23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 ARALIK 1988 • • • • AIDS Günü etkinlikleıi 1 Aralık Dunya AIDS Günü dolayısıyla hemen hemen bütün ülkelerde çeşitli etkinlikler gerçekleştırildi. Giınümüzün "vebası" olarak da nitelenen hastalığın yayılmasının önüne geçmek uzere geniş bır aydınlatma kampanyası duzenlendi. Brezilya'da da Rio de Jenerio kentındeki Hıristiyan din adamı Corcovado Mont^ nın heykeli önunde toplanan ve aralarında AIDS'e yakalanmış kişilerin de bulunduğu yaklaşık 50 kişilik bir grup gösteri yaptı. (Fotoğraf: Reuter) CUMHURÎYET/15 Vergi tasarışıııa eleştiri Baykal: Tütün üreticisi nıağdur ANKARA (Cumhuriyet Burosu) SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal, Tekel'in tütün piyasasına "gönülsüz" girmesi sonucu, ureticilerin rnağdur olduklarını soyledi. SHP'li 8 milletvekili tütun piyasasındaki gelişmeleri incelemek üzere İzmir'e gitti. Baykal, dün bir basın toplantısı duzenleyerek tiuün piyasasındaki gelişmeleri değerlendirdi. Tekel'in onceki güıı açıkladığı 7 bin 500 lira başfiyatın "göslermelik" kaldığını kaydeden Baykal şöyle konuştu: "Tekel'in açıkladığı lütün fiyalları. piyasanın kazandığı hareketlilik içinde, daha ilk gıinden gönilmüştur ki tiiketicinin değil, tiiccarın lehine sonuç vermiştir. Tekel'in piyasaya gönülsüz girmesi sonucu, lüccar 1500 lira gibi düşuk fiyattan tütün almaktadır. Bu durumda üretki mağdur duruma düşmüştür." İstanbul Haber Servisi tstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan vergi tasarısını eleştirdi ve tasarının alelacele yasalaştınlmak istendiğini, izlenen yolun anayasaya aykın olduğunu söyledi. Boro Başkanı Kazan dün yaptığı yazılı açıklamada şunları bildirdi: "Biz mevcut tasannın temel bazı yanlışlar taşıdığını kesinlikle anayasaya aykın olduğunu bildiriyoruz. Bu girişimin iplalle sonuçlanacağını söylüyoruz. Devletin mali giice göre vergi alacağını, salma çıkanp insanlan bundan sonımlu sayamayacağını belirtiyonız. Verginin yasayla toplanacağını, Bakanlar Kurulu'na vergi arttıncı bir yelki tanınamayacagını dile getiriyonız. Ve bülün bu aykjnlıklann dozeltilmesini istivoruz." HifHu antjs dun Cape Canaveral'daki Kennedy Uzay Üssü'nden gizli askeri bır görev içın uzaya fıriatıldt. Attantis'te beş kişilik mürettebat bulunduğu bıldirildi. Atlantis'in uzaya güçlu bir casus uydu yerieştireceği sanılıyor. Atlantis, ocak ayında yedi astronotun ölumüne neden olan Challenger faciasından sonra uzaya fırlatılan ikinci uzay gemisi oluyor. u z a y meKigı ı ı n a ı ı ı a ı ı m o l r i n i f t r l o t l l f l l Amerikan uzay mekığı At TSI 16 30 d a giltere'nin başkenti Londra'da buiunan 1 Trafalgar Meydanı nda dün sabaha karşı zor anlar yaşandı. Kimlıği belirlenemeyen stfahlı bir kişi kenön merkezinrJeki meydan yakınlannda bir kişiyi rehin alarak trafiğin uç saat süreyle aksamasına neden oldu. Polisin müdahalesi üzerine ağır yaralı olarak ele geçirilen silahlı kişinin bu eylemi niçin gerçekleştirdiği bılinmıyor. Fotoğrafta olaya mudahalede buiunan polıslerden biri görulüyor. (Fbtoğraf: AP) Zor anlar m HABERLERİN DEVAMI Politikacı, Gazeteci, Eleştiri... sahip toplumların siyaset adamlarında eleşBir taraf, yüksek ideallerinin gerçekJeşmesin tirilerden yararlanma boyutu daha çok dikkati çeker. de gazetecileri engel gibi görür. Bazen tam Buna karşılık, bizim gibi demokrasi kültü"tünelin ucundaki ışık gözükmüş" iken, çabalarının sekteye uğratıldığına inanır; bir ha ründen yeterince nasibini alamamış toplumber, bir yazı her şeyi berbat etmiştir. Böyle larda politikacıların eleştiriye, dolayısıyla gadüşündüğü zamanlar çoktur. Çünkü yalnız zetecilere yönelik hoşgörüsüzlüğü çok daonların politikalarıdır dogruyu, kurtuluşu sım ha çarpıcıdır. Kendi politikalarıyla demokrageleyen. Sanki onlardan başka kimse yok siyi, ülkenin kurtuluşunu özdeşleştirdikleri tur ülkenin iyiliğini isteyen... için, kendilerinedönükeleştirileri, demokra"Bir taraf", "öteki taraf" diyerek politika siye, kurtuluşa köstek gibi görme vehmi içindedirler. cıgazeteci ilişkisi çok kaba çizgileriyle uzun Oysa bu kötü alışkanlıktan sıynlmak geuzadıya anlatılabilir. Tabii bu anlatımın, bir gazetecinin kaleminden çıkacağı için, nes rekir. nel olamayacağı da öne sürülebilir. Yakın siyasal tarihimiz eleştiriye karşı hoşgörüsüzlükten kaynaklanan nice talihsiz örOlabilir. Ama ne var ki bu saptama, bir olguyu de nekle doludur. Hiç olmazsa politikanın doğiştiremez: Eleştiriye tahammülsüzlük, siya ruklarına 12 Eylül sonrası tırmanmaya başlayan genç kuşak politikacıların yaşananlarset adamlığının yapısında vardır. Eleştiriyi gerçekten içine sindirebilenlerin sayısı pek dan ders almalarında sonsuz yarar vardır. fazla değildir. Eleştiri iyidir. Gazetecilik mesleğinin mayasında "eleşİyi politikacılar, devlet adamları bu yanlarını perdelemeyi başarırlar. Demokrası kül tiri" vardır. türü gelişmiş, eleştirel düşünme geleneğine Gazeteci zabıt kâtibi değildir. (Baştarafı 1. Sayfada) Polis Çevik'i elinden (Baftarafı I. Sayfada) Sağman ve Menderes Saruhan. Tekirdağ'ın 10 kilometre kadar dışındaki Kumbağ tatil kasabasmdaki bir motelde, kendilerine sahte pasaport verecek iki kişi ile buluşacaklardı. Polisin eide ettiği bilgiler arasıııda hayali ihracatçı üçluye pasaportları, arkadaşları arasında "Toma" diye bilinen eski bir basketbolcu sağlayacaktı. Toma'nın iki adamımn Ali, Mehmet ve Aziz adlarına hazırladığı Yunanistan vizesi alınmış üç pasaportu perşembe günu saat 15.0015.30 arasında Turan Çevik ve arkadaşlarına Kumbağ'daki bir motelde vereceğini öğrenen polis yetkilileri, operasyon zamanı olarak buluşmayı seçtiklerini ( İ 7 3 I İ h ü l n f l s i B a 5 u a ' < a n Ûzal. dün Izmir'de sanatçıların sorunlarını dinledi. Turk Kadınını Güçlendirme söylediler. U M I I U a l U I İ H v e Tanıtma Vakfı'nın düzenlediğı baloya katıldı. Bir dizi açılış ve temel atma töreni için Mevsim nedeniyle açık otel. dün saat 18.30 sıralarında İzmir'e gelen Ûzal, önce Park Restoran'da düzenlenen sanatçılar kokteyline katıldı. Özal, motel, lokanta ve işyeri bulunmasanatçıların sorunlarını dinlerken politikacıların sanatçılar kadar hayal gucü olmadığını söyledi ve "Sanatçıların ha yan Kumbağ kasabasına gelen poyal gücü çok fazla. Ancak politikacıların o kadar hayal etmesi mümkün değil, çünkü ayaklarının yere basması lazım" lis ekipleri. Turan Çevik, Burak dedi. Bu arada bırçok sanatçı ve kurum temsilcisinin Özal'a "zarf içınde" sorunlannı ulaştırmaya çalıştığı gözlendi. Sağman ve Menderes Saruhan'ın Başbakan daha sonra Efes Oteli'nde düzenlenen baloya katıldı. kısa bir süre önce Tekirdağ'dan harfleri belirlenemeyen tstanbul 70 plakalı siyah bır Mercedes otomobille kaçtıklarını belirlediler. Operasyon zamanı olarak seçilen perşembe günü saat 15.0015.30 arasında, saptanan motelin önüne gelen Cumhuriyet muhabiri, motelin yakmında 1988 model açık kahverengi 131 Şahin marka bir otomobilde oturan polis ekibiyle karşılaşn. Polis ekibiyle görüşmeden elde edilen sonuç, ekibin sahte pasaportlan getirecek olan iki kişinin bir Mercedes otomobille geleceklerini öğrendikleri için bekledikieri oldu. Bu beklemeden bir sonuç alacaklannı sanmadıklannı da söyleyen görevli polisler, kasabanın içinde bir tur attıktan sonra Tekirdağ Emniyet Müdurluğü'ne gideceklerini belirtince, Cumhuriyet muhabiri Tekirdağ'a hareket etti. Birkaç kilometre sonra harf grubu saptanamayan koyu yeşil İstanbul 280 plakalı bir Mercedes otomobille karşılaşıp geri dönüldüğünde, ikiuç dakika yitirilmişti. Görevli ekiple yol üzerindeki Barboros Köyu yakınındaki karşılaşıldığında, Kaçakçıhk Dairesi'nde görevli başkomiserin telaş içinde Tekirdağ Emniyet Müdürü Sadettin Tantan'dan yardım istediği görüldü. Tanık olunamayan iki dakikalık sure içinde, koyu yeşil Mercedes otomobilin içindeki iki kişinin, polis ekibinin dur ihtarına uymadığı ve otomobili polislerin üzerine surerek Şarköy yönüne doğru hızla uzaklaştığı öğrenildi. Görevli polisler otomobilin içindeki iki kişinin bekledikieri kişiler olduklarını söylediler. Tekirdağ Kumbağ'da polisin Turan Çevik'i aradığı motelin sahiplerinden ANAP Tekirdağ eski il başkanlarından Engin Bilge, Turan Çevik, Burak Sağman ve Menderes Saruhan'ın Bilge Motel'de kalmalarının mümkün olmadığını söyledi. Kendisiyle telefonla yaptığımız görüşmede Çevik'in motele gelememe nedeni olarak "Ben Ahmet Karaevli ile takışök" diyen Bilge, şunlan söyledi: "Gelemezler bizim motele. Ben Karaevli'yle takıştım. Onunla takıştığım için Turan Çevik'ler bize gelmez. Gelemez yani. Gelse, emir verdik, bizimkiler kimseyi almaz. Zaten kapahdır şimdi motel. Turan'ı ben tanımam, bilmem. Karaevli bilir onu." (Bastarafı l. Sayfada) Türkiye'nin Pire Başkonsolosu (Baştarafı 1. Sayfada) dım istendi. Yanan geminin Gönül Dalyanoğlu da kayıp gö okul otobüsünü kaçıran eylemciS.O.S.'ini alan Yunanistan ban revlinin iki helikopter ve iki ara ler, Israil'e gitmek için kendileridıralı "Grecian Express", Sovyet ma uçağı tarafından arandığım, ne bir uçak verilmesini talep ettiler Birliği bayraklı "Vasili ancak bulunamadığını, öldüğünü ler. Rehinelerin serbest bırakılmaAzhaev" 26 yıllık kaptan Vecdi söyledi. sı karşılığında silahlı kişilerin bu Erdal'a yardıma geleceklerini bilisteği kabul edildi. Geminin yanışı sürerken Deniz dirdi. Yabancı bayraklı gerailerin Sovyet Novosti Ajansı'nın GeNakliyat A.Ş.'ye bağlı 4 uzman gelmesi beklenirken rüzgârın da enspektörün de olay yerine ulaş nel Müdürü Albert Vlaşov. daha tesiriyle alevler geminin her bölümak için dün özel bir uçakla Kor sonra yaptığı açıklamada, "Otomüne sıçradı. Bunun üzerine müfu'ya hareket ettikleri açıklandı. büste buiunan öğrenci çocuklar ile rettebat ve şoförlerin bir kısnu paBuradan gemiye geçmeye çalışa öğretmenlerinin hayatını kurtarniğe kapılarak filikalarla denize cak olan uzmanların da Kaptan mak için uçağı silahlı haydutlara atlamaya basladı. Gemilerin yarSait Özege'de inceleme yapacağı vernıe karannı aldık" dedi. dıma gelmesiyie birlikte muTetteMoskova yakınlanndaki havavtırgulandı. bat ve şoförler bu gemilere alınalanından havalanan uçak, tsradı. Kaptan Vecdi Erdal ise Deniz İstanbul Limanı'na kayıtlı olNakliyat tarafından sağlanan he duğu bildirilen gemideki yangınlikopterle alınarak Yunanistan'a dan sağ olarak kurtulan 27 kişigötürüldü. Konuyla ilgili bilgi ve lik gemi mürettebatı ile 11 TIR şoren Deniz Nakliyat A.Ş. Genel förünün adları şöyle belirlendi: Müdürü Muzaffer Akkaya yanan Gemi raürettebatı Kaptan Vecgemiye yardıma koşan "Grecian di Erdal, Ersan Gürgül, Lütfü Express"in 22 mürettebatı ve şoAkcan, Nuri Uğursal Uras, Yusuf förü Patraş Limanı'na, Sovyetler özen, Hakan Yalcınkaya, Ziver Birliği bayraklı "Vasili Azhaev"Çakmak, Osman Tanyaş, Özcan in de 14 kişiyi Yugoslavya'nın Kudakçı, tbrahim Aktaş, Mehmet Kardaljevo Limanı'na götürdükBakır, Caner Lor, Şerafettin Çalerini belirterek şunları söyledi: lışkan, Niyazi Çelebi, Hayrettin "Gemi halen yüzer vaziyette Dövener. Asım Mustafa Okul, yanıyor. Olayın duyulmasından Hakkı Ftrat, Nusret Çomak, Şasonra biri Italyan, diğeri Yunanis ban Kul, Bülent Aydonat, Mutan 'dan gelen iki söndünne gemisi hammet Çolak, Tacettin Süngü, yangına müdahale etmiş durum Adek Yiğit, Hüseyin Diniz, Meda Ancak henüz gemideki yangı cit Kaynak, Bülent Memiş. TIR nın söndürüldüğune dair bir bil şoförleri Bilger Gören, Veli Ekgi vermedi. Yugoslavya'ya götü şi, Ismail Şen, Ali Rıza Ateş, Gürrülen mürettebat bugün saat sel Bulaklı, Tuncay Tekin, Cevat 14.00'te Kardeljevo Limam'nda Karatay. Turhan Karpuz, Ali Erol Kanık, Ali Civan Dalkıraolacak." noğlu, Mehmet Bulaklı. Gemi kaptanı Vecdi Erdal, olayla ilgili bilgi verirken yangıÖte yandan tzmirTrieste (ltalnın sabah 09.00 sıralarında makiya) seferini yaparken Korfu Adası ne dairesinden çıktığım, dumanın açıklannda yanan roro gemisinyoğunlaşması nedeniyle personeden Deniz Nakliyat A.Ş.'nin elinlin duramaz hale geldiğini, daha de üç adet daha bulunduğu belirsonra makinenin yol kestiğini biltildi. Korfu'da yanan "Kaptan dirdi ve özetle şöyle dedi: Sait Özege, roro gemisinin 50 "Bundan sonra karbondioksit TIR ve 24 küçük araç kapasitesintiipJerini makine dairesine boşalt de olduğu ve 1977 yılında Fedemak suretiyle yangını söndiirme ral Almanya'nın Schichau Unterye çahştık, ancak çok fazla dalga wezer A.G. firması tarafından inoiduğundan gemideki yükler dev şa edildiği bildirildi. rildi ve karbondioksit dairesinin kapısının önunü kapattılar. NetiYanan roro ile aynı özelliklecede baktık ki bizim bu yangına re sahip olan Kaptan Necdet Or müdahale edecek durumumuz gemisi de 1977 yılında Federal Alyok, birinci çare gemiyi terk ted manya'nın Elfsftber Werft A.G. biri aldık." şirketi tarafından yapıldı. Bir Türk RoRo'su SSCB'den Israü'e il'e hareket etti. Bu arada, uçağın Türkiye ve Kıbns üzerinden geçeceği yolundaki haberler üzerine, Türk Sivil Havacılık Genel Müdurlüğü yetkilileri de uçağın Türk hava sahasından iransit geçmesine izin verildiğini açıkladılar. AA muhabirinin Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü yetkililerinden aldığı bilg>ye göre, verilen izin üzerine, uçak saat 16.13'te Inebolu üzerinden Türk hava sahasına girdi. Uçak, Ankara ve Mersin üzerinde seyrettikten sonra, saat 17.15 sıralarında Mut yakınlanndan Türk hava sahasını terk eiti. Kaçırdıkları Sovyet uçağını İsrail'in Tel Aviv Ben Gurion Havaalanı'na indiren hava korsanları ise teslim oldu. Israil ordu sözcüsunün verdiği bilgiye göre, biri kadın 5 korsanın beraberinde, bir silah ve Sovyetler Birliği'nden çaldıkları çok miktarda para bulundu. Sözcü, "Herşey bitti, kimseye bir şey olmadı" diye konuştu. Korsanların, alana inişten 45 dakika sonra "kendi istekleriyle" teslim oldukları kaydedildi. 8 mürettabat ile ilgili olarak ise henuz herhangi bir açıklamada bulunulmadı. tsrail Polis Bakanı Haim Bar Lev ise Moskova'nın, korsanların Sovyetler'e iade edilmesini istediğini ancak bu konuda Dışişleri Bakanlığı ile yapılan görüşmeler sonucu karar verileceğini bildirdi. Ajanslar, genellikle bu tür olaylarda çok katı bir tutum izleyen Sovyetler Birliği 'nin uçağın havalanmasına izin vererek, daha yumuşak bir tavır izlediğine dikkat çekiyorlar. (Baştarafı 2. Sayfada) OKTAY AKBAL EVET/HAYIR BPFdan OzaPa eleştiri fından çıkanlan dergilere karşı süren baskılar. yasalarının yürürlükten kaldırılBu son konuda bugüne kadar ması güç olmasa gerekir. verilen cezalar toplam 5000 yüı aşTürkiye'nin 1949'dan beri Av mtşür. Soz konusu öteki davalarrupa Konseyi'nin bir üyesi oldu da savcılık, ifade özgürlüğüne ğunu ve konsey statüsünün üye inananlann kabul edemeyeceği, ülkeleri basın ve ifade özgürlügü uzun süreli hapis cezaları talep etnü güvence altına almakla yü mektedir. Söz konusu yazıişleri kümlü kıldığını haürlatmama bu müdiırlerinin tümü mevcut basın arada izin veriniz. yasalan çercevesinde ve yalnızca Yine anımsatmak isterim ki, göriişlerini açıkladıklan için yarTürkiye sivil yönetime döneli ara gılanmaktadır. dan beş yıl geçmiştir. Yukanda saydıklanmız, TürÖzellikle dikkatimize getirilen kiye'nin eskimiş basın kanunlanbeş konu şunlardır: na ve ifade özgürlüğünü sınırla1 Milliyet Gazetesi Yazıişleri yan öteki kanunlanna dayandırıMüdürü Eren Güvener ve aynı ga lan çok sa>idaki baskılann yalnızzetenin yazan Mehmet Ali Bi ca beş örneğidir. rand'a karşı, "Kürdistan İşçi Türkiye, Avnıpa Topluluğu'na Partisi" adı verilen kunıluşun li tam üyelik için başvunnuştur. Ülderiyle yapılan bir söyleşiyi kıs kenizin basın yasalan ile ifade özmen yayımladıklan gerekçesiyle gürlüğünü düzenleyen yasalan, açılan dava. topluluğa ü.ve ülkelerin (ve diğer 2 Cumhuriyet Gazetesi Anka Batı Avrupa ülkelerinin) yasalara Biirosu Şef Yardımcısı Erbil nna ters diişmektedir. Zaman geToşalp aleybindeki dava. çirmeksizin bu yasalan deraokra3 2000'e Doğru Dergisi Yazı sinin en temel ilkelerine uygun işleri Müdürü Fatma Yazıcı aley olarak köklü bir şekilde degiştirhine açılan çok sayıda soruştur menizi talep ediyoruz. Avnıpa dema ve davalar. mokratik kamuoyunu, AT'ye ka4 Yeni Açılım Dergisi Yazıiş tılma çabalannızı desteklemek ve leri Müdürü Şefik Çalık'ın mah Türkiye'ji tupluluğun tam üyesi olarak kabul etmek konusunda kumiyetleri. 5 Kendilerine " s o s y a l i s t ancak böylelikle ikna edebilirsibasın" adını veren gnıplar tara niz." (Baştarafı 1. Sayfada) Türkiye'nin seçkin vitrinlerinde Merter Fabrika Satış Mağazasında Avcılar'da ve Şubatta Bakırköy'de BAYFORM CLASSIC görevden alınan illerin başkanlarının küçük kurultayda yaptıkları konuşmaları okudum. Okurlarıma bu başkanların sözlerinden birer bölümü, yarına kalacak bir belge niteliği taşıdıkları için, sunmayı yararlı gördüm. Erzurum İl Başkanı Mahmut Tuncer Caferoğlu şöyle konuşmuştu: "Baskı ve terörden annmış bir düzen istiyoruz. Çanakkale İl Başkanı Güneydoğu ve Doğu bizim de sorunumuzdur' dedi. Katılıyorum. Cezaevlerindekiler bizim insanlanmızdır. Onların yaşama hakkına biz de sahip çıkmalıyız. Erzurum'da disiplinsizlik yapmadık, yeniçerilik yaptıysak ANAP'a karşı yaptık. Sayın Genel Başkanımız ve Sayın Gürkan'ın özverileriyle büyüyen partimizi kimse küçültemez. Topuz olayından sonra Özal'ı kimse susturamaz." Siirt il Başkanı Zübeyir Aydar: "Türkiye'de demokrasi sorunu vardır. Sürekli sıkıyönetimdeyiz. Biz bunları hak etmedik. 12 Eylül tartışılmalı. Cezaevlerinde yaşanan dram vardır. Bu konuda genel merkezin tutumu parti programınaaykırıdır. Bölgesel sorunlarımız vardır. Korucular devletin silahlarını halka yönelttiler. işkence sorunu vardır. Doğu sorunu vardır. Can alınıyor. kan dökülüyor. Kanayan bu yarayı temizlemek gerekir. Genel Merkez bize yardımcı olmalıdır. Kamu görevlilerinin partizanlık yaptıklarını açıkça söylemeliyiz." İstanbul il Başkanı Ercan Karakaş: "12 Eylül mutlaka araştırılmalıdır. CHP'yi kapatmıştır Askeri darbelerin niçin yapıldığını araştınp parti görüşü haline getirip halka sjnmazsak müdahalelerde halk bize sahip çıkmaz. Istanbul'da bır seçim kazandık, iptal edildi. Yeniden seçim yapıldı, yine kazandık. Hemen arkasından görevden alınacaksınız sözleri başladı. Ben sosyal demokrat programa, tüzü^e, sosyal demokrat ideolojiye sapına kadar bağlıyım. Buna rağmen görevden alıyoriarsa buyursunlar alsınlar" Malatya İl Başkanı Feridun Diyarbakırlı: "Malatya'ya ayrı bir özen, ayrı bir ilgi gösterilmelidir. Biz 12 Eylül'leri eleştirmek zorundayız. İnsanlar bir daha tank sesleriyle uyanmamalıdır. Özellikle Doğu ve Güneydoğudaki halkın neler çektikleri parti meclisinin Urfa toplantısında genel başkana ve parti meclisi üyelerine gösterildi. Ara sokaklarda yaşayan Adiloş bebeleri gördüler. O insanların da Türkiye topraklarında insanca yaşamak hakları vardır. Topuz'un yersiz iddiaları yerel seçimler öncesi sırtımıza bir kambur gibi yüklendi." Diyarbakır il Başkanı Nurettin Aydın: "Bir grup mahkum ailesi açlık grevinde bulunmuştur. Çok vahim bir durumdu, hapistekilerden haber alınamıyordu. Ölü var, yaralı var deniyordu. Kırk, kırk beş yaşlarında çoğu kadın partiye geldiler, parlamenterlerimizi aradım, cumhuriyet savcılığına gidilmesini istedim, ilimın ve çevremin milletvekillerinden yardım istedim. Bu insanlan kolluk kuvvetleriyle dışarı çıkartmak anlayışımla ve demokratlığımla bağdaşmazdı. Görevden alınmam bir çözümse alsınlar." İçel il Başkanı Remzi Bilin ise genel siyasal durumun açıklamasını yaptı, fazlaca bir şey söylemedi. Görevden alınan il başkanlarının kurultaydaki konuşmalarmdan aldığım notlar işte böyle... Görüldüğü gibi SHP programına ters düşen bir tek söz yok! Güneydoğudaki, Doğudaki olayları bilmeyen var mı? Kitaplar yazılıyor, incelemeler yapılıyor, o yöreye her gıden durumun korkunçluğunu görüyor. SHP başkanları^da yöre insanlarının içinde yaşadığı durumları gözler önüne sererek görevlerini yaptılar. Suçları bu muydu? 'Onanlmaya' ya da dinlenmeye' itilmelerinin gerçek nedenlerini niye açıklamazlar? Bay Topuz o ağır suçlamalarının kanıtlarını neden göstermez? Böyleyken, evet böyleyken Genel Başkan İnönü, Genel Sekreter BayKal ve sabık' MYK üyesi Topuz el birliği ederek tam da yerel seçim öncesinde nasıl olur da yedi ilin, özellikle iki seçim kazanmış bir İstanbul il yönetiminin görevine son verebilir? Gerçek parti suçu'nu işleyen birileri varsa, o da SHP MYK'sıdır. İlk toplanacak parti kurultaymda SHP tabanı bu yanlış uygulamanın, daha doğrusu bu 'hesaplı' eylemin hesabını, genel başkandan, genel sekreterden, MYK'dan, bu gidişe dur diyemezse parti meclisi üyelerinden soracaktır...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear