Catalog

CumhuriyeC Sahıbı: Cumhurıyeı Matbaacılık ve Gazetecıhk Turk Anonım Şırketı adına Nadlr Nadi • Gcnel Yayın MUdurıl Hasaa Onal, Moessesc MüdılrU: Eatiac UfakllfU. Yazı işlcrı MUdUrü Okay G o m s i l , • Haber Mcrkezı MUduru Yalpa Bayer, Sayfa DUzenı Yonctmoıı Ali Acmr, 9 Temsıicıler ANKARAY«lçı> Dot>a. IZM1R Hiknuı Çtliakay*. ADANA Otad klanbul Habcrlen Eraaa AkyUdu. Dış Habcrkr Efgua Balo. Ekonomı Ctngiz Turtau. Kultur Cdal Uslcr, Spor Damjmanı Abdulkadir Vacrlmu, Duzdımc Rrfik Darfcaş, BılımEğmm ^ahia Alpay. IşScndıka Şakraa KMeact, Yun Habcrlert Nccdrt Dogaa, Dızı Yazılar Kcnm Çalıjkaa. • Koordınaıör Ahmtt KnraUaa. • Malı Işicr Erol Erkul. • Muhascbe Balcal Ytaer • Bune Planlama V»» Arao # Reklam Ayjt Toraa. Fk Yayınlar Halya Akyol • Idarr HvstyiaGurrr. lşl«me Ono>r ÇHik. Bılgı Ijlem S.İI !••! £0*01 vt Yoyon. C umhurıytr Mathuctlık v« Cutfecılık T A 5 Turk Oc*t> Cad 39'4l C*|»k>tlu 34334 lu PK 24*luanbul Td 512 05 05 (20 hall. Tek« 2224* F « (1) J26 60 72 # Burotar « ı k n ı Zıya Ookalp Blv Inkılap S No 19/4, Tel I » II 4147. Ttkx 42344 F u (4) 133 II 41 428 • I n i r H Zıy» Bl*. 1352 S2/3. Tcl 13 12 30. Telc« 52359 F u 151) IJ 12 30 • Ad.n. l n o n o l a d II» S No I Kıı I. Tcl 1I455OI19731. Ttkx 62155. F«x (71) 32» 056 TAKVtM: 12 EKİM 1988 lmsak: 4.40 Güneş: 6.04 Oğle: 11.56 Ikindi: 15.03 Akşam: 17.37 Yatsı: 19.56 Bitmeyen kavga: Iıısaıı hakları Dış Haberler Servisi "Cezaevine ilk 200 mektup geldiğinde elbiselerim geri verildi. Ikinci 200 mektuptan sonra cezaevi miıduru beni gormeye geldi. Sa>ı daha da artınca mudıir, iistleriyle gorüşmek zonında kaldı. 3000'e ulaşınca devlet başkanı haberdar edildi. Mektup >ağmunı sonunda başkan cezaevi ınüdurune beni serbesl bırakması için emir verdi." Dominik Cumhuriyeti'nde sendikal etkinliklerinden dolayı tutuklu bulunan Julio De Pena Valdez'in anlattığı bu serbest bırakılma öykusü, dünya üzerinde duşünce suçlarından tutuklu ve hukümlü kişileri izleyen ve özgürlüklerine kavuşmaları için mucadele eden bir örgutün etkinliklerini simgeliyor. TIME Dergisi'nin son sayısında yer alan bir haberde merkezi Londra'da bulunan Uiuslararası Af Örgütü'nün (Amnesty International) tarihi ve çalışmaları aynntılanyla anlatılıyor. 27 yıl önce kurulan örgütun yoğun kampanyası sonucu çok sayida düşünce ve inanç suçlusunun serbest bırakıldığı ve birçok ulkede de ölum cezasının kaldırıldığı belirtiliyor. Uluslararası Af Örgutu, 1961 yılında Peter Benenson adlı bir avukatın çabalan ile kurulduktan sonra hızla bağlantılar ağını geliştirmiş ve bugün dünyanın 150 ül 'Hasankeyf'i TIME, Af Örgütü'nün, dünyanın dört biryanında tutuklu ve hükümlüler için verdiği mücadeleyi anlatıyor Kurtamlun' Haber Merkezi Atatürk Barajı'nm bitmesiyle sular altında kalacak tarihi Hasankeyf için Ibrahim Eren öncülüğündeki Radikal Yeşiller, Avrupalı milletvekillerinin de desteğiyle "Hasankeyfi kurtaralım" kampanyası açtı. ltalyan Radikal Partisi'nden Adela Faccio, Belçika Yeşiller Partisi'nden Jacques Premont, Federal Alman Yeşiller Partisi'nden Johannes Kempaann Avrupa'da bir komite kurarak aynı kampanyayı burada yürütecekler. Konu ile ilgili olarak bir açıklama yapan Radikal Yesillerden ıbrahim Eren, Hasankeyfi kurtarmak için kurulacak Türkiye komitesinde bilim adamlarının yanı sıra sanatçılann da yer alacağım belirtti. 27 yıllık bir geçmişi olan Uluslararası Af Örgütü'nün (Amnesty International) 150 ülkede 700.000'den fazla üyesi var, bütçesi 43 milyon dolar. Af Örgütü şimdiye dek 30 binden çok "fıkir suçu" davasını ele almış. ölüm cezasının kaldınlması da Uluslararası Af Örgütü'nün uğraştığı konulardan birisi. Londra'daki merkezde 30 ülkeden 250 kişi, tüm ülkelerden gelen raporları değerlendirerek nerede kampanya yürütüleceğini saptıyor. kesinde 700.000'den fazla üyeye sahip olmuş bulunuyor. Kuruluşunun ikinci yılında 17 bin dolar olan bütçesi bugun 43 milyon dolara yükselirken, bu gelir sadece uyelik aidatlan ve kişisel bağışlardan karşılamyor. Örgüt, hiçbir hükumetten mali yardım kabul etmiyor. 1977 yılında Nobel Barıs ödulü'nü almaya hak kazanan Uluslararası Af Örgütü, bugüne dek 30 binden çok "fikir suçu" davasını ele almış ve bunlardan 27 bin 352'si sonuçlanmış bulunuyor. Uluslararası Af örgütü'nün mucadele gündeminde en önemli maddelerden birini de ölüm cezasının kaldjrılması oluşturuyor. Bugüne dek 32 ulkenin ölum cezasını yasalardan kaldırdığı ve 18 ülkenin de bu cezayı yalnızca "savaş suçlanyla" sınırlı tutmaya karar verdiği duşunülurse, örgütün bu kampanyasının hiç de küçumsenemeyeceği görulüyor. Londra'daki örgüt merkezinde 30 ülkeden 250 kişi, bağlantıda bulunulan tüm ülkelerden gelen raporlan değerlendirerek, eyleme geçilmesi için çalışıyor. Siyasi suçlular, işkence kurbanlan, dini ınançlarından dolayı baskı görenler, örgütün ilgısinden ve başlatacağı kampanyalardan nasıl faydalandınlır? lşte bunun yolları vakit geçirmeden bulunulup uygulamaya konuluyor. Örgütun dünyanın çeşitli yörelerinde oluşturduğu yerel gruplar da kendi ülkeleri haricindeki bir ülkede bu konumdaki bir tutuklu veya hükümlüyü " e v l a l edinerek" bu kişinin özgürluğune kavuşması için o ülkenin yetkililerine "mektup yagması" için çaba sarf ediyorlar. Uluslararası Af Örgütü'nün çabaları bazı ülkeler tarafından da şiddetle eleştiriliyor. örneğin Iran lslam Cumhuriyeti, Af örgütü'nü "töm şeytani süpcrgüçlere" hizmet etmekle, Sovyetler Birliği de, "tüm çabasını SSCB'ye yönelik" sarfetmekle suçluyorlar. Afrikalılar da Güney Afrika'daki ırkçı rejim aleyhtan ve 25 yüdır cezaevinde bulunan siyah lider NHson Mandela'ya tam destek vermediği için Af örgütü'nü eleştiriyorlar. Uluslararası Af örgütu, Mandela davasını yakından izlerken, ırkçı rejime karşı şiddet kullanılmasını da savunan Mandela'nın serbest bırakılması için doğrudan çaba göstermiyor. Rock'la hak kavgası Uluslararası Af örgütü tarafından düzenlenen ve Springsteen, Sting gibi rock yüdızlarımn turnesi başarıyla sürüyor. Dış Haberler Servisi Uluslararası Af örgütü tarafından düzenlenen "İnsan Haklan, Hemen!" adlı rock yıldızları turnesi başarıyla sürüyor. 2 eylulde Londra'daki ünlü Wembley Stadı'ndaki muhteşem konserle başlayan kampanyanın amacı öncelikle dünyanın dikkatini insan haklan ihlallerine çekmek olarak açıklanırken, elde edilecek gelir ikinci planda tutulmasına karşın bugüne dek bu turne için 5 milyon dolar harcama yapılmış bulunuyor. 68 isyanının müzikteki simgesi rock, bugün daha yumusak çizgilerle insan haklan kampanyası yürütüyor. Bruce Springsteen, Peter Gabriel, Sting, Tracy Chapman ve Youssou N'Dour gibi dünyaca ünlü rock yıldızlan gittikleri her yerde stadyumlara ve meydanlara on binlerce kişiden oluşan coşkun kalabalıklar toplamayı basanyorlar. Toplam 150 kişılik bir kadroyla dünyayı dolaşan rock turnesi grubu, kendilerine tahsis edilen iki DC10 uçağıyla bugüne dek Fransa, Macaristan, tspanya, Kosta Rika, Hindistan, Kanada, ABD, Japonya, Zimbabvve ve Fildişi Sahili'ni ziyaret etti. Bu hafta sonunda da Sao Paulo ve Buenos Aires kentlerinde birer konser verecek olan rock turne grubu 35 bin mil yol katetmiş olacak. Uluslararası Af örgütü tarafından hazırlanan bir broşür de bu konserlerde' izleyicilere dağıtılarak imzalamalan isteniyor. Toplanan bu milyonlarca imza, 10 aralık günü kuruluş yıldönümü kutlamaları çerçevesinde Birleşmiş Milletler'e törenle sunulacak. Deniz kaplumbağları tZMlR (AA) Türkiye'de yaşayan "Chelonia Mydas" türü deniz kaplumbağalannm, yoğun olarak Mersin'in Kazanlı kumsaiında görüldüğü saptandı. Dünya Tabiatmı Koruma Vakfı'nın, başlattığı araştırmamn, arazi çalışmaları sona erdi. Çalışmayı yürüten, Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Fen Eğitimi Bölümü Başkanı Prof. Dr. tbrahim Baran, 5 aylık süre içinde tüm Akdeniz sahülerinin tarandığım, kaplumbağaların yumurta bıraktıkları bölgeler arasında Nfersin 'in Kazanlı kumsalının önem taşıdığını kaydetti. AGİKTEKİ TURK BUYUKELÇÎSt ALt HÎKMET ALP Insani konıüar öncelikli EVREN DEĞER ANKARA Avrupa Guvenlik ve tşbirliği Konferansı (AGlK) nezdindeki yeni Türk Büyükelçisi Ali Hikmet Alp, "tnsani konularda ilerlerae kaydetmeden guvenlik konulanna geçmeyiz" dedi. AGlK nezdindeki Türk Büyükelçisi Haluk Özgül'ün eylül ayı sonunda vefatından sonra AGİK'e atanan yeni Büyükdçi Ali Hikmet Alp ile Viyana'ya hareketinden önce görüştük. Guvenlik konulannda ve KİG süreci konusunda Türkiye^ nin yaklaşımlan dahilinde bir değerlendirme yapar mısınız? ALP Türkiye bu görüşmelerin paktlar arasında gerçekleşmesini istiyor. Bunun nedeni de şu; Büyükelçi Ali Hikmet Alp'e gerçek tehdit oluşturan ülkeler bu AGlK ve KİG süreci konusunda iki pakta dahil olan ülkeler. Koyönelttiğimiz sorular ve yanıtlan şöyle: Guvenlik konulanna girme nu iki pakt arasında ele alımrsa, " AGİK sürednin Türkiye açı den, ekonomik bölümde ne gibi silah dökumü daha rahat ortaya çıkar. sındao kısa bir değerlendirmesini unsurlar var? yapar mısınız? ALP Avrupa Guvenlik ve Işbirliğı Konferansı'nın uç yanı var. Burılar; ekonomik, guvenlik ve iıısani boyutlar olarak ayrımlanabilir. Bu konferans daha çok Helsinki nihai senedine uygun olan ya da olmayan ne tür gelişmeler olduğu konusunda. Bizim Turkiye olarak müttefiklerimiz ile birlikte üzerinde durduğumuz ana konu, insan hakları konusu. Bu konuda SSCB, Romanya ve Bulgaristan'ın bazı sorunlan var. Biz bu konularda taviz almadan guvenlik konulanna girmek istemiyoruz. ALP Pek önemli şeyler olduğu söylenemez. Mesela Bulgaristan, Sofya'da bir çevre konferansı düzenlenmesini istiyor. SSCB, insan hakları konusunda Moskova'da bir toptantı istiyor. Keza Fransa da Paris'te böyle bir toplantı istiyor. Türkiye açısından tehdit oluşturan ülkeler hangileridir? ALP Bizi coğrafi konumumuz itibanyla tehdit eden ülkeler SSCB ve potansiyel olarak Güney'den gelebilecek tehditlerdir. Tehdit, askeri deyimlere göre karşı tarafın fiili ya da potansiyel olarak gücü anlamına gelmektedir. Bizim açımızdan asıl tehdit SSCB'den geliyor. Yani askeri anlamda. Bunu geçmişteki tecrübelerimiz ve SSCB'nin askeri yönden daha üstün olması gösteriyor. Askeri güçler konusunda büyük bir dengesizJik söz konusu. Türkiye gelebilecek tehditlere karşı NATO'dan garantili, ama bu garanti bir yandan da Tıziki kapasite ile ilgili. KKTC'de kalbe pil takıldı LEFKOŞA (AA) KKTC'de ilk kez gerçekleştirilen bir ameliyatla, 68 yaşındaki Şaziye Necipoğlu adlı kadının kalbine pil takıldı. Lefkoşa Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi'nde yapılan ve 20 dakika süren ameliyatı, Istanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi profesörlerinden önal özsaruhan gerçekleştirdi. Operasyonu, bazı Kıbnslı doktorlar da iziedi. Bruce Springsteen (en üstte), Tracy Chapman (üştte solda) ve Stingin de aralannda bulunduğu rock yıklızlan, tumeterine "insan HaMan, Hemen" adını verdiler. ATİNA erken seçim yapacak mı? Yunanistan 'da gündemdeki konulardan biri de Liani'nin Atina'ya dönüşte Papandreu ile birlikte görünüp görünmeyeceği. STELYO BERBERAKİS ATİNA Yunanistan'da son günlerde en çok konuşulan konulann başında erken seçime gidilip gidilmeyecegi geliyor. Bu konuda iktidardaki PASOK kurmaylanmn önümuzdeki şubat ayında erken seçime gidilrnesi için Başbakan Andreas Papandreu'ya öneride bulundukları öne sürülüyor. Geçirdiği ağır kalp ameliyatından sonra hastaneden taburcu olan ve hâlâ nekahat devresinde bulunan Papandreu'nun sağhk durumu izin verirse erken seçimlerin şubatta yapılması olasılığı var. Yunan Hükümet Sözcüsü Sotiris Kostopulos, önceki gün yaptığı açıklamada, genel seçimlerin Avrupa Parlamentosu seçimlerinin yapılacağı 1989 haziranında gerçekleştirileceğini duyurdu. Kostopulos, seçim tarihinde bir değişiklik olmayacağııu da öne sürdü. Bu arada önümuzdeki aylarda Papandreu ve PASOK hükumeti, seçim sisteminin değiştirilmesi için nıuhalefetin yaptığı baskılarla karşı karşıya kalacak. Özellikle sol eğilimli muhalefet partileri halihazırda uygulanan yüzde 17'lik baraj oranının düşürülmesıni istiyorlar. Öte yandan, TürkYunan ilişkileri ve ABD'yle üs görüşmeleri konuları Papandreu'nun hastaneye yatışından bu yana rafa kalkmış durumda. Papandreu'nun önümuzdeki kasım ayı içinde AT dönem başkanı ülkenin başbakanı sıfatıyla şimdiye kadar gerçekleştirmediği, AT başkentlerini ziyaret etmesi olasılığı var. Bu ziyaretler gerçekleşirse o zaman Papandreu'nun 1989'un ilk aylannda Türkiye'vi ziyaret elmesi de güçlü bir olasılık. Papandreu'yu Yunanistan'a dönüşünde bekleyen başka bir sorun da sevgilisi Liani'yle olan ilişkisi. Bu ilişki, Yunan kamuoyunda önemli ölçüde tedirginlik yarattı. Papandreu Atina'ya dönerken, Dimitra Liani de aynı uçakta bulunacak. Ancak hükümet ileri gelenleri, Papandreu ve Liani'nin havaalanında birlikte görünmeyecekleri yolunda teminat veriyorlar. PapandreiLf HADİ ULUENGtN AT ile flörtte aduıı acüııı ilerleme ması, Turkiye'nin tam üyelik başvurusu konusundaki "mütalaa raporunuo" "nispeten hızlandınlması" ve Avrupa Parlamentosu ile TBMM arasındaki resmi iliskilerin bir an önce başlatılması oluşturuyor. Bu bağlamda, ilk planda, GAP'tan Sorumlu Devlet Bakanı KAmran tnan'ın Bruksel'e gelmesi beklenirken, Avrupa Parlamentosu Baskanlık Divanının da, yarın Strasbourg'da, sekiz yüük bir aradan sonra, "TirkiytAT Kanna Parlamento Komisyonu"nun (KPK) kunılması için somut karar alacağı sanılıyor. Ankara'nın ATye tam üyeliği konusunda "mütalaa raporu hazırlayacak olan Brüksel Komisyonu'nda ise, şu anda yazılan ilk ön metin, yalnız Turkiye'nin ekonomik verilerini tespit etmekle yetiniyor ve söz konusu raporun en iyi ihtimalle 1989 yılı sonunda tamamlanacağı düşünülüyor. Buna karşılık, 12 Eylül müdahalesi ertesinde dondurulmuş olan 600 milyon Ecu'luk 4. mali protokol, TürkiyeAT Ortaklık Konseyi'nin yeniden toplanması ve işgücünün serbest dolaşımı gibi esas askıda olan sorunlar, bu aşamada hemen hemen tamamen "buzdolabına kaldınlmış" bulunuyor. tlk iki sorunun çözümü Yunanistan'ın tutumunda, dolayısıyla da Kıbrıs konusunda düğümleniyor. Seıbest dolaşımın "buzdolabından" çıkması şartı ise, Federal Almanya'mn yaklaşımına bağlı kalıyor. AT Komisyonu Akdeniz Havzası Sorumlusu Claude Cheysson'un eylül ayı başında Ankara'da yaptığı temaslardan sonra Brüksel'de şekillenen ve uzun vadeli makro hedefler içeren bu yeni "adım adım" politikasının birinci aşaması, Türkiye ile Avrupa Topluluğu arasındaki resmi ve gayri resmi işbirliğinin arttınlmasını, bu arada çok çeşitli temaslann yapılmasım öngörüyor. Bir komisyon yetkilisinin, "aysbergin görülmeyen yanı, fakat en önemli pratik bölümü" olarak nitelediği bu yeni politikaya göre bundan böyle, başta işadamlan, teknokratlar ve bürokratlar olmak üzere, Türkiye ile AT ara 535 gram eroin ele geçirildi Istanbul Haber Servisi tstanbul narkotik polisi, son günlerde gerçekleştirdiği bir dizi operasyonda 50 milyon lira değerinde 535 gram eroin ele geçirdi. Ihbarlar sonucu yapılan baskmlarda, Orhan Yüzgen (59), öztürk Çiçek (39), Ismet Dışıkara (28), Server Acar (34), Zeki Kahraman (35), Demir Demircidir (48), Ramazan Seçkin (30), Leyla Tonbul (27), İlkan özatay (32) ve Hasan Çakal (26) gözaltına alındı. BRÜKSEL Türkiye'mn ATye yapüğı tam üyelik başvurusundan on sekiz, Luksemburg'da toplanamayan Ortaklık Konseyi "fiyaskosundan" da altı ay sonra, AnkaraBrüksel ilişkileri, "buzdolabındaki sornnlann üzerine gitmeden" ve "adım adım" normalleştirilmeye çalışdıyor. Bazı sorunlan "buzdolabına koymak" kararı, esas olarak Yunanistan engelinin kaçınılmazhğından kaynaklanıyor ve "adım adım" politikasıyla da, Atina vetosu olmadan gerçekleştirilebilecek şeyler hedefleniyor. Topluluk Komisyonu Sorumlusu Oaude Cbeysson'un eylül ayında Ankara'da yaptığı temaslardan ve yine eylül ayında Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye ile ilişkileri düzeltme karan almasından sonra şekiüenen bu yeni "adım adım" politikası, şimdi üç ana mihrakta odaklaşıyor. Bunlan, Ankara ile Brüksel arasında yapüacak her türlü resmi ve gayri resmi işbirliğinin arttınl sındaki gitgellerin sıklaştınlması ve çok çeşitli konularda işbirliğine gidilmesi hedefleniyor. özellikle Ankara'nın tam üyelik perspektifinden ve 1993 yılı başı için öngörülen "yekpare Avrupa" objektifinden yola çıkılarak, AT sermayesinin Türkiye'ye akışını hızlandırmak, Türk kadrolann yetiştirümesini sağlamak, iki taraf arasındaki standardizasyon mekanizmasım gerçekleştirmek için yapılacak olan bu temaslar, Brüksel yetkililerine göre normalleşmede somut adımlar oluşturacaklar. Yine bu bağlamda, Türkiye yolculuğu sırasında GAP'tan çok etkilenen Cheysson'un isteği üzerine, Güneydoğu Anadolu Devlet Bakanı Kâmran Inan yakında Brüksel'e gelecek ve GAP konusunda AT ile yapüabilecek işbirliği üzerinde duracak. Eylül ayının ilk günlerinde tstanbul'da gerçekleşen "TürkiyeAT iş haftasmdan" da son derece hoşnut gözüken topluluk çevrelerine göre yine bundan böyle, Türk ve Avrupalı işverenler arasındaki ilişki birden bire artacak. Evren affetti ANKARA (AA) Cumhurbaşkanı Kenan Evren, 36 yıla hükümlü bir mahkumun cezasını, hastalığı nedeniyle affetti. Resmi Gazete'nin dünkü sayısmda yer alan karara göre, adam öldürme suçundan Kastamonu'da 7 yıl önce, 36 yıl ağır hapis cezasına çarptınlan Şakir Yıldız'ın sürekli hastalık ve sakatlık nedeniyle kalan cezası kaldırıldı. Çıkartma dövme modası Denizciierin simgesi sayılan "dövme" ABD ve Avrupa'da yeni bir moda yaratıyor. Guller, çapalar ve ceşitiı semboller artık bayanların göğüslerinin görunen kısımlannı da süslüyor. Der Spıegel'in haberine göre, modanın böylesıne hızla yayılmasının nedeni yeni bir yöntem. Yeni dövmeler ömür boyu deride kalmıyor ABD'Iİ "Temptu" firmasının şimdi Avrupa'da piyasaya sürdüğü bu modeller, tıpkı cama ve çeşitli eşyalara yapıştırılan çıkartma resimler gibi alkolle deriye yapıştınlıyor ve üç gün boyunca ter ve diğer dış etkilerte silinmeden kalıyorlar. Çıkartma dövme gullerin fiyatı 1 dolardan başlayıp, 2Sdolara kadar yütaeliyor. Şarkıcı Elton John, alnına takdırdığı dövme fermuar ve şarkıcı Ctıer karnına taktığı gullerle bu modanın başını çekiyoriar. ABD'li kadın hakları uzmanı Eliza Paschalk Kadınlar hakları için riske girmeyi bilmeli ABD'de ve dttnyaıla feminizm, radikal ve marjinal bir hareket gibi kullanılıyor. Boyle olunca kendimi feminist diye nitelendiremenı. Bence, en iyisi bu kelimeyi sözlükten çıkartmak" dedi. Prof. Mübeccel Kıray ve Prof. Çiğdem Kâgıtçıbaşı'nın da katıldığı sohbette, "Kadın işgücunun yoğunlaştığı işkolları" üzerinde duruldu. Prof. Mübeccel Kıray, Türkiye'de ozelükle tütün ve tekstil sanayiinde, üst düzey idari yetkililer dışında, çalışanlann yuzde 90'ının kadınlardan oluştuğunu bildirdi. Prof. Çiğdem Kâğıtçıbaşı da, "kadınlar hangi işkolunda ağırtık kazanırlarsa, o iskolunda ücret ve prestij duzev dusuyor" dedi. NİLAY KARMAN ABD'de kadın haklan konusundaki çalışmalarıyla tanır.an emekli bir Beyaz Saray gorevlisi, Eliza Paschall, Amerikan Büyükelçiliği'nin konuğu olarak kadın haklan konusunda konferanslar vermek uzere Türkiye'ye geldi. Paschall, bir grup bilim kadını ve kadın gazeteciyle yaptığı sohbet toplantısında, tum dünyada kadının "basmakalıp" bir grup olarak algılanması egiliminin bulunduğuna işaret ederek, bunun yanlış olduğunu belirtti ve gerçekte her kadının, her erkek gibi ayrı bir kişiliği olduğunun unutulmaması gerektiğini anımsattı. Eliza Paschall, ABD'de, kadınların kendi yasal haklarını alma konusunda verdikleri mücadelede büyük ilerleme sağladıklarını hatırlatarak kadınlann var olan haklarını kullanabilmek için kimi durumlarda, riske girmeleri gerektiğini söyledi. Paschall'a göre, bu nedenle kadınlar kendilerini hiçbir konuda sımrlamamah. Beyaz Saray'da çalışmaya başlamadan önce, kendisine yöneltilen "Cumhuriyetçi misiniz?" şeklindeki bır soruya, "Ben en yeni Cumhuriyetçiyim?" yanıtını verdiğinı gulerek söyleyen Eliza Paschall, daha sonra ülkesi ABD'de sürüp giden feminizm tartışmalarını anlattı. Paschall, "Eğer feminizm, sözlükteki aulamıyla sınırlıysa, yani kadınlara da erkekl«r gibi fırsat eşitliği tanınması söz konusu ise elbette ben de feministim. Ama artık bazı kavramlar asıl anlamlarını yitirdiler. Bugün NATO filosuna Türk komutan BRÜKSEL (AA) NATO ülkeleri Deniz Kuvvetlerine ait savaş gemilerinin 12 ekim 14 kasım tarihleri arasında Akdeniz'de yapacağı manevralara, bu yıl Türk Alhay Altunç Aktan komuta edecek. Alternatif Nobel Ödülü STOCKHOLM (AA) Merkezi tngiltere'de bulunan "Adil Yaşam Topluluğu" tarafından verilen "Alternatif Nobel ödülü"nu çevre korumacı Dünyanın Dostlan grubundan Malezyalı Sahabat Alam, Brezilyalı çevre korumacı Jose Lutzenberg ve İngiliz konut uzmanı John Turner kazandı. Alam, Malezya'nın Borneo adasındaki Sara Saratvak tropikal ormanlarını korumak için verdiği mücadelesi, Turner, konut sorununun toplumsal ve kültürel yanlarını inceleyen kitap ve makaleleri, Lutzenberg ise Latin Amerika'üa çevreci bir hareket başlattığı için bu ödüle layık görüldüler.