02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 MART 1988 CUMHURİYET/13 Leyla Arzuman öldü tstanbul Haber Servisi Türkiye'de klasik balcnin yerleşip geüşmesinde önemli çalışmaİan bulunan bale eğitirisi Leyla Arzuman İstanbul'da öldü. 1897 yılında Sovyeller Birliği'nde doğan Arzuraan Sen Petersburg Bale Okulu'nda eğitim gördü. 1921 yılmda Türkiye'ye gelen Arzuman, Atatürk tarafından kabul edilerek Türkiye'deki bale eğitimi konusunda görüşleri alındı. Türkiye'de ilk gösterisini öğrencileri ile birlikte 8 Kasım 1931 tarihinde gerçekleştiren Arzuman, Ankara Devlet Operası ile Istanbul Belediyesi Konservatuvarf nda öğretmen olarak görev yaptı. Arzuman' uı cenaz;si bugün kılınacak namazdan sonra Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verilecek. '2015 yılında 15 köprü' ANKARA (ANKA) Ulaştırma Bakanüğı Müsteşan Ertan Yulek, "İstanbul'un ulaşım sonınuaan ilk bakışıa riçüncü bir köpriiyle çözülebiiecek gibi gönınmesine karşın 2015 yılında 15 köprüye ibliyaç doğacağım" söyiedi. Ertan Yülek, "tstanbul'un ubşıın sorununmı sebrin dokusunu deigiştirmeden ve araba trafigini artnrmadan, başka loplu taşım sislemleri kullanımıyla çözülmesi gerektigjni" belirtti. Witt, son kez şampiyon Oemokratik Alman Katanna Witt, artışök patinajdadimpiyatşampiyonluğundan sonra dünyaşampiyonluğunu da kazandı. Budapejte de dun gece yaptlan tek bayanlar serbest program finalinde sunduğu nefıs figürlerle ızieyecilere unutulmaz dakıkalar yaşatan "BuzKraliçesi "hakemIerden de en yüksek puanlan alarak bu alandaki üstünlüğünü ılan etti. Witt, dünya şampiyonluğunu kazandıktan sonra yaptığı açıklamada, 8udapeşte' de son kez piste çıktığını söyiedi. (Fotogaf: AP) Dinamit deposunda yeye ait asfalt şantiyesindeki dinamit deposu infilak etto. Bıri ağır yerjı kişinin yaralandığı olayda 5 ev yıtaldı. 10 ey de buyuk hasar gurdü. Patlamaya bekçi kulübesindeki yangının yol açtığı biMırildi. Yangının depoya sıçraması üzerine 10 ton dinamit peş peşe patladı Kentte büyuk heyecan yaratan pattama sırasında Cemal Avcı. Idris Varol, Muzatfer Erik. ismail $ahtn ve Musöfa Bal'a ait evler tamamen yıkıldı. YOlek, inşaat, makine ve elektrik mühendisleri odalan Ankara şubeleri tarafından düzenlenen "Şehir tçi Ulaşımında Topln Taşımacılık" konulu panelde yaptığı konuşmada, raylı sistem ve metronun artan ulaşım sorununa bir çözüm yolu olarak görüldüğünü ifade etti. y | | a f 1 a r a s ı n d a uğrenci oian "68 IHer" bir araya geierek anılarını tazeledıler Oun, Yıldız Parkı Yeşıl Sera'da düzenlenen bir kokteylde bir araya gelen "68'liler" amaçlannın, "belli bir dönemi birtikte yaşayan insanların tekrar bir araya gelerek beraberliklerini canlandırmak" olduğunu söylediler. Değışik meslek gruplarından ' 68'lileri" bir araya getiren kokteylde bugün yaşamayan ve aynı dönemde etktn olan "68'lıler" de anıldı. 1 9 6 5 ile 1 9 7 1 HABERLERİN DEVAMI ANAP'ın Göıüntüsü ve SHP. (Baştarafı 1. Sayfada) güveniliriiğine en büyük darbeyi indirmiştir. "Ekonomiyi ben bilirim! Ekonomi benden . soruluri" diyerek iktidara gelmiş olan Sayın Özal'ın 1983 ve 1984'lerdeki o havasından bugün için pek bir şey kaldığı söylenemez. ANAP'ın görüntüsünün hangi noktada bulunduğunu anlatabilmek için altı çizilebilecek bir konu daha vardır. O da, Sayın Özal'ın bir zamanlar yakın çevresince üstünde çok duruian ve övülen "Türkiye'nin gündemini belirlemekteki ustalığı'Ya ilgilidir. Ama öyle gözüküyor ki kamuoyu, ANAP liderinin bu ustalığının da artık pek farkında değildir Çünkü dikkat edilirse, gazete manşetlerinin uzun zamandan beri hiç de Sayın Özal'ın hoşlanabileceği türden konularia ilgisi yoktur. Yann ne olur bilemeyiz, ama bugun için ülkemizin gündemi "OzaTa rağmen" belirienmektedir. Seçim araştırmalan da iktidar partisinin yıpranma sürecinde hızla yol aldığını apaçık ortaya koymaktadır. Milliyet, Hürriyet ve Sabah gazetelerinde yayımtanan ve sırasıyla Konda, Kamar ve PIAR'ın yaptıkları araştırmalara göre ANAP, genel seçimlerdeki yüzde 36.3'lük oy oranının altına düşmuştür. Daha da ilginci, ANAP'ın Hürriyet ve Sabar^ taki yoklamalarda yüzde 30 çizgisinin de altına inmiş olmasıdır. Bu oran, Hürriyet'te yüzde 29.9, Sabah'ta yüzde 24'tür. Sokaktaki adamın nabız atışlarını da doğrulayan bu sonuçlann birbiri ardından yayımlanmalan ANAP'ın tepelerinde hiç şüphesiz rahatsızlık yaratmıştır. Yerel seçimlerin bu yıl yapılmasına dönük ısranndan vazgeçmesi için Başbakan Özal'a parti içinde daha çok baskı uygulanmaya başlanmıştır. Yerel seçimler en geç 1989 martında yapılacaktır. O zamana kadar ekonomik ve siyasal göstergeler ANAP'ın lehine dönmeye başlayabilir mi? İhtimal vermiyoruz. Böyle bir olasılığın gerçeklik kazanabilmesi, her şeyden önce enflasyon ve hayat pahalılığında bir şeyler yapılmasına bağlıdır. Bir yıl içinde böyle bir mucizenin meydana gelebilmesi olanaksızdır. 1988 bu açıdan zaten kaybedilmiş bir yıldır. Özal hükümeti, enflasyonu 1989'da kontrol altına almak istiyorsa, bu yıl kemerleri çok daha fazla sıkmaktan başka çaresi yoktur. Dünya Bankası ile öteki uluslararası mali kuruluşlar, "acı reçete"y\ daha ciddiye alması için Ankara'yı sıkıştırmaktadırlar. Özal hükümetinin bu konuda fazla bir manevra alanı olduğu söylenemez. Çünkü dış borç ödemelerini aksatmadan yapabilmesi için, bu yıl tam tamına 2.8 milyar dolar dış krediye gereksinimi vardır. Merkez Bankası Başkanı Sayın Rüşdü Saracoğlu, üç kıtayı kapsayan üç haftalık dış kredi bulma maratonunun birinci turunu daha yeni tamamlamıştır. ikinci tur olarak da Uzakdoğu1 ya, Japonya'ya gidecektir. Ekonominin yönetimi, dış kredi arayışının gerilimini yaşamaktadır. Açıkça görülmektedir ki Özal hükümeti enflasyonu ciddiye alsa da almasa da, ekonomik programından ötürü ödeyeceği siyasal fatura hayli yüklü olacaktır. Özal tatilde DYP ve SHP'yi eleştirdi Özal: Bari birleşin FARUK BtLDİRİCİ DO6AN ÖNER BOLU Başbakan Turgut Özal, 1980 öncesi ve sonrası diye ayranm "flziki bir manası" olmadığını söyiedi. SHP ve DYP'ye "bari birieşio' önerisini getiren Başbakan, "Vaktiyle kavga cderierdi. şimdi ANAP'ın kar^sında kuzu sarması gibiler" dedi. Hafta sonu talilini geçinnek için Abant'a gelen özal'ı, kaldıgı otelde Türkiye'ye getirilmesinde çaba gösterdigı Aysel Özgür ve babası ziyaret etti. Görüşmeyle ilgüi bir açıklama yapümadı. Başbakan özal, öğle yemegirü eşiyle beraber Termal Otel'de yedi, öğJeden sonra da belediye nikâh salonunda şunlan söyiedi: 1980'den sonra Türkiye'nin degişriginin en bariz delilijiz. Mecliste eskiain devamı olan iki parti, köşcye sıkışnuş durumda. Bunlar vakliyle birbirleriyle kavga ederierdi, ama şimdi ANAP'ın karşısında kıuu sarması gibiler. Vergi kanununda birbirlerini desteklediler. Birinin lideri kalkıp, digerinin namına konuşuyor. Bari bir parti olun, birleşin, göreiim bakalım di\orum ben de." Başbakan, Bolu'dan Abant'a dönerek göle yukandan bakan Orman BakanUğYnın bir tesisinde çay içtikten sonra göl kıyısmdaki Abant Köşkü'ne döndü ve geceyi burada geçirdi. Firariler rödar kapağından kaçtı ANKARA (Cumhariyet Bürosu) Metris Askeri Cezaevi'nden önceki gün 29 siyasi tutuklunun kaçmasından sonra başlalüan soruşturma sürdürülüyor. Soruşturma ile ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz bir askeri yetkili, kaçışın 24 mart gecesi saat 22.30'dan sonra gerçekleştirildiğini belirtti. Askeri yetkili, "cezaoi içinden herhangi bir yardım yapdıruş mı?" şeklindeki sorumuza ise, "henüz böyle bir durumu saptayamadık" yanıtını verdi. Askeri yetkili, kaçışı gerçekleştiren firarilerin uzun bir süreden bu yana "kaçış planı" üzerinde çahştıklarının belirlendigini de kaydederek, "Zaten herhangi bir yardıma da gereksinimleri olmanuş. Kylemi kendileri gerçekleştirmişler" dedi. Edinilen bilgilere göre, kaçışı gerçekleştirenler 3 ayrı koğuşta bulunuyorlardı. Bir askeri yetkili, 3 ayn koğuşta toplam 30 kişinin bulunduğunu, ancak bunlardan bir tanesinin kaçma teşebbüsünde bulunmadığını da bildirdi. Askeri yetkili kaçışın öyküsünu ise şöyle anlattı: "tlk sapUraalanmıza gore, finıriler kaçış planı üzerinde uzun bir süreden bu yana çalışıyorlarmış. Havalandırma saatlerinde kanalizasyona inen rödar kapağından bir ya da iki kişiyi aşagıya indirerek, tünel ka«yorlarmış. Firarilerin ha^alandırmaya çıkanldıklan alanda goruş mesafesi çok dar. Bu nedenk rahat bir biçimdc aşagıya bir ya da iki arkadaşlannı indirip lüneli kazıyorianıtıs. Kanalizasyonun yaklaşık 2.53 metre derinligi var. Bunun iistunde de 1 x 1 (birt bir) metrc kare çapıoda rödar kapağı var. Bu kapagı açarak içeri giriyorlar, kazdıklan lunel baü isükametinde. Kanaiizasyonun bulundugu yerde 75 x 60 çapında da bir kapak var. Kanalizasyonun önöndcki beton 1520 santim. Bu betomı «telerek, binanın altından dış duvara dognı temel altından kazmaya başlıyorlar. Çıkardıklan topragın bir bölümunii kanalizasjon suyuna vertnişler. Bir kısmını da torbalara sıkıştırarak diğer rodariann içine yerleştirmişler. Buolann bulunduğu yerde 3 ayn rödar yeri var. Diger ikisine topragı yerieştirmişler. Daha soara 60 metrelik bir tünel kazmışlar. 24 mart aksamı havalandırmadao sonra saat 16.3017.00 sulannda hepsi koguşlanna geri konulmuş. Sabah yapılan içtimada ise 3 koguşun boş olduğu ve 29 kişinin kaçtığı saptanmış. 3 koğuşta toplam 30 kişi kalıyor, ancak bunlardan bir tanesi kacmamış. Firariler, koguşlanna konuiduktan sonra gece saat 22.30'dan sonra eylemlerini gerçekleştirmişler. Tuvaletlerinin bulunduğu pencerelerdeki 12 mm kalınlığındaki demir parçalannı sokmuşler. Daha sonra da yatak çarşaflannı birbirlerine bagla»arak. aşağiya sarkıtmışlar ve havalandırma alanına inmişler. Buradaki rödar kapağından da aşagıya inerek, kazdıklan tunelden dısanya kacmışlar. Eylemin tam olarak saat kaçta yapıldığı bilinmiyor, ancak gect saat 22.30 ile sabab saat 09.00 arasında yapıldığı kesin." Fırariler operasvonu (Boştarafı I. Sayfada) Kaçış olayı nedeniyle Edirne'de, özellikle kent merkezine giriş ve çıkışlar gece boyunca dört ayn ekip tarafından kontrol edildi ve otel, motel, kahvehane gibi yerlerde yapılan kontrollerde kuşkulu görülen beş kişi gözaltına alındı. Kaçış olayıyla ilgili olarak Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, fırar olayının cezaevlerindeki iyileştirme ile ilgisi olmadığı belirtildi. Bakanlığın açıklamasında şu sözlere yer verildi: "Metris Cezaevi'ndeJ'; fırar ola>inda, cezaevleriyle ilgili olarak alınan iyileştirme önlemlerinin hiçbir baglantısı bulunmamaktadır. Cezaevleri iyileştirme çalışmaİan, lutuklulann günluk jaşantılanna yonelik olup, gıivenligi haleldar elmemektedir." Başbakan Turgut Özal, Metris'len firar edenlerin yurt içinde saklandıkları kanısında olduğunu söyiedi. özal, dinlenmek için geldiği Abant'ta önceki geceyi restore edilmeden önce adı "lnonü Köskü"olan küçük otelde geçirdi. Akşam yemeğini Kâzım Oksay'la bırlikte yiyen Özal, sürekli Metris'teki fırar konusunu konuştu. Gazetecilerin alınmadığı köşkteki yemekte Başbakan Özal'ın "kaçaklann yurt içinde saklandıklan kamsuHİa oMugttau" söylediği öğrenildi. Ayrıca Başbakan sohbet sırasında kaçaklann yurt dışma çıkmak isterlerse Bodrum taraflanru ya da sanatçı Yılmaz Güney'in daha önce yurt dışına kaçmak amacıyla kullandığı yolu tercih edebileceklerini ifade etti. Metris olayı nedeniyle Başbakan Özal ve eşi Semra özal'ın kaldıkları Abant'ta geniş güvenlik önlemlerı alındı, tstanbul Gaziosmanpaşa'da DSP'nin düzenlediği a'çık ha\a toplanlısında konuşan Bülenl Ecevit, firar olayıyla ilgili olarak, "Mttris'ten 29 fraksiyoncu en sıkı muhafaza altında bir yerden kaçıyorlar. Bu, ara rejim meraklılanna uyan olsun. Asker önce kendi kışlaanı konısun. Biz askeri rahat bırakahm ki sınırdaki kışlasında da görevini yapabilsin. Siyasete kanşmasın" dedi. Emniyet Genel Müdürü Sabahattin Çakmakoğlu in^elemede bulunmak üzere dün akşam uçakla Istanbul'a geldi, Almanya gezisini yarıda kesen Içişleri Bakanı Mustafa Kalemli de dün gece yarısı yurda dondu. Hannover ve Berlin gezilerini iptal eden Kalemli, "Emniyet güçleri tam güçleriyle kaçaklann peşindedir" dedi. Kaçış olayından sonra Metris Askeri Cezaevi çevresindeki nöbetçi sayısı görülür bir biçimde arttırıldı. Batı'daki "parasalcı" (monaterist) politikaların modasının geçmeye yüz tuttuğuna ilişkin belirtiler de çoğalırken, Türkiye'de sosyal demokrasi için ortamın oluştuğundan söz edilebilir. ANAP'ın grafiği iniş çizgisi çekerken, SHP'ninki yükselebilir. Tabii öncelikle liderlik boşluğunu giderebilirse... Gerçekçi ve güven veren, inandırıcı bir programı kamuoyuna sunabilirse... İsUnbul Haber Servisi Eskı DSPuenel Başkanı Bülent Ecevit dün Gaziosmanpaşa'da düzenlenen bir toplantıda konuştu. Ecevit, özelUkle ANAP ve SHP'yi eleştirdiği konuşmasında. "SHP'nin gend başkanı islifa edecek oldu, aman bki bırakma sen biziro yapışkanınuzsın dediler ve gidemedi. Gitseydi, biliyordu ki parti çözülecekti" dedi. Genel başkanlıktan aynldıktan sonra yurdu dolaşacağı bildiriien Ecevit, dün Atışalanı semtinde düzenlenen bir toplantıya katüdı. Kahvehanede yapılması gereken, ancak kalabalık nedenıyle miürtg haline dönüşen toplantıda konuşan Ecevit, DSP'nin kendisinin aynlmasından sonra güçlendiğini bildirdi. "Dogal lider" sloganlan arasında Ecevit: Zamlardan SHP de sorumlu konuşmasını sürdüren Ecevit, şun lan söyiedi: "12 Eyliil döneminin, yani son ara rejimin hazırladıgı senaryoyu içlerine sindirerek siyaset sahnesine çıkmıs, o senaryodaki roileri paylaşmak için >anşa girmi$ kimseler ara rcjim tarttşması yaparak birbirierini suçlayanlardır. Hele Sayın Turgut Özal son ara rejim hükumetinde en etkili göreve gelmiş, bayraktarlığını yaptığı ekonomik moddin, ancak o rejim sayesinde uygulanabUecegini itiraf etmis bir kimsedir." SHP'nin "pahaulıgı protesto" mitingleriyle halkı kandırmaya kalkıştığını, zamlardan ANAP kadar SHP'nin de sorumlu olduğunu öne sürdü. Ecevit'in konuşması sırasında çogu SHP'den istifa ettiği bildiriien yaklaşık 200 kişi DSP'ye üye yapıldı. Ecevitlerin yarın Çanakkale mitingıne katılacağı, cuma gününe kadar da Çanakkale' nin köylerini gezecekleri bildirildi. Türkiye (Baştarafı 16. Sayfada) taraftan değil, ama Akdeniz'de olabileceği gibi birçok yönden gelebilecek tehdite açık olduğu takdirde nasıl bocalayacağı rahatça anlaşılabilir. Bu koşullarda inısiyatıf ve ateş üslünluğü bir kez Varşova Paktı'na kapunhrsa, geri almak çok zor ya da neredeyse imkânsız olur. Böyle 6ır hal, savaşı ilkin güneyde, daha sonra da butün Avrupa'da kaybetmeye yol açabilir. Turk boğazlarında, Turk Trakyası'nda ve Doğu Anadolu'da denetimi elde tutmak NATO'nun bölgede en kritik darboğazıdır. Elbette bu darboğazlsr önceden ve uygun tesis ve kuvvetlerle yeterince güçlendirilmelidir. Denizde inisiyatifı elde tutmak için kuvvetlerin zamanında yayılışı ve ileri savunma temeldir. Bu açıdan Türk donanmasının görevi düşmanın Türk boğazlarında denetimi ele geçirmesine meydan vermemektir ve bunun için de ileri savunma kavramına uygun olarak derinlemesine yayılmalıdır. Aynı şekilde, savaşın son aşamalarında da ileri savunmayı sürdürmek karşıt deniz kuvvetleri üzerinde "yıldıncı" bir etki yapacaktır. Yukarıda dile getirdiklerimize ek olarak soyleyebiliriz ki, Türk hava savunması özellikle de duyarlı alanlarda Akdeniz'in bütün hava savunmasıyla çok yakından bağlamüıdır. Eğer Türkiye'nin hava sahası gerektiği gibi savunulamazsa, hemen hemen bütün Sovyet Hava Kuvvetleri Akdeniz'in bütününde hava güvenliğini tehlikeye düşürecek bir serbestliğe sahip olurlar. Bu durumda Türk hava savunması, tam olarak görevini yapamayacağı için, Altıncı Filo hava savunmasına daha fazla uçak ayırmak zorunda kalacak, böylece hava vurucu gucünü azaltmış olacakıır. NATO'nun kuruluşundan beri, siyasal ilişkilerdeki değişiklik, NATO'nun askeri yapısındaki değişiklik ve Akdeniz'de halen mevcut "harekât tarzlan"nın artışı bizi mantıksız bazı konular üzerinde durmaktan çok, günunü doldurmuş ve tutarsız komuta kontrol sistemimizi yeniden ele almaya ve yeniden örgütlemeye zorlamaktadır. Düşmana set çekme ve basanlı ileri savunma gibi bölgesel görevleri en azından takviye kuvvetleri bölgeye gelinceye dek Türkiye'nin yerine getirebilmesı için daha barış zamanından başlamak üzere muttefık desteği "kaçımimaz"dır. "Kaçınılmaz" diyorum, çünku Türkiye'nin savunma masraflan tek başına göğüsleyebileceği düzeyin daha şimdiden üzerindedir. Bir kez daha "kacınümaz" diyorum, çunkü eğer dar boğaz yırtılırsa, oradan akacak olan sel önce Akdeniz'i, sonra da bütün Avrupa'yı boğacaktır. Tarihte bu böyle olmuştu, gelecekte de boyle olabilir. Akdeniz'e ilişkin görüşlerimi NATO'nun bütününün güvenlıği açısından belirs^'lime gore. dişebıhrim ki Varşo\a Paktı, Turk boğazları ve Doğu Anadolu ilk hedefleri oluşturacak şekilde Doğu Akdeniz'den başlayarak bütün günej kanatta jeostratejik mevzileri ele geçirip kendini gijvenüğe almadıkça, Orta Avrupa'da geniş ölçekli bir cepheden saldırıyı sürdurecek gücü bulamaz. Akdeniz'de mütıefik savunmayı ve NATO'nun çtkarlarjnı kcrumak amacıyla düşmanın potansiyel askeri selini en elverişli mevzilerden ve en uygun kuvvetlerle engellemek zorundayız. Hem nite! hem de nicel bakımdan en uygun kuvvetlerle ve en önemlisi en uygun zamanda. ANAP'ın (Baştarafı I. Sayfada) savunuyorlar. ANAP yönetim kadrolan kendi aralarında yaptıkları değerlendirmelerde koşulların bir seçim için elverişli olmadığı görüşünde birleşiyorlar. Bir bolümü sözlu olarak Başbakan Özal'a da iletilen görüşlere göre, 1988 yılı ANAP açısından "en olumsuz yıl" olarak niteleniyor. Bakanların büyük bir bölumünun de katıldığı değerlendirmelere göre, 4 ana olumsuzluk nedeniyle seçimin bu yıl yapılmasına karşı çıkılıyor. ANAP oylanrun yuzde 30'lann altına düşmesi halinde parlamentodaki 292 sandalye sayısına rağmen, muhalefetin ANAP'ı erken genel seçim için zorlayacağına dikkat çekıliyor. ANAP yöneücilerinin bu yıl yerel seçim yapılmasına karşı çıkış gerekçeleri şöyle: 1. Zamlann ve enflasyonun önlenememesi: 29 Kasim genel sççim sonrası temel gıda maddelerine yapılan zamlar halkı psikolojik yönden olumsuz etkiledi. Bu psikolojik rahatsızlığın silinmesi için uzun bir süreç gerekiyor. 2. ANAP'ü belediye başkanlanmn yıpranması: 4 yılı aşkın bir süredir gorevde bulunan ANAP'lı belediye başkanları, ellerindeki maddi olanakları verimli bir şekilde kullanamamışlar ve bolgelerinde yıpranmışlardır. 3. Belediye yalınmlannın durması ve parasızlık: Belediyelerin hemen hetnen hepsi kaynaklarını 29 kasımda yapılan genel seçimler için seferberettiler. Trilyonlara varan bütçelerine rağmen, belediyelerin yatınmlan parasızlık yüzünden durmuş durumda. 4. ANAP oylanndaki genel düşüş: Ikinci Özal hükümeti çok kısa bir sürede vatandaşın gözünde ytprandı ve oy kaybma uğradı. İkinci Özal hükümetinin kuruluşunun üzerinden bir ay bile gevmeden bazı bakanlar hakkında yolsuzluk iddialarının ortaya atılması, ardından zamlann birbirini izlemesi, basındaki genel muhalefet nedeniyle ANAP oylarında düşüş oldu. Kamuoyu yoklamalannda da ANAP oylarının düştüğünün belirtilmesi, olumsuz yönde etkiledi. SATIŞ ŞEFLERİ Sorumlu olacağı bolgelerin koordınasyonu ve butçe hedefierinın gerçekleşmesinden sorumlu olacak, inısiyatıf sahibi, satış konusunda tecrubelı, lyi derecede Ingilizce bılen, Işletme ve/veya Makine Muhendıslığı dalında öğrenim görmüş, Karaköy büromuzda çalıştırılmak üzere, Erkek. SATIŞ MÜMESSİLLERİ Sorumlu olduğu bölge içinde Kaynak ürünlerınin tanıtım, satım ve tahsilat faalıyetlerıni yürütebilecek, konusuyla ilgili yüksek öğrenim görmüş, Harbıye büromuzda çalıştırılmak üzere, Erkek. BİLSAK'TA BU HAFTA Genel Müdür Yönetim damşmanlığım yaptığırruz lstanbul da kurulu bir Holding, üstiin yöneticilik yeteneklerine sahip bir Holding Genel Müdüni aramaktadır. Holding'in yönetiminde bulunan şirketlerin planlama, koordinasyon ve denetiminden Yönetim Kurulu'na karşı sorumlu olacak bu üst yöneticide aranan temel nitelikler; bu seviyede bir görev için gerekli iş bilgisi ve yönetim deneyimi, yüksek öğrenim, Ingilizce lisan bilgisi ve azami 45 yaş düzeyidir. Cazip koşullann sağlanacağı bu göreve talip olan yöneticilerin, özgeçmiş ve bir fotoğraflanru içeren mektupla "34788" kodunu da belirterek aşağıdaki adresimize başvurmaları rica olunur. Görüşme ve değerlendirme yalnızca tarafımızdan yapılacak, gizliliğe azami dikkat gösterilecektir. ÜRÜN ÜÜ SORUMLUSU Pazarlama konusunda deneyimlı, ürün pazar payını, fiyat anahzierinı, ürunün uretiminden satışına kadar tum evrelerı takip edecek, Ekonomi, işletme veya Makine Muhendıslığı dalında oğrenım görmüş, lyi derecede Ingilizce bılen, Kartal büromuzda çalıştırıtmak üzere. Erkek. MÜŞTERİ MUHASEBE SORUMLUSU Müşteri hesaplarının tıtizlikle yürütülmesinden, istihbarat ve kredi kontrol çalışmalarından sorumlu olacak, konusuyla ilgili , yüksek tahsılli, Kartal büromuzda çalıştırılmak üzere, Erkek. 28 Mart Pazartesi 19.00 Panel: "Foıoğraf ve Estetik" Prof. İsmail TUNALI, Doç. Mehmet BAYHAN, Tahir M. CEYLAN, Afşar TİMUÇİN 29 Mart Salı: 19.00 Konferans: Çağlar KEYDER "Periferide yeniden yapılanma" Î0 Mart Çarşamba: 19.00 Kadın Açısından • Siyaset "Ask üstune" Füiz KERESTECİOĞLU 31 Mart Perşembe: 19.00 Sosyalizm: Dönemler. Sorunlar: Nail SATLIGAN/Zihni T. ANADOL BİLSAK İSTANBUL tÇİ GÜNÜ BİRLİK KÜLTÜR GEZİLERİ Ülkemizin önde gelen sosyolog, arkeolog, mimar ve sanat tarihçisi gibi konusunun uzmanı kişilerce yönlendirilmiş olan BtLSAK Kültür Gezileri 2 Nisan Cumartesi: tstanbul'da Mimar Sinan Cengiz BEKTAŞ 9 Nisan Cumartesi: HaliçMurat BELGE 16 Nisan Cumartesi: Dolmabahçe Sarayı ve Harekel Köşkleri Rafı PORTAKAL SEKRETERLER lyi derecede Ingilizce bılen, dosyalama ve haberleşme konularında tecrübeli, tercıhan yüksek öğrenimli, Kartal, Karakoy ve Harbiye bürolannda çalıştırılmak üzere. Bayan. SATIŞ MÜHENDİSLERİ Kaynak ürünlennın tanıtım ve eğıtım çalışmaİan ile mumessıllık faalıyetiermde görev alacak, çok ıyı derecede Ingilizce bilen, Makine Muhendıslığı dalında oğrenım gormuş, Kartal ve Harbfye burolarında çalıştırılmak uzere Erkek. ^POYRAZ} MÜŞAVİRLİKA.Ş. " ^ ^ 5 5 5 * ^ H.ıLıkâiı;.ı/ıvd SN/7.Şı}h. Nunhııl BİLSAK SANAT PANAYIRI 27 Mart 1988 tarihinden itibaren her hafta pazar günleri BlLSAK'ın önündeki sokak trafiğe kapatılacak ve burada bir SANAT PANAYIRI duzenlenecektir. Deri, kumaş, cam, seramik, metal, tahta, toprak gibi malzemelerle üreıim yapan el sanatçılan ve ufaktefek antika eşyalannı satmak isteyenlerin katıİRbilecegi Sanat Panavınna ıiretici ya da satıcı olarak kanlmak isteyenler BILSAK'tan Aşkım Tekgül'e başvurabilirler. GÖRSEL SANAT ATÖLYELERİ Mehmet GÜLERYÜZ'le resim çalışmaları PerşembeCuma TAİ' CHt CH'UAN ilhan GÜNGÖREN'le Her pazartesi 18.00 HER GÜN CafeFoyer, Bar Restaurant. BtLSAK: Soğancı Sokak 7 Cihangir. 143 28 79143 28 99 Pazar günleri kapalıyız. Ermenistan (Baştarafı I. Sayfada) maya çalışmakla suçlandı. öte yandan Sovyetler Birliği'nin kuzeyindeki Baltık Cumhuriyetleri'nden Latvia'nın başkenti Riga'da 3 bin kişinin önceki gün milliyetçi nitelikte bir gösteri yaptığı bildirildi. Estonya'run başkenti Tallin'de de 5 bin dolayında göstericinin katıldığı bir gösterinin yapıldığı haber verildi. Öte yandan Ermenilerin çoğunlukta olduğu özerk Karabağ bölgesinin başkenti Slepanakert kentinde de olağanustü güvenük önlemlerinin alındığı ve sokaklarda 15.000 Azeri polisin görev yaptığı bildirildi. Gerek Erivan gerekse Stepanakert'te havanın gergin olduğu da gelen haberler arasında. AA'nın New York kaynakh haberine göre Sovyetler Birliği'nden ABD'ye büyuk çaplı bir Ermeni göçünün basladıf ı bildirılivor. Erkek adayların askerlıkierıni yapmış .seyahat edebilir ve oto ehlıyetli olmaları. butün adayların 35 yaşını aşmamış olmaiarı gereklıdır. İsteklilerin, ılgilendıklen kadroyu belirterek fotoğraflı özgeçmişleriyle yazılı başvurularını en geç 8 Nisan 1988 akşamına kadar göndermeleri rıca olunur. Başvurular gızlı tutulacaktır. SHIPPING SUPERV1S0R Turkish liaison offîce of leading foreign read\'towear chain store is searching for a 'Shipping Supervis^r" betueen the ages of 26and3 £ >with: • truck forvsarding experience, • fluency in English, • a ııni\er.sit\' degree, • no military obligation. Monthly salan, will be TL 1 million grass. For an interv iew please call Zafer Çağlar at S13 3S 10. KaynakTeknigı Sanayıi veTtcaret A Ş Yakacık Altı Koprubaşı Mevkıı Ankara Asfallı 01450 Kartallstanbul As t^sytiB^ Kayr7dh f&kntçt StJ^«3y/< v£ licarctAŞ Ö'f £c/dt ıtM^ı fopiuiugv kuruiu$u<Ju*
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear