23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/8 HABERLER 17 KASINÎ 1988 SHP'LİLER ALTERNATİF POLİTİKALAREVIANLATIYOR Ftisun Özbilgen Çetin: Temel hedef sanayileşme SHP Grup Başkan Vekili Hikmet Çetin, eski bir plancı olarak alternatif politikalan savtınurken, özellikle kaynaklann iyi kullanımının planlanması ve sanayileşme üzerinde duruyor. Çetin, dünyadaki tüm gelişmiş ülkeleria sanayileşme ile bugün bulundukJan yere geldiklerini belirterek, kimsenin hayal kurmamasını öğütlüyor. TBMM'deki odasında bir yandan milletvekillerinin çeşitli sorunlarını çözmeye çalışan Hikmet Çetin, bir yandan da sorularımızı yanıtladı: Son zamanlarda özellikle SHP'de, alternatif nedir diye kamuoyunda bir merak doğdu. ANAP'ta bir sallanlı oldugu beili, referandumdan sonra başladı bu olay. SHP gelirse ne olacak diye bir merak var. Neler degişecek hayalıınızda diye insanlann kuşkulan var. Sosyal demokratlann alternalifleri nelerdir? Bir kere şundan başlayayım, alternatif konusunu bir içtenlikle öğrenmek isteyenler var, bir de tuzak halinde, özellikle bugünkü iktidar ve çevresinin yaygınlaştırdığı bir tuzak şeklinde ortaya koyanlar var. Örneğin tüm ekonomi politikalan çıkmaza girerken bir noktada sık sık şu yapıhyor Efendim, işte siz olsanız faizi ne yapardınız, siz olsanız kur ne olurdu gibi son derece anlamsız, gereksiz, tuzak şeklinde sorular soruluyor. Bunun yanında sosyal demokrat iktidar ne yapacak, nasıl yapacak diye bekleyişler de var. Son derece önemli bir konuyu her seferinde gereği gibi vurguluyoruz. O da şu: Türkiye'nin bugün önemli ekonomik ve toplumsal sorunlan var. Politik sorunlan çözmeye yönelik, sorunlan çözmeyi basaran ekonomik politikalar geçerli politikalardır. Bunlara yönelik olmayan soyut birtakım laflar, birtakım öneriler, önlemler söylemek anlamsızdır. Şimdi, Türkiye'nin sorunlara bakarken böyle model lafları havada kalır. Çok basit biçimde geriye baktığımızda, bugünün, dünün ve yarının Türkiyesi'ne baktığımızda sorunlar çok açık. Örneğin Türkiye'de işsizlik son derece yüksek boyuttadır, önümüzdeki dönemde artarak devam edecektir. Türkiye'de bugünün de, ge "Ana sorunlarımız hayat pahalılığı, gelir dağılımının bozukluğu, işsizlik ve ödemeler dengesidir. Bunları çözmenin yolu hızlı sanayileşmedir. Özel sektöre karşı değiliz, ama onların gücü büyük sanayi kompleksleri kurmaya yetmez." leceğin de en önemli sorunu işsizliktir. tşsizliğin devamı ve hatta yükselmesini göz önüne alarak enflasyonu düşürmek görüşü de SHP yönetimince açıklanıyor, ama... Aslında benim söylediğimle çelişmiyor. Bir yandan kısa donemli bir sorun var, enflasyon. Kısa dönemde çözülmesi gereken bir sorundur. Ama işsizlik uzun dönemli bir sorundur. Türkiye'nin önümüzdeki 4050 yılında önemli sorunu olarak görüyoruz. Enflasyonu ben 510 sene sonra çözeceğim veya hafîfleteceğim, diyemezsiniz. Onu mutlaka ilk günden itibaren çözmeye yönelik önlemler almalısınız. Ama işsizlikle çelişen bir noktası varsa, elbette kısa dönemde enflasyon aşağı çekiiir, hayat pahalılığını önleme, başta gelen konudur. Temel konu diye görüyoruz işsizliği. Ikinci önemli sorun, gelir dağılımı. Türkiye, dünyada gelir dağılımı en bozuk 56 ülke arasına girmiştir. Üçüncü so W Gürkan tekelleşmenin büyük kaynak savurganlığına neden olduğunu söyledi Aydın Güven Gürkan SHP'nin eski genel başkam. Bugün Parti Meclisi üyesi olmasına karşın parti yönetiminin politikalanna muhalefet tezleri getiriyor. Gürkan ile Bahçelievler'deki evinde yaptığımız uzun görüşmede parti yönetimine muhalefetinin sosyal demokratlann temel işlevleri konusundaki anlayış farkından kaynaklandığını sık sık vurguluyordu: tilip, pahalı satılacağına, üretimin niteliğine gerekli özenin gösterilmeyeceğine, teknolojik iyileşmelere yeterli önemin verilmeyeceğine inanıyorum. Aynca tekel konumu nedeniyle sağlanan aşırı kârların, üretimin ucuzlatılması, iyileştirilmesi, arttınlması yönünde değil, yeni kaynak savurgaıılıklanna neden olacak biçimde yeni tekelleşmelerin sağlanması yolunda kullanıldığını duşünüyorum. "Holdingleşme"yi bu sürecin adı olarak görüyorum. Dışa açılmanın, içerdeki tekelleşmenin sakıncalarını giderecek bir yanşmacı ortam yarattığı görüşü de, kanımca. hiç değilse bugünkü koşullar altında bir aldatiç tekellerin dış tekellere olan bağımlılığı azaltılırken; öte yandan da bunları, bugünkünden farklı olarak bir plan ve program çerçevesi içinde gerçek anlamda dış yarışmaya açmaktır. Buradan duyarlı bir noktaya gelmek istiyorum. IMF sorunu. Bu konularda SHP'nin tavn nedir ve ne olmalıdır? Önce IMF ile ilgili olarak siyasal açıdan bir iki noktaya değinmek istiyorum. IMF, bugun, dünyada en çok eleştiri alan kuruluşların başında gelmektedir. Bu nedenle de IMF, büyük bir yıpranma süreci yaşamakta ve çok çeşitli odaklar tarafından geleneksel politikalanm gözden get6 SHP tekelci sermayeyi ikııa edemez' mıştır. Ancak bu doğru partileşme ilkesi, sınıfsal çelişkilerin ve çekişmelerin varlığımn yadsınması anlamına gelmez. Bu nedenle sermaye kesimiyle birlikte yaşamak ve birbirinin hak ve özgürlüklerine saygılı olmak; ama öte yandan da doğal bir demokratik çekişme içinde bulunmak asıldır. SHP yönetiminin sermaye knnıluşlan ile ilişkileri konusu partiniz içinde ciddi bir tartışma konusu sanınm. Siz bu sermaye kesimini nasıl degerlendiriyorsunuz, bu konudaki muhalefetiniz nedir? Türkiye çok hızlı bir tekelleşme süreci yaşamıştır. Birçok pazarın bugün Türkiye ölçüsünde de olsa devleşmiş birkaç firmanın denetimine girmiş olmasını kaynak savurtucu bir olgu sayıyorum. Büyük ve dev firmaların, tekellerin lehine kuramsal olarak belki bazı oiumiuluklar söylenebilir ve söylenmektedir. Ancak, ben Türkiye koşullarmda tekelleşmenin büyük kaynak savurganüğına neden olduğunu duşünüyorum. özellikle, tekelci büyük sanayi sermayesinin bankaları ve yayın organlarını satın alarak, finans've basın sermayesi ile bütünleşmesinde ve tekelleşmesinde büyük sakıncalar buluyorum. Bunu ekonomik olarak sakıncalı gördüğüm ölçüde; oligarşik yapılann güçlenmesi nedeniyle siyaseten de çok sakıncalı buluyorum. run, dış ödemeler dengesi. Dış ödemeler dengesi bir temel sonındur. ANAP'ın çok başarılı diye sunmaya çalıştığı dış satımdaki artış, son derece aldatıcıdır, son derece ciddiyetten uzaktır. Herkes kabul ediyor ki Türkiye'de önemli ölçüde bir hayali ihracat var. Ihracat elbette teşvik edilecektir. Bizim zamanımızda da teşvik edilecektir. Belirli bazı malların teşvike de ihtiyacı var. Ama olan şeyi var göstermek başka şey, ihracatı pompalamak başka şey. Bugün 12 milyar dolar diye gösterilen ihracat içinde olmayan şeyler var. Bunun miktarı 23 milyar. tkincisi, son yıllarda Lraktran savaşı, Türkiye'nin önemli ölçüde dışsatımına katkısı olmuş. Kaliteye, fiyatlara bakılmamıştır. tki komşu ülke Türkiye'de ne bulduysa almışlardır. Üçüncü önemli bir konu da, Türkiye'nin ihracat kapasitesini arttırmak için bugün hiçbir şey yapılmamıştır. Sanayi kapasitesi sonuna kadar geldi. Bundan sonra önümüzdeki yıllarda önemli ölçüde talep dahi gelse Türkiye bunları karşılayacak noktada değil. Peki, o zaman niye iktidara talipsiniz. Ekonomi bunca sıkıştı madem.... Bunlar Türkiye'nin temel sorunlandır. Şimdi, bu temel sorunLra yapılacak çözüm nedir? Türkiye sanayileşmeden, sanayi toplumu haline gelmeden, hiçbir sorununa çözüm bulamaz. Hayal kurmayalım. Kendi kendimize yeni yollar da icat etmeyelim. Dünyanın deneyimi ortada, yıllardır, asırlardır yaptıklan ortada. Gerçekten sanayileşmeden ne Türkiye'nin sorunlarına, ne ödemeler dengesine, ne gelir dağıhmına çözüm bulunabilir, ne de Türkiye, gelişmiş, kalkınmış Avrupa'run onurlu bir üyesi haline gelir. Bu nedenle bizim SHP olarak ana hedefimiz, Türkiye'nin hızla sanayileşmesidir. Ama ben şimdi basbakana sorsam, sanayileşmeye karşı mısınız diye, hayır diyecektir. Ben burdan şuna geliyorum: Böyle bir sanayileşmeyi elbette kamuözel sektör birlikte yapacaklar. Devletin özel kesimın yapacağı sanayileşmeye her türlü teşviki, her türlü özendirmeyi getirmesinden yanayız. Ama kesinlikle devletin kendisi girişimci olarak, sanayici olarak, proje yapan kişi olarak ortaya çıkmadıkça, Türkiye'nin gerçek anlamda sanayileşmeyi sağlayacağını sanmıyorum. fşin içine devlet, gerektiğiude girişimci, yol gösterici, özendirici olarak girdiğinde, Türkiye'nin mutlaka ciddi bir planlamaya ihtiyaa vardır. Böyle başıboş, sadece piyasa mekanizmasının önlemlerine bırakarak Türkiye kesinlikle sanayileşmesini sağlayamaz. Aynca Türkiye'nin geri kalmış yöreleriyle, gelişmiş yöreleri arasındaki fark da başka türlü giderilemez. Bütün bunların yanında Türkiye^ nin bugün çok geniş sanayi komplekslerine ihtiyacı vardır. Biz büyük sanayi komplekslerini özelin kurmasına kesinlikle karşı değiliz, ama özelin bunları kurmaya gürü, olanakları yetmez. Mümkün değildir. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kara Kuvvetleri eski komutanı, emekli Orgeneral Ali Haydar Saltık'a Türk Silahlı Kuvvetleri Altın Şeref Madalyası dun Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından verildl Emekli Orgeneral Saltık'a TSK Altm Şeref Madalyası'mn verilmesi nedeniyle dün Genelkurmay Karargâhı'nda bir tören düzenlendi. Törene Cumhurbaşkanı Kenan Evren, TBMM Başkam Yıldınm Akbulut, Başbakan Turgut Özal, Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyeleri, Genelkurmay Başkam Orgeneral Necip Torumtay ve Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan birlikte geldiler. özal ve Vuralhan'ın tören salonuna girişleri sırasında bazı subaylar yerlerinden kalkarken bazıları kalkmadılar. Saltık'a şeref madalynsı Binbaşı suikastı: 12 tutuklama tstanbul Haber Servisi Binbaşı Esat Oktay Yıldıran 'm öldürulmesiyle ilgili olarak yakalananlardan 12 'si dün DGM Sorgu Hâkimliği'nce tutuklandı. Olayla ilgili olarak polisçe gözaltına alınan 61 kişiden 39 'u emniyetteki sorgularından sonra 9 'u da savcılık ifadelerinden sonra serbest bırakılmıştı. Yasadışı örgüt üyesi olmak ve Binbaşı Yıldıran 'ı öldurenlere yardıma oldukları savıyla tutuklanantar şunlar: Cemal Yalvaç (Toplumsal Diriliş Dergisi Sahibi), Hasan Uşak (derginin yazı işleri müdürü), Mehmeı Gezer (derginin genel yayın müdürü), Hüsnü Gürbay, Resul Yüksel, Hulya Güvenışık, Nizamettin Boztoprak, Ekrem Yaşar, Hayrettin Çelik, Hüseyin Özcan, Seyfettin Rüzgâr ve Masum Mermertaş. Var olan yapıların, kurumlann, işleyişlerin ve ilişkilerin özüne ellenilmemesi durumunda, enflasyon, ancak, gdeneksel "istikrar programı"nın uyguianmasıyla düşürülebiliı. Bugünkü parti yönetimi de "enflasyonu önlemek için bir siyasal bedel ödemek gerekir" demektedir. Geniş halk kitlelerinde bir iyileşme sağlamak, bir siyasal bedel ödenmesini gerektirmeyeceğine göre, yönetimce düşünülen, olsa olsa yeni bir "kemer sıkma" politikasıdır. Sermaye de zaten kitlelere yeni özveriler yükleyebilecek ve var olan bozuk düzene yeni bir kredi açtırabilecek bir seçeneği aramaktadır. SHP yönetiminin büyük sermaye ile diyalog içüıde bulunraası yolunda bir eleştiri içinde mlsiniz? önce bir noktayı vurgulamak isterim: Ulke yönetimine talip bir siyasal parti, büyük sermaye örgütleri de dahil, yasalar içinmacadır, çünkü tekellerin dış orde kalan hiç kimseyi ve hiçbir kutaklıkları, dış ticareti denetleme ruluşu kendisiyle konuşulmaz sayolanakları, siyasal güçleri ve mamak durumundadır. Ancak, Türkiye ekonomisinin henuz daSHP'nin büyük tekelci sermayeha gerçek anlamda bir dışa açılyi "ikna etrnesi" ve kazanması ma noktasının uzağında bulunhem olanaklı değildir, hem de ması, etkin bir dış yarışmacıhğın böyle bir denemeye girişilmesi sağlanması yolunu önemli ölçüde doğru değildir. Çünkü nihayeı sıtıkamaktadır. nıflı demokratik bir toplumda, Ben çözümü daha çok üç nokdemokratik partileşmelerin ve yatada görüyorum: Birincisi; kartelnşmanın özü de sınıfsal nitelikteleşmenin, tröstleşmenin ve holdir. Bu, sosyal demokrat bir kitdingleşmenin yasal denetimidir. le partisi için de geçerlidir. Ama En liberal ülkelerde bile bizdeki parti, dar bir sınıf tanımına yasölçüde bir "tekellesme hakkı" lanmak yerine daha geniş toplumBirbirleriyle yanşmayan birkaç yoktur. tkincisi küçük ve orta işsal kesimlerin ekonomik, sosyal büyük dev firmanın, fiyat ve üre letmeciliğin çok ciddi ve kapsamlı ve siyasal çıkar ve yarar birlikte tim denetlemesine girmiş pazar bir biçimde desteklenmesidir. liğine ve ortaklığına dayandırıl larda, nihai tahlilde, pahalı ure Üçüncüsü ise; bir yandan var olan dünya düzeni kurulması yolunda değişime zorlayan güçlerin etkinliğini küçümsenemez ölçüde azaltmakta ve Türkiye'nin de çıkarına olmayan uluslararası yapıların, işleyiş ve kurumlann varlığını da güçlendirmektedir. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim: Parti yönetiminin IMF konusunda oluşturduğu aşın ihüyatlı, aşın çekingen ve aşırı ürkek tavır, aslında. üyesi oldukları Sosyalist Enternasyonal'in tavrının çok gerisindedir vc hatta bu tavra aykırıdır. Bu eleştiriden sonra şunu vurgiılamak isterim: IMF'nin sunduğu reçetelerle, bir ülkenin nesnel koşullannın gerektirdiği doğru re Nâzım Hikmet davası ANKARA (AA) Nâzım Hikmet'in vatandaşlıktan çıkarılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının iptaline ilişkin açılan davada, Samiye Yaltmm'ın avukatları, Danıştay'ın bir siire önce verdiği görevsizlik kararına itiraz ettiler. Danıştay 10. Daire Başkam Şerafettin Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Nâzım Hikmet'in kardeşi Samiye Yaltmm'ın açtığı davada, avukatların "karar düzeltme" isteminde bulunduğunu söyledi. Demiral için kovuşturma istemi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Avukat Halit Çelenk'in gözaltına alınmasını protesto eden avukatlar, Adalet Bakanı Mehmet Topaç'a başvurdu. "Olaytn bir adalet skandalı" olduğu belirtilen başvuruda, "Ankara DGM Savcısı Nusret Demiral'm hâlâ görevde kalmasmdaki vebal sizin de omuzlannıza yüklenecektir. Sağcısı solcusu ile hatta sokaktaki vatandaşa kadar onun bilinen kimliğinden rahatsızlık duymayan kalmamıştır" denildi. Avukatların Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'ne yaptıklan bir başvuru ile Savcı Demiral hakkmda Hâkimler ve Savcılar Yasası uyannca kovuşturma yapılması istendi. Parti yönetiminin IMF konusunda oluşturduğu aşırı ihüyatlı, aşırı çekingen ve aşırı ürkek tavır, aslında üyesi oldukları Sosyalist Enternasyonal'in tavrının çok gerisindedir ve hatta bu tavra aykırıdır." çirmeye zorlanmaktadır. Biraz ihtiyatla da olsa söylemek isterim ki, bugün, borçlu ülkeler "var olanı" değiştirmeye zorlayıcı yeni değerlendirmeler ve tavırlar içindedirler ve bu, IMF de dahil her çevrede küçümsenemez etkilemeler yapmaktadır. IMF konusunun tabulaştınldığı, eleştirilerin "serüvencilik" diye hsmen bastırıldığı tek büyük borçlu ülke sanıyorum Türkiye'dir. Bu yanlış ta\Ta ne yazık ki bugünkü SHP yönetimi de katkı sağlamaktadır. Böylece Türkiye, bugün bir borçlu ülke gibi değil, bir alacakh ülke gibi düşünmekte ve davranmaktadır. Bu, IMF'yi, daha hakça işleyen bir yeni çeteler arasında büyük farklılıklar vardır. IMF, bugün artık görmek Zurundadır ki, bu reçetelerle, güçlendirmeyi hedeflendirdiği dünya kapitalizmi geçici genişlemelerin dışında, nihai tahlilde ciddi ve kalıcı darbeler yemek zorunda kalacaktır. Gerçekçi çözüm; her ülkenin kendi nesnel koşullannın gereği olan leçetelerin uygulanmasına olanak tanımak, daha sağlıklı bir çıkar dengesi oluşturmak ve daha adil bir dünya ekonomik düzeninin kurulmasını, hiç değilse bu ölçüde engellememektir. Bunu IMF'ye anlatabilmek, bugün, dünden daha olanaklıdır. Erenus'un ifadesi alındı tstanbul Haber Servisi Malatya DGM'de, komünizm propagandası yaptıklan savıyla yargüanan sanıklardan yazar Bilgesu Erenus, Genel Hizmet tş Sendikası Genel Başkam Sait Üner ve Nuran Güvenilir, dün tstanbul DGM'de alınan talimaüı ifadelerinde suçlamalan kabul etmediler. İfadesi alınan sanıklarla birlikte Doç. Dr. Yalçın Küçük ve Emek Dünyası Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Emin Sert hakkmda geçen eylül ayı içerisinde Gaziantep'te "Emek Dünyası" Dergisi'nce düzenlenen referandum konulu paneldeki konuşmalannda komünizm propagandası yaptıklan ileri sürülerek Malatya DGM Savcılığı'nca dava açılmıştı. ANKARA (AA) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tmren Aykut, Süper Emeklilik Yasası ile ilgili çalışmalara başladıklarım bildirdi. Aykut, dün duzenledîği basın toplantısında, bu konudaki bir soru uzerine şöyle dedi: "Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararmdan sonra birtakım çalışmalara başladık. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının gerekçesini gördükten sonra daha aynntılı çalışmalara geçebileceğiz". "Süper çahşmalarına başladık" BİTTİ ~ \atilinizi Tapulayın. r Turizmde özel denetçi ütün yıl çalışıyorsımuz. Başanlısınız. Tatil, hakkınız. Hakkınıza sahip çıkın. İMCOTEOS Tatil Köyü'nde tatilinizi tapulayın.3227 saytlı yasa güvencesinde,ytlda bir ay tatil, mülkünüz olsun. Sabit Fiyat: 500.000.TL. peşin + 300.000.TL. x 30 ay taksit İMCOTEOS Tatil Köyü İzmir'e 52, Seferihisar'a 6 km. ıızakta, Ege'nin kuzey rüzgarlarına kapalı tertemiz Sığacık Köyü'nde kuruldu. Tüm altyapısı, inşaatı bitti. Doğramast, döşenmesi tamamlanıyor. İMCOTEOS lHaziran 1989'da sabiplerinin hizmetine giriyor. Spor tesisleriyle, sosyal tesisleriyle, uzman kadrosuyla. ANKARA (AA) Kültür ve Turizm Bakanlığı'mn gerek görmesi halinde, turistik yatırım ve işletmelerin nitelikleri, bu niteliklerini koruyup korumadıklan, bakanhğın yetkili kılacağı uzman kişilerce denetlenecek. Turistik işleımelerin sınıflandırması da bu uzmanlarca yapılacak. Denetleme ve smıflandırma işlemlerinde, bakanlık dışından özel uzmanlar da görevlendirilebilecek. Denetim sonrası kararlar bakanlığa ait olacak. Bakanhğın görevlendireceği uzman kişilerin nitelikleri, daha sonra hazırlanacak bir yönetmelikle belirlenecek. 2634 sayılı Turizmi Teşvik Yasası'nın 30. maddesinde ycpılan değişikliğe göre bakanlık dışından görevlendirilecek tespit elemanlarına hizmet karşılığı yapılacak ödemeler, Turizmi Geliştirme Fonu 'ndan karşılanacak. tiursa'>da altı kaçak otomobil BURSA (A A) Bursa Emniyet Müdürlüğü Mali Şube ekipleri, piyasa değeri 250 milyon lira olan 6 kaçak otomobil ele geçirdiler. Olayla ilgili olarak.4 Kişi gözaltına alındı. Bir ihbarı değerlendiren mali şube elemanları, Bursa'nın Fatih semtinde, Cumhur Bele'ye ait oto tamirhanesine baskın yaptılar. Baskında, işyerinde 3 Mercedes, 1 Volvo, 1 BMW, 1 Ford, 1 Opel marka otomobil ile yurtdışından geürilmiş 11 tane kaçak motor ve oto yedek parçaları ele geçirildi. Yapılan soruşturma sonunda, tzmit'te taksimetre ustası olan Erol Özdoğan ile tstanbul'da oto alım satım işleri yapan Osman Ezer ile Mehmet Emin Sevik gözaltına alındılar. Yarısı baharda,yarısıyazın.Eşinizi, ÇOCUgUnUZU alin: bavulutlUZU kapin, " . r gelİU. Tatİl eVİnİzde mİSajİr keyjİ ••••••••••••••••• 'Adtm, Soyadtm: Adresim: Telefonunt: sürün. Buyıl, gelecekyıl, her yıl. Biz de İAICOTEOS'ta tatiUmizi tapulamayı düşünüyorıtz. Liıtfen daha geniş bilgi verir misiniz.? İSTANBLL Kurbağalıdtrc(,ad \» 61 I Kat 3 11 Kadıkm ttı. 9<\>yr 32 ^ ı İslasyjn Cad Calı^kyn Hjn Kjl ı d 911 ) " 1 05 2 ) 1 ı liakırko\ ANKARA >csılırıııjk Sok I)IIH1<.T llan 10 '16 j\ıxaıılxy IZMIR (.umhıırıyri HııKjn I fH S( >k. N > ı < . U! l)( S i I 22 S0 (X) 22 (>t (J6 lcl: '; ( 11 2.11 g%ğ^"Tatilinizi Tapulayın
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear