23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/8 HABERLER 7 KASIM 1988 Hacettepe Üniversitesi yurtta kalan 50 bine yakın kişi arasında araştırma yaptı Üniversite öğrencisi bıınalımda IGerilim, kaygı, uykusuzluk, kararsızlık, sürekli hayal kurma, heyecan, alınganlık başta gelen sorunlar. Genelde kızların fpsikolojik sorunları erkeklere oranla daha çok, buna karşılık ' erkeklerin hayal kurma eğilimleri daha yüksek. 1 ğSorunların yoğunluğu açısından Ankara en problemli bölge J olarak görünüyor. Bunu sırasıyla îstanbul, Adana, Trabzon, ^İEskişehir, Diyarbakır, Erzunum ve İzmir izliyor. Öğrenciler Tsorunlarına kendi kendilerine çözüm bulmaya çahşıyor. "Kız ve erkek ögrenciler birbirleri ile karşılaştınldıgında, kızların genelde daha çok içe dönük, sıkınlılannı kendilerine saklayan, başkalanna açılmayan bir tutum içinde oldukları. buna karşın, erkeklerin meselelerini dısardaki kişilere buyuk farkla açabildikleri dikkati çekmektedir. Yakın arkadaşlara açılma. kız ve erkekler için esit olarak yararlanılan çozüm yolu olarak gorulmekledir. FarkJı olarak, kızların psikolojik sıkınülannda başvurduğu yöntemler arasında, ailesi ile konuşma ve aglayarak sakinleşme kızlara ozgü olarak daha yaygın bir yaklasım olarak belirmektedir. Kişi olarak kendim çözüm anyorum yaklaşımı her iki cins için de yaygın olmakla birlikte, erkekler için daha baskın bir yöntem olduğu, problemi sunıncemede bırakma yaklaşımının ise daha çok erkeklerce izİenen bir yol oldugu göriilmektedir." Prof. Özgüven, yukseköğrenim öğrenci yurtlannda öğrencilerin psikolojik sıkıntı ve problemlerinin hafifletilmesinde ve giderilmesinde yardımcı olarak psikolojik danışma kurumlannın henüz çok sınırlı olduğunu ya da bulunmadığını, ancak öğrencilerin pekçok psikolojik kökenli sıkıntılannın olduğunu sözlerine ekledi. ASUMAN ABACIOĞLU İZMİR Gençler arasında yapılan bir araşurma sonucunda öğrencilerin psikolojik sıkıntı ve sorunlanna büytik bir oranda kendi kendilerine çözüm bulmaya çalıştıkları, çok az bir bölümün uzmana danıştığı belirlendi. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nden bir grup öğretim üyesi tarafından 48.954 öğrenci üzerinde yapılan araştırmada, "Ögrencüerin bir hayli yüks«k düzeyde psikolojik sıkıntı ve sorunlan olduğunun gönildügü" bildirildi. Yurtlarda kalan universite öğrencilerini kapsayan araştırma konusunda bilgi veren Prof. Dr. Ethem Özgüven, "Gerilim, aşın kaygı, aşın uykusuzluk, duygusallık, kararsızlık, sürekli hayal kurma, aşın he>ecan ve aşın alınganlık" gibi başta gelen sorunların yoğunluk açısından Ankara bölgesinin en problemli bölge olduğunu, bunu sırasıyla İstanbul, Adana, Trabzon, Eskişehir, Diyarbakır, Erzurum ve İzmir bölgelerinin izlediğini soyledi. Kızların. "Genelde psikolojik sorunlannın erkeklere göre daha çok olduğunun gönıldügünü" vurgulayan Prof. Özgüven, şoyle konuştu: "Kızlar, aşın alınganlık, gerilim, insanlardan kaçma, içine ka panma, aşın heyecan, scbebi belirsiz korku, duygusal kararsızlık, aşın kaygı, çe\re şartlanna uyum saglayamama \e insanlaria iyi Uişkiler kuramama gibi psikolojik sonınlara daha yüksek oranda sahipler. Aşın uykusuzluk yönünden cinsler arasında fark gönilmemektedir. Erkeklerin kızlara göre sürekli hayal kurma yonünden daha problemli oldugu göıülmektedir. Toplam yüzdeler arasındaki fark itibanyla erkeklerin hayal kurma eğilimleri daha yüksektir. Diğer bir deyişle kızlar daha gerçekçi gorunmektedir." vurdukları yollar arasında, "kişi olarak kendim çözüm anyorum" yanıtının yüzde 73 oranında alındığını belirten Prof. özgüven, "yiızde 72'si yakın arkadaşına açıldıgını, yüzde 28'i ailesiyle konuştugunu, yüzde 21'i ağlayarak sakinleşliğini, yüzde 20'si problemi sürüncemede bıraktıgını, yüzde 12'si akraba ve (anıdıklarına giftigini. yüzde 2'si de konu ile ilgili uzmana başvurduğunu soyledi" dedi. Psikolojik sıkıntı ve sonınlara yaklasım tarzı yonünden kız ve erkek öğrenci lerip farklı tutumlar içinde olduğunu belirten Öğrencilerin psikolojik sıkıntı Prof. Özgüven, sözlerini şöyle sürve sorunlannın çözümünde baş dürdü: Doğıij kar altında ERZURUM (Cumhuriyet) Doğu Anadolu Bölgesi'nde alçak kesimlere yağmur yağarken, yüksek yerleşim alanlan kar altında kaldı. Önceki gün ErzurumBingöl arasındaki ÇatKarlıova yolu bir süre kar ve fırtına nedeniyle ulasıma kapandı. Kapanan karayolunda mahsur kalan araç ve yolcular, karayollan ekiplerince kurtarıldı. Kar kalmlığınm yüksek kesimlerde 25 santime yükseldiği bölgede, hava sıcaklığı da eksi 5 dereceye kadar düştü. ÇatKarlıova karayolunda kara saplanan bir minibüs, yolcuları tarafından itilerek kurtarıldı. Yoğun sis ve kar yağısı nedeniyle kurtlar, yerleşim birimlerine kadar indiler. (Fotoğraf: Mehmet Gültekin) tlhan Erdost bugün anıhyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gözaltına alındığı Mamak Askeri Cezaevi'nde dövülerek öldürülen tlhan Erdost, öldürülüşünün yıldönümü olan bugün, Karsıyaka Mezarlığı'nda saat 11.30'da anıhyor. tlhan Erdost'un blüm yıldönümü nedeniyle, tlhan tlhan Kitapevi'nde tlhan Erdost'la yakın dostluklan olan Avukat Halit Çelenk, ozan Metin Demirtas, gazeteciyazar Mustafa Ekmekçi, kitaplarını imzalayacaklar. Yine tlhan tlhan Kitabevi'nde, mini bir resim sergisi de var. Muzaffer tlhan Erdost, tlhan Erdost'la birlikte gözaltına ahnıslarını, dövülmelerini ve tlhan Erdost'un öldürülüşünü anlatan altı resmini sergileyecek. tstanbul SHP tl Merkezi'nde, bugün saat 19.00'da tlhan Erdost'u anma toplantısı yapılacak. SHP tstanbul tl Başkanı Ercan Karakaş'ın açtş konuşmasından sonra, M. tlhan Erdost, "tlhan'm öldürülmesinin anlamı ve 12 Eylül" konulu bir konuşma yapacak. | » ^ « faal nufusumuzun \f d l G S I Z yaklaşık 14 0|uşturan işsizler içindeki payı yüzde 55.1'i buluyor Gençlerin çoğu istemedikleri işlerde, üstelik sigortasız. hiçbir güvenceleri olmadan ve çırak statusünde çahşıyor. 16 yaşını geçrneyen bir işçinin sendika uyeliği, vasisının iznine bağlanarak örgütlenmeleri engellemyor. Yapılan araştırmalar, ış kazalarında en büyük payın yme genç ışçılere duştuğünu gösteriyor Toplam ış kazaları ve meslek hastalıklarının yaklaşık üçte bın genç ışçileri kapsarken. 1986 yılında iş kazası geçiren ya da meslek hastalığına yakalanan genç işçilerın sayısı 42 bin 933 olarak açıkjanıyor. Öğrenci gençlik ise ülke nüfusunun yaklaşık beşte bın. İlkokul sonrası 4 mılyon çocuğun okul dışı kalmasının yanı sıra universite kapılarına kadar gelıp yine açıkta kalan gençlerin sayısı her yıl artıyor. 1987 de universiteye giremeyerek kann tokluğuna çalışmak zorunda kalan gençlerin sayısı 422 bın. (rotoğraftar. ümit Otan) opnrlik Universite yurtlannda "yasak" sancısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu'nda (YurtKur) barınan öğrenciler için yasaklar başlıca sorun olmaya devam ediyor. öğrencilerin yatış, odalanndaki ışıkların söndürülüş ve okuyacağı yayınlara kadar her şey idari denetimden geçiriliyor. Pek çok yurtta öğrencilerin yurda geliş ve ayrılış saatlari konusundaki farklı uygulamalar tepkiyle karşılanırken, yurtlarda kalan öğrenciler yurda geiiş saatlerinin erken saatlere rastlaması nedeniyle tiyatro, sinema ve konser gibi etkinlikleri izleyememekten yakınıyorlar. YurtKur ve Hacettepe Üniversitesi'nin birlikte gerçekleştirdiği bir araştırmada öğrencilerin yüzde 50'ye yakın kısmının yurtlardaki yasaklardan şikâyetçi olduğu, öğrencilerin hemen tamamına yakın kısmının da yurt yöneticilerinin yasakçı tutumlanndan yakındıklan belirlendi. Adeta kışla disiplini uygulaması içinde gerçekleştirilen idari denetimler sırasında yurda girmesi yasaklananlann başında kitaplar ve çeşitli yayınlar yer alıyor. Bazı yurtlarda günlük gazetelerin dahi yurtlara girmesinin yasak olduğu vurgulanıyor. Öğretim görevlileri "Herkeseaf ANKARA (ANKA) öğretim Görevlileri Derneği, öğrenci affının sınırlı tutulmasma karşı çıktı. öğretim Görevlileri Derneği Genel Sekreteri Doçent Doktor Tahir Hatiboğlu, universite öğrencilerine getirilen yeniden sınav hakkı yasa tasarısıyla ilgili ANKA 'ya görüşlerini açıklarken, "öğrenci affı 1402'liklerle, disiplin cezası nedeniyle öğrenimlerini tamamlayamayanları da kapsamalı" dedi. Hatiboğlu, affın cezalandırılanlara yönelik olduğunu belirterek, "Bu durumda olanlar öğretim fırsatını kullanamayıp başarısız olanlar değil, öğrenim hakkı elinden alınan 1402 sayılı ceza kanununa muhalefet edenler iie disiplin cezası alanlardır" diye konuştu. Kaçaklar Davos'tan şikâyetçi A TİNA (AA) Yunanistan 'da yaşayan kaçak ve bölücüler, Türk Yunan ilişkilerindeki yakınlaşmadan sonra Yunan makamlarmın kendilerine değişik muamele etmeye başlamasından yakındılar. Atina'da bir basın toplantısı düzenleyen kaçaklar, yetkililerin kendilerine çalışma izni vermemekte direndiklerini, Yunanistan 'a kaçan birçok arkadaşlarma siyasi iltica hakkı tanınmadığını da iddia ettiler. öte yandan, Lavriyon kampına gitmek için Pire'de bir taksiye bindikten bir süre sonra aracın şoförünü bıçaklayarak üzerinde bulunan 130 bin lirayı (13 bin drahmi) çalan dört bölücüden üçünün yakalandığı bildirildi. Polisin açıklamasında, Mahmut Çakır, Yusuf Özkaya ve Alpaslan Nevzat isimli bölücülerin Lavriyon kampı yakınlarında yakalandıkları, dördüncü bölücünün ise arandığı belirtildi. i UNIVERSİTEDEN NE YABANCILAR, NE KENDİ ÖĞRENCÎLERİMİZ MEMNUN 'Madagaskar'daki liselere benziyor' Yabancı uyruklu ögrenciler, derslerin yoğunluğundan, sınavların sıklığından, başka etkinliklere zaman bulamamaktanyakınıyorlar. yince de 'Afrika'da açlık var' diyoriar. Dünya hakkında bilgileri Ülkemizden birçok öğrenci o kadar az ki, Afrika deyince, inyükseköğretim için yurtdışma gi sanlann aklına açlık geliyor. Ayderken, dünyanın 74 ayn ülkesin nca Türkiye'de de açlık var, Beni den gelen yaklaşık 8 bin genç, üni en çok rahatsız eden bir konu da versitelerimizde öğretim görüyor. 'Hıristiyan rrusın? Musluman mıYabancı ögrenciler arasında lran sın?' diye sorulması. Benim ullılar başı çekerken, Danimarka kemde kimse bunu sormaz. Çündan, Kanada'dan, Japonya'dan tu kü insan, insandır." tun da Nijerya, Malezya, ZambiJacques'in arkadaşlan hakkınya, Tanzanya gibi ülkelerden ge da gözlemleri de şöyle: len öğrenciler, Türkiye'nin 29 üni"Gençler okumaktan başka bir versitesinin çeşitli fakültderine dağılmış durumda. Bu öğrencilerin şeyle uğraşamıyorlar. Hiç eglence ülkemizi secme nedenleri ise farklı yok, sportif faaliyetler çok az. farklı. Kimi, ülkesinde okuma Türkiye'de para olmayınca bir şey olanağı bulamadığı için Türkiyeye yapamıyorsun. Gençlerde de pageldiğini söylerken, kimi de turist ra yok." olarak gelip gördükten sonra bu Mimarlık öğretimi gören ve bir karan aldığını belirtiyor. yıldan bu yana Tilrkiye'de yaşayan Sudanlı Hala Hassan da okumak için Sudan'dan gelmiş. Hala HasEn çok.. öğrenci Orta Doğu Ünıversitesi'nde san, ülkesindeki insanların da Müslüman olduğunu belirterek, Öğrenci Secme ve Yerleştirme Türkiye'deki Musluman adetleriMerkezi'nin istatistiklerine göre, nin çok güzel olduğunu, arkadaşyabancı uyruklu öğrencilerin en lan nı çok sevdiğini anlatıyor. fazla rağbet ettikleri yükseköğre Derslerin agırlıgjndan şikâyet eden tim kurumlannın başında ODTÜ Hala Hassan, Turkiye'ye gelişinin geliyor. Bu üniversitenin çeşitli bi Ankara'da bir universitede okuyan rimlerinde 19871988 öğretim yı ağabeyi aracılığıyla olduğunu söylında 840'ı erkek, 277'si kız olmak leyerek şöyle konuşuyor: üzere toplam 1117 öğrenci eğitimöğretim gördü. Orta Doğu Teknik "Türkiye'de insanlar Universitesi'nin en fazla yabancı çok nazik" öğrencinin bulunduğu bölümü ise Mühendislik Fakültesi. Bu fakül"Agabeyim, Türkiye'de okudutede 700'e yakın yabancı uyruklu gu için ben de buraya geldim. Geöğrenci öğretim görüyor. cen yıl Tnrkce egitirai gordum. Bu Yabancı uyruklu öğrencilerin yıl fakültede dersler o kadar ağır yoğun olarak toplandığı üniversi ki ders dışında boş zamanım oltelerden biri de Anadolu Üniver muyor. Okudugum bölüm nedesitesi. Bu universiteye bağlı açı niyle sürekli çizmek zorundayım. köğretim fakültesinde bin yaban Türkiye'de insanlar çok yardımsever." cı uyruklu öğrenci bulunuyor. Hala Hassan'ın sınıf arkadaşı Yabancı uyruklu öğrenciler, Türk öğrenciler gibi derslerin yo olan Japon öğrenci Kimiyo Yağunluğundan, sınavların sıklığın mashita da Sudanlı arkadaşının 'Maddi koşullar belimizi büküyor' Rakotoarisoa (Madagaskar) ÜLKER GÖKTÜRK Çözüme kavuşturulamamış sorunlar, doğup hüyüdüğü yerlerden kent üniversitesine gelen gençlerimizin karşısına yemek, kredi, harç, kitap, ulaşım, beslenme olarak dikiliyor. Yamashita (Japonya) İLKER MAGA Neler yasak? Yurtlarda öğrencilerin giriş çıkış saatlerinden, telefon gönişmeleri ve ziyaretçi göriişlerine kadar her alanda pek çok yasak bulunuyor. Yurtlarda öğrencilerin uymak zorunda oldukları yasaklar şunlar: "Hafta içinde en geç saat 20.30'da, hafta sonunda ise en geç 22.30'a kadar yurt dışında kalmak. Yurt içinde kantine tertikle inmek, cinsel bilgileri içeren kitap. dergi, broşürleri yurda sokmak, soyadı tutmayan kişilerie yurtta göriişmek, telefonlanna çıkmak, odalara herhangi bir yiyecek maddesi göturmek, odaya çamaşır asmak, dolaplarda yasak yayın, yiyecek bulundurma'i, gece saat 24.00'ten sonra ışı1. yakmak, ısıtıcı veya elektrikli alet bulundurmak, ziyaretçilerle 20 dakikadan fazla göriişmek, idarecilerle göriişürken eşofman giymek, yöneticilerle tartışmak, yurt içinde idarecilerden izin almadan spor, kültür faaliyetinde bulunraak, sinema, tiyatro bileti satmak, afiş, posler asmak." ADANA Yeni öğretim yılı na girdigimiz şu günlerde öğrenciler, geçen yıldan çözüme kavuşturuİmanuş ve katlanarak gelmiş sorunlarla karşı karşıya. Okumak için doğup büyüdüğü kentten ayrılıp universite kentine gelen, ancak yurtta yer bulamayan Erdinç Soyöz de, bu yıl okulunu bitirecek, ama "ögreııdliginin bu son yılında biraz sivil raşayayım, ev kiralayahm" diyen Ibrahim Koçak'ın da sorunu ev. Hassan Nur Erdinç Soyöz, uygun bir ev kira(Sudan) (Somali) layana kadar akrabalarında kalırinsanların yardımsever olduğu dü ken, tbrahim Koçmk "keseye uyşüncesine yurekten katılıyor. gun ev" arama telaşında. Koçak "Türkiye'de insanlar çok nazik" anlatıyor: diyen Kimiyo, Turkiye'de okuması "Kiralık ev bulmak Adana'da konusunda önerinin iki yıl önce sornn. Herkes peşin para istiyor. ülkemizi turist olarak ziyaret eden Nonnal bir ev 800 bin lira. Bir daanne ve babasından geldiğini be ire milyonu buluyor. Bunu bir 6glirtiyor. "Daha önce ülke olarak renci nasıl yatırabilir? Uygun bir Türkiye'yi biliyordum, ama başka ev bnlamazsak zornnlu olarak bilgim yoktu" diyen Kimiyo, ge ynrda donecegim. Sorun yine çöce gündüz ders çaiıştığını, ders dı zülmiiyor ki. Sorun yine maddi. şında başka bir faaliyete zaman Okunması gereken ciddi bir gazebulamadığını anlatıyor. te için ayda 12 bin lira, yurda yaMimar Sinan Üniversitesi'nde lak ücreti olarak 24 bin lira. Kaç öğrenim gören Muhammed Nur* öğrenci bn yükün altından kalkaun ulkesine ise uçakla sekiz saat büir?" te gidiliyor. 5 milyon nüfuslu Somali'den gelen Muhammed'in en "Gazetedergi için büyuk sorunu trafik. tstanbul'da para ayıramıyoruz' ki insan ve araba kalabaJığına 3 tbrahim Koçak, barınma soruyıldan bu yana alışamadığını anlatan Muhammed Nur, şöyle di nundan söz ederken, arkadaşı Tnran Şengönül, "Bu sadece biri. yor: "Burslu olarak okuyonım. An Daha niceleri var" diyor ve eklicak verilen para yetmedigi icin ai yor: "Örnegin yemek. Bu yıl palem her av bana para yolluyor. halılandı ve miktarı azaldı. UlaTürkiye'deki tarihi eserleri çok il şım öyle. Kışın yağmurda saatler ginç buluyonım. Smavlar çok faz boyunca beklediğimiz olur. Bir de la. Ders çalışıyonım ve hep ders bastane kampusa taşındı. Ek otobüs de yok. Okumamız gereken lerimi düşünüyorum." Hacı AWnin hissesini Şevket ahr" ANKARA (AA) DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, "Demirel'in evi satılıyor" başlıklı haberle ilgili olarak, "Evin üçte biri benimdir. Telaş edecek bir şey yok" dedi. Demirel şunları soyledi: "Bu evin üçte biri benimdir. Üçte biri Hacı Ali'nindir, üçte biri de Şevket"ındir. Hacı Ali işadamıdır. Zaman zaman haciz gelir. Sonra gidip Hacı Ali meselesini halleder. Kimse benim adıma telaşlanmasın. Bu ilk defa olmuyor. Telaş edecek bir şey yok. Diyelim ki ev satıhğa çıktı; Hacı Ali'nin hissesini Şevket alır." Dr. Özel için yürüyüş ynpıldı İstanbul Haber Servisi Son umutlarım NO ekstresine bağlayan kanser hastalan ve yakmları, Dr. Ziya özel'e verilen meslekten men kararının kaldınlması isteğiyle dun Çağlayan'da yürüyüş yaptı. Yürüyüşçüler, Dr, özel'e çalışma izni verilmesi için önümüzdeki hafta da tzmit'te yürüyeceklerini, ayrıca ölüm orucuyla da isteklerini gerçekleştirmeye çalışacaklarım bildirdiler. Dr. özel'in avukatı Burhan Apaydın, İstanbul Tabip Odası'mn müvekkili özel'den savunma istediğini büdirdi. Çalışmalar siirüyor Üniversitelinin yokluk savaşı kitaplar var. Bunlan almak bir yana, günlük gazele için dergiier icin para ayıramıyoruz. Bir yandan aiİemizden gelen para gittikçe azalırken, öte yandan alım gücümuz sınırianıyor." Turan Şengönül, alım gücünün azalması nedeniyle bu yıla kadar okul dışında, geceleri çalışmış. Ancak hayli yorulduğunu, bu yıl "biraz rabat" yaşamak istediğini söylüyor. Turan Şengönül g*bi, alım gücü azalınca çalışmak zorunda kalan öğrencilerin sayısı az değil. Fotoğrafçılık yapan, karikatur satan, anketör olarak çalışan ve daha değışik işler yapanlann yanında, yurtta arkadaşlarının ayakkabılannı boyayarak okulunu bitirmiş olanlar da var. Bir tıp öğrencisi için durum daha "vahim".. Tıp oğrencisinin yülık harcaması gibi hesap çıkarmak olanakh değil. Bu kişiye bağlı. Neden rrü? Ömeğin referans kitaplar alınıp okunması gerekirken pahalılıklanndan ahnamıyor. Sonuçta, iyi kitap almak, çok okumak, araştırmak okul bitimine kalryor. Bu konudaki yakınmasını beşinci sınıf öğrencisi Vakkas Üstün şöyle dile getiriyor: "Referans kilapJan alamadıgımızdan tıbbı, derslerde aldığımız notlarla ögrenmeye çalışıyoruz. Bu da 'atadan oğula' misali devredip gidiyor. Oysa tıp sürekli gelişen. araştınlması gereken bir konu." Tıp oğrencisinin altı yıl boyunca karşılaşabileceği sorunlara gelince... " H e r şey ilk yılda başlıyor" diyor Vakkas Üstün, "Binbir umutla gelinen bu noktada sorunlar üstüne çöküyor. İstenilen ortam yok. KiUplar pahalı. Zamanın yok. Boşlukta duyumsuyonım kendimi..." Resim, ıııüzik ve bedenden kalma kalkıyor TUNCAY ÖZKAN ANKARA Resim, müzik, beden eğitimi derslerinden sınıfta kalmanın kaldınlması konusunda çalışmalar yapılıyor. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Celal Guzel, konuyla ilgili çalışmalannın devam ettiğini, resim, müzik ve beden eğitimi derslerinden sınıfta kalmanın kaldırılması konusunda yeni bir sistem arayışında olduklarını soyledi. Yetkililer, resim, müzik ve beden eğitimi derslerinden sınıfta kalmanın kaldınlması konusundaki çalışmalarda, oğretmenlerin ders içı psikolojik durumlannın da gözardı edilmeyeceği bir sistemin benimsenmesi gerektiğini vurguluyorlar. Resim, müzik ve beden eğitimi derslerinin yabancı dil eğitiminde olduğu gibi öğrencinin isteğine bağlı bir şekle dönuşturülmesi gerektiği ifade ediliyor. Bu derslerin öğrencilerin bedensel ve zihinsel yeteneklerinı geliştirici niteliklerine dikkat çeken ilgililer, derslerin öğrencilerin rahatlamalarını sağlayacak birer kültür programları haline donuştürülebileceğı görüşunu savunuyorlar. Yeni universite sınav sisteminde bu derslerden birinden haziran dönemi mezunu olamayan öğrenciler, eylul donemıne kaldıklarında ortaoğrenim başarı puanları universite sınav sonuçlarına daha az etki edecek. Tıp öğrencilerinin kantin tepkisi tstanbul Haber Servisi İstanbul Tıp Fakültesi öğrencileri, öğrenci kantinin kapatılması ile ilgili olarak fakülte idare amiri Sefa Kıhç'ın basında çıkan sözlerini protesto ettiklerini açıkladılar. Personel yetersizliği gerekçesiyle 5 ay önce kapatılan İstanbul Tıp Fakültesi öğrenci kantini, öğrenciler tarafından geçen çarşamba açdarak işletilmeye başlatılmıştı. Kantinin kapatılmasına fakülte idare amiri Sefa Kılıç "kız ve erkek öğrenciler arasında geçen nahoş durumlar"ın neden olduğunu söylemişti. Öğrenciler, kesinlikle böyle bir şeyin söz konusu olmadığmı, kantinin özelleştirilmek istendiğini öne sürdüler. öğrenci derneği adına yapılan açtklamada "Dinlenme hakkımızı kullanma, ucuz ve kaliteli bir hizmet yaratma bilinciyle hareket ediyor, universite ve kantini bizimdir diyoruz" dendi. dan yakınırken, bazıları Türkiye1 de okumaktan memnun görünüyor, bazıları da ülkesinde yukseköğretim görmüş olmayı yeğlediğini soyluyor. Türkiye'de halen ABD'den Afganistan'a, Federal Almanya'dan Kamerun'a kadar değışik 74 ülkeden öğrenci var. Güney riint Okyanusu'nda yer alan Madagaskar adasından kalkıp Turkiye'ye okumaya gelen İTÜ Makine Mühendisliği 4. sınıf öğrencisi Jacques Rakotoarisoa, "Türkiye'de egitimin boyle oldugunu bilseydim Madagaskar'da okurdum" dıyor. Jacques, eğitimin yetersizliğinden, universitede yapılan araştırmaların azlığından, kültürel ve sportif faaliyetlere yeterince önem verilmemesinden yakınıyor. "Buradaki üniversiteler, Madagaskardaki liseler gibi" diyen Jacques, Türkiye hakkındaki duşuncelerini şöyle anlatıyor: "Beni göriince Arap zannediyorlar. Siyab derili olunca Arapsın diye bir şey yok tabii. Bu, insanlann bilgilerinin yetersizliginden kaynaklanıyor. Üikenu söyle DÜZELTME • Refet Erim Dün yayımlanan "Çevre hukuku çöpe yetmiyor" haberinde görüşleri aktanlan eski Çevre Müsteşarı Refet Erim, bazı açıklamalarının haberde tam yansıtılmadığını belirttı. Erim, Petersberg için, "Gemi Istanbul'da dururken, 'yetkim var mı yok mu'yu tartışmak pısırıklıktır, acizliktir. Samimi söylüyorum, buradaki 'pısırıklık ve acizlik' nitelemelenni yaparken, hükümeti değil, ben görevdeyken de her yapmak istediğim bu tür işe türlü engeller çıkaran tutucu bürokrasiyi, özeltikle Dışişleri bürokrasisini düşünüyordum. Hükümeti değil. Ama daha açık ifade etmem gerekirdi, hata benim" dedi. Refet Erim, BM'nin, çöp hukuku konusunda çok ciddi yeni düzenlemeler yapmak ve getirilen kuralların uygulanmasım denetleyecek 'uluslararası çevre jandarması' kurmak yolunda zorlanması gerektiğini soyledi. Haberimizde yer aldığı gibi, Erim'in sıfatı Prof. ^ 'eğildir, düzeltiriz. mokrasinin Gelişiminde Gençliğin İşlevi" adlı panelde, 12 Eylül'ün geçmişin bütün faturasını gençliğe yüklediği, kapıtalizmin yaşadığı buhranın hesabının gençlikten sorulduğu ileri süruldu. Panelde ayrıca, gençliğin onurlu bir gelecek için mücadelesını sürdüreceği de vurgulandı Eyüp Melek Sineması'nda dun düzenlenen panel, "bağımsızlık mücadelesinde şehit düşenler için" yapılan 1 dakikalık saygı duruşuyla başladı. Panelın açılış konuşmasını yapan SHP Eyüp llçe Başkanı Ahmet Delikanlı, demokrasinin gelişiminde en önemlı etkenın gençlik oMuğunu söyledı. Gençliğin toplumsal olaylarda en duyarlı kesim olduğunu belirten Delikanlı, "12 Eylül bütün geçmışin faturasını gençliğe yüklemiştir. Binlercesi ıçeri atılmıştır Ve kapıtalizmin yaşadığı buhranın hesabı onlardan sorulmuştur" diye konuştu. ANAP ıktıdarının gençhği hiçbir toplumsal sorun ile ilgilenmeyen ve düşunmeyen insanlar olarak görduğünu kaydeden Oelıkanlı, SHP'nin toplumun en ileri kesimi olarak gördüğü gençlığe güvendiğini ve demokrasinin yerteşmesinde buyük ödevler yüklediğım anlattı. (Fotoğraf: P\\ Tevfik Berber) Demokrasinin Gelişiminde Gençliğin İşlevi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear