Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/10 HAVA DURUMU M t t m k ı Ganel MudurtuOu'mJen ahnanbilgiyeota, yuırtın batı kesmleriçokbulutlu.Trakya, Marmara, Eg», Akdeniz, İç Anadofcj ve Bat Karaleniz yaCmurtu,fltekiyerier parçaiı ve az bukıtlu geçecek H « A SiCAKLröl Yaflış atan yerterte bınz azalrçk Ûtttay«rtade deftnMyecek. RCIZGAR Gunay yOntonton oröfcuvvatkyurtun bao tesifnlgrinde kuvveü v« y«r yer fmna şekinde asank. Denotonfe. toto w lodosta 46 kuvvetinde saatte 1627 denuY 20" 8" Oıyartukır Y 17° 9»E*me HABERLERİN DEVAMI TURKIYE'DE BUGÜN 3°Mamsa 12° K Ma/as 0°Mer»n 18 Mutfa 6°Mu$ 4°*0<k 10° Ortu 3°Rıa 6° Samsun 4°Snrt 9°Srop 12° 5 «s 15" fekırdaj 4°1rataxı z»*jncel 9 U$ak 1 VJn 4°Ytasal 4°ZonguWal< Y Y Y Y A Y B B B A Y Y Y B A Y A Y Y 19° 1 15° 0 19° 5° 17° 10° 8° 8° 12° 3° 19° 1° 20° 5° 20° 12° ie°io° 16° 3° 13° 8° 14° 1° 20° 9° 11° 11° 12° 1° 8° 4° 10° 3° 20° 1° 18 MART 1988 DUNYA'DA BUGUN K B B Mılano Y Momret B Moskova K Mümh B New Vork B K Oslfl A Pans Prag Y A Rıyad Roma Y Y Sofya Şam B B üınus B Vlıjwı K V^MCİİI Y Viyana Y Vtenmçto ıB Zur* B Itmngrtt londra Mjdnd 1° 12° 17° 12° •3° Ege, 6aö Akdemz ve Bat Karadeniz'de yar y«r loba ve cofc kaba 18° 16° Mıytman X 14° PErcmcan 13° Afycn Y 13° 5° Eramjm 2° ACn S 0° 14* Esl«*«»r 14° Antara Y 14° 5"Gazıantec 16° AnUkyj Y 19° 10° uresun 17° Y 17° PGumuştaneB 14° Anöly» B 14° 3°HaMdn ArMın 8° 12° Y 19° «Msparu 15° Y 19° 8°î$onW 20° B 10° 2°izmif Mec* A 10» r K»s 2° ,B.ng4l 12° Brtts A e°?>Ka(tmonu 13° Y 12° 4 fcpen Bolu 14° Y 18° 13° KırHlareS Bursa 1o t o l t ''«'S*' ^ GöKJ'™» hwa, az bulutlu jeçecek Rüzgir 10° Çanaklalc Y 16° 12" Konyı u n < 12° 0 * ****** orta kuvvette esecefc K l ha« çalkantlı ola Çorum B 13° 3°Kutahya 15° ¥ 16° 9°Maıaiys eak Gorüş uaHıflı 10 km dolayında bulunacak Denefı *• a c * B buMlu K ö r t S srek Y *J\ Kof»nbag AmsîEfdam B 1 Amman B 0° Alra y 20° Baâdat B 15° Bareelona B 22° MUŞERREF HEKİMOĞLU ANKARA...ANKA Güzel Olaylar... Basrt Bdgrat Brtın Bonn Bruksel Budapeşte Ceoyir CkMe Dubayı FranıÂjri B 18° Y 9° Y 8° B 8° B 10° Y 11° 2° Gvne Hdsınk Katnre Kopenfıag K6ln A A B Y K B K B Kahlrem B 5° B 8° 19° 29° 30° 10° 17° 2° 21° 2° y 10° 9° 10° 0° 1«° 8° 30° 9° 2P 18° 18° 8° 15° 6° 4° 9° 17° Mecliste Vuralhan tartışması 2. Vuralhan davası başladı (Baftarafi 1. Sayfada) kemesı önunde binken katıldıkları gozlendi kalabalığa SHP'lı Kırh'mn Vuralhan'la ilgili ağır eleştirilerine özal, oturduğu yerden elkol hareketleriyle yanıt verdi. ANKARA (CnmhoriyM Buroso) SHP Bahkear Milletvekili Onder Kırk, Milli Savunma Bakanı Ercao Vunüban hakkında muhakkıkın hazırladığı raporun olumsuz çıktığına değinerek, Başbakana daha once söyledığı "Iddutar dognı çıkarsa Ercan Utifa eder, etraezse ben atanm" sözünu anırasattı ve "Sozunuzu unuttunuz mu? Yoksa vaz raı geçtiniz?" dedı. Kırlı konuşmasmı tamamladıktan sonra ağır eleştırilere karşın Başbakan Tıırgul Özal ve Millı Savunma Bakanı Ercan Vuralhan kursüye gelerek yanıt verrnedıler. Bunun uzenne SHP'liler "Yanıt verin" diye bağırdılar. Ayağının tozu ıle geldiği Antalya'dan doğruca Meclisteki göruimelere katılan Başbakanın iki elini ağzma göturerek boru jeklinde yaptığı ve muhalefete laflar artığı gö/Jendi Hem Başbakan hem de Vuralhan ellennı havada kavis şeklinde çizerek, "geviniz" anlamında hareketler yaptılar. Başbakanın bu hareketi ANAP'lılarca alkışlandı. Kırlı gundem dışı konuşmasında, duyarlı bir bakanlığın bajında bulunan ve trilyonluk harcama yetkisinin siyasaJ sorumlulugunu taşıyan bir insanın geçmişindekı karanlığın ve şaiberun görmezJıkten gelınemeyecegıni belirterek şunları söyledi"Sayin Vuralhan'm yolsudak soylentilerinc konu alımlan yalnız başına veya Sayın Dışişlfri Bakanı'nın Bulçe Komisyonu'nda so>ledigi gibi başkalan ile birlikle >apması onu sorumluluktan kurtanr mı? Onerali olan Sayın Bakanın o »olsuzJuğa kanşıp kanşmamış olmasıdır. Ama bırakm inceleme \e araşlirmajı. Sayın Bakan yoneltilen sonılara bile açık seçik cevap vermekten daima kaçtı. Kayıtsız > e şartsız korunmasını ıstedi. Sayıa Ozal da kendılenne kol kanat gerdi. Sayın Vuralhan, Nokta Dergisi ile yaptıgı soyleşide raporu duzenleyenin muhakkik degil incelemecj oidugunu $oyluyor. Bakana gore onemli olan raporun olumsuziugu degil, ara^lırmacının sıfatı. Bıraluıuz lopluma saygıyı, en başta kendisine saygı» olan bir insanın boyle konuşmak verine derhal istifa etmesi gerekmez mi? Sayın Bakao muhakkik için kendisini tebrike geldigini soyluyor. Ögrenhoruz ki, 32 sayfalık ifade vermi$kr. Butun buniar cumburiyet laribinde gonılmemiş, duyulmamış olaylardır. Elinizdeki belgeleri 'Ben yolsuzluk görmuyomm, bir de sen mcele' diye bir memonınuza vrreceksiniz. O memıır. hakkındaki yolsuzluk iddialan ile ilgili olarak bir bakanın 32 sayfa tulao ifadesini alacak. sonra Dışişleri Bakanı kabinedeki bakan arkadaşı için yolsuzluk iddialan ile ilgili olarak soruşlurma açtıracak ve hakkında soruştunna açılan bakan gorevine devam edecek. Aşirel yonetiminde bile bu kadar ciddiyetsizlik goriılmemistir." Kırlı, bir memurun koskoca Millı Savunma Bakanı'nın ifadesini alıp almadığını, bu olayın o bakan için onur kırıcı olup olmadıgını sordu Kırlı, "Önemli ve dııyarlı bir makamı işgal eden bir insanı bu kadar ezmeye, toplumu bu kadar rahalsız elmeye kimin hakkı var?" dı>ekonuştu. Kırlı, sözlerını şöyle tamamladı. "Herkes bata yapabilir. Sayın Özal da yanılabilir. Haladan donmtk fazileltir. Halada ısrar ise kisiler yanında kurumlan da yıpratır. Kendi mutemedini konıoıak için devleti yıpratmaya Basbakanın da hakkı yoklur." Kırh'mn konuşmasma hukumetten yanıt veren olmayınca SHP'lı üyeler oturdukları yerden yanıt verılmesıni ıstediler. Ancak ne Başbakan ne de herhangı bir bakan kursuye çıkmadı ve SHP'lilere oturduklan yerden laf atarak, el kol hareketlen yaparak yanıt verdiler. Hukumetın bu davranışı ANAP'lılar tarafından alkışlandı. Ozal, elkol hareketiyle Vuralhan'ı savundıı ANAP'lı başkan Duruşmayı izlemck için gelen Yenımahalle Beledıyesi'nın ANAP'lı Belediye Başkanı Musufa Vuran da gazetecilerin ilgisıni çekti. A>akustu gazetecılerle bir sure sohbet eden Vuran, "Duruşmayı izlemek için neden gddiniz?" sorusuna gulerek, "Onun Ct'gur Mumcu'nun) arkasında onlar varsa, bunun (Ercan Vuralhan'm) arkasında da ben vanra. Hem biliyorsunuz, Sayın Bakammız bizim bölgemizin milletvekili" dedi Vuran, "Vuralhan olayını nasıl değeriendiriyorsunuz?" sorusuna da "Ben, yazıldığı gibi bir olay olduğunu sanmıyorum. Lgur Mumcu'yu yanıltmış olabilirler. Sayın Bakammızı daha onceden iyi tammıyoruz. ama seçim donemi içindeki irtibatımız sonrasında ben, boyle bir olayın olabilecegine ihtimal vermiyorum" karşılığını verdi. Vuran, Uğur Mumcu'nun Vuralhan'la ilgili yazılarını protesto amaayla Yenimahalle'de başlalılan imza kampanyası anımsatılınca da "O imzalar, o zaman il başkanı olan Erdem Ansoy tarafından loplandı. O sırada bana da 300500 imza gosterildi. Hem bu imzalar butun semtierde topianmış" dedi. Vuran, "Siz de imza attınız mı?" sorusuna da "HatırUmıyorum. Tahmin ediyorum ben, o sırada tedavideydim" karşılığını verdi Vuran, Vuralhan'la ilgili yayınlara yurttaşlann tepkilerinin sürdüğünü de iddia etti. Vuran, daha sonra mahkemenm kalemine giderek duruşma başlayıncaya kadar orada oturdu. Uğur Mumcu da Vuran'ın sözleri kendisine iletilince, "Gidin kendisine soyleyin, asıl onu yanıltıyorlar" dedı. mahkemelerde duruşmalan olan a\ ukat ve yurttaslar tarafından tıklım üklım dolduruluu. Salonda adım atacak yer kalmayınca, mubaşir duruşma salonunun kapısından "tşi olmayanlar çıksın" diye birkaç kez bağırmak zorunda kaldı. Yargıç Oğuz da foto muhabırierine çaJısmaları için bir süre tanıyarak, sonra salondan aynlmalannı istedi. Ancak foto muhabirlerinın duruşma sonuna kadar salonda kalarak, zaman zaman fotoğraf çekmeye devam ettikleri gözlendi. Duruşmaya gazetemız avukatlan Gulçin Çaylıgil, Öznur Gundogdu. Mumcu'nun avukatlan Emin Değer, Muzaffer ÖzbayTak, Beyhan Gürson ile Vuralhan'm avukatlan, Bilgin Yazıcıoglu, Yucel Ezbcrci ve Tank Anıl katıldılar Durusmada ılk olarak YazıcıoğJu, vekâletnamesıni yargıca verdj, Çayhgirin dilekçesi Soz aJan Guiçin Çaylıgil, 21 Şubat 1988 tanhınde mahkemeye verdiklerı dilekçelenndeki göruşlerı yinelediklerini söyledi. Çaylıgil bu dilekçesinde, Mumcu'nun dava konusu yazriarı ile Dışişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlıgı'na ahnan zırhlı araç ve gereçlerle ilgiU olarak Hazine zararı ve guvenlik sonınlannı irdelediğıni, Vuralhan'm ve yakınlannın satıcı şirketle ilişkılerini belgelediğinı ve ilgili mercilere ve davacıya sorular sorup konunun incelenmesini ıstediğini belirterek, Vuralhan'm ıse bu yazılarla habeT sınırlannın aşıldığını, habenn dogruluk derecesinın araştınlmadığını, böylece Mumcu'nun "sessiz çogunluk ve düriist yurttaslar oaünde" prestij kaybetmesine yol açtıgını, sıyasi kariyerinin sarsıldığını, kuçuk düşüruldüğünü iddia eltiğini kaydetti. Çaylıgil, haber vermenın anayasal bir hak olduğunu, bu hakkın hukuka uygun olabilmesı için yayında haber niteliğinın bulunması, habenn gerçeğe uygun olması ve haberin objektif ölçüler ıçinde verilmesı gerektiğinı kaydederek şoyle dedi' "Bir yayının haber nileligi tasıya bümesi için belirli bazı koşuüann varlığı şarttır. Bu koşuDar, kamusal ilgi. toplumsal yarar ve guncellik olarak belirtilmislir. l gur Mumcu larafından 'Gözlem' koşesinde yazılan ya da gazetede haber olarak yayımlanan soz konusu tum yazılarda haber niteliği bulunmaktadır. Yayımlanan yazı ya da haberin kamunun ilgisini çekrcek nitelikte olduğu çok açıkiır. Çunku bir bakanlıga ahnacak guvenlikle ilgili araç ve gerecin hangi yontemlerle satın alındıgı. Alman şirketinin ne sebeple lercih edildiği, ba^ka şirketlerin tekliflerinin olup olmadıgı, Cumburbaskanının guvenligi için alınan arabanın camının patlaması olayı, her valandaşı ilgilendiren konulardır. Demokrasi, açıklık rejimidir. Bir devlel kurumunun, alım salım işleri ile kamu parasının nasıl ve nerelere harcandıgı konulan tartışmasız 'kamusal ilgi' alanı icerisindedir. Kamunun ilgisini çeken konulann kamuya açıklanmasında, toplnmsal yarar soz konusudur. Halkın bovle bir olayın içyuzunn ogrenme hakkı vardır. Bannın görevi, halkın ögrenme hakkını tatmin etmek, onu egitmek ve kamuoyu olusturmaktır. Bu olayda kamusal ilgi ve toplumsal yarar çok açıktır. Nitekim Cumhurbaşkanı olayla ilgilenmiş ve Lgur Mumcu'dan olayın tum bdgelerini istemiştir. Belgeler Cumhurbaskamna verilmiştir. Bu konuda DYP ve SHP Meciise gensoru onergeleri vermisler, bu alım satım işlemlerindeki yöntemlerin açıklıga kavuşmasını tstemişlerdir. MuvekkHimizin yaptıgı yayınlarla Sayın Ercan Vuralhan'm D^işleri Bakanlıgı'na zırblı araç ve gereçleri satan şirketle flişkileri ortaya çtkmıştır. Sayın Ercan Vuralhan'm once millelvekili, sonra da Millı Savunma Bakanı olması olayı guncel hale getirmişlir. Olay butun vonleriyle açıklıga kavnşmadıkça 'guncelligi' surecektir." Vuralhan'm avukatlarının "haberin dogruluk derecesinin araştınlmadıgı. bir gazeleciden beklenrn ozenin gosterilmediği, kabule şayan hiçbir delile dayanmadığı" ıddıalannı da yanıtla>an ÇayUgıl. dilekçesinde şöyle dedi: "İddianın aksine, L'gur Mumcu, ortaya attıgı her olayın kanıtını gazetede yavımlamıştır. Ornegin. davaa Sayın Ercan Vuralhan'm TIT\Ş şirketine ortak olduğu. eşinin bu şirkette çalıstıgı. Dışişleri Bakanlıgı'na zırhh araç ve gereç satan Alman şirketinin iki ortagının da TİTAŞ şirketinin ortağı olduguna ilişkin belgeler, ticaret sicili ve sigorta kayıllan, araçlann guvenligi bulunmadığına dair raporlar gazetede yayımlan mıştır. kanıtlasınlar Davacı vekilleri, sadece soyut olarak haber dognı degil demektedirler. Ancak belgeler ile ortaya konmus olaylan yalanlayamamaktaduiar. Örnegin Sayın Ercan Vuralhan, TtTAŞ'ın ortagı değildir, eşi bu şirkette çalışmamıştır arhlı araç gereçlerin guvenligi tamdır, bu konudaki raporlar yalandır diyememekte, Uğur Mumcu'nun verdiği haberierin hangisinin gerçek dısı oidugunu belirtememektedirler." Mumcu'nun yazılan ıncelendiğinde, Vuralhan'a yönelik küçuk duşurtıcu, tahkır edıcı, onur kıncı ifadelerin, olayın kamuya duyuruluşunda habenn iceriği ve gereklıliği ile uygun duşmeyen hiçbir sözcuğün kullanılmadıgını savunan Çaylıgil, dilekçesinde şu göruşlere yer verdı: "Aynca davaanın siyasal bir kişiligi vardır. Sivasal hayat, demokrasiîerde kişilerin ovlanyla seçimlerini belirtme sistemine dayanır. Bu seçimin saglıklı jnpılabilmesi için seçmenlerin bilgı sahibi olması, siyasi hayata atılacak adayiann kisiliklerini. goruşlerini. yaşamlannı bilmesi gerekir. Bu nedenle snisal yaşama girecek yi da girmış kişilerle ilgili haberierin te eleştirilerin sınırlan çok daha geniştir, hatta kuramsal olarak cezalandınlamazlar. Ozal: Grev işçinin en doğal hakkı ANKARA (Cumhunyet Biirosu) Başbakan Turgut Özal grevın işçilerin en doğal hakkı olduğunu belinerek "Biz bu hakkı geçtigimiz 4 yıl içinde hiç kullanmadık. Turkiyede kayıtlara. şartlara göre işçi, kendi hakkını kallansın. Grev onun en tabii hakkıdır; grevini yapsın, obur laraf lokattını yapacaksa, o da yapan" dedı. Gazetecilerin sorulannı yamtlayan özal'a yöneltilen sorular ve yanıtlan şöyle tran Dışişieri Bakanı ile yaptağınız goruşmede, yapacağınız Irak gezisi sırasında füze atesinin yapılmaması konusunu gundeme getirdiniz mi? ÖZAL Iran'da bir toplantıda Tahran'a füze gelirken, bir ara franlılar 'Bakın siz buradasınız, Iraklılar föze atıyorlar' dediler. Bunu bir nevi Iraklılar'a karsı tahrik etmek için söylenmış bir laf gibi mutalaa ettim, 'Ben şöyle anlıyorum, ben Bagdat'a gittfğim zaman siz oraya fiize atmayacaksınız, o mana çıkıyor sozlerinuden' dedim. Hava sahamız kapalı mı? ÖZAL Hava sahamız kapalı değildir. Yalnız geçen uçaklarla ilgili müsaadeler alınıyor. Bu müsaadeleri verırken dıkkat ediyorlar o kadar. Irak Başbakan Yardımcısı, bu füze savaşının durdurulmasında sizin rolünuzun olmadığını soylemiş. Bu konuda ne diyorsunuz? ÖZAL Ona da bir şey diyemem. Rolümüz vardır veya yoktur, biz tesebbüs yaptık. Asağı yukan iki gun için durdu. tkisi de durdu, o sırada başka bir tesebbüs bahis konusu değildi. Onu da biliyorum. Güvenlık Konseyi'nde Sovyet Rusya'nın bir teklifı kabul edilmedi. Irak gezinizi ertelemeniz söz konusu mu? ÖZAL O konuda herhangı bir karanmız şu anda yok. SHP Genel Başkanı İnönü, hukumetin 6 ay omnı kaldıgını söyledi. Bu konuda ne diyorsunuz? ÖZAL Sayın Inönu'ye şunu sormak lazım, ne zaman gene istifa edecek? Türktş'in zam istemini, grevleri nasıl karsıhyorsunuz? ÖZAL Karşılıkh otururlar, konuşurlar, herhalde ışverenJerle bir noktada buluşurlar. Buluşamazlarsa, bakın söylüyorum. İşçinin grev yapma hakkı vardır ve biz bu hakkı geçtigimiz 4 senede hiç ertelemedik Yanı bizim kadar bu yetkısim en az kullanan, hiç kulianmayan bir iktıdar yok. Erteleyıp erteleyemeyeceğimızi bilmera. Memlekete zarar verecek bir durum olursa, eneleyebıhnz, ama herkesın şuna dikkat etmesi lazım. Eğer hukümet ertelemış olsaydı grevleri, buniar mecburi tahkime gidiyorlardı. TOrkıye'deki kayıtlara, şartlara göre işçi kendı hakkını kuilansın, grev onun en tabii hakkıdır, grevini yapsın, öbür taraf lokavtını yapacaksa o da yapsın. Netıcede bir noktada anlasuV. Biz buna fazla mudahil olmayalım dedik Eğer memlekette sıkmtıya sokacak bir durum olursa, o da çok zor bir durum olursa ancak o zaman müdahak edebilıriz. Onun haricinde bir tane mısalini gösteremezsmız. Onlar yuzde 70 ister, öbür taraf yüzde 50 verir, belkı yuzde 50, 6O'ta anJaşılır. Onu bilemem. Kendıleri otururlar, toplu pazarlık sistemının esası budur. Toplu pazarlık sistemi, işçiyle işveren otururlar karşılıkh, anlaşamadıkları takdirde ya bir taraf greve, veya öbür taraf İokavta gider. Fahiş tazminat Siyasal kişiligi olan Sayın Ercan Vuralhan'm tkari yaşamı, Dışişleri Bakanlıgı'nda görevli iken bakanlıga alınan araç ve gereçlerle ilgili rolu ve ticari şirketlerle olan ilişkilerinin açıklanması, siyasi haber verme hakkının dogal sonucudur. (.azelecivazar L'gur Mumcu da yazılannda ve haberlerinde, siyasi haber verme hakkı sınırlannı aşmamıştır." Vuralhan'm avukatlarının manevı tazminat istemelennin gerekçesinı "muvekkillerinin agır manevi sarsıntı geçirmesi"ne dayandırdıklannı da kaydeden Çaylıgjl, buna karşılık olarak 100 milyon Kra tazminat istenmesinın doğru olmadığını belirterek, "Tazminat talebindeki miktar, karsı tarafı cezalandnmaya yönelik olmamalıdır. Amaç sadece duyulan elem ve ıstırabın bir nebze olsun dindirilmesine y^rayacak yönde olmalıdır. Bu bakımdan talep edilen 100 milyon lira gunumuz kosullannda manevi tazminat davalannın ozune aykındır. Çunku fahiştir. Fahiş bir manevi tazminat istegiyle gudulen amaç, nedensiz zenginlesmeye yol açacak niteliktedir" dedı Çaylıgil, bu nedenlerle haksız açılan bu davanın reddedilmesı gerektiğinı bıldırdi. Kalabalık Duruşma, saat 10.35'de başladı. Çok küçuk olan duruşma salonu, çok sayıdakı gazetecı, foto muhabiri, dınleyici olarak gelenler ıle dijer CÜNEYT ARCAYUREK (Baftarafi 1. Sayfada) ne soru yönelfiyordu Kimı somut örnekler Başbakanla Cumhurbaşkanı'nın ıkı saatlik goruşmelerde öyle tunzm gıbı on dakıkaya sığdıracaklan konuları değıl, genelde onemli tırmanmalara yol açan gelışmelerı ve ıhtımallerı goz onunde tutarak gozden geçınp kımı kararlara bağradıklarını gosterıyor. Orneğın artık ünü sınır dışına taşan Vuralhan olayında yakın geçmışteki gelışmeier Cumhurbaşkanlığı ıle Başbakanhk arasında kapalı kapılar ardında yapılan sıkı "ışbırtığım" olanca açiklığıyia ortaya koyuyor Cumhurbaşkanı'nın basınla Istanbul'da yaptığı soyteşıde söyledıklerıne gore, yazar;mız Uğur Mumcu'yu Çankaya Köşkü'ne davet etmeden önce Evren, Başbakanla "bu konuyu" gorüşmüş, aralarında 1 mutabakat" sağlanmış Başka bir yazısı nedenıyle Mumcu'yu Çankaya'ya çağırmadan once Cumhurbaskanı, yaptıgı goruşmede Başbakan a ' yazarımızın Vuralhan olayını açma olas.lığından" soz etrms Başbakan da "elınde ne tur belge varsa Mumcu'dan ısteyıp almasını" Cumhurbaşkanı'ndan ıstemış, "soruşturma yaparsa bunlara gerek olabıleceğını" soylemış. Çankaya Köşkü'nde Uğur Mumcu, Evren'e ayiardır uzenride durduğu Vuralhan konusunu açtı, elınde belgeler olduğunu soyledı. Cumhurbaşkamnın da kabul edeceğı gıbı Mıllı Savunma Bakam'm suçlayan tek söz ağzmdan çıkmadı. Ancak tarafsız konumuyia Devlet Denefleme Kurulu devreye gırerse en azından kuşkular yaratan belgelerın" yararıı olabıleceğını belırtti Cumhurbaşkanı, Mumcu'ya elındekı belgelerı verıp veremeyeceğını sordu Kuşkusuz Çankaya'mn soruna "duyarlı, buyruğundakı organlatarafsız yaklaşacağı" varsayımından hareket eden Mumcu ısteğe olumlu yanıt verdi Çumhurbaşkanı ıle konuşmasında Devlet Denetleme Kurulu'nun olayı araştırmasındakı yararı vurgulayan Mumcu, bir ıkı gün sonra belgelerı Alı Baransel'e götürdu Erkan Gurvıt ıse Mumcu'ya "Cumhurbaşkanı makamına verdığı raporda olayın Devlef Denetleme Kurulu kanalıyla incelenmesini ısteyeceğmı" bıldırdi Sonra ne oldu, ışte buna bakmak, daha scnra açıklanan bıçımlerıyle devlet katındakı kımı göruşmelerın hangı amaca yöneldığıne nereye vardığına goz atmak gerekıyor. Evren, bir gün önce konuştuğu Özal'a Mumcu'dan aldığı belgelerı verdı Ne var kı bu noktada şımdı onemli gorünen bir manzara ortaya çıkıyordu. Cumhurbaşkanı, Mumcu'dan belgeleri ısferken daha önce Başbakanla "vardığı mutabakattan" hıç soz etmemışti Sadece belgelerı ıstemış, OOK'yı harekete geçıreceğını soylememışti, ama en azından bu belgelerı "inceleyeceğı" ızlenımını vermıştı Başbakan ıse belgelerı Çankaya 1 dan aldığı gün, "Cumhurbaşkanının belgeleri fazla cıddı bulmadığını, bir kez de ınceletmesı ıçın kendisine verdığıni" açıklıyordu Dün, mahkemeden dönen Uğur Mumcu'ya "Cumhurbaşkanı. belgelerı Başbakana vereceğını soyfeseydı nasıl davranacağını" sordum Bana, görüşmemızde "Cumhurbaşkanı, Ozal'la daha önce yaptığı konuşmaya hıç değınmedı" dedı ve şunu ekledi, "Sayın Cumhurbaşkanı bu yöntemden ya da Başbakanla vardığı bu kararda bahsetseydı belgelerı Çankaya'ya vermezdim" Oysa Uğur Mumcu kımseyı suclamıyor, yenı kurulan bir hukümette bızzat Özal'ın yüksek hımayeleriyle Mıllı Savunma Bakanlığı gıbı duyarlı bir konuma getırilen kışıyle ilgili kuşkuların tarafsızlığına ınanılan bir kurulca ıncelenmesinı ıçtenlikle istiyordu Bu yargıyla Cumhurbaşkanı'nın ıstemıni olumlu karşılamış, belgelerı bir dosya halınde Çankaya'ya ıletmişti Mumcu ne bılsındı, bir gün önce Çankaya ıle Başbakanlık arasında boyle bir "mutabakata" varılmış olacağını elbette bılemezdı Aradığı, gerceklerıntümüyle ortaya çıkmasıydı Bir hükümet üyesı, hele yuksek hımayeye mazhar bir bakan hakkında nukümet başkanının savları daha olayın başında reddınden sonra tarafsız bir gozle araştırma yapılmasını istiyordu Günler sonra önümuze çıkan tablo işte buydu Başbakan, konuya söyledığı gıbı onemle özenle. yaklaştıysa gorevlendırdığı "muhakkik " Ibrahım Düzyol'un bolük pörçuk yayımlanan raporunun bütunünü neden basına dağıtmıyordu? Yoksa yıne kapalı kapılar ardında Vuralhan'm bakanlıktan aiınmasını bir zaman surecıne yatıran yenı bir "mutabakat hasıl" oldu da sıyasal çevreler, basın uyutuluyor muydu' Bu sorunun yanıtını da yakın gelecekte alabılınz Son asamada yapılacak açıklamalardan sonra Vuralhan'la ılgılı mutabakatın ıceriğını yine bellı başlı odak noktalarının ağzından duyabilirız Irak Dışişleri Bakanı'nın BBC'ye son demecıyle "füze savaşı konusundaki buyuk gınşımi" yalanlanan Başbakan Ozal, şimdı MİT raporu konusunda da yenı duyurumlar yapıyor. Köşkle bu konuda vardığı sonuç bellı değıl, aslında ışı sürüncemeye bırakıyor Üc müiettış MİT raporunun ıçenğmdekı olayların doğruluğunu araştırıyormuş soruşturma hızlandırılamazmış, emekli Orgeneral Necdet Üruğ'un hak arayan gırışımine karşılık "ikı yüz mılyonu vermeyecekmış" gıbı açıklamalarda bulunuyor MİT raporu tonusunda "fevkalade duyarlı" olduğu söylenen Cumhurbaşkanı, elınde devletın tüm olanakları, turlü çeşıtli yerlerden aldığı resmı bılgılere karşın, DYP Genel Başkanı Oemırel'ın son goruşmede MİT raporuyla devletin yaralandığını, olayın halkoylaması öncesı "belirlı etkıler yapmak" ıçın tezgâhlandığını söyiemesine "belki" diye yanıt verıyor MİT raporu sadece Üruğ'un onuruna indırilen bir darbe değıl, DYP'yi de, Demirel'ı de yeraltı dunyasıyia işbirliğı yapmakla suçluyor Cumhurbaşkanlığı gibı bir makamın, "sıyasetın vazgeçılmez parçası olan bir siyasal partı" hakkında öne sürülen bu savlar karşısında daha duyarlı olması gerekmıyor m u ' Son günlerdekı açıklamalardan çıkan bir not daha Orgeneral Uruğ, Istanbul'da Cumhurbaşkanı ıle yemek yiyor, Çankaya bu goruşmede "MİT raporuna değınilmedığını" açıklıyor Dünkü gazetelerde Üruğ Paşa "MİT raporunu göruştük" diye açıklama yapıyor. lyı mi? Vfektiyle Vıyana Belediye Başkanı geldi istanbul'a. Rahmetli Fehrettin Kertm Göka/m odasırtda Vryana'nın kurtuluşundan söz ediyorduk. Şoyle dedi Başkan: Başkerrtimiz gerçek kurtuluşunu, operamız açılınca kutlayacak. Operasız bir Viyana düşünülemez. /Vusturya Baştenti, operanın açılışını buyuk şenliktene kuttadı sonra. Bir başkent, sanat ve küttür olaylarıyla degertenır kuşkusuz. Bulvarlan, gökdeienleri, gazmolan ya da kebap satonlanyla değil. Ankaramtz da gerçek bir başkent sayılmaz doğrusu. Çamurlu yoilan, beton ytğınları, ağaçsız, çiçefcsiz bahçeleriyie çarpık bir kent, neredeyse bir taşra kenti. Ama Başkentlilerin bir direnişi de var. Kimı kişiler, kuruluşlar çirldnKğe karşı savaşarak tepkilerini belirtiyortar. Savaşın giderek hızJandığı da soytervebilir. Birkaç kişi bir araya gelince guzel düşler sesJeniyor, o düşierin gerçokteşmesi ydunda arayışlar başhyor. Bir uygarlık savaşı da başlamış bulunuyor Bu savaşı yasamak ınsana bir güç, bir soluk vertyor elbet. Çünkü toplumdakı direnişi, tüm çirkinliklere karşı güzel şeyter uretebilme gücünü kanrtlıyof, çagdışılıga karşın çagdaşlaşma özlemini. Bu köşede done done sanat olaylanndan soz etmem, güzel seyleri vurgulamam da buradan kaynaklanıyor belkı Güzel bir sanat olayında Başkentin soguğunu da çamurunu da aşıyor ınsan, güzel ürünler veren ellerle yaralarının onankjığını hıssedıyor, guzel bir yeserme hissediyor yureğinde, yarınlara dönük umutları yeniden boy veriyor. Geçen hafta Bay Puntila'yı seyrettim. Genco Erkal sevdiğim, saygı ve hayranlıkla izlediğım bir sanatçınız her zaman. Her rolünde kişiliğıni hissettiren bir oyuncu ve yorumcu. Günlerden cumartesı, salonda gençler çoğunlukta. Bay Puntila ve Uşağı'nı seyrederken coşkusunu ve tepkisinı ıctenlıkle belirten bir kalabalık. Oyun brtınce Dostlar Tıyatrosu'nu ne guzel alkışladılar, sevgilerini saygılarını ne güzel belirttiler bilseniz Kim bu gençler diye şaşınyor insan, bunca kısırtığa, konuşmayan, tartışmayan, düşunmeyen kusaklar yetişmesıni öngören poHtikalara karşın güzel bir oyunu, güzel bir konseri ızlemekten, beğenilerini hayti bilinçli betirtmekien gen kalmıyoriar. Kaç kişiler, diye soranlar da var, ama varlıkları yadsınabilir mı? Pazar gunü baslayan sinema şenliğim de başkent Ankara için güzel bir aşama diye yorumluyorum ben Operasız Viyana oiamayacağı gibi başkent Ankara da bir müzik festıvali ya da sinema şenliği olmadan düşünülemez Şenliğı duzenleyenlen candan kutluyorum. Duvarları aştılar, başkentin yaşamına yenı bir boyut kattılar. Kaç gündür bu şenliği konuşuyor herkes, goztorimiz de kulakianmız da boyutiandı bence. Pazar aksamı bir senlık de Tunus Caddesi'nde yasandı Şinasi Sahnesı'nin açılışı havaı fışeklerle kutlandı. Mediha'nın dramı da MedeaA dan çağnşımlar yaptı Bence asıl şenliğı Yuksel Pazarkaya yasadı o akşam. Başkent Ankara güzel selamladı Medıha yazarını. Uzun yıllann özlemini dindiren düzeyde. Mediha'nın yazarı yillardır Federal Atmanya'da yaşıyof, ama kalbi Türkiye'de çarparak, öykuter yazarak, çevıriter yaparak, kitapiar yayımlayarak, Almanya'dan ABO'ye uzanıp değişik kürsülerde Türk ozanlarını, yazartannı anlatarak. Orhan veli'nin şiirierini Almanca'ya kazandırdığından ülkemizde kaç kişının haberi var bilmem Ama, o çevirı nedeniyle büyuk bir odül aldı Pazarkaya, Medıha oyunu da uzun yılların gözlemlerirvden oluşan bir ürün. Bir Türk ışçisının genç eşı Mediha'nın oyküsünü kimbihr kaç kadın yaşıyor el kapıiannda? Yuksel Pazarkaya bir gerçeği hayli acımasız bıçımde vurguluyor Sahnenın karanlığında ışık bulamıyor seyırci Bu da, yazardan ve yonetmenden bir uyarı belkı. Nitekim çok ışıklı bir sahnede de Türk işçisinin yalnızlıgı somutlaşıyor Başkentte altıncı tiyalronun açılış gecesini güzel bir oiay diye düşünüyorum ben Devlet Tiyatrolan'nın her kuşaktan sanatçılan vardı bu açılısta, renk renk çiçekler arasında, o sanatçılan da tiyatro dalının güzel bir demeti olarak selamladık. Dışanda havaı ftşekler pariarken belleklerde de Başkent sahnelerinı parlatan yıidızlar ışıldadı Başkent seyırcisini belli bir düzeye ulaştıran sanatçılar Raık Alnıaçık'ın coşkusuna da saygı duydum. Genel müdüriüğü dönemınde açılan yenı bir sahnede, yenı bir oyun koymanın coşkusu bu. Kültür Bakanı Tınaz Titlz, her zamankj sadefigiyle tiyatro poHt'kasını özetleyen bir konuşma yaptı. ANAP hükümetinde boyle bir bakan insana iyimserlık verıyor dogrusu. Sorunlara cağdaş yaklaşımı ve yuntemı ile her şeyden önce uygar bir kişi. Mediha galasının bir özelliği daha var. Mediha rolünu SHP Genel Sekreteri fikri Sağlar'm eşi Serap Sağlar oynuyor Basta sanatsever Genel Başkan Erdal Inönü ve eşi, kimi SHP'liler de seyırcıler arasında. Muhalefet lideri ıle Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem ve eşı, Kültür ve Turizm Bakanı yan yana seyrettıler oyunu Perde arasında ve oyunu ızleyen kokteylde de soyfeşiler yaptılar Bayan Erdem, Fikri Sağlar'a ilgınç sorular yönelttı, o da içtenlikle yanrtladı. Bu da oyun dışında güzel bir sahne bence, sanat olaylan ters pofitikacılan yan yana getirtyor. Mediha ile Medea'ya, antık tiyatroya dönen Başkentfıler, Atatürk Kültür Merkezı'nde açılan halı sergısınde de yüz yıllar öncesıne, Anadolu'nun değişik yörelerde kurulan tezgâhfara yöneldiler Yuzlerce halıdan oluşan görkemli bir sergı bu. iki bakanlığm ortak çalışmasıyla oluşan bir ürün, ülkemizde ıkı kuruluşun yan yana gelip bir ış başarması az rastlanır bir olay. iki genç bakanın, Tmaz 77öz ve Mesut Yılmaı'm işbirliğı ile alışılmışın otesinde bir olay gerçekleştyor. Bilgisayaria eski halılann gizi çözülüyor önce, motıflen çıkanlıyor, o motifler geçmiş yüzyıllarda o halıları üreten yörelere dağıtılıyor ve ofağanustü güzel halılar dokunuyor. Bir Bergama, bir Konya, bir Çanakîcale halısı halkımtzın yaratıcı gücuyle ureyen bir çiçek bahcesı gibi. Seyretmeye doyamıyor ınsan iki bakanlığın yayımladığı itk katalog da düzenı ve baskısıyia gözlen okşayan bir yaprt. ikincı de yakında yayımlanacak, ondan sonra halı bahçesi daha çok yeşerecek sanırım Kar nedenıyle ulaştlamayan yörelere de eski motifler göturulecek. 16'ncı yüzyıldan 20'nci yüzyıla koprüler kurulacak. Bu halılardan bir boiümu New York'taki Kanuni Süleyman Sergısi'nde de yer almış ve büyük ilgi görmüş. Şimdi binlerce halı siparişi var gündemde. Kimi dostlarım iyimsertığimı kutluyor, ama boyfe bir sergiden sonra kotümser olabilır mı ınsan? Bir konuya sevgıyle, özenle, çağdaş bir yöntemle yaklaşınca neler üreyebıleceğını açık seçık görüyorsunuz. Bir smema şenliği oluşuyor. Bir oyun sahnelenıyor, bir halı bahçesi üruyor, ama asıl, bir umut yeşeriyor. Umudu yeşertenlere hangı dalda olursa olsun el sallıyorum ben. O guzel olayı umutsuzlara bir çağrı diye yorumluyorum galiba. Bir çağrı da Nev Galerisi'nde. Bu hafta. Mengü Ertel'm portrelerinde tiyatronun kulistne daldık birden, en çok da Muhsın Ertuğrul'u sevrettik bence Belki de Türk tiyatrosuna çok emek veren, çok boyut veren kişiliğınden otürü Serginin tumü de Mengü ErtoT'm boyutlarını kanıtlıyor elbet Kimi kişiieri ellerinden tutup bu güzel olaylan yaşatmak istiyorum. Bu ülkede kimler de var, nelerle uğraşıyorlar, ne güzel bir savaş veriyortar öğrensinler biraz Karanlığı aşarlar belki. Uçüncü MumcuVuralhan davası İstanbul Basın Savalığı, yazı işleri müdurümüz Okay Gönensin ve yazarımız Uğur Mumcu aleyhine "Vuralhan'a hakaretten" dava açtı. tstanbul Haber Servisi Mıllı Savunma Bakanı Ercan Vuralhanın 9 Şubat 1988 tarihli şikâyet dilekçesıyle gazetemız yazıişlen müduru Okay Gönensin ve yazanmız Uf'ir Mumcu hakkında, Vuralhan'a "sıfatı ve hizmetleri nedeniylr hakaret edildiği" savıyla bir dava daha açıldı. Boylece Vuralhan Mumcu davalannın sayısı uçe yükseldı. Ercan Vuralhan'm şikâyet dilekçesi uzerine soruşturma yapan istanbul Basın Savcısı Osman Cuciik, Uğur Mumcu'nun daha sonra sürdurduğü yayınlan nedenıyle Ercan Vuralhan'm şikâyet dilekçesinden alıntılar yaparak hazırladığı iddıanameyle İstanbul 2. Aslıye Ceza Mahkemesi'ne açtığı davada TCY'nin 480. maddesinin uygulanmasmı istiyor İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde daha önce açılan davanın öncekı gün yapılan ilk duruşmasında mahkeme, Vuralhan'ın 9 Şubat 1988 tarihli dilekçesiyle ilgili soruşturmanın savcılıktan sorulmasını kararlaştırmış, gelecek yanıta göre Mumcu'ya ıspat hakkı tanınması konusunda karar verılmesinı öngormuştu. istanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesı, yenı açılan davayla daha önce açılan davanın bırleştirilmesı konusunda 5 Nisan 1988 tanhındeki durusmada karar verecek. Emin Değer Uğur Mumcu'nun avukatı Emin Değer de dün mahkemeye verdiği 17 sayfalık yanıt dilekçesinde, Anayasa Mahkemesi'nin Ecevit hükümetinin bir bakanı hakkında verdiği karardaki, "Hiçbir masraf bosuna yapdmaz. Bu harcamalan yapanlar, bir gun faturasını harcamayı kabul edene uzatıriar" şeklındekı göruşe ışaret ederek, Vuralhan'm seçım masraflarınm da bir başkasında karşılandığını belirterek şöyle dedı: "Konuya bu açıdan baktıgınuzda, Vuralhan için seçim masrafı yapan kişinin amacı bdlidir ve boyle bir kişinin bakan yapılması halinde dogacak sonuçlar da ortadadır. Dolayısıyla konu, kamunun ilgisi içindedir. Böylece vergisini veren tum yurtlaşlar, konu ile ilgilenmek dunımundadır. Bu durum aynca kamu yarannm açık gostergesini oluslurur. Bu gibi konularda her toplum duyariıdır. Cumburiyet Gazetesi ve muvekkil, bu duyariılıga tercuman olmuşlardır." Sansasyon yok VuraJhan ile ılgılı yayınlarda haber verme amacıyla hareket edildiğini kaydeden Değer, "Yayınlar incelendiginde amacın, sall demokratik bir yönetimde siyasal bir kişiligi olan ve bu nedenle kamunun ilgisi bulunan davaa ile ilgili kimi konulann haber verme amacı ile kamuoyunun bilgisine sunmak olduğu gönilür. Bunun dışında hiçbir amaç yoktur. Yayın, haber nileligi tasıyan olaylarla ilgilidir" dedi ve dilekçesinde şu goruşlere yer verdr "Bir yayının haber nileligi taşıması balinde kisilik haklan zedelendiğinden, hukuka aykın oldugundan soz edüemez. Bu açıdan bakıldığında haberin, olay, olayiann onemi ve kamunun Ugisine mu'vekktlin geneldeki konulan işleyiş uslubuna uygun olarak verildiği gorulur. Olayın sansasyon yaratacak biçimde abartılmadığı, ot>jekliflikten aynhnmadığı ve kamuoyunun ilgisinde olayın özune çekilmek istendigi ve bunda da başanlı olduğu saptanır." Ayakkabı oour tarat ıoıcavıa gıaer. J (Baştarafı 1. Sayfada) buzdolabı, "150 bin lira..." Bir de çamaşır makınesi var yarunda, "100 btn lira..." Bu sıkışık düzen yurüyuşün sonunda genişçe bir alana ulaşıyoruz. Genç çiftler, tezgâhlann arasında eğihp eğilip kalkıyorlar... Bir genç kız yere serili gazetenin üzerindekı 44 parça Bulgar malı seramik yemek takımını izlıyor hayran gözlerle... Satıcı "65 bin" diyor. Genç kızın yanındaki esmer, sakallı delikanlı, "Olmaz" deyip arkasını dönüyor, gidecek... Satıa sesleniyor, "Gel ne veriyorsnu?" Ve 60 bin liraya anlaşıyorlar... Alışverişlerini izlediğimiz genç çiftin sağ ellerinde aJyans var. Arkalarından yUrüyoruz. Yatak odası takımını inceliyorlar, bir başka dukkânda komple takım 350 bin lira. Bir de oturma odası takınu var. Bir uçlü, ikı ıkılı, iki tekli koltuk ve bir sehpadan oluşuyor. Ryatı "70 bin lira..." Satıcıyla konuşuyoruz, adı Ahmet Dinç. Yirmi yıldır bu işı yapıyor. "Nasıl bu kadar ucuza?" diyecek oluyoruz, yamtı hemen geliyor; "Pazarlık et yansına alırsın." Muşterilerinin çoğu yeni evlenecek çiftlerden oluşuyor. "Ayskkabılar 3 bin, gomlegin çifti iki bin. çorap yuz, dongömlek iç yıimasın takımı altı yuz, dışı suet, içi kurk kaban 30 bin, Fransız Luminac marka buzluk takımı 20 bin..." Ve daha nicelen.. "Polonya malı buz pateni ayakkabısı bile var. 30 bin lira... Auer tuglalı soba 60 bin... Sumerbank seramik tabaklann tanesi 200, uzerinde bir buyuk olelimize ait amblem bulunan tabaklar 100, fincanlar 150 lira... Erkek botu 3 bin 500, kadın elbisesi şaşılası fıyaU 500 lira... Yer döşemesi halıfleksler kfloyla satüıyor. Kilosu 3 bin.. Tamir edümiş eski ayakkabüar en çok muşteriyi çekiyor, onlann da tanesi 3 bin Ura..." Htiz'den (Baştarafı 14. Sayfada) luşlarca alınmış bir karar bulunmadığından sınırlan uzerinde goruş belirtmek mumkun değildir. Revize edilecek olan planın sımrları halen geçerlıliğini korumakladır. Dalyan bölgesi milli park olursa, otel inşaatı surecek mi? TİTlZ Ulkemızde, railli parklar içerisinde yer alan pek çok otel bulunmaktadır Kaplumbağalann durumu ne olacak? TİTİZ 620 yatakh Kaunos Oteli'nin yapılmamasının, kaplumbağalar açısmdan en ideaJ çozum olacağı dusünülebılir. Lakin konuyla yakından ilgilenen yabancı uzmanlarca hazırlanmış olan raporlarda da belirtildiğı uzere, gereklı konıma önlemlennın alınması hahnde kaplumbağalar büyuk ölçude zarar görmeyeceklerdir. Öngörulen önlemlere, revize edilen plan kapsamında yer verileceği gibı, yatınmcı fîrma şimdıden bu konuda uyanlmış ve kendilen tarafından ahnacak önlemler konusıuıda yazıh mutabakatlan sağlanmıştır. 10 gün süre Değer, Cumhunyet Gazetesi'nın ve Uğur Mumcu'nun anayasada ve yasalarda tarunan hak ve özgurluk içinde kaldıklarını ve bir görev bilinci ıçinde kamuyu aydınlatma işlevini yerine getirdiklerini belirterek "Hiçbir zaman amaç dışında bir yazı yazılmamıştır. Bu yayının. basının haber verme ilkeleri içinde olduğunu kanıtlayacagız. Bu konudaki belgelerimizi aynca sunacagız" dedi. Vuralhan'm avukatı Bilgin Yazıcıoğlu da açtıkları dava ile ilgili eksik yönleri tamamlayacaklarını, ayrıca karşı tarafın verdiği dilekçelerdeki görüşleri yanUlamak için de kendilerıne sure tamnmasını istedi Yargıç Oğuz da taraflara yazılı ve sözlu kesin karutlafım hazırlayarak mahkemeye sunmalan için 10 gun süre tanıdı. Yargıç Oğuz aynca Vuralhan'm avukatlarına yanıt dilekçelerini hazırlamaları ıçın de süre verdi. BAŞSAĞLIĞI Balıkesır öğretmenierınden İLHA.N DLRAN'ın eşı NEVtN DURAN'ı kanser.genç yaşta aramızdan ayırdı Cenazesı 18 Mart 1988 cuma günu Ayvalık'ıan kaldırılacak. Başsağlığı diler, dostlanna duyururuz. HIFZI AKSAY HLSEYİN BAYRAM (Baştarafı 1. Sayfada) (Baştarafı 1. Savfadal Sağlar da son anda kararını değıştırerek Izmır'e gıtmeyi kararlaştırdı Sağlar'm, Baykal'ın gezıye katılması uzerıne karar değiştirdı|ı one suruldu. Inönu ve Baykal, dun akşam Izmır'e gitmelerıne karşın Sağlar. lzmır'e hareket etmek ıçın bugune bılet aldı. Adnan Menderes Havaalanı'nda dun akşam İzmır milletvekıllerı, tl Başkanı Kemal Karataş. Konak Belediye Başkanı Suha Baykal ve bir grup partilı tarafından "En büyuk lnönu" sloganlanyla karşılanan Jnonu ve Baykal, buradan Balçova ıesislerıne gıttı. Tesıslerde verılen yemekte konuşan İnönu şunları soyledı: "Butun haksızlıklan. yanlışlıklan du.vmazlıktan gelen bir iktidar var. İzmir'den başlayan direnişler, hareketler hep çok onemli oldu. Her larafla pahalılık canımıza y etti. muhalefet nerdesiniz feryallan duyuluyor. Muhalefelin nerede olduğunu İzmirde gosterecegiz. Halkı Ozal yoneıirainden kurtarmak için bir dizi hareket başlatacagız." Öıe yandan kurultay hazırlıkları yoğunlaşan SHP'de bir sure önce genel başkanlıktan istifa girişımınde bulunan lnönu'niın tavn bekleniyor. Inönü'nün, 2426 hazıran tarihlerinde yapılacak kurultayda genel başkanlığa yeniden aday olup olmayacağını şimdiden açıklıga kavuşturması isteniyor. Inönu'nun bunalıma neden olan istifa gırişımınden sonra çalışmalarını yoğunlaştıran partı ıçi gruplar, eırişımlerını netleştirebılmek ıçın Inönu'nun tavnnı açıkça onaya koymasını beklıyorlar. Inönu'nun yeniden aday olması durum ıında genel başkanlığa başka aday çıkanlmaması duşunuluyor. Ancak Inönu'nun aday olmayacağı olasıhğına göre de hazırlıklar yurutuluvor. Bu arada sol erubun lnönu'ye kar SHPdeLıonusurpnzı CİUT19JI ¥ • • şın lıder aradığı haberleri parti içinsın lıder aradı£ı haberi de tedırgınlığe yol açtı. Sol gruba mensup mıUetvekilleri, lnönu'ye rağmen bir genel başkan arayışı içinde olmadıklarmı, ancak partı yönetircınin daha etkılı olması ıçın çaba harcadıklannı belırttıler. Partililenn tavnnı açıkça ortaya koyması beklentısine karşın SHP Genel Başkanı lnönu, aday olup olmayacağı sorulannı yanıtsız bırakarak "O konuda konuşmam" diyerek suskun kalmayı yeğlıyor Inönu'nun bu tavrına karşın özellıkle milletvekilleri, "Genel başkan tavnnı net bir biçimde ortaya koymalı. Karanlıkta kimse goz kırpmasın. Genel başkan tavnnı şimdiden ortaya koysun ki, herkesin ne yapacağı befli olsun" diye konuşuyorlar. Hazıran ayında yapılacak SHP kurultayıyla ilgili delege seçimleri de tamamlandı. Delege seçimleri önumuzdekı hafta ıçinde kesinleşecek ve ılçe kongreleri 5 nısanda başlayacak. llçe kongreleriyle birlikte gruplann çekişmesinın daha da hız kazanması bekleniyor. Bu arada SHP MYK dun yaptığı toplantıda, atamayla göreve getırılen 10 ıl örgutunün suresini uzattı. Adana, Adıyaman, Afyon, Hatay, İzmir, Muş, Ağrı, Burdur, Erzurum ıl örgutlerinin gorev suresi oy birliğiyle uzatıhrken, Halil Tunç başkanhğındakı Ankara il yönetiminin görev süresinin uzatılmasına Genel Sekreter Fikri Sağlar ile yarduncıları Ali Dinçer ve Erol Agagil karşı çıktılar. Ancak Sağlar, Tunç başkanlığındaki yönetımi eleştırıp il başkanının genel sekreter ve arkadaşlarını dınlemedığinı söyiemesine karşın, Inönu'nun ısteği doğrultusunda görev süresinin uzatılması icin oy kullandı. MYK'da Içel, Kastamonu ve Kon ya il örgutlerinin durumu da gundeme getirıldi. Ancak bunların durumuniin dnh.a vnra görev surei«î dolduğund.. goru»ülmes.benımseı.cti