23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CÜNEYT ARCAYÜREK yaz.yor (Baştarafi 1. Sayfada) üzennde yayılan haberter azalacağına yoğunlaşö Başbakan bu haberlen, yorumları htçbır zaman kesmlıkte yadsmadı. Tersme son demeclenyle bu eğılımını pekıştırdı Özal, oncekı gün Cumhurbaşkanı ve mılletvekılı seçımlennin bır arada yaptlması gorüşunü ortaya sürdü Aday olacağını söylemedı, ama olmayacağını da vurgutamadı İlk açıklamaiarıyla ıkı seçimın bir arada /apılması düşuncesı mantık açısından 1989'da "çok erken" seçımı akla getıriyordu. Başbakan dün Çankaya'da uzun süre kaldı Çıktığında öncekı gunu bir bakıma yalanlayan, bır açısıyla değışık gorüşlerle pekıştoren yenı bır üslup ıçındeydı "1989'da Cumhurbaşkanı halk taraftndan 3 yıl ıçın seçılebılır, aynı yıl genel seçımler yapılmazdı. 7992'de ıkı seçımin bır arada yaptlmasını varsayıyo/tiu" Böylece Özal, öncekı gün ortaya getırdığı çok erken secım olasıhğını dün reddedıyor, ama "üç yıl ıçın sezartık masasına yatınlmıştı Dün ve gulannı. eğılımlennı karşılarken,ır öte yandan 5 yıl sonrası ıçın devle» teya daha oncekı gorüşmelerde Ozal, mel yapısıyla ılgılı planlannı gercekÇankaya'ya yenı bır uç yıl, Evren'ın leştırmeye yönelık "peşın halk tarahndan seçılmesını önermış guvenceler" atmış olabılirdı Onuolabılirdı Özel soyleşılerde Evren açıktan söylemedığı bır "ısteğmT du muzdekı yıllarda anayasada yapacağı değışıklıklerı Evren'ın veto yumsatan dokundurmalar yapıycretmemesı koşuluyla Evren'e uzatmadu Son göruşmemızde konuşmanın h btr donem onerdığı varsayılabılirdı akışı ıçınde halk tarafından tek sandıktan çıkmayı ıster gıbı bır ızlenım Kafaları karıştırmakta usta olan almıştık Evren neden bu duygular Özal'ın bır gün oncekı açıklamaiaıçındeydı"' nna ters düşen dunkü sozleri sıyasal çevrelerde değişık bıçımlerde 1982 halkoylamasından sonra yorumlandı Cumhurbaşkanlığı sobaşiayan eteştırttefden üzgündu Zarununda ne duşunduğü bır turiu buten halkoytamasnda Cumhurbaşkagünden anlaşılamayan Özal'ın, nı'nın ayrı sandıkta seçılmesını Evren'e bır parmak bal sunduğu ya istediğını bir fırsatını bulup resmen açıklamıştı Evren, halka gıderse yı da Çankaya'yla arasında genış çaplı bır pazariığın sürüp grttığı öne ne secıteceğını bilıyordu. Halkın kensurutdü dısını sevdığını hemen her fırsatta çevresıne açıkça söyluyordu Bu Cumhurbaşkanı Evren'e günlük ınançla Cumhurbaşkanı'nı halkın çalışmalarda çok yakın olan bir kayseçmesıne yanlıydı "DemokraOk ku nak, ısrartı sorulara "Saym CumhurraHann tümüyte tşledğı, başka aday başkanı 2 yıl sonrasıyla ilgilı bu larta çarpışabıleceğı bır ortamda konuda hıç konuşmuyor Gündemde halkın seçeceğı Cumhurbaşkanı bugun ıçın böyle bırsonın olmadıgıolmayı" arzuluyor göruntüsünü verıyordu Resmen bır açıklamanın yapılmaçılecek geçıcı surelı bır ANKARA (AA) CumhurbaşCumhurbaşkanı" formülunün tohum dığı bugün, bu ıpucları kımı sonuçlar venyordu. Ozal, olası tepkılen kanlığı Genel Sekreterlığı bunyesınlannı atıyordu dıkkate alarak, bunca yıldır anlaştı de "Durum Merkcri" oluşturuldu, Başbakan bu yenı seçeneğı Ev; ğı Evren'ı üç yıl daha Evren'ın egı Basın ve Halkla Ilışkıler Muşavırlıren'le göruştükten sonra Çankaya lımleri doğrultusunda halkın ğı doğrudan Cumhurbaşkanı'na bağnın kapısı onünde tam 1989 sonjnunun gündeme tüm canlıhğı ıle seçmesı yoluna gıdebılirdı Bu go landı rüşünü dün ya da daha oncekı gunCumhurbaşkanlığı Durum Merkegekhgı günde söyluyordu Elbet akla lerde Çankaya'ya soylemtş olabtlırdt zı, iç \e dış polıtık durum, guvenlık nemen çeşitlı varsayımlar, soaılar Tartışmaya adını kanştırarak belkı de sorunları, ekonomık, sosyal \e psıgeliyordu Evren'ın üç yH daha Cumhurbaşkan kososyal durum ve dığer konular Başlıcası şuydu Kapalı kaptlar arlığı yapması olanağmı hazırtıyordu hakkında bılgı toplayarak, değerlendında yapılan ikılı gorüşmelerde Ancak, bır yönüyle Evren'ın duy dırecek ve Cumhurbaşkanı'na suna1989 Cumhurbaşkanlığı sonjnu panı kabul eden bır tutum /c/nde" dıye yanıt verdi /ynı kaynak Çankaya'da 1989'la ;lgılı fııçbır çalışma olmadığını sozlerıne ekledı. Ancak bugün belkıyorumlar, haberler üzennde Evren'ın gorüşunu ıçeren "r&smı ya da gayn rBsmı bır açıklamanın" yapılabtleceğini söyluyordu. Tabıı bu açıklama "bu aşamada" Evren'ın gerek görüp görmemesıne bağlıydı. Me var kı Çankaya suskunluğunu sürdürür, Özal türlü çesıtli oyunları her gün sahneye geonrse, çeşitlı haberlenn, yorumlann ardı arkası gelmeyecek. Benzetmek gıbı olmasın, ama bızde siyaset, evlere, kimı yapıların damlanna konıJan esıntıye göre yon değıştıren tenekeden yapılmtş horoz, "ruzgâr gulü" gıbı. Bır o yana, bu yana. Son günlerde yabancı gazetecılerın bozuk Türkçeyte söyiediklen gıbı, "yok açıklama, var yalan haber". 8 OCAK 1988 • •• • HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/H Cumhuriyet muhabirinın sorusu uzerıne, "Evren'in protokol değişikliği konusunda ima yolu ile de olsa dışandan herhangi bir tdkin veya istekte bulunmadığını" soyledi Baransel, "Sajın konsey uyeleri acıklamalannda da net bir biçimde ortaya koyduklan gerekçelerle bu karara varmışlardır. Bu kararlannı uç gun önce Sayın Cumhurbaşkanımıza bildirerek, onay almtşiardır" dedı SHP Genel Sekreterı Fıkri Sağlar, Başbakan'ın protokolde uçuncu sıraya gelmesıyle sorunun bır ölçude çözülduğunu belırterek, "Konsey üyeligi anayasada bulunmasına rağmen ne olduğu belli olmayan bir kunımdur" dedi. Sağlar, protokol değişikliğinı şöyle değerlendirdi "Anamuhalefet partisi genel başkanı ve Başbakan birbirlerinden aynlmazlar. Bu demokrasinin ve geleneklerimizin bir geregidir. Arasına konsey uyelerinin girmesi demokrasimiz açısından da uzuntıı vericidir. Dolayısıyla protokolde Başbakan'dan sonra anamuhalefet partisi Kderinin yer alması, konsey uyelerinin siyasilerden de geriye gitmesi lazım, aynca protokolde pariamenterler generallerden once yer almalıduiar." DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Dnlger, "Bu birind adım. Sonra yavaş vavaş geriye gidecekler" diyerek, "Başbakan'ın yerini bulmasıodan dolayı memnunuz. Ama konsey uyelerinin devlet protokolunde yerinin olmaması Berekir" bıçıminde konuştu. Protokol savaşını Özal (Baştarafi 1. Sayfada) ladığı bir ortamda, artık devlet protokolundeki yerlerimizin de değişmesi gerektigi duşuncesinde>dik. D«mokrasinin erdemioe yurekten inanmış ve bu sistemi vazgeçilmez bir hayat tarzı olarak benimsemiş bizler, bazı sıkınülan ve j'anlış değeriendirmeleri onlemek içiu, devlet protokolıindeki verierimizin Savın Başbakan'dan sonra gelmesine ilişkin teklifimizi Sa>in Cumhurbaşkanımua arzeltik. Sayın Cumhurbaşkanımız da bu teklifimizi uygun buldular." Konse> uyelerjnın isteğiyle gerçekleşen bu değışiklik protokolde yer alan ılgılılere bıldırecek. Böylece protokolde Cumhurbaşkanı Evren bırinci sırada, TBMM Başkanı Yıldınm Akbulut ıkınci sırada, Başbakan Turgut özal uçüncu sırada, konsey uyeleri dörduncu sırada yer alacaklar Konsey uyelen bugüne kadar devlet protokolunde Cumhurbaşkanı ve TBMM Başkam'ndan sonra yer alıyorlardı. Böylece Başbakan Turgul özal'ın protokolde konsey üyelennın önune geçme ısteğı gerçekleşmış oldu. Özal, protokolde konsey uyelerinden sonra yer almasından duyduğu sıkıntıyı çeşitlı biçimlerde dıle getırmıştı. Değışiklikten sonra bu kez de konsey uyeleri, anamuhalefet lıderı Erdal İnönu'den önce gelıyorlar Protokolde altıncı sırada Genelkurmay Başkanı ve ardında da ana muhalefet partisı liden bulunuyor. Cumhurbaşkanlığı Basın ve Halkla llışkiler Müşavın Ali Baransd, UĞUR MUMCU (Baştarafi I. Sayfada) GOZLEM Köşk'te yeni düzenleme cak Genel sekreterhk bunyesınde kurulan merkez bu görevını yerıne getınrken, Başbakarüık, Genelkurmay Başkanlığı Harekât Merkezı, Dışışlen Bakanhğı Enformasyon Bölumu ve dığer kamu kurum ve kuruluşları ıle surektı temas halınde olacak Durum Merkezı Mudurluğu, bılgı ışlem merkezı ve burolanndan oluşacak. Meyduatımız 4 trilyonu JMJ ••r tmmmmmmmm lar. "DCvizi nereden bulursan bul, ama buf manttğı ile işleyen bu sistem, ister istemez, dışsatım şirketleri ile kaçakçılar arasında bu kaçakçılann adlan dışsatım şirketlerince bilinsin ya da bilinmesin doiaylı ya da doiaysız ilişkilef kurduruyor. Sistem böyie işliyor 1 Ocak 1988 günü, Sabit Tırnovalı adlı bir uyuşturucu madde kaçakçısının Isviçre'deki "Trade Devehpment Bank* taki hesabmdan "ENKA Pazariama Ihracat Ithalat AŞ"n\n 9.12.1983 tarihinde Akbank İstanbul Galata Subesi'ne iki ayrı havale ıle toplam 499 bin 800 dolar gönderildiğini ve bu havatelerin de "gumruk çıkış beyannamesTrim 23486 saytsına dayandırıldığını açıklamıştık. Tımovalı'nın ortağı Zakir Soydan'ın hesabında, uluslararası kaçakçılık olayiartnda adlan geçen MecataaT ve "Shakkarco AG"nin de sık sık para havatelerine rastlanmaktadır. Olay, bu yönü ile de araştınlmaya ve soruşturulmaya değerdir. Bu yazımızla ilgili olarak ENKA Pazariama Ihracat ve Ithalat AŞ adına Sayın Şerif Egeli'den bir mektup akjık. Mektup şöyle: Saym Uğur Mumcu Gazetenizin 1 Ocak 1988 tarihli nüshasmda, 'Isviçre Hssabf başlıkjı yazmada şirkotimiz hakkında Utibasa mahal verici bir ibare mevcuttur. Gerçektan yazının bir bölumünde, •Bu şirketin (ENKA Pazariama Ihracat Ithalat AŞ) uyuşturucu madde kaçakçılığından tutuldu Sabit Tırncvalıttene gibi 1 ilgisi vardır sorusunu sormaktasmız. Bu sorunun temeli, şirketimizin 15 Kasım 1983 tarihinde gerçekieştirmiş okluğu iki ıhracat işlemi sonucunda dış altcı firma tarafından Akbank İstanbul Galata Subesi'ne havale edilen $ 176.400 ve $ 323.400 ceman $ 490.800'a ilişkindir. Yukanda bahsi geçen ihracat, şirkeümizin, Bursa, Organize Sanayi B&gesrnde faaliyet göstenn, 14947/24087 77caret Sicil Nolu, TİSAŞ Tekstil Sanayi Anonim Şirkeffnin imai ettiğihazırgiyim mamuHerinln, Isviçre, PO.B. 287, 8903 BİRMENSDORF, ZURICH, İSVİÇRE'DE mukim RHOMBOTEX S.A. ŞirkBtTne sahşı ile ikjilidir. Her ihracat işfemi gerçekieşu'kten sonra ihracatçı firma, Ihracat vesaikini bir Türk bankası aracılığı ile ithalatçı finvantn bankasına tahsil edilmek üzere gönderir. İthalatçı firma da gönderilen mamulleri ulkesine Ithal edebilmek için, önce thraç vesaikinin bedelini, vesalki gönderen Türk bankasına havale eder, sonra gerekli vesaikf bankasından teslim alır. İhracatçı firma, ihracat bedelinin hangi kaynaklardan sağlanarak havale ediküğini araştırmak mukaUeHyetinde olmadfiı gibi bcyle bir Imkâna da sahip değildir. İhracatçı firmanın T.C. kanunlanna göre sorumluluğu ihracat bedelinin zamanında yurda gelmesini sağlamaktır. İhracatçı firma, ihracat vesaikinin gönderiküği yabancı bankayı ihraç vesaikinde beürtlr. Ancak Ihracat bedelinin hangi kaynaklardan sağlanarak Turk bankasına havale edildiğini bHmek imkânına sahtp değildir ve bu bügiyi araştırmak mükellefiyetinde de değildir. Aynca, ihracat bedelinin yurda getdiğinin tspah olan, Turk bankasınca tanzim edilen döviz alım bordrosu üzerinde havalenin hangi kaynaktan gönderildiği belirtilmez. Yazınızda değindiğintz Ihracat işleminde de, firmamtz yukanda belirtilen yöntemde, ihracab gerçekteştirdikten sonra ihraç vesaikini, aJıcının bankası 'CredH CommerciaJ de France", Züriffe gönderilmesi için Akbank Galata Şubesi, IstanbuFa teslim etmiştir. Yukanda belirtilen alıcı firma da, vesaikler kendisine ibraz ediidikten sonra, Akbank Galata Subesi'ne vesaik bedellerini zamanında havale etmiştir. Bu bedeiier de AkbanktGalata ŞubesFnce ihracat bedeH olarak tahsil edilerek, namımıza gerekli döviz bordrolan tanzim edilmiştir. Yukanda açıkça izah edikHği gibi, firmamız Bursa'da haten faaliyetini devam ettiren bir tekstil firmasının mamullerini, kendi pazariamasını yapbğı Isviçreli bir firmaya tüm yasalara uygun olarak ihraç etmiş ve ilgili dövizlerinin zamanında yurda gelmesini sağlamışür. Buna ilaveten yazınızda adı geçen Sabit Tımovalı adlı şahıs, şirketimiz tarafından hiçbir şekllde tanınmadığı gibi, kendisi ile doiaylı veya doiaysız herhangi bir Uişkimiz olmamıştır, olması da mümkün değildir. Isbu açıklamamızın tarahnızca dikkate aiınacauını umlt eder, saygıianmızı sunanz." Sayın Egeli'ye teşekkür ederim. Bu mekiuptan da anlaşılıyor ki, "sistem" budur. Bu sistem gereği, dışsatım şirketterine yurtdtşından gönderilen dövizin bir bolümü, işte böyle, uyuşturucu madde kacakçılarının hesaplanndan gelmektedir. ENKA, uyuşturucu madde kaçakctsı Sabit Tımovalı'yı htç tanımamış olabilir. Ancak "sistem" böyle işliyor. Böyle işlediği için de ANAP, Türk parasının kıymetini konjma hakkındaki 28 sayılı karara ilişkin tebliğin 5. maddesini, 28 Aralık 1983 günü degiştirip, "Türkiyefye her türlü yoidan ve dnsten döviz ithali serbesttir. Hiçbir kayda tabi tutulmaz ve menşei araşbnlmaz" hükmünâ getiriyor. Her şey o kadar açık ki.. Sendîkacılar tedirgin İş Bankası'nda açılan vadeli, vadesiz hesaplar, ticari hesaplar, mevduat sertifıkaları, döviz tevdiat hesapları, kumbaralarda biriken küçük tasarruflar hızla gej lişmeye devam ediyor... 1987'de Toplam j Mevduatımız, 4 trilyon lirayı... Döviz Tevdiat Hesaplanmız ise 1 trilyon lirayı aştı! Sayın Halkımızın, bankamıza gösterdiği yakın ilgiye ve güvene teşekkürlerimizi sunarız. (Bojtarafı 1. Sayfada) BUyük sendıka baskanları ve sağ sendikalar ağırlıklı, gelıştırilen ANAP'la dost olma kampanyası, bütun sendikalan ve özellıkle de Türktş'i etkılemiş durumda. Seçımlerden bu yana bırkaç kez ertelenen Turktş Başkanlar Kurulu'nun en son olarak 13 ocak günu toplanması karara bağlandı Böylece de seçim sonrası şok zamlara, işçi sorunlanm yok sayan hükümet programına etkilı karşı çıkılması olanağı kalmadı. Ek zam konusunda da işlevı olabılecek bir çalışma ya da tavır için gec kahnmış oldu. Şubat ayından itibaren sendikalar arka arkaya büyuk sözleşmeler için toplusözleşme masalanna oturmak durumundalar. Sözleşme masasında bir şeyler alma durumunda olan sendikaaların, artık pratik olarak sözleşmeleri ile cakışacak ve özal'a pnm, ancak sözleşme masasında kendılerine çok boyutlu sorunlar getırecek bir ek zamrnı savanmalarına, ıstemelenne olanak yok. Turklş, ışçı kamuoyu bır şeyler beklerken, "haknmet oluşson", "program aciklansın", "enflasyon belli olson" gıbı gerekçelerle, başkanlar kurulunu toplama ya da doğrudan yönetim olarak tavrıru koyma karanru surekli erteledı. Önütnüzdekı gunler ıçın de genel eğilim, zaman kazanma. Başkanlar kuruluna sunulacak yönetim kurulu raporuna politik ıçerik katmamaya özen gösterihyor. Bu arada butun umutlann bağlandıgı Çalışma Bakanhğı aracılığı ile hükOmetle kurulan diyalogtan olumlu haberler beklemyor. Ek zam ya da sendikaaların konumlanna ilişkin ya da kamuoyunda göruntüyu kurtaracak bazı yasa değişıkliklerine ilişkin gelebilecek haberler, hukumetle dost olmayı isteyen ve geçen yıllann polıtikasım eleştiren sendıkacılan Türktş içınde güçlendırecek. Bu arada bazı önemlı sendîkacılar için çok daha acıl ve guncel sorun var. Yasa yurürlüğe girdığı tarihte sendikacıhk yapmakta olup, ancak 4 dönem seçüme hakkını kullanmanuş olanlar için ortada bir hukuk tartışması var. Yasada köttı kaleme alındığı için çıplak hukuk yorumuna göre 4 dönemden eski sendîkacılar iki dönem daha secılme hakkını kullanırken, dığerleri bu haktan yararlanamıyor. Çalışma Bakanlığı'nın hukukçulan da bu şeküsel ve olumsuz yorumdan yanalar. Bazı çok önemli sendika liden de dahil, bir kısım sendikacılar için bu nedenle bakanlık müfettişleri derhal görevden alınmalan gerektigi yolunda raporlar düzenlenuş bulunuyor. Ancak bakanlığın deneylı yönetici kadrolan, görevden aiınmaya ilişkin raporlann geregıni yerine getirmeyen sendika ve sendikacılar hakkında herhangi bir işlem henüz yapmış değiller. Dosyalann bekletilmesi ve istenirse görevden alınmanın bugünden yanna uygulanabüır olması, bakanlığın ehndeki bu koz, söz konusu sendikacüann diğerlennden de daha yoğun bır çaba içinde hukumetle dostluk polıukasıru savunmaları sonucunu getirmiş bulunuyor. TürkIş yönetımınde ve yönetimi etkileyen büyük sendıkalann başkanlan arasında, hukumetle doğal olan görüşme trafıği içinde izlenecek politika tartışılıyor. Şeblsel olarak herkes daha önce Türklş istemleri olarak hükumete Meclise sunulmuş metinlerden geri dönülemeyeceŞı görüşünde. Ayırım, hükümetten isterken önceliklerden ve nasıl isteneceğinderj doğuyor. Kımılenne göre, doğal ve nezaket gereği yeni bır hükumete taoınması zorunlu süreler beklenmiştir. Ortada bir görev kusuru yoktur. Kimilerine göre ise, hükümetin seçimler sonrası işçılere ödettıği bedellerin, şok zammın dahı dogru dürüst sergilenmesi yapılmamıştır. Nelerin, nasıl istenmesinın doğru olacağının saptanması dahi yapılmamıştır Adeta hükümetin ışçılen ezen politıkası desteklenır gibi bir havaya ginlmışür. lyı nıyetii görünme çabasının dozu kaçmıştır. Gucünu işçi tabana, örgütlülüğe dayamak yerine, hükümetten lütfen verilecekler için ricacı olmak, sadece ışçıye değıl, sonunda kendilerine de zarar verecektir. Uzun zamandır hukumetle diyalog kurma çabası ıçınde, aralarında diyalogu unutan sendıkacıların, tartışma yerine kulis ve dedikodu biçıminde geliştirdikleri karşılıklı eleştirilerin hangisinin ağırlık kazanacağı, önümüzdeki günlerde belli olacak. Şimdilik ricaa politika etkilı ve ağırlıklı, sendıkalann tüm faaliyetlerini etki alanına almış bulunuyor. TÜRKİYE $ BANKASI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear