14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHUR/YET/7 ClYUlfTtCTltOClClft Özal, grupta *bu işin heveslileri olduğundan'söz etti: •BetülUncular •HakkıErdem •CananGedik • Faruk Bildirici PoRTRE 'Papatya Müdahale isteyenler var Başbakan Özal, ANAP grubunda "komutanlar mektıtp verdi" haberi üzerine "etekleri zil çalanlar" olduğunu söyledi. Özal, "Demek ki görünüşte demokrasi isteyenler aslında demokrasi istemiyorlar. Maalesef askeri müdahale arzulan vardır" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Turgut Özal, muhalefet partilerini iktidan Cumhurbaşkanı'na şikâyet etmekle suçlayarak, "Yanlış »dreslere şikâyet ediyortar. Demokrasilerde şikâyet edilebilecek >er. milletin kendisidir" dedi. "Göriiniişte demokrasi isteyenlerin aslında demokrasi istemediklerini" belırten Ozal, "Maasetef askeri müdahale arzuları vardır" dedi. Özal, "A.NAP'ın yaptığı iş mucizedir" biçiminde konuştu. Enflasyonist baskıların nisan ayından icibaren azalacağıru savunan Başbakan Özal, "Biz Vergi Kanunu'nu çıkarmakla millet nazannda itibar kaybedeceksek, bırakın yapalım" bıçıminde konuştu. Başbakan Turgut Özal, partisinin Meclis grup loptantısında yaptığı konuşmada, basın ve muhalefelin "dozu arttırarak sanki seçim 4 yıl önce olmuş gibi acayip bir hava yarattıklannı" söyledi. ANAP'ın kurulmasımn bir tesaduf olduğunu belirten Başbakan, Turkiye'de 3 kez askeri müdahak olduğunu ve sadece 12 Eylul 1980'de yapılan gırişimin "tam manası ile bir müdahale olduğunu" savundu. Demokratik sisteme olaysız bir geçiş yapıldığıru belirten Ozal, sözlerini ozetle şöyle sürdürdü: "Harekel uçunımun kenanna giden bir memleketi kurtarmıştır. yeni bir düzen getirmiştir. bu da doğrudur. Yalnız. ben Başbakanlık Müşteşan idim. Mudahaieyi duydugum zaman (ki tahmin de edebiliyordum konuşuluyordu), kendi kendime şöyle duşundum: Acaba bu bir yol olntasın? Çünku, ilk defa emirkumanda zincirinde bir hadise oluyordu. İşte bir siyasi parti liderinin o zaman sö>lediği (Güney Amerika Modeli) cümlesi hatınma geldi. Ama bunlann hepsi geçti, Türkiye demokratik sisteme anzasız geçiş yapmıştır. de şu tabii. hadise doğnı değildir. Doğnı olmamakla beraber demek ki görunüşte demokrasi isteyenler aslında onu istemiyorlar. Bugun dikkat ederseniz butün milletin önıinde ifade etmek isliyorum, maalesef bu arzular vardır. Ama Turkiye'de demokratik idareden başka bir alternatif bahis konusu olamaz. lürkiye'miz gefişmesini, kalkınmasını ancak ve ancak bu yolla yapabilir. Muhalefet bu konuda memleketin geleceğini acaba nasd göruyor? Eğer dikkat ederseniz bu konuda tenakuz içindedirler. Gereğinde beni Sayın Cumhurbaşkanına şikâyet ederler. Cumhurbaşkanımn yttkisinde olmadığı konularda dahi. Gereğinde başka yerlere şikâyet ederler, Yanlış adreslere şikâyet ederler. demokrasilerde şikâyet edilecek bir yer varsa. o da milletin kendisidir. Siyasi parti olarak geleceğimizin teminalı TBMM'dir. Yani, demokrasidir. Buna sımsıkı sanlmak mecburiyetimiz >ardır. Sadece biz değil. muhalifkrimi; de meseleyi sadece iktidan altetmek olarak göremezler. tktidar, günun birindeseçimleri kaybeder, olabilir. Demokrasi varsa iklidarlar muhalefetler olur. Bunlar. yer değiştirir. Ama demokrasi zedeleme patıasına bu iş yapılmaz." rak, "Geçmişlerine bir bakın tahminlerinin hiç tutmadığtnı goreceksiniz; ama onlann hastalığıdır, böyle tahmin yapacaklar" dedi. Grup toplantısında tstanbul milletvekili Namjk Kemal Zeybek'in, Asaf Savaş Akat'ın kitabmdan almtılar yaptığını ammsatan Başbakan, "Akat'ın sözlerine katılıyorum. Türkiye'nin ödemeler dengesi problemj yüzde 90 çözulmüştür" diye konuştu. 12 Eylul oncesi ekonomik duruma değinen Başbakan, "Başbakahlar n larihle tanker takip edi>orlardı" aedı. "Bindiği dalı kesenlerin baltayı ellerine alıp vurmalanna rağmen dış itibarda bir değisiktik olmadığını" savunan Ozal, borcun artmasından çok, ödeme gücunün bulunmasının önemli olduğunu kaydetti. Bir iktidann zor dönemlerinin olabileceğini, ancak Allah'tan başka hiç kimseden korkmadıklarını söyleyen Özal, "Bizi tehdil edermiş. şöyle böyle yazarmış. Daha önce bir konuşmamda 'Nt yazarsan yaz be, senden bıiyuk Allah >ar' demiştim. Cenabı hak ne kadar kısmel etmişse o kadar yapacağiz. Kadere inanıyorum" biçiminde konuştu. Turkiye'nin coğrafık yapısından dolayı dış düşmanlan olmasının normal olduğunu ve bunlarla ilgili içe~ ride de menfaatleri bpzulanlar olacağını savunan Özal, enflasyon komısundaki başansızlıklarını, "Bir iktidar için sadece bir enflasyon tek gösterge obunaz. Biihın doneîeri gözden geçirmek lazun" diye değerlendiıdi. Özal konuşmasını şöyle tamamladı: "ANAP'ın yaptıgı iş bir mucizedir. Enflasyonist baskılan kaldırmanın yollan vardır, ama hizim yapmak istediğimiz bunlan dengeli bir sckilde göturmektir. Zannetmeyin ki. bize iyilik olsun diye Vergi Kanunu'nu engelliyoriar. Halkın menfaati var diye engelliyoriar. Engellemelerinin tek nedeni ANAP'ın muvaffak olmamasıdır. aslı budur. Biz bu kanunu çıkarmakla millel nazannda itibar kaybedeceksek, bırakın yapalım. Nisandan sonra enflasyonisl baskılarda azalma başlayacak. Basındaki manşetlere bazen oldugu kadar deger verin; bugiin böyle, yann şöyle yazarlar. Onlar fikirden ziyade vakayı vazıp öyle satıyorlar. Allah'ın yardımı olacagını umit ediyonım. Bu yıl iyi mahsul alacağız. Turizmde patlama devam edecek. ödemeler dengesi daha iyi olacak. Ka'rşımızdaki siyasi rakiplerimiz butün bu olacaklan bildikleri için acaba şu arada bir şey yapabilir miyiz diye telaşa kapıldılar. Ama bugünkü durumu pek yadırgamıyorum. En önemli isimiz birlik ve beraberliği de\am ettirmektir." Ozal konuşmasınuı sonunda Aşık Veysel'in "Uzun ince bir yoldayım" adlı turküsünü an\msatarak, yollannın uzun olduğunu, mayıniar ve tuzaklarla dolu olduğunu söyledi. Başbakan daha sonra partisinin grup \6netim kurulu toplantısına katıldı. Bu arzuları vardır Ama bu demek değildir ki memleketimizin içerisinde bu işin heveslileri yoktur, vardır. Açınız, basınımıza bakınız misallerini göreceksiniz. Hatta bazen şunlan soylemekten çekinmedim. Bir gun bir gazetemizde yanlış bir haber çıktı. (Komutanlar mektup verdi) diye. Ertesi gün, basında çoğu solda olmak kaydıyla eteklerinin zil çaldıgını muşahade ettiğimi söyledira. So>lememin sebebi Manşetlere bakmayın Manşetlere bakılmarnasım isteyen Başbakan, referandum öncesinde muhalefetin, "7 eytül sabahı iktidar yok olacak" dedıklerini anımsata ANAP Genel Başkan Yardımcısı Güneş Taner denince akla ilk gelenler, puro ve "No no no »ell may be" yazılı turuncu tişon. Turuncu tişörtü muhalefet milletvekilleri de uhutmadıklarını Taner'in dün Meclis kürsüsüne ilk çıktığında da "No no no" diye bağırarak gösterdiler. Taner de bu parlamenterlere, "iyi, iyi öğrenmişsiniz. Hiç olmazsa size Ingilizceyi öğrettik" biçiminde karşılık vererek hazır cevap olduğunu kamtladı. Taner konuşmasından sonra panili arkadaşlannca hararetle kutlandı. 1949 yılında lstanbul'da doğan Güneş Taner, ilk ve orta öğrenimini Avrupa'nın çeşitli kentlerinde yaptıktan sonra, liseyi ABD'de okudu. Yıldız Teknik Üniversitesi Inşaat Mühendisliği ile lstanbul Üniversitesi Ingiliz Filolojisi'ni bhiren Güneş Taner, ABD'de Nev, York Universitesi'nde sanayi işletmecüiği konusunda master yaptı. Taner, 1975 yılında Türkiye'ye döndükten sonra Ciubank'ta çalışmaya başladı. 1987 yılında ayrılana kadar bu bankada çeşitli görevlerde bulundu. Taner ayrıldığında bankanın N e * York Başkan Yardımcılığını ve Türkiye murahhas uyeliğini yürutuyordu. 1983 yılında ANAP kurucusu olarak politikaya atılan Güneş Taner, ANAP'ın ilk politika saptama genel başkan yardımalığı görevinde bulundu. MKYK uyesi olan Taner, o dönemde kendini milletvekilliğine hazır bulmadığı için aday olmadı. Taner, 1974 yılında tanıştığı Başbakan Turgut Ozal'ın Önce siyasi danışmanlığını yürüttü. Sonra da ANAP'ta Genel Başkan Danışmanlığı'na resmen atandı. Halen Genel Başkan Yardımcısı olan Taner, politik havaya "Başbakanın çtraklıgını yaparak ısındıgını" belirtiyor. Taner, "Siyaseti söke söke yapmaktan hoşlandığım" ifade ediyor. Taner'in görüntüsünü butunleyen en önemli özellık, dudaklarından duşürmediği purosu. Tişört, purove Taner Anadolu Bankası için araştırma istemiyle ilgili olarak genel kurulda konuşan SHP'li Ateş, bankanın 'Papatyalar'm eşleri olan işadamlarma kredi verdiğini ileri sürdü. Banka ile ilgili araştırma önergesi reddedildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu'nda Anadolu Bankası'run durumuyla ilgili Meclis araştırması görüşülürken, "Papatyalar"a verilen krediler tartışıldı. SHP'li Abdülkadir Ateş, Papatyalar'ın eslerinin firmalarına Anadolu Bankası'nca çeşitli miktarlarda kredi verildiğini açıkladı. ANAP Genel Başkan Damşmanı Mustafa Taşar ise Anadolu Bankası'nca kardeşi Faruk Taşar'a açılan usulsüz krediler gündeme getirilince, yeğeni Yahya Demirel nedeniyle DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'i suçladı. TBMM Genel Kurulu'nda Anadolu Bankası'nca verilen usulsüz krediler ve Anadolu Bankası'yla Emlak Kredi Bankası'run birleştiritmesi konusunda Meclis araştırması açılmasına ilişkin önerge, ANAP'lıların oylarıyla reddedildi. ANAP'lılar bankacılık konusunda Meclis araştırmasına geçit vermezken, SHP grubunun göruşlerini açıklayan Gaziantep Milletvekili Abdülkadir Ateş, eskiden kâr eden Anadolu Bankası'nın Özal hükümetlerinin göreve başlamasıyta zarar eder duruma düşürüldüğUnü söyledi. Ateş, Türk bankacüık sektöründe alarm zilleri caldığını bildirerek, yabancı bankaların Türk bankaları aleyhine önemli kârlar sağladığını belirtti ve Türkiye'ye gelen yabancı bankalann Türk bankacılık sistemini yavaş yavaş erittiğını söyledi. Ateş, kasım 1987 itibanyla Anadolu Bankası'nın 110 milyar 272 milyon zararı, 202 milyar 794 milyon lira da tahsili gecikmiş alacağı olduğunu bildirdi. Ateş, Anadolu Bankası'nca Papaıyalar'ın eslerinin sahip olduğu fîrmalara kredi verildiğini de kaydederek, bunlar arasında Atilla Yurtçu, Şank Tara, Eymen Topbaş, Ali Taciroğlu, Cengiz Arslan ve Mustafa Süzer'i saydı. eşlerine kredi verüdV tnönüy iktidan işbirliğine çağırdı ve uyardv KULÎS İsa ve Musa DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel Meclis kulisinde bazen kendi gezilerini ızleyen, ama asıl olarak Başbakan Turgut Ozal'ın gezilerine katılan bir gazeteciyi gorünce, "Sen hangi caniptesin?" diye sordu. Gazeteciden, "İki canibin arasında kaldım" yanıtını alınca, Demirel, "Desene sen ne İsa'ya, m de Musa'ja yaranabiliyorsun" karşılığını verdi. Demirei'in benzetmesinde Ozal ve kendisinin İsa ve Musa rollerinden hangisini üstlendikleri konusunda bir açıkhk olmaması, basın mensupları arasında espriiere neden oldu. Ozal ara rejimle korkutuyor SHP Genel Başkanı tnonü, başta Özal olmak üzere iktidarın, muhalefetin karşısına "12 Eylül heyulası" çıkardığını belirterek, "Türkiye'yi demokrasiden uzaklaştıran hareketler iktidarlann yanlış, bağnaz, vurdurnduymaz icraatları yüzünden gelmiştir. Bugünkü durum da çynıdır. Eğer iktidarın biraz aklı başına geliyorsa muhalefetle işbirliği yapar" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP Genel Başkanı Erdal İnonü, iktidan muhalefet üe işbirliği yapmaya çağırdı. Inönü, Başbakan Turgut Ozal'ın muhalefetin mitingleri ile ilgili eleştirilerini yanıtlayarak "Tiirkiye'yi demokrasiden uzaklaştıran hareketler. iktidarlann yanlış, bağnaz. vurdumduymaz icraatları yiizünden gelmiştir. Bugünkü durum da aynıdır. Eğer iklidann biraz aklı başına geliyorsa. muhalefel ile işbirliği yapmalıdır" dedi. Erdal İnönu, SHP gnıbunun dünku loplantısında yaptığı konuşmada, Turkiye'nin her yerinde insanların SHP'ye büyük umutla baktıklarını bildirdi. Inönü, ANAP iktidannın getırdiği yenı vergi yasasının valandaşıan gunde 2 rnilyar, her aileden 70 bin lira para toplayacağjnı belirterek. Berberdeki sohbet TBMM'de çalışan herkes en az milletvekilleri kadar politika ile içiçe yaşıyor. Niıekim Meclisteki berberler de hemen her berberde olduğu gibi çevreyle olabildiğince ilgileniyor. Meclis berberindeki bir sohbetten bir kesıt alalınr. "Başbakan şâşaa içinde yaşıyor. Millet yakınırken o leyleği havada görüyor. Aslında bu Başbakana karşı partide milletvekillerinin lepki du>masına yol açı>or. Hatta Semra Hanım da AlBaraka'nın Alba Tatil Köyö'ne ortak tmiş." Bakan Kalemli: SHP grup toplanbsında konuşan Inönü, "SHP. Turkıyeyi ANAPın soktuğu bataktan çıkaracaktır" dedi (Fotoğraf AA) SHP grubunun bu yasaya karşı eşi az bulunan demokratik bir mucadele verdiğini söyledi. Ycni vergilerin iktidarın har vurup harman savurmasından kaynaklandığını kaydeden Inönu, şöyle konuştu: "Bu vergi bugıine kadar yaptığı zamlardan başka bir şey değildir. Gerekçesi yoktur. Kendi beceriksizliklerini. kendi yanlışlannı ortmek için ellerini vatandaşın cebine atıyortar. Boyle bir haksızlıga karşı çıkmak ve halkı korumak başta gelen görevimizdir." Erdal İnönü sözlerini daha sonra şoyle sürdürdü: "Her gitliğimiz yerde. her konuştuğumuz insan, hangi yasta olursa olsun, hangi e>de yaşarsa yaşasın, bize en büyük umutla bakıyorlar. Bugünkü zamlara karşı hepsi isyan halindedir. Bu zamlann hiçbir gerekcesi olmadığını biliyorlar. Bu zamlaria yaşanmayacağını haykınyorlar. Bu zaırriardan halkı kurtaracak, Turkiye'de insanlan yeniden mutlu yaşatacak partinin SHP olduğunu bize bakışlannda gösteri>orlar. SHP'nin Meclistcki mücadelesi ve vatandaşın bize karşı yönelmesi açıkça SHP'nin Türkiye'>i ANAP'ın soktuğu bataktan çıkaracak parti olduğunu ortaya koymaktadır. İktidann surekli bir kanmrmaca ile hallomızı sömürdüğü, iilke ekonomisini borç batağına soktuğu bugün açıkça ortaya çıkmıştır. Bunu goren vatandaşlar umutlannı bize bağlamışlardır. Bu durumun duzeltilmesini bizden bekliyorlar. Her fırsatta yanlış uygulamalara ve zamlara karşı çıkacağız." SHP Genel Başkanı Inönü, başta Özal olmak üzere iktidarın muhalefetin karşısına "12 Eylül heyulası" çıkarmaya çalıştığını belirterek, "Muhalefet iklidar ile işbirliği yapmazsa ara rejim gelir. sokaklarda yıirümekle ara rejim gelirirsiniz" gibi korkutmacalara yoneldiklerini de belirtti. İnonü, OzaPın bu yaklaşımmı yanıtlarken, şöyle dedi: "Türkiye'yi demokrasiden uzaklaştıran hareketler iktidarlann yanlıs. bağnaz, vurdumduymaz icraatlan yüzünden gelmiştir, Bugünkü durum da aynıdır. Muhalefet halkın haklannı korurken demokrasi için de mucadelesini verivor. Bu mucadele demokrasi için de başanya ulaşacaktır. Burada lehlikeli davranışlar içinde bulunan iktidann kendisidir. Anayasaya saygısı/lık gösteren, \asalan her gıin çigneyen, vatandaşın en lemel vatandaşlık haklanna ria>cl etmeyen iklidann kendisidir. Böyle davranışlar Turkiye'de rejimleri çileden çıkanyor. Muhalefetin halkın haklannı koruması değil, eğer iktidar biraz aklı başına geliyorsa muhalefet ile işbirliği yapmalıdır. Mahalefetin iklidar ile işbirliği yapması diye bir şey yoktur. İktidar muhalefetin, halkın islemlerini. ozkmlerini dile getireceğini düşünerek so\lediklerine kulak vermelidir. Türkiye'de demokrasiyi sağlıklı işletecek davranışlar budur. Bugünkü bunalım doğrudan doğruya ANAP'ın ve ANAP içindeki bir grup insanın keyfi yönetimi sonucudur." ANAP Genel Başkan Damşmanı Mustafa Taşar, son günlerde muhalefet kulisinde sık sık boy göstermeye başladı. SHP kulisine kayan Taşar, daha sonra muhalefet kulisinde DYP'ii Abdürrezak Ceylan ile sohbet ederken görüldü. Taşar, gazetecilerin sık sık muhalefet kulisine geliş nedenini sorması üzerine, "O taraf kalababk, çok sıkışık, onun için buraya geldim" açıklamasını yaptı. Taşar muhalefette Terörle mücadelede başarıhyız ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) tçişleri Bakanı Mustafa Kalemli, anarşi ve terör olaylarında artış görüldüğunü, ancak bu artışın nitelik değil, nicelik yönünden olduğunu belirterek, "Kuçuk bazı anarşi ve terör odaklannın bu olaylarla çırpınışlannı gösterdiğim ve halkımızın bunlan tepkiyle karşıladığını hasseten vurgulamak isterim" dedi. Emniyet Genel Mudürü Sabahattin Çakmakoğlu ise, emniyet birimlerinin ellerinde bulunan fişlerin imha edileceğini söyledi. Kalemli, Bakarüığının bütçesinin Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülmesi sırasında yaptığı konuşmada, ideolojik nitelikteki olaylann 1986 yılında 409 olduğunu. 1987'de ise bu rakamın 604'e yıikseldiğini bildirdi. Kalemli, daha sonra trafık konusuna değindi \e geçen yıl mevdana gelen 101 bin 243 kazada 7 bin 120 ölüm, 75 bin 672 yaralanma olduğunu kaydetti. SHP tstanbul Milletvekili ve eski İçişleri Bakanlanndan Hasan Fehmi Güneş ise konuşmasında belediyelerdeki yolsuzluk iddialarının üzerine gidilmesini istedi. Çağdaş, uygar, cesur ve saygın polis vetiştirilmesi gerekıiğini belirten Güneş, sorgu görevinin polisten alınmasını önerdi ve "Polisi sorgu göre\inden kurtarmak gerekir. Polis suçluyu, delilleri elde eder ve bunu savcılığa bildirir. Onu savcı sorgular, sorgu >eri karakol değil, savcılıklır" dedi. SHP lstanbul Milletvekili Mehmet Mogulta), "Bu ülkede ana rahminde düşman arandı, işkence >apanlar lerfi ettirildi" derken, ANAP tstanbul MiUetvekili Orhan Erguder de "Ben polise hayran bir avukalım" diyerek, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne emniyet örguıünden gelen insanların değil de valilerin atanmasını eleştirdi. Emniyet Genel Muduru Sabahattin Çakmakoğlu. gazetecilerin sonılarını yanıllarken. bundan böyle yuntaşların fişlenmeyeceğini anımsatarak, emniyet birimlerinin ellerinde bulunan fişlerin de imha edileceğini söyledi. Çakmakoğlu, ne kadar yurttaşın fişlendiğine ilişkin kesin bir sayı bulunmadığım belirterek, bu yönde kapsamh bir çalışmalarmm da olmadığını söyledi. "Fişlerin imhası nasıl olacak" sorusuna Çakmakoğlu. "Yırıar mı>ız. yoksa >akarmıyız, netleşen bir şe> \ok. Ama imha edilecek. bundan böyle de fişler herhangi bir şekilde kullanılma>acak" dedi. Topuz9ıuı din eğitimi SHP'nin ağır loplan arasında adı geçen lstanbul milletvekili Ali Topuz, Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki bütçe göruşmeleri sırasında ANAP iktidannın en beğendiği yanını beklenmedik bir biçimde açıklayıverdi. SHP'lilerin ve gazetecilerin şaşkın bakışları arasında Topuz, ANAP'tn din eğitimi politikasma ö\gu yağdırdı.Topuz, "Hükümetin din eğitimi politikasım sorumlu \e olumlu bulu;orum. Cumhuri>et'in ilk ııllannda izlenen din eğitimi politikası ile inancı olan insanlar yeı altına itiimiştir. Türk halkı dinini oğrenmek için illegal \ollan seçmiştir" diye konuşıu. Topuz, bu sa\ ını doğrulamak için kendi durumunu da ornek olarak gösıerdi. Anlattığına gore Topuz, o yıllarda "AN \ P gibi sorumlu >e olumlu din eğitimi poliıikası u>gulanmadığı için" ilkokula giderken, her sabah mahallenin imamına uğrarmış. Demirel, "Bu iktidar ayakta duramaz" dedi ANKARA (Cumhuriyet Burosu) DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, "Yerel seçim sandığuıın arkasından bir sandık daha gelecek" dedi. İktidann, "solduğunu" savunan Demirel, "İflas eden tüccar eski defterieri kanştmr. Türkiye'yi anarşi ile tebdit etmekle, darbe tehdidi arasında hiçbir fark yoktur" diyerek, Başbakan Turgut Özal'ı yeniden 12 Eylül öncesini tartışmaya çağırdı. Demirel, "Türk halkı irıim inim inliyor" diyen Çahşnıa ve Sosyal Guvenlik Bakanı İmren Aykut'a "Siz süs için mi duruyorsunuz" sorusunu yöneltti. Süleyman Demirel, dün partisinin Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, DYP'nin, AP'nin iktidarda olduğu dönemdeki kadar halkın teveccühune mazhar olduğunu vurguladı. DYP'nin prensiplerinden sapmadığını ve üzerine gölge düşurmediğini savunan Demirel, "Mucize kişi ve mucize reçelelerden bir şey beklemeyiniz. Bu iddiayı zaman yine doğnılayacaktır. Çoğu gitmiş azı kalmıştır" diye konuştu. Yurt gezileri hakkında bilgi veren ve halkın kıvranmakta olduğunu anlatan Demirel, basının halkın nabzını tutma gayreti içinde olduğunu, ancak TRT'mn bu yönde bir çabasının gorülmediği'ni ifade etti. TRT'de yönetime yeni geleceklerin hakka ve hukuka uygun davranmamatan halinde yine mucadele edeceklerini söyleyen Demirel, milletvekillerini, "Sayısı az olanın çoğu yenebileceğini ortaya koydunuz, bir avuç da olsanız, Turkiye'nin meselelerini ortaya ünarşi ve darbe tehdidi farksız* koydunuz" diyerek kutladı. "Borcu borçla ödemek bataktır" diyen Demirel, Nevşehir'de 240 haneli Boğaz köytinün 80 hanesine haciz geldığinı anlatarak, "tcra memuru bizi görünce kaçtı. Köylü batakçı değildir. Bu iktidar, köylü, işçi, raemur, emekli, dul ve yetimi batırmıstır " dedi. Halkın satınalma gücunün düştüğünü anlatan Demirel, "Köylüye kendi pazannı kapadığınız takdirde varacağınız yer karanlıktır" biçiminde konuştu. Bakan Imren Aykut'un bir demecinde, "Türk halkı inim inim inliyor" dediğinı ammsatan Demirel, sözlerini. "Sormazlar mı siz necisiniz diye? Sizin işiniz bu acıları dindirmek mi \oksa bunu soylemek mi? Siz süs için mi duruyorsunuz?" şeklinde sürdurdu. Gazetelerdeki bir haftalık haber başlıklanndan övnekler veren Demirel, suskunluğun yavaş yavaş yırtıldığını ve zor durumdaki iklidann basının sesini kısma gayreıler içine girdiğini, partisinin hükümetin başına kısıtlama amacıyla haiirladığı tasarılar üzerinde ciddiyetle duracağını açıkladı. Bugünkü iktidann 12 Eylül öncesine donme tehdidini savurmasınm nedeninin sıkıntıda olmasından kaynaklandığını öne süren Demirel, "İflas eden tüccar eski defteriere başvu • rur. Türkiye'vi anarşi ile lehdit etmekle, darbeyle tehdil etmek arasında hiçbir fark yoklur. Bırak 8 sene önceki işi. tartışmak istiyorsan acele gel tarlışalım. Gayet acele bekliyorum" şeklinde konuştu. DYP grup ;oplantısı daha sonra başına kapalı olarak devam etti. ANAFta Aydın sorunu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ANAP Aydın İl Kongresi. ANAP Meclis grup toplantısında tartışmalara neden oldu. Aydın milletvekilleri Mehmet Özalp, Nabi Sabuncü, il kongresinin iptal edilmesini isıerken, ANAP Genel Başkan Yardımcısı Giineş Taner de "Bu il başkanı partimize yakışmaz" dedi. ANAP grup toplantısının başına kapalı gerçekleştirilen ilk bölümünde, Aydın milletvekilleri. Mehmet Özalp ve Nabi Sabuncu söz aldılar. Her iki milletvekili de Aydın II Kongresi'nde il başkanlığına seçilen Mehmet Pala'yı eleştirerek bu kişiyi kendilerinin istemediklerini. kongrcnin iplal edilmesi aerektiğini savundular. Millet\ekiUerinden ^nra soz alan Guneş Taner, il kongresinin iptal edilmesi isteğinin öncelikle parti genel merkezine aktanlması gereken bir sorun olduğunu kaydederek "Madem ki konu buraya geldi, ben de görüşümü sö>lemek isliyorum. Bu adamın partimizde yeri yoktur, partimize yakışmaz" dedi. Taner, sözlerini şöy(p sürdurdu: "Mehmet Pala'mn hangi demokratik koşullarda secildiği muphemdsr. Bu adam şahsi çıkan peşinde koşan bir zorbadır. Parlimize yakışmaz bir kişidir. Ben bu kongrenin iplalini i*ti>orum \e bu kunu>u genel merkez başkanlık nivunına da goturet'eğim. Kendisini hasbtlkader Basbakanın referandum gezisi MTJsında lanıdım. Herkes propaganda yapmaya calısırken o Pelek otobosune camdan girmeye çalışıp il yonelimine gelmek için Başbakanın gözüne girmeye çalışıyordu. O sırada kendisine bir lokal almayı da dusünmüşiüm." Bu konuşmalardan sonru kursııyc gelen Başbakan lurguı Özal da Ay dın olayını incelemcyc vc gcrekvni yapmaya söz verdi. Cludag lojmaııları Milletvekilleri için geçen yasama yılında yaptınlan lojmanların kötü malzemesi ve kullanışsızlığından sonra >eri de sorun oldu. Milletvekilleri kendi aralarında sık sık lojmanların uzakta olmasından yakınırken, bu konudaki en kayda değer benzetmeyi ise, SHP Aydın milletvekili Hilmi Zha Poslacı yaptı. Postacı, geçen sabah yanındakilere, sabah Uludağ'dan geldiğini anlatırken, dikkatleri üzerine topladı. "Ne Uludağ'ı?" di>e soranları ise Poslac\, bıyık altından gulerek şöyle \ anıtladr. "Lojmanlardan kardeşim. ()ra>a dağ başı dcsek Mecli» Başkanı kızıjor. OrAn desek >atandaş Ecetit'in OrAn'da oturduğunu bildiği için bizi onunla birlikte samjor. İ> isimi biz de L'ludağ de\ip hiç değilse a\unu\onız. Hem kış gunu bizim oranın karı l ludağ'dan da pek az değil." ANAPHa yerel seçim gerilemesi yeni vergiler ve pişmanlık yasası için Meclisi bu hafta da sürekli çalıştıracak. Bugün görüşülmesi kararlaştırılan yerel seçim yasası gundemden çıkarıldı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ANAP, muhalefetin karşı çıkmasına rağmen erkene almak için uğraştığı yerel seçimler konusunda şimdilik geri adım attı. ANAP'ın geçtiğimiz hafta Mecliste bugun göruşülmesini karara bağladığı yerel seçim yasası gundemden çıkarıldı. ANAP, geçen hafta Meclisin gece gündyz çalışmasma karşm bir türlü çıkaramadığı yeni vergi tasarısım yasalaştırmak için Meclisi bu hafta da sürekli çalıştıracak. ANAP bu hafta Meclisten ihbarcılara ceza indirimi geliren yeni pişmanlık yasasını çıkarmak için de uğraş verecek. ANAP Meclisin bu haftak; çalışmasını ısıeği doğrultusunda düzenleyebilmek amacıyla dun TBMM Danışma Kurulu'nu toplantıya çağırdı. Siyasi parti grup lemsilcilerinin katıldığı toplantıda. ANAP'hlar Meclisin vergi paketi ve yeni pişmanlık yasasının çıkarılması için bu hafta sürekli çalışma önerisini gündeme getirdiler. ANAP'ta belirsizlik Yerel seçim yasa önerisinin göruşülmesinin önumüzdeki haftaya bırakılmasının nedenini ANAP Gene! Başkan Yardımcısı Eyüp Aşık, "Pişmanlık yasasının süresinin dolması ncdeniylc. ivedilikle goruşulmesi gerekmesine" bağladı. ANAP Seçim lşleri Başkanı İbrahim Özderoir de teklifın göruşulmesinin ertelenmesinin ^rel seçimin bu yıl yapılmasından vazgeçilmesi anlamına gelmediğini savundu. Özdemir, haziran ayında yapılacak boş bulunan belediye başkanları seçiminin ertelenmesi açısından bir sorun çıkmayacağını da sözlerine ekledi. • Ancak, bazı AfNAH lı paıldiııuıterler ise erken yerel seçim olasılığının azalmakta olduğunu, hatta.yerel seçiminin 1989 ekimine kalmasının bile söz konusu olabileceğini savundular. Bir milletvekili, "Bu öneri Meclisten geçse bile Anayasa Mahkemesi iplal edecek. Böylece haziran ayındaki seçimler ertelcnmiş olduğundan otomatikman tum seçimler 1989 ekimine kalmış olacak" dedi. Ancak bu mılletvekilinın iddiasını ANAP yönelicilcri doğrulamadılar. Yerel sççim konusunun bugün yapılacak olan ANAP Başkanlık Divanı loplantısında da ele alınması bekleniyor. Toplantıdan sonra ANAP'ın yerel seçim konusundaki ıavrın:n netleşeceği ifade ediliyor. Maratona devam Meclis, geçen hafta sabahlara kadar sürdürülen vergi maratonunun yorgunluğu ile toplandı. Vergi pakeli göruşmelenne katılmayan özellikle ANAP'lı milleıvekılleri grup toplanlm nedeniyle Meclıse geldiler. SHP ve DYP mılleıvekillerı grup toplanıılannda kendilerine moral aşılarken ANAP'lılar yükselen muhalefeıten sonra bir de kongre tartışmasınm şaşkınlığına düşıüler. ANAP, Meclisin bu hafla gece günduz arahksız çalısarak vergipakeıinı ve yenı pişmanlık yasasını çıkarması için kararaidırdı. Danışma kuruiunda bu önenye karşı çıkan muhalefeltin ıse genel kuruldakî oylama sırasında hiç sesi çıkmadı. AS'AP bu öneriyle, erken yerel seçim yasasını da gundemden çıkardı. Plan ve Bütçe Komisyonu 'nda Içişleri Bakanlığı bülçesi göruşulurken üzerinde en çok durulan gıincel konu fişleme oldu. Cenel kurulda geçen hafta başiayan Anadolu Bankası ile ilgili Meclis araştırmasının göruşmeleri tamamlandı. Papaıyalı, Yahya Demirel'lı, Faruk Taşar'lı suçlamalarla geçen göruşmenin en iyi izleyicisi bankanın genç genel muduru BuIent Şemiler oldu. Ancak Şemiler, önerge reddediltikren sonra Meclisten ayrıhrken muhalefetin kendısiyle ilgili ıddıaları konusunda gazetecılere "valan söyluyorlar" dedi. Mecliste dün UNDEM • Genel kurulda vergi paketinin göruşiH.üesine devam edilecek, Görüşmeleı gece de sürdürülecek. Vergi paketi biterse, yerel seçim yasasının gundemden çıkarılması ile öne geçirilen yeni pişmanlık vasasına başlanacak. • rian ve Butçe Komisyonunda Haüiıe ve Dış Ticaret Musteşarlığı, Darphane Genel Müdurlüğu ve Maliye bütçeleri göruşulecek. Görüşmelerde özeltikle Ziraat Bankası'mn hesaplarının yoğun tariışmaya neden olması beklenivor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear