25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 MART 1988 HABERLER CUMHURİYET/9 Türkiye'nin gîrişimi sonuçsuz ğ İslam Temas Grubu'nun hazırladtğı Bulgaristan'daki / Türklere yapılan baskıları anlatan rapor, dışişleri bakanları ^ y tarafından kabul edildi. Raporda, Bulgaristan'daki Türklerin • durumunun izlenmeye devam edilmesi gerektiği helirtiliyor. Konferans sonunda Bulgaristan aleyhine bir karar tasarısı çıkması bekleniyor. AHMET TAN AMMANİslam Konferansı tarafından görevlendirilen uç kişilik temas grubunun Bulgaristan'daki Türklere yapılan baskılar konusunda hazırladığı rapor, siyasi komitede kabul edilirken "keoüer savaşı"'nın durdurulması için yeni bir formül arayışına giren Tiirkiye'nin bu çabasının şrmdilik sonuçsuz kaldığı belirtiliyor. lrak, Türkiye'nin bu girişimine savaşın bir bütün olduğu, kentler savaşırun da küçük bir aynntı olduğu gerekçesiyle karşı çıkıyor. Nitekim lrak Dışişleri Bakanı Faruk Aziz dün Dışişleri Bakaru Mesut Yılmaz'la göruşmesinden sonra TUrk gazetecilerin sorularını yanıtlarken bu konuya degindi ve Türkiye'nin sadece kentler savaşını durdurmak için değil, tam bir ateş kes için çaba göstermesi gerektiğini söyledi. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz Amman'da yoğun ikili temaslarda bulunuyor. Gerek Yılmaz gerekse Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Nüzbel Kandemir ikili görüşmeler yoluyla İran ve lrak arasındaki füze savaşını durdurmak üzere yoğun girişimlerde bulunuyorlar. Yılmaz dün bir dizi görüşmenin yanı sıra lrak Dışişleri Bakanı Tank Aziz'le de uzun bir görüşme yaptı. Heyete yakın çevrelerden alınan bilgiye göre göruşme daha çok Özal'ın 1 nisan cuma gunii başlayacak lrak gezisi ve kentler savaşı için yeni bir formül arayışı lrak Dışişleri Bakanv Özal kentler savaşını durduramaz DUYDUK/GORDUK YALÇ1NPEK§EN ğ Türkiye konferansta, İranIrak arasındaki kentler /savaşını durdurmak için formül arayışı içine girdi. \ i Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'm ortaya koyduğu T "aktif tarafsızhk rolünü" yürütme hedefinin konferans sonrasmda da gizli diplomasi yoluyla yürütülmesi bekleniyor. girişimleri mevcuttu, Sayın Özal'ın çağrısını da diğerleri gibi dikkate aldık. Aynı giinlerde siz BBC'ye bir açıklama >apmış ve Özal'ın çağnsının etkili olmadığıaı söylemişsiniz. AZtZBBC'ye verdiğim demeçle şimdi söylediğim aynı yöndeydi. Bunun dışında bir şey soylemiş değılim. Irak'ın Türkiye'nin kentler savaşının durdurulması için yaptığı yeni çağnyı kabul etmediği belirtiliyor. lrak, savaşın bir bülün olduğunu kentler savaşının da bir yan sorun olduğunu belirterek bu girişimlere karşı çıkıyor, Dışişleri Bakanı Aziz, Türk gazetecilerle görüşürken Türkiye'nin sadece kentler savaşını durdurmak için değil, tam bir ateş kes için çaba göstermesi gerektiğini bildirdi. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ın ortaya koyduğu "aktif tarafsulık polilikası rolünü" yürütme hedefınin konferanstan sonra da gizli diplomasi yoluyla sürmesinin beklendiği belirtiliyor. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, dün ayrıca Suriye Dışişleri Bakanı El Şara ile de görüştü. Daha önceki İslam Konferansı toplantılarında Bulgaristan Türkieri konusunda çekince koyan Suriye'nin bu kez konuya daha yumuşak yaklaşıığı ve herhangi bir çekince koymasının beklenmediği belirtiliyor. Siyasi komitede kabul edilen iki karar tasansından bıri Bulgaristan'daki Türklerin durumuyla ilgili raporu hazırlayan İslam Temas Grubu üyelerinden Dunya İslam Bırlıği Başkanı ve Rabıta Genel Sekreteri Dr. Abdullah Ömer Nesif, Amman'da düzenlediği basın toplantısında raporun ayrımılanm açıkladı. İslam Temas Orubu'nun diğer uyeleri, Gambiya'nın Suudi Arabistan Büyükelçisi Ömer Jah ve Pakistanın Yüksek Yargı organı üyesi Düzzaman Sıddıki'nin de katıldıklan basın toplantısında, İslam Konferansı'nın Bulgaristan'daki Türklerin durumunu izlemeye devam etmesi gerektiği ifade edildi. Nasif, Temas Grubu'nun raporuyla Bulgaristan üzerınde sadece bir guç gösterisi olacak biçimde baskı yapılmasını istemediklerini, buna karşılık Bulgaristan'daki Türklerin en kısa zamanda yasal haklanna kavuşmalarını sağlayacak pratik bir çözümü amaçladıklarım belirtti. Temas Gnıbu uyesi Sıddıki de Bulgar yetkililerin raporun hazırlanması çalışmaları sırasında kendilerine, Müslüman azınkeın haklannın bir an önce yeniden iade edileceği konusunda söz verdiklcrini söyledi. Sıddıki aynca Bulgaristan'da Müslütnan azınlığın yaşadığı bölgelere atadığı yetkililerin, anayasadaki azınlık haklarından ve Müslüman nüfusun durumundan kesinlikle haberdar olmadıklannı hatırlatırken, bu durumun bir an önce değişürilmesini istediklerini kaydetti. Yürek Bağışlamak "Yürek İstiyor" O içinde geçti ve bu girişim için ön bir görüşme yapıldı. Tank Aziz yaklaşık 1.5 saat suren görüşmeden sonra bazı Türk gazetecilerini kabul ederek sorularını yanılladı. Aziz, savaşın sürmesinde Iran'ı suçlarken kentler savaşını başlatan tarafın bu ülke olduğunu öne sürdü, Aziz, tran'ın ateş kese uymadığını, sımrdaki birçok kenti ağır bombardıman ateşine tuttuğunu, buna karşılık vermek için füze göndermeye başladıklarım anlattı, daha sonra gazetecnerin sorularını şöyle yanıtladı: Başbakan Özal'ın 53 saat siiren ateş kes girişimi ne ölçüdeydi? AZİZAynı dönemde uluslararası kuruluşlann ve diğer ülkelerin de Manisa'nm Yenıköylu üretıcilerınden Osman Sayar "3.5 mılyon kredi borcum var. önce traktörümü. sonra da tarlamı satıp tarımı bırakacağım' dedı Kredi borcu köylüyü sıkıştırıyor. Süt inekleri mezbaha yolunda rgan bağışı konusu son zamanlarda iyice gündeme gelmişti. Tek sorunu nakledilecek bir kalp bulmak olan yapay kalpli Halit Şahin'in gazete sayfalanndan korku ile kanşık üzüntülü bakan gözleri; 35 yaşında, evli, 2 çocuk annesi Birkan Erginsoy'u gün geçtikçe daha çok etkiliyordu. 10 yıl kadar önce yaşamı diyaliz makinesine bağlı bir iş arkadaşının dururhu nedeniyle zaten organ bağışı konusunu düşünüyordu. Sonunda karannı verdi. Bir gün için işinden zar zor izin alarak isteğini yerine getirmeye kalktı... Sonunda organlarını bağışlamayı başardı, ama yürek bağışlamanın epey " y ü r e k istediğini" de anlad:. Çapa Tıp Fakültesi'ne doğru yol alırken belki biraz sıra bekleyeceğini (hastanede sıra bcklemeden olur mu?) ancak konu son gunlerde çok güncel olduğu için ilgi göreceğini de umuyordu... Fakülteye vardığında önce sorarak, daha \apay kalpli sonra levhaları izleye Halit Şahin'in rek üzerinde "Org»n gazete Bağışı" yaznının asılı sayfalanndan olduğu dekanhk binaumutsuzlukla sına vardı. Kapıdaki görevli bakan gözleri "organ bağışlayaca Birkan Enginsoy'u gım" sözünden hiçbir organ bağışı şe>' anlamadı. Anla yapmaya sevk etti. madığı bütün işlerde Sonunda olduğu gibi "vatanda organlarını şı sekretere havale et bağışlamayı li." Sekreterlik odasın başardı, ama da karşılıklı sohbet yürek eden iki hanımdan biri de "organ bağışlamak bağışlamanın epey isliyorum" sözünü iki "yürek istediğini" kez tekrar ettirdikten de anladı. sonra anlar gibi oldu... ~^~™~^~^~"^"^~ Hatta tam olarak yine anlayamadı... "Nasıl bagışlayacaksınız?" sorusuna Birkan Erginsoy açıklama getirmek zorunda kaldı: "Ölümümden sonra kalbimin, böbreklerimin, gözlerimin ve karaciğerimin alınıp ihtiyacı olan bîr hastaya takılmasını istiyorum" dedi... hşını düşündü. Sonra yine rahatladı. Nasıl olsa öldükten sonra olacaktı bu işler... Ama şimdi? Şimdi bir şeyler duyuyordu. Birkan Erginsoy yılmadı... Sekreterlere ceset bağışı yapmaya gelmediğini, sadece bazı organlarını bağışlamak istediğini açıkladı. "Öyleyse, dedi sekreterler, hangi organınızı bağışlamak istiyorsanız, o bölüme gideceksiniz..." Birkan Erginsoy işe göz kliniğinden başlad» ve gözlerini bağışlaması fazla zor olmadı. Oradan oraya gönderilmelerden sonra ilgili sekreterin odasına ulaşabildı Hatta sekreteri bile biraz aradıktan sonra bulabildi. îki hastane görevlisinin tanıklığında gözlerini bağışlayabüdi... "Kaç böbreğiniz var?" Sıra iç organlarına gelmişti. İç Hastalıkları Kliniği'nde koşuşturma yine sekrcterlik odasından başladı. Bu konuda bir şey bilmediklerini söyleyen sekreterler, kendisine ancak hocalann yardımcı olabileceğini söylüyorlardı. Fakat hocalar yerlerinde yoktu ve kapılan sıkı sıkıya kapalıydı. Onların yerine koridorda iki genç doktorla karşılaştı. Genç doktorlar anlayışlı davrandılar. Birkan Hanımı önce diyaliz merkezine, sonra polikliniğe, en sonunda da transplantasyon bölümüne gönderdiler. Transplantasyon bölümünün kapısında uzun süre bekleyen Erginsoy, odadan çıkan bir doktora yeniden durumu anlattı. Doktor bu isteğe ilginç bir şakayla karşılık verdi: "Böbreklcrinin dörl tane olup olmadığım" sordu. İki tane olduğunu öğrenince "bu benim işim değil" deyip vakayı başka bir doktora havale etti. Son doktor da transplantasyon bdlümünde çalışmasına karşın ilk kez böyle bir istekie karşılaştığını ve ne yapacağını bilmediğini söyledi. Ama iyiliksever biriydi. Araştırmaya gitti. Sayısız yere telefon ettikten sonra kendisini yeniden dekanlığa göndermeye kalktı. Birkan Erginsoy bu kadar uğraşmadan sonra yine ilk başladığı yere gönderilmek istendiğini anlayınca, iki sekreterle arasında geçen konu şmayı hikâye etti. Doktor yine anlayışlı davrandı. Bir kaç yere daha telefon ettikten sonra adını, adresini, telefon numarasını, kan grubunu ve bağışlamak istediği organlarını (böbrekler, karaciğer, kalp ve pankreas) küçük bir kâğıda not etti... Birkan Erginsoy'dan da gidip evinde beklemesini rica etti.. Resmı bir işlem yapılmamış oluşu Birkan Erginsoy'u biraz rahatsız etti, ama doktorun verdiği teminat üzerine yeniden rahatladı. "Bağış kartını adresine yollayacaklardı. Kartı imzaladıktan sonra ilgili fakülteye göndermesi yetecekti. Bağış japılmış olacaktı..." Erginsoy şu sıralarda bağış kartını beklerken duşünuyor: Sayın Cumhurbaşkanı sürekli oiarak herkesi organ bağışı yapmaya çağuırken, neden kimse oralı olmuyor? Neden orjan bağışına ilgi yok ve neden yapay kalpli Halit Şahin gazete sayfalanndan o kadar umutsuz bakıvor? "Ciğerini sökeriz" Sekreter hanım bu bağış türünü ilk kez duyuyormuş gibiydi. "Biz öyle bağış kabul etmiyoruz" dedikten sonra kanlı bir izahata girişti: "Bakın, dedi, biz burada cesedi alır, parcalarız. Beynini çıkanrız, gözünü çıkarırız, böbreklerini, diğer organlarını çıkanrız..." Sekreıer hanım bunlan söylerken anlatımını el kol hareketleriyle de destekliyor, ellerini Erginsoy'un söz konusu organlarının bulunduğu yerlere doğru uzatarak "organ çıkartma" hareketleri yapıyordu. Birkan Erginsoy'un hafiften midesi bulanmıştı. Bir an için organlarının yerinden çıkarı Üretici tarla, traktör satıyor İJrün taban fiyatlannın giderek maliyetlerin altına düşmesi sonunda üretici tarımdan vazgeçnteye başladı. İşini iki aşamada tasfiye eden üretici, 1987 yılı kredi borcunu yüzde 54 faizle 1988'e erteledi. Ikinci aşamada ise traktörünü ve tarlasım satışa çıkardı. Böylece üreticinin tarımdan vazgeçme dönemi de başlamış oldu. YÜKSEL GÖRDES MANİSA Çevirme kredisi ' olarak aldıklan borçlan ödeyemeyecek duruma gelen Manisa yöresindeki üretici, traktöründen sonra tarlasım da satışa çıkardı. Ürün taban fiyatlannın giderek maliyetin altına duşmesi sonunda, tarımdan vazgeçtiğini açıklayan üretici, iki aşamada işini tasfiye etmeye karar verdi. Tarım Kredi Kooperatiflerine 1987 yılı kredi borcunu yuzde 54 faizle 1988 yılına eneleyen üretici, ikinci aşamada traktöründen sonra tarlası için satış işlemlerine başladı. 29 kasım genel erken seçimlerden önce. pamuk fıyatlanrun 800 üraya yükseldiğini, oysa bugün için 600 lıradan alıcıbulamadıklarını belirten Manisa'run Yeniköylü ürelicileri, borç altında ezildiklerini açıkladılar. Gübre, tohum, ilaçlama fiyatlannın durmadan artması ve ürün fiyatlannın açıklananın altına düşrnesinden sonra borçlarını ödeyememe durumuna düştuğünü belirten Osman Sayar. şunlan söyledi: "Tanm Kredi Kooperalifine 3 3 milyon lira kredi borcum var. Pamugun birinci elini 150, son elini de 310 liradan verdim. Ortalama 350 lira eder, toplamada i>çi ye\miyesi 350 lira. Gerisini siz düşünün, ilk iş olarak yözde 54 faizle kredi borcumu bir yıl ertelettim. Şimdi de traktorumu satışa çıkardım. Bir yıl içinde traktörümü satarsam, kooperalife olan borcumu ödeyeceğim, daha sonra da tarlanu satarak, tanmı bırakacağım." 2.5 milyon lira kredi borcu bulunan Hilrai Pekcr. tarlasım satışa çıkardığını ancak köyde alıcı çıkmadığını belirterek, "Zalen köylu borç içinde kıvranıyor. Sausa çıkardıgım (ariamı kim abr? .Ne yapacağımı şaşırdım. tger tarlamı satanuusam, haciz yoluyla saülır" dedı. Mehmel Kandemir, Asım Akarsu ve Mehmet Yılmaz da kredi borçlannı ödeyemediklerinden traktörlerini satışa çıkardıklarını açıkladı. Süt üreticiliği yapan Yusuf Kökçü, bir kilo suyuri 600 lira olduğunu, Süt EndUstri Kurumu ve Mandralara 220 liradan sütünü verdiğini söyledi. tnek sayısının her geçen gün azaldığmı belirten Kokçu, pamuk kabuğu, küsbe ve kepek gibi yem fiyatlannın durmadan arttığını ileri sürerek, "elimdekj İnekleri de mezbabaya sattıklan sonra sütçulügü bırakacağım" dedi. Köy meydanının satılık traktörlerden adeta bir "galeri" haline geldiğini belirten üreticiler. "Biı iraktörlerimizi birbirimize satışa çıkardık. koylıiniin zalen parası yok. Gelip gecenler görir diye teselK' btıluyoruz" şeklinde konuştu. Manisa Ziraat Odası yetkilileri ise küçük üreticilerin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu belirterek, "Kredi borclannı bu yıl odeyemeyenler, getecek yıl faizleriyle birlikte nasıl öder. Ürtticinin iflasa surüklenmesi sonunda tanmın çeşitli kesimlerinde rekolte düşecek, gdeneksd ihraç urunlerimizi de ilhal etmek zorunda kalacağız" biçiminde konuştu. Bölünmüş aileler Basın toplamısında rapordan bölumler okundu. Buna gofe raporda; • Müslümanlar, adlannın BulgarSlav adlan ile degiştirilmesi yolunda resmi baskı ve zorlamaya m*rvı kalmışlaröır. • Müslüman halka camileri serbestce kuilanma hakkı tanınmamaktadır. • Türk kökenli azınlığın kendi dillerini konuşma, küllürlerini konıyup yasatma hakkı ellerinden alınıp yasaklanmıştır. • Türkiye'ye göç etme nedeniyle bölünmüş birçok aile mevcuttur" deniliyor. Cumartesi günü sona erecek olan konferansta, Bulgaristan'daki azınbk konusunun bir karar tasarısı olarak çıkması bekleniyor. Kongrelere Doğru SHP Tabam Mersîn: Fikri Sağlar sorunu IZMIR'den HİKMET ÇETİMKAYA Sağlar Suclanıyor Mutlu Başrolde SHP İçel il orgütü, görevden almalar, yeniden göreve iadeler, büyük kavgalar ve genel merkez baskılarıyla partinin en sorunlu orgütü durumunda. Bir yanda Kaya Mutlu yanlıları, öte yanda Mutlu'yu 12 Eylül'ün uzantısı sayarak mucadele edenler ve arada Genel Sekreter Fikri Sağlar. Diger illerdeki orgütkrin sorunları farklı degil, ama oralardaki gazeteci arkadaşlar, buradakiler gibi çok istekli değüler... Basın, uzerinde durdugu icin sorun varmıs gibi görünüyor. Genel Sekrelerin lçelli oluşu, Fikri Saeları. dolayısıyla da Genel Başkan Inonü'yu hedef haline getiriyor. Eger Genel Sekreter hala yapıyorsa, her ilde yapıyordur, ama Içel'in sorunu nemen gündeme geliyor. Fikri, Genel Sekreterlik'ten aynlıp, normal bir tçel millelvekili olsun. bu kadar >azılma/. İçel örgütünde muhalefetin bir ucunu, görevden alman eski il başkanı Ahmel Şevki Göklevenl çekiyor. Goklevent ekibinin görevden alınma nedenleri arasında "Silifke seçimlerini kaybetmek" de yer alıyor. Goklevent bunu kesinlikle kabul etmiyor: Referandumda Sağlar ekibinden hiç kimse çalışmadı. Silifke seçimlerinde de çalışmadı. Yerel secimlerde bir ada> buluyoruz, Sağlar ekibi gidip vazgeçiriyor. Bizi başansız gibi göstermeye çalışıyorlardı. Hiçbir parti eylemimize kalümadılar. Silifke seçimlerine gelince; 3103 oyla kazantlmış belediye başkanlığını, 4200 oyla kaybeltik. Yüzde 44 oy almışız. Genet Başkan teşekkür etti. Kaya Mutlu \e yandaşlan. onümuzdeki yerel seçimler için bir "seçim komitesi" oluşluruyor \e bu komiteye Ahmet Şevki Göklevent yanlılarını da alıyor. Ancak Goklevent vanlıları, "12 EyluT'ün uzanlılan ile çahşmayu" yanıtını veriyorlar \e görev kabul etmiyorlar. İçel'de kopma noktasına gelen bu ilişkilerin kurultaya nasıl yansıyacağına ilişkin değerlendirmeyi CHP'nin ilçe gençlik kolu başkanlarından ve şu anda SHP delegesi olan Özcan Yılmaz. "Eğer genel merkez delegeliklerini muhalefet grubu kazanırsa, kestn olarak Sağlar'ın karşısında yer alacaklan gibi, bu karşı olmak. genel başkan a değin varabilir" diye yapıyor. Kaya Mutlu ve cevresindekiler, Sağlar' dan yana ağırlık koyarken, Baykal'a yakmlığı ile bilinen Ahmet Şevki Goklevent dışında bir de milletvekillerinden Ethem Cankurtaran ve Ekin Dikmen'i destekleyen gruplar da var. Genel merkez tarafından atanan il sekreteri Bora Yorulmaz. "merkez ilçe kaynıyor" cumlesiyle örgutteki sorunu dile getıriyor. tnönu tarafından göreve getirilen il başkanı Remzi Birin ise soruna şu açıdan bakıvor: Bizim örgütümüzde sorun yok. Sorun genel merkezdedir. Görev veriyorlar, Ahmel Şevki göreve geliyor, ahp yerine Ali Osman Cihan'ı atıyorlar. Sonra onu alıp lekrar Ahmet Şevki'yi getiriyorlar, bir daha görevden alınıyor Ahmet Şevki ve ben ge' liyorum... Bunlar da gosteriyor ki, genel sekrelere karşı bir hınç var. Fikri Sağlar'ı yemek için Mersin örgütü kullanıldı. Ancak Sağlar politikacı. yeniden seçilmesi gerek, kim destekleyecekti? Eğer Kaya Mutlu ekibi olmasaydı, Fikri'yle kim çalışacaklı? Şimdi de Kaya Mutlu destekliyor diye Fikri Sağlar eleştiriliyor... İçel miUetvekillerinden Ekin Dikmen. orgut içi sorunlar nedeniyle birkaç kez paniden istifa aşamasına geldi. Diğer milletvekili Ethem Cankurlaran'a göre ise Fikri Sağlar, "Partinin genel sekreteri değil, sadece İçel'le uğraşan bir kişi." Sağlar ise delege seçimlerine hiç karışmadığını, ancak durmadan parti basan, her turlü haıekeli yaparak SHP'nin ilerlemcsini engelleyen grupların her turlü şeyi söyleyeceklerini bilerek olaylara bakmak gerektiğini savunuyor. Ziraat Bankası'nın Yem Kredisi İZMIR Ziraat BanKası Genel Mudurluğu besıcilere verdığı destek kredisını durdurunca işler karıştı. Hele Cumaovası ve Narlıdere'de 2 milyar liralık destekleme primi alan 6 tavuk çıftliği sahibinın yem faturalan sahte çıkınca. kimi banka müdürierinin durumları sarsıldı. Ziraat Bankası müfettışleri şimdi tüm şubelerin "destek kredisi"ni nasıl verdiğini araştırıyor. Üreticiler ağlamaklı Çalmadık kapı bırakmıyorlar. önce gittikleri yer ANAP örgütleri... Mart ayı içinde Zıraat Bankası yüzde 25 yem destekleme ödemesmı hâlâ yapmadı. Btr aracı olsanız da çözümlesek Ziraat Bankası eskı Cumaovası Şube Mudürü Nail Tan, sahte faturayta destekleme primi verdiği için önümüzdekı gunlerde yargılanacak. Emeklı olduktan sonra ANAP Kusadası İlçe Başkanı olan Nail Tan bu işleri, "ıcığına cıcığına" biliyor, ama üreticilere yardım elini nedense uzatmıyor. Hayvan üreticıleri Trakya'dan Doğu Anadolu'ya dek yurdun her yanında tam sıkışmış durumdalar. Kime başvuracaklar, kime sorunlarını anlatacaklar bılemiyorlar Anlatıyorlar, yan ağlamaklı: Biz, Ziraat Bankası'ndan sağlayacağımız para ile hayvanlarımıza yem alacağız. Ama ödemeler bir türlü yapılmıyor. Eğer yem parası almazsak, hayvanlar ölür. Ziraat Bankası yetkililerini arıyoruz. Çoğu konuşmaktan çekiniyor. Sonunda adının saklı kalması koşuluyla bir yetkiliden bilgı alıyoruz: ikinci bir emre kadar ödemeler durduruldu. Biz şubebirimlerı olarak bir şey yaparnayız. Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü de yapamaz. Fondan para gelmediğı için odemeler tümCıyte ertelendı. Acaba ödemeler ne zaman başlar? Fon ıçın kaynak yok. Para geldiği an plase edıliyor Parasal denge aksadı bu yüzden. Ziraat Bankası bundan en fazla etkılenen kuruluş. Ödemelerın ne zaman başlayacağım hılemiyoruz. Erzurum Ziraat Odası Başkanı Hulusi Aksu'yu arayıp konuştuk. Ziraat Bankası'nın kredileri durdurduğundan yakınıp şöyle dedi: Ziraat Bankası Borcunu ödemeden sana para vermem' diyor. Yem Kredtsindekı yüzde 25 vergi iadesi de şu anda durduruldu. Yüzde 3035 kredi faizi ile bu işi nasıl çözeceğız? Üretici ne âlemde? Üretici mağdur durumdadır bu yörede 34 aydır. Çiftçı ne yetiştirecek, ne kazanacak? Size soruyorum Sonra kredi faizinı nasıl ödeyecek? mucadele edeceğiz. Eğer Tekirdağ Ziraat Odası Başkanı Osman Tabak'ı aradığımızda bulabilseydik "bir sorup, bin ah" dinleyecektık, çunku oralarda d3 üreticiler sancılı bir dönemi yaşıyorlardı. Tüm bu gelişmeler olurken, Toplu Konut ve Kamu idaresı Başkanı Bülent Gültekın'm gazetelerde çıkan açıklaması sanırız üretici kesıme ışık tutacaktır. Şöyle diyor Gültekırv. Ziraat Bankası, ödemelerı daha öncelen kayrtsız şartsız yapıyordu. Yani fonda para var mı, yok mu buna bakmıyor, ödemesinı yaptıktan sonra bizim hesabımıza borç olarak yazıyordu. Biz de bankayla hesapiaşıyordjk Coşkun Ulusoy Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü'ne gelince yeni bir uygulama başlattı. Böylece fondan para gelmeden banka ödeme yapmıyor. Bu arada fona para akışında da aksama olunca, sorun üretıcıye yansıdı. Ancak üretici içinı rahattutsun, en kısa zamanda gereklı kaynak temin edilecektir. Ziraat Bankası'nın seçim öncesi uyguladığı "bol keseden ' destekleme primi gerçek üretıciyi perişan etmiş durumda. Zaten üreticiler yüzde 3035 faız ile kredi almaya yanaşmıyorlar. Bir de destekleme kredileri kesilince hepsi bırer ağlama duvarını oluşturuyorlar. Köylere gelenhacizler enflasyon çarkından kaynaklanıyor. Üretici borcunu ödeyemeyince. banka hacız işlemını uyguluyor. Çoğu yörelerde üreticiler traktörlerini, tarlalarını satışa çıkarıyorlar. Manisa'nm Yenıköy'ündeki acı görünüm ANAPDYP rekabetinden öte bir gerçeğın kanıtıydı Gerçekten Yenıköy'de "Yokluğa zam" diye gösteri yapmışlar, traktörlerini satışa çıkarmışlardı Ege'de. Akdenızde, Trakya'da. Karadenızde, İç Anadolu'da, Doğu Anaooıu aa, uuneydoğu'da kırsal kesim "Uzun ince bir yolda" yürüyordu Üstelık topraklarına haciz geldiği halde Ama nereye kadar? Erken yerel seçim CELAL BAŞLANGIÇ MERSİN SHP Içel, görevden alınmalar, demokratik olmayan uygulamaların atamalara varması, yeniden görev vermeler, görevden almalar, parti ve genel merkez baskınları ile "en sorunlu SHP orgütü" görüntusü veriyor. SHP İçel'de sorun var mı? Eğer varsa bu sorun ne? Bu sorulann yanıtları kişilerin ya da grupların pani içinde aldığı yere göre değişiyor. Şu anda örgüt yönetiminin dışında kalan gruplara'göre SHP il örgütunde, "Fikri Sağlar ve dayısı Kaya Mutlu" sorunu var. Olava biraz daha yansız bakmaya çabalayanlar ise il örgütünde bir sorunun olmadığını, sorunun genel merkezden kaynaklandığım savunuyorlar. Fikri Sağlar yanlıları ise hiçbir sorun olmadığı, Sağlar'ı "harcamak" için sorunlann aharlıldığı görüşünde. tçel'de bugün adı üzerinde en çok tartışma olan kişilerin başında, \1 Eylül'e değin CHP'nin Mersin Belediye Başkanı olan Kaya Mutlu geliyor. Kaya Mutlu, 12 Eylul olunca Türkiye genelinde partisinden istifa ederek askeri yönetimin belediye başkanı olarak kalan üç beş kişiden biri. Daha sonra ise Mutlu, 12 Eylul'ün Başbakanı Bulend IJIusu'nun "siyasi danısmam" olarak görev yapıyor ve bu danışmanlıktan da emekli oluyor. Mutlu'ya karşı olantar, "Bu nasıl sosyal demokrallık?" diye soruyorlar. Bu soruyu Mutlu'ya iletliğimizde, "ÎSe büyiik şeref, benim danışmanlığım sırasında pek çok hizmet geldi. pek çok kişinin isi yapıldı" yanıtını alıyoruz. Mutlu, "IJIusu'nun siyasi danısmam" olduğu yolunda da küçük bir sır çıtlatıyor bize. Mutlu'ya göre hiçbir sorun yok. ama "Basın sorun varmış gibi yansıtıyor". Mutlu'nun bu konudaki goruşleri şöyle: ANAP muhalefetin ısrarım düşünecek Ziraat Oda/an başkanlan ve yöneticilerine 'bir sorup bin ah' dinliyoruz. Hepsi ağlamaklı. Ege, Akdeniz, Trakya, Karadeniz, İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu'da kırsal kesim "Uzun ince bir yolda" topraklarına haciz geldiği halde ilerliyor. Hayvan üreticilerinin durumu nasıl? Sıkıntıları neler anlatır mısınız? Hayvancılıkta bırincı kalite kuzunun kilosu geçen yıl 2600 liraydı. bu yıl da aynı. Sığır birincı kalitede geçen yıl 2300 liraydı, şimdi 2400 lira. Yani hiç artmadı sayılır Ama yem fırladı gitti. Yem fiyatları bu y<l hangi düzeyde? Geçen yıl 30 lira olan saman bu yıl 100 lira, 40 lira olan ot 150 lira oldu. Tonu 1987'de 70 bin lira olan fabrıka yemi, bu yıl 180 bin liradır. Yani sattığımız hayvan aynı düzeyde kaidı, aldığımızyemin fiyatı ikiüç Kat arrtı. Bir de Ziraat Bankası yuzde 25 yem destekleme ödemesmı kestı. Eğer yasarsak enflasyonla Genel Başkan Yardımcısı Âşık, "Muhalefet illa erken yerel seçim derse o zaman düşünürüz" ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ANAP Başkanlık Divam, Genel Başkan Yardımcısı Eyiip Âşık başkanlığında toplandı. Âşık, yerel seçimin erken yapılmaana yönelik olarak "Muhalefet bö>le de>»m ederse, illa erken seçim derse o zaman duşunüriız" dedi. Yaklaşık 1.5 saat süren başkanlık divam toplantısından sonra bir açıklama yapan Âşık, toplantıda "siyasi gelismelerin, parti içi meselelerin göriişiildiiğünii" söyledi. Âşık, 49 il kongresinin tamamlandığını, 12 kongrenin ise önümüzdeki 2 hafta içinde tamamlanacağını biidirerek, kongre günü olraavan 6 ilin kaldığını ifade etti. Antalya, Hakkâri ve Muş'ta yapılan kongrelerin ilçe seçim kurullarınca iptal edildiğini de ammsatan Âşık, bu kongrelerin önumüzdeki gunlerde yeniden yapılacağını anlattı. Vergi yasasının TBMM'de göruşülmesi sırasında "muhalefel paıîilerinin engellemekten vazgeçeceği umudunda olduğunu" söyleyen Âşık, "Y'üce milletimizin biraz daha fedakârlık yapmak surelivle gelecek nesillere daha iyi eğitim imkânı sağlamak icin bunu yapmak mecburiyetindeyiz" dedi. Tahtaya vuracağmıza Anadolu başvurun. 1 Mavı Sıgoria Polıçesı Kıracclara 2 000 000 TL . ev sahtplerıne 4 000 000 TL lemınal verıyor Hem de yıHık 7 749 TL gıbı bir pnmle • Ayrıca (Mersenız. leK polıçede 5 000 000 TL ve 10 000 000 TL lık daha yuksek Vemınallat da vaı • Mavı Sıgorta Potıçesı İş Bankası Şubeleıırıde ve Anadolu Sıgoıla AcentelerınOe ANADOLU SİGORTA 'tşBantasıKunJusu'
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear