven dizini dover" ve "Tekdir ile uslanmajanın hakkı kötektir" gibi özdeyişlerle toplumsal yaşantıda yer alan dayak, Türkiye'de korkutucu ve tehlikeli boyutlarda bulunuyor. Her 10 çocuktan 8'inin çeşitli neden ve sıklıklarla dayak yediği belirlendi. 312 yaş grubundaki 9 bin 813 çocuğu kapsayan araştırmaya göre en fazla dayak, 47 yaştaki okul öncesi miniklere ceza olarak reva görülüyor. Aileler tarafından etkili bir eğitim aracı olarak göriıldüğü anlaşılan dayağın, çocuklar üzerinde "onanlması güç rnhsal rahatsızlıklara" da yol açtığına dikkat çekildi. Hacettepe Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Eğitimi Bölümü'nce Ankara'da 17 ana ve çocuk sağlığı merkezinde 312 yaş grubundaki 9 bin 813 çocuk üzerinde gerçekleştirilen araştırmaya göre, çocuklann yüzde 81.7'si çeşitli sıkhkta dayakla cezalandırüıyor. 312 yaştaki çocuklar arasında, en fazla dayağa hedef olan kesimin 47 yaş grubu olduğu belirlendi. Bu gruptaki çocuklann yüzde 81.85'inin, 1112 yaştakilerin yüzde 75'inin dayak yediği ortaya çıktı. Çocuklann yüzde 39'u "seyrek" yuzde 18'i " s ı k " dayak yerken, yüzde 23'ünün de "çok sık" dayak cezası aldığı gözlendi. Çocuklann dayak yeme durumları ile cinsiyetleri arasında kurulan bir ilişkiye göre de kızlann yüzde 81'i, erkeklerin de yuzde 82.5'i dayak cezası alıyor. Araştırma raporunda, bu durum "erkek çocuklar, kızlara oranla daha fazla hareketli olduklanndan, daha fazla dayakla karşılasıyorlar" biçiminde açıklandı. 20 yaşından genç olan annelerin, dayağa daha sık başvurduklan belirlendi. Annelerin yaşı ilerledikçe dayak sıklığı azalıyor. Çok genç anneler, henüz kendi kişilikleri olgunlaşmadığı için hata ve olumsuzlukları çocuğa daha fazla yansıtıyorlar. Kadınlann menopoz dönemlerinin alt sının olan 40 yaş da dayağın sıklaştığı dönem olarak göze çarpıyor. Annelerin eğitim düzeyi yükseldikçe dayak azalıyor. Buna göre okuma yazma bilmeyen annelerin yüzde 81'i dayak atıyor. Lise mezunü annelerin yuzde 72'si, yuksekokul mezunu annelerin de yüzde 55'i dayağa başvuruyor. Annelerin mesleği ile dayak cezası arasındaki bir ilişkilendirmeye göre ise ev hanımı anneler dayak atmaya daha yatkın bulunuyorlar. Eğitimci anneler en az davak cezasına başvuruyorlar. Aile içindeki yetişkin bireyler arasında anneler dayak atmada birinci sırada bulunuyor. Annelerin yüzde 95'i çocuğuna dayak atıyor. Aile içinde çocuklara dayak atma sıralamasında anneleri babalar, bunu da ablalar ve ağabeyler izliyor. Dede ve nineler ise "miniklere kryamıyorlar." Araştırma raporunda, annelerin dayak atma egilimleri konusunda, "Bu durum, annenin çocuğun bakıra ve egitiminden en yakındaı. sonımlu olan kişi konumundan kaynakianmaktadır" deniliyor. Ailedeki çocuk sayısı arttıkça, Vocuk başına düşen dayağın "dozıı" yükseliyor. 7 ve daha fazla çocuklu ailelerde ise dayak dozu ve miktan " d o n ı k " noktasına çıkıyor. Araştırmaya konu olan çocuklann ruhsal durumları da irdelendi. Buna göre çocuklann yaklaşık 3'te birinde "davranış bozukluklan" saptandı. Çocuklann yüzde 17'sinde, "uyku problemleri" görulürken, yüzde 8'inde "tuvalet sorurdan" olduğu, yüzde 6'sının "ahşkanlık bozukluklan" ile karşı karşıya bulunduklan saptandı. Araştırma çocuklarda kekemelik, pepelik, dil dolaşması gibi konuşma bozukluklan ile "tik"lerin de küçümsenmeyecek boyutlarda olduğunu gösterdi. Hacettepe Üniversitesi'nin araştırması Milli Savunma enjektör yurdımı ANKARA (ANKA) Milli Savunma Bakanlığı, kan yoluyla geçen hastalıklarm bulaşmasını önlemede etkili bir araç olan plastik enjektörlerin bedetini ödeyecek. Yüzyıhn hastalığı AIDS başta olmak üzere, hepatit, frengi gibi hastalıklarm bulaşmasında önem taşıyan plastik enjektörler, MSB'ye bağlı kuruluşlarda çalışanların hastalanmalan halinde ücretsiz verilecek. MSB'ee yayımtanan genelgeye göre, enjeksiyonluk ilaç kullanacak hastalar, reçetelerinde plastik enjektör yazılmamış olsa bile, eczanelerden plastik enjektör alabilecekler. Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Eğitimi Bölümü'nce 312 yaş grubundaki çocuklar üzerinde yapılan araştırmada en çok dayağa hedef olan yaş grubunun 47 yaş olduğu belirlendi. Bayurh ziyuret tSTANBUL (AA) Papa II. Jean Paul'ün temsilcisi ve Katolik Kilisesi Yardım Kurumu'nun başkanı Aleksandr Do Nascimentc ile Vatikan'ın Türk,iye Büyükelçisi Sergio Sebastiani, Vali Cahit Bayar'ı ziyaret etti. Katolik Kilisesi Yardım Kurumu "Caritas Internationalis"in başkanı olan Aleksandr Do Nascimento, kurumun, Türkiye'de çeşitli yardımlarda bulunduğunu belirterek amaçlarının din farkı gözetmeksizin bütün dünyada bir yardımlaşma ve dayamşma ortamı sağlamak olduğunu söyledi. EGE ÜNtVERStTESt Bilgisayarlara bürokratik kilit Prof. Oğuz Manas, terminal kapasitesi artınca yeni süper bilgisayarlar getirdiklerini, ancak "korkunç bürokrasi" nedeniyle odaya kilitlediklerini ve bir yıldır bunun mücadelesini verdiklerini söyledi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Türkiye'de ilk kez Ege Üniversitesi'nde kurulacak olan süper bilgisayarın devreye girmesi "snper börokratik engeiier" nedeniyle gecikti. Ege Üniversitesi Bilgisayar Araştırma ve Uygulama Merkezi yöneticisi Prof. Dı. Ofuz Manas, süper bilgisayar ile çok büyük çaplı matematik modeüerin birkaç dakika içinde yapılabileceğini belirterek, "Bilgisayariar geldi, küitli, odadi bckliyor. Bürokrasi korkunç, bir yıldır miicadete veriyoruz" dedi. Ege Üniversitesi Bilgisayar Araştırma ve Uygulama Merkezi Türkiye Üniversite ve Araştırma Kurumları ağının ana merkezi ve EARN'ün de Türkiye merkezi olurken; merkezdeki bilgisayarlar yetersiz kalınca, çok güçlü yeni bir bilgisayar sistemi kurulmasma başlandı. Prof. Dr. Oğuz Manas, Üniversite Sanayi tşbirliği Haftası'nda merkezi sanayicilere tanıtırken, üniversitede kullanılan 160terminalli sistemin artık "teklemeye" başladığını belirterek şunları söyledi: "Sistemin gücfi 80 terminal. Biz 160 terminalle kullanınca makine dayanamadı. Yeni EBM bilgisayarlar getirildi, bir odaya kllitlendi, dnruyor. Bürokrasi korkunç, bir yıldır bu iş için mücadele veriyonız. Yeni bilgisayar sistemi ile Ege ve Dokuz E>lül üniversileleri yanında yeni kunılan Antalya. Konya, Samsun üni>ersitelerine de hizmet verecegiz." Yeni sistemin Türkiye'nin ilk "süper bilgisayan" olacağıru vurgulayan Prof. Dr. Oğuz Manas sözlerini şöyle sürdurdü: "Yeni sistemin hızı eskisinin 1015 kan olacak. Üzerine, işlerni kısa sıirede yapan vektör işieyki konacak. Böylece nonnalde bir •yda yapılan, hatta yapılamayan işler 34 dakikada >apılabilecek. Süper bilgisayardan, makineleri çok büyük çaplı materaatiksel modelleri degerlendirmeye yetmeyen diger üniversiteler de yararlanabilecek. Kampus içinde hizmet alan uçlann adedi 5 yıl içinde 1520 kabna çıkabilecek. Ogrend yurtlannda 1020 terminallik bir merkez kurulacak ve öğrencilere 24 saat açık olacak. Super bilgisayar sayesinde ABD'de olnşmuş süper bilgisayar agına baglanmamız da mümkün olacak." Bilgisayar merkezi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Emrah Orhun da, sanayici için mikrobilgisayar sistemleri geliştirilebileceğini, "kaldır ve yerleştir" turünde işlen yapacak robotlar kullanılabüeceğini söyledi. Tiirk işçilerin serbest dolaşımı Gala Gölü kuşları yaşayacak mı? Enez'de balık ve kuş yatağı olan gölün hızla kirlenmesine karşı acil önlem alınması ve yörenin Yunanistan'la ortak korunması öneriliyor. S Ü L E Y M A N SARILAR ~ ENEZ Meriç Nehri'nin sürüklediği alüvyonlarla oluşan ve göçer kuşlann uğrağı, tatlısu balıklarının üreme yeri olan Gala Gölü kirlenme ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Gala Gölü bugünkü kirli haline gelmeden önce 65 bine yakın kuşun barındığı, yılda 600 ton tatlısu balığımn avlandığı bir göldü ve Enez'in geçim kaynağıydı. Edirnei nin Enez ilçesine 10 km uzaklıktaki Gala Gölü'nUn bugün çeltik (pirinç) ekimi ve tanm ilaçlamaları nedeniyle doğal dengesi bozulmuş durumda. Özellikle çeltik tanmında kullanılan gübrelerin ve ilaçlann yağmur sularıyla göle akması sonucu, göldeki balık miktan yılda 100 tona kadar düşmüş, kuş türleri de gittikçe azaknakta. Gala Gölü'nün bozulan ekoloyaşayan balık türlerinin azalması ve kuşlann gelmemesi sonucunu doğurduğu saptanmış. Gala'da balıkçü türleri başta olmak üzere, pelikan, kartal, atmaca, şahin gibi yırtıa kuşlar, karabatak, kaz, ördek, kuğu, kılıç, gaga, bülbül, çeltikçi kuşu, çulluk, sutavuğu gibi çok zengin bir kuş popülasyonu var. Bir sayımda kuş sayısı 65 bine kadar çıkmış. Balık türleri arasında ise ihraç edilen yılan balığı, sazan, kızılkanat, kefal gibi tatlısu balıklanna rastlamyor. Gala'da sazhkların arasında duyulan "kuş senfonileri" de artık tarihe karışmak uzerc. Eski sesini yitirmiş kuşlar. Çevredeki köylülerin çeltik ekimi için sazlıkları yok etmelerinin yanında, en buyük sorun avcılar. Avcılar, buyük ölçüde yasak veya suurlı olmasına karşın bilinçsiz avcılığın sürmesiyle kuşlann geleceği tehlikede görünüyor. Doğal Hayatı Koruma Derneği Başkanı Nergis Yazgan, bu sorunun çözümunu, Gala Gölü ve çevresinin Yunanistan'la ortak bir koruma alanı ilan edilmesinde buluyor. Yazgan, "Çünkü, birim kuşİan korumamız yetmiyor. Çünkü Meriç'in Yünanistan tarafında da gölcükler var ve kuşlar orada da avlaaıyor" diyor. BRÜKSEL (AA)AT Komisyonu'nun Akdeniz işlerinden sorumlu üyesi Claude Cheysson, Türk işçileri ve ailelerinin serbest dolasımla ilgili olarak A T ülkeleri mahkemelerine başvuramayacaklan görüsünü savundu. Cheysson, bu açıklamayı Avrupa Parlamentosu üyesi Ingiliz sosyalist milletvekili Thomas Megahy'nin konuyla ilgili yazılı bir sorusunu cevaplandınrken yaptı. Cheysson, bu durumun Lüksemburg Adalet Divanı'nın, Meryem Demirel davasıyla ilgili olarak geçen yıl aldığı karardan anlaşıldığını bildirdi. Stmrdaki Gala göKj yrjresinin ancak TurkıyeYunanistan ışbıriiği ite korunabileceği belirtiliyor. (Fbtoğraf: Suleyman Sanlar) jik dengesine çözüm bulmak amaayla geçen günlerde Doğal Hayaü Koruma Derneği (DHKD) ile Enez Kaymakamlığı ve Belediyesi tarafından bir sempozyum düzenlendi Enez Belediye Salonu'nda yapılan sempozyumda konuşan Edirne Valisi Yümaz Ergun, insanların, çıkarlan için doğanın dengesini bozduklarını vurguladıktan sonra sempozyumda alınacak sonuçlann kararlılıkla uygulanacağını söyledi. Enez Kaymakamı Nevzat Sinan, kentin ve Gala Gölü'nün sorunlannı sıraladıktan sonra Gala Gölü'nün dünyanın ikinci büyük avlanma sahası olduğunu, tek ihraç balığı olan yılan bahğımn gittikçe azaidığını anlattı. Enez'in birinci derecede yasak askeri bölge olduğuna dikkat çeken kaymakam, "Enez ve çevresi yasak askeri bölge olmaktan çıkanlarak, turizme acılmalıdır" dedı. Belediye Başkanı Abdurnthman Altug ise ilçenin beş sorunu arasında Gala Gölünün kirlenmesini ve balıklann azalmasım gösterdi. Prof. tsmet Baran ve Doç. Turhan Ongan ise Gala Gölü'nde uzun süredir yaptıklan araştırma sonuçlannı açıkladılar. Açıklamada, Gala Gölü'nün en önemli sorununun, çeltik tanmında kullanılan gübrelerin ve ilaçlann yağmur sularıyla göle kanşması olduğu belirtiliyor. Azot miktannın çok yüksek düzeyde olduğu ve balıklann zehirlendiği, kuşlann da yaşama olanaklanmn azaldığının gözlendiği kaydediliyor. Gölün altmda yapılan araştırmalarda, sazların artan azot nedeniyle büyüdüğü ve oksijeni tükettiği ölçülürken, çeltik tarımı için gölden alınan suyun da ekolojik dengeyi bozduğu, böylece gölde Darüşşafaka Folklor Şenliği tSTANBUL (AA) Darüşşafaka Cemiyeti'nin kuruluşunun 125. yılı nedeniyle hazırlanan etkinlikler içinde yer alan "Folklor Şenliği" dün yapıldı. Ozal Darüşşafaka Lisesi'nde düzenlenen şenlikte, Darüşşafaka Lisesi, Ihsan Mermerci Lisesi, Beşiktaş Atatürk Lisesi, özel Evrim Lisesi, Validebağ Sağlık Meslek Lisesi öğrencilerinin çeşitli yörelerden sundukları halk oyunlan, coşkuyla izlendi. Şenliğe halk müziği sanatçısı Muharrem Akkuş da türküleriyle katıldı. Pet şişe kirlenmesine depozit Dış Haberler Servisi Çevre korumacılar, kullanıhp atılması dolayısıyla çevre kirlenmesinin başlıca suçlulanndan sayılan pet şişelere karşı savaşı şiddetlendirdi. "The Independent" Gazetesi'nde yayımlanan bir habere göre pet'in, 2500 yıldan beri kullanılan camın yerini almaya başlaması 1980'in başlanna rastlıyor. Cam şişenin şeffaflık, kolay temizlenme, banndırdığı maddenin kalitesini bozmama ve gaz kaçırmama gibi özellikleri var. Ancak cam, taşıma sırasında kırılarak urün kaybına yol açabiliyor. Camın yerini alması için uzun yıllar denenen plastikler ise gazları geçirdikleri için gazoz türü içeceklerin saklanmasında elverişli değil. 1941 yıhnda Rex Whinfıeld ve J.T. Dickson tarafından bulunan pet, camın hemen hemen tüm özellikierine sahip. Bu madde hem gaz kaçırmıyor hem de karbondioksit banndıran basınç altındaki içeceklerin saklanmasına elverişli. Antrifriz olarak da bilinen etilen glikol'ün dimetil tereftalat ile birlikte ısıtılması ile elde edilen poh'etilen tereftalat veya kısa adıyla pet, ısıtıldıkça sertleşerek şişe yapımma uygun hale gelen kimyasal bir madde. 1980 yıhndan sonra kullanımı yaygınlaşan pet'in sadece Avrupa tüketimi yılda 200.000 tonu aşıyor. Ne var ki pet maddesi, camın bir başka olumlu ve son derece önemli özelliğine sahip değil. Camın tekrar tekrar kullanılabilmesine karşın pet şiseler kullanıldıktan sonra atılarak çevreyi büyük ölçüde kirletiyorlar. Uzmanlar pet'in de tekrar kullanüabileceğini belirtiyor ve Batı Almanya'da başlatılması 6 9 planlanan bır projeyi destekliyorlar. Bu proje pet şişelere depozito uygulanarak şişelerin geri toplanmasını öngörüyor. Almanya'da şise başına 50 fenik depozito ücreti alınarak boş şişelerin yüzde 80'inin geri toplanabileceği öne sürülüyor. Toplanan pet'lerin eritilerek ince tabakalar haline getirileceği ve bu maddeden yine ambalaj malzemesi olarak faydalanüacağı belirtiliyor. Gazlı içecek piyasasını iyice ele gecirmiş olan pet ambalaj imalatçılarının göz diktiklerl yeni alan ise içkiler. önümüzdeki yıllarda içkilerin çoğunun pet şişelerde satüması bekleniyor. pet şişede saklanması olanaksız bir icki ise bira. Çünkü bira, pet malzemenin içeri sızmasına engel olamadıgı çok az nüktarda oksijenden etkilenip bozulabiliyor. Yaz nedeniyle kuduz önlemleri ANKARA (AA) önümüzdeki yaz aylannda sağlık kuruluşlannda kuduz aşısı sıkıntısı çekilmeyeceği, bütün illere yeterli miktarda yerli ve ithal aşı gönderildiği bildirildi. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, Temel Sağlık Hizmetleri Genel Muduru Dr. Ender Aydıner, yaz aylannda vatandaşiarın doğayla daha sıkı ilişki içine girmeleri nedeniyle kuduz vakalarının sayısında bir miktar artış olduğunu söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear