23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
29 EKİM 1988 * * * • HABERLERİN DEVAMI 9 lirledikten sonra bunun ilkelerini saptamak gerekiyor. Özal yönetiminde eksikliği duyulan, bu tür "orta dönemli" politikalar. İşte, Özal'ın şimdi "orta dönem politikalara" yöneldiği görülüyor. 1991, hatta 1992'ye kadar uzanabilecek ekonomik politikalar belirlemenın eşiğinde bulunuyor Ankara. "Günü kurtarmak üzere" alınan önlemlerin yetersizliğini görmeyen yok. Bu tür "önlem paketlerıyle" ekonomide süreklilik sağlamanın mümkün olmadığını yine görmeyen yok. Bu görüşten hareketle, Özal ekonomi kurmaylarına talimat veriyor: "Orta dönem iktisat politikaları hazırtayın... Önümüzdeki ikiüç yıl içinde ekonomide neler yapılması gerektiğini şöyle bir kâğıda döküp getirin!.." Madem ki izlenen politikalar arasında benzerlik var, o zaman İngiltere örneğinden neden yararlanılmasın?. Bu nedenle şimdi Thatcher'ın 1979'da hazırlattığı ve sonradan uyguladığı "orta dönem poiitikaları"nı içeren "Beyaz KağrTı Londra'dan isteniyor. "Beyaz Kağıt" geldikten sonra Ankara'da ekonomi uzmanları oturup bir inceleme yapacak. Ardından da herhalde "orta dönem ekonomik politikalar paketi" açılacak. Sanıyoruz. Türkiye'de kamuoyu "orta dönem paketiyle" bir iki ay içinde tanışacak. müzde "yeni sağ" yörüngesine oturan siyasal iktidariann vazgeçilmez ekonomik reçetesi "parasalalık"tan (monetarizmden) geçiyor. Bir yılı aşmayan dönemlerde ekonomiyi çeşitli parasal önlemlerle yönlendirmek, vergi politikalarına dokunmadan. para pol'ttikasıyla oynayarak ekonomtye içerik kazandırmak, günümüzde "yeni sağ"ın ana politikaları arasında yer alıyor. 1979 yılında Thatcher iktidara geldikten kısa bir süre sonra "Orta Dönem İktisat Politikalan" adını taşıyan bir belge hazırlatıyor. Daha sonra aynı belge İngiliz Parlamentosu'na sunuluyor ve İngiliz halkına anlatılıyor. Yaklaşık üç yıllık bir dönemi kapsamak üzere, Thatcher, İngiltere'de "orta dönemde nasıl bir ekonomik politika uygulayacağım" belirleyerek, bunun ana ilkelerini kağıda döküyor. Ankara'da son haftalarda ekonomide ileriye dönük "ne yapmalı" sorusu giderek agırlık kazanıyor. Yok 4 Şubat kararları, yok 12 Ekim kararları, yok faizler serbest bırakılıyor. Yok teminatoranlarıyükseftiliyor... Bu ve buna benzer "parasal kararlar" aslında en fazla bir yıllık, hatta ekonomi daraldığında üç ya da altı aylık kararlar. Kısaca, "günü kurtarma" karariarı. Oysa ekonomide bir yapısal değişikliğe yönelmek, böyle bir değişikliğin ana doğrultusunu be CUMHURİYET/15 Bankalar (Baştarafı 1. Sayfada) smandıgı" bir döneme girildiğinden söz ederken, birbiriyle çelişen kararların, yabancı bankaları "çekingenleştirdigiııi" belirtiyorlar. Türkiye'deki son ekonomik gelişraeleri değerlendiren İngiliz bankacı ve iktisatçılar bir noktamn altını ısrarla çiziyorlar: tstikrarh yönetim. "Özal'a duyulan giivenin sının nedir? Para daima, kararlı ve ne yapüğını bilen bir hükümel arar. Bankalar güven ve istikrar ister. Şiradi, güven ve istikrar var mı, olacak mı diye bakılıyor" diyen tngiliz bankacılar, Özal'ın kendisini siyasete vererek ekonominin dizginlerini elinden bırakmasının Türkiye'yi bugünkü noktaya getirdiğini savunuyorlar. Enflasyonu en çok "seçim ekonomisi"nin körüklediğine dikkat çekilerek, başta belediye yatınmları olmak uzere kamu yatınmlarına çekidüzen verilmesi gerektiği üzerinde duruyorlar. Büyüme hızının mutlaka azaltılması, kamu açıklarının mutlaka kapatılması gerektiğini savunan bankacılar, aksi halde 1989'da enflasyonun değil azalmak, daha da artacağı görüşundeler. Yüksek faiz uygulamasının özel sektör yatırımlannı durduracagı, iflasların olabileceği göruşünü savunan bankacılar, özelleştirmenin bir seçenek olabileteğine işaret ediyorlar. Ingiltere hükümetine yakın bilinen bankacılar, son önlemleri, "siyasal nitelikli parasal önkmJer" olarak niteleyerek, Merkez Bankası'nın karar yetkisinin genişletilmesi gerektiğini, örneğin faizlere ilişkin kararın parasal yönüyle Merkez Bankası'nın ilgilenmesi gerektiğini savunuyorlar. Uzun vadeli ekonomik tahminler yapan bir iktisatçı, "Döviz rezervinin durumu önemlidir. Rezervin azalmaması gerekli. Aynca döviz kurunda bir istikrar sağlanabilmelidir. Bunlan sövlemek kolay, yapmak zordur. Örnegin, bütçe açığı azaltılabilirse, Türk Lirası'nın her gun devalüe edilmesinin de önune geçilebilir" diyor. ANKARA'dan YALÇIN DOĞAM (Baştarafi I. Sayfada) geyie kamuoyuna mal ediyor. 89sonşans ra dövizi iade edip Türk Lirası'nı serbest bıraktınyor. Onun dışında stand by size kotanızm yüzde 140'ına kadar borç vermeye yönelik, o da yukanda sayılan şartlara bağlı. Bu bakımdan IMF ile stand by*a oturmanız veya para alIMF çevrelerine göre, IMFden manızdan çok daha önemlisi biTürkiye'ye bu yönde bir öneri git zim Türk ekonomisi hakkındaki mesine şu nedenlerle gerek yok: görüşlerimizdir. Eğer bu konudaki düşüncemiz olumsuzsa bunu IMF üyesi ülkeler olağan IMF üste para vererek düzeltmenize dilimlerini kullanırıcen zaten doolanak yok. laylı bir stand by denetimi altında. Ayrıca Türkiye örneğinde Konuyu içinden yaşayan bir IMFnin yerini Dünya Bankası al kaynağa göre de Türkiye'den mış durumda. Türkiye Dünya IMFye böyle bir öneri gitmesine Bankası'ndan en fazla borç alan şu nedenlerle gerek yok: dördüncü Ulke durumunda. Kaldı ki zaten IMF üyesi olunduğu Türkiyenin borç servisi yılda 67 sürece stand by anlaşması olma milyar dolar civannda. Bunu şimsa da yeşil ışık almak gerektiğin diye kadar karşıladık, bu sene de den üye ülke IMF ile oturup prog karşılayacağız. Kaldı ki ithalatı da ramını tartışmak durumunda. kısıtlıyoruz. Bunun ötesinde açıTürkiye'ye IMFden her sene iki ğı kapatmak için borç bulmaya kere heyet gidiyor. Stand by da ol yönelmiş olduğumuz yerdeki imsa aynı şey olacak. Ayrıca şu ana kânlarımız ihtiyacı karşıhyor. Fakadar Türkiye*nin ödemeler den kat öyle bir şey olur ki Türkiye bügesinde bir aksakhk olduğu yo tün imkânlarını kullamr yine bir lunda bize intikal etmiş bir şey de açığı kalır. Bunun uzerine bajka yok. Türkiye "ben stand by anlaş çaresi kalmadığı için IMFye döması yapacağım" diye gelse, önü ner. Şu anda o noktada değiliz. müzdeki yıl için projekte edilen Dünya Bankası'ndan buna bağlı cari açığı 250 milyon dolar civa olarak Japonya'dan yapacağımız rında. Bu kadar az bir rakam için borçlanma, Merkez Bankası'nın bizden kredi almasına ihtiyaç yok. yapabileceği borçlanmalar borç Ama geçmişte olduğu gjbi acık 23 servisini yapmamıza rahathkla milyar dolarlara çıkarsa o zaman olanak sağlıyor. Ayrıca stand by farkh. Türkiye şu anda IMFye anlaşması olsa da olmasa da IMF Türk Lirası yatınp belli döviz kon 4. madde daruşmalan uyannca tenjanlarını kullanıyor, daha son 'şunlajı yapın' diye zaten söylüyor. İşte, bu "Beyaz Kağıt'lardan 1979 tarihıni taşıyan bir belge bugünlerde Ankara'da heyecanla bekleniyor. Londra'dan istenen "Beyaz Kağıt" ekonomiyle ilgili. 1979 yıhnda Thatcher'ın iktidara gelmesinden sonra hazırladığı ve uyguladığı ekonomik politikalara dönük bir "Beyaz Kağıt". Adı da "Orta Dönem İktisat Politikaları"... İngiltere'de uygulanan "parasal ekonomik model" ya da büyük olçüde parasal önlemlere ve ilkelere dayalı ekonomik politikalar ile Türkiye'de Özal'ın uyguladığı ekonomik politika arasında büyük benzerlikler var. Günü (Baftarafı 1. Sayfada) öneri yapılması gerekmediği, bu önerinin üst düzeyde dolaylı olaTürkiye'den stand by ıçın resmi bir rak Türkiye'ye gitmiş olabileceğiteklif olmadığını belirtirken, bu ni bir olasılık olarak ileri sürüyoryöndeki söylentilerin artmış obna larsa da yeni bir anlaşmanın gesına da dikkati çekiyorlar. rekli olmadığı tezleri ağır basıyor. Enbtiyük (Baştarafi 1. Sayfada) lenk konularak başladı. Törene Istanbul Valisi Cahit Bayar, Istanbul Anakent Belediye Baskanı Bedrettin Dalan, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Doğan Güreş, Kuzey Deniz Saha Komutanı Korgeneral Aşir özözer, yuksek rutbeli subaylar ve siyasi partilerin temsilcileri katıldılar. SHP Fatih llçe Örgütü Kültür ve Sanat Komisyonu "Cumhuriyet'in 65. yıhnda Ataturkçülük" konulu söyleşi duzenledi. Prof. Dr. Toktamış Ateş'in konuşmacı olarak katılacağı söyleşi, bugun saat 15.0018.00 arasında ilçe merkezınde yapılacak. Uluslararası finans çevrelerinde, önümüzdeki günlerde Washington'a gelecek olan Türk heyetinin görüşmelerdeki tutumunun, "farkh bir destefc formalü" aramak biçiminde olacağı görüşü egemen. "Destek" arayışının "1989'nn Törkiye'ııin önündcki son şans" ohnasından kaynaklandığı belirtiliyor. 1988'in ekonomik açıdan yitirildiği, son kararlarda yerel seçim nedeniyle bir gevşeme olursa, 1989'un da kaybedihnesinin yolunun açılacağı kaydediliyor. Ancak IMF ve Dünya Bankası çevrelerinde son kararlann şu ana kadar ciddiyetle uygulandığı konusunda bir izlenim olduğu da gözden kaçmıyor. Ocak ve şubat aylarının mevsim açısından yatırıma izin vermemesi bir avantaj olarak degerlendirilirken, vergi toplamaya ağırlık verilmesi gerektiği vurgulanıyor. Destek için bu kez "Stand by" anlaşmasından "farkh" bir formül arayışı içine girilmesi, daha çok ne IMFden ne de Türkiye'den "resmeıT bu yönde bir talebin gelmemiş olmasından hareketle ileri sürülüyor. Her ne kadar VVashington'da Türkiye'yi yakından izleyen finans çevreleri IMFden resmi bir Dış Haberler Servisi Ünlü Suudi Arabistanlı silah komisyoncusu Adnan Kaşıkçı hakkında ABD federal makamları tarafından tutuklama kararı çıkarıldığı bildirildi. Kaşıkçı'nın, devrik Filipinler diktatörü Ferdinand Marcos'la ilgili zimmet ve dolandırıcılık iddialan nedeniyle hazırlanan soruşturma dosyasındaki suçlamalar nedeniyle tutuklanması isteniyor. AP'nin haberine göre, ABD'de yayımlanan Los Angeles Times gazetesi dünkü sayısında Federal makamlann, ünlü isadamı Kaşıkçı hakkındaki tutuklama kararını çıkartmalarına karşın, Kaşıkçı'nın henüz bilinmeyen bir Avrupa ülkesinde saklandığının samldığını yazdı. Söz konusu haberde, Adnan Kaşıkçı'nın ABD ile "suçlu iadesi" anlaşması bulunan bir ülkede ortaya çıkması halinde hemen yakalanabileceği, bu ülkeler arasında Kaşıkçı'nın mülk sahibi olduğu Fransa, İngiltere ve lspanya'nın yer aldığı da kaydedildi. Israilli gazeteci Samad Segev, "tran Üçgeni" adıyla yazdığı bir kitapta, Savunma Bakanı Ariel Saron'un tran'daki Humeyni rejimini devirmek amacıyla bir darbe planladığı, plana Adnan Kaşıkçı'nın adının da karıştığını öne sürdü. Kaşıkçı'ya tutuklama kararı Dünyanın en ülkelerine ihracat yapan PermaSharp'tan... Dali sergisi (Baflarafı 1. Sayfada) ettiği kadın ve erkek parfümlerine verdi. Türkiye'de Dali kokulannı pazarlayacak firma olan Orient Export ve Argos dergisinin katkılanyla gerçekleştirilen sergide, özellikle kuzu derisi uzerine yapılan beş tablo dikkat çekiyor. Yetkililer, 250 adet basılan bir kitabın sayfaları olan bu baskıların 3000 kuzu derisi kullamlarak yapıldığını söylüyoıiar. 4 kasıma kadar surecek olan sergide, sanatçının özgün baskılarının yanı sıra, Dali kokuları, takıları, eşarpları ve sanatçı ile ilgili yayınlar da yer alıyor. 1924 yıhnda Madrid Güzel Sanatlar Okulu'ndan mezun olan Salvador Dali, 1928 yıhnda Versailles Sarayı'nı görmek ve Picasso ile tanışmak uzere Paris'e gitti. Yönetmen Bunuel ile iki filmde çalışan Dali ile ilgili olarak 1942 yıhnda "Salvador Dali'nin Gizli Yasanu" ve 1948 yıhnda "Büyü SanaUnın Elli Sırn" adh kitaplar yayımlandı. Bilinçaltı dunyasının simgelerine sonuna kadar bağlı kalan ve yapıtlarında çocukluğuna ilişkin anılan büyük yer tutan Salvador Dali'nin adı, Ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra lspanya'nın Katalonya bölgesinde bulunan eski bir kiliseye verildi. DÜNYADAİLK K E Z ! EVET/HAYIR halktan paraları, btrkaç ay ödediter söz verdikleri faizi, sonra kimi ortadan yitip gitti, kimi de kapıya kilidi astı. Ûzal hükümetinin tutulur, savunulur yanı kalmış mıdır? Kalmamıştır. Bunu son halkoylamasında halkımızın yüzde 65'i "Seni istemiyoruz, sana güvenmiyoruz" oylarıyla göstermedı mi? Ama bir yüzde 35 var ki kendini hâlâ aldatıyor, hâlâ hayal kuruyor, hâlâ Özal'dan bir şeyler bekliyor. Bu yüzde 35, yaşadığı gerçeklerin bilincinde değil mi? Nasıl olur da Özal'a hâlâ güven besler? Bunun tek yorumu, bilinç yoksunluğudur. Bay Özal 1980 öncesinden, sonrasından bu yana ekonominin tek sorumlusu... 24 Ocak Kararlan'nın miman, 12 Eylül hükümetinin Başbakan Yardımcısı olarak bu kararların sürdürücüsü, kasım 83'ten bu yana, yani beş altı yıldır, tek basına egemen... Kendini çok başarılı buluyor! Onu başarılı bulan milyonlarca insan var ki yüzde 35 güven alabiliyor. Ama ü\ş borç iki kat artmış, iç borç da öyle... Paramızın değeri yüzde yüz düşmüş... Yoksulluk, işsizlik ülkeyi bir uçurumun önüne getirrniş. Bütün bunlar bir gerçek... Oyleyken karşımıza çıkıp rahatça konuşabilen, daha dört yıl işbaşında kalacağım söyleyebilen bir politikacıya nasıl bir ad vermeli? Aman aman bir kez daha paranızı kaptırmayın dostlar! Benden size bir anımsatma... Bugün bankalar çok tatlı kâr verir, birkaç ay, belki bir yıl. Bir de bakarsınız Bay Özal bir kez daha kararını değiştirmiş, bankalardaki paralarla ilgili yeni kararlar çıkarmış! Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan da olursunuz. Gerçekleri görenler bu gidişi bejjenmiyorlar. Azıcık aklı olan, Ozalın hiçbir dediğine ınanmaz. Bunca acı deneyimden artık bir ders almayacak mısınız? OKTAYAKBAL (Baftarafı 2, Sayfada) OZEL KAYGAN BASLIK Oimdi, yepyeni bir Permatik var: Permatik 2 PlusX. Dünyanın ilk ve tek "Özel Kaygan Başlık"lı aletli tıraş bıçağı. Türkiye'de, PermaSharp • fabrikalarında üretildi. LJünyada ilk kez, bir aletli tıraş bıçağının başlığındaki plastiğin tümüne özel bir madde katıldı. Bu özel madde (Plexit), suyla temas ettikçe çözülüyor, tıraş boyunca cildi nemli tutuyor... yumuşatıyor ve tıraş bıçağının yüzde kayarcasına hareket etmesini sağlıyor. Size, çok daha rahat, çok daha kolay, "keyifli" tıraşlar sunmak için... rermatik 2 PlusX'i deneyin... benzersiz tıraşın keyfini yaşayın. Yarın sabah... ve k2PlUSF DÜNYADA K KEZ Mükemmel bir tıraşa hazır mısınız? • Permatik 2 PlusX, s temas eder etmez başlıktaki özel madde, Plexit çözülmeye başlar. • Çözülen Plexit, cildinizin üzerine yavaşça yayılır... onu tıraş boyunca yumuşak, nemli tutar. • ...Ve, Permatik 2 PlusX'in, yüzünüzde kayarcasına hareket etmesini sağlar. • İşte, bugüne kadar karşılaşmadığınız; rahat, kolay, "keyifli" tıraşın sırn! ? . her sabah! p e r m a t î k 2 PHJS"/ B a ş l ı ğ ı özel...tıraşı da!
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear