02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/12 HABERLERİN DEVAMI 11 MAYIS 1988 Bitmeyen Aşk aklandı İstanbul Haber Servisi "Bitmeyen Aşk" adlı kitapta rnüstehcen yayın yaptıklan savıyla yargılanan kitabın yazarı Pınar Kür ve yayıncı Erdal Öz beraat ettiler. Toplatılan kitaplann yayınevine iadesinin kararlaştınldığj kararda, bir kitabın "zor aJım ve imhasına" karar verecek yargıcın, o kitabı "yok olmaya mahkum edecegini" düşünmesi gerektiği belirtilerek "çagdaş uygariık ölçöleri dahilinde edebiyatı konıyup geliştirmesi gerektiği" vurgulandı. Beraat karanna sevinemediklerini belirten Kür ve öz ise Türkiye'de yakılacak başka kitaplar olduğu sürece hiçbir yazann kendisini güvenceli hissedemeyeceğini ifade ederek, "Muzır Kurulu'nun kaldınlmasım" istediler. Yazar Pınar Kür'ün Erdal Öz'ün sahibi olduğu Can Yayınlan'nca basılan "Bitmeyen Aşk" kitabı, Başbakanlık Kuçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'nun müstehcen raporuna dayarularak tstanbul 4. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 22.12.1986 tarihli kararıyla toplatılraıştı. Yaklaşık iki yıldır süren yargılamanın sonuçlandırıldığı, tstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki dünku duruşmada sanıklar Erdal Öz ve Pınar Kür ile avukatları Tayfur Akçay hazır bulundular. Mahkeme Savcısı Akören Kandur, sanıklann cezalandırılmasını, kitabın da "zor alım ve imhasını" istediği eski görüşünü yinelerken, Kür ve Öz, dava konusu "Bitmeyen Aşk" kitabının edebi eser olduğunu savunarak, beraatlerini ve toplatılan kitaplarının geri verilmesini istediler. Daha sonra kararını açıklayan Mahkeme Başkanı Yargıç Osman Şirin dava konusu kitap hakkındaki Başbakanhk Kuçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'nun "mustehceulik" görüşüne katılmadıklannı belirterek sanıklann beraatlerine karar verdi. Şirin, Bitmeyen Aşk kitabına "edebilikten yoksun bir eser" gözüyle bakılamayacağını belirtti ve "Zira edebi eser kavramını bdli kalıplara sıkıştırmak, sadece bu ölçülere uyan yapıtlan edebi saymak. uymayanlan dışlamak, bu giızel sanat dalını anlamsız ve yararsız şekilde daraltmak olur. Oysa edebiyat ne konusu, ne de anlanm biçimi ile sınır tanımayan, engin bir eğitim öğretim ve miiIfemraellige sevk edici >orum sanatıdır" dedi. 534 sayfalık kitabın yalnızca 11 sayfalık bölümü dikkate alınarak "Halkın ar ve haya duygulannı incittiği"nin ileri sürüldüğünü belirten yargıç Şirin, "Anlahlan oykii bir aşk seriiveni olunca, cinselliği belli ölçiide ön plana çıkartan pasajlann bu eserde yer alması zorunlu hale gelebilir. Zira cinsellik yaşamın vazgeçilmek bir duygu, dürtü ve davranış özelliğidir" şeklinde görüş bildirdi. Bir kitabın müstehcenlik yönünden incelenmesi yapılırken bütünün ele alınması gerektiğini belirten Şirin şöyle dedi: " Yargıç i müstehcenligine karar verdigi eseri, zor alım ve imha akıbetine manız bıraksrak, yok olmaya mahkum edecegini düşünmeli ve yasa koyucunun amacı ile uygariık ölçiilerini dengeleyerek yorumlamalı, kurtulmaya layık ve kurtulması mümkun yapıtlan kollamalı, güzel sanatların en önemli sahalanndan birini oluşturan edebi>atı konıyup geliştirmelidir." Hayaii ihracata zoraki inceleme BtLAL ÇETİN ANKARA Hükümet hayaii ihracatla ilgili olarak geniş kapsamlı bir operasyon ve soruşturma başlatmayı kararlaştırdı. Bu konuda Devlet PlanlamaTeşkilatı'ndaMüsteşar Yardımcısı Ünal Altıntaş başkanlığmda özel bir komisyon oluştumldu. Aylardan beri DPT arşivlerinde herhangi bir işlem yapılmaksızın bekletilen 250 hayaii ihracat dosyası ilk aşamada incelemeye alınacak. Hayaii ihracatı mafyanın organize ettiği ve en küçük gümrük görevlisinden üst düzey bazı bürokratlara kadar çok sayıda kamu görevlisinin de adı hayaii ihracat yolsuzluğuna kanştığı belirtiliyor. Edinilen bilgiye göre 1987 yılı başında çıkarılan 11509 sayılı kararname uyarınca o tarihe kadar Maliye Bakanlığı hesap uzmanlan ve Hazine kontrolörlerince yürütülen hayaii ihracat soruşturmaları DPT'ye devredildi. Aynca, hesap uzmanları ile Hazine kontrolörlerince haarlanıp da mahkemelere henüz gönderilmemiş olan dosyalar da DPT'ye devredildi. Yetkililer, DPT'nin kendisine devredılen bu dosyaları normal olarak zaman gecirmeden inceleyıp mahkemeye göndermesi gerekirken işi uzun süre sürüncemede tuttuğunu belirtiyorlar. Bu arada, Hazine ve Maliye'den gelen bazı firmalar ve ihracat fişleriyle ilgili olarak, "hayaii ihracat kuşkusu" olduğu için vcgi iadesinin ödenmemesi yönündeki pek çok yazının da dikkate alınmadığı kaydediliyor. DPT Müsteşarı AU Tigrel, geçen günlerde bazı kamu kurumlarından gelen yazılı ve sözlü uyanları da dikkate alarak hayaii ihracat dosyalan üzerinde inceleme yapılması konusunu Devlet Bakanı Ynsnf Özal'a açtı. Yusuf özal'ın da onayını alan Tigrel, uygulamadan sorumlu Musteşar Yardımcısı Ünal Altıntaş'ın b.aşkanlığında bir kurul kurarak uzun süredir bekletilen yaklaşık 250 hayaii ihracat dosyasının incelemeye alınmasını kararlaştırdı. Yetkililer, bazı fînnalar hakkında birden fazla dosya bulunduğunu belirterek bu dosyaların öncelikle firma bazında tasnif edileceğini ve incelemesi tamamlanan firmanın mahkemeye sevkedileceğini bildirdiler. öte yandan, önceki gün TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edilen bir tasan ile hayaii ihracatta hapis cezasının kaldınlmasının öngörüldüğü belirtilerek, bu durumda hayaii ihracat suçundan hüküm giyenlerin devletten aldıklan vergi iadesi ve benzeri diğer sübvansiyonlann iki katı tutannda bir para cezası ödeyerek kurtulabilecekleri kaydedildi. ANKARA'dan YALÇIN DOfiAN (Baştarafi 1. Sayfada) şu, şu, şu firmalara vergi iadesi ödemeyin diye yazı gönderdik. Buna rağmen, siz neden ödenmesine izin verdiniz?".. Bu tür eleştiriler daha çok DPT'ye yöneltiliyor. DPT ise "Komisyon kurduk, dosyaları inceliyoruz" karşılığını veriyor Hatta bazı firmaların mahkemeye verildiğini bildiriyor. Hayaii ihracat yoluyla devletten milyarlarca lira vergi iadesi alanfirmalannlistesi tümüyie belli olmuş durumda. Hemen her firmanın ifadesi alıntyor. İfadelerden yeni yeni firma isimleri çıkıyor ve iş giderek buyüyor, ihracat rakamı küçülüyor. Bu arada hayaii ihracat dolabının dönmesi ve açıktan milyartara konulması için, devlette büyük rüşvetlerin de döndüğü ileri sürülüyor. Soruşturma dosyalanndan kimbilir hangi görevlilerin isimleri düşüyor? Bu işin bir yönü. İkinci yönü daha heyecanh. Daha siyasi ve daha hesabi. DPT'de kurulan komisyon tam hayaii ihracat firmalarının dökümünü çıkarttığı bir sırada başkentte garip bir olay yaşanıyor. Tam, "Şu, şu firmalar mahkemeye gidecek" kararı verildiği anda, TBMM Adalet Komisyonuna "bir gece ansızın" bir yasa tasarıst gönderiliyor. Adalet komisyonunda görev yapan milletvekilleri, muhalifi muvafıkı, önceki sabah evlerinden apar topar Meclise çağnlıyor. Çoğu tasarıyı gormemiş bile. Omründe ilk kez duyuyor. "Bir gece ansızın" Meclise gelen tasan "nasıl geçti habersiz" nameleri ara&ında Adalet Komisyonu'nda kabul ediliyor. Tasarının çok önemli bir maddesi var. Türkiye Cumhuriyeti yasalanna ilk kez "hayaii ihracat" tanımı getiriliyor. Tanıma ek olarak öngörülen bir başka madde ile de, halen yürürlükteki yasalarda var olan "hayaii ihracatçılara hapis cezası" kaldırılıyor. Cezalar paraya dönüştürülüyor. Böylece, hayaii ihracat yaptığı önc sürülen ve bu nedenle mahkemeye düşen firmalar, tasarıdaki hayaii ihracat tanımından yararlanacak... Ve büyük olasılıkla da "bu işten yırtacak". Hayaii ihracatla ilgili gerçek senaryonun özeti bu. Firmalar belli, kişiler belli, suç bellı. Bir yandan, ekonomi burokrasisı birbiriyle "neden aldın, neden verdin" diye çekiyor. Öte yandan Özal hükümeti hayaii ihracatçıtart hapisten kurtaracak tasarıyı aniden Meclise gönderiyor. Hayalcilerin bu tasan ile hapisten yırtacakları kesin. En fazla, para cezası ödeyecekler. O da şöyle: Ûrneğin 198485'teki 5 milyar liralık hayaii vergi iadesi almışsa, davadosya derken 1990'larda 10 milyar lira ödeyecekler. 5 milyarın faizi bile yeter de artar 10 yıl sonraki para cezasını ödemeye... Demek ki, hayaii ihracatçılar arasında anlı şanlı isimler ve firmalar var... "Partimize kayıth ya da gönülden bağlı mümtaz şahsiyetler var"... Bunları kurtarmak gerek! Kim kurtaracak bu bahtı kara vatan evlatlannı? Elbette Anavatan!.. Mafya organize ediyor Hazine kontrolorleri, hesap uzmanları ve DPT tarafından yapılan belirlemelerin değerlendirilmesinden ortaya çıkan ilk sonucun Türkiye'de hayaii ihracatı büyük ölçüde mafyanın organize ettiği anlaşıldı. Türkiye'nin ihracatı içinde hayaii ihracatm yıllardan beri önemli bir yer tuttuğunu belirten ilgililer, 1987 yıhnda gerçekleştirilen 10 milyar 190 milyon dolarlık ihracatın da en az yüzde 15'lik kısmının hayaii olduğunun tahmin edildigini belirttiler. Bu arada, Maliye ve Gümrük Bakanlığı müfettişleri geçen günlerde iş hacmi yönünden küçük sayılabilecek bir gümrükte yeni bir hayaii ihracat olayı ortaya çıkardılar. Yapılan soruşturma sırasında bazı gümrük görevlilerinin de bu olaya karıştığı saptandı. | Diğer yandan hayaii ihracat yolsuzluğuna adı kanşan gümrük memurunun bir bankada 800 milyon liralık mevduat hesabi açtırdığı saptandı. Yetkililer, bu gümrükle ilgili sonışturmanın henüz tamamlanmadığım da belirttiler. 39 firmaya soruşturma HAFtZE flZAL BURAYA GÖMÛLECEKBaşbakan Özal'ın 82 yaşında, akciger enbolisi sonucu ölen annesi Hafize Özal, bugün Süleymanıye Camisi'nin avlusunda Kanuni Sultan Süleyman'ın türbesinin yanındaki Nakşibendi Şeytıi Mehmed Zaid Kotku'nun mezarının biöşiğine gömulecek. Fotoğrafta llim Yayma Cemıyeti Kurucu Genel Başkanı Yusuf Türel, Hafize Özal'ın gömüleceği yeri gösteriyor. (Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu) OzaPuı annesi öldü 82 yaşında ölen Hafize özal, bugün Süleymanıye Camii avlusunda, Kanuni Sultan Süleyman'ın türbesinin yanındaki Nakşibendi Şeyhi Mehmed Zaid Kotku'nun mezarının yanına gömulecek. pıp yapmayacağı, cenazeye yetişip yetişmeyeceği henüz bilinmiyor. Bu arada, Hafize Özal'ın ölümü dolayısıyla gazetelere verilen ölüm ilanlarında, sadece üç oğlunun ismi yer alırken, gelinlerinin ve torunlannın isimlerinin bulunmaması dikkat çekti. tstanbul'da dün ölen Hafize Özal, bir süre önce yüksek tansiyon nedeniyle aniden rahatsızlanarak hastaneye kaldırılmıştı. Hafize Özal, Başbakan Turgut Özal, Devlet Bakanı Yusuf Bozkurt Özal ile eski bakanlardan Korkut Özal'ın annesiydi. Yüksek tansiyon ve akciğer enbolisi nedeniyle, 23 nisan cumartesi akşamından bu yana Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde yoğun bakım altında bulunan anne Özal, dün saat 15.20'de aniden fenalaştı. Hafize Özal, gerekli tüm müdahalelere karşm saat 15.35'te öldü. Eski b.anka müdürlerinden Mehmet Özal'la evlenen Hafize Özal, cumhuriyet döneminin ilk kadın öğretmenlerindendi. 6 sıruflı bir ilkokuldan mezun olan Hafize Özal, daha sonra hızlandırılmış kurslara katılarak Latin alfabesini de öğrenmiş yeni harflerle ders veren öğretmenler arasında katılmıştı. Hafize Ozal, yaşadığı sure içinde torunlarını ve tc/funlarının çocuklannı da görmüştu. OSS'nin ilk üçti Haber Merkezi Sonuçları dün açıklanan ÖSS 1. basamak sınavında ilk üç sırayı alan öğrencilerin "hazırhk kurslan"na gitmedikleri belirlendi. Sınavda birinci olan tstanbul'dan tsmail Teker'in daha önce Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Bölümü'nde bir yıl okuduğu, ancak parasızlıktan aynlmak zonında kaldığı öğrenildi. İkinci olan, Ankara'dan Hakan Demir ise Hacettepe Universitesi Tıp Fakültesi tngilizce Bölümü 2. sıruf öğrencisi ve okulunu değiştirmeyi düşünmüyör. Üçüncülüğü kazanan Galatasaray Lisesi öğrencisi Elif Burcn Akten, Boğaziçi Universitesi Elektronik Bölümü'ne girmek istiyor. ÖSS sınavına katılan 519 bin 545 adaydan 245 bin 827'si, 110 ve üzerinde puan alarak 2. basamak sınavına katılma hakkını elde etti. ÖSS sınavında ilk sıralan paylaşan öğrenciler, ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Altan Günalp tarafından açıklandı. Açıklamaya göre ilk 10 sırayı paylaşan öğrenciler şunlar: 1 tsmail Teker (Usküdar Ümraniye Lisesi 205.962), 2 Hakan Demir (Ankara Atatürk Lisesi 205.834), 3 EKf Buraı Akten (Galatasaray Lisesi 204.856), 4 Mn' rat Zeren (Bornova Anadolu Lisesi 203.078). 5 Nevin Oruç (Aydın Cumhuriyet Lisesi 202.962), 6bhan Kerem Şenel (Ankara Atatürk Anadolu Lisesi 202.710), 7Mustafa Vahap Çagdaş (Nişantaşı Anadolu Lisesi 202.296), 8 Bahadır Erimli (Amerikan Robert Lisesi 202.199), 9 Vedat Tüfekçi (Bursa Işıklar Askeri Lisesi 202.179), 10 Nanm Denkhan Şamilgil (Kadıköy Anadolu Lisesi 202.002). ÖSS'de, başan oranlanna göre yüzde 69.07 ile tstanbul en başarılı il olurken, bunu yüzde 67.53 ile tzmir, >11zde 65.45 ile Aydın izledi. En başansız il ise bu yıl da yüzde 29.51 ile Hakkâri oldu. Doğrudan katılacaklarla birlikte 2. basamak sınavına bu yıl 413 bin 675 adayın gireceği açıklandı. ÖSS'de birinci olan tsmail Teker'in en büyük ideali Bilkent'ten bilgisayar mühendisi olarak mezun olmak. Teker, 198384 öğrenim yılında Ümraniye Lisesi'nden pekiyi derece ile mezun olmuş. Aynı yıl girdiği sınavlarda başarılı olan ve Boğaziçi Universitesi bilgisayar bölümüne giren Teker, bir yıl sonra parasal nedenlerden dolayı okuldan ayrılmış. Boş zamanlarını kütüphanelerde kitap okuyarak geçirdiği için adı arkadaşlarının arasında "kntüphane knrdu"na çıkan Teker şöyle diyor: "Burs alabilseydim. Boğaziçi Universitesi'ni bırakmazdım. Orada çok iyi bir eğitim veriliyor. Bilketıt'te belki burs da alabilirim. Fen ve matematige büyuk ilgim var. tngilizceyi iyi bilirim. Bu dalda daha başanlı olmamı sağladı. Devlet okullannda da tngilizce bilinmesi başarı şansını artınr." Boş zamanlarını Kadıköy ve Şemsipaşa kütüphanelerinde geçiren Teker, Boğaziçi'nde okumasının semeresini "ana dili" gibi tngilizce öğrenerek almış. Sınavdan çıktığı gün ilk beşe gireceğıni, üçüncü gün de birinci olacağını tahmin etmiş, annesi ne "gazeteciler gelirsc korkma ve heyecanlanma" şeklindeki tembihte bulunmuş. Teker satranç oynamayı, çalışırken klasik müzik dinlemeyi ve yürümeyi seviyor. Babası 69 bin lira maaşlı bir BağKur emeklisi. Naraazını hiç bırakmayan lsmail Teker'in orta ve lisedeki sicilinde "dağınık, ama güç işlerden hoşlanır, gozlemleri güçlü, kompozisyonu iyi, yazısı kötü, sakin düriist" nitelemeleri yer alıyor. Sınav birincisi Teker "hiçbir zaman not almak ve sınıfı geçmek için ders çalışmadığını, öğrendiklerini özümlediğini ve yaşama kattığını belirtiyor. tkinci Hakan Demir ise halen Hacettepe Universitesi Tıp Fakültesi bölümü tngilizce bölümü 2. sınıf öğrencisi. Sınava sadece "kendisini denemek" için girmiş, okulunu değiştirmeyi düşünmüyör. Sınav üçüncüsü Galatasaray Lisesi öğrencisi Elif Burcu Akten'in babası Yılmaz Akten Çankın'nın Çerkes ilçesinde yargıç. Bakırköy'de oturan Elif Burcu Akten Boğaziçi Universitesi elektronik bölümünde okumak istiyor ve elektroniğe karşı özel bir ilgi duyuyor. 1727 yaşlannda bayanlar, Ingiltere'de çocuğa bak, tngilizce öğren 1158 53 42 4213 68 67 Başsağlığı dilekleri Hafize Özal'ın Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde ölduğunün duyulması üzerine bazı bakanlar, milletvekilleri ve ANAP yetkilileri ve il yöneticileri ile belediye başkanları dün saat 16.00'dan iıibaren Başbakanhk Konutu'na gelerek, Başbakan Turgut Özal'a başsağlığı dileğinde bulundular. Başbakan'a başsağlığı dileğinde bulunanlar arasında YÖK Başkanı Prof. Ihsan Doğramacı da yer aldı. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve parti liderleri de Başbakan Özal'a telgraf göndererek, başsağlığı dileğinde bulundular. Cumhurbaşkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği'nden verilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Evren'in mesajı şöyle: "Degerli anneniz Hafize Özal'ın vefabnı derin bir üzüntü ile öğrenmiş bulunuyorum. Tanndan kendisine rahmet ve başta siz olmak üzere kederli Özal ailesinin tüm mensuplanna başsağlığı diler, taziyetlerimi sunanm." TBMM Başkanı Yıldınm AkbuInt, SHP Genel Başkanı Erdal İnönii, DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel ile DSP'nin eski Genel Başkanı Bıilent Ecevit de Başbakan Turgut Özal'a gönderdikleri başsağlığı mesajında Hafize Özal'ın ölumünden duyduklan uzüntüleri bildirdiler ve Özal ailesine başsağlığı dileğinde bulundular. ^ T A X r r A T^TT^T O L A l LAKUN UGUR MUMCU (Baftanıfı 1. Sayfada) GOZLEM teröre yavaş yavaş alıştınlmış, bir süre sonra, kimse artık ölümleri, toplu kırımlan, cinayetleri yadırgamamıştı. Kamuoyu, bu kez de PKK teröründe böyle bir duyarsızlık içine sürükleniyor. Milli Eğitim Genclik ve Spor'Bakanı Sayın Güzel, öğrenci olaylannı önlemek için çareyi buldu, nedir çare? Çare, Dernekler Yasası'nı yeniden duzenleyip bugünkü dernekleri kapatmak! En uygar ve en güzel bakanımızın uygun bulduğu çözum de bu! Oldu olacak bütün bu dernekleri Sayın Güzel'in de üyesi olduğu "Aydınlar OcağTna bağlayalım... Şu öğrenci dernekleri olmasa ne güzel yönetilecek şu üntversiteler... "Okullar olmasa şu maarifi idare etmek ne kadar kolay" diyen Osmanlı Nazırı Haşim Paşa'nın ruhu şad olsunl • •* Hükümet hayaii ihracat nedeniyle hapis cezalarına çarptınlanların cezaevierinden çıkanlmaları için bir yasa tasansı hazırlamış... İzmir DGM'si hayaii ihracat suçları için hapis cezaları vermiş, bu cezalar da Yargrtay'dan geçerek kesinleşmişti. Böylece anlaşılmıştı ki, artık hayaii ihracattan milyarlar kazanan yüzbin lira verip kurtulamayacak... Ne yapsınlar? Bu hapis cezalarını affettirmek, bundan sonra yargılanacakların para cezası veıip davalardan yakalarını sıyırmaları için bu yasa tasansı hazırlanmış... * * • Bugünkü tabtonun bir parçası da barajiar ile ilgili... Hükümet, ilerde özelleştireceği barajların yapımlarını hızlandırmak amacıyla, Kamu Ortaklığı Fonu'na görev vermiş... Yapımları süren barajiar, Kamu Ortaklığı Fonu'nca sağlanacak paralarla bitirilecek! Biten barajiar da halka açılacak... Açılmasına açılacak da bugünkü mali durum hiç de iç açıcı değil... Kamu Ortaklığı Fonu'ndan finanse edilen projelerin 20.4.1988 günündeki mali durumu şöyle: ödeneksizlikten bekleyen: 129 milyar 480 milyon 444 bin 397 lira... Nakitsizlikten bekleyen: 8 milyar 538 milyon 183 bin 593 lira... Bu durumda ekonomi nasıl düzelecek? Büyük Ûzal'ın "Baba nasihaüan" ve küçük Özal'ın "yağmur dualan" ile... *•* Türkiye, ekonomiyi bilen özal'ın Başbakanlığı'yla bu durumlara sürüklendi. Bir de ekonomiyi bilmeyen başbakanların ellerinde olsaydı ne olurdu? Enflasyon yüzde 80'e tırmanırdı!. tstanbul Haber Servisi Başbakan Turgut Özal'ın annesi Hafize Özal, dün tedavi edilmekte olduğu Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde öldü. Hafize ÖzaFın cenazesi, bugun Süleyrnaniye Cami(Baştarafi 1. Sayfada) si'nde kılınacak öğle namazından ufuklu bir anlayışla konuya sonra, aynı caminin avlusunda yer eğilmek gerekiyor. alan Kanuni Sultan Süleyman'ın Bugün üniversitedeki dernektürbesinin yanındaki, Osmanlı halerin öğrenci kitlesi içinde bir nedanına ait mezarların bulunduazınlığı kapsadtğı doğrudur. ğu kabristanda toprağa verilecek. 82 yaşında ölen Hafize Özal, Ama neden? Bu durum övünüBakanlar Kurulu kararıyla, Naklecek bir şey değildir; bir hastaşibendi Tarikatı'nın önde gelen lığı ve antidemokratik bir olguisimlerinden Seyh Mehmet Zaid yu vurgular. Kotku Efendi'den sonra, cumhu12 Eylül ve YÖK duzeniyle riyet tarihinde, Süleyrnaniye Caüniversite gençliğinin haklannı mii'nin avlusunda gömülen ikinci savunma koşullan daraltılmış, kişi oluyor. derneklerin kurulması ve öğrenOsmanlı tmparatorluğu döneciler kesiminde yaygınlaşması minden sonra, Kanuni Sultan Süalabildiğine güçluklerle çevrilleyman'ın türbesinin yanı başında r.ıiştir. Bu olgu, demokrasiye yer alan kabristana Şeyh Mehmet terstir; üniversite yaşamındaki eksikliği göstermektedir. Cençlik Zaid Kotku, 14 Kasım 1980 tariüzerindeki ağır baskılar, dernek hinde gömulmüştü. Şeyh Mehmet Zaid Kotku'nun mart 1980'de hasçiliği ancak gözü kara kişilerin talanması üzerine Bakanlar Kuruyürütebileceği bir cesaret işine lu karan çıkanlmış ve mezarı 7 ay dönüştürmüstür. önceden hazırlanmıştı. Oysa, üniversitede demokratik Cumhuriyet muhabirı, dün Suve özgür biryasal ortam yaratılleymaniye Camisi avlusunda llim saydı, geniş öğrenci kitlesinde örYayma Cemiyeti Kurucu Genel gütlenme olanaklan kolaylaşır, daha sağlıkh bir gelişme olabiür Başkanı Yusuf Türel'le karşılaştı. Hafize Özal'ın ölumünden büyük dl üzüntu duyduğunu belirten Turel, Sayın Hasan Celal Güzel'in Hafize Özal'la aile dostu olduklaöğrenci derneklerini suçlayan rını, hacca birlikte gittiklerini söyaçıklaması iyimserlik oluşturmuleyerek mezann Şeyh Mehmet Zayor; sorunlan da yok etmiyor; id Kotkn'nun mezarının hemen soru işaretlerini gündeme getiriyanıbaşında kazılacagını belirtti. yor. "Şcyhimizin mezarını ziyaret Beklenen nedir? ettim" diyen Türel, Hafize Özal'ın Üniversitede daha büyük bir vasiyetinin buraya gömülmek olpatlama mıdır? Bütün üniversiduğunu bildirdi. Türel'in yanında te ö'ğrencilerinin meydanlan dol Mezarlıklar Müdürü Cengiz Merdurması mıdır? Bütün toplumu can da bulunuyordu. ayağa kaldıracak boyutlarda Başbakan Turgut Özal, annesigösteriler ve çatışmalar mıdır? nin ölümü üzerine dun akşam ifOtuz yıldan beri üniversite öğ tardan sonra İstanbul'a geldi. Barencileri zaraan zaman suçlanıkanlar ve miUetvekillerinin ise buyor; ama sonuç olumsuzluktun gün saat 10.30'da Esenboğa'dan Bugünkü üniversite ve YÖK dükalkacak özel bir uçakla istanzeni ne anlam tasıyor? Üniversibul'a geleceği öğrenildi. Başbakan te öğrencileri bu yönetim biçiTurgut Özal'ın Çin'de bulunan esi minden memnun olsalar bile, Semra Özal'ın ise Türkiye'ye yabüyükler sakıncalı gidişi. görnn döneceği büdirilmişti. Bu nemekte gecikmemelidirler. denle," gezisinde bir değişiklik ya ARDINDAKI GERÇEK TürkBulgar görüşmeleri Once insani konular ANKARA/SOFYA (Cumhuriyet) Son üç yıldır tıkanık olan TürkBulgar ekonomik ve ticari işbirLğini hareketlendirmeye yönelik iki ortak çalışma grubu toplantısı dün Ankara ve Sofya'da yapüdı. Sağlanan bilgilere göre, Bulgar tarafı görilşmelerde "ataga geçerek" iki ülke arasında her türlü alanda işbirliğini arttınnaya arzulu olduğunu belirtti. Türk tarafı ise bu teklifı olumlu karşılamakla birlikte, ekonomi, ticaret, turizm, haberleşme, ulaştırma ve benzeri alanlardaki işbırliğinde ilerleme kaydedilmesi için önce "insani konulan" içeren ilişkilerde düzenlemeye gjdümesi gerektiğini bildirdi . Bu durum Ankara'nın Bulgaristan'daki Türk azınlığının durumunun düzeltilmesi, Türkiye'ye göç etmek isteyenlerin serbest bırakılmalan ve bölünmüş ailelerin tekrar birleştirilmesi gibi konuları ekonomik, sosyal ve kültürel alanlardaki ılişkilerin geliştirilmesinin önkoşulu saydığı anlamına geliyor. Resmi görüşmelerde Bulgar tarafırun, 1983 yılında 150 milyon dolar olan ve geçen yıl 40 milyon dolar olarak gerçekleşen toplam ticaret hacminin arttırılması konusuna ağırlık verdigi bildiriliyor. Bunun yanı sıra, müteahhıtlik, turizm ve taşımacılık konulannı içeren önerilerde bulunduklan belirtiliyor. ROGER AMRAM'ı genç yaşta kaybetmenin acısı içindeyiz. Üzüntümüz sonsuzdur. Cenazesi 10 Mayıs Salı ğünü yurtdışında toprağa verilmiştir. Eşi: MİCHELE AMRAM Çocuklan: GALİA ve SARAHRÜTH AMRAM Annesi: ZELDA AMRAM Kardeşleri: JAK ve LOLİTA AMRAM, DENİSE ve ÎZZET HATEM AMRAM, HATEM, BEHAR, BENSON, BENAROYA AİLELERİ Eşim, babamız, oğlum, kardeşimiz, akrabamız, çok yakınımız sevgili VEFAT
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear