Catalog

mentodan KüRT TARnSMASI CUMHURİYET/7 .ANKARA (Curahuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Kenan • Evren, Cezayir'den dönerken, TBMM'nin önceki günku toplantısında çıkan Guneydoğu Anadolu bölgesiyle ilgili tartışmalar hakkındâki soruyu da cevaplandırdı. ^ Bir gazeteci, SHP'li bir millet* vekilinin Mecliste, Doğu ve Gü* neydoğu Anadolu'da yaşayania' ra baskı yapıldığı, "asimilasyon uygulandıgı" şeklinde konuştu, ğunu, buradan tartışmalar çıktı ğını bildirerek göruşunü sordu. Cumhurbaşkam Kenan Evren, • bu soruya karşılık şunlan söyle! di: * "Duydugum gibiyse tasvip edi'. lecek bir ola> değil. Eger sizler tasvip ediyorsamz ben de edeyim. 'Güneydoğuda asimilasyon uygulamyor' demiş. Ama Mectisür, kürsüdür. Kursüde her şeyi koauşmak mübahtır, diyeyim. Herkes istedigini konuşur, suç da sayıltnaz. Boyle bir şeyi söyiememesini arzu ederdik. Çunkü bu, Tiırk millelinin millelvekilidir. Bölge müietveküiigi kalkmıştır. Anayasaya göre seçilen kişiler Türk milletinin milletvekilidirier. Türk miUetini teıroil ederier. Anayasa millel tarafmdan kabol edildigine göre, bu anayasanın gereklerini kabui etmesi kaçınılmaz olur. Zir» onun üzerine de .' yenin etmişur." . Cumhurbaşkam Kenan Evren, SHP'H Eren'in Mecliste yaptığı konuşmayla ilgili olarak "Duyduğum gibiyse tasvip edilecek bir olay • değil" dedi. Evren: Tasvip etmem Mecliste yine tartışma /Önceki gün yaptığı konuşması tepkilereyol açan \f SHP İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Eren'in, T konuşmasını düzeltmek üzereyeniden kürsüye gelmesi ANAP'lıların sert tepkisine yol açtı. Meclisi yöneten Başkan Vekili Hüdai Oral'ı protesto eden ANAP milîetvekilleri, "istifa" diye tempo tuttular. ANKARA (Cumhuriyet Büroso) Mecliste önceki gün "Kürt" tartışmasıru gundeme getiren SHP lstanbul Milletvekili Mehmet Ali Eren'e konuşmasını düzelıme amacı ile söz verilmesi üzerine, genel kurul dün de kanştı. ANAP'lılar Eren'e söz verümesine büyük tepkı gösterirken, lçişleri Bakanı Mustafa Kalemli'nin söz istemini başkan \ekili Oral'ın geri çevirmesi üzerine, Kalemli ANAP grubunu dışan çtkarmaya zorladı. Ancak Adalet Bakanı Oltan Sungurlu Kalemli'yi yatışünh. Mustafa Taşar, "sıra kapaklanna vurma" ve "yuh çekme", konusunda ANAP grubunu yöneltti. Eren, "Sorunlanmızı bütünliik ve bölüamezlik anlayışı içinde cöıecegiı" derken, Eren'e yanıt veren Kalemli, "bu kdrsüden böliicüluk yaptidı" biçiminde kcnuştu. ANAP'lılar kendilerine söz verilmeden önce Hüdai Oral'a koro halinde "başkan istifa" diye tempo tuttular. Dünkü birleşim acıldığında SHP'li Mehmet Ali Eren, içtüzüğun 59. maddesi uyannca önceki gün yaptığı konuşmamn yanlış anlaşüdıgını, bu nedenle düzeltme yapmak istediğini söyledi. Birleşimi yöneten SHP'li Başkanvekili Hüdai Oral'ın Eren'e söz vermesi, ANAP'lıların tepkisine yol açtı. İsmail Şengun, Üiku Söylemezoglu, Alpaslan PehliMinlı, Cahit Aral, Kamuran Karaman "Olmaz böyle şey. in aşagrva" diye bağırdılar. Eren, tepkiler sürerken, yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Dün Mecliste vaptıgım konuşmama gosterilen tepkiler ve baksız suçlamalar karsısında düşuncelerimi belirtmek, yanlış suçlamalan bertaraf etmek amacıyla tekrar huzunınuzdayım. Bu kursu ber turiu kayıtlamalardan uzak, ber duşüncenin ve her inancın diie getirflebiJecegi yiice bir ymlir. Göndem dısı koDuşmaroda ülkemizin bazı acı gerceklerini dile ge ANAP'lılar SHP'li Eren'in konuşmasına büyük tepki gösterdi BetülUncuIar *HakkıErdem 'Canan Gedik'Faruk Büdirici POKTRE Hüdai Oral tecrübesini konuşturuyor 19611977 yılları arasında parlamentoda görev yapan, 1 kasımdaki ön seçimde SHP milletvekili Halil tbrahim Şahin'i iki oyla geçerek, Denizli listesinin 2. sırasından yabancısı olmadığı TBMM'ye yeniden gelen Hüdai Oral, SHP Meclis Başkanvekili olarak bu hafta yönettiği genel kurulda deneyimlerini konuşturdu. Başkanlık kürsüsüne ilk çıktığı gün "Kiirt tartışması" nedeniyle karışan genel kurulda her şeye karşın "kürsü özgürlügü" ve "konuşma özgüriugü"nu savunan Oral, babadan CHP'li olarak tammyor. Tek parti dönemindeki CHP milletvekili Hulusi Oral'ın oğlu olan Hüdai Oral, 1961 koalisyon hükümetinde yeni kurulan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı görevıni ilk kez Ustlenen bir politikacı. CHP'de Bülent Ecevit'e karşı tsmet Inönü'nün yamnda mücadele veren Oral, panısinden istifa eden tnönü'yü yalnız bırakmak zorunda kalmışu. Mücadele verdiği Ecevit tarafından da CHP Grup Başkanvekilliği görevine getirilen Oral, kürsü hakimiyeti özelliği nedeniyle önemli konularda grubun sözcülüğünü yapmıştı. Oral'ın 16 yıl aralıksız süren milletvekilliği, 1977 seçimlerinde sona ermişti. 12 Eylül'den sonra yeni partiler kurulurken, bazı arkadaşlan ile girıştiği hareket ise "Lordlar hareketi" olarak kamuoyuna yansıdı. Veto fırtınası estiği günJerde Oral, SODEP'e kurucu oldu. Ancak, ilk SODEP kurultayında yönetime seçilemedı. Daha sonra SHP saflannda politikayı sürdüren Oral, 1987 genel seçimi ile Denizli'den parlamentoya girdi. Oral, seçim kampanyası sırasında ANAP lideri Özal'dan "Benim El'den memnrum. Ben kendisine etüt yapbrdım. Projc hazıriıttım. Direk diktirttim" diye söz etti. Oral, 1983'ten bu yana Meclis içtuzüğünü yapmayan ve 1973 yılının damgasını taşıyan içtüzüğü uygulatan iktidar partisini de önceki günkü bileşimde nazikçe payladı. "Senden başkan olmaz" diye kendisine söz atan ANAP'lı Karaman'ı verdiği yanıtla pişman etti. Oral, "1973'ün içtüzüğü. 82 Anayasası'ndan sonra bir içtüzük daha bazırianmadı. Bu içtuzügü başkanlık divam olarak, kürsü özgiirlügüne uygun olarak kullanmaya çahşıyoruı" diye konuştu. %/s söz verilmeyince, Kalemli ANAPgrubunu dışarı • çıkartmaya çalıştı. Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, ç Kalemli'yiyatıştırdu Hüdai Oral daha sonra Kalemli'ye söz verdi ve bakan, Eren'i "bölücülük yapmakla" suçladı. Oral'ı bu kez de SHP protesto etti. vururken, grup başkanvekilleri ve lçişleri Bakanı ayağa fırlayarak söz istediler. Başkanvekili Oral, Eren'e içtüzüğun 59. maddesine göre söz verdığini, başka kimseye söz hakkı doğmadığını söyleyince genel kurul yeniden karıştı. Bir grup ANAP'lı kürsüye yürürken, lçişleri Bakanı Mustafa Kalemli ayağa fırlayarak, ANAP grubuna dışan çıkmalan işaretini verdi. Ancak Adalet Bakanı Sungurlu Kalemli'yi ikna edince bu eylemden vazgeçildi. Bu arada Taşar'ın işareti ile grup sıra kapaklanna vurmaya ve yuh çekmeye başladı. Gürültüler arasında Halil Şıvgın, "Bu makamı daha fazla işgal edemezsiniz" diye Oral'a bağırdı. Grup başkanvekilleri Mükerrem Taşçıoğlu ve Ahmet Karaevli ile Mustafa Taşar, Alpaslan Pehlivanlı, İsmail Şengün, Mehmet Yaşar, kürsünün önünde kendilerine söz verilmesi için ısrar ettiler. Bu sırada Başkanvekili Oral, gündem dı Eren'den sonra îçişleri Bakanı Mustafa Kalemli'ye tirmek Istedim. Benim görevim budur. Hepimian görevi de budur. Bu kürsu bu amaçia vardır. Benim bu amaçla yapdgım konuşmayı tamamen benim düsüncderim dışuda çarpıtmak hakkı kimsede yoktur, kimseye verilemez. Sonınlannnzı butönlük ve botunmczlik anlayışı içinde çözebUectgimize inanıyorura. Hepimiz bunu gerçeklcştirmeye çalışıyonız. İnsanlann kardesligine, tum ulusun kaderde ve kıvançta ortaklıgına inanarak mücadetemizi siirdürecegiz. Türkiye'nin sonınlannı ve insanlann çüelerini demokratik rejime. insan haklanna, hür duşünceye ve uygar düşunceye lam bir saygı içinde, ama tıırn cıplakbğı ile dile getinnekten geri kalmaksızın çozume ka>uşturacağız. Konuşmamın bu çerçevede değerlendirilmesini diliyorum." Eren sözlerini tamamlarken, ANAP grubunun tepkisi daha da arttı. ANAP'lılar sıra kapaklanna şı konuşma yapması için SHP'li Kemal Anadol'a söz verince, ANAP'lıların tepkisi büyüdü ve yeniden "başkan istifa" diye tempo tuttular. Ve "yob" sesleri genel kurulu kapladı. ANAP grubunun tepkisinin bitmeyeceğini anlayan Oral, bu kez Kemal Anadol'u kjjrsüden indirerek Kalemli'ye söz verdi. Bu kez SHP'liler başkanı protesto ettiler. ANAP'lı llhan Akuzum ve bir grup doğulu milletvekilinin SHP'li Eren konuşmaya başlarken kulise çıktıklan göruldu. Bu milletvekillerinin, "bu işe girmek istemiyonız" dedikleri duyuldu. Genel kurulda kürsuye gelen lçişleri Bakanı Kalemli, SHP'li milletvekilinin kursuden azınjık cümleleri kullandığım savundu. Kalemli şöyle dedi: "Bu milletvekili bu kürsaden resmen bölücülük >apnuştır. Sözlerini tavzih etmek bir yana, dun soylediklerini aynen tekrar etti. Bu milletvekili buradan aynı gruplara aynı ideolojilere selam söylemeye devam edecekse ANAP olarak hükümet olarak, buna izin venneyecegiz. SHP Genel Başkanı da gazeteierde yer alan açıklamasında, milletveküinin konuşmasını tavzih edecegini belirtmiş. Eger bunun için kursuye çıktıysa bu emelinde muvaffak olamadı. Sayın başkan bu tür konuşmalara izin verdiginiz surece o makamda görev yapamayacaksınız." KULIS Hocaöğrenci uzlaşması Olay nasıl gelişti? Mehmet Ali Eren, önceki gün grup yönetim kurulunun bilgisi dışında Mecliste bir konuşma yapmış ve buyük tepki çekmişti. Genel Başkan Erdal tnönü, Eren'le önceki aksam Mecliste bir görüşme yapmıştı. Inönü'nün Eren'den konuşmasını düzeltmesini istediği öğrenildi. Eren ayrıca dün genel kurul toplantısından önce Grup Başkanvekili Deniz Baykal'la da bir görüşme yaptı. Eren'in önceki günkü Meclis konuşmasına dün DYP'den de tepki geldi. DYP Grup Başkanvekilleri düzenledikleri basın toplantısında Türkiye'yi parcalamak isteyen süper güçlere miÜetvekillerinin alet olmaması gerektiğini vurguladılar. Köksal Toptan, "Biz DYP grubu olarak dünkü (önceki gün) sözlerin yanlışlıkla soylendiğini kabul ediyoruz ve kınıyoruz" dedi. Eren'in konuşmasından sonra çok sayıda vatandaştan tepki aldıklannı belirten Toptan, "Doğu ve Guneydoğu halkımız incitiliyorsa, bunun üzerine ^itmek herkesin görevidir. Ama onların sonınlannı savunmak başka şeydir, azınlıktan söz etmek başka şey" diye konuştu. ANAP, Ereniçin soruşturma istedi Başbakan özal, Türkiye de vatandaşlar arasında aynm yapılmasına izin verilmemesini istedi ve ••lnönü'nün Eren'e sahip • çıkmasını eleştirdi. ANKARA (Cnmburiyet BüroSB) Başbakan Turgut Özal ANAP Başkanlık Divanı'mn dünkü toplantıanda, "Turkiye'de yasayan ve doğan herkes bizhn vatandasımızdır" dedi. SHP lstanbul milletvekili M.AIi Eren'in Meclis konuşmasını eleştiren özal, Türkiye'de yaşayan vatandaşlar arasında "aynbkgaynlık" olmadığını söyledi. Özal, "Ana muhalefet partisi genel başkanı bu milletvekilini sırf bir mubalefet mensubu oldnğu ıçin destektememetidır" dedi. özal konuşıasını şöyle sürdürdu: "Anayasa ile konulmuş esaslar dtşına çıkarak, ettikleri yemine ayian davrsııımalanna da karşıyız. Bu konuda TBMM'de gerekli nyanlann yapılmasımn lüZHmlu olduğu kanaatindeyiz. Memleketimize dışardan tesir etmek isleyen bazı güçler vatandaşlanmız arasında aynm yapmaya eabşmaktadır. btihbarat raporlanmızdan bunu çok i)i anlıyoruz. Aynı aynmı da Türkiye'de bir milletvekilinin yapmasını, bu yabancı guçlere bir n o i alet olmaaııı de fevkalade tehlikdi buluyonız." ANAP milletvekili Nurettin Ydmaz'ın SHP kulisinde M.Ali Eren'i kutlamasının anımsatılması üzerine Özal, "Gözümle görmeden, duymadan bir şey söyleyemem, kendisi ile konuşmanuz icap ederse konuşunız" karşılığını verdi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler SHP'li Eren hakkında sonışturma açılması gerektiğini öne sürdü. MületvekiUeri 4 gün kan verecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kızılay'ın kan bağışı kampanyası TBMM'de başlatıldı. Kan kampanyası nedeniyle TBMM'de özel bir birim oluşturuldu ve ilk kanı TBMM Başkanı Yıldınm Akbulut ile Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Bülent Akarcaiı verdi. Tüm milletvekillerine TBMM başkanlığının bir yazısı ile duyurulan Meclisteki kan kampanyası, dün TBMM Başkanı Akbulut tarafından başlatıldı. Akbulut, kampanyayı başlatırken, kana ihtiyacı olan vatandaşlara herkesin yarduncı olması gerektiğini belirterek, miUetvekiüerinin kampanyaya katüacaklanm söyledi. Sağhk ve Sosyal Yardım Bakanı Bülent Akarcaiı da, 550 bin şişe kan ihtiyacınm yüzde 60'ım askerlerin karşıladığım belirterek, amacın sivillerin de kampanyaya etkin katüımııun sağlanması olduğunu söyledi. Akarcaiı, kan bağışını özendirmek için çeşitli önlemler alacaklannı bildirdi Meclisteki kan bağışı kampanyasının açılışma Kızılay Genel Başkanı Kemal Demir de katıldı. Demir, kampanyamn bitimınde Meclis başkanına verecekleri bir plaketi de yamnda getirdi. Ancak, plaketin kampanyamn başlangıcında verilmesinden son anda vazgeçildi. TBMM'deki kan bağışı nedeniyle milîetvekilleri, dolayh olarak AIDS testinden de geçecekler. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Akarcaiı, ba|ış yaparken gazetecilerin, "Kan bagışında AIDS tehlikesi var mı?" sorusu üzerine, "Bagış yaparken yok, ama kanlann hepsini teslten geçirecetiz" dedi. Akarcaiı, "Yani milîetvekilleri için bu bir AIDS testi mi olacak?" sorusu üzerine de, "Gazeteciler de bu lestten geçmeli" diye konuştu. TBMM'deki kan bağışı kampanyası 4 gün sürecek. Bu süre içinde SHP kulisinin yan tarafındaki bir bölümde Kızılay'ın bir sağlık ekibi hizmet verecek. Kampanyaya millervekiUerinin yanı sıra, TBMM personeli de katılacak. (Fotoğraf: Rıza Ezer) ANAP Genel Başkan Danışmanlanndan Mustafa Taşar, SHP Kocaeli Milletvekili Onur Kumbaracıbaşı'nın ANAP kulisine geldığini görunce, "eski hocasun" ceketinin önünü ilikleyerek karşıladı. Kumbaracıbaşı, Taşar'ın iyi bir öğrencisi olduğunu belirttikten sonra, "Ama Başbakana ögretemedik. Sayın Taşar iyi ogrencim idi. Başbakandan daha iyi idare eder" diye espri yapmaktan kendini alamadı. Taşar da Kumbaracıbaşı'mn bu iltifatlarını çay ikramı ile karşıladı. Muhalif iki milletvekilinin çaylı sohbeti ister istemejfanayasa değişiklikleri üzerine kaydı. Taşar da • Kumbaracıbaşı da anayasamn bütün partilerin uzlaşacagı biçimde bazı maddelerinîn değişmesi konusunda anlaştılar. İki muhalif milletvekilinin anayasa uzlasması Taşar'ın olayı "yetkili kurullara" götürmesi önerisi ile noktalandı. Tutanaklara sansür Meclisteki önemli ve Uginç birleşimlerde tutanak müdüriüğüne uzanan bazı eller, görüşme tutanaklannın eksiksiz dışanya yansımasına engel oluyor. Geçen yasama döneminde de bu konu muhalefet panilerince dile getirilmiş ancak, olumlu sonuç alınamamıştı. Meclisteki, "Kürt" taruşmasının tutanaklara tam olarak yansımaması üzerine, DYP Grup Sözcüsü Murat Sökmenoglu, tutanak müdüriüğüne başvurarak bu konuda gereken önlemlerin alınmasım istedi. OYLEŞI Aykırt'uıı kahkahaları Çalışma ve Sosval Guvenlik Bakanı tmren Aykut'u ANAP kulisinde .ANAP Gnıp Başkan Vekili Haydar Özalp karşıladı. Aykut'un Özalp ile konuşurken kahkahalar atması, kulisteki gazetecilerin dikkatini çekti. Gazeteciler, kahkahalann nedenini sormak üzere Aykut'un etrafıru çevirince, bayan bakan yanına gelen bir gazeteciye döndü: "Çuvalla evlenme teklifı oneren mektup yagıyor. Haberiniz baştan aşagı jalan. Yalan haber kanun taslagına karşıydım ama böyie olursa desteklemeye baslayacafun." Aykut'un eleştirdiği gazeteci, haberin kendısinin olmadığını belinerek kurtuldu. Aykut, kahkahalann nedeni konusunda ısrar edilince, etrafındaki erkek gazetecileri orada bırakarak, üç bayan basın mensubunu bir köşeye çekip kulaklanna fısıldadı: "Haydar Bey bana, 'Başımıza senin geldiğin yeter, bir de kaymakam yapıp, bütün avraüan başımıza cıkarma' dedi. Ona gülüyonım." tmren Aykut, bayan gazetecilere tembihledi, "Sakın bunu kimseye soylemeyin, yoksa tedbir alıriar." Sanioğlu: Meclisîn hacı futbolcusu ANKARA (Cumhuriyet Burosu) ANAP'ın "çiçeği burnunda millelvekillerinden" Yılmaz Sanioglu, kendı deyimiyle "dış goriinuşu ile iç yaptsı arasında çok büyük farklılıklar olan" bir kişi. Sanioğlu'nu, TBMM kulislerinde çember sakalı ile görenler, "Gitti Cansızoglu, geldi Sanioğlu" deseler de, Ordu Milletvekili Yılmaz Sanioğlu bu yakıştırmalara hiç mi hiç aldırmıyor. Ünye'ye bağlıhğı nedeniyle bazı secmenlerin "Ünye MiUetveküi" olarak kart yazıp kutladıklan Sanioğlu, "Her sakalhyı dedem sanmayın" diye başlıyor sözlerine ve ekliyor: "Sakahma bakıp da kimse benim Cansızoglu gibi davranacagımı diişünmesin. Ben ne kravatı belime baglanm, ne de ceketimi (ers giyerim. Bunlar laiklige aylan hareketlerdir." Yılmaz Sanioğlu, ANAP'ın eski Zonguldak Milletvekili Engin Cansızoğlu'nu cağnştıran sakalının hikâyesmi ise şöyle anlatıyor: "Ben sakalımı 1973 yılının aralık ayında bıraktım. Hacca gitmiştim. Hacca giuigimde bakikaten inanan bir kişi için, o insan seli arasına katılıp da dinin gereklerini yerine getirmemenin yanlış olacagını düşündüm. Resulullah efendimizin huzurunda dua ederken, 'Madem ki sakal bırakmak Resulullah efendimizin sünnetiymiş, bırakayım şu sakallan' dedim ve öylece kaldı. Ama sakal bıraktım diye ne bocaya gidip okuıtum. ne de sivazlattım. O gune kadar çok hareketli bir yaşantım vardı. Hacca gittiklen sonra bayatımda bazı diizenlemeler yaptım, bazı noktalarda kendimi frenledim." Otobus işletmecisi olduğu için hac seferleri sırasında "fırsat bu fırsat" deyip hacı olduğunu açık yüreklilikle söylemekten cekinmeyen Sanioğlu, dış görünüşü ile iç yapısı arasındaki farkı da şöyle dile getiriyor: "Çok hareketli veretıklibir yasantım vardır. Eşim tslanbulludur. Aile yaşantımız mütevazı olmasına rağmen fırsat bulduğumuzda eglenmeyi iküniz de çok severiz. Eşimi Ankara'ya getirttigimde göreceksiniz, tiyatrolara gazinolara gideriz. Haa olduktan sonra içkiyi bırakbm. Ama egtenmeyi çok severiz. Kendim içmem, ama arkadaşlanma içki ısmarlamaklan hoşlanınm. Yanımda içki içilmesi beni hiç rabatsız etmez. O, onu içen ile Allah arasında bir mesele. Türkiye'de dini, bazı sejlerle kanştınnasınlar. Namaz kılanm, şu anda raillet\ekiliyim. Milletin meseleieriyle ugraşmak da bir çeşit ibadettir. Camiye gidip de tekkeyi kafasna geçirip 'Tamam, benim Allah'a karşı görevim bitti' kimse demesin." ijKomisyon jyöneticileri ; seçîldî ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM'deki 14 komisyonun yöneticileri belli oldu. TBMM Genel Kumlu'nda komisyon üyelerinin seçiminden sonra komisyonlar kendi aralannda toplanarak, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üyeleri belirlediler. Komisyonlann başkanbklanna seçilenler şunlar: "Anayasa Komisyonu: Kâmfl Tuğrul Coşkunoglu, Adalet Komisyonu: Alpaslan Pehlivanlı. Milli Savunma Komisyonu: Recep Ergun, lçişleri Komisyonu: Galip Demirel, Dışişleri Komisyonu: Vehbi Dinçerler, Müli Eğiüm Komisyonu: Avni Akyol, Sanayi Teknoloji ve Ticaret Komisyonu: Fahir Sabuniş, Bayındırlık, tmar, Ulaşürma ve Turizm Komisyonu: Işılay Saygın, Tarım, Orman Köyişleri Komisyonu: Abmet AlUataş, Sağlık ve Sosyal lşler Komisyonu: 'Mustafa Balcılar, TBMM Hesaplannı lnceleme Komisyonu: Hilmi Biçer, Dilekçe Komisyonu:Behiç Şadi Abbasoglu, KİT Komisyonu Uıtfuliah Kayalar." AHAP'h Yılmaz Sanioğlu, 14yıl Ünyespor ve Malatya Şekerspor'dafutbol oynamış. Sanioğlu, o yıllarda, kendi deyimiyle "kırmızı kart görmekten hakemi tatlı dille tavlayarak" kurtulmuş. AJ%APHn hacı milletvekili, otobüs işletmeciliğiyaptığı ve hacca sefer düzenlediği sıralarda "fırsat bu fırsattır" deyip hacı olduğunu söylüyor ve Cansızoglu 'nun protestolarını laiklige aykırı buluyor. Politikaya Adalet Partisi'nin Unye ilçe yönetiminde görev alarak başlayan Sanioğlu, gençliğin çeşitli sonınlannı Türkiye'nin önceükle çözümlenmesi gereken sorunu olarak görüyor. Haa olmadan önce futbolcu olarak şporla yakından ilgilenen Sanioğlu, Ünye'de ilk bayan basketbol takımım da kunnuş. Trabzon Erdoğdu, Ünyespor ve Malatya Şekerspor'da 14 yıl futbol oynayan Sanioğlu, futbol yasantısını "iyi ama yaramaz bir futbolcu" olarak niteliyor. Kendi deyimiyle "lamuzı kart görmekten hakemi tatb dille lavlayarak" kunulmayı başaran Sanioğlu, Mecliste muhalefeti "biraz hırçın" bulduğunu belirtmekten de kendini alamıyor. Sanioğlu, muhalefetin hırçınlıklarına hak vermiyor da değil. "Tabii ki muhalefet mubatefetini yapacak. Biz ANAP olarak rahat bir grubuz. Ama muhalefet, seçmenine eJbette bazı mesajlar verecek. Ben onlann yerinde olsam, ben de aynı şeyi yapanm. Ama hakaret etmek noktasına gelmemek lazım. Ben şimdiye kadar bir tek Esat Bey (Esat Kıratlıoğlu) Başbakana 'Yalancı' diye bağırdığı zaman müdahale ettim. Kendimi tutamadım. Başbakan yalan mı söylüyor, muhalefet çıksın kursüye konuşsun. Ama yerlerinden laf atmak yanhştır." Sanioğlu'na göre, baraj, köprü, yo\ yapmak hükumetin zaten asli görevi... ANAP iktidan öncelikle gençli) sorunlanna d atmalı. bir de geçim sn.ıntısı yüzünden ezilen ücretlilerin durumunu düzeltmelı. Sanioğlu sözlerini, "Eğer bu iki şey gerçekleşirse, Türkiye'de çok şey degişfr" diye noktalıyor. Köstebegin peşinde SHP milîetvekilleri parti meclisindeki "köstebegin" kim olduğunu araştırıyorlar. TBMM kulislerindeki sohbetlerde Genel Sekreter Fikri Saglar'ın, dışanya haber sızdırdığını öne sürdüğü ve özal ile aynı çizgide yer almakla suçladığı parti meclisi üyesinin kim olabileceğini bulmaya çahşıyorlar. Parti meclisi üyesi miletvekilleri de sık sık "Kostebek sen misin?" sorusuna muhatap oluyorlar. SHP'liler, bu arayışın sona ermesi için Saglar'ın konuya açıklık getirmesini istiyor ve bekliyorlar. Dış görev taliplileri TBMM'de uluslararası kuruluşlarda Türkiye'yi temsil etmek, önemli bir görev sayılrmştır. Bu nedenle Avrupa Konseyi, AT, NATO gibi zeminlerde TBMM üyesi olarak çahşmak için her yasama döneminde partilerde büyük savaşım verilir. Lisaru olan olmayan milîetvekilleri, bu kuruluşlara talip olurlar. Bu yasama döneminde de buralara üye seçimi için partilerde önemli kulisler döndü. DYP, Avrupa Konseyi için kendilerine I üyelik verilmesine tepki göstererek, bu konuda TBMM Başkanlığı'na başvurmuştu. Başkanlık dün DYP grubuna yanıt vererek, üye sayısını 2'ye çıkarmamn yasal açıdan mümkun olmadığım bildirdi. UTANAKLARDAN 'Sayın bakan, bölücülere vur' Mehaıet Ali Erea (SHP): tnsanlann kardeşliğıne, tum ulusun kaderde ve kıvançta ortaklığına ınanarak mücadelemizi sürdüreceğiz (ANAP sıralanndan gürültüler, sıra kapaklanna vurmalar, SHP sıralanndan alkışlar.) Ercümrmt K o ı a k n ı n (ANAP): Ne ıtı mücadelesi? Ma«tafa Taşar (ANAP): Ne mücadelesi ediyorsun? Mastafa Kalearii (lçişleri Bakanı): Sayın Başkan bana da cevap hakkı doğmuştur, söz istiyorum (gürültüler.) Mmtafa Taşar: Sayın Bakan bölücülere vur. Mostafa Kaleaali: Sayın milletvekili bu kürsüden "Azınlık milletler, azınlık topluluklar" cümlelerini kullanmışttr. Bu resmen bu kürsüden bölücülük yapmaktır (ANAP sıralanndan bravo sesleri, alkışlar, SHP sıralanndan gürültüler.) ltaaM»r tie«ç (btlfj: V sıun maksadımz, Oyle yorumlamak istiyorsunuz. B a k a a KaleaüJ: Milletvekili dün söylediklerini aynen ifade etti (SHP sıralanndan gürültüler.) M u t a f a Yılaaaz (SHP): Yalan söyleme. ftader Kırlı (SHP): Yalan söyleme. B a k a a Kaleaall: Bu kürsüden aynı makamlara, kişilere, ideolojilere selam söylemeye. devam edeceklerse, grup olarak, hükümet olarak' asla müsaade etmeyeceğiz (ANAP sıralanndan bravo sesleri alkışlar.) > Arlf Sag (SHP): Geç onları, bırak onlan. C n k v Keskia (SHP): Bölücülük yepıyorsun. Genel kuruldaki olaylı tartışmalann dun de büyuk bölümü ile tutanaklara yansıtılmadığı göruldu. Anadol: TVde Meclis saati okun SHP îzmir Milletvekili Kemal Anadol TRT'nin televizyon yayınlannda Meclis çalışmalarına özel bir yer vermesini istedi. Anadol, radyoda olduğu gibi TV'de de Meclis saati uygulaması yapümasını önerdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TRT'nin yayın politikası ve icraatın içinden programı TBMM Genel Kurulu'nda tarüşıldı. Muhalefet milîetvekilleri TKT'nin tutumunu eleştirirken, Devlet Bakanı Adnan Kahveci ilk kez çıktığı TBMM kursüsünde, TRT'yi savundu. SHP Izmir Milletvekili Kemal Anadol, genel kurulda yaptığı gündem dışı konuşma ile TRT'nin televizyon yayınlannda Meclis çalışmalarına özel bir yer vermesini istedi. Radyoda olduğu gibi, televizyonda da Meclis saati programı yayınlanrmsı önerisinde bulundu. Her alanda özelleştirmeyi savunan ANAP iktidarının televizyonu devle* tekelinde tuttuğunu belinen Anadol, "Kendi programınız dogrultusunda tutarlı olmak zonındasınız. Barajlan, koprüleri, Ataturk'ün yadifean KİT'leri haraç mezat satarken, özelleştirme projeleri için yabana şirketlere milyarian oderken, televizyonu devlet elinde tutamazsınız. Ya televizyonu halkm Meclisine açarsınız ya da kendi programınıza saygılı oiununnz. Aksi halde çag atlamaktan söz acarken düstügünüz garip çelişkJyi ve arabesk kimliğinizi leşhir etmek bizim için bir göret olacaktır" diye konuştu. DYP Sinop Milletvekili Yaşar Topçu da televizyon yayınlarım eleştiıdi. Topçu, hükümet icraatının anlatılması gereken tcraatın İçinden programında açıkça ANAP propagandası yapıldığını belirterek, "Sİeçimlerin, Meclis Başkanı seçiminin hükümel icraatı ile ne alakası var?" diye sordu. Anadol ve Topçu'nun eleştirilerini yanıtlayan Devlet Bakanı Adnan Kahveci ise, TRT'nin TBMM çatısı altındaki her olayı tarafsızlık \e titizlikle izlediğini söyledi. Kahveci, kanal sayısını arttırmadan, Meclis yayınlarının suresinin antınlamayacağını kaydederek, bunun, seyırcinin seçme şansını azaltacağını söyledi. Kah\eci, "TRT siyasi partilerie ilgili yayınlarda yıpraücı degil, yükselticidir. Hükumetin TRT ya> ınlanna Uhdit ya da müdahale edici bir girişimi yoktur. Bundan kuşkusu olan varsa yargı yoluna başvurabilir" dedi. SHP Tekirdağ Milletvekili Enis Tülüncü de iktidann Avrupa Topluluğu'na tam üyelik girişimlerini eleştirdi. Tütüncü, AT ile uyum çahşrnalarımn serbest piyasa ekonomisi içerisinde yürütülmesini "tamamen cehalet" olarak niteledi. Tutuncü, "Çok güvendigi Dünya Bankası basta olmak uzere ANAP'ın destekçisi birçok kunıluş yakında ANAP iktidanna bu kez planlama için baskı vapacaktır" diye konuştu. Tütüncü, AT uyesi ülkelerde tanmm desteklenmesine karşm Türkiye1 de köylü ve çiftçiye 3. sınıf muamelesi yapıldığını da bildirdi.