25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6MAYIS 1988 HABERLER CUMHURÎYET/9 Gtizel: YÖK'ü değiştîreceğiz Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Celal Güzel, "Ben ilk ve orta öğretim bakamyım, oysa yüksek öğretimden de biz sorumlu olmalıyız. Ama bu hiçbir zaman üniversitelere müdahale olarak ahnmamalıdır" dedi. tstanbul Haber Servisi Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Celal Güzel, Türkiye'de eğitimin çeşitü problemleri olduğunu belirterek, gelişnıiş eğitim sistemine ulaşabilmek ve 21. yuzyıl dünyasmın nstesinden gelebilecek nesli yetiştirebilmek amacıyla, sistemde köklü değişikliklerin yapılacagını söyledi. Güzel, "YÖK'ü değiştireceğiz" dedi. Bakan Güzel, dün Bo|aziçi Üniversitesi'nde düzenlenen ve 125. yü kutlama etkinlikleri kapsamında yer alan, "Milli Eğitimimizin Hedefleri" konulu sempozyumda konuştu. Paralı eğitime karşı olduğunu, yetenekli fakat parasız kişilere de en iyi eğitim olanaklarının sunulması gerektiğini, bunun için de bütçe dışında ek kaynaklara ihtiyaç olduğunu kaydeden Hasan Celal Guzel, öğretmenlerin içinde bulunduğu sıkıntılara da değindi. Güzel, öğretmen yetiştiren kunımların farkh bir yapıya kavuşturulacağından söz ederek şöyle konuştu: Bugiin devlet raemuriannın üçte birini öğretmenler oluşturuyor. Eğer öğretmenlerin geür seviyesini birdenbire iyileştirmeye kalkarsak, bütçe yerinden oynar. Ancak, biz öğretmenlere verilen panıyı diğer memurlara oranla biraz yüksek tutmayı, böylece. öğretmenleri diğer memurlardan ayırmayı düşünduk. Her.yıl, yapılacak artışlar, bir siire sonra öğretmenin gelir dunımunu yükseltecektir. Öğretmenlere istenilen dözeyde gelir sağlanamaması, öğretmen sayısıyla ve çokluğuyla Ugilidir. Guzel konuşmasında, üniversıteye giriş sınav sistemini de eleştirerek, ÖSYS'nin mevcut koşullarda en iyi sistem olduğunu, ancak istatistiki sıralamayla universitelere öğrenci alınmasırun doğnı olmadığını söyledi. Bakan Güzel, Yükseköğretim Kanunu'nun değiştirilmesi konusunda da şu gönışleri savundu: "YÖK'ü değiştireceğiz. Ama, bu 1980 öncesine dönme anlamında değil. Ben akademik özerkliği savunuyorum. Akademik özerklik de bir ölçüde, mali ve idari özerklikle olur tabii. Ancak, şu anda Milli Eğitim Bakanlığı, sadece okul öncesinden ortaöğrelime kadar olan oğreümle ügilenmektedir. Yani, ben ilk ve ortaoğretim bakamyım. Oysa, yiikseVöğretimden de biz sorumlu olmalıyız. Ama, bu hiçbir zaman üniversitelere mudahale olarak ahnmamalıdır." Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Celal Güzel dün öğleden sonra da tstanbul Üniversitesi'nde, eğitim konusunda konferans verdi. Konuşmasında, Türkiye'deki eğitim sorunlarından söz eden Güzel, eğitim sisteminde yapılacak değişiklikleri anlattı. Güzel, toplantıda IÜ'de meydana gelen öğrenci olaylarıyla ilgili olarak gençlere şöyle seslendi: "Önümüzde ufuklar varken, çıkılması gereken merhaleler, idealler varken, kısa hesaplı problemleri bir taraf a btrakmahyız. Ben de 25 yıl önce üniversite oğrencisiydim ve ilk boykotu biz yaptık. Yemekler kötü oMuğu icin kazan kaldırdık ve kazanımız iyi yemeklerle doldu. Bu ilk boykottan sonra da haklı öğrenci isteklerimizi bu şekilde dile getirdik. Ancak dediğim gibi bHnlar öğrenci istekleriydi.. Daha sonraki dönemlerde okulumuzun önünde "Boykota neden, bozuk düzen" pankartını gördüğümde, bunun haklı öğrenci istekleri olmadığını düşündüm. Tabii ki, öğrenciler de rejim meseleleriyle ilgilenecekler, ideolojik tartışmalar yapacaklar. Ben bundan yanayım ama, bu yumrukla, kavgayia deği), diyalogla, konuşmayla yapılmalıdır. En masum öğrenci isteklerinde bile dışandan, bu işin profesörlerinden sakımlması, dikkatli olunması gerekir.'' "Ama olaylardan sonra sizlerin de akşam evlerinize, yurtlannıza gittiğinizde olaylann muhasebesuıi yapmış olduğunuza ve taribi bir dolabın kınlmasının mesuliyetini hissetmiş olduğunuza inanıyorum. Bolşevik ihtilalinde bile hiçbir sanal eserine fiske vurulmamıştır." CITNTKRTN KOPUGU y • • AHMETTAN Hint Günü Kutlandı S aynn Cumhurbaşkammızın Karadeniz'de başlattığı rejim tartışmalannın havasını şöyle taş gibi bir manşet haber nasıl da dağıtırdı: " Hupe'nin eşi meslekten mankenlere taş çıkardı. Güzel Amerikan sefiresinin bulunmaz Hint kumaşından giysilerle mankenlik yapması Semra Özal'ın gecen yıl Vizon Dergisi'ne mankenlik yapmasını solda sıfır bıraktı. Bağlantısız blokun başı Hindistan'ın milli gününe, kapilalist blokun başı Amerikalılar, diplomat eşlerini manken yaparak büyük destek verdiler. ABD Sefiri Strauzs Huppe'nin, SriLanka asdb guzel eşi May Rose Strauzs Hupe'ye'sari'giydiripdefileye çıkarmasının ardındaki diplomatik hedefler Varşova Paktı ulkeleri arasında merak ve endişe konusu oluyor." ABD sefirinin SnLanka asıllı guzel eşi May Rose Strauzs Hupe Hint Gunü'nde mankenlik yaptı. Doğramaeı: Dış tahrik var istaabul Haber Servisi Tateım'dekı 1 Mayıs olaylan sırasında polıs tarafındangözaltınaalınan 85 kişiden 28i dün saat 19.30 sıralarında serbest bırakıldı Serbest bırakılan 28 kışi yaptıklan açıklamada. polısin kendilerini keyfi olarak gözaltmaaldıöını ve yine mahkemeye bile çıkarmadan salıvermelerinın bu keyfı tutumun göstergesı olduğunu söytediler Gözaltına ahndıktan sonra açlık grevine başladıklarını belirten 28 kişı, serbest bırakılmayanların açlık grevıni sürdürdüklerini soyteyerek "1 Mayısta uyan yapılmaksızın polisin saldırısıyla karsılaştık. Içehde degözlenmizi bağlayıp, dayakla, baskıyla, hazırladıklan suçlamalan ıçeren dilekçelere zorla imza attırdılar. Gözaltına alınan avukat arkadaşlar bunun yasa 1 Mayısçılardan 28 kişi serbest bırakıldı lara aykırı olduğunu soylediMerinde de onları ayn yerlere götürdüteı* Aynca, Nese Ozan ısimlı arkadaşımıza da ıçerde işkence yapıldı" dediler. 28 kışi açlık grevine son verdiklennı açıkladılar Gözaltına ahndıktan sonra mahkemeye çıkarılmadan polıs tarafından serbest bırakılan 28 kişiden 25'inin ısimleri şöyte. Yücel Maral. MustafaDoğan,DevrimAyaz,AylaÛzcan,NuriyeBilgm,NabıKımral,AlevEraydın, DilekÛzden. Bekir Kaynak, Hayriye Ertuğrul, Gülten Ünveren, Remzi Kızıltaş, Beyhan Çoban, Muhlıse Naak, Zeynep Herkmen, AlevKerimoğlu, BeyazıtGulercan, Biral Karasu, Ali Türkmen, NevzatCan, Atilla Alemdaroğlu, DevTim Evci, Enis.Atan. Ayse Eğilmez, tsmail Safter. (Fotoğrai: Behzat Şahin) tstanbul Haber Servisi YÖK Başkanı Prof. Ihsan Doğramaeı tstanbul'daki üniversitelerin rektörleri ve yalnızca tstanbul Üniversitesi'ne bağlı fakültelerin dekanlannı toplayarak, son öğrenci olaylan hakkında bilgi aldı. Doğramaeı, bu tür olaylarda yoneticilere büyük iş düştüğünü belirtti. lstanbul Üniversitesi'nin Balta Limanı'ndaki sosyal tesislerinde yapılan toplantıda, tstanbul'daki öğrenci olaylan görüşüldü. Doğramacı, toplantıya girerken Cumhuriyet muhabirinin sorulanm yanıtladı ve bu olaylarda dış tahriklerin önemsenmeyecek durumda olmadığını söyledi. Doğramaeı, toplantının bir yemek daveti olduğunu öne sürerken şöyle dedi: "Bu tür olaylarda tabii ki her zaman yöneticilere büyük iş düşer. Öğrendye hoşgöru ve sevgi gerekir, ama disiplin de gerekir; disiplinsiz olmaz ' Prof. Doğramaeı, yöneticilerin "Bu tür öğrenci olaylannda tutumları nasıl olmalıdır?" sorusu Uzerine de "Yöneö'ci kendisi karar verir, biz onlara emir verecek durumda değiliz. Ama bize sorarlarsa fikrimizi söyleriz" dedi. Bu arada lstanbul Üniversitesi Rektörü Cem'i Demiroğlu'na son öğrenci olaylanyla ilgili görüşü sorulduğunda hiçbir şekilde konuşmayacağını belirtti. SHPPTTTLF P 'Basın sürekli tetikte olmalı' tstanbol Haber Servisi Uluslararası Basın Enstitusü (IPI) Direktörü Peter Galliner, Türkiye'de basın ile hükümel arasındaki gerginlikten kaygı duyduklarını belirterek, "Biz bu tiir, düşünceyi özgürce ifade etme hakkı üzerinde ciddi gerginlikkr yaratan uygulamalann geçmişte kaldığını düşnnuyorduk. Fakat bu son gelişmeler, bizi gerçeklen şüpbeye duşürmüştür. limit ederim ki, basın kamuoyu desteğini ve etkisini da•a da artarak yeniden kazanacaktır" dedi. Hürriyet'in 40. kuruluş yıldönümü nedeniyle Hürriyet Gazetesi ile Uluslararası Basın Enstitüsü'nün (IPI) ortaklaşa düzenledikleri "40. Yü Seminerieri" dün A.K.M'de başladı. Seminerin açış konuşmasını yapan Hürriyet Gazetesi Genel Müdürü Özcan Ertuna'nın tüm ülkelerde basının en önemli sorununun basın özgürlüğu olduğunu vurguladı. Daha sonra bir konuşrna yapan IPI Direktörü Peter Galliner de "Askeri rejimin sona ermesiyle biriikte, demokrasiye dönüş yolunda çok önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Basın bir yandan daha açık sözlü, bağımsız ve eleştirici olurken, öte yandan bir zamanlar tabu sayılan konulan ranatça gttndeme getirebilmiştir. L'manm, buradaki toplantı da henüz yeni elde edilmiş özgüriuğü yeterince vargnlamaktadır" diyerek şunları söyledi: "Bizler basın ile hükümet arasındaki gerginlik ortamından kaygı duymaktayız. Gazete fiyatlan, yuzde 200 artışla çok olağanüstü rakamlara \artnisur. Bülun bu tedbirlerin ölesinde. Başbakan kendisine hakaret edildiği iddiasıyla. gazetenizi, Cumhuriyet ve Gunaydın gazeteleri ve haftalık Tempo Dergisi'ni mahkemeye vermiş bulunmaktadır. Biz bu tür, düşünceyi özgürce ifade etme hajıkı üzerinde ciddi gerginlikler yaratan uygulamalann gecmişte kaldığını düşünüyorduk. Fakat bu son gelişmeler, bizi gercekten şüpheye düşürmüşlür. Lmit ederiz ki, basın kamuoyu desteğini ve etkisini daha da artarak yeniden kazanacaktır. Biz demokrasiye geçme sürecinde olan ülkelerdeki basının, gözlemci işlevine ve bunun önemine inanmaktayız. Basın, hükumetin politika ve uygulamalanna karşı sürekli tetikte olraalı, düşünceyi özgürce ifade etme hakkının anayasal sınırlamasına karşı açıkça göıüşlerini »öylemelidir." Türk basınına verilen para cezalanna da değinen Galliner, "Bir yayının kapanmasına bile yol acabilecek denli ağır para cezalan yargı tarafından verilebilmektedir" dedi. Gerek Türk gerekse dünya basınının seçkin adlarının konuşmacı olarak katılacaklan panellerden ilki "Türk Basınında Hürriyet" başhğını taşıyordu. Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Müdürü Seçkin Türesay'ın yönettiği panele konuşmacı olarak, Hürriyet Gazetesi Genel Müdürü Özcan Ertuna ile Genel Koordinatörü ÇetJn Emeç'in yanı sıra Gazeteciler Cemiyeti Başkaru Nezih Demirkent ile Günaydın Gazetesi yazarlanndan Necati Zincirkıran katıldılar. Yarın sona erecek olan paneller boyunca, "Teknolojik gelişmelerin etkileri, basindevlet arasındaki ilişkiler, yaalı basının TV karşısındaki durumu ve basın özgüriüğü" konulan tartışılacak. IPI DİKktörü Galliner ostacı elindeki telefon faturasına baktı. CHP il başkanlığı yaayordu. CHP tarihe kanşalı 8 yıl olmuştu. Tarihinçöp tenekesini kanştınp telefon faturası tahsil etmenin olanağı yoktu. 578 04 88 nolu C H P telefonunun faturasmı ahp SHP'ye götürdü. SHP muhasebecisi faturayı aldı. DSP ile SHP arasında'cereyan eden "CHP'nin devamı biziz" tartışmalanna nokta koyma fırsatını yakalamanın heyecanı ile faturayı " ş t p " diye öde«li. Ancak fatura daha sonra bir başka SHP yetkilisinin önüne gidince kıyamet koptu: Bu telefon faturası bize ait değil. Niye ödediniz. Nasıl ödediniz? Muhasebi boynunu büktü: Efendim, postacı bile CHP'nin devamı olduğumnza bükmedip fatnrayı bize getirmişse, bizim odenıemiz gerekiyordn. Oann için ödedik Dedi mi, yoksa dernedi fni?.. Şimdi konu SHP yctkili organlarına götürülüp tartışılacak herhalde. SHP, PTT've itiraz edip, 5 bini geri isterse, DSP'ye kuvvetli bir delil vermiş olacak. Konunun kurultay ve Ecevit'in yurtdışı seyahatinden dönmesinden once çözümienmesi gerekiyor. Hindistan bu yıl bağımsızlığına kavuşmasının 40. yüını kutluyor. Bu nedenle büyükelçilik ikâmetgâhında büyük bir sergi, defıle ve resepsiyon düzenlendi. Kutlamalara Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz katılamadı. Ancak Yılmaz'a vekâleten ve kendi adına asaleten Devlet Bakanı ve Semra Özal'ın kayınbiraderi Yusuf Özal katıldı. Birader özal, Hindistan'ın kurtancısı Gandi ve ailesine ait fotoğraf sergisini büyük bir guriırla gezdi. Çünkü özal ailesinin bir ferdinin kemiksiz gramajı Gandi ailesinin tümünün sıkletinden çok daha yüksekti. Konuklar arasında Kızılderililerin ateş suyu projesine benzer bir proje olan Barış Suyu Projesi'ni tüm Körfez ülkelerine pazarlamakta bulunan Dışişleri yetkilüerinden Elçi Necati Utkan'dan Thai Büyükelçisi Suchinda Ruangri'ye dek dahili ve harici diplomatlar ağırlıkta idi. Düzenlenen defilede profesyonel manken yoktu. "Sari'Meri Amerikalı diplomat eşleri sundular. "Baş manken" Sefirin eşi May Rose Hanım'dı. "Mayıs Gülü" demek olan adı ile Sefıre Hanım mevsimin de elbiselerin de hakkını verdi. Onu Büyükelçilik Musteşan'nın eşi Silvia Regine Thorburn ile ikinci kâtibe Sturgis Robinson izledi. Hindistan Büyükelçisi' nin eşi bayan Glover'in organizasyonu haber olacak kadar pürüzsüzdü. Ancak TRT Genel Müdürü Cem Duna beraberinde kamera ve muhabir getirtmemişti. Hayal! Devlet Bakanı Yusuf özal demiş ki: "Hayali ihracat tartışoıası duracak." Tartışması durur da kendisi durmaz!.. Dd haber bir yomm AA dun iki haber geçti: Sovyet TV'sinde cola reklamları başladı. TL lran'da değer kazanıyor. , Demek ki iki ülkeyi de içerden çökertmek için gizli bir NATO planı uygulamaya konuldu. Bavulunuzu hazıriaroın. TfemKaramursel 50 miisterisiıu bedavâKibns'a gonderiyor. Uçakla gidişdönüş, transferler, Salamis Bay Oteli'nde kahvaltı ve akşam yemekleri... YENİ KARAMÜRSEL MAĞAZALARI BEDAVA KIBRIS SEYAHVTİ Adı/Sovadı .^ Adresı : Tel. No. Sinasi Nahit Berker 8 Ma;yısPazar Anneler Gönüdör. Bizi, biz yapan Anneler'in bu en anlamlı gunundfi onlann gönlunü mutlaka almalayız. Yeni Karamursel Mağazaları'nda, Anneler için her turlü armagan var... Annenizin. zevkine, sizin gönlunüze göre yüzlerce seçenek... "Ne alayım" diye niç tasalanmayın... Ve bayram geliyor. Bayram aluşverişleriniz ve sevdiklerinizi bayramda sevindirmek için Yeni KaramurselMağazalan'nda yine yüzlerce ürün var. Herbiri zevkinize, ihtiyacınıza göre.üNe yapacagım" diye hiç kaygılanTrıayın. Gelin en yakın YKM Mağazasına, gerisi çok kolay... TJstelik çifte kazançlı çıkacak, belki birde Kibns seyahati kazanacaksınız. \azıeı, Evren'e hakaretten mahkum oldu İSTANBUL (AA) "2000'e Doğru" Dergisi'nin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fatma Yazıcı, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e yayın yoluyla hakaret ettiği gerekçesiyle 1 yıl 4 ay hapis cezasına çarpünldı. Fatma Yazıcı, derginin 410 Ekim 1987 tarihli 41. sayısmda yer alan " 1 2 Eylül FelsefesiKenanizm" başlıklı yazıda, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e yayın yoluyla hakaret ettiği iddiasıyla bir süredir yargılanıyordu. Istanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılan dunka duruşmada, Fatma Yazıcı son savunmasıruyaptı. Cumhurbaşkanı Evren'in, 12 Eylül döneminde Genelkurmay Başkaru olarak görev yaptığını belirten Yazıcı, "Bu nedenle, Evren'in 12 Eylül felsefesi ve icraatı ile ilgili olarak elestirilmesi, Cumhurbaşkanı olarak eleştirilmesi niteliğinde değildir" dedi ve beraatını istedi. Mahkeme daha sonra açıkladığı kararında, sanık Fatma Yazıcı'yı 1 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırdı. Ancak mahkeme bu cezayı parayaçevirdi. ARAMÜRSE "Büyük Magaza" ış 16 Mayıs 1988 Pazartesi akşamı kapanış saaıincle bızzaı müşteriler tarafından nıağazalarımtztla vapjkıcaknr. V'iw Karamünel Mağazaları'yla mcnsupları <,ekilişe katılanuızlar. A&D Rcklanı Bu kurjonu kesinlz. YKM Ma^azalan'ndafcl şans kutunuza atmız. İSTANBUL: ŞışliSultanhamamKadıköyÜsküdarPendıkB. ÇekmeceUnkapamYeni LeventSıracevızler/ANKARA: KızılayUlus/ İZMİRBURSAADAPAZARIADANAMERSİNGAZİANTEPİSKENDERUNKARADENİZ EREĞLİSAMSUNAYVALIKEDREMİT MALATYAELAZIĞKONYA ( Pek Yakında İzmit ve Yalova şubeleri hizmetinizde...) VA.H
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear