Catalog

10 MART 198S HABERLER CUMHURİYET/9 Angıru Sağlar'ın sözleri anlamsız ve çocuksu SHPde güvenoyu tartışması Parti meclisi üyesi Cahit Angın, Sağlar ve MYK için güvenoyu istemini gündeme getirerek "Güvenirlik sorunu bir an önce çözülmeli" diye konuştu. SHP Merkez Yürütme Kurulu'nca uzun görüşmeler ve îartışmalar sonucunda kabul edilen "1973'ten Bu Yana Genel Seçimlerin Değerlendirilmesine llişkin Rapor" parti meclisine sunulacak hale getirildi. Rapor 11 martta görüşülecek. ANKARA (Cnmhuriyet Börosu) SHPde MYK ve Genel Sekreter Fikri Saflar için gttveooyuna başvurulması konusundaki tartısmasuruyor. Sağlar ve MYK ıçm guvenoyu ısteminı gundeme getıren partı meclisi uyesı Cahil Angu, SHP'nin bir an önce "guveniriik" sorununu çözmesi gerektiğıni söyledi. Angın, Genel Sekreter Sağlar'ın gınşımiyle ilgili sozlerüıi ise, "anhımtt ve çocnkso" olarak nıteledi. Cahit Angın dün yaptı|ı açıkjamada, SHP içinde meydana gelen son olaylarda kendisınin olmadığını, bu nedenle bunalımın sorumluluğunun kendine yuklenemeyeceğıni bildırerek, "Keşke parti meclisi uyesi sorumluluğu içinde, parti guvenirligiai yiyip bitiren oiaylann tanıgı olmasaydım" dedı. Angın, Genel Başkan dahil istifalann partınin alünı ustune getirdigini, parti güvenirliğini erozyona uğrattığını vurgulayarak, hiçbir şey olmamış gibi istifaları »eri alan herkesin yerli yerinde oturduğunu belinerek, şunları söyledi: "OUylar dirisi içiode Genel Sekreter ve MYK'mn gecikmiş olmakla beraber, tek yaptıklan dogru; istifalınydı. Bu koşuliarda Genel Sekreterin ve MYK'oın moral deferler ve parti yaran açısından kendiliklerinden guvenoyuna başvurmaları gerekir. Buna cesaretleri yoksa, istifa ettikleri noktada kalmalan gerekirdi. Geidigimiz duzeyde parti yarannın enrettigi bu dogruyu savunuyotmm." Angın. partide bunalımı kendisinin surdürdüğu iddıaianıu da yanıtlarken, bunalımın orta yerde durduğunu, partide bakırn, onanm yapılmadıgını, örgütün sorulannın yanıtsız beklediğini kaydeıtı Angın, "Parti gMvenirtigi saglanmadan yapacagumz her turiu eytem >t işltmîerde etkisiz oluruz. Hiç kimsenin partiyi bu 61ü noktada tntma>a hakkı yoktnr. Guveniriik sorununu çöımeden bir yere varamayız. Giivenilir olmayan agızlardan çok onemli konnlar soylense bile, etkili olamayu" diye konuştu. Angın, Fıkn Sağlar'ın sözleriyle ilgili olarak da "Oiavlann önemiyle ttgisiz, anlamsız ve çocuksu sozler. Sayın Genel Başkana başvurumda düe geıirdi^im bunun zaman geçirilmedcn gorevden uzaklaştınlması savımı dognılar niteiikle. Genel Sekreterin halini Genel Başkan gorsun" dedi. parti meclisine sunulacak hale getirildi. Rapor, parti meclisinin 11 mart cuma gunku toplanusında görüşülecek. Genel Sekreter Yardımcısı Fikret Ünlu, partı meclısı uyelerı Tülav Öney, Kâmil KaraveUoglu, Aslan Başer Kafaoglu ve Istanbul Milletvekilı Mustafa Timisi tarafından hazırlanan toplam 88 sayfabk raporda SHP'nin genel seçimierde başansız olduğu bildirildi. 12 Eylül sonrası partıleşme surednde SHP'de addi sıkıntılar yaşandığı vurgulanan raporda, genel seçimierde DSP'nin 76 milletvekılliği kaybettirdiğı, sol oylan böldüğu de ileri sürülerek, DSPlilerin bir an önce SHP'ye kazandınlması istendi. SHP'nin secimlere hazırlıksız yakalandığı belirtilen raporda, en çok oyun memur ve emeklüerden ahndığı kaydedildi. Raporun sunuş bölumunde. "Bir donem öncesi de ana mubalefet konumunda bulunan bir siyasi partinin ilk genel seçimde tek hedefinin iktidar olması gerektigi çok dogal yaygın bir beklentidir. İşte bu açıdan bakıldıgında basanlı bir genel seçımden geçildiğini soylemek olanaksızlaşmaktadır. Hele bir donem oncesine gore partinin oy oranında ve sandalye sayısıada döşme olunca bu yargı bir geçerlilik kazanmaktadır" göruşüne yer verildi. Raporun seçim sonuçlarını olumsuz yonde etküenen faktörler bölümünde ıse parti icindeki kuskunlük ve kırgınhklann oy kaybettirdiğı, DSP'nin sol oyları böldüğu belirtildı. Raporun "özrieşöri" bolumünde ise SHP'nin ANAP'ın ikudarda kalacağı şeklindeki havasını kıramadıgı, 1987 seçimlerinin tüm siyasal partıler ıçın tam anlamı ile eşıt koşullarda yapüması açısından etkili bir çaba harcandığı \olunda kitlelerin üıandırılamadığı vurgulandı. Kontenjan adaylarının saptanmasında da partı ıhtıyaçlannın gözetıldiği ve nesnel ölçüttehn kullaruldığının söylenemeyeceğinın ifade edildiği raporda kontenjan adaylarının saptanmasında keyfihkıen kaçınılması istendi. Rapor 11 mart cuma günü toplanacak parti meclisine sunulacak. Orada da görüşülecek olan rapor 2425 haziran tanhlerınde toplanacak kongrede de alınacak. OzaVdan yanüsız sorular DUYDUKyGORDUK YALÇ1NPEKŞEN Kadının Adı Ibk, Külotun Tadı Var... eğer biz erkekler, kadınlara ne kadar acı çektiriyormuşuz, haberimiz yokmuş.. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde dinlediğim konuşmalardan, gördüğüm sergilerden ve müzelerden sonra kendi hesabıma ytizüm kızardı ve kadınlann yüzüne bakacak durumum kalmadı. Şu sıralarda müthiş bir suçluluk duygusu içinde kadınlarla karşılasmamaya çahşıyorum.. DUn utancımdan kapı dışarı çıkmadım. Bu yazıyı da evde yazıyorum. Konuşmaların, sergilerin özeti aşağı yukarı şunlardı: Kadınlar hâla vasamın her alanında Ikincil konumdaydılar (birinciler biz "hınzır" erkeklerdik..) Kadınlan, annelik ve ev kadınlıgı gibi rollerie anırlayan ataerkil ideoloji, hala ayaktaydı. (Bu ideolojiyi kafalardan atmak için bütün erkeklerin kafaları koparılmalıydı..) Kadınlar hala kimliksb birtr dnse) nesne olarak görulmekte vc asagılanmaktaydı (Tabii biz "ahlakaz" erkekkr tarafından..) Kadınlar son derece hakuydılar... "Ikincil konuma yâlın bir örnek: Bir tanıştırma seremonisinde bile "bayan bilmem klm" yerine "bay bilmem kimln eşi" diyorduk.. Peki "kadınıo adı yok" muydu? Galiba yoktu. Büyük bir olasıhkla Duygu Asena da bu noktaya parmak bastığı için, yazdığı kitapla edebiyat dünyasını altüst ederek satış rekorlan kırmamış mıydı? Kadınları, annelik ve ev kadınlıgı gibi rollerie sınırlayan ataerkil ideolojiye gelince... Yine yüzde yüz haklıydılar... Ne yazık ki anneliği kadınların elinden alacak bir erkek daha anasının karnından doğmamıştı... (Bdki Bülent Ersoy biraz daha çaba harcarsa başarabUecek..) Ev kadınlıgı konusunda ise birçok erkek çeşitli hilelerle bu tür işleri kadınlann sırüna ytlklemenin yolunu bulmuştu... Meçhul kadın anıtı. 1973'ten bu yana genel seçimler Öte yandan ANKA'nın haberine göre SHP Merkez Yürutme Kurulu'nca uzun görüşmeler ve taruşmalar sonucunda kabul edilen "1973'ten bu yana genel seçimlerin değerlendirilmesine ilişkin rapor'", ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Turgut Özal, "Ezan okunması. irtica mı sayılıyor?" diye sordu. Başbakan; MİT, Süleymancıhk ve çiftppasaportlu ust düzey yöneticileri konularındaki sorulan yanıtlamaktan kacındı. ANAP Başkanlık Divanı dün Başbakan özal'ın başkanlığında yaklaşık üç saat suren bir toplantı yaptı. Özal'ın genel merkezdekı toplantı öncesinde ve genel merkez bınasına gelirken ve cıkarken, vatandaşlar tarafından alkışlanmaması dikkati çekti. Özal fikışta yaptığı açıklamada, siyasi gelişmelerin ve ANAP kongrelerinin göruşUldüğunü söyledi. Emekli Orgeneral Necdet Droğ'un MİT konusunda Başbakanlığa gönderdiği başvuruya yanıt verilip verilmeyeceğı sorusuna Başbakan Özal, " O konuda rurhangi bir comment (yorum) yapamam şu anda" yanıtını verdi. Özal, Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan ile ilgili iddıaların toplantıda gündeme gelmediğini dile getirdi. "Belçika'da yaptlan tekvando karsılaşmasında sporeulanııuz tekbir gelirmişler. Bu dogru mu?" sorusunu Başbakan, "Bakın, ber gun ezan okunuyor. o da mı öyle? Yani ezan oknnuyor, sonra bergün Allabaısmarladık diyorsunuz, orada da Allah'ın ismini anıyorsunuz, bunlar irtica mı sayüıyorî" biçıminde yarutladı. Bir gazetede süren "Söleymancılık" konusundaki bir soru üzerine de özal, "Orada da corament (yorum) vapmam. Tehlike varsa, ilgili makamlar gerekeni yapar" biçiminde konuştu. Bazı üst düzey bürokratların, "çifte |Jasaport" taşımalan konusundaki bir soruyu yanıtlarken, yorum yapmayan özal, bu bürokratlann ABD vatandaşı olup olmadıklanm araştırmadıgını ve yasalann çifte vatandaşlığa ızifi verdiğıni ifade etti. Özal, "Kanunlanmız buna izin vermiştir. Gerisi spekulasyondnr" dedi. M dınız mı, pazar gunleri televizyonun başından kalkmamza hıç gerek kalmıyordu... Bir çare: Müze Aslında kadınlann istekleri bu kadar değildi.. Daha bir sürü sorunları, istekleri vardı. 8 Mart'ta bunların duyurulması için harekete gecmişler ve etkili olabilmek için her çareye başvurmuşlardı... tsıanbul Reklam Sitesi'nde bir de müze düzenlenmışti... tlk gün gezdiğim muzenin her köşesinde bir başkaldırı, bir yakınma görülüyordu.. örneğin "meçhul kadın" anıtı, tencere, tava, cezve gibi mutfak eşyalanmn üst üste yığılmasından oluşmuştu. Bir gelınin sergilendiği bölümde tavandan yüzlerce plastik eldiven sarkıtılmıştı. Duvarlara da "bulaşık yıkıyorum, mutluyum" türünden TV reklamlan yazılmıştı... Bana kaürsa muzenin en ilginç bölümü "gizU saldT bölümüydü... Burada kadınlann saklamak zorunda bırakıldıklan eşyalar sergileniyordu. Hijyenik kadın bağları, tamponlar, kanlı pamukiar, korseler, külotlar ve sütyenler... Olacak şey mi? Külotlann arasında bir tanesi vardı ki, olacak şey değildi. Bu külotu gördükten sonra benim bile "femlnist" olacagım geldi ve galiba biraz da oldum.. Külodun tam ortasına küçük bir çikolata paketi asılmıştı. Bugüne kadar anahtarh, fermuarlı, dilli vs. külotlar görmüştüm, ama (yanlış anlaşılmasın... Sadece gazete fotoğraflannda) çikolataüsını ne görmüş, ne de duymuştum... Ayrımctlığa Karşı Kadın Demeği üyelerinden bir hanım, bu külotlann peynirekmek gibi satıldığıru söyleyince iyice şasırdım. Ne oluyordu acaba?. Erkekler bunlarla karın mı doyuruyordu? Yoksa ipin ucunu gerçekten kacırmışlar mıydı?.. "Kadının adı yok" fakat kulotun tadı vardı... Ben çikolatah külotu şaşkınlıkla seyTederken, feminist haıumlanmız çevremi sardı ve diğer yakınma ANAP yöneticileri de zamları eleştirdi ANAP başkanlık divanı toplantısında bazı ANAP yöneticileri fiyat aruşlannı sert bicımde eleştirdi. Başbakan Turgut Özal da zamların serbest pıyasa ekonomısının gereği olduğunu belinerek alınan kararları savundu. Başkanlık divanı toplantısına katılan ANAP Grup Başkarı Vekili Haydar Özalp genel ekonomik durumun goruşülmesi sırasında fiyat anışlannı eleştirdi. Hükumetin aldığı zam kararlarının halkı zor durumda bıraktığını belirtti ve özellikle piyasada birbirini izleyen zamlann hiç durmamasından yakındı. Özalp'in sözlenni ANAP Ankara Mületvekili Mehmet Sagdıç ile Yozgat Milletvekib Lutfullah Kayalar da destekledıler. İ n  n A P l l h r i l l f ' l l I r i l t l a i l l SHP Genel Başkanı Erdal Inönü, Anayasa Mahkemesi Başkanı Mahmut I I I U I I I I ) y U I I I U R I I I^UUaUIÇunr^umakamındaflyaretMlerekkendısınıtaJtladı Inönu. Anayasa Mahkemesi'nin ülkfimmn en saygın hukuk w yargı organı olduğunu kaydederek şunları söyledi ' Ûzelhkle demokrasıye bir sure ara venldıkten sora demokrasiye yenklen dörKJuöümuHle, demokrasımıan bir hukuk devletı olarak gelışmesınde Anayasa Mankemesı'nın başka kurumlardan daha da ustun bir yen okJu Sıyasete karışmadan hukuk devletmın ilkelennı koruyan bir davranış içinde olan Anayasa Mahkemesi, demokrasımızın geleceOi için herkese umut veren bir çızgıde çalıştı" Inönü, ana muhalefet partisi olarak Anayasa Mahtemesı'nin vartjından daıma guç atdıklannı bıldırdi Anayasa Mahkemesi Başkanı Çuhruk da. şımdıye kadar oMuOu g*>! bundan sonra da oorwlerini durüsöük ve tarafcBJık içinde surdüreceklerını söyledi Erdal Inönü'nün Çuhruku ziyaretıne SHP Genel Sekreten Rkn Sa<Jlar üe MKYK üyesı Seyfi Oktay da katıldı (Fotoğrat Turan Yılmaz) Baskalarını suçlamadan kendı hilelerimi sıralayayım burada: Ben her pazar günü çamaşır ışini seve seve ustume almaya kalkıyordum, ama evdeküer buna kesinlikle izın vermiyordu. Nedenı de şuydu: Çunkü ben çamaşır makınesinin deterjan bölümüne deterjan yerıne toz şeker dolduruyordum. (Tabii yanlışlıkla). Sonra yaptığım yanhşlığı fark ediyor ve durulama safhasma gelindiğinde bu kez deterjan koyuyordum. (Tabii yine yanlışlıkla). Bu şekilde yıkanan camaşırlar ortaya çıktıktan sonra bir daha çamaşır yıkamama haklı olarak izin verilmıyordu. Bulaşık da en sevdiğim işlerden bıriydi.. Ne ki ben bulaşık ışinı bitırdikten sonra evde bir daha bulaşık yıkamaya gerek kalmıyordu. Çunkü bütün tabaklar kırılmış olarak çöp tenekesini boylamış oluyordu... Ev temizliginde de tozlan halıların altına tıkıştır Benim hilelerim.. larını sıraladılar... Güzel görunsün diye sentetik kumaşlardan çok küçük olarak imaJ edilen külotlar, sütyenler, korseler son derece sağlıksızdı... Fakat erkeklere güzel görünmek için bu tür şeyler giymeye koşullandırılmışlardı... Böylece "rahatsu bir seyin içine sjkışunlıyordu" kadın. Bu sıkıştırma sonucunda patlama noktasına gelmişlerdi. 8 Mart gUnü de patlarruşlardı... Prezervatif ve protesto Fam muzeden ayrılırken hayat kadınları da geldiler ve prezervatif dağıtarak durumlarını protesıo ettiler.. Prezervatifle neyi, nasıl protesto ettiklerini hâlâ anlamadım, ama benim payıma da bunlardan bir tane düştü. Şimdi, kadınerkek eşitlığı bozulmadan bu nesne nasıl kullanıur, onu düşünüyorum. Genel Başkan Karababa: DSP2yd içinde Sımut' olacak HESABINI BILEN MUKEMMELİ TERCİH EDER! Bülent Ecevit, 2 yıl boyunca köy kahveleri ve köy evlerine konuk olacak BETÜL UNCULAR ANKARA DSP'nın yeni Genel Başkanı Necdet Karababa, 2 yılda yapacaklan yoğun çalışmalar sonunda tabana kendılerini kabul ettirerek "umut" olduklarının anlaşılacağmı söyledi. Karababa, eski Genel Başkan Bülent Ecevit'in 2 yıl boyunca köy kahveleri ve köy evlerine konuk olacağım anlattı. Karababa, genel başkan secildikten sonra Hk demecini Cumhuriyet'e verdi. Karababa, DSP'yı önlerindeki 2 yılda yoğun bir çalışmanın beklediğıne işaret ederek, bölgesel eğitim programlan hazırlayacaklarını, U başkanlan, ılçe başkanlan, sandık çevresı sorumlulan ve köy temsilcileri düzeyınde bu sure içinde eğitımi tamamlamak ıstediklerinı kaydetti. Karababa, "Nicin SHP degil de, DSP?" sorusuna, "SHP'deki vapı beni oraya gotunnedi" yanıtını veriyor ve şöyle devam ediyor: "SHP'nin yapısındaki bozukluk. hizip yanşmaian CHP doneminden beri devajn ediyor. SHP'deki kadroya baktıgıımz zaman, aynı kişilerin orada yer aldıgını ve dogal liderimirin bundan çok çektigini gazetenizdeki haberterden izleyerek ögrendim. Cumhuriyet'in uzun yülardır okuyuc«s«yuın." Karababa, "DSP'de parti içi demokrasinİB voldngu" eleştirileri karşısında şunları söylüyor: "Bu konuda birçok kişinin kuşkusu var, fakat partiye girdikten sonra daha yakından yaşadım. £n geniş demokratik ozgurliıgun partimizde oldujjuna inandım. " Karababa, kendı dururau de paralellık gösteren eskı DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindornk'la aynı konumda olduğu savlannı kabullenmek istemiyor. Karababa'ya göre, bir gün koşullar gerektirdiğınde Bülent Ecevit'e genel başkanlık koltuğunu birakacak. Ancak o gune kadar kendisi paninın genel başkanı ve bu gorevi surdürürken, daima fıkırlerinden yararlanmak için Ecevit'in yanına gideceğini anlatıyor. DSP Genel Başkam, tabandan gelen orgut uyelerinin inançlarını lam olarak kırsal kesime ulaştıramadıkları göruşunde. Bunun için Bülent Ecevit'in ev misafırhğı, köy kahvesi konuktuğu biçimınde ulaştırmaya çahşacagını behrtıyor. Bu arada çok sayıda ev davetleri aldıklarıru vurguluyor. "Taban uzun yriiann deneyimli politikacısı Ecevil'i tanınuyor mu? Bu ibtiyaç nereden kay naklanıyor?" sorusuna Karababa şu yanıtı veriyor: "Sayın Ecevit giderken, kursulerden konuşuyordu. Kıiçiik topluluklaria karşılıklı diyaloglar kuramıyordu. Şimdi bunu ev r>, kahve kahve, koy koy dolaşarak gerçekleştirecek." SJMTEL ROBOTLAR PEŞİN FİYATINA 8 AY TAKSİTLE .*r*^ V^ Avrupa ve Amorika'ya ihraç edilen bu süpürgeler İsviçre'den "Üstün Kalite Altın Madalyası" aldı. ılOOOVVatt'lık güçlü motor 12000 mm SS max. vakum ı Toz dolum ikaz lambası ı Otomatik kabfo sancı • Ayarlanabilir halı emici ıÇevre koruyucu bant ı Kağıt toz torbası ıHafif (5kg), kolay taşınma, duvara asılabilme, az yer kaplamo ı Yüksek hareket kabiliyeti ı Esnek, sağlam, her yöne hareketli hortum ı Sessiz çatışma ı Estetik görünüm ve modern tasanm. SIMTEL STANDART 1020 Kampanyamız 23 Ocak 1986 tarihli T.C. Merkez Bankası Tebliği'ne uygun olarak düzenlenmiş olup, SİMTEL PAZARLAMA A.Ş. iie ürmtitl flrma SİMTEL A.Ş.'nin kefaleti altında yapılmoktadır. SİMTEL ELEKTRONİK' 1030 Peşinatım, butundugvnvz yerdeb en yoktn T. !ş Bankost Şubeü'ne gtderek SİMTEL PAZAftLAMA A.S. Sısİ, Subest 1018162 no'fo hetabma yahnn Yondakt "Istek Formv' nu ekstksız ve okynakh dotdurun. Banka Subeunden ahca&nız mokbuzun bir suretinı ve ıstek tormunu toahhütiv olarak asağıdakı adrestere göndenn ***** Sahn Alma Toahbütnomentz ve teslim alacoğmız bayımm adresı taraftnıza gândeniecektir. N» X\s Kompanyomtza btrden fazfa ürvnte katıtmak ıcın ayrı oyn, form doldurviacakttr Sectığmtz üruftfcn, SİMTEL baythnnden gorüp, tncehymhtİırsımz. Fıyatianmıza KDV dahtldır. Başvurvtar peştnatın yatınima tanbîne gore değerfendtnfecektır. SİMTEL SENSOR ROBOT 1060 MODEL SİMTEL SENSOR ROBOT 1060 SİMTEL ELEKTRONİK 1030 SİMTEL STANDART 1020 NNS, H ^ \NS^ İSTEK FORMU PEŞİNAT İİ5.000. TAKSİT (8 AY) TOPLAM FİYAT 24.000 20.000 17.500 237.000.\ 196.000.170.000 36.000 30.000 tSTANBUL IMMal Cad 280 SnHe. Han Beyo^u Tsl 1 5 2 < l 00/6 Hal Tetox 25268 yaks » ANKARA' Şehıt Gönen Sk 26/B AnMMpe T»l 229 05 27 229 64 80 Murselpaşa Bulvarı 4^A Basmahane fel 25 72 37 25 72 51 IZMIH AOANA G i z ı p a ş j Cad Valı Volıı Valıkona^ı MirşH.. Kodal Ap\ Mı Hc 14 Tei 138 585 139 M « SAMSUN Kale Mah MerKez >çı Bana Geçtc \c S Tel 15 839 16 263 ANTALYA Aoöı ı p c ç ı Cad Vatçın Apl No Tel 153 007 • 151 549