23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/8 HAVA DURUMU ırotojı Genel Müdünuflu'nden alınan bilgiye göre, yurdun dofiu tesinılen çok buluthı. Orta ve Doflu Karadeniz, iç Anadokı'nun do0usu ile Doğu ve GuneydoOu Anadokı bOgeleri nak şeMmde otacak. H A A StCAKLK Yagç alan yerienfc defemeyecek, diOer yerterde biraz artacak RÛZGAR: Kuzey ve doglı yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek Denıztenmızde ruzgâr yridız ve karayeklen 35 kuvvetinde saatte 1021 deriz mrt hızta 58 km olacak. Van Golü'nde hava çok bulutlu ve yaflmurtu geesecek DENİZ: Mıtedil dalgah, dalga çecek. Ruzgar kuzey ve dojudan hafif ara sıra orta kuvvette eseyüksekJiji 12 metıe. görus uzaMıOı cek. Gol mıtedil dataab. oorüs uzaldıOı 510 km. dotavmda olacak. 1015 km. Karadeniz'de yaflış anında Adana Adapazan A B Y A Y Y A A Y A HABERLERtN DEVAMI TÜRKİYE'DE BUGÜN 25°12°Mamsa 24° 8°ICMaraş 12° 7°M«an Artyaman 10° *>Muflh Afyon 17° 7°MU5 A«n 20° 9°Nİ*le Ankara 16°13°0n*ı Arrukya 12° 5°Rw Anttya 19° 12° Samsun Artvin 19° 7°S*t /yiın 2t°12°Sino() B 24° 5°tanM BaJıkear 26° 13° Sıvas Y Wie°hn* Bitec* 11° 5°«mla0 Y 17° 8°K»5 Q Y W° 8° Kasamavı B 13° e°tjteon BHfe 16 f t m c t f B 14° 6°Kaysen 8otu 23° 8°U$a* B 22° 8°Krtbrel Burea 16° 8° van B 24°WK«*a Çaıuttate 20° PYtasa Y 14° 7»Küötıya Çorum 18° 9°Zonauktek A 24° 10° Mabtva Oenu* 2S° W Diyartakıı 21°K)°E<Sme 20° W> Etancan 17° 4°Erzurum 12° 5°Esl«iştfir 16° 6Sazantetı 24° 12° Sresun 27° 15» Gümuştune Y 14° 10° Hakldri 26 12°ispaia 13 EKİM 1988 OÜNYA'DA BUGÜN Afnman A A A A Y Y Y Y Y Y B Y B Y Y A Y Y B 25° 12° 20° 10° 24° 12° 24° 11° 16° 8° 15° 6° 16° 13° 17° 14° 16° 13° 26°14° 17° 14° 14» 7° 20° 11° 17° 14° 17° 8° 20° 6° 20° 11° 15° 5° 16° 12° Mıu Bajdat Barceiona Basel Bdgnt Beriın Bam Brtksel Budapeş» Cenevre Ceayır Cidde Dubayı FfMcfurt Girnt Hetankı J A ac > 6 buiuOu K an S ss» Y Kahiret v 22° Y 14° B 24° Y 17° Y 16° Y 16° Y 20° Y 13° B 25° A 38° A 38° Y 16° A 26° Y 12° B 28° Kopenftag Y 16° Y 17° KAh A 27» Ltftoşa Y B A B 15° 26° 2*> 30° Lsnngrad Londra Madnd Mılano Montreal Moskma Munüı Nn> Ybrt Oslo Paris Prag Sotya Şam UAviv Tünus \*nedft Viyana lürtt B 14° Y 15° Y 2T" Y 20° B 22° B 14° Y 17° B 18° Y 10° Y 17° Y 19° A 37° Y 24° 8 25° 8 29° A 25° A 27° Y 18° Y 21° Y 18° Y 14° MUSTAFA EKMEKÇİ ANKARA NOTLARI Bandırceez!. WJSt>mjtDnY 22° geçınmesı zor IŞIK KANSU ANKARA Türkiye lşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Sekreteri Kubilay Atasayar, "Bugünkü iicret seviyesi içinde işçilerimizin pek çoğunun gerçek Ihtiysçianııı karsılamaktan azak oldugunu itiraf etmek dunımundayız" dedi. Enflasyonun altında bir iicret politikası izlenmesinin yanlışlığına işaret eden Atasayar, "135 bin iira ayiık orUüama nel gelir alan bir çfinin normal yaşanbsının, şartlar ne olursa olsun, kolay olmadıgınm biiincindeyiz" diye konuştu. Atasayar, yüksek enflasyonun yalruzca ijçileri değil, işverenleri daha önerrili ölçüde güç duruma düşürdüğünü söyledi. Enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde isçi taleplerinin hiçbir zaman haksız oiduğunu savunmadıklannı dile getiren Atasayar, başta enflasyon hızı oranmda bir arüşın isçilere mutlaka yansıülması gerektiği görüşünü paylaştıklannı ifade etti. Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan Atasayar, çalışma yaşamımn sıkıntılarının işyerinden değil, ekonomiden kaynaklandığını belirtti ve "Eğer ekonomi hem de çalışanlar bakımından iyi sonuçlanabiiiyor, iyi formnllere baglanabiliyorsa, çalışma hayatının bunda sıkıntısı yoklur" dedi. Atasayar, büyük sanayii çok yakından ilgilendiren büyük grup sözleşrnelerin içinde bulunduklan rahatsızlıklan şöyle dile getirdi: "Bir işveren, toplu is sözleşmesindc eger bir rakamın altına imzayı atabiliyorsa, o fark tüketiciyc belli ölçiilerde yansıyacak demektir. Eger o yansıma. tüketicinin kaldınlabilecegi ölçülerde ise işveren biç korkmaz. Yaptıgı mai piyasada alıcı bulur. Piyasadaki aİHndan keodisine geri döner para olarak. O da, o paradan işçinin yükseltileD ueretini ödeyebilir. Fakat bu, ekonomik şartlar alünda belli tıkanma nokulannda, 1988 yılında gelmeje başladı. Işveren, altına alügı imzadaki rakamı malına yansıttığı takdirde, alıcı bulamama teblikesine dıiştü. Yüksek enflasyon belli ölçüde de durgunluk yaratıyordu. Hem enflasyon vmr, hem piyasa durgun. Özellikle tüketim mallannda bir sıkıntı var. lşte 1988 sonunda bizi bu konu biraz endişeye sevketti. Nitekim benim şahsen bu konudaki endisem yuzde yüz ortadan kalkmış detü, MESS sozleşmesi bitmiş olmasına ragmen. TİSK: Işçinin Gıdaya ek KDV ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Vergi paketinden zam çıktı. Maliye ve Gümrük Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin tarafınnunda mahçup mu olacağım? On dan dün bir basın toplantısı ile dan endise ediyorum' olay bu." açıklanan yeni vergi düzenlemeTİSK Genel Sekreteri, bugün leri ile temel gıdada uygulanan ktt ücret seviyesi içinde işçilerin KDV oranı yüzde 3'ten yüzde 5'e pek çoğunun gerçek ihtiyaçlarıru yükseltilecek. Eğitim, sağlık ve karşılamaktan uzak oiduğunu, ış bazı tarım hizmetleri ile gazeteler verenJer ve sanayiciler olarak gör için yeni KDV oranı 2 puanlık bir düklerini itiraf etmek durumun artışla yüzde 10 düzeyinde belirda olduklarıru kaydederek şöyle lenecek. Bakanlar Kurulu'na sevk konuştu: edilen kararname uyannca yüzde "Bunn kimseden salüayamayiz, 12 düzeyindeki genel KDV oranı gerçekçi olmaayız. Bugün 126 bin ise yüzde 10'a çekilecek. Yeni liralik çıplak iicretin maliyeti 285 oranlann kasım ayı başında vübin liradır bize. Fakat işçinin eli rürlüğe girmesi bekleniyor. ne, bu yaklaşık üst üste yıllık d e Yeni vergi paketi ile "peşin geçenleri böldiigümiiz takdirde vergi" olarak anılan dahili tevki135 bin İira net civannda bir para fatın KDV'ye bağlı tutulraası uygeçer. 135 bin aylık ortalama net gulamasından vazgeçiliyor. Maligeiiri olan bir işçinin, normal yaye Bakanı Alptemoçin, bu karaşantısının, şartlar ne olursa olsun, nn gerekçesini, "Peşin verginin kolay olmadıgınm bilinci içindeKDV'ye bağlı tutulması ile belge yiz. Buna karşıhk, enflasyon yaldüzeninde beklenen iyileşme pek nız onlan güç duruma düşürmügercekkşmedi. Son zamanlarda yor. Hatta belki daba önemli ölçirkin pazaruklar başladı" diye çüde sanayiciyi, işvereni güç duaçıkladı. Peşin vergi bundan böyruma düşüriiyor. Bu fıyat artışlale o yıl beyan edilen Gelir ve Kun bir kere pazannı daraltıyor. Tiirumlar Vergisi'nin yarısının 12 kelici artık alım gücünü kaybedieşit taksitie ödenmesi ile toplanayor. tşletme sermayesi ihtiyacını cak. 1989'un ilk 2 ayında geçici artnnvor. bir sistem vürürlükte olacak. Bir tarafta işçiler. yüksek enflas Mart ayında yeni düzene geçileyondan talepleri haklıdır. Bunu cek. Bakan Alptemoçin, dayanıklı kabul etmek zonındasuuz. Reddedemezsiniz. Buna karşıhk ödeme tüketim mallan ile demir, deniz ve gflcünüz, her gecen gün geriye havayollan büetlerinin vergi iadekaymaktadır." si kapsamı dışına çıkarılması koKubilay Atasayar, sosyal denge nusundaki karamamenin Bakanlerin bozulması ile ilgili düşünce lar Kurulu'na sevk edildiğini söyledi. lerini şöyle aktardı: dı. Buna karşıhk yüzde 12'lik en yaygın listenin vergi oranı yüzde 10'a düşürüldü. thracata yönelik mallara uygulanan yüzde 1 "lik oranın degişmediğini, ancak bu malların perakende satışlarındaki KDV oranının yüzde 10 düzeyinde belirlendiğini anlatan Bakan Alptemoçin, yeni düzenin piyasalar üzerindeki etkisi konusunda şu umudunu dile getirdi: ^ "Yaygın KDV oranını yüzde 12'den yüzde 10'a indirroek. dahili tevkifab KDV'den bağımsız hale getirmelde mal ve hizmet fiyatlannda bir indirim, en azmdan üeride fly at aroşı oimamasnu beklemek bakkımızdır. Bunu görmeyi, sayın işadamlan ve sanayicilerimizden bekledigünizi ifade ediyorum." Halen genel KDV oramnın yarısı kadar ve yüzde 6 düzeyinde toplanan peşin vergi uygulaması yıl başında sona erecek. 1989 yıhnda, 1988 yılı gelirleri üzerinden Gelir ve Kurumlar Vergisi beyarunda bulunan gerçek ve tüzel kişiler, beyan ettikleri verginin yarısını 12 ay içinde eşit taksitlerle odeyecekler. Örnegin 1989 mart ayında beyan edilen vergi miktan 48 milyon İira ise mükellefler 1989 vergisini 16 milyon liralik 3 eşit taksitte yatıracaklar. Ancak daha önce ödenmiş peşin vergiler bundan raahsup edilecek. Diğer yandan beyan ettikleri verginin yansı tutarındaki 24 milyon lirayı da, 2 milyon liralik taksitlerle mart 1990'a kadar odeyecekler. Peşin ödenen vergiler daha önce olduğu gibi mahsup edilecek. 1989 yılının ilk 2 ayında geçiş dönemine ilişkin bazı düzenlemeler olacak ve geçici bir oran saptanacak. Olası etkileri Yeni vergi paketi konusunda Maliye Bakanlığı yetkililerinin beklentileri ve kararlara piyasa üzerindeki olası etkileri şu başlıklar altında toplanıyor: 1. TahsJlata yönelik: Halen uygulanan KDV ve peşin vergi oranları ile piyasada yüzde 18'e varan bir pazarhk marjı doğuyordu. Oysa yeni sistemde peşin verginin KDV'den bağımsız hale getirilmesi ve yaygın KDV oranımn yüzde 10'a çekilmesi ile bu pazarhk marjı yüzde 10'a düşürülmüş oldu. Yeni sistemle KDV tahsilatının arttınlması, Gelir ve Kurumlar Vergisi matrahlanrun yükseltümesi amaçlanıyor. 2. FiyaUara etkisi: Temel gıda ile eğitim ve sağlık hizmetleri, tanm ilaçlan ve traktör fiyatlannın KDV'deki artışa paralel olarak yükselmesi kaçımlmaz feözükilyor. 3. Vergi iadesine tırpan: Vergi iadesinde dayanıklı tüketim mallannın kapsam dışına çıkanhnası ile "fatura avcılığı"nın körüklenmesi amaçlanıyor. Yüksek fıyatlı bu mallarla vergi iade bildirimlerinin limitlerine kadar doldurulması ve perakende alışveriş belgelerinin bu bildirimlerde daha az yer almalan arzu edilmiyor. Yeni sistemle bu yıl 900 milyar lirayı bulacak vergi iadesi ödemelerinin enflasyonla şişen gelirlere paralel olarak yeni ve ağır yükler yaratmasının önüne geçilmek isteniyor. YENIKDV ORANLARI Yttzde 5 listesi ~~ Küçük ve büyakbaş hayvanlar (kümes hayvanlan dahil) ve etkri: Balık, süt ve yogurt, yumurta ve beyaz peynir, şeker paacannın işlenmesiyle elde edüea toz, kristal ve kesme şeker, k«rafasulye, buğday, buigur, mercimek, bakla, nohut, arpa, mısır, soya, yulaf, çavdar, çeltik, pirinç, buğday unu, irmik, makarna, hayran yemi olarak koBanılan kiispe. kepek, razmol, balık unu, et BBU, kemik unu, k*o unu ve her türlü fenni karma y e a l«r, ekmek, zeytin, yemeklik katı ve sıvı bitkisel yağlar, yemekItk itaü ve sıvı yagiann üretiminde kullanıian hara yağiar, lereyağı, pamak çigiti ve pamuk tohnmu, taze sebze ve meyveler, pautes, kuru soğan, sarnraak, doğal gaz teslimleri. Yâzde 15 listesi Haryar, kolonya, losyon, parfüm, rujlar, deodoram, tilki, tavşan, sansar, karakul, astragan, vizon postları, kürt mamulleri, taklit kürkler, kristal eşva ve avizder, inci, elraas (pırianta dahil), safır, zümriit, yakut, sanayi dışında kuilanılan diger degerl taşlar, inciden ve kıymetli taşlardan kolye, bilezik ve benzerleri, klimalar, buzdolaplan, dipfrizler, eteklrikli ve ekktriksiz şofbenier, çamaşır kurutma makineleri, çamaşır makinderi, mikserier, elektrik süpurgesi, meyve ve sebze sıkacakian, mutfak ö|ütücüleri, diger elektromekanik ev aletkri, radyo ve tdevizyon, binek otomobilieri, spor gemileri, pikaplar, teyp ve benzerleri, videolar, video bantları, video plaklar. "İs ilişkilerinde meselenin bir de sosyal sonuçlan vardır. Bu sosyal sonuçlar dolayisıyla da sosyal sorumhıluklan vardır taraflann. Nedir bu sosyal sorumluluklar? Eger bir ülkede enflasyon yüzde 100lere yaklaşnuşsa, siz yüzde 60 ücret zamlannın mücadelesini veremezsiniz, verirseniz, sosyal sorumluluklannızı yerine getirmemiş olursunuz. Yüzde 100lük enflasyon oldugu bir yerde yüzde 500'lük bir ücret zammı istemek de işçi kesimi açısından sosyal sorumluluklann yerine getirilmemesi demektir. Nitekim, bazı rejimleri yan sosyalisl olan iki ülkede son sosyal geltsmeleri degeriendirdigimiz zaman, toplumun tatmin edilmemiş oiduğunu rahatça görörsünüz. Mesela bir Cezayir, Yugoslavya örnegi, son günlerde tatmin edilmemiş toplumlann, nasıl bir toplumun başına roeseMer getirebUdigiııi gösteren çok güzd örnekierdir. Türkiye de bu bakımdan, çalışma toplumunu tatmin etme noktasındadır ve bu anlayışa erişmelidir. Enflasyonun ölçüsünün altında bir ücret politikaPek çok işveren bana şonu soy sı, eger izleniyorsa, izlenecek ise lemiştin 'Toplusözleşmenin aJtına bize göre yanlışbr ve bunun sosimza atmaktan çekinmiyorum. O yal bazı sonuçlan olabüir." rakamı ödeyebilecek miyim, so Yeni KDV dtizeni 10 aylık bir aradan sonra yeniden düzenlenen KDV sisteminde, liste ve oran sayısmda indirime gidildi. Yüzde 3 ve yüzde 8 oranlannın uygulandığı listeler kaldırıldı. Yüzde 3'lük temel gıda listesi, yüzde 5'lik doğalgaz teslimi lıstesi ile birleştirildi. Eğitim, sağlık, gazete ve bazı tanm girdilerinin yer aldığı yüzde 8 oranı uygulanan listenin vergisi de yüzde 10'a çıkanldı. Yüzde 15'Iik iüks mallar listesinde değişiklik yapılma Vazde 10 listesi Diger listelerde yer almayan bütün mal ve hizmet teslimleri. Daha önce yüzde 8'lik listede bulunan (insan sagiıgı ik Ugili ilaçlar, bu ilaçların hammaddeleri, aşı ve biyolojik serumlar. k u teslimleri, vergi ve resimleıtien muaf olarak ithal edilecek tanm ilaçlan, teknik maddeleri, teknik madde üretiminde kuilanılan nammaddeler, çekici tuzaklar, zirai mücadele ilaçlan. bunlann hammaddeteri, saghk harcamalan, zirai mücadele hizmetleri, posetknerek satılanlar dısındaki gazete, dergi, kiup ve benzeri yayınlar, anaokulu, kreş, dershane ve okul harcamalan.) Denizti'den ilginç izlenimlerteayrıldık. Bu yörenin, söyleyişi, deyişi değişik. Isparta'ya, Burdufa benzer. Orada anlattılar, yemekte. Denizlispor'la, Bandırmasoor'un maçları varmış bir zaman. Bandırma'nın amigosu temıo tutuyor, bağrışıyorlarmış: Bandırma, Bandırma! Denizlililer karşıhk veriyoriarmış: Bandırcez, bandırceez! Kahvelerde, değişik söyleyiş btçimsrini duyarsınız. Ömeğin, "Beni bi çay yap" tümcesi, "Bana bitçay ver" demek; "hayınna", "hay ana" demek. "lyalım", "herralde" anlamına. "Ne cabur", "mecburen" yerine; "Geldik mi g«lan?", "Geldik mi artık"; "Nişiyon gari", "Ne yapıyorsun?" anlanına geliyor Halk, sözcükleri, yerel deyişleriyle eğip bukerek.kendine özgu bir biçime getiriyor. Arapça, Osmanlıca sözcuHerin yerterinde yeller esiyor. Bu yörede, "gözlek" sözcüğü var, 'gozlem yeri" anlamına geimeli. "Goz"ün çok yerde kullanıldijını görürsünüz; "suyun gözü", "suyun kaynak yeri" demek. "Kalın gozü"nü herkes bilir! Oil Demeği Yönetim Kurulu, son toplantılirından birinde, "kol başkanları"nı seçti. Beni de "Derleme KoluBaşkanlığı"na getirdi. 12 Eylül yönetimince kapatılan Türk DilKurumu, bu konunun Ozerine eğilmişti. Naim Hazım Onat'tansonra, bu göreve getirilen ömer Asım Aksoy, sekiz cilt tutan "Deleme Sozlügunu" hazırlamayı başarmıştı. Dil, sürekli gelişen, yenilenen bir olgu. ömer Asım Aksoy, Anadolu'da aydınların katklarıyia 1960 yıltna dek 600.000 sozcügün dertenmesini sağlamş kişiydi. Bu kolun başkanlığına getirüdiğimi öğrenince çok seviımiş, şöyle dedi: Halefım olduğunuzu öğrenince çok sevindin. Size her yardıma hazırım! Dil Derneği'nin olanakları sınırlı, kıt. Atatürk'üı kalrtı, kimlerin elinde, nerelerde carçur ediliyor? Dil Derneği.halk arasında kuilanılan sözcükleri derlemede, Anadolu aydınlarna güveniyor. Onların, Dil Dernegi'ne sahip çıktıklarını kısa sürete gördük. Bu konuda da, Anadolu aydınlarına güveniyoruz... Denizli'de gözledim, aydınlar üstlerindeki korkuoı, yılgıyı atmış gibiydiler. insan Hakları Derneği Denizli Şubes'nce düzenlenen açıkoturumu izlemeye gelenlerden belliyd bu. Denizli yöresinde "gerici akımlar" 12 Eylül Atatürtçülerini de şaşırtacak nitelikteydi! "Akyazılılar" diye anılan, birtarikat var; bunlar "Fethullahçr'lar, Nurculardan kopmuşlar, "Akyeılılar" diye anılıyorlar. Bunlar, "kızerkek öğrenci yurtları" yapıyoiar. Bir örnek, Sarayköy ilçesine bağlı Sığma kasabasındaki (österilebilir. "Kuran Kursu ve Yurdu" diye açılan yurda, dışarıckn getirilen öğrenciler dolduruluyor. Sığma Köyü'nden öğrenci alı»mıyor yurda, alınsa bile bir daha evine, anasının, babastnın yanına görv derilmiyor. Bu olay, yeni itçe olan Babadağ'da da VH. Tavas'ın kasabalarıyla, köylerinin çoğunda var. öğrenci yurdınun içitv de ne olup bittiğini kimse bilmiyor. Söylentilere göre, »u yurtlarda dinsel eğitim yapılıyor, ancak bu çocuklar canilere de gelmiyoriar. Akyazılılar, üç yıl önce AcıpayamDenizli ytlu üstünde, çok büyük bir yurt yapmışlar, büyük bir "parti" de «rmişler orada; Denizli'nin ileri gelenierinin tümünü çağırmışlir. Denizli'nin içinde, bir İmamHatip Okulu var; önünde de Ataürk büstü. Ancak büstün önündeki tükrük hokkasının ne ise yıradığtnı kimse bilmiyor! Denizli, "tarikat" piaytarında, sanki Ege Bölgesi'nos, "pilot bökje" gibi. Diyanet İşleri'ne bağlı "Kuran Kursları"nı, »nradan "Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği" adı altınd^ yurtlara dönuşturen Süleymancılar, örgütlü bir güç olarak, siiasal islevlerini sürdürebiliyorlar. Söylentilere göre, Denizli'de Süleyrnancılann lideri, ANAP'lı Belediye Meclis üyesi VE.'dir. ANAP içinde kümelenen Süleymancılar, Antalya'dakilere yakın iltşki içindeler. Kesin olmayan rakamlara göre, Denizli'de750 kadar Kuran kursu öğrenctsi oJmasına karşın, pansiyonlarca, yurtlarda uç bini aşkın öğrencinin barındırılıyor. Bankacuıın zor günü (Baftarafı 1. Sayfada) g ru yola koyulurken, biz çeşitli banka genel müdürleriyle yaptığımız görüşmeler sonucunda 1 yıl vadeli mevduat faizinin yüzde 75 dolaylarında oluşacağı izlenimini edinmiş, paçal maliyeti daha düşttk olan iktisat Bankası gibi küçük bankaların yüzde 80'lere çıkabileceklerini düşünmüştük. Ama yamldık. Bizim gibi düsünen bankaalar da yanıldılar. İktisat Bankası vadeli mevduat faizlerinde önemli bir sıçrama yapmamış, ticari mevduatı çekebilmek için vadesiz mevduat faizlerini yüzde 10'dan yüzde 38'e çıkartmıştı. Bu haber de yanm saat içinde büyük bankaların genel müdürlüklerinde kulaktan kulağa yayılacak ve vadesiz mevduat faizlerini yüzde 10'un üzerine çıkartmayı düşunmeyen büyük bankalar, "takkeyi önlerine h*ynp" yeniden hesapkitap yapmaya koyulacaklardı. Bu hesapkitapta Akbank, tş Bankası ve Yapı Kredi Bankası hem birbirlerini kolluyorlar hem de Ziraat Bankası'ndan çıkacak " s e s " i merakla bekliyorlardı. Gerçi Ziraat Bankası bir yandan yüzde 10'la resmi mevduat topladığı için diğer büyük bankalara göre avantajlı, ama diğer yandan da devletin "kasası" görevini gördüğü için dezavantajhydı. Her iki durumda da konumu diğer bankalardan farklıydı. bul etmemenin yollarını ırar olmuşlardı. Biz önce pek anlayanadık, ama dinleye dinleye anladığımız kadarıyla bankalar bundaı boyle döviz tevdiat hesabı kabul etmemek için bin dereden su getirecek, ilk önlem olarak da döviz tevdiat hesaplanna faiz vermeyeceklerdi. Çünkü faiz vermeseler bile kendi ifadelerine göre zarardaydılar. Bugüne kadar döviz tevdiat hesaplanrun munzam karşılıkları Merkez Bankası'na döviz olarak yatıyor, dolayısıyla döviz değerlendikçe Merkez Bankası'nda yatan munzam karşıhk da kur riski obnaksızın değerleniyordu. Şimdiyse munzam karşıhk Türk Lirası olarak yatacak, bu durumda döviz değer kazandıkça, bankalann munzam karşıhklannı TL olarak arttırmalan gerekecek, yani döviz tevdiat hesabının kur riski tümüyle bankaların uzerinde kalacaktı... Bu arada piyasada Hazine Bonosu satılamaması nedeniyle son günlerde şişen para arzmın bu önlemlerle bir miktar emileceği ve çılgınca artan döviz fiyatlannın kısa süre içinde istikrara kavuşacağı konusunda tüm bankaalar hemfıkirdi... Bankacüara göre önceki gunkü "Ankara seferi" pek olumlu sonuçlanmamıştı. Merkez Bankası Başkanı Rüşdü Saracogla serbest faize karşı olduğu halde, bir başka deyişle bankacılarla aynı görüşte olduğu halde, Başbakan Turgut özal "dedigün dcdik" deyince akan sular durmuş, Saracoğlu'nun belki de Başbakan özal'ı ikna etmek düşüncesiyle bankacılar adına Başbakan'dan aldığı randevu, özal'ın görüşünü bankacılara empoze etmesine yaramıştı... Koç: Kaygdıyız (Boftorafl l. Sayfada) söyledi. Türkiye*nin her alanda büyüyen ve gelişen bir ülke oiduğunu anımsatan Koç, "Sorunianmızın çoktuğu bundan kaynaklanmaktadır. Sorunlanmız çok büyük, bu yüzden Itaygtlanmaktayız. Bazı ana konularda ölçü kaçtı" dedi. tş âleminin kurumlaşarak insan eğhimine önem vermesi gerektigine dikkati çeken Vehbi Koç ekonomik konulardaki görüşlerini açıkladı. Koç, ekonomik konularda en çok tek partili dönemlerde daha fazla yararlı işler görüldüğünü kaydederek, "Demokraside koalisyon devirierinin yasanmas kaçınılmazdır. Fakat bizde, ekonomi zayıf olduğu için siyasi sarsıntılardan çabuk müteessir olunuyor. Ekonomi hemen zarar göriiyor" dedi. 1983 yılında iktidara gelen Turgut özal'ın "iyi ve güzel işler" yaptığını anlatan Koç, "Fakat ber şeyi bir an önce yapma neyecanı ile çok hızlı gitti. Bazı ana konularda öjcünün kaçmasına sebep otdu" diye konuştu. İç ve dış borçlann çoğaldığmı, bütçe açıklannın kontrol eddlemediğini, tedavüle gereğinden fazla para çıkarıldığıru, kamu harcamalarının disiplin altına alınamadığını, bu nedenle de enflasyonun büyük ölçülere tırmandığım vurgulayan Vehbi Koç konuşmasını şöyle sürdürdü: "Enflasyonu birdenbire düsürmek son derece hatalıdır, büyük sarsua yapar. Enflasyonun tedrici olarak birkaç yılda düşürülmesi prognunlanmalı ve bu programa muhakkak surette sadık halınm»bdır. Her alanda büyüyen ve gelişen bir ülkeyiz. Sorunlanmız çok büyük ve bundan kaygılanmaktayız. Bu zorluklara ragmen, sanayidmiz, tüccanmtz, çiftçimiz, esnafımız, işçiraiz, serbest meslek sabipleri ve bürokrasimiz kendilerine ait vazifeleri tam olarak vapar ve gerektiğinde birbirine destek olabilirierse, aşamayacağımız engel yoktur." Vehbi Koç konuşmasından sonra gazetecilerin faizler konusunda alınan son kararlara ilişkin sorularını yanıtlamaktan kaçınarak, "Konuşmamda bu sordukİannmn hepsinin cevabı vardı" dedi. Şinasi Ertan (TOBB Sanayi Konseyi ve EBSO Meclis Başkanı): Faizler serbest bıraküdı, ancak bankaların maceracı bir politikaya girmemelerini diliyoruz. Faizleri kolay kolay yükseltemeyecekler, çünkü yükseltirlerse maliyetler artacak. Kredi faizleri yükselecek, plasman faizleri fırlayacak. Bundan da iş yaptıkları fırmalar zarar görecek, hastalık yeni den depreşecek. Kimseyi danışılmadan alınan kararlar küçük bazı kuruluşların gözden çıkarıldığı imajını veriyor. Korkumuz özel sektör yatmmlarımn duraıasıdır. Uretim durursa Türkiye bunun bedelini ağır ödemek zorunda kalır. Ersin Faralyah (Ege Bölgesi Sa•ayi Odası Başkanı): Faizlerin serbest bırakılması enflasyonu daha da yükseltecektir. Zaten yüksek olan kredi faizleri daha da yükselecek. Sanayici ınevcut krizden kurtulmamn çaresini küçülmek ve banka kredisinden mümkün olduğu kadar kaçmakta bulmuştu. Son kararla bu kaçış daha etkin biçimde sürecektir. Faiz operasyonlan enflasyonun makuJ düzeyde olduğu ülkelerde amacına ulaşabilir. Enflasyonun, ülkemizde olduğu gibi, kontrolden çıkmış ve dengelerin bozulmuş olduğu bir ortamda, faizlerin yükseltilmesi netice olarak maliyetlerin artmasına, dolayısıyla enflasyonun daha da yükselmesine sebep olacakür. Enflasyonla mücadele parasal tedbirlerle değil, uretim artışının desteklenmesiyle başarı sağiayabiLr. Yalım Erez (Istanbul Ticarel Odası Yönetim Kurulu Başkanı): Gerek 4 Şubat öncesi, gerekse bugünkü döviz talebinin gerçek sebeplerini teşhis euneden, faiz hadlerinin serbest bırakılmasını isabetli görmüyorum. Türk Lirası'ndan kaçış öncelikle hükümetin enflasyon politikasına vatandaşta güven bulunmadığım göstennektedir. Faizlerin serbest bıralulmasıyla bankalararası faiz yarısının başlamasından, faiz hadlerinin ekonominin kaldıramayacağı seviyelere yükselmesinden endişe etmekteyim. Kredilerin yeniden ölçüsüz pahalılaşması ekonomiyi tam bir çıkmaza sürükleyecektir. Serbest faizle enflasyonun da hızlanacagını tahmin etmekteyim. Güngör Yener (Ankara Ticaret Odası Başkanı): Faiz oranlannı serbest bırakma karan, faizin yükselmesi sonucunu doğuracak olması nedeniyle zamamnda alınmış gerekli bir karardır. Mevduat faizleri önemli ölçüde yükselecek, kredi faizlerinin yüzde 150'ye çıkması kaçımlmaz olacak. Kredi faizi üzerindeki yükler hafıflemezse yatınmlar tamamen duracak. Ahmet Ayaydın (ts Bankası Genel Müdür Yardımcısı): Mevduat konusunda sorun yoktu. Faiz oranlarinda serbesti karan, herhalde dövize doğru yönelişi azaltma açısından alınmış olsa gerek. Yıl sonuna kadar beklenip, DlE yıl sonu rakamlanna göre, faiz serbestisi gündeme getirilebilirdi. Bundan sonra bankalar arasında önceden olduğu gibi çılgınca bir yanş başlamamasım dilerim. Olacağım da tahmin etmiyorum. Ancak faiz oranlari bir kaç puan artar. Buna bağlı kredi faizleri yeniden yükselecek. Bu durumda sanayi ve ticaret kesiminde yakınmalar daha da artacak. Burhan Karaçam (Yapı ve Kredi Bankası Genel Müdürü): Serbest faize ilke olarak inanıyorum, ama bugün için bunun altyapısı hazır değil. Yani ne mevduat sigorta fonu kurulmuş, ne bankalar uzerinde ciddi ve bağımsız bir denetim var. Denetim olmadan serbesti olursa tehlikeli sonuçlar doğurabUir. Geçmiş yılların deneyimlerini henüz unutmadık. Kamuoyunu yeterince aydınlatan mekanizmalar kurulmamış, öte yanda zor duruma giren bankalara bugüne kadar devlet hep arka çıkmış. Dolayısıyla tasarruf sahibi için ortada bir risk yok gibi. Gidip parasım kolaylıkla en yüksek faize verene yatırabihr. Oysa öncelikle denetim mekanizmaları oluşturulmalı, ardından faizler serbest bırakılmalıydı. Deniyor ki Türk Lirasıru yeniden cazip hale getirmek için faizleri serbest bıraktık. Oysa piyasada gereğinden fazla likidite var ve bu fazla likiditeyi emmedikçe faizler ne kadar yükselirse yükselsin, TL cazip hale gelmeyebilir. Buna karşıhk faizlerin yükselmesi, kredi maliyetleririi yükseltecek ve dolayısıyla sanayiciye yansıyacak. Kredi maliyetleri yükselen sanayici bunu ürettigi malın fiyatına bindirecek. Fiyat artış temposu hızlanınca enflasyon daha da tırmanacak. Edebiyot Nobeü için büyük yurış YAVUZ BAYDAR STOCKHOLM 1988 yılı Nobel Edebiyat ödülü'nün sahibi bugün belü oluyor. 500 milyon TL dolayında değer taşıyan ödülün kime verileceği konusunda Isveç Akademisi'nin 18 üyesinin geçen yıl olduğu gibi bu yıl da anlaşmazlığa düştüğü söylentilerinin Stockholm kültür çevrelerine yayılması nedeniyle, söz konusu açıklamarun en erken gelecek perşerabe günü yapılması bekleniyordu. Bu yıl ödülü bir ozanın kazanacağı sanümıyor, çünkü akademi, ödülü üç ya da dört yılda bir, temel yazı alanı şiir olan bir kişiye vermekte. Geçen yılın ödül sahibi ABD'de yaşayan Sovyet şairi Joseph Brodsky olmuştu. Ancak akademi, malum şaşırtmayı seven bir kurum. Söz konusu alışkanlık bu kez kınlabilir ve ödül bir ozana gidebilir yine. Bu olasıhk hesaba katılırsa, hemen bir isim ön plana çıkıyor. Meksikalı ozan Cktavio Paz. Düzyazılarıyla da tanınan Paz'ın, akademi üyeleri içinde "kök saldıgı" ve ödülü er geç alacağı belirtiliyor. Başka ozanlar da var elbette. Macar Sandor VVeöres ile tspanyol Rafael Alberti'nin adlan sık sık geçiyor. Bu yıl tartışmaya alınan ozanların arasında en ilginci ise Adonis. 193O'da Suriye'de doğan, 30 yılı aşkın bir süredir Lübnan'da yaşamakta olan, Arap dilinin bu dev mimarının adını bu yıldan itibaren sık sık duyar olacağız. Düzyazıda ödülün adaylan arasında, öncelikle iki Latin Amerikalı'nın adından söz ediliyor: Meksikalı Carlos Fuentes ve Perulu Mario Vargas Llosa. Bunlardan ikincisinin siyasete f azla bulaşması nedeniyle birincisi daha şanslı görülüyor. Brezilyalı Jorge Amado, pek sözü edilmeyen, ancak sürpriz yapabilecekler arasında. Kuzey Amerikalılar arasında Kurt Vonnegut Jr., Walker Percy (ABD) ile Robertson Davies (Kanada) var. Bu yıl ödülün Avrupa'da kalacağını savlayanlar çoğunlukta. Adaylar arasında en çok tsviçreli Max Frisch'e, Alman Günter Grass'a ve Avusturyalı Thomas Bernhardt'a şans tanınıyor. özellikle sonuncusuna, "Nobel'i onurlandıracak yazar" olarak bakılıyor. Daha alt enlemlerde, ttalyan Alberto Moravia ile Fransız Michel Tournier var, ancak ödülü bu yıl da aJacakları pek sanılmıyor. Yazarlıktaki ustalığının yanı sıra, ülkesinde faşizme karşı dirençli savaşımıyla da tanınan Portekizli Miguel Torga'nın Nobel'e bu yıl daha yakın olduğu söyleniyor. Erkek ödüllüler döngüsünün bu yü kırılacağını tahmin edenlerin sayısı da az değil. Bu tahminler doğru çıkarsa, örneğin Joyce Carol Oates'i (ABD), Nadine Gordimer'i ya da Doris Lessing'i (Güney Afrika) ödül sahibi olarak bugün görmeraiz miimkün. Kadın adaylar arasında güçlü iki isim daha var: Mississipili Eudora VV'elty ile Parisli Natalie Sarraute. ödül için sabırsızlanan bir de ülke var: Çin. Bugün akademi tarihinde ilk kez bir Çinli isim duymak, herhalde çok az kişiyi şaşırtacak. Bu bağlamda özellikle 84 yaşında bir usta yazar dan, Ba Jing'den söz ediliyor. Avrupa dillerine de çevrilmiş olan Jing'in yapıtlannda Çin aile gelenekleri trajik bir üslupla irdelenmekte. Çin 1 in yaklaşık 10 yıldır bir numaralı adayı olan Ba Jing'in yanı sıra, 76 yaşındaki ozan Ai King'in ve 63 yaşındaki kadın öykücü Ru Ziyuan'ın da akademinin dikkatini çektiği söyleniyor. Bütün bu sayılanların dışında, fısıldanan iki isim daha var: Trinidadh V.S. Naipaul ve Endonezyalı Paramoedya AnanU Toer. Söz akademinin. (Baştarafı 1. Sayfada) Kurulu tarafından yapılan açıklamada, siyasal iktidarın zaman zaman sertleşen biçimde basına karşı düşmanca bir tavır içinde, adeta basın düşmanhğını tesvik eder bir durumda olduğu görüşü savunuldu. Basındaki bunalımın Basının son zamanlarda içinde bulunduğu sorunları ve karşılaştığı olayları görüşmek üzere 11 ekim günü toplanan Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, dün oybirliğiyle ahnan kararlan açıkladı. Açıklamada şöyle denildi: "Bir süredir karşılaşılan sıkıutılar, baskılar, saldınlar, kısacası yaşanan üzücü olaylar, Türk basınının giderek kötüleşen koşuilarla karşı karşıya kaldığını, basının sonınlannın giderek ağırlaştıgım ortaya koymaktadır. Çeşitli kesimlerin basına yaklaşımı ve basından beklentileri, gerçek anlamda basın kavramının yozlaştınlmasına yol açabileceği endişesini doğurmaktadır. Basının bugün içinde bulunduğu bunalımlı durumdan tek bir kişiyi ya da kurumu sornmlu tutmak haksızlık olur. Ama sorumlulugun büyük payının bazı çevrelerce de yüreklendiriien siyasal iktidarda oldugu açıknr. Çünkü siyasal iktidar, zaman zaman sertleşen biçimde basına karşı düşmanca bir tavır içindedir. Adeta basın düşmanlığını teşvik etmektedir." Basın ve düşünce özgürlüğüyle bağdaşmayan kısıtlayıcı ve cezalandıncı çeşitli yasa hükümleri yürürlükteyken kimi zaman bu hükümleri daha da ağırlaştıncı, hatta suçu tanımlanmayan cezalar koyucu girişimlerle de karşılaşıldığına değinilen açıklamada, gazete bürolarının arandığı, yayınların durdurulduğu, kitaplann toplattırıldığı bir dönemde gazete binalannm meçhul kişilerce kurşunlanması gibi ne basın özgürlüğü ne de demokrasiyle bağHüsnü Özyegin (Finansbank daşabilecek olaylara tanık olunGenel Miidürii): Yıllık enflasyon duğu belirtildi. Açıklamada şu göoranı yüzde 81'i aşmış ise, bankarüşlere yer verildi: lann yüzde 64 dolaylarındaki fa"Bu arada Sayın Başbakan'ın izlerini aşağı düşürmeleri beklenebazı gazetelerin yönerimine kan mez. Net faiz oranı yüzde 58'dir. şır biçimde basın kurumlannı ve Bu durumda enflasyon oramnın meslektaşlanmızı dikkatsiz ve uzerinde bir faiz verilmesi gerekir suçlayıcı bir düle eleştirmesi. siya ki, mevduat bankalarda toplansın. sal gücünü gayri meşnı bir baskı Bu dururn mevduat faizi oranlaaracı olarak kullanma girişimleri, nnın yukan çıkacağını göstenneksözünü ettiğimiz basın düşmanlı tedir. Bu yükselrae de kredi faiz ğının ve doğal buııalımlann temel oranlanmn yükseleceğine işarettir. etkeni olmaktadır. Unutmamalı Ancak bu kararın döviz piyasasıdır ki, gazete ve gazeteci duşman na olumlu etkisi olabilir. Bugüııhğı, yalnız basını yıpratmakla kal kü yükselmeler durdurulabilir ve mayacak, bundan çoğulcu de sanayiye bu yönde olumlu etkiler mokratik rejim de zarar görecek yapabilir. tir. Basın kunıluşlannın ve kurumlannın kendi sonımluluklanİngiltere'de AlJPAlRLİK nın bilincinde olması geregi kadar organizasyonu bizim siyasal iktidar sahiplerinin ve büişimizdir. tün ilgililerin basına karşı anlayışh Derin Limited Şirketi olmalan, basının varlığım ve işleTel: 1158 53 42 4213 68 67 vini kabullenmeleri zorunludur." tstanbul'daki bankacıları dün asıl telaşlandıran nokta TL mevduatına verilecek faizlerin yükseltihnesinden çok, döviz tevdiat hesaplanyla ilgili yeni kararlardı. Bankaalar döviz tevdiat hesaplarıyla ilgili munzam karşılıkların döviz yerine TL olarak yatmlması karannı hiç beğenmemişler, bu Gürbüz Tümay (İktisat Bankası sartlarda döviz tevdiat hesabı kaYönetim Kurulu Başkanı): Serbest faiz politikasını benimsiyonız ve hükümetin karannı memnuniyetle karşılıyoruz. İktisat Bankası yeni (Baştarafı 1. Sayfada) faiz oranlannı tespit ederken, zete'de yayımlanarak yürürlüğe uzun vadede enflasyonun düsece girdl Tebliğe göre, resmi mevduğini dikkate alarak, kısa vadeli at dısındaki diğer tüm mevduat mevduata daha yüksek faiz uygu faizleri serbestçe belirlenebilecek. ladı. Serbest faiz politikası ile Resmi mevduata uygulanacak fa1982'de olduğu gibi bir krizin ya iz yüzde 10'u geçemeyecek. şanacağını sanmıyorum. Bankalar, belirleyecekleri faiz iktisat Bankası yılda net yüzde 57.4 gelir getiren yüzde 64'lük 1 yıl vadeli mevduat faizini değiştirmedi. Ancak 5 eylül günü yüzde 25'ten yüzde 10'a düşürillen vadesiz mevduat faizini 28 puanlık artısla yüzde 38'e yükseltti. îktisat'ın yeni düzenlemesiyle, bankada 1 yıl oranlanm Merkez Bankası'na bil süreyle kalacak olan vadesiz mevdirecekler ve faizi bir ay boyunca duatın net getirisi yüzde 34.0 değiştiremeyecekler. Bankalar bir olacak. İktisat Bankası 1 ay vadeli mevay sonunda faizleri değiştirebilecekleri gibi, aynı oranı koruyabi duat faizini yüzde 35'ten yüzde lecekler. Faizlerin ancak ayda bir 52'ye yükseltti. Yüzde 52 faiz ile değişebileceği ve bir ay dolmadan açılacak 1 ay vadeli hesaplar, dödeğişiklik yapılamayacağı hükmü nem sonunda yüzde 3.8, 1 yıl sonün, faiz pazarlığı yanşını engel nunda da yüzde 59.2 net getiri lemek için getirildiği belirtildi. Ya sağlayacak. rın akşama kadar yeni faiz oranlannı belirleyip Merkez Bankası 1 na bildirmekle yükümlü olan ban Reuter'in tahmini kalar bu yeni oranlan 30 kasım Reuter Haber Ajansı, Türkiyei akşamına kadar uygulayacaklar. de faiz oranlanmn serbest bırakılÖte yandan, bankalar dün sa ması karanmn ardından bir yıl vabahtan itibaren faiz hazırlıklanm deü mevduat faizinin yüzde 85 dosürdürdüler. Hemen tüm banka ayında behrleneceğini tahmin etti. ların, yapılacak ilk açıklamayı Ajansın Türkiye*deki yabancı bekledikleri gözlenirken, büyük bankacılık çevrelerine dayanarak bankaların 1 yıl vadeli faiz için yazdığı tstanbul çıkışla haber yoyüzde 75 oranı Uzerinde durduk rumda, bir yıl vadeli mevduat heları belirtildi. saplanna uygulanacak faiz oramYeni faiz oranlannı belirleyip nın, muhtemelen yuzde 85 dolaaçıklayan ilk banka İktisat oldu. yında sabitleşeceği öngörüldü. Faizler
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear