02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 MART 1988 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 BWnin ABD'ye karşı kararı NEW YORK (AA) Birleşmiş MUletler Genel Kurulu, Filistin Kurtuluş örgütü'nün BM bürosunun kapatılmasını isteyen ABD ile BM arasındaki uyuşmazlığm çözümlenmesi amactyla, Uluslararası Adalet Divanı'nı toplantıya çağırmayı oybirliğiyle karariaştırdı. Konuyla ilgili olarak genel kurula sunulan iki karar tasarısmdan ilki, tsrail'in ret oyuna karşm 143 oyla kabul edildi. Oylamaya, ABD katılmadı. Kararda, FKÖ bürosunun BM'de akredite diğer diplomatik misyonlarla aynı dokunulmazlıklardan yararlanması öngörülüyor. Uluslararası Adalet Divanı'nın konuyla ilgili karar almasım isteyen ikinci metin de 143 oyla kabul edilirken ABD ve Israil oylamaya katılmadılar. Irak dün kutsal Kum kentine, Iran ise Bağdat'a füze attı Körfez'de füze dehseti Irak, 48 saat içinde Tahran'a 22 füze, Iran ise Bağdat'a 4 füze attı. Bumeyni, "Irak füzelerine gülüyor ve korkmuyoruz" dedi. Kum kentine düzenlenen füze saldırısından sonra Irak tarafından yapılan açıklamada, "Şarlatanların ve ikiyüzlülerin merkezini yerle bir edeceğiz" denildi. Dış Haberler Servisi Iran ile Irak arasındaki "Kenller Savaşı" 48 saat içinde bir "füze diieflosu"na dönüştü. Irak'ın pazartesi gecesi başlattığı ve saiı günüde süren saldınlarda Tahran'a 22 füzeye karşılık olarak Iran da ikisi dün sabah olmak üzere toplam 4 füze fırlattt. Irak jetlerinin de dün, tran'ın Dezful ve Karac kentlerine hava akınları düzenledikleri bildirildi. Irak radyosu saldırıya kaıılan jetlerin kayıp vermeden üslerine döndüklerini söyledi. Savaşın tırmanması üzerine toplanan BM Guvenlik Konseyi, bir an önce ateşkes kararına uyulmasını isıedi. Iran'ın dini lideri Ayetullah Humeyni, Irak'ın son saldınlan uzerine dun Tahran radyosundan yayımlanan konuşmasmda halkına "inanç ve birİiği ayakla tutma" çağrısında bulundu. Humeyni, "Başkent Tabran üzerine düşen Irak füzelerine gülüyoruz ve korkmu>oruz" dedi. Humeyni, Tahran'ın kuzeyindeki konutunun yakınlarındaki bir camiden yaptığı konuşmada, "Iran'ın, Irak'a silah satan veya mali destek sağlayanları unutmayacağım" da kaydelti. Irak savaş uçaklannın pazartesi sabahı Tahran'a duzenledıkleri hava akınlan uzerine tran'ın Bağdat'a cevap vermesi ve Irak'ın ilk kez bu denli uzun menzilli füzelerle Tahran'a saldırması her iki başkentte de "füze dehşeli" yasanmasına yol açtı. İki gün içinde Tahran'a 22 füze fırlatan Irak, dün de Iran'ın dini lideri Ayetullah Humeyni'nin kenti olan kutsal Kum kendine iki füze allıgını açıkladı. Irak resmi açıklamasında dün öğle saatlerinde saldınlan Kum kenti "şarlatanlann ve iki yüzlülerin merktzi" olarak nitelendirildi. Irak ayrıca Iran'ın, Bağdat'a 4 füze attığını ve bunun çok sayıda sivılın ölmesine ve yaratanmasına yol açtığını bildirdi. Iran'ın ayrıca dün sabahtan itibaren Irak'ın Basra ve El Amarra kentlerine uzun menzilli toplarla saldırıya geçtiği kaydediliyor. 1985 yıhnda iki ülkenin karşılıkh olarak sivil hedeflerine yönelik ve baskentlerinin bombalanmasını da kapsayan "Kentler Savası"nın lırmanması üzerine gizli bir oturum yapan BM Guvenlik Konseyi de saldırılann sona ermesi için acil çağrıda bulundu. Toplantıdan sonra bir açıklama yapan 15 uyeli Guvenlik Konseyi'nin dönem başkanı ve Yuşoslavya Daimi Temsilcisi Dragoslav Pejiç, Genel Sekreter Perez de Cuellar'ın kaygılannı paylastıklarını belirtti. AA'nın haberine göre iki tarafm gerginliği artırıcı hareketlerden kacınması çağrısında bulunan Pejiç, "S»\aşın yeniden ;«hliketi bir durum alması BM Guvenlik Konseyi'nin 20 temmuz tarihli ve 598 sayılı ateşkes karan dogrultusunda sona erdirilmesi için acilen ve hızlı bir çözüm bulunmasınıo gerekliligfni gösterlyor" dedi. BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar da yaptığı açıklamada başkentleri hedef alan ve füzelerin de kullanıldığı saldırılann kınandığını belirtmişti. AP'nin haberine göre Batılı bazı askeri uzmanlar, Irak'ın Sovyet yapımı ScudB'leri kullanıyor olabileceğini doğrularken, yaklaşık 600 kilometre menzili bulunan bu füzelerin 4S0 kilogramhk savaş başhklarıyla büyük tahrip gücüne sahip olduğunu belirtiyorlar. POHTIKADA SORUNLAR ERGUN BALQ Pakistan'la Afganistan arasında Afganistan bunalımına çözüm bulunmasına ilişkin BM gözetimindeki dolaylı görüşmelerin dün Cenevre'de başlayan son raundu yaşamsal önem taşıyor. 8 yıldır devam eden savaşın sona erip ermeyeceği büyük ölçüde Cenevre görüşmelerinde kaydedilecek ilerlemelere bağlı. Genel Sekreter Mihail Gorbaçov, btlindiği gibi 8 şubatta yaptığı açıklamada, Cenevre'de 15 marta kadar anlaşma sağlandığı takdirde, 15 mayısta Sovyet birliklerinin Pakistan'dan çekilmeye başlayacaklanm belirtmişti. Moskova'nın Afganistan'dan içtenlikle çekilmek istediği anlaşılıyor. Sovyetler Birtiği, askeri açıdan savaşı kaybetmiştir. Sovyet birlikleri gerçi şimdiye dek mücahitler karşısında önemli bir yenilgiye uğramamışlardır. Ama gerilla savaşında düzenli ordu, gerillaları imha edemezse savaşı kaybetmiş sayılır. Mücahitler ise imha edilmek bir yana bir yıldır ABD ile ingiltere'den aldıkları "Stinger ve Blcwpipe" gibi gelişmiş silahlarla, güçlerini arttırmışlardır. Siyasal açıdan ise, Afganistan savaşı Moskova için önemli prestij sorunu yaratmış, Sovyetler Birliği'nin özellikle Üçürtcü Dünya ülkeleri ile olan ilişkileri savaştan olumsuz yönde etkilenmiştir. Örneğin Moskova ile Pekin arasındaki ilişkilerde pürüzlü noktalardan bıri Afganistan sorunudur. Bu arada savaşın Sovyet ekonomisine bindirdiği yük ve halkta yol açtığı tedirginliği de unutmamak gerekiyor. Tum bu nedenlerte, biz Moskova nın Afganistan'dan gerçekten çekilmek istediğine inanıyoruz. Nitekim Mihail Gorbaçov, üç önemli taviz vermiştir. Sovyet tiden Afganistan'dan 10 ay içinde çekilebileceklerini açıklamıştır. Oysa Sovyetler bir yıl önce cekilmenin 18 aydan önce tamamlanamayacağını belirtiyorlardı. Pakistan ise cekilmenin 78 ay içinde tamamlanmasını istemektedir. Gorbaçov, son önerisi ile Pakistan'ın koşuluna çok yaklaşmıştır. Sovyet lideri ayrıca ABD ve Pakistan'ın isteği doğrultusunda, ilk aşamada Sovyet birliklerinin büyük bölümünu geri çekmeyi kabul etmiştir. En önemlisi, Sovyetler Birliği, çekildikten sonra Afganistan'da komünist ağırlıklı Moskova yanlısı bir koalısyon kurulması ko' şulundan vazgeçmiştir. Gorbaçov 8 şubatta yaptığı konuşmada, bu noktayı vurgulayarak, "Çekildikten sonra Kabil'de kurulacak hükümet bizi ilgilendirmez. Bu, Afgan halkının kendi karar vereceği bir sorundur" demiştir. Ancak son haftalarda yeni bir sorun çıkmıştır ortaya. Dün başlayan Cenevre görüşmelerinde ateşli tartışmalara yol açacağı anlaşılan bu sorun, Sovyet birliklerinin Afganistan'dan çekilmesi tamamlanıncayakadar Kabil'de hangi yönetimin işbaşında olacağtdır. Pakistan, Necibullah yönetimi yerine, bir "geçici hükümetin" kurulmasını istiyor. İslamabad, aksi takdirde Kabil'de bir kan banyosunun kaçınılmaz oiacağını ve yaklaşık 5 milyon Afganlı göçmenin ülKelerine güven içinde dönemeyecegini öne sürüyor. Moskova ile Kabil yönetimi ise Pakistan'ın önerisine karşı çıkıyorlar. Sovyetler Birliği, Pakistan'ı son anda engeller çıkarmak ve anlaşma yolunu tıkamakla suçluyor. Ne var ki Pakistan kararlı görünüyor. İslamabad, Sovyet birlikleri çekilmeye başlamadan önce Kabil'de geniş tabanlı bir geçici hükümet kurulmadığı takdirde banş anlaşmasını imzalamayacağını belirtiyor Bu arada yedi gruptan oluşan "Mücahit ittifakı" da geçen hafta bu konuda kendi önerilerini açıkladı. Mücahitler, komünistlerle hükümet kurmayı kabul etmeyeceklerini, sadece "Kabil'deki Muslümanlara" geçici hükümette ufak bir rol tanıyabileceklerini bildirdiler. Başka bir deyişle Necibullah ve yandaşlarının geçici hükümette görev almaları söz konusu degil. Ancak Kabil yönetimindeki bazı ılımlılar, geçici hükümete kabul edilebilecek.'Oysa Pakistan, daha geniş tabanlı bir geçici hükümetin kurulmasını öngörüyor. Geçici hükümet konusunda Washington henüz henüz açık bir tavır ortaya koymuş değil. Afganistan sorununun bir an örvj ce çözüme bağlanmasını isteyen Reagan yönetiminin, Pakis* tan'ın ortaya attığı öneriden fazla hoşnut kalmadığı düşünülebilir. Afganistan konusunda diğer tarttşmalı bir sorun da ABDnin mücahitlere yardımı ne zaman keseceği ile ilgili. Reagan yönetimi, Sovyet birlikleri çekilmeye başlar başlamaz yardımı kesme eğiliminde. Ancak Amerikan Senatosu bu eğilime şiddetle karşı çıkıyor. N'rtekim Senato pazartesi günü, oybihiği ile (770) kabul ettiği karar tasarısında mücahitlere yardımın ancak son Sovyet askeri Afganistan'ı terk ettikten sonra kesilmesini istedi. Senato, ayrıca Pakistan'ın geçici hükümet formülünü de destekledigini belirtti. Bu noktada şu soru akla gelebilir?. Reagan yönetimi, Scvyetler'in Afgan batağından neden bir an önce kurtulmasını istiyor? Büyük bir olasılıkla başka bir bölgede Moskova'nın desteğine ihtiyacı olduğu için. örneğin Körfez. Sovyetler Birliği son zamanlarda İran'a karşı tutumunu sertleştirerek, ABD'nin Tahran'a uygulanmasını istedi^i silah ambargosuna karşı 'jıkmayacağını açıklamıştır. Ikı süper güç, Afganistan ve Körfez savaşlarının sona erdirilmesi gerektiği konusunda anlaşmış görünüyoriar. ABD, Sovyet ler'e Afganistan'da, Sovyetler de ABD'ye Körfez'de yardım etmektedir. Mücahitler ise iki süper gücün kendilerinin sırtından bir anlaşmaya varmasından korkuyorlar. Dün başlayan Cenevre görüşmelerinin son raundunun nasıl sonuçlanacağı bilinmez, ama çetin tartışmalara sahne olacağı hertıalde söylenebilir. Afganistan Görüşmeleri Camiltion, Denktaş ve limliıı ile görüştü LEFKOŞA (Cumhuriyet) BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın Kıbrıs özel Temsilcisi Dr. Oscar Camillion, önceki gün Rum Yönetimi Başkanı Yeorgios Vasiliu ve KKTC Başkanı Rauf Denktaş ile ayrı ayn birer göriişme yaptı. Denktaş, bir saat süren görüşmeden sonra özel temsilciye Kıbrıs sorununun esasları hakkmda bilgi verdiğini, Camillon'un taraflarla temaslarım sürdüreceğini açıkladı. Türk tarafının bu temaslara yardıma olmayı sürdüreceğini belirten Denktaş, "Ancak tek tarafın yardımıyla herhangi bir sonuca ulaşılamaz" dedi. Panamada genel grev yaşamı felce uğrattı Başkent Panama City'de General Noriega aleyhinde gösteri yapıldı. Göstericileri dağıtan hükümeî ajanlarına halk, "Korkaklar, katiller" diye bağırdı. PANAMA CITY (AP) Panama'da Devlet Başkanı Eric Artnro Dehralle'ın parlamento tarafından görevinden uzaklaştırümasıru kabul etmeyen muhalefetin çağrısı üzerine başlatılan genel grev yayıürken, Noriega yönetimi aleyhinde gösteriler başladı. Genel grevin ikinci gününde, başkent Panama City'de, yaşamın bü>1lk ölçüde felç olduğu bildirildi. Başkentte dükkânlann önemli bölümü kepenklerini kapatırken, inşaat isçilerinln işbaşı yapmadıklan, Panama Ciry yakınİanndaki büyük bir sanayi tesisinin ise çalışmalannı tümüyle durdurduğu gözlendi. Ülkenin en bOyük yabancı bankalanndan Tokyo Bankası'mn da dahil olduğu bir dizd banka, faaUyetlerini durdurdu. Bu arada Önceki gün Panama City'de ülkenin gtlçlü adamı General Antonio Noriega, aleyhinde gösteri yapan bir grup, sivil giysili hükümet ajanlan tarafından ateş açılarak dağıtıldı. Ajanlann, yakaladıklan göstericileri dövmesi üzerine çevredeki halk duruma müdahale ederek bazı göstericileri ajanlann elinden kurtardı. Bu arada olaylan evlerinin balkonlanndan ve pencerelerinden seyredenlerin, hükümet ajanlarına, "Korkaklar, katiDer" diye bağırdıklan gözlendi. Panama Devlet Başkanı Eric Arturo Delvalle ise saklandığı yerden yaptığı çağnda, Panama halkının Noriega yönetimine vergi vermemesini istedi. Delvalle, "yasad^t" olarak nıteledıği hükümetin ciddi bir ekonomik bunalıma dayanamayıp devrileceğini söyledi. Washington'da ise Panama'ya karşı ekonomik yaptırun uygulanması için çahşmalar yapıldığı bildirildi. Ote yandan parlamentonun Delvalle yerine devlet başkanlığına getirdiği Manuel Solis Palma, önceki gün yaptığı bir açıkJamada, ABD'nin Panama'yı ekonomik açHton boğmaya çalıştığını söyledi. Palma, Noriega'ya "gerçek <hşı, iftiralar" yöneltildiğinı ileri sürdü. DlSBASIN Panama'da sivil başkan ile silahb kuvvetlerin bası arasında sneydana gelen çekisme, bir kez daha ordunun ağır basmasıyla sonuçlandı. Adı yolsuzluklara kanşmış, uyusturucu kaçakçüığmdan ABD'de gjyabvnda dava açılmış bir genel kurmay başkaranı görevden almak ve ordunun ülke yönetimındeki ağırhğını azaltmak «teyen devlet başkanı, sekiz ayı sşkın bir suredir uzayıp giden bunalıma hız kazandırdı. Muhalefet zaten öteden beri Genelkurmay Başkanı Noriega'mn görevden uzakla^tınlmasıru istiyordu. ABD £tMtmİt de çeşitli yoUaıdan baskısim arttırmıştı. Çok yonlü bu basküara rağmen General Noriega, görevden ayrılmak şöyle dursun kısa bir süreden beri başanh sayılabilir bir miiliyetçi kampanya başlattı. ABD'yi 31 Aralık 1999'da yürürlüğe girecek ve o tarihten sonra Panama Kanalı üzerinde tttm hükümranlığı Panama devletine verecek anUşmadan kurtuimaya çalışmakla, ülkenin ic işlerine kanşmakla suçluyor. Gerek muhalefet gerekse ABD yönetimi, ülkede inkâr cdilemez bir presuje sahip 20 bin kişilik Panama ordusunun desteklediği bu kampanyanın etkisini küçümsemiş olmamn bedelini Başkan Delvaile'nin darbesinin geri tepmesiyle ödedi. Ne var ki Panama'daki siyasal düzenin demokrasi dogrultusunda bir geiişme göstermesinin gereği de hiç simdiki kadar ivedi olmamıştı. (22 Şobat) Noriega meydan okuyor Orgeneral Gatvin Atincfya gidiyor A TlNA (AA) NA TO ' Avrupa Müttefik Kuvvetleri Başkomutanı Orgeneral John Galvin 'in yarın Atina'ya gideceği bildirildi. Atina Haber Ajansı (ANA), Savunma Bakanlığı'ndaki kaynaklarma dayanarak verdiği haberde, Orgeneral Galvin'in Savunma Bakam Yanis Haralambopulos ve kuvvet komutanlan ile gurüşeceğini belirtti. CENEVRE Afganistarfın kaderi görüşültiyor Cenevre'de dün başlayan görüşmelere katılan Afgan heyetinin başkanı Dışişleri Bakam Abdül Vekil "Görüşmelere iyimserlik ile yaklaşıyoruz" dedi. Mücahitler, Cenevre'de yapılacak bir anlaşmayı kabul etmeyeceklerini açıkladılar. CENEVRE (AA) Pakisun ile Sovyet desteğindeki Afgan yönetimi arasında "son olması umulan" Cenevre görüşmeleti dün başladı. BM gözetimindeki görüşmelerde Afganistan sorununun çözümünün önündeki en bü>ük engeli geçici hükümet konusu oluşturuyor. Cenevre'ye önceki gün geten Pakistan'ın Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Zeyn Nur«ni gazetecilere verdiğı demeçte, "Sovjet askerierinin çekilmeye baslamasıyla »ynı zamanda kurelacak bir geçici hukumet olmaksızın Pakistan'da bulunan 3 mil>on Afgan multecinin ülkderine dönmesi mümkiin olamaz" dedi. Afganistan'da bulunan 115 bin Sovyet askc.ınin çekilmesinin bir gün dahi ertelenmesini istemediklerini kaydeden Nurani, "Ancak vanlacak çözüm kısmi degil, kapsamlı olmalıdır" şeklinde konuştu. Diğer sorunlarda anlaşmaya vanlmasımn yakın olduğunu da belirten Zeyn Nurani, "Eg«r taraflar istekli ise ve isbirligi yapılırsa bu sorunlann çözumiı guç olmayacaktır" ifadesini kullandı. Afgan heyetine başkanlık eden Dışişleri Bakanı Abdül Vekil ise 6 yıldır sürdürülen görüşmelerden sonra yeni önerilerin getirilmesine karşı olduklarını kaydetti. Abdül Vekil, Cenevre'de yaptığı basın toplantısmda, "Sornnun çözümü önünde engel yaratacak hicbir yeni öneri getirmeyecejiz" diyerek, göruşmelerde yeni önerilerin getirilmesi yolundaki birtakım söylentilerden haberdar olduklarını belirtti. Abdül Vekil, barışın gerçekleşmesi için hükümetinin çekilebileceğini de ifade etti. Vekil, "Görüşmelere aşın bir iyimserlik duygusu İle yaklaşıyoruz" şeklinde konuştu. Tatıımayacaklar Afganistan'daki 7 mücahit grubunun oluşturduğu ittifak ise, Cenevre'de kendilerinin ve Sovyet tarafının temsilcilerinin katılmadığı göruşmelerde yapılacak bir anlaşmayı tanımayacaklarını açıkladı. Bangladeş'te seçimler DAKKA (Ajanslar) Bangladeş'te parlamento seçimleri bugün yapıhyor. 330 sandalyeli Bangladeş Parlamentosu'nun yeni üyelerini belirleyecek seçimleri muhalefet partileri boykot ediyor. önceki gün 36 saatlik genel grev çağrısında bulunan muhalefet partisi taraftarlarınm ülkede geniş çaplı gösterilere giriştikleri de haber veriliyor. Dakka'da güvenliği sağlamak üzere 9 bin asker ve 300 bin polisin görev aldığı belirtildi. Aquina> Marcos'a elçi gönderdi MANİLA (AA) Filipinler Devlet Başkanı Corazon Aguino, devrik başkan Ferdinand Marcos'un, eğer ulkeye geri dönmek istiyorsa, öncelikle milyarlarca dolarlık servetini Filipinler'e iade etmesinin gerektiğini söyledi. Aguino, önceki gün yaptığı açıklamada Havaii'de sürgünde bulunan Marcos'a iki elçi gönderdiğini doğruladı. \alıbııktatil köyiiııden Eşsiz inıkanlar Dev garantiler Bodrum'un en güzel koylarından Yalıbük'te kurulan. 60 villa (120 ev) ve sosyal tesislerden oluşan Yalıbük Tatil Köyü, devremülk villa sahibi olmak isteyenlere eşsiz imkânlar ve dev garantiler sunuyor. 31 Mart'a kadar son derece ekonomik koşnllarla... Eşsiz bir doganın ortasında, yörenin tek kumsalının ve dingin bir denizin kuşattıgı bir alanda. senenin üç mevsimi tatil yapmak, kendi gelmediği zamanlarda mülkünü kiralayarak, yatınmını daha da kârlı kılmak isteyenlere... I 2 SSCB'de uçak kazası MOSKOVA (AA) Sovyetler Birliği'nin Sibirya bölgesinde geçen hafta sonu düşen yolcu uçağında 20 kişinin öldüğü bildirildi. Haberi veren 'Moscow News dergisi, cumartesi günü Thmen kenti havaalanına inerken kuyruğunun yere çarpması sonucu yanan Tupolev 134'ten kurtarılan kişilerden 13'ünün durumunun da ağır olduğunu belirtti. 8 Yalıbük Tatil Köyiiııden 8 garanti: Tapu garantisi: 3227 sayılı kanunla güvence altına alınmış bulunan "tapu" hakkı, tüm işlemler süratle tamamlanarak devremülk sahiplerine verilecektir. 1 Haziran'da teslim garantisi: Yalıbük Tatil Köyü, proje/maket satışı yapmaz. Tüm altyapı çalışmalan tamamlanmış. kaba inşaatları büyük ölçüde bitirilmiş durumda olan villaları satın alanlar. 1 Haziran'da, devremülklerinde tatil yapmaya başlayabilirler. ^Konfor ve kalite garantisi: Yalıbük Tatil Köyü, ^inşaat sektörünün uzman kuruluşlarından Altay İnşaat tarafından yapılmaktadır. Villalar, benzerlerinden daha geniş, ferah ve konforludur. Su garantisi: Bodrum ve civarının büyük " s u " sorunu, Yalıbük Tatil Köyü'nde hiç yaşanmayacaktır. Koyun içindeki eşsiz menba suyunun yanısıra, şehir suyu ve güneş ısıtmalı sıcak su. her türlü olumsuz ihtimal hesaplanarak saglanmış durumdadır Cüven garantisi: Yalıbük Tatil Köyü'nden devremülk villa saün alanlar. 'kefiİ" göstermek zorunda değildir Hizmet garantisi: 720 aileden oluşacak, Yalıbük Tatil Köyü sakinleri için. yüzme havuzu, market, çarşı. PTT. lokanta, bar, spor alanlarından oluşan komple bir tesis hazırlanmaktadır. ^ ( j ç mevsim garantisi: Yalıbük Tatil Köyü'nden / devremülk villa satın alanlann tümü, İlkbahar, Yaz \e Sonbahar mevsimlerinde 15'er gün evlerini kullanma hakkına sahip olacaklardır. Geri ödeme garantisi: Herhangi bir nedenle devremülk hissesinden vazgeçmek isteyenlere, ödedikleri miktar, derhal iade edilecektir. 4 5 ABD gazetesinin iddiasv 6 Bıılgarlstaırda Türk köyleri hâlâ kuşatma altında nımunu incelemek amacıyla Bulgaristan'a giden Amehkalı senatörler ve Müslüman gnıplann, "Sdu lakip altında tutuldaklnnnı, aynı camilere götüriildiiklcrini ve 'Her şty yolunda' diyen aynı Törklerle göruşturiüdukJerini" kaydetıi. Sovyet blokundaki diger ülkele.de insan haklanru korumak için çeşitli grupların mücadele ettiğini hatırlatan gazeteci, "Bulgaristan'da kinue Türk yurttaşlann hakkını savunmaya cesaret edcmiyor" dedi.J Echikson, haberinde Bulgarlann ana kaygısının nüfus ve din olduğunu belirterek, Türklerin sayısının Bulgarlardan dört kat daha fazla olduğunu ve hızla çoğaldıklarıru hatırlattı. Gazeteci Echikson, Bulgaristan'da yaşayan Türk azınlığın tslama olan bağlılıklarmı koruduklarını da vurguladı. CambridgeLondraBnghton BournemouthEaslbourneRamsgatc'de, lngilizce BARAT 1474488 1484357 lngiltere'de lngilizce Wessex Academy Haftalık 87 paund Tel: 332 33 32 Ist. (24 saat) Bulgaristan 'a giden Christian Science Monitor gazetesinin muhabirine göre Türklere ağır baskı sürüyor. Sokakta Türkçe konuşulmasma izin verilmiyor. Camiler "tamirat" için kapalı. NEW YORK (AA) Bulgaristan'a girmeyi bajaran bir gazeteci, Sofya yönetiminin yalanlamasma rağmen, Türk bölgelerinin hâlâ kuşatma altında olduğunu ve yabancı diplomatlarla gazetecilerin Türk kentlerinden uzak tutulduğunu bildirdi. Christian Sdence Monitor gazetesi muhabirlerinden Waiiam Echikson, konuya ilişkin haberinde, Türklerin en yoğun olduğu kentlerden Kırcaali'ye gitmeye çah?tığını ve resmi olarak bolgenin trafiğe açık otmasına rağmen, yolda bir polis barikatında durdurulduğunu belirtti. Echikson, polisin "Kırcmali'ye ymbanalann girmcsi İZDC bajlı" dediğini kaydetti. William Echikson, haberinde şunlan belirtti: "Batılı diplomatlar, Türklere agır baskının sürdugunu anlattılar. Türkler artık »okakta Türkçe konuşamıyor. Çünku Türkçe yasadışı Uan edilmiş ve konuşan agır para cezasına çarptınlıjor. Sünnet ve tslamın di|er vecibeieri yasaklannuş durumda. CamDer "tamirat" için kapalı. Karşı koyanlar sessizce ülkenin bir başka yerine gönderiliyor." Gazeteci Echikson, Türklerin du T A T İ L K Ö Y Ü ALTAY İNŞAAT ve TURİZM SANAYİ TİCARET LTD. ŞTİ. ISTAMBUL SUBELER! İIMMI Caddm No >7M LOt H«l TakMl T n 149 07 65 • 143 11 21 CatttMı V M « lıhaı» Mo S3A7 K«. « KmRoprat. T « . 1 M 1 5 M 2 (P1UAR r m M n cM Ktttır) > S^dM CMM N I U 1 K d » . Uttnfeul, I ı l : » < ! « 391I1II o « *> ANKAM 9UKLERİ Atatülit Bulvan B1^7 KM 7 Ktfitay T«l 132 0 * 89 G t M n Evtor Oılnn SoKak S«nm»z Ap! Mo 17 D a n C K n a M m . T « Mübarek'ten KeuldafVye çağrı KAHİRE (AA) Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, Libya'yı "ülkesiyle iliskilerini normalleştirmeye" çağırdu Mübarek, önceki gün Libya Hava Kuvvetleri'ne ait MİG23 tipi 4 savaş uçağının Mısır'a inişiyle ilgili olarak yaptığı açıklamada, Libya uçaklannın piloüan için "Mısır onlann da ülkeleridir" şeklinde konuştu. YAUBUK TATİL KÖYÜ TAPULU DEVR£ MULK SİSTEMI hakkmda ayrmttlı bilgı ısrıyorum. tsun Meslek rı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear